23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 17 fcfliır mısını RADYOTEK bugün yaymda!MÜJDE GENÇLER! İŞTE SIRADIŞI BİR RADYO KANAU: j BİLDİĞİNİZ RADYOLARDAN ÇOK FARKU. UYDUDAN YAYIN. "CD" KAÜTESİNDE MUHTEŞEM SES! MÜZİK 'TE HERŞEY MÜZİK. POP, HEAVY METAL, ROCK... SADVÖTEK TE YOK YOK! HAYDİ GENÇLER!... ÜA, LC CANLANIN, HEYECANLANIN. PENCERE • Baştarafi 2. Sayfada Bugün DYP-SHP koalisyon hükümeti, siyasal ıktidarı be- lirliyor. Ya muhalefeti kım belirliyor? işte bu sorunun yanıtı biraz karışık, gölgeli, ikirciklı, tar- tışmalı gıbi görünüyor. 1990'lar Türkiyesı'nde muhalefet lideri gerçekten kimdir? Mesut Yılmaz mı? Necmettın Er- bakan mı/? Alparslan Turkeş mı? Bulent Ecevit mi? Yoksa Turgut Ûzal mı? Darmadağınık muhalefetın içinde, güven ve umut rüz- gârları estiren var mı? Hiç kimse Var' diyemez. Sanırım ANAP ektiğini bıçiyor; çünkü 80lerde "alterna- tifsiz iktidar" arayışı içindeydi. Buldu mu dersiniz? ARADABIR • Baştarafi 2. Sayfada memleketlerinin en seçilmiş bilim ve sanat adamlarıdır. Bulundukları ülkelerin bilimlerde ve sanatlarda gidişatını gözetirler; bir bakıma örgütlerler. Akademiye seçilmeleri kendilerine özgü bir onur sorunudur. Akademisyen ol- mak, bir ülkenin biliminde, sanatında en üst bir düzeye çıkmaktır. Bütün işlevlerinin yanında bir de ulusal ve ulus- lararası bilim, sanat ödüllerinin seçicilendir. Nobel ödülle- ri veren Isveç, Norveç akademileri gibi... Hiç olmazsa bu ödülleri veren akademiler, yine kendiierine göre kişisel seçim yapmazlar, dünya politikalarına göre seçim yapar- lar; bu yüzden de yine de uluslararası söylentilere neden olurlar. Kişisel varlıkları yine de yadsınarriaz. örnekse Fransız Akademisi üyeleri, milletvekillerinden öte bir ölçü- de dokunulmazlıkları olan kişilerdir. Ancak aralarından biri ölünce, yerine yine kendileri bir yeni üye seçerler. Bu seçim de, en iyi seçim olur bir bakıma... Bu 'akademi' fikri, düşüncesi nereden geldi aklıma? Bu fikri, bu öneriyi ta 1960'larda da ortaya atmıştım. Dergiler- de, gazetelerde yazmıştım. Tasarımı o dönemin Içişl^ri Bakanı olan rahmetli Nasır Zeytinoğlu arkadaşım- okul- dan arkadaş- istemişti ıncelemek için. Sonra bu önerim ortaya çıkınca, herkes bir yakaya çekti. Açıklayıcı yazılar yazdığımı da anımsıyorum. Zaten o dönemin hükümeti de geçiş döneminin hükümetiydi. Önerim, tasarım öylece kaldı. Bunca yıl sonra niçin aklıma geldi? Verilen, verile- cek uluslararası Atatürk ödülü'nün bu yıl yarattığı yankı- lardır. Nelson Mandela, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve yaratıcısı büyük Atatürk'e karşı olmadığını, ona büyük saygı duyduğunu belirterek, ödülü kabul edemeyeceğini bildirmiş. Nedeni de bugünün Türkiyesi'ndeki insan hak- ları sorunuymuş. Şimdi burada Mandela haklı mı, haksız mı diyetartışa- cak değilim. llhan Selçuk, bu konuda 'Mandela'ya öfkele- nelim mi' (15 Mayıs 1992) Cumhuriyet'te yazdı. Aynı gün, Ali Sirmen de Milliyet'te Tepki ve Akıl" başlığı ile konuyu ortaya getirdi. Prof. Dr. Yakup Kepenek de yine Cumhuriyet'te bu konu- da yazdı (17 Mayıs). Artık nedenleri, niçin reddedildiğini yazıp yazıp uzatmanın ve yürek kaldırmanın bir yararı yok. Yukarıda adını andığım yazarların da degindiği gibi ben, bütün bu açmazın, çıkmazın başında, ödülü veren seçici kurulu görüyorum. Bunun için politika-iç vedış-vedediko- dulardan uzak kalabilecek bir akademimiz neden yok diye dûşünüyorum. Butür ödülleri, başka ülkelerdeki akademi- ler ya da benzeri kuruluşlar verdigine göre, otuz yıllık öne- rimi yineliyorum. Evet, ülkemizde birçok bilimin kurumu ve sanat dernek- leri var. Bilimde bunların en belirgini, ciddisi TUBİTAK. Bu kurum ve dernekler, ilk Türk Bilimler ve Sanatlar Akade- misi'nin üyelerini seçebilirler. Zaten ilk seçim çok zordur. Kayırmalar, yolsuzluklar olabilir. Eğitim ve Kültür Bakanlık- ları bu seçimi örgütlemelidir. Tarafsızca ilk seçim yapılır- sa, Fransız Akademisi'nde olduğu gibi, ölenin yerine aka- demi üyeleri, ülkenin en iyi bılımcısini, sanatçısını seçer- ler. Ayn bilimler, ayrı sanatlar akademileri de olabilir. İlk seçilenler, kuruluşlarının tüzüklerini yapar, kurallannı ko- yar. Asıl akademinin resmen ortaya çıkması için TBMM'- den bir yasanın bu konuda çıkması gerekmektedir. Bu da Kültür Bakanlığı'nın işidir. Akademi üyelerinin sayısı ya- sada belirtilir. Böylece kurulacak -ayrıntılara girmiyorum- bir aka- deminin seçkin üyelerinin uluslararası Atatürk ödülünü, hem de barış ödülünü Kenan Evren Paşa'ya ya da bir sa- vaş kurulu sekreteri Jozef Lunz'a vereceği düşünülemez. Sadece ödüller için Türk Akademisi'nin gerekli oldu- ğunu düşünmüyorum elbette. Konu bu düşüncemi bu ya- zımda öne çıkardı. Türk Bilimler ve Sanatlar Akademisi'nin dağınık biiim kurumlarımızın çalışmalarını denetlemede, ayarlamada, büyük yararı ofur. Sonra yeniden eski variık- larına kavuşacak Türk Dil Kurumu ve Tarih Kurumu'nun çalışmalarına destek olur. Bilimde son sözü içinde bufun- duğu günler için söyler. Türkçenin bugünkü karmaşasını düzeltir. Kurum adına -kurumun oneriferinı- destekler. Türkiye'de bir akademinin kurulması, hiçbir bilim, sanat derneği ve kuruluşunun kapanmasını gerektirmez. Aka- demi, bir hakem gibi hepsinin üstündedir. Bu önerimi Kültür Bakanı Sayın Fikri Sağlar'ın bir kez düşünmesini dilerim. Güney Afrika'nın zenci lideri bizi ayıplayacak fırsat bulamaz hiç olmazsa... Âpartmanda TV istasyonu KANAL Ö " M U Z I K . . . S I N I R S I Z C A . . . " mvoı • Baştarafi 1. Sayfada sizleri de bekliyoruz" yazıları- nı ekrana getiriyor. Cumhuriyet savcıhğının "tzin alın gelin" diyerek önce el koyduğu. sonra da kendilerine "yeddiemin" olarak emanet et- tiği cihazlarla test yayınlarına yeniden başlayan Şanlıurfa TV. ekonomik güçlenmenın savaşı- nı veriyor. Gayri menkullerini satarak bu işe giren Şanlıurfa TVnın üç kafadar sahıbı saba- hın erken saatlerinden geceyan- lanna kadar eleklro bağlama- larla doldurulmuş yerel motif- lenn işlendiği acıkh Urfa türkülennden oluşan fon müzi- ğiyle bir TV kanalından çok bir radyo istasvonu gibi >avın ya- parak yaşamaya çalışıyor. Şanlıurfa TVnin test yayını- na başlar başlamaz aralıksız yayımladığı "Reklamlannızı bekliyoruz" artonslan karşısın- da bıraz şaşkın. bırazda merak- lı bıçimde bekleîneye koyulan Şanlıurfalılar "Nasıl ya\ın \a- pıyor" sorusunun vanıtını bul- maya çalışıyorlar. Merakla gırdiğımız bu esra- rengız TV istas\onıınun da bir aparunan dairesının mutfak büyüklüğündeki bir odasında Şanlıurfa TVnın 300 bın ınsanı meraka boğan ındnılmaz ılkel- lığını gördük. Şanlıurfa TV, bir amatör ka- mera. bırkaç video cihazı. bir verici \e küçük bir müzik setiyle vayın >apı>or. TV kanalının bir takvım >apraklanndan oluşan \edu\ara. kameranın karşısına monte edılen logosunu bir ara kordonla kamera>a ulaşan mü- zık setınde çalan Urfa türküleri destekli>or. Ara sıra videoda ovnatılan Urfa görüntüleri de 50 vvatlık verıcıyle tüm Urfa'va verilıyor. İşte Şanlıurfa TV. Bugünlerde hanl hanl rek- lam arayan Şanlıurfa TVnın reklamlan nasıl düzenleyeceği. nasıl >a>ımlayacağı ve tarifesi de merak konusu. Büvük holdınglerin vüz mıl- \arlarca liralık yatınmlarla TV istasyonu kurduğu Türkive'de. tcknık olanaksızlıklar ve ama- tör ruhla inanılrnazı başaran Şanlıurfa TV>ı şimdılik sadece ızlemekleyetindıklcnnı belirtcn Şanlıurfa Valısı Zı>aettın Ak- bulut. Şanlıurfa TV'vi savcılığa verdiklcrini. ancak yasal boşluk >üzünden bırişlem yapılamadı- ğını söylüyor. Şanlıurfa TVyi tebessümle ızlejcn V'ali Zıyaeitın Akbulut, tüm Urfahlar gıbı nostaljik ta- kılan bu esrarengiz kanalın so- nunu merakla bckli>or BAŞKENTGÜNLERİ Miişerref Hekimoğlu 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear