29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16TEMMUZ1992PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Sözüm SizedirSayın Ozal Bılimındedıklerıne uymalısınız Sayın Özal. Genış düşunun, dar varhğınızdan kurtulun veçekılın. Hukuka uygun bır çıkartma yaparak, kendınıa de, toplumu da esenlığe kavuşturun Sonra çok geç olabıhr YÜCEL T. ENGİNDENtZ Hukuk Doktoru Sıa "Köpruyû satacağun" dedığuuzde tanı- dım, Sayın özal Bu, toplumumuzun goruş alanına ılk kez ve ansızın gıren, alışılmadık bır önenydı Şaşırmışüm Şaşırmada yerleşık yar- gılan slkeleyen bır gûç vardır Bu güç sızc ya- radı tşte o anda konulannı ve ne yapacağını bı- len kararh ve sakın yûzunüz akcama yansıyor, partınız de ıkndara doğru yûruyordu Yanı- lmamışüm Sankı Kaeserhng'm ureua/dölleyıa sözü (logos spermatıco) somutlaşıp yaşama yansvordu O gun ' Sattırmam, sattırmam" dı- yerek masaya yumruk vuranlardan şımdı kımse görünmuyor ortaükta Tersıne, herkes ucun ucun satmalardan soz edıyor Dünyarun gıdış yönûnü zamanında sezınlemek, ona uygun programlar yapmak, bırçok önyargılan/üışıl- mezlen (tabulan) yıkmak, bır polıtıkacı ıçın doğrusu az şeyler değıldı Şımdı de, Sayın özal, gelınız, daha sonra ya- şananlan yansız bır bakışla bırbkte ırdeleyelım Daha doğrusu, ıktıdara yuruyen özal, ıktıdar- dakı özal'ı değerlendırsın Tartışılmaz gerçek şudur On yıl ıkudarda ka- lan, elbetıe yanlışlıklar yapacaktır Bu gerçeğın çagnşurdıgı olumsuzluklan bu* çırpıda saymak kuşkusuz çok gûç Buna nıyeüm de yok zaten Akla gelenlen söyleyeyım yeter Kardeşlerle, ye- ğenlerle, eşle ülkeyönetmek, boşkâğıtlan bakan- lara ımzalatmak, kardeşırua Turkıye'nın en zengınJennden bın kılacak kararnamelerçıkart- mak, sevgılı annenızı kutsal mezarlara gömdur- mek, çocuklanruzı zengınleşürmek, eskı parü başkamanna sıyaseü yasaklamak, halk karşı çıkınca da çekılmeden/çekınmeden ve de "Ben de öyle ısüyordum" dıyebılmek, 1989 yerel se- çunlennı önceden ' guvenoyu sayacağım" de- dıkten sonra, bu taahhüde karşın "Halk bıa uyardı" yollu safsata pışkınlığıyle geçışürmek, yüzde21 80 gûvenoyuna karşın cumhurbaşkanı seçılmek, bu" çırpıda başbakanı ve çeyrek saatte hûkümet üyelennı atamak, hükûmet baş- kanlığını surdurmek, tekçı devletı federaüf dev- let adayı yapmak, MGK kararlannı dışa sızdırmak, eşınızı ıl başkanı seçtırmek, huküme- tı ükamak, devlet ışlenne kusme vb Gıtükçe ekşıyen bu ortamda, bınncı özal'ı yı- pratan benkı özal'ı, esırgedıgı oylanyla halk uyardı, Teğmen Baba olayı, Çanakkale olaylan uyardı Ama sız aldırmadınız Gonlum raa ol- madı Bır de ben uyarmak ısüyorum llgı alanı- mla sınırlı olarak temel bır yanılgmıza değınece- ğım Sayın özal, ben bır bdım adamıyım Deyım yenndeyse yalnızca 'gerçek tannsı'na tapanm Sız bu saürlan okurken, yıne kıtaplanmla baş- başa olacağım Kuşkusuz, ınsanı ve yurdunu se- ven herkes gıbı, arada bır kıtaplanmdan başımı kaldınyor ve "neler oluyorr ' dıye sıyasal sorular da soruyorum kendı kendıme Bır bılım adamı, Sayın Özal, ınceledığı ko- nuya uzaktan ve yansız bakar Zorunludur buna Gerçege/doğnıya ulaşınca da, onu eğıp bukmeden, sulandırmadan olduğu gıbı yansıtır, odunsuz savunur Tersını yaparsa, bıbme ve ın- sanbğa karşı suç ışlemış olur Hem de alçakçası- na Benım böylesıne yuzkarası bır suç ışlemeye hıç nıyeüm yok Insan olarak, yurttaşım olarak sızı elbette sevıyorum, sayıyorum Ama bılım adamı olarak gerçeğı/doğruyu sızden daha çok sevmek, saymak zorundayım Meşnıluk Bıldığınız gıbı demokrasının vazgeçılmez/evren- sel ükelennden bın de meşruluktur Buna göre, ıktıdar çoğunluğa dayanmab, "çoğunluğun n- zasıyla yöneülıyoruz" ınancı toplumda bulun- malıdır (Weber, Kelsen, Aron, Burdeau, Du- verger, Easton, Lıpson ) Toplumu banş ıçınde yaşatan, ıküdan ve devletı ayakta tutan öğe, ışte bu ınançür "Meşruluk, sıtenın devleün gözle gorunmeyen banş meleğıdır" (Ferraro) Çoğunluğun nzasma dayanan meşruluğun ıkı boyutu vardır Yaalı hukuka gore değıl, huku- ka uygun yazılı hukuk (yasalara) gore ıküdara gelmek Hukukta buna "bıçımsel meşruluk le- gıümıte formelle" denır Bıçımsel meşruluğa gore ıktıdar ancak hukuka uygun seçım yasa- lanna göre oluşmalıdır Eğer bır metm adıl de- ğılse, toplum çoğunluğunun ıradesmı yansıtmı- yorsa, yasadır, ama hukuka uygun değıldır Ge- tırdığı ıkı katlı barajla matematık denklemlen bıle altûst ederek %36 azınlığı %65 çoğunluk yapan bır yasa elbette hem adıl değıldır, hem de çoğunluğun ıradesıyle çatışır, hukuka aykındır 1987'de Şanburfa ve Zonguldak halkını bu yasa gereğınce azınlık temsıl etmıştır "Cebren" de- ğılse de dolanh yollaria azmhk çoğunhığu yönetırse o rejım demokrası değıldır Kaldı kı Sayın Özal, bıçımsel meşruluk alda- tıcı ve tehlıkelıdır O yûziden günümüzde terk edılmış, yennı "maddı meşruluğa legıtımıte ma- tenelle"e bırakmışür Maddı meşruluk anlayışı- na gore, hukuka uygun yasalara gore ıktıdara gelınse bıle bu, meşruluk ıçın yetmez Aynca ço- ğunluğun nzası/guvenı de olmalı ve sürmehdır De Gaulle, 16 6 1946'da Bayeux'de ve 4 9 1958'- de Pans'te yaptığı ve sıyasabılıme geçen konuş- malannda, halk çoğunluğunun güvenını yıtıren bır ıküdann meşru olamayacağını, ergeç çoke- ceğını vurgulamıştır Gerçekten böyle bır ıktıdar, azınlığın çıplak gucune dayandığından ıster ıstemez zorbalaşır Orada tarüşma, artık rejımın ıçınde değıl, uze- nndedır Son kaynaklar boyle söyler Işte bır- kaçı Debbasch -Burdeau. Pontıer- Rıca, Droıt Constıtuonnel et ınstıtutıons pobüques, Pans, 1989, s 99-100, Amaud, Dıcüonnaıre encyclo- pedıque de theone et de socıologıe du droıt, Pa- ns, 1988, s 225-227, Burdeau, Droıt consütutı- onnel, Pans, 1988, s 29,37,67,77 vd, Duverger, Insütuüons polıtıques et droıt consütuonnel, Pans 1975,1,s 386 vd Banllon, Dıcüonnaıre de la Consütuüon, Pans, 1986, s 273,274 Işte bu yuzden 210 yıl once, 1782'de Ingıltere Başbakanı North 1887'de Fransa cumhurbaş- kanı J Grevy, 28 4 1969'da De Gaulle (hem de kesın sonuçlannı beklenmeden), 1979'da Türkı- ye başbakanı, 1990'da Thatcher, sürelen bıtme- den ıküdan bırakmışlardır Mart 1989 yerel seçımlenne, Sayın özal bır "guvenoylaması" dıye baküğınızı, onceden du- yurdunuz Halk bu sozunuzde duracağıruza oy- lesıne ınandı kı, Edırne'den Hakkan'ye, Muğ- la'dan Kars'a değın sozleşmışçesıne ovûlesı bır bıbnçle sızı reddetü Inceleyın Bu hıç bır yerel seçımde görûlme- mışür Oyunuz %36'dan %21 80'e duştü Halk daha ne yapsın Vekıbnı nasıl azletsın 9 önceden soz Vermeseydınız bıle bu koşullarda çekılmenız gerekırken, sız ne yapünız9 Çekılmek ne söz, yedı ay sonra sıze ve eşınıze sürgıt boyun eğen partınızm, azınhğın oylanyla kendınızı cumhur- başkanı seçürdınız Oysa arkanızda ne cumhur (halk)vardı ne de çoğunluk Pekı neym ve kımın başkam oldunuz9 Lutfen duşunûn O gun bugûndur tarüşma rejımın üzennekay- madı mı9 1991 seçımlen de belb Azınlıktasınız AmasızhâlâÇankayada'smız "Enayı"ılanetüğı- nız halkın onuruyla alay edıyorsunuz Ama top- lumbıbmm yasalan ışlemeye başladı ve "baş- kanıyım" dedığınız halk (cumhur) sızı bır kıyıya ıtü ve ıtmeyı surdûruyor Buna toplumbıhmde kıyıya ıüne (penphensaüon) olgusu denır Bu olgunun konusu Türkıye'de sızsınız, Sayın Özal İrnzalamadığınız kararnamelen, vetolannızı, küsmelennızı değerlendıren halk, "örs olmak- tan çıkıp çekıç olmaya" hazırlanıyor Iç banş bozuldu, bozulacak Sıze de, topluma da yazık olacak Bır makam tutkusuna değer mıydı bu- tun bunlar, Sayın Özal7 Sonuç Kımıleyın bır halkın esenlığı, tek bır kışının vere- ceğı ozvenb bır karara bağlıdır Ama sızden, 8 Temmuz 1919'da askerlıkten aynlan M Ke- mal'ın özvensı ıstenmıyor O, onuruyla hak ettı- ğı ünıformasını bırakmıştı Sızdense kurallara uymanız ıstenıyor, o kadar Sızın ıçın kısa vade- de belkı ortaboy bır ozven bu Ama uzun vade- de sızın ve toplumun onurunu kurtaran bır kuçuk adım Hepsı bu Sız huzura, toplum banşa kavuşa- cak Şımdı şu soruyu kendınıze sormanın tam sırası "Kendıme mı, yoksa topluma mı hızmet edıyorum7 "lznmızle yanıünı ben vereyım Cumhurbaşkanlıgı meşruluk özûriü olma- malıdır Şu anda sız, Sayın özal, bılımın dayatması kuşatması alündasınız Bılımın duygu sırur sıs- temı yoktur Kımseyı bütûnleşecek ölçüde sev- mez Ama kın de tutmaz tşı rastlanüya bırak- maz Yalan söylemez Yöntemlı deneyımlerden, bınkımlerden gerçeklere ulaşır Konumu ne olursa olsun, kımseye yanhş yapma ayncalığı tanımaz Bıbmın dedıklenne uymabsınız Sayın özal Genış duşunün, dar varbğınızdan kurtu- lun ve çekıûn Hukuka uygun bır çıkartma ya- parak, kendınızı de, toplumu da esenlığe kavuş- turun Sonra çok geç olabıbr Dılenm, Tann sızı, bıbm bensı yabnkat ve goturu yargılardan korur ve doğruyu görûrsünüz ARADA BIR KEREM HÜSEYtN Vergi Uzmanı Açıklanabilir Turkıye'nın en çok tartışılan vergı affını çıkaran hukü- met, herhalde yaptığı bu uygulamadan rahatsız olmuştur Nasıl olmasın kı konu hemen hemen her gun kamuoyunun gundemınde tutulmakta ve bu ortamı yaratıp hukumetı zo- ra sokan Malıye Bakanı da haklı olarak, bu yuzden sı- kıntı duyduğum uykularımın kaçtığı zamanlar oluyor ( ) Gecelerı terle uyandığım zamanlar var dıyebılmektedır (2 Temmuz 1992 Hurrıyet Gazetesı) Vergı affını tartışma konusu yapan olay buyuk vergı bor- cu olanların affa karşın yasal yukumluluklerını yerıne ge- tırmemelerıdır Başka bır anlatımla devlet otorıtesını tanı- mamalanchr Çunku bu kışıler aftan once de aftan sonra da vergılerını odememeyı alışkanlık halıne getırmışlerdır 31 12 1991 tarıhı ıtıbarıyla odenmeyen vergıler 15 5trılyon- dur Faız ve gecıkme zamlarıyla bırlıkte bu rakam 27 5 trıl- yonu bulmuştur Af kapsamına gıren bu rakamdan sadece 1 trılyon lıra dolayında para, mahyenm kasasına gırmıştır Beklentılerle gelen para arasında cıddı bır farklılık var Bu farklılık da haklı olarak kamuoyunu rahatsız edıyor Dola- yısıyla vergı affının soylendığı gıbı başarılı olduğunu ıddıa etmek mumkun değıl Şımdı kamuoyu, vergı cezalarının affına karşın vergısını odememekte dırenen kışılerın -ba- sındakı adıyla yuzsuzlerın- açıklanmasını ıstıyor Sayın Malıye Bakanı yuzsuzlerın açıklanmasının yasal olarak mumkun olmadığını ısrarla soyluyor Gerekçesı de Vergı Usul Yasası'nın beşıncı maddesı adı geçen yasanın beşıncı maddesının ılgılı paragrafı şoyle mukellefın ve mükellefle ılgılı kımselerın şahıslarına, muamele ve he- sapdurumlarına, ışlenne ışletmelerıne servetlerıneveya mesleklerıne muteallık olmak uzere oğrendıklerı sırları veya gızlı kalması lazım gelen dığer hususları ıfşa ede- mezler ' Bu hukmu Sayın Malıye Bakanı'nın yorumladığı gıbt, vergı borcu olanların açıklanmasını yasaklayan bır hüküm olarak gormek mı gerekır^ Kuşkusuz kı hayır Cun- ku bu hukum, sır nıtelığınde olan ya da gızlı kalması la- zım gelen bılgılerın açıklanmasını yasaklıyor Oysa vergı borcu olanların açıklanması 'sır değıldır Nıtekım bu mad- denın gerekçesı de goruşumuzu doğruluyor Gerekçenın konuyla ılgılı bolumu aynen şoyledır vergı mahremı- yetı, her ne suretle olursa olsun, vergı tatbıkatı dolayısıyla oğrenılen ticari veya şahsi sırların mutlaka gızlı kalacağı- nı ıfade eder mArkastU.Sayfada TARTIŞMA Gûney-Doğu Panoramasının Ozeti Çekıç Guç, Kuzey Irak'ta yalnızca Saddam'ı bır kıtalden onleme, caydırma rolu oynamıyor, bolgede, bır Kurt devletının kurulması esbabına da hızmet edıyor Turkıye Gunev Doğu konusunda çok duşun üreln or Değer de Ama her- şe\den once, panoramık olarak bakmab- >ız Nclcr olduğunu anlamamız ıçın Guney-Doğu dunya pobtıkaldnnın du- >arlı merceklennden bındır Iran ve Irakta petrol çıktığından ben Ortadoğu oradakı rejımlen bıle belırleven bır petrol savaşına sahne olmuştur Bu durum, hala suruyor Bızım Guney- Doğumuzddbusahnenınıçındedır Ydlnız bu gun konu>a ek bır nokta gelmışür Her ctnık kokenın bır ulusçuluk hummasına tutulduğu bu gunlerde, herşevın aslını bıle- meven kamuovlannın desteğıne kavuşma bi Vebunundabolgeınsanlannın ozgur kımlık 'ler kazanımı ıçınde bolgenın. de- mokrasıleşme gonençleşme venlennden yararlanma sureçlennı onleyıcı bır sonuç dogurması Işte bakınız sekız yıldır Gune>-Doğu- muzda tcda edılen can toplamı dort bını aş,mı:}tır Ekonomık kaynaklann da har- cdnmdii cabd Pdnorama\ a baktıgımız zamdn bu duru mun Turk hukumetlenne kamu oylannın kımı tepkılenne karşın şu polıtıkalan zor- iddığınıgoruNoruz 1- Bolgede sılahlı teröre karşı koşullara gore dcgışık ıçenk \e bo\ut alan ama her zaman da demokrası ıçre kalmaya ozen gosterencavdıncı-dındıncıbıretkınlıkgos- tcrmevı Mirdurme 2- Yurttaşlann " ozgur kımbklen ıle >d^ama katılmalannı s>agla\an bırdcmok- rasıle^tırnıevı surdurme V Sdddam ın kendı Kurtlenne saldırgan fakat asfında zavıfsultasından doğan oto- nte boşluğu ıle onun Kuzev Irak ta vdra- tacağı >enı kaosun sorumluluğunu Tur- kıve ye vuklenmesınden kaçınma polıtıka sını sürdurme (Hukümet. Çekıç Guç u Saddam ı yenı bır kıtaldan abkovucu ola- rak tanıyor) İşte hukümet bu durumdan ancak şu ta- sanmlan ortaya çıkanyor, A- Herkese, bır şıddet aracı gıbı gozü- kcn olağanustu hal ı uzenndekı butun baskılara ve kendısıvle çelışkıve duşmesı- ne karşın kaldırmıyor Bu rejım altındakı ıllenn sayısıru bıle azaltarruvor B- Sansur ve surgun (SS) kardrnamelen- nı kaldırma gınşımlennı surduruvor (Ger- çekten bunlar arkaıklığı de aşan ınsan ustu zalım ' duzenlemelerdır Bır suça, Gu- ney-Doğuda ışlendı dıye ıkı kat ceza kes- me>ı duşunmek şe>tan zabmbğının bıle akhna gelmez (Gelse de uvgulamadan ve hatta onermeden bıle çekınır ) C- Ceza Muhakemelen Yontemı Ya- sası nda. yenı bır rasyonahzasvona gıt- mek ) Ydkalama ve gozaltında tutma sure- lennı akla ve ınsafa uvgun kılma gıbı D- Meclısın de Guney-Doğu konusunda etkılı bır denetım yapması Bu suretle bol- gede demokratık bır \asa ve duzen (law and ordre) kurulması, bolge ıçın bır ga- rantı olacaktır denı>or E- Olağanustu durum ıle Çekıç Guç un surmesı Bu ıkı husus Gunev Dogu pano ramasının en dramatık noktalandır Evet bunlann kendılenne gore gerekçelen var- dır Hukümet dıvorkı Bolgede olağanbır durum voktur kı henuz kurulamamıştır kı olağanustu durum kaldınlarak oldğan rejıme donulsun Kuzev Irak takı otonte boşluğundan dogacak Saddamın gınşe- B E L D E L E R İ ceğı so> kınm tehlıkesı' kalkıp Irak'ta "ya- sa ve duzen' rejımı kurulmamıştır kı ve dola>ısıyla Turkıye rahat nefes alacak bır duruma gelmcmıştıı kı, Saddam ı caydıncı olan Çekıç Guç dağıtılsın ' Işte panorama budur bolgedt. Duşunler buna gore ureülmektedır Ama, buraya şu ıkı hususu onemle ekle- mek gerekır ı-Çekıç Guç, Kuzey Irak ta yalnızca Saddam'ı bır kıialdcn onleme, caydırma rolu o>namıyor, bolgede bır Kurt devletı- nın kurulması esbabına da hızmet edıyor O zaman, panoıamayı, butun dunya başka bır perspektıf ıçınde duşunmek zorunda- dır, Çekıç Guç'un bu hızmet anlayışı, so- nuçta onu, Turkıye-İranve Sunyeuzenn- de de bır baskı aracı olmava goturmez mı 9 ıı- Ankara hukumetı (hukumetlen) bol- gedekı yaşamı ve butun Turkıve dekı vaşa- mı bır v eşıtçı demokrası rasvonabzas- yonu'na ve gonencıne hızla kdvuşturdmaz ıse ne olur' Yanıtı açık Bolgeye, once kapalı gıde- rek dış ıhtılatlar ıledun>aya açık bır savaş gebr Panoramaya bu ıkı hususu da ekledıkten sonra karşımızdakı kov apaçık gozukur Turkıye dekı butun sos>o-ekonomık ve kulturel ve de sı>asal butun dınamıklenn demokrasıleşmede rasyonelleşme ve bü- lunleşmesı bunun sağlanması Nasılmı' Işte sıvasa"bır ınce sanat" olarak, bu- nun ıçın vardır >a Mevcut dınamıkleıın bır "konsensus" unden >enı bır seçımc ka- dar uzanan bır "takdır" bu sıyasa sdnatı- nın geregıdır Ama bu pdnorama. asıl bız "halk ı uyd- nıkolmavazorlamaktadır Hukumetı-dev- let ışlennı bır an bıle boşlavıp onlann denetımını bır an bıle savsaklamamak Prof.BAHRİSAVCI Oren PENCERE Beş Yüzyıllık Kardeşlik... 15'ıncı yuzyılın ortalarında Ispanya'da yaklaşık ıkı yuz bın Yahudı yaşıyordu 1492'de Krıstof Kolomb Amenka'ya ayak basarken Ispanya'da Musevılerın yazgısını değıştırecek bır kararname çıkarıldı, Yahudıler uç ay ıçınde ya kılısede vaftız edıleceklerdı ya da ülkeden surüleceklerdı Yuz bın Yahudı Portekız'e sığındı, ama, bır süre sonra ta- nassura zorlandılar Yeryuzunde surgunlerı hoşgoruyle karşılayan yalnız Os- manlı devletı oldu Osmanlı, Alevıye karşı zalım,Hırıstıyana ve Musevıye yumuşaktı Kızılbaşın kellesını vurmayı şerıatın gereğı sanan kafa, Musevıyı korumayı Islamın şanından sayardı 1492'de Kolomb Amenka'ya ayak bastı, Ispanyol Yahudı- lerı de Turkıye'ye 500'uncu yıldönümü kutlanıyor bu olayın • Yahudılerle Osmanlı arasında hıçbır sorun çıkmadı mı? Çıkmaz olur mu9 Sabatay Levı adında Izmırtı bır Yahudı, 1Tncı yuzyılın üçun- cu çeyreğınde 'mehdı'lığını ılan ettı, Osmanlı Musevılerını peygamberlığı altına çağırdı Imparatorlukta kızılca kıyamet koptu, Yahudıler yenı mesıhın çevresınde toplanmaya baş- ladılar, kımı haham da 'deccal'ın karşısına geçtı Padışah Avcı Mehmet özellıkle Izmır ve Selanık sınagoglarını dalgalandı- ran Sabatay'ı huzura çağırttı, soyunmasını emrettı Okçular oklarını yenı peygamberın bedenınde deneyecekler, Saba- tay olmezse, Mesıh olduğu anlaşılacaktı Sabatay Levı, Avcı Mehmet'ın ayaklarına kapanıp bağış- lanmasını dıledı, Kelıme-ı şehadet getınp Müsluman oldu Pa- dışah Sabatay'ın devlete karşı ışledığı hıyanetı -kı cezası kazıklanmaktı- affettı ve sabık mesıhı ellı akçe aylıkla saraya kapıcı yaptı, Sabataycılar 'kerhen' Islamı benımsedıler Osmanlı, devlet duzenını bozmadıklan surece, Musevıle- re hoşgoruyle bakmıştır Yalnız Musevıler m ı ' • Hırıstıyanlar da hoşgöruden nasıplerını aldılar Ne zama- na kadar? 18*ıncı yuzyılda Fransız devrımıyle yayılan yenı fı- kırler, Osmanlı mülküne de gırdı, mıllıyetçılık davaları ortalı- ğı sardı, Rumu, Ermenısı benlık çabasına duştu, Bulgar, Sırp, vb daha önce uyanmışlardı Osmanlı kaşlannı çattı, devletın duzenını bozmaya kalkı- şanın canına okudu Ya Musevıler'' Osmanlı mulkünde Yahudıler, mıllıyetçılık akımına ağırlık- larını koyamayacak kadar sayıca azlıktılar Padışahın ıznıyle Fılıstın'e yerleşme sıyasetlerı de Ikıncı Abdulhamıt donemınde sınanmıştır, Padışah, Sıyonızmın Israıl'e goç polıtıkasına yeşıl ışık yakmadı Mıllıyetçılık davası gutmedıklen ıçın, Yahudılerın Osmanlı mulkünde bağımsızlık savları da olmadı, hoşgorunun sınır- larını zorlamadılar, beş yuzyıldan ben banş ıçınde kardeşçe yaşamanın gızemını toplumbılımın anahtarı böyle açıklar Türkler Anadolu'ya bın, Yahudıler de beş yuzyıl önce gel- mışlerdır Ikı goç arasındakı zaman farkı bır şeyı değıştırmez, bu topraklar hepımızın • Eğer bağnaz değılsek, bılımsel açıdan olaytara yaklaşa- bılıyorsak, şu ulus kotu ya da barbar, bu halk tyı ya da soyiu gıbı ayrımların boş değer yargılarına dayandığını bılınz, ırk- çılık ınsanlığın en kotu hastalığıdır Etnık ayrımcılık çağdışıdır Yahudılerle Turkler arasında, Osmanh'dan ben süregelen kardeşlik, tarıhsel açıdan yerlı yerıne oturuyor, Nazı Alman- ^ası'ndan kaçan bılım adamlanna Ataturk donemınde kucak açılması da bu yakınlığın en guzel sayfalarından bırını oluş- turuyor Yaşanan geçmışı, Osmanh'nın yucelığı, Türklerın cucelı- ğı gıbı budalaca saplantılara kapılmadan aklın mahkemesın- de yargılamak ve bılımsellığın saydamlığında değerlendırmek çağdaş ınsana en yakışır mantıktır 7 GECE 8 GÜN 1.6S0.000+KDV Yanm pansıyon + yol + çevre gezılerı + Nac'abey KARADANLİKYA Prenses Otel'de konaklama, Kayakoy, Oludenız, Xanthos, Letoon, Patara, Dalyan, Kaunos, Iztuzu, Tlos, Sakhkent "PARANIZ PAMUKBANK'TAN, TATİLİIVİZ BAYBASOS'TAN" KAMPANYAMIZ SURUYOR BAYBASÛS TURİZM İSTANBUL ANKARA 338 86 61 - 338 16 51 425 90 82 - tl7 54 6^ seyahat Acentası Işletme Belge no 21<*9 ,Vt\x\\\\^ twmw UÇ ODA BIR SALON, IKI SPOR ALANI, BIR CAR$I, BİR OKUL, BEŞ DÖNÜM ÇİMEN, COK BİSİKLET... Y E N İ TC BASBAKANLIK TOPLUB Y 0 R U M "Ucuz kentleşmeyı, düzenli, planlı olarak sağlayacak yenı bir anlayış içinde, konut ihtıyacını toplumun her kesimi için çozmeye yonelık yoğun bir uygulama gerçekleştırılecektır." Hukümet Programı Kasım 1991 Evet.. Toplu konut yatırımlan; sosyal, kültürel, ekonomik altyapıya verilen özel önemle ve toplumun her kesimine yönelerek yeni bir yoruma kavuşuyor. Uygulama Temmuz 1992. IDARESIEASKANLIĞI M U T L U Ç O Ğ U N L U K İ Ç İ N
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear