23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN1992 CUMA 10 DIŞ HABERLER Afganistan'da ateşkes bozuldu • KABİL(AA)-Afgan mücahitlerinin önceki gece ilan ettikleri ateşkesin birkaç saat içinde bozulduğu bildinldi. İran yanlısı Hizb-i Vahadat ve Suudi Arabistan tarafından desteklenen Jttihad-i-İslami örgütleri. arasında üç gündür devam eden çarpışmalardan sonra önceki gece bir ateşkes ilan edilmesi konusunda görüş birliğine vanldığı, ancak ateşkesin sağlanmasından birkaç saat sonra Kabil'in güneyinde yeniden çarpışmalann başladığı belirtildi. Gorgü taruklan Suudi Arabistan yanhsı mücahıtlerin Vahadat yanlısı yarahlan taşıyan bir ambulansa ateş açtıklannı kaydettiler. Rusya'da nükteer kaza • MOSKOVA (AA) - BDT Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, 29 mayısta Kuzey Denizi Donanması'na bağlıbirdenızaltıda meydana gelen patlamada, denizaltının nükleer reaktörünün zarar görmediğini açıkladı. BDT Deniz Kuvvetleri Sözcüsü Varely Novikov, TASS Ajansı'nca yayımlanan açıklamasında, denızalünda meydana gelen patlamanın, aracın nükleer reaktörün bulunduğu bölümüne çok uzak bir yerde olması sayesinde reaktörün etkilenmediğini ve radyoaktif sızıntı meydana gelmediğini kaydetti. Sözcü, patlamada bir deniz subayının öldüğünü, beşerin de yaralandığını doğruladı. Arnayutfuirta göcgirtşinii • TIRAN(AA)- Arnavutluk'un güneybatısındaki Vlora limanı, önceki gün yeni bir göç girişimine sahne oldu. Yaklaşık beş bin kişinin, limanda demirli gemilere binmek için saldırması üzerine, güvenlik güçleri havaya ateş açtı. Polis, daha sonra kalabalığa daha fazla olay çıkarmadan dağılması içinçağnda bulundu. Yaklaşık 2.5 saat süren olaylardan sonra kalabalık dağıldı. Göç girişimi sırasında ölen ya da yaralanan olmadığı öğrenildi. Göçgirişimlerinin önlenmesi için Amavutluk'un başta Dıraç limanı olmak üzere tüm lımanlan askeri üs gibi korunuyor. ABD-Ürtün askeri ilişkileri • WASHINGTON(AA). Ürdün'ü, topraklan üzerinden Irak'a mal girişini durduramamakla suçlayan ABD'nin, bu ülke ile ortak gerçekleştirdiği planlı askeri tatbikatlan askıya aldığı bildinldi. Adının açıklanmasını istemeyen Amerikalı biryetkili, Ürdün Kralı Hüseyin'in Irak'a kaçak yollarla mal girişini durduracağına ilişkin taahhüde girdiğıni hatırlattı. Yetkili, Amerikan istihbaraünın bu kaçakçıkğın devam ettiği yolundaki saptamalan üzerine, Başkan George Bush'un Ürdün ile ortak askeri tatbikatlan askıya almaya karar verdiğini belirtti. Ürdün üzerinde Irak'a sokulan mallararasında lüks ürünlerle savunma ile ilgili malzeme bulunduğu kaydedildi. İsrailinsan haMan örgütû • KUDÜS(AA)-İsrail'de BTselem adlı insan haklan örgütü, orduya bağlı özel birimlerin, "aranan" Filistinlileri haksızyere öldürdüğünü bildirdi. Örgüt tarafından yayımlanan raçorda, 1 ocak-8 mayıs tanhleri arasında çoğu zaman Arap kılığına girmiş bu birim elemanlannın Batı ŞeriaveGazze'de 19 Filistinli'yi öldürdükleri belirtildi. Raporda, 1991 yıhnda 21, intifadanın başladığı aralık 1987 tarihinden bu yana da toplam 90 Filistinlinin aynı birimlerce öldürüldüğü kaydedildi. Raporu kaleme alan Naama Yaşuvi, bu özel birimlerin öldürmeden yakalayabilecekleri kişileri de öldürdüklerini kaydetti. Filistin insan haklan örgütleri de İsrail özel birliklerine benzer suçlamalar yöneltmişlerdi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yıllık insan haklan raporunda, en az 27 Filistinlinin İsrail'in "üniformasız güvenlik personeli" tarafından öldürüldüğü belirtilmişti. İttifak üyeleri, AGİK'in isteğiyle oluşturulacak bir 'barış gücü'ne asker vererek katkıda bulunabilecekler NATO ilk kez 'alan dışı'na açılıyor« . - _ - , • • « 4 • ^-v •* % •* . 4 "k T A » 1 ^ X " X 1 • 1 * 1 1 1 _ . _ _ r-fc " ı • ¥"» I .. » / J ¥ _ . -. T" 1 _ — ! _ ! _ ! ._ 1 _ I _1 _ r"V! - _ _ • - I 1 _ . _ 1 . . t II I ^ ^ ^ _ I • Norveç'in başkenti Oslo'da toplanan NATO dışişleri bakanlannca alınan karar, ittifakın bugüne dek üye ülkelerin güvenliği ilesınırh rolün- de değişiklik getiriyor. Ancak NATO diplomatlan bu karann ittifakın Körfez savaşı türünden askeri müdahaleler içinde yer alması anlamına gelmeyeceğini vurguluyor. Dış Haberler Servisi - ABD'nin öncülü- ğündç 1949 yılında kurulan Kuzey Atlantik îttifakı Örgütü NATO, ilk kez üye ülkelerin güvcnliğini sağlamanın dışında bir rol üst- lcndi. Norveç'in başkenti Oslo'da dün topla- nan NATO dışişleri bakanlan. ittifakın kendi sınırlan dışında Avrupa'da ortaya çı- kan bunahmlarda banşı koruma görevi üst- lenmesini kabul etti. Ajanslann bildirdiğine göre vanlan anlaş- mayla 52 üjkenin oluşturduğu Avrupa Gü-. venlik ve İşbirliği Konferası'nın (AGİK) banşı korumak amacıyla NATO'dan isteye- ccği her yardım. ayn ayn değerlendirilecek ve isteyen üye ülke bu çabalara malzeme, ta- şıma ya da başka yollarla yardımda buluna- bjlecek. hatta oluşturulacak bir "Banş Gücü'ne asker verebilecek. Ancak karar zo- runluluk içermediği için isteyen üye, bu tür girişimlerin dışında kalabilecek. Aynca itti- fak üyesi olmayan ülkelerin de bu tür faali- yetlere katılması da mümkün olacak. NATO'nun bu karan ABD tarafından "yeni bir misyon" olarak değerlendirilirken Almanya ve Fransa bunun yalnızca Av- rupa'da banşı koruma çabalanna katkıda bulunmak olduğunu vurgulamaya özen gös- teriyor. Fransa. NATO'nun bu kararla Av- rupa'nın siyasi ve güvenlik girişimlerini göl- gelememesi gerektiğini savunuyor. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Lawrence Eagle- burger "NATO, yeni Avrupa'da banşı ko- ruma misyonunu üstlendi" derken Fransa Dışişleri Bakanı Roland Dumas, "NATO'- nun asken gücünden yararlansa bile banşı koruma operaşyonlannda karar ve denetim kesinlikle AGİK'e ait olmalıdır" görüşünü dile getirdi. Norveç Dışişleri Bakanı Thor- vald Stoltenberg de karan, "NATO'nun görevi banşı sağlamak değil, banşı koru- maktır" diye yorumladı. NATO diplomatlan, itüfakın Körfez sa- vaşı türü bir askeri müdahale içinde yer al- masmın söz konusu olmadığmı, ittifak as- kerlerinin ateşkesin sağlanamadığı Yugos- lavya ya da Karabağ gibi bölgelere asker göndermeyeceğini belirttiler. Nitekim, ABD'nin Bosna-Hersek'e ilişkin bildiride. BM'nin Yugoslavya'ya koyduğu ambargonun uygulanmasını sağlamak ama- cıyla mümkün olan her aracın kullanılması- nı öngören bir ifadenin yer alması için yaptı- ğı girişim sonuçsuz kaldı. Diğer üyeler, bu tür bir ifadenin ileride NATO'yu yükümlü- lük altına sokacağmı savunarak itirazettiler. Bu arada toplantının açılışında şeref baş- kanı sıfatıyla bir konuşma yapan Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, daha sonraki kapalı oturumda yaptığı konuşmada, Ermenistan'- ın kuvvet kullanarak işgal ettiği Azerbaycan topraklanndan cekilmesini istedi. Norveçli meslektaşı Thorvald Stoltenberg de konuş- masında Azeri-Ermeni çatışması ile Bosna- Hersek olaylannın sorumlulanna ittifak ola- rak "açık ve sert bir mesaj verilmesi gerekti- ğini" savundu. NATO dışişleri bakanlan Karabağ ve Bosna-Hersek'e ilişkin iki ayn bildiri yayın- ladılar. AA'nın haberine göre Türkiye'nin görüş- lerinin geniş ölçüde yer aldığı bildirilerin Karabağ ile ilgili olanında, ittifakın Kara- bağ ve Nahcıvan'da devam eden şiddet ve can kaybından duyduğu kaygı dile getirildi ve kuvvet kullanımı kınandı. Taraflara etkili bir ateşkes yapmalan çağ- nsında bulunan NATO dışişleri bakanlan, ad vermeden Ennenistan'ı işgal ettiği Azer- baycan topraklanndan çekilmeye davet etti- ler ve taraflann uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak soruna görüşmeler yoluyla çözüm bulmalannı istediler. Aynca çatışma- dan zarar gören sivillere acil insani yardım çağnsında bulundular. "Ülkelerin toprak bütünlüğüne yönelik eylemler ve siyasal kazanç sağlamak ama- cıyla kuvvet kullanılması kabul edilemez" denilen bildiride, AGİK'in Dağlık Karabağ sorununa banşcı çözüm bulma çabalannın desteklendiği belirtildi. Bosna-Hersek ile ilgili bildiride de can kaybına neden olan çarpışmalar sert biçim- de kınandı ve BM, AGİK ve ATnin soruna banşçı çözüm bulma çabalannın desteklen- diği ifade edildi. F-16 progranu tehlikede HALL'K GERAY ANKARA - Türkiye'deki F-16'lann jet motorlannın ürctimi ihalesine öneri veren General Electric (GE) firması- nın yeni sözleşmeler imzala- ması ABD Savunma Bakan- lığı'nca askıya alındı. ABD hükümeti, "yurtdışmda rüşvet verme" savlan nedeniyle aldığı karannı kısa sürede değiştir- mczse, GE firması Türkiye'- deki ihaleden çekilmek zorun- da kalacak. Yaklaşık 3,5 tril- yonluk ihalenin ikinci adayı Pratt and VVhitney'e de aynı nedenle yeni sözleşme yapma yasağı getirilebileceği bildirili- yor. Türk yetkililer, rüşvet suç- lamalan nedeniyle F-16 prog- ramının aksamasından kaygı duyuyor. ABD Savunma Bakanlığı. GE firmasının yeni sözleşme- ler imzalamasını askıya alan karannı, fırmanın üst düzey yetkililerinin, İsrail Hava Kuv- vetleri Komutanı Rami Do- tan'a yaklaşık 8 milyon dolar rüşvet verdiği savlan üzerine verdi. Cumhuriyet'in sorulan- nı yanıtlayan Türk ve ABD'li kaynaklar, Türkiye'deki F-16 programında jet motorlanyla ilgili alımlann ABD Hava Kuvvetleri'nce yapılıp Türk Hava Kuvvetleri'ne satılması nedeniyle, "askıya alma ka- ran"nın Türkiye'yi de kapsa- dığı yorumunu yaptılar. Türkiye'deki GE yetkilileri, Cumhuriyet'e, sözleşme yap- malannı engelleyen karann çok kısa bir süre içinde kalka- cağın,a inandıklannı bildirerek Türkiye'deki ihalenin etkilen- meyeceğini savundular. ABD Savunma Bakaniığı da önceki gün yaptığı açıklamada, firma yetkilileriyle görüşmelerin sür- düğünü. GEfirmasınınverece- ği yanıta bağlı olarak, "çok kısa" sayılabilecek bir süre içinde karann değişebileceğini bildirdiler. Gali'den Demirel ve Mitsotakis'e: Kıbrıs zirvesine lıazuolıuı Bosna-Hcrsek'te süren çatışmalardan dolayı bugüne dek 1 milyonu aşkın si>11 evsiz kaldı. Çoğunluğunu çocuk ve yaşlılann oluş- turduğu multeciler, bir yandan sığındıkları kampiann soğuk yaşamında Kmmaya çaJışırken bir yandan da evierine dönecekleri günün özlemiyle bekleyişlerini sürdürüyoriar.(Fotoğraf:AP) BM Genel Sekreteri Gali, Belgrad'm Sırp milislere söz geçiremediğini belirtti Müoseviç: Istifa etmeye hazınm Dış Haberter Servisi - Bosna-Hersek'te Sırp milislerin Saraybosna'ya yönelik sal- dınsı aralıksız sürerken Sırbistan Devlet Başkaru Slobodan Müoseviç, yaptınmla- nn kalkmasını sağlayacaksa istifa edebile- ceğıni açıkladı. BM Genel Sekreteri Butros Gali, Gü- venlik Konseyine sunduğu raporda Belg- rad yönetiminin Yugoslav ordusu birlikle- rine ve Sırp milislere söz geçiremediğini vurguladı. Sırp milisler Saraybosna'ya topçu ateşini dün de sürdürdüler. Reuter'in bildirdiğine göre Sırp milisler, yaklaşık 40 bin sivilin mahsur kaldığı stratejik önemi bulunan Dubrinja kasabasına da havan topu saldı- nsı düzenlediler. Saraybosna'ya önceki gün düzenlenen saldında bir apartmana bomba düşmesi sonucunda 4 sivilin yaşa- mını yitirdiği bildinldi. Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Mi- loseviç, BM ambargosunun sona ermesini sağlayacaksa görevinden aynlmaya hazır olduğunu söyledi. Müoseviç, İngiliz BBC televizyonunu verdiği demeçte, "Yaptınm- lann kalkması ya da soruna çözüm bulun- ması için tek engel buysa görevimden ayn- lınm" dedi. BM Genel Sekreteri Butros Gali, Yugos- lavya bunalımına ilişkin olarak hazırladığı raporu Güvenlik Konseyi'ne sundu. Gali. raporunda Belgrad yönetiminin Bosna- Hersek'te Müslüman ve Hırvatlara karşı savaşan Yugoslav Ordusu birlikleri ve Sırp milislerin denetimini giderek yitirdiği ve sa- vaşın büyümesinde Hırvat askerlerin çatış- malara katılmasının da payı bulunduğunu belirtti. Güvenlik Konseyi diplomatlan, Gaü'- nin raporunu, Yugoslavya'ya yaptınmlar uygulama karan almadan önce inceleye- memelerinden dolayı üzüntü duyduklannı belirttiler. Diplomatlar, "Rapor, ambargo karannı etkilemezdi, ancak bir süre gecik- tirebilirdi" dediler. Türkiye'ye gönderilecek malzeme, yalnızca NATO anlaşmalan çerçe^sinde kullanılacak Alıııaıı askeri yardımı yeniden yürürlükte ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Al- manya. Türkiye'ye yönelik ambargo karannı kaldırmasının ardından. dün de askeri yardım programının yeniden başlatılmasının kararlaştınldığını açık- ladı. Ancak Türkiye'ye gönderilecek Alman askeri malzemesinin "iç çatış- malarda kullanılamayacağını" da anımsattı. Almanya Federal Cumhuriyeti Dışiş- leri Bakanlığı Sözcüsü Dr.Hans H. Schuhmacher bu konudaki açıklama- sında, Türkiye ile Almanya arasındaki mektup diplomamasisinde. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne gönderilen silah ve malze- mcnin "yalnızca NATO amaçlan gere- ğince kullanılacağının t.-yit edildiğini" bildirdi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Oslo'- da yaptığı açıklamada. ambargo karan- nın kalkmasından Türk-Alman dostlu- ğunun kazançlı çıktığını söyledi. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Schuhmacher dün Bonn'da yaptığı açıklamada, askeri yardım programının yeniden başlaülmasında, Almanya Dı- şişleri Bakanlığı Müsteşan Dieter Kast- rup'un Türkiye'deki temaslannın bü- yük etkisi olduğunu belirtti. Schuhmac- her. iki ülkenin dışişleri bakanlan arasındaki "mektup teatisi" konusunda ise şu bilgileri verdi: "Türk Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin, Alman Dışişleri Bakanı Klaus Kin- kel'e mektup teatisinde, askeri yardım programı çerçevesinde Almanya hükü- meünce TSK'va gönderilen silah ve araçlann yalnızca NATO anlaşması ge- reğince kullanılacağını teyit etmiştir. Dışışlen Bakanı Kinkel. mektubunda ittifak bölgesine yapılan saldınlara kar- şı yardım alan ülkelerin savunma gücü- nü koruyabilmeieri ve ortaklann ittifak içindeki sorumluluklannı yerine getire- bilmeleri amacıyla Almanya hükümeti- nin NATO müttefiklerine askeri yar- dımda bulunduğunu hatırlatmıştır. Buna göre Alman askeri malzemesi iç çatışmalarda kullanılamaz." ÇetinMn açıklaması Dışışlen Bakanı Çetin. Oslo'da yaptı- ğı açıklamada. Alman ambargosunun kalkmasından Türk-Alman dostluğu- nun kazançlı çıktığını söyledi. Çetin. bu sonuca "mektup teatisi" ile ulaşıldığını kaydederek. "Bu suretle Türkiye ve Almanya arasındaki gele- neksel dostluk ilişkilerinde ortaya çıka- bilecek gereksiz pürüzlerin ve yanlış değerlendirmelerin bile. her zaman be- lirtegeldiğimiz gibi görüşmeler ve diya- log yoluyla giderilebileceği teyit edilmiş olmaktadır" dedi. İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA - Kıbns'ta dü- ğümün çözülmesine yönelik adımlar süriiyor. BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbns Rum kesimi lideri Yorgo Vasiliu'yu 18-20 haziran tarihlerinde ayn ayn görüşmeler için Nevv York'a davet eden mektuplan Kıbnslı liderlere iletilirken Gali'nin, Başbakan Süleyman Demirel ve Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'e de bi- rer mektup göndererek "Nevv York görüşmelerinde ilerleme sağlanması durumunda topla- nacak konferansa hazırlıklı bulunmalan" çağnsında bu- lunduğu öğrenildi. Nevv York buluşması önce- sinde Kıbns'ta diplomasi trafi- ği görülmedik bir düzey ve yoğunluğu ulaşü. BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin Kıb- nslı liderleri Nevv York'a çağı- ran mektuplan Kıbns özel el- çisi Oscar Camillion araalığıy- la Denktaş ve Vasiliu'ya iletil- dı. Gali aynca Demirel ve Vasi- liu'ya da birer mektup gönde- rerek iki başbakana, Denktaş ve Vasiliu'yu, New York'a ça- ğırmasına ilişkin bilgi verdiği ve iki liderle 18-20 haziran ta- rihleri arasında yapacağı ikili görüşmelerde Kıbns'ta çözüm yolunda ilerleme sağlanması durumunda yapılacak toplan- tıya hazır olmalan çağnsında bulundu. Öte yandan BM he- yeti, Lefkoşa'da tasarladığı yeni tur görüşmelerinden son- ra sonra Lefkoşa-Atina-Anka- ra üçgenindegörüşmeleri yine- liyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbns İşleri Koordinatörü Nelson Ledsky ile BM Genel Setreteri'nin Siyasi İşler Mü- dürü Gustave Feisell, dün Washingtonda Kıbns'takige- Jişmelerle ilgili olarak yaptıkla- n görüşmede önümüzdeki hafta yapılacak çalışmalann koordinasyonu konusunda göriiş birliğine vardılar. Fei- sell, Camillion ve'BM Banş Gücü Danışmanı Paul Cava- nagh'dan oluşan BM heyeti Kıbns'a, 7 haziran günü gele- cek ve 9 haziranda Vasiliu ve ardından da Denktaş ile görü- şecek. Heyet, 10 haziranda Atina'ya, ll'inde de Ankara'- ya gececek. Feissel. temaslar biter bitmez Nevv York'a gide- rek Gali'ye bilgi verecek. Ledsky de aynı üçgende An- kara'dan başlayarak temas- larnda bulunmayı kararlaştır- dı. AZERBAYCAN SEÇIMLERİ Cumhurbaşkaıılığı yarışıkızıştı ESAT PALA BAKÜ - Azerbaycan'da cumhurbaşkanlığı seçimine iki gün kala heyecan ve merak do- rukta. Adaylar propaganda çalışmalannı hızlandınrken. çeşitli ülke gözlemcileri ve tem- silcileri pazar günü yapılacak seçimler için Bakü'ye geliyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin en güçlü adayı iktidardaki Halk Cephesi üderi Ebülfez El- çibey, Ermeni saldınlan nede- niyle Şuşa ve Laçin'den göç et- mek zorunda kalan ailelerle görüşt'ü. Halk Cephesi lideri Elçibey. Bakü'de eski Lenin. yeni Cum- huriyet Sarayı'nda savaş nede- niyle Laçin ve Şuşa bölgelerin- den göç eden halkla görüştü. Çok büyük bir salonda binler- ce Azerinın çoluk çocuk katıl- dığı toplantıda bir Şuşalı ka- dın. Azerbaycan'da iç siyasi çekişmelerin Dağlık Kara- bağ'ın düşmesine yol açtığmı söyledi. Şuşalı Samira Süiey- manov. Bakü'de kalmaktan rahatsız olduklannı, Bakülüle- '- '"»ndilerine olumsuz tavır takırıuınidnnı belirtti. Süley- manov. Elçibey'e "Sizalın top- rağımızı. biz oraya gidelim" dedi. Elçibey'e yöneltilen bir baş- ka soruda ise Azerbaycan Cumhurbaşkanı Vekili İsa Kamberovun halktan sürekli kaçtığı ve halka karşı silah kul- landırdığı öne sürüldü. Bu soru üzerine sinirlenen Halk Cephesi lideri Elçibey. "Ben böyle bir şeyi ilk kez duyuyo- rum. Nerede Azeri halka karşı silah kullanıldıysa hemen söy- leyin" dedi. Öte yandan cumhurbaşkanı adayı ve eski Mecüs Başkanı Yakup Memedov, Azerbay- can'da ekonominin bir an önce düzene sokulması gerektiğini söyledi. Ülkede çok sayıda işsiz bu- lunduğunu belirten Yakup Memedov, savaş bölgelerin- den göç eden halkın da büyük sıkıntısı yaşadığınj kaydetti. WASHINGTON UFUK GÜLDEMÎR Kürtçe televizyon ve Amerika'da yayıncılıkWASHINGTON - Kürtçe TV tarüşma- sına Amerika'da televizyonun nerede ol- duğunu, nereye gittiğini anlatarak katkıda bulunmaya çalışalım. Amerika'da TV yayınalığının ilk yılla- nnda, pazann gelecekte tamamen büyük ulusal istasyonlann eline geçeceği düşünü- lürken bunun tersi oldu. Teknolojik geliş- meler sayesinde mantar gibi biten yerel istas- yonlar ulusal kanallan tehdit etmeye baş- ladı. Ulusal kanallar da çareyi yerel evlilikler yapmakta buldu. Hele TV yayınlannm son 10 yılda kablo ile dağıtılmaya başlanması tam bir devrim yarattı. Her kentin. kasa- banın kendine özgü istasyonlan ortaya çıktı. Kablo paketinin içinde elbette ABC. NBC, CBS gibi büyükler vardı. Ancak kasabanın haberlerine ağırlık veren yerel kanallar, ne- redeyse ulusal ve uluslararası haberlere ağırlık veren "netvvorklar" kadar izleyici toplamaya başladı. Kablo yayınalığı neden bir deyrimdi? Şu yüzden: Yerel nüfus kimi yerde İspanyolca konuşan Latin kökenlile,rden. kimi yerde Çinliîer ve İtalyanlardan oluşuyordu. Ante- ne bağımlı olduğu için "genel" olmak zorun- luluğu olan Amerikan TV'si. kablo yayıncılığı sayesinde bu kitleye kendi "özel" dilinde ulaşarak dinleyici sayısını arttınrken, farkında olmadan katılımçı demokrasinin sınırlannı genişletiyordu. Örneğin ben bu- gün Washington'da evimde oturup 69 ka- nalh televizyonumu açtığımda Rusça. İspanyolca, Arapça yayınlara rastlayabili- yorum. Hatta canım isterse Nevv York'tan yayın yapan bir iki Türk radyosundan birisi- ni dinleyebiliyorum. Ama çoğu zaman dinle- miyorum, çünkü Amerikan kanallannı daha ilginç buluyorum. İletişim çağında iletişimden korkmanın ecele faydası yok. Sosyologlar, SSCB'ye asıl öldürücü darbeyi bilgisayar, fotokopi maki- nesi, faks ve videonun vurduğunu düşünü- yorlar. Özel TV'yi yasallaştırma, Kürtçe TV'ye izin verip vermeme aşamasındaki Türk hükümetine Amerikan TV'cilerinin tavsiyesi şu: "Teknolojinin gerisinde kala- cak bir regülasyona gitmek enayiliğini yap- mayın." Daha açıkça söylemek gerekirse "Teknolojinin gelişmesini zaten önleyemı- yorsunuz. En iyisi ona ayak uydurun. Kürt- çe TV kaçınılmaz olarak kurulacak. Sizeğer baştan izin verirseniz herkes sizi demokrat zanneder. Hiç olmazsa numara yapıp puan toplayın. Ama devlet olarak kendiniz kur- mayın, bırakın kimin parası varsa o kur- sun." Uydular sırur dinlemiyor. Kablo ile da- ğıtım evin içinde yeni dünyalar yaratıyor. Vatandaşlannı ulusal güvenlik gerekçesiyle telsiz gibi basit bir iletişim aracından dahi mahrum bırakanrejimlertarihe kanşıp gidi- yor. Çözüm ne? Amerikan TV'cileri, "regü- lasyon değil, deregülasyon" diyor. Yani TV yayıncılığını "düzenlemek" değil, "mevcut yasak düzenini ortadan kaldırmak." Çünkü hükümetin yapacağı her yasal düzenleme. daha altı ay içinde teknolojik gelişmenin ge- risinde kalmaya ve "by-pass" edilmeye mahkûm. Aynca zatenekonomidepiyasaku- rallannı uyguladığı iddiası içinde olan bir si- yasi rejimin, düşün yaşamında piyasa kural- lanna uymaması gerceklerle bağdaşmaz. Yayıncılıkta piyasanın dinamiklennden korkmaya mahal yok. Daha bundan 20 yıl önceye kadar Türkiye'de sinemalar "Par- çala Behçet" türünden fılmlerle dolup taşı- yordu. Gazeteler "ahlak elden gidiyor" diye bağınyordu. Bu akım. yasaklarla değil "do- ğal doyum" ile ortadan kalktı. Ahlaka da bir şey olmadı. "Regülasyonsuz" özel TV de ilk yıllarda kuşkusuz bazı "sorunlar" yaratabi- Iecektir. Ama hükümetin Türkiye'ye yapa- cağı en büyük iyilik. bu sorunlan "kanun gücü" ile zaptı rapta almaya çalışmak değil. halkın sağduyusuna bırakmaktır. Aynca te- levizyonun rekabetı. basm üzerinde de olumlu etkiler yapıyor. Amerika'da zaman gösterdi ki TV kültürü ile büyüyen insan, daha az değil daha fazla okumaya meraklı oluyor. Bunun da ötesinde TV veciddi basın birbirine rakip değil, aksine doğal müttefik. Özel TV'nin rekabetinden asıl televizyona benzeyen gazeteler zarar görüyor. Kitap. ha- ber. analiz. yorum. Amerikan yaşamındakı önemli yerini koruyor. Deregülasvon fornıülü içinde TRT'nin ven nedir? Tüm dünvada olduğu gibi Ame- nka'da da "kamu kanallan" var. Ancak bunlar devletın de ortak olduğu özel şirkel statüsünde. 198O'de ABD'deki kamu kanah NPBC'nin toplam gelirlerinin yüzde 27'si devlet kasasından gelirken. bugün bu oran yüzde 17"yedüşmüşdurumda. Yanidevletin rolü giderek azaUyor. İnsanlar eğitildikçe "Neden benim cebimden aldığın para ile TV yayını yapıyorsun, özel şirketler zaten yapı- yor. sen parayı daha ihtiyaç duyulan alanla- ra harca" diyor. Devletin harcadığı paranın aslında devletedeğil. millete ait olduğu, "dev- let parası" diye bir şey olmadığı öğrenildikçe bu eleştiriler kaçınılmaz olarak Türkiye'de de başlayacak. Bunun bir yaran da şu ola- cak: Nasıl ki devlet, bankalar ve KİTlerden elini çekmedigi sürece siyasi yaşamımız "tan- zimattan bu yana en büyük yolsuzluk" iddi- alanndan kurtulamayacaksa. devlet yayınalıktan elini çekmedigi sürece "TRT'- nin taraflılığı" başımızı ağntmaya devam edecek.Tüm bu nedenler yüzünden devletin. neyin hangi dilde yayınlanacağı konusunda vapması gereken en akılhca şeyin. bu işin dışında kalmak olduğu anlaşılıyor. Bu yol kısa vadede baş ağntabilir. Ama uzun va- dedeTürkiyekârlıçıkar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear