25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumhumeı Matbaacılık \e Ga/cıecılık 1 ıırK Anonım Şırkeıı adına Berin N»di # Cencl Ya>ın Vonclnıeni Öigen Acar 9 Gencl Ya\ın Koordmaıoru- Hikmel Ç'ttinka)» # Va/ı l^len Mudurlcrı. Kusun Ozbilgen (Sorumiu), C'elal Ba^langK (Haber) # Vazı Işlerı Mudur Yardımcisr Sslim Alpaslan • Görsel Yoneımen- Ali \car • Duzenleme' Muslafa Saglamtr # Ankara Temsılı-ıiı. t une>l Arcavurrk, Haber Mudurlerı Muslafa Balba). Işık Kansu. l/mır TemMİu V Vrdar Kı/ık. Adana TemMİcısı Çelin Vigenoglu Istanbul Haberlerı. Ş«nay kaJkan. Dıs Haberler: Ergun Balcı. Iş-Ekonomı: Şukran Kccenıı. Yurı Haberlerı: Mehmcl Saıac, Kulıur. Celal L'ster, Makalekr- Sami KaıaoreB, Spor Abdulkadir Yucfltnan. Duzclıme- Abdullah Yazıtı • Muessese Mudur V Erol Erku! • Koordınaıor. Ahmel Koruhan • Muhasebe Bııteat Ytnet • Buıçe-Planlama: Sevgi Osmanbe^oglu • ldare- Hust>in Gurer • Işleıme Onder Çelik • Bılgı-lşlem: Nail lııal Bılgısayar Sısıem- Muruvet Çikr • Pe^onel Sevgi Bostancıoglu • Reklam: Reha Ifilman • Dış llışkıler: Huly» Ak>ol Basun ve Yavan: Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Turkocağı Cad. 39 41 Cagaloglu 34334 İsı PK: 246 istanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar: Aakan: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • Izmir H Zıya Blv. 1352 S. 2/3, Tel 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa: tnönû Cd 119 S. No: 1 Kaı 1, Tel: 19 37 52 (4 haı), T(rtex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVtM: 30HAZIRAN 1992 Imsak- 3.28 Günes: 5.28 Öğle: 13.12 tkindi: 17.12 Akşam: 20.47 Yalsı: 22.38 Termik santral tartışması • ADANA (AA) — Kısa adı TAYSEB olan Toros Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanvekili Nazmi Civan, Yumurtalık'ta kurulması planlanan termik santralın yerinin yeniden gözden geçirilmesini istedi. Termik santralın çevre kirliliği açısından Yumurtalık Serbest Bölgesi'ne ters etki yapacağını belirten Nazmi Civan, "Termik santral, serbest bölge ile Iskenderun arasında Yanık Değirmen olarak bilinen dere yatağı çevresine kurulabilir" dedi. Nazmi Civan, termik santralın geçmişte, şimdi planlanan yere yakın bir alanda kurulmasırun düşünüldüğünü, ancak denızin sığlığı nedeniyle bu projeden vazgeçildiğini söyledi. Sağlığınız kampanyası • İSTANBUL (AA)- Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği ile Pfızer ilaç şirketinin, kamuoyunu dikkatini kalp ve damar hastalıklannda erken teşhısin önemine çekmek amacıyla, ortaklaşa düzenledikleri sağlık kampanası sürüyor. Kampanya kapsamında dünden itibaren başlatılan tarama otobüsü ile sağbk kontrolü uygulamasının ilki, Cağaloğlu'nda gerçekleştirildı. Öğle saatlerine kadar yaklaşık 120 kişinin ücretsiz muayene edildiğini kaydeden yetkililer, kampanya süresince 5 bin kişiin taramadan geçirileceğinin tahmin edildiğini bildırdiler. Bebeğiyle öldü •tSTANBUL(AA)- Haseki Hastanesi'nde görevli bir hemşire, doğum yapmasına birkaç gün kala geçirdiği rahatsızhk sonucu bebeğiyle birlikte öldü. Doğum kliniğinde narkoz teknisyeni olarak görev yapan Hüsna Gök Bilici (32), rahatsızlanınca, hastaneye kaldınldı. Çalıştığı Haseki Hastanesı'ne götürülmek istenen hemşire Bilıcı, yolda öldü. Tıp mezunlarına diploma • İSTANBUL (AA)- Marmara Ünıversitesi Tıp Fakültesi'nden 1991-92 öğreüm yılında mezun olanlara törenle diplomalan verildi. Mezunlar arasında Tanzanya Cumhurbaşkam Ali Hassa Mwayi'nin oğlu Hüseyin Mwayi da yer aldı. Haydarpaşa'daki kampüste düzenlenen mezuniyet töreni, Atatürk Eğitim Fakültesi müzik bölümü öğrencilerinin konseriyle başladı. Daha sonra söz alan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. AtıfAkbaş, 9 yılda büyük gelişme kaydeden fakültenin, bugün 101 öğrenciyi daha mezun ederek, güzide sağhk ordusuna kattığını söyledi. Dönem birincisi A.Ebru Tınar'ın konuşmasından sonra, 101 mezun hekimlik andı içtiler. Bayrakyırtana gözaltıIMUĞLA(AA)-Türk bayrağını yırtan alkollü kişi gözaltına ahndı. Şerafettin Devecioğlu adh bir kişi tartıştığı Kızılkaya köyü ilkokulu müdürüne kızarak, ilkokul bahçesinde asıb duran Türk bayrağını indirerek yırttı Gözaltına alınan Deveaoğlu ile ilgili soruşturmaya devam edıldiği bildirildı. İstanbul Festivali tüm hızıyla sürerken Kuzey Avrupalılar da yaz boyunca eğlenecekler Danimarkalılar festival yorgunu • Danimarka'da festivaller ağustos sonuna dek sürüyor. Gösterilerin kimi meydanlarda, kimi parklarda, kimisi de kapalı mekânlarda. Göbek dansından caza kadar her zevke göre gösteri. FERRUH YILMAZ KOPENHAG - Şu sıralarda Danimarkalüan evde bulmak mümkün değil. Ellerinde festival programlan o gösteriden bu göstenye, o konserden bu konsere koşuşturup duruyorlar. Zaman, festi- val zamanı. Herkesin zevkine göre bir festival, bir gösteri ya da konser var, Haziranda koşuşturmaya başlayan Danimarkalılar, ağustosun sonuna doğ- ru festival yorgunu düşüyorlar. Festivallerin kimi kapalı kapılar ardında, kimi şehır meydanlannda. kimi de yemyeşil parklarda düzenleniyor. Dani- markalılar yaz boyunca raks edıp mey içiyorlar. Geçen yü, müziğiyle. üyatrosuyla, dansıyla Afrika'yı Kopenhag"a getiren Copenhagen In- ternational Theater (CIT), bu yü raksta ka- rar kıldı. 11 temmuza dek süren "Dan cing City" festivali süre- sinde 1S ülkeden çok ge- niş bir yelpazeye yayüan bir prograrru ızlemek mümkün. Programda Hırvatlann deneysel dans gösterisinden, Hintlilerin yüan dansı- na kadar birbirinden ol- dukça farklı dans göste- rileri var. Programın gözdesi hıç kuşkusuz, Carlos Saura'nın Car- men ve Kanb Düğün fılmlerinden olduğu ka- dar, İstanbul Festivali'- nden de tanıdığımız Ispanyol Christina Ho- yos. Hoyos, festivale son ilci yıldır birlıkte çahştığı kendi grubuyla katılıyor. Programın en egzoü'k üç gösterisi, aralannda dağlar var gjbi görünse de aynı kökten geliyor. Se- çimın ne derece bilinçb' yapıldığı su götürür; ama Christina Hoyos'un flamencosunun, Hintli Gula- bi'nin yılan dansının ve Mısırb Suraya Hilal'in "Mısır halk dansı"nın ya da biam tabirimızle gö- bek dansının aynı yerden geldıği su götürmez. Göbek dansı Avrupablar gibi modern Türkiye'- de de Paris gece kulüplerinde sergılendiği 'cabare şpvu' bıçimıyle tanınır. Mısır'da dansözlenn aşağı- landığını düşünen Suraya Hilal, sanaünı Ingiltere'- de icra ediyor, ama klasik Mısır halk dansı dediği gösterisi. Danimarka'da herkese göre festival var. Danstan bu kadar. Festivallere devam edelim. Daha dans festivali bitmeden Kopenhag, rüya gibi geçecek 10 günlük caz maratonuna soyunu- yor. Her geçen yü yeni yerlerin programa dahü olmasıyla konser sayısı artan Kopenhag Caz Festi- vab'nin bu yüki programında 500'e yakın konser var. FestivaÜn 10 güne kadar yayıldığı düşünülürse bu, günde ortalama 50 konser demek. Avrupa'daki birçok caz festivalinden farkb olarak, Kopenhag Caz Festivab prograrnının hemen hemen yansı üc- retsiz sokak konserlerinden oluşuyor. Şehır merke- zine kurulacak seyyar sahnelerin önüne bağdaş kurmayı göze alanlar, Danimarka cazının en iyi isimlerini dinleyebile- cekler. Programda üc- retb caz kulüplerinin yanı sıra, mahalle 'cafe'- lerinin müşteri çekmek için düzenlediği caz ak- şamlan da var. Bir so- kak ötedeki "Mavi Kö- pek" kahvesi bu yü iyi bir program hazırlamış. Ibrenin bir bardak cap- pucinoda durduğu ak- şamlar, Mavi Köpek'i ziyaret etmek gerek. Caz festivabnin doruk noktası hıç kuşkusuz, parlamentonun arkası- ndaki "at meydanı'nda iki gün ûst üste yapıla- cak caz maratonu. Bılet- lerin görece ucuz olduğu için bu açık hava mara- tonuna; yanlanna Mike Stern'i de alan Randy ve Michael Brecker kardeş- ler.bluescu Albert King, The Zawinul Syndicate, Lında Hopkins, John Scofield ve Maliü Sahf Keita Band kaülacaklar. Cazdan hoşlanmayan 'rock'çılann elleri böğür- lerinde kalmayacak kuşkusuz. Rock müzığirun en törpülenmemiş larandan hoşlananlar, Kopcn- hag'ın 30 kilometre dışındaki Roskilde'ye yollana- caklar. Üç gün sürecek festival için yıldız fab, mü- zik, bıra ve seks denıyor.. Roskılde'dekı dört gün boyunca lOO'den fazla grup izlenebüecek. öğle sa- atlerinden sabahın Uk ışıklanna kadar sürecek konser sonrası "eve nasıl dönerim" diye telaşlan- maya gerek yok. Festival alanının bir kısmı çadırla- ra ayrümış. Festival ruhlu Türk gençleri, haydi in- ter-raü biktini aldığınız gibi doğru Danimarka'ya. Tabii vize duvannı aşabiürseniz. Mtsırü Suraya Hilal Danimarka'da sanaönı icra ediyor. Mısır'da dansözlenn aşağılandığmı düşünüyor.Gösterisini hazırlayabibnek için Msır'daki yaşlı ÇingeoeJere başvurmuş. Marmaris Müze Müdürü, tarihi eser kaçakçısına şilt verdi 6 Kasayı hırsıza tesliııı edeceksiniz 9 ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Adı sık sık tarihi eser ka- çakçüığı olaylanna kanşmış bir kişiye Türkiye'de ilk defa Marmaris Müze Müdürlüğü tarafından "şilt" verildi. "Kasayı hırsıza teslim edeceksin" diye- rek, tarihi eser kacakçıbğuun önlenmesi konusunda ilginç fikirler ortaya süren Müze Müdürü Tabh Türkmen, antika dünyasının ünlü isimlerinden Mustafa Merziforüu'ya şüt verilmesinin gerekçe- sini "Müzemize oldukça önemli eserler hibe etti" diye açıkbyor. Müze Müdürü Tabh Türkmen, "anti- ka merakhsı" Mustafa Merzifonlu'ya şilt vermekle kabnamış, oğul Merzifon- lu' ya da "koleksiyoncu" belgesi vermiş. "Ben riskb çabşmayı severim" diyen Müze Müdürü Türkmen, "kaçakçıhğı önleme pahasma antik eser abşverişi ya- panlarla çok özel Uişküer kurduğunu" söylerken, "Şimdi sıra Mustafa Merzi- fonlu'ya bir özel müze kurdurmaya gel- di. Merzifonlu'yu bu yönde ikna etmeye çabşıyonım. Kabul ederse bu ülkemız kültür varbklannm korunmasında bü- yük kazanç olacakür" diyordu. Tarihi eser kaçakçüığının önlenmesi yönünde oldukça ilginç fikirlere sahip olan Marmaris Müzesi Müdürü Tabh Türkmen ile Marmaris Kalesi'ndekı. odasında söyleşirken, gözümüz odanın tabanına gebşigüzel konmuş seramik ye- mek takımına ibşti. Bazüan kınk ve çat- lak olduğu için •'Bunlan tarnir edip ser- güeyeceksinız herhalde" diye sorduk. Müze Müdürü bunlann "henüz" müze- ye ait obnadıklannı bir antikaanın bıraküğmı söyledi. Bu defa "Bunlar da mı hibe" diye sorduk. Müze Müdürü Türkmen şöyle yanıt verdi: "- Bunlar oldukça değerb parçalar. Geometrik döneme, İÖ 7'nci yüzyıla Antikaticarerinde merkez:Marmaris a I Mustafa Merrifonhı İÖ 7. yüzyıla ait seramikkr • Genel Yayın Yönetmenimiz Özgen Acar'ın 23 Eylül 1990'da yayımlanan "Antika talanı" dizisin- de, antika kaçakçüığının merkezinin Marmaris olduğu belirtiliyor ve eskî eser kaçakçılığından tu- tuklanan Mustafa Merzifonlu'dan söz ediliyordu. ait. Her biri 10 mılyon bra değerinde. Paramız olsa biz ahnz, ama yok. Kendi- lerinden antik eser aldığımız bir sürü va- tandaşa borcumuz var. Artık eskisi gibi bıze eser getirmıyorlar. Bu yüzden ben başka yöntemler uyguluyorum. Az önce buraya Datça'dan bir koleksiyoncu gel- di. Ona bu parçalan uç mılyon dana aşağıya 7 milyona almasıru önerdim. O almazsa Merzifonlu'ya satacağun." - Peki bu abşverişten müzenin kân ne? "- Satın alan ile anlaşma yapacağım. Bir iki parçasını müzeye hibe etmesini is- teyecegim. Böylece müze para harcama- dan eser sahibi olacak." Aldığımız yanıt karşısında şaşınp, Müze Müdürü'ne bir başka soru yönel- tiyoruz ve şu karşıbğı abyoruz: "- Eğer bir ahcı bulamazsam, parça- lann sahibi bunlan geri görür. Parça- lann sahibi de antikacı. Adını veremem. Dediğim gibi ben biraz riskb çabşıyo- rum. Devlet memuru gibi çalışırsaruz müzeye tek bir eser kazandıramazsınız. Bu parçalara el koymak mümkün, ama ibşkimiz bozulur. Hiç kimse buraya eser getirmez. Eğer anında ödeme gücumüz olsa böyle yöntemlere gerek kalmaz. Müzeler piyasa ile rekabet gücüne sahip olsa ne bu yöntemlere gerek kabr, ne de yurt dışına bir tek parça kaçınbr." - Antikacüarla nasü özel Uişki kunı- yorsunuz? "- Bu herkesin yapacağı iş değü. Ben beceriyorum. Çoğuyla ibşkilerim iyidir. Nerede ne bulunursa, hemen haberimiz olur. Bizi atlatamazlar. Atlatırlarsa, baş- lan ağnr, hareket alanlan darabr. Bu in- sanlara Uişküerimiz sayesinde müzemiz bir sürü eser kazandı. Ben bunlara ko- leksiyonculuk yapmalannı öneriyonım. Koleksiyonculuk, kaçakçüığın önlen- mesınde önemb bir yöntem." - Koleksiyoncu belgesi almak için ne gerekiyor? "- Bir nüfus cüzdan sureti, bir ikametgâh senedi ve savcüüctan abnacak kaçakçüıktan ceza almadığına dair bir belge yeterbdir. Bu üç bölgeyi getirene koleksiyonculuk belgesini veririz. Ben burada birkaç kişiye belge verdim. Bun- lann arasında Mustafa Merzifonlu'nun oğlu da var." - Merzifonlu üe üişküeriniz iyi gabba. "- Evet, oldukça iyidir. Kendisine mü- zemize yaptığı hıbeler nedeniyle şilt de verdik. Arkeolojüc sergi salonumuzdaki eserlerin büyük bölümünü o bağışladı. Bunlann değeri nereden baksanız 150 bin dolar. Aynca Bizans dönemine ait 10 alün 4 gümüş sikke hibe etti. Hepsi puıl puıl, çebk kasamızda sakh." - Merzifonlu'nun kaçakçı olduğu söy- lenir. Adı kacakçıya çıkmış biri ile ibşki- lerinizi nasıl bu ölcüye ulaştırabilirsiniz? Bunca değerb eserleri bu kişi müzeye ne- den bağışlasın? Ne menfaati plabilır? "- Hiçbir menfaati yok. İnsanlar yıl-- larca yapacağını yapar, sonra da Hacca gider. Bu olaya da öyle bakabüiriz. Memfonlu, bana müzeye bağışta bulu- nacağını, ama sergi salonuna adını verip veremeyeceğimizi sordu. Ben de hay hay dedim. Aynca Merzifonlu kaçakçı da değil. Bu konuda tek bir kayıtb suçu yok. Adam bu işi seviyor, mefaklı. Pa- rası da var. Niye yararlanmayabm. Şim- di ben Merzifonlu'yu özel müze kurma- ya teşvik ediyorum. Kültür varbklarmın dışanya kaçınbnasını pobsiye önlemler- le engelleyemezsiniz. Koleksiyoncu sayısını arttıracaksınız, özel müzelerin lcurubnasını teşvik edeceksiniz." - Belki siz bu konuda iyi niyeüisiniz. Ama sizin koleksiyoncu belgesi verdik- leriniz, hele adı kaçakçıbğa kanşmış bi- risi özel müze açarak iyi niyeüi davrana- cakmı? "- Bunun Avrupa'da da ömekkri var. Bu sağlam bir yöntemdir. Koleksi- yoncu koleksiyonundaki, müzeci müze- sindeki parçalan bize büdirmek zorun- dadır. Bizden habersiz parça abp sata- maz. Hepsınin bizde kaydı olur. Böylece biz kimde ne olduğunu büiriz." - Peki koleksiyoncunun koleksiyo- nundan, müzecinin müzesinden parça çabnırsa? "- Ben orasını bümem. Bu bir iyi niyet meselesi." Müze Müdürü Tabh Türkmen'e yanından aynbrken, "Müdür bey, ben bu hibe işine taküdım. Antika üe ilgüi kişiler bunca değerb parçalan ne diye müzeye bağışlasınlar? Yoksa böyle bağışta bulunup, 'ara sıra bizim yapüğımıza göz yumun' mu demek isti- yorlar" diye soruyoruz ve şöyle yanıt abyoruz: "- Ben Muğla'ya geldiğimde hem Muğla emniyeti üe hem de civar Ulerin emniyeti üe görüştüm. Merzifonlu'nun kaçakçüık füan yaptığı yok." Dağ kesilecek güneş gelecek •Yalıköy, Deli'nin Dağı tqjesinden kesil- mesiyle fazla güneş gö- recek,ancak baa büım adamlan buna karşı. CEMİL CtĞERİM YALIKÖY (Fatsa) - Yab- köy'de, 'Deb'nin Dağı ndan 50 metre kesümesıyle insanlar kış aylannda günde üç saat daha. fazla güneş görecekler. Roma- tizma derdınden kurtulacaklar ve uzun ömüriü olacaklar. Bc- lediye de dağın kesilmesiy le elde edilecek 1 müyon 750 bin met- reküp harfıyattan 35 milyar bra kazanacak. Bu parayia Ya- bköy'e bazı tesisler yapüacak, kesilen tepe de milb park haline getinlecek. "Deb'nın Dağı'ndan *50 metre kesılmesı karanna Çu- kurova Üniversitcsı Ziraat Fa- kültesi Peyzaj Mimarbğı Bölü- mü Başkanı Prof. DT. Güngör Uzun karşı geldi. Yazıda, tepe- nin kesilmesı habnde yeralü su dengesinin değışeceği, yaşayan ve yetişen hayvan üe bitki varbğmın bundan olumsuz yönde etküeneceği ve ekolojik dengenın zarar göreceği üeri sü- rüklü. Uzun, Yabköy'de halkın başta güneş ışığı olmak üzere doğal kaynaklardan en iyi ve dengeb yararlanması için 'dağı kesmek' yerine, ikbmle dengeb planlamaya önem verümesi ge- rektiğini büdirdi. Yabköy Bele- diye Başkanı Ziya Şen de 'Deb- nin Dağı'nda açılacak taşoca- ğında yapüacak çahşmalar sıra- sında zamanla yüksekbğin aza- lacağını ve böylelıkle kasaba halkının güneşten 2-3 saat tazla yararlanacağını söyledi. Baş- kan Şen, "Ondokuz Mayıs Ünıversitesi'nden büim adam- lannın yaptığı araşürmaya göre güneşten az yararlanüması ne- deniyle kasabamızda başta ro- matizma olmak üzere çeşitb hastabklara yakalananlann sayısı hızla artıyor ve insan ömrü azabyor"dedi. Türkiye'de ormansızlığa doğru ADANA (Cumhuriyet Gü- ney Üleri Bürosu) - Türkiye'- nin, yanlış ormancıbk politi- kalan, yasadışı yararlanma- lar, tekniğıne uygun obnayan kesim ve fıdanlamalar gibi olumsuzluklar yüzünden hız- la genişleyen bir "ormansız- laşma" süreci yaşadığı vurgu- lanıyor. Uzmanlar, Türkiye'de or- mansızlaşma sürecinin, tanm- da makıneleşmeye geçilen 1950'lerde başladığını ve nü- fus artışıyla birbkte toprağa olan talebin yükselmesTyle de özellikle son 20 yılda önü alm- maz ölçüde genişlediğini belir- tiyorlar. Halen var olduğu savunulan 20.2 milyon hektar ormanlık alanın yüzde 56'- sımn verimsiz ağaççıklarla kaplı olduğunu kaydeden uz- manlar şu saptamalarda bulu- nuyorlar: "Ormanlanmızı, toprağa duyulan istem yok etmekte- dir. Ormanhk bölgede yaşa- yanlar, orman sayılan alanlan tarlaya dönüştürmekte ya da yerleşime açmaktadır. Yine orman köylülerinin ekonomi- si, yasal olmayan yollarla ger- çekleşürilen orman ürünlerine dayab bulurunaktadr. Or- manlann içınde ve biüşiğinde- ki yerleşim yerlerinde yaşayan yurttaşlar, yapacak ve yaka- cak pdun geeksınmesinı çev- relerindeki ormanlardan kar- şılamaktadırlar. Partnerine AIDS olduğunu söyle Dış Haberler Servisi - AIDS vi- rüsü taşıdığı halde, cinsel ilişkiye girdiğı partnerine bunu önceden söylemeyenler cezalandınbnab mı? Birçok ülke, 'Çağm Vebası' olarak adlandınlan. ve her geçen dakika dünyada yeni insanjan pençesine alan bu ölümcül virü- sün yayıbnasını önlemenin yol- lannı anyor. Ülkeler ve eyaletler AIDS hastabğının yayıîmasını önlemek amacıyla kanunlar çı- kanyor. Bu kanunlar, cinsel iliş- kiye girdiği partnerinden AIDS hastası olduğunu veya HIV virü- sünü taşıdığını gizleyenkre hapis cezası öngörüyor. Bazı ülkeler ise bu gibi ceza- lann AIDS hastası veya taşıyıçı olanlann kendüenni gızlemeleri- ne neden olacağmı savunuyor ve bu insarüan cezalandırmak yeri- ne onlann bu konuda eğililrnesi gerektigini söylüyor. tngütere'de 24 yaşındaki HIV- pozitif bir adamın üışkiye girdiği dört kadına AIDS virüsü bu- laştırdığını açıklaması ve bu kadınlardan birinin geçen ay öl- mesi dünya kamuoyunda şok et- kisi yarattı. r. Dünya Sağbk örgütü'nün (WHO) verilerine göre dünyada 12 milyon AIDS hastaa ve HIV pozitif insan var. Bunlann dörtte üçü gebşmiş ülkelerde. Yüzyıhn sonuna kadar AIDS hastası ve AIDS virüsü taşıyanlann sayısının 40 milyonu bulacağı Dünya Sağbk örgütü'nce tahmin edibyor. Reuter, dünyada ülkelerin AIDS hastabğının yayıbnasını önlemek amacıyla ne tür önlem- ler aldıklannı ve çıkardıklan ya- salara ibşkin bir araştırma yayı- mladı. Reuter'ın araştırması özetle şöyle: ABD: Tüm ülkede gecerb fede- ral bir yasa yok. Ancak eyaletle- rin çıkardıklan ve hapis cezası öngeren kendi yasalan mevcut. Avustralya: Âltı eyaletın ve iki bölgenin de kendi kanunlan var. Virüsü taşıdığı halde gizleyenler iki yü hapis cezasına çarptuıbyor. TayUnd: Dünya Sağbk ör- gütü'nün verilerine göre ülkede 400 bin kişinin AIDS virüsü taşıdığı ve bu sayının 2000 yılında 4 milyon olacağı tahmin edibyor. Singapur: AIDS yasası şubat ayuıda parlamentoda kabul edil- di. Yasa AIDS olduğunu gizleme suçunu işleyenlere iki yü hapis ce- zası öngörüyor. Çin: AIDS, Çin'de bugüne ka- dar yalnızca başka ülkelerin so- runu olarak kabul ediliyordu. Bir milyan aşan nüfusuna karşın kayıtb yalnızca 705 taşıyıcı ve 8 AIDS hastası var. Çin'de uzun süre ikamet etmek isteyenlere AIDS testi yaptırma koşulu var. Tayvan: AIDS kanunu geçtiği- mizyüın kasun ayında kabul edil- di. 7 yıla kadar hapis cezası öngö- rülüyor. Isveç: AIDS yasası yok. HIV pozitif veya AIDS hastası olanlar alü ay kbnik bakıma abnıyor. Bu yolla on iki kişi karantinada. Norveç: AIDS'in yayümasma karşı yasalar var. Geçen yıl HFV pozitif olduğunu partnerinden gizleyen bir erkek bir yü hapis ce- zasına çarptırüdı. tspanya: AIDS oranı oldukça yüksek. 1981 yüından bugüne 13 bin 260 hasta kaydedümiş. Fransa: Özel AIDS yasalan yok. Ancak seksenb yülann or- tasında AIDS testinden geciril- memiş kanlann hastalara verildi- ği, bu yolla 1500 kişiye virüsün bulaşünldığı ve 250'sinin bu has- tabktan öldüğünün ortaya çıkması ülkede büyük bir skan- dala yol açtı. Seviyorsunuz... Ama acaba yıldızlar O'nun hakkında ne diyor? Arayın, Ata Nirun cevaplasın! KOÇ 900900201 BOGA 900900202 İKİZUER 900900203 YENGEÇ 900900204 ASLAN 900900205 BAŞAK 900900206 TERAZİ 900900207 AKREP 900900208 YAY 900900209 0ĞLAK 900900210 KOVA 900900211 BALIK 900900228 MMfVİ ırtmhln 1 «aUkMi 5833 TL. (ır.TbUyvHtıİMryertıı fttilMM wnrt» tfrtH 3-4 tiMkHn. Aio »ll|l P.K. 16 Tarrtya/ht.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear