Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhumeı Matbaacılık \e Ga/cıecılık 1 ıırK Anonım Şırkeıı adına Berin N»di
# Cencl Ya>ın Vonclnıeni Öigen Acar 9 Gencl Ya\ın Koordmaıoru- Hikmel Ç'ttinka)»
# Va/ı l^len Mudurlcrı. Kusun Ozbilgen (Sorumiu), C'elal Ba^langK (Haber) # Vazı
Işlerı Mudur Yardımcisr Sslim Alpaslan • Görsel Yoneımen- Ali \car • Duzenleme'
Muslafa Saglamtr # Ankara Temsılı-ıiı. t une>l Arcavurrk, Haber Mudurlerı Muslafa
Balba). Işık Kansu. l/mır TemMİu V Vrdar Kı/ık. Adana TemMİcısı Çelin Vigenoglu
Istanbul Haberlerı. Ş«nay kaJkan. Dıs Haberler: Ergun Balcı. Iş-Ekonomı: Şukran Kccenıı. Yurı
Haberlerı: Mehmcl Saıac, Kulıur. Celal L'ster, Makalekr- Sami KaıaoreB, Spor Abdulkadir
Yucfltnan. Duzclıme- Abdullah Yazıtı • Muessese Mudur V Erol Erku! • Koordınaıor.
Ahmel Koruhan • Muhasebe Bııteat Ytnet • Buıçe-Planlama: Sevgi Osmanbe^oglu • ldare-
Hust>in Gurer • Işleıme Onder Çelik • Bılgı-lşlem: Nail lııal Bılgısayar Sısıem- Muruvet
Çikr • Pe^onel Sevgi Bostancıoglu • Reklam: Reha Ifilman • Dış llışkıler: Huly» Ak>ol
Basun ve Yavan: Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Turkocağı Cad.
39 41 Cagaloglu 34334 İsı PK: 246 istanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex:
22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar: Aakan: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No:
19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • Izmir H Zıya Blv.
1352 S. 2/3, Tel 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa: tnönû
Cd 119 S. No: 1 Kaı 1, Tel: 19 37 52 (4 haı), T(rtex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAKVtM: 30HAZIRAN 1992 Imsak- 3.28 Günes: 5.28 Öğle: 13.12 tkindi: 17.12 Akşam: 20.47 Yalsı: 22.38
Termik santral
tartışması
• ADANA (AA) — Kısa
adı TAYSEB olan Toros
Adana Yumurtalık Serbest
Bölgesi Yönetim Kurulu
Başkanvekili Nazmi Civan,
Yumurtalık'ta kurulması
planlanan termik santralın
yerinin yeniden gözden
geçirilmesini istedi. Termik
santralın çevre kirliliği
açısından Yumurtalık
Serbest Bölgesi'ne ters etki
yapacağını belirten Nazmi
Civan, "Termik santral,
serbest bölge ile Iskenderun
arasında Yanık Değirmen
olarak bilinen dere yatağı
çevresine kurulabilir" dedi.
Nazmi Civan, termik
santralın geçmişte, şimdi
planlanan yere yakın bir
alanda kurulmasırun
düşünüldüğünü, ancak
denızin sığlığı nedeniyle bu
projeden vazgeçildiğini
söyledi.
Sağlığınız
kampanyası
• İSTANBUL (AA)-
Hipertansiyon ve
Ateroskleroz Derneği ile
Pfızer ilaç şirketinin,
kamuoyunu dikkatini kalp
ve damar hastalıklannda
erken teşhısin önemine
çekmek amacıyla, ortaklaşa
düzenledikleri sağlık
kampanası sürüyor.
Kampanya kapsamında
dünden itibaren başlatılan
tarama otobüsü ile sağbk
kontrolü uygulamasının ilki,
Cağaloğlu'nda
gerçekleştirildı. Öğle
saatlerine kadar yaklaşık 120
kişinin ücretsiz muayene
edildiğini kaydeden
yetkililer, kampanya
süresince 5 bin kişiin
taramadan geçirileceğinin
tahmin edildiğini bildırdiler.
Bebeğiyle öldü
•tSTANBUL(AA)-
Haseki Hastanesi'nde görevli
bir hemşire, doğum
yapmasına birkaç gün kala
geçirdiği rahatsızhk sonucu
bebeğiyle birlikte öldü.
Doğum kliniğinde narkoz
teknisyeni olarak görev
yapan Hüsna Gök Bilici (32),
rahatsızlanınca, hastaneye
kaldınldı. Çalıştığı Haseki
Hastanesı'ne götürülmek
istenen hemşire Bilıcı, yolda
öldü.
Tıp mezunlarına
diploma
• İSTANBUL (AA)-
Marmara Ünıversitesi Tıp
Fakültesi'nden 1991-92
öğreüm yılında mezun
olanlara törenle diplomalan
verildi. Mezunlar arasında
Tanzanya Cumhurbaşkam
Ali Hassa Mwayi'nin oğlu
Hüseyin Mwayi da yer aldı.
Haydarpaşa'daki kampüste
düzenlenen mezuniyet
töreni, Atatürk Eğitim
Fakültesi müzik bölümü
öğrencilerinin konseriyle
başladı. Daha sonra söz alan
Tıp Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. AtıfAkbaş, 9 yılda
büyük gelişme kaydeden
fakültenin, bugün 101
öğrenciyi daha mezun
ederek, güzide sağhk
ordusuna kattığını söyledi.
Dönem birincisi A.Ebru
Tınar'ın konuşmasından
sonra, 101 mezun hekimlik
andı içtiler.
Bayrakyırtana
gözaltıIMUĞLA(AA)-Türk
bayrağını yırtan alkollü kişi
gözaltına ahndı. Şerafettin
Devecioğlu adh bir kişi
tartıştığı Kızılkaya köyü
ilkokulu müdürüne kızarak,
ilkokul bahçesinde asıb duran
Türk bayrağını indirerek yırttı
Gözaltına alınan Deveaoğlu
ile ilgili soruşturmaya devam
edıldiği bildirildı.
İstanbul Festivali tüm hızıyla sürerken Kuzey Avrupalılar da yaz boyunca eğlenecekler
Danimarkalılar festival yorgunu
• Danimarka'da festivaller ağustos sonuna dek sürüyor.
Gösterilerin kimi meydanlarda, kimi parklarda, kimisi de kapalı
mekânlarda. Göbek dansından caza kadar her zevke göre gösteri.
FERRUH YILMAZ
KOPENHAG - Şu sıralarda Danimarkalüan
evde bulmak mümkün değil. Ellerinde festival
programlan o gösteriden bu göstenye, o konserden
bu konsere koşuşturup duruyorlar. Zaman, festi-
val zamanı. Herkesin zevkine göre bir festival, bir
gösteri ya da konser var, Haziranda koşuşturmaya
başlayan Danimarkalılar, ağustosun sonuna doğ-
ru festival yorgunu düşüyorlar. Festivallerin kimi
kapalı kapılar ardında, kimi şehır meydanlannda.
kimi de yemyeşil parklarda düzenleniyor. Dani-
markalılar yaz boyunca raks edıp mey içiyorlar.
Geçen yü, müziğiyle.
üyatrosuyla, dansıyla
Afrika'yı Kopenhag"a
getiren Copenhagen In-
ternational Theater
(CIT), bu yü raksta ka-
rar kıldı. 11 temmuza
dek süren "Dan
cing City" festivali süre-
sinde 1S ülkeden çok ge-
niş bir yelpazeye yayüan
bir prograrru ızlemek
mümkün. Programda
Hırvatlann deneysel
dans gösterisinden,
Hintlilerin yüan dansı-
na kadar birbirinden ol-
dukça farklı dans göste-
rileri var. Programın
gözdesi hıç kuşkusuz,
Carlos Saura'nın Car-
men ve Kanb Düğün
fılmlerinden olduğu ka-
dar, İstanbul Festivali'-
nden de tanıdığımız
Ispanyol Christina Ho-
yos. Hoyos, festivale
son ilci yıldır birlıkte
çahştığı kendi grubuyla katılıyor.
Programın en egzoü'k üç gösterisi, aralannda
dağlar var gjbi görünse de aynı kökten geliyor. Se-
çimın ne derece bilinçb' yapıldığı su götürür; ama
Christina Hoyos'un flamencosunun, Hintli Gula-
bi'nin yılan dansının ve Mısırb Suraya Hilal'in
"Mısır halk dansı"nın ya da biam tabirimızle gö-
bek dansının aynı yerden geldıği su götürmez.
Göbek dansı Avrupablar gibi modern Türkiye'-
de de Paris gece kulüplerinde sergılendiği 'cabare
şpvu' bıçimıyle tanınır. Mısır'da dansözlenn aşağı-
landığını düşünen Suraya Hilal, sanaünı Ingiltere'-
de icra ediyor, ama klasik Mısır halk dansı dediği
gösterisi.
Danimarka'da herkese göre festival var.
Danstan bu kadar. Festivallere devam edelim.
Daha dans festivali bitmeden Kopenhag, rüya
gibi geçecek 10 günlük caz maratonuna soyunu-
yor. Her geçen yü yeni yerlerin programa dahü
olmasıyla konser sayısı artan Kopenhag Caz Festi-
vab'nin bu yüki programında 500'e yakın konser
var. FestivaÜn 10 güne kadar yayıldığı düşünülürse
bu, günde ortalama 50 konser demek. Avrupa'daki
birçok caz festivalinden farkb olarak, Kopenhag
Caz Festivab prograrnının hemen hemen yansı üc-
retsiz sokak konserlerinden oluşuyor. Şehır merke-
zine kurulacak seyyar sahnelerin önüne bağdaş
kurmayı göze alanlar, Danimarka cazının en iyi
isimlerini dinleyebile-
cekler. Programda üc-
retb caz kulüplerinin
yanı sıra, mahalle 'cafe'-
lerinin müşteri çekmek
için düzenlediği caz ak-
şamlan da var. Bir so-
kak ötedeki "Mavi Kö-
pek" kahvesi bu yü iyi
bir program hazırlamış.
Ibrenin bir bardak cap-
pucinoda durduğu ak-
şamlar, Mavi Köpek'i
ziyaret etmek gerek.
Caz festivabnin doruk
noktası hıç kuşkusuz,
parlamentonun arkası-
ndaki "at meydanı'nda
iki gün ûst üste yapıla-
cak caz maratonu. Bılet-
lerin görece ucuz olduğu
için bu açık hava mara-
tonuna; yanlanna Mike
Stern'i de alan Randy ve
Michael Brecker kardeş-
ler.bluescu Albert King,
The Zawinul Syndicate,
Lında Hopkins, John
Scofield ve Maliü Sahf Keita Band kaülacaklar.
Cazdan hoşlanmayan 'rock'çılann elleri böğür-
lerinde kalmayacak kuşkusuz. Rock müzığirun en
törpülenmemiş larandan hoşlananlar, Kopcn-
hag'ın 30 kilometre dışındaki Roskilde'ye yollana-
caklar. Üç gün sürecek festival için yıldız fab, mü-
zik, bıra ve seks denıyor.. Roskılde'dekı dört gün
boyunca lOO'den fazla grup izlenebüecek. öğle sa-
atlerinden sabahın Uk ışıklanna kadar sürecek
konser sonrası "eve nasıl dönerim" diye telaşlan-
maya gerek yok. Festival alanının bir kısmı çadırla-
ra ayrümış. Festival ruhlu Türk gençleri, haydi in-
ter-raü biktini aldığınız gibi doğru Danimarka'ya.
Tabii vize duvannı aşabiürseniz.
Mtsırü Suraya Hilal Danimarka'da sanaönı icra ediyor. Mısır'da dansözlenn aşağılandığmı
düşünüyor.Gösterisini hazırlayabibnek için Msır'daki yaşlı ÇingeoeJere başvurmuş.
Marmaris Müze Müdürü, tarihi eser kaçakçısına şilt verdi
6
Kasayı hırsıza tesliııı edeceksiniz
9
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Adı sık sık tarihi eser ka-
çakçüığı olaylanna kanşmış bir kişiye
Türkiye'de ilk defa Marmaris Müze
Müdürlüğü tarafından "şilt" verildi.
"Kasayı hırsıza teslim edeceksin" diye-
rek, tarihi eser kacakçıbğuun önlenmesi
konusunda ilginç fikirler ortaya süren
Müze Müdürü Tabh Türkmen, antika
dünyasının ünlü isimlerinden Mustafa
Merziforüu'ya şüt verilmesinin gerekçe-
sini "Müzemize oldukça önemli eserler
hibe etti" diye açıkbyor.
Müze Müdürü Tabh Türkmen, "anti-
ka merakhsı" Mustafa Merzifonlu'ya
şilt vermekle kabnamış, oğul Merzifon-
lu' ya da "koleksiyoncu" belgesi vermiş.
"Ben riskb çabşmayı severim" diyen
Müze Müdürü Türkmen, "kaçakçıhğı
önleme pahasma antik eser abşverişi ya-
panlarla çok özel Uişküer kurduğunu"
söylerken, "Şimdi sıra Mustafa Merzi-
fonlu'ya bir özel müze kurdurmaya gel-
di. Merzifonlu'yu bu yönde ikna etmeye
çabşıyonım. Kabul ederse bu ülkemız
kültür varbklannm korunmasında bü-
yük kazanç olacakür" diyordu.
Tarihi eser kaçakçüığının önlenmesi
yönünde oldukça ilginç fikirlere sahip
olan Marmaris Müzesi Müdürü Tabh
Türkmen ile Marmaris Kalesi'ndekı.
odasında söyleşirken, gözümüz odanın
tabanına gebşigüzel konmuş seramik ye-
mek takımına ibşti. Bazüan kınk ve çat-
lak olduğu için •'Bunlan tarnir edip ser-
güeyeceksinız herhalde" diye sorduk.
Müze Müdürü bunlann "henüz" müze-
ye ait obnadıklannı bir antikaanın
bıraküğmı söyledi. Bu defa "Bunlar da
mı hibe" diye sorduk. Müze Müdürü
Türkmen şöyle yanıt verdi:
"- Bunlar oldukça değerb parçalar.
Geometrik döneme, İÖ 7'nci yüzyıla
Antikaticarerinde merkez:Marmaris a
I Mustafa Merrifonhı
İÖ 7. yüzyıla ait seramikkr
• Genel Yayın Yönetmenimiz Özgen Acar'ın 23
Eylül 1990'da yayımlanan "Antika talanı" dizisin-
de, antika kaçakçüığının merkezinin Marmaris
olduğu belirtiliyor ve eskî eser kaçakçılığından tu-
tuklanan Mustafa Merzifonlu'dan söz ediliyordu.
ait. Her biri 10 mılyon bra değerinde.
Paramız olsa biz ahnz, ama yok. Kendi-
lerinden antik eser aldığımız bir sürü va-
tandaşa borcumuz var. Artık eskisi gibi
bıze eser getirmıyorlar. Bu yüzden ben
başka yöntemler uyguluyorum. Az önce
buraya Datça'dan bir koleksiyoncu gel-
di. Ona bu parçalan uç mılyon dana
aşağıya 7 milyona almasıru önerdim. O
almazsa Merzifonlu'ya satacağun."
- Peki bu abşverişten müzenin kân ne?
"- Satın alan ile anlaşma yapacağım.
Bir iki parçasını müzeye hibe etmesini is-
teyecegim. Böylece müze para harcama-
dan eser sahibi olacak."
Aldığımız yanıt karşısında şaşınp,
Müze Müdürü'ne bir başka soru yönel-
tiyoruz ve şu karşıbğı abyoruz:
"- Eğer bir ahcı bulamazsam, parça-
lann sahibi bunlan geri görür. Parça-
lann sahibi de antikacı. Adını veremem.
Dediğim gibi ben biraz riskb çabşıyo-
rum. Devlet memuru gibi çalışırsaruz
müzeye tek bir eser kazandıramazsınız.
Bu parçalara el koymak mümkün, ama
ibşkimiz bozulur. Hiç kimse buraya eser
getirmez. Eğer anında ödeme gücumüz
olsa böyle yöntemlere gerek kalmaz.
Müzeler piyasa ile rekabet gücüne sahip
olsa ne bu yöntemlere gerek kabr, ne de
yurt dışına bir tek parça kaçınbr."
- Antikacüarla nasü özel Uişki kunı-
yorsunuz?
"- Bu herkesin yapacağı iş değü. Ben
beceriyorum. Çoğuyla ibşkilerim iyidir.
Nerede ne bulunursa, hemen haberimiz
olur. Bizi atlatamazlar. Atlatırlarsa, baş-
lan ağnr, hareket alanlan darabr. Bu in-
sanlara Uişküerimiz sayesinde müzemiz
bir sürü eser kazandı. Ben bunlara ko-
leksiyonculuk yapmalannı öneriyonım.
Koleksiyonculuk, kaçakçüığın önlen-
mesınde önemb bir yöntem."
- Koleksiyoncu belgesi almak için ne
gerekiyor?
"- Bir nüfus cüzdan sureti, bir
ikametgâh senedi ve savcüüctan abnacak
kaçakçüıktan ceza almadığına dair bir
belge yeterbdir. Bu üç bölgeyi getirene
koleksiyonculuk belgesini veririz. Ben
burada birkaç kişiye belge verdim. Bun-
lann arasında Mustafa Merzifonlu'nun
oğlu da var."
- Merzifonlu üe üişküeriniz iyi gabba.
"- Evet, oldukça iyidir. Kendisine mü-
zemize yaptığı hıbeler nedeniyle şilt de
verdik. Arkeolojüc sergi salonumuzdaki
eserlerin büyük bölümünü o bağışladı.
Bunlann değeri nereden baksanız 150
bin dolar. Aynca Bizans dönemine ait 10
alün 4 gümüş sikke hibe etti. Hepsi puıl
puıl, çebk kasamızda sakh."
- Merzifonlu'nun kaçakçı olduğu söy-
lenir. Adı kacakçıya çıkmış biri ile ibşki-
lerinizi nasıl bu ölcüye ulaştırabilirsiniz?
Bunca değerb eserleri bu kişi müzeye ne-
den bağışlasın? Ne menfaati plabilır?
"- Hiçbir menfaati yok. İnsanlar yıl--
larca yapacağını yapar, sonra da Hacca
gider. Bu olaya da öyle bakabüiriz.
Memfonlu, bana müzeye bağışta bulu-
nacağını, ama sergi salonuna adını verip
veremeyeceğimizi sordu. Ben de hay
hay dedim. Aynca Merzifonlu kaçakçı
da değil. Bu konuda tek bir kayıtb suçu
yok. Adam bu işi seviyor, mefaklı. Pa-
rası da var. Niye yararlanmayabm. Şim-
di ben Merzifonlu'yu özel müze kurma-
ya teşvik ediyorum. Kültür varbklarmın
dışanya kaçınbnasını pobsiye önlemler-
le engelleyemezsiniz. Koleksiyoncu
sayısını arttıracaksınız, özel müzelerin
lcurubnasını teşvik edeceksiniz."
- Belki siz bu konuda iyi niyeüisiniz.
Ama sizin koleksiyoncu belgesi verdik-
leriniz, hele adı kaçakçıbğa kanşmış bi-
risi özel müze açarak iyi niyeüi davrana-
cakmı?
"- Bunun Avrupa'da da ömekkri
var. Bu sağlam bir yöntemdir. Koleksi-
yoncu koleksiyonundaki, müzeci müze-
sindeki parçalan bize büdirmek zorun-
dadır. Bizden habersiz parça abp sata-
maz. Hepsınin bizde kaydı olur. Böylece
biz kimde ne olduğunu büiriz."
- Peki koleksiyoncunun koleksiyo-
nundan, müzecinin müzesinden parça
çabnırsa?
"- Ben orasını bümem. Bu bir iyi niyet
meselesi."
Müze Müdürü Tabh Türkmen'e
yanından aynbrken, "Müdür bey, ben
bu hibe işine taküdım. Antika üe ilgüi
kişiler bunca değerb parçalan ne diye
müzeye bağışlasınlar? Yoksa böyle
bağışta bulunup, 'ara sıra bizim
yapüğımıza göz yumun' mu demek isti-
yorlar" diye soruyoruz ve şöyle yanıt
abyoruz:
"- Ben Muğla'ya geldiğimde hem
Muğla emniyeti üe hem de civar Ulerin
emniyeti üe görüştüm. Merzifonlu'nun
kaçakçüık füan yaptığı yok."
Dağ
kesilecek
güneş
gelecek
•Yalıköy, Deli'nin
Dağı tqjesinden kesil-
mesiyle fazla güneş gö-
recek,ancak baa büım
adamlan buna karşı.
CEMİL CtĞERİM
YALIKÖY (Fatsa) - Yab-
köy'de, 'Deb'nin Dağı ndan 50
metre kesümesıyle insanlar kış
aylannda günde üç saat daha.
fazla güneş görecekler. Roma-
tizma derdınden kurtulacaklar
ve uzun ömüriü olacaklar. Bc-
lediye de dağın kesilmesiy le elde
edilecek 1 müyon 750 bin met-
reküp harfıyattan 35 milyar bra
kazanacak. Bu parayia Ya-
bköy'e bazı tesisler yapüacak,
kesilen tepe de milb park haline
getinlecek. "Deb'nın Dağı'ndan
*50 metre kesılmesı karanna Çu-
kurova Üniversitcsı Ziraat Fa-
kültesi Peyzaj Mimarbğı Bölü-
mü Başkanı Prof. DT. Güngör
Uzun karşı geldi. Yazıda, tepe-
nin kesilmesı habnde yeralü su
dengesinin değışeceği, yaşayan
ve yetişen hayvan üe bitki
varbğmın bundan olumsuz
yönde etküeneceği ve ekolojik
dengenın zarar göreceği üeri sü-
rüklü. Uzun, Yabköy'de halkın
başta güneş ışığı olmak üzere
doğal kaynaklardan en iyi ve
dengeb yararlanması için 'dağı
kesmek' yerine, ikbmle dengeb
planlamaya önem verümesi ge-
rektiğini büdirdi. Yabköy Bele-
diye Başkanı Ziya Şen de 'Deb-
nin Dağı'nda açılacak taşoca-
ğında yapüacak çahşmalar sıra-
sında zamanla yüksekbğin aza-
lacağını ve böylelıkle kasaba
halkının güneşten 2-3 saat tazla
yararlanacağını söyledi. Baş-
kan Şen, "Ondokuz Mayıs
Ünıversitesi'nden büim adam-
lannın yaptığı araşürmaya göre
güneşten az yararlanüması ne-
deniyle kasabamızda başta ro-
matizma olmak üzere çeşitb
hastabklara yakalananlann
sayısı hızla artıyor ve insan
ömrü azabyor"dedi.
Türkiye'de
ormansızlığa
doğru
ADANA (Cumhuriyet Gü-
ney Üleri Bürosu) - Türkiye'-
nin, yanlış ormancıbk politi-
kalan, yasadışı yararlanma-
lar, tekniğıne uygun obnayan
kesim ve fıdanlamalar gibi
olumsuzluklar yüzünden hız-
la genişleyen bir "ormansız-
laşma" süreci yaşadığı vurgu-
lanıyor.
Uzmanlar, Türkiye'de or-
mansızlaşma sürecinin, tanm-
da makıneleşmeye geçilen
1950'lerde başladığını ve nü-
fus artışıyla birbkte toprağa
olan talebin yükselmesTyle de
özellikle son 20 yılda önü alm-
maz ölçüde genişlediğini belir-
tiyorlar. Halen var olduğu
savunulan 20.2 milyon hektar
ormanlık alanın yüzde 56'-
sımn verimsiz ağaççıklarla
kaplı olduğunu kaydeden uz-
manlar şu saptamalarda bulu-
nuyorlar:
"Ormanlanmızı, toprağa
duyulan istem yok etmekte-
dir. Ormanhk bölgede yaşa-
yanlar, orman sayılan alanlan
tarlaya dönüştürmekte ya da
yerleşime açmaktadır. Yine
orman köylülerinin ekonomi-
si, yasal olmayan yollarla ger-
çekleşürilen orman ürünlerine
dayab bulurunaktadr. Or-
manlann içınde ve biüşiğinde-
ki yerleşim yerlerinde yaşayan
yurttaşlar, yapacak ve yaka-
cak pdun geeksınmesinı çev-
relerindeki ormanlardan kar-
şılamaktadırlar.
Partnerine AIDS olduğunu söyle
Dış Haberler Servisi - AIDS vi-
rüsü taşıdığı halde, cinsel ilişkiye
girdiğı partnerine bunu önceden
söylemeyenler cezalandınbnab
mı?
Birçok ülke, 'Çağm Vebası'
olarak adlandınlan. ve her geçen
dakika dünyada yeni insanjan
pençesine alan bu ölümcül virü-
sün yayıbnasını önlemenin yol-
lannı anyor. Ülkeler ve eyaletler
AIDS hastabğının yayıîmasını
önlemek amacıyla kanunlar çı-
kanyor. Bu kanunlar, cinsel iliş-
kiye girdiği partnerinden AIDS
hastası olduğunu veya HIV virü-
sünü taşıdığını gizleyenkre hapis
cezası öngörüyor.
Bazı ülkeler ise bu gibi ceza-
lann AIDS hastası veya taşıyıçı
olanlann kendüenni gızlemeleri-
ne neden olacağmı savunuyor ve
bu insarüan cezalandırmak yeri-
ne onlann bu konuda eğililrnesi
gerektigini söylüyor.
tngütere'de 24 yaşındaki HIV-
pozitif bir adamın üışkiye girdiği
dört kadına AIDS virüsü bu-
laştırdığını açıklaması ve bu
kadınlardan birinin geçen ay öl-
mesi dünya kamuoyunda şok et-
kisi yarattı. r.
Dünya Sağbk örgütü'nün
(WHO) verilerine göre dünyada
12 milyon AIDS hastaa ve HIV
pozitif insan var. Bunlann dörtte
üçü gebşmiş ülkelerde. Yüzyıhn
sonuna kadar AIDS hastası ve
AIDS virüsü taşıyanlann
sayısının 40 milyonu bulacağı
Dünya Sağbk örgütü'nce tahmin
edibyor.
Reuter, dünyada ülkelerin
AIDS hastabğının yayıbnasını
önlemek amacıyla ne tür önlem-
ler aldıklannı ve çıkardıklan ya-
salara ibşkin bir araştırma yayı-
mladı. Reuter'ın araştırması
özetle şöyle:
ABD: Tüm ülkede gecerb fede-
ral bir yasa yok. Ancak eyaletle-
rin çıkardıklan ve hapis cezası
öngeren kendi yasalan mevcut.
Avustralya: Âltı eyaletın ve iki
bölgenin de kendi kanunlan var.
Virüsü taşıdığı halde gizleyenler
iki yü hapis cezasına çarptuıbyor.
TayUnd: Dünya Sağbk ör-
gütü'nün verilerine göre ülkede
400 bin kişinin AIDS virüsü
taşıdığı ve bu sayının 2000 yılında
4 milyon olacağı tahmin edibyor.
Singapur: AIDS yasası şubat
ayuıda parlamentoda kabul edil-
di. Yasa AIDS olduğunu gizleme
suçunu işleyenlere iki yü hapis ce-
zası öngörüyor.
Çin: AIDS, Çin'de bugüne ka-
dar yalnızca başka ülkelerin so-
runu olarak kabul ediliyordu. Bir
milyan aşan nüfusuna karşın
kayıtb yalnızca 705 taşıyıcı ve 8
AIDS hastası var. Çin'de uzun
süre ikamet etmek isteyenlere
AIDS testi yaptırma koşulu var.
Tayvan: AIDS kanunu geçtiği-
mizyüın kasun ayında kabul edil-
di. 7 yıla kadar hapis cezası öngö-
rülüyor.
Isveç: AIDS yasası yok. HIV
pozitif veya AIDS hastası olanlar
alü ay kbnik bakıma abnıyor. Bu
yolla on iki kişi karantinada.
Norveç: AIDS'in yayümasma
karşı yasalar var. Geçen yıl HFV
pozitif olduğunu partnerinden
gizleyen bir erkek bir yü hapis ce-
zasına çarptırüdı.
tspanya: AIDS oranı oldukça
yüksek. 1981 yüından bugüne 13
bin 260 hasta kaydedümiş.
Fransa: Özel AIDS yasalan
yok. Ancak seksenb yülann or-
tasında AIDS testinden geciril-
memiş kanlann hastalara verildi-
ği, bu yolla 1500 kişiye virüsün
bulaşünldığı ve 250'sinin bu has-
tabktan öldüğünün ortaya
çıkması ülkede büyük bir skan-
dala yol açtı.
Seviyorsunuz... Ama acaba yıldızlar
O'nun hakkında ne diyor?
Arayın, Ata Nirun cevaplasın!
KOÇ 900900201
BOGA 900900202
İKİZUER 900900203
YENGEÇ 900900204
ASLAN 900900205
BAŞAK 900900206
TERAZİ 900900207
AKREP 900900208
YAY 900900209
0ĞLAK 900900210
KOVA 900900211
BALIK 900900228
MMfVİ ırtmhln 1 «aUkMi 5833 TL. (ır.TbUyvHtıİMryertıı
fttilMM wnrt» tfrtH 3-4 tiMkHn. Aio »ll|l P.K. 16 Tarrtya/ht.