25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26MAYIS1992SALI OLAYLAR VE GORUSLER Demirel'in Demokrasi Sınavı Demırel'ın geçmışinın güvenle güvensızlık arasında bocalamış gortınmesıne karşın, "O değıştı'" dıye kendısinı savunanlan haklı çıkarması gerekıyor Bu haklı çıkarmayı, toplum özlemle beklıyor. RAHMİKUMAŞ Eski Parlamenter Suleyman Demırerın yedıncı kez başbakan oluşu alüncıayınıdoldurmak uzere Aylarnede çabuk geçıyor Ne olurdu çozum bekleyen so- runlar da bu çabuklukla azalsaydı Gerçı devlet adamlan ne denlı akılh olurlarsa olsunlar daha çok ışler onlan surukluyor, onlar ışlen çekıp çe- vıremıyorlar Ancak, devlet adamlannın ışlen çekıp cevırme becenlen, gundemı belırleme et- kınlıklen de onlan sıradan devlet adamı olmak- tan çıkanp, benzerlennden ayn olmalannı sağlı- yor 1 Demırel'ın ılk kez başbakanlık yapüğı 1965- 1969 dönemı, Turk sıyasal yaşamının, bır ıktıda- nn başanh olması ıçın en elvenşh dönemı ıdı (Belkı bu dönemı Özal'ın 1983-1987 dönemı sol- layabtlır) Bu yıllarda ulkede fıyatlann artış ora- nı olan enflasyon % 5 dolayında ıdı, can guven- sızlığj dıye bır kavram sıyasal boyutta yoktu, ulke bütunluğu tehhkede değıldı Ancak, 1961 Anayasası'nın getırdığı demokratık hak ve oz- gurlüklenn yerleşme sancılan vardı, bır de De- mırerm deneyımsızlığı 1969 genel seçımlen ardından Demırerın ıkına kez başbakan oluşu fıyatlann artış oranının tırmanışına denk gelı- yordu Yıne de fıyat artış oranı % 10 dolayında >dı Bu ortamda 1970 butçesı, kendı parüsı mıl- letvekıllennden kımılennın muhalefetle ışbırhğı etmesı sonucu reddolunca, başbakanlıktan ay- nlmamakta dırendı Demırel, sonunda yıne de çekılmış oldu Eğer o zaman yeruden başbakan- lığı kabul etmeseydı, demokrasımıze bır katkı sağlamış olurdu Boylece askerle de karşılaşma- mış bulunurdu Ahnyazısında asker tepkısı gör- mek vardı 12 Mart 1971, bır edılgen ayaklan- maydı Daha sonra Adalet Partısı Genel Başka- nı olarak gırdığı üçuncu genel seçımlen 14 Ekım 1973'te ılk kez kazanamadı Ancak. 31 Mart 1975'te dordüncu kez başbakan olunca ulkede "yılgı" ortamı solunmaya başlamıştı Bu ortamı ' Cephecıbk" dıye nıtelenen hukumet bıçımı da- ha da azdırdığı halde. demokrasıye ve parla- mentoya yonelık umutlar sonmuyor, gıttıkçe artrruş bulunuyordu 1977 genel seçımlennı de yıtırdığı halde, yıne de beşıncı kez bakanlar ku- rulunu kurdu Ancak, durumu hıç de kolay de- ğıldı Sonunda 31 Aralık 1977 gunü bır oyu da benım olan guvensızhk oylanyla düşuruldu Boylece gensoru ıle duşurulen ılk başbakan da Demırel oldu 12 Kasım 1979'da altıncı kez yıne başbakanlığı yakaladı Yalnız demokrası su kaynatıyordu 12 eylul oldu 11 yıl sonra yine başbakan 11 yıl sonra yedıncı kez başbakanlığa yıne Suley- man Demırel geldı Bu kez kendınden çok onemlı görevlen başaracağı beklentısı toplumu sardı Bunda, deneyımının çok oluşu ve otekı genel başkanlann karşısında daha goz doldur- masının katkısı çok Her pohükacının anımsanacak olumlu ya da olumsuz yanlan olur Demırerı de demokrası tanhımızın en genç başbakanı, cephe hukumet- len kuran başbakan, Turjut Ozal'ı yaratan baş- bakan, ıkı kez askerle karşılaşan, ama sonunda darbelere karşı hakkını elde eden becenklı baş- bakan gıbı ozelhklenyle anımsayacaktır toplu- mumuz Ama bana gore daha çok bu donemde- kı başbakanhğıyla arumsanacaktır Demırel Bu bakımdan hem kendısıne hem de topluma karşı sorumluluğu çok buyuktür Çunku, oncekı baş- bakanlık ve muhalefet partı genel başkanlığı donemlennde Dun dundu, bugun de bugun' anlayışıyla guvenılırlığı ıyı not almayan bır go- runtu çızmıştı Şımdı ıse Demırel'ın geçmışinın güvenle güvensızlık arasında bocalamış gorun- mesıne karşın, "O değıştı'" dıye kendısinı savu- nanlan haklı çıkarması gerekıyor Bu haklı çı- karmayı toplum, ozlemle beklıyor buna gerek- sınımımız vardır da ondan Demırel'ın onunde fıyat artışlannı denetım al- tına almak demokratıkleşme ve ulke butynlu- ğunu berkitmek gıbı çok onemlı sorunlar vardır Ulke bütunluğu ıçın (yurt haınlen dışmda) des- tek gormektedır Gerçı muhalefetın eleştınlen ve yaklaşımı pek ıç ısıtan durumda değıl ama, yıne de büyûk bır halk kesımı hukumete destek olmaktadır Hukumetın bu yonde başansı, de- mokrasının başansı olacakur Elbette bu hukümet fıyat artışlannı durdur- mak yönunde başanlı olmak zorundadır Çun- ku, bunu başaramazsa ıktıdara gelmenın de bır anlamı kalmamaktadır Bu sorunu çozmede DYP'nın de SHP'nın de bırbınne onemlı engel çıkardığı soylenemez Yanı karma hükumet ıyı ışlıyor Hukumeün savurganlığı ozendırmeme- sı, denk butçe ılkesıne sanlması kendısıne duyu- lan guvenı korumaktadır Ancak, Turkıye'de enflasyonun onemlı nedenlennden bın de akar- yakıt fıyatını belırleyen oğelenn devlet zorbalığı- na varacak olçude yuksek sayıda ve boyutta tutulmasıdır Orneğm, bır btre akaryakıt fıyatın- da % 85 Akaryakıt Tuketım Vergısı'yle % 13 Katma Değer Vergısı alınması, çok ağır ve hak- sız bır uygulamadır Şımdılerde akaryakıta uçuncü zammı getırerek Demırel bu yonde Özal'dan aynldığını gosteremeyıp sınavın vıze bolumünu başaramamış oldu Enflasyonu ın- dırmek ıçın sol pohtıka uygulamaya da gerek yoktur Nıtekım sol pohtıka uygulamayan çok ulkede enflasyon çok duşuk orandadır Ne var kı bu hukumet enflasyonu once durdurup sonra da ındırse yıne de yeterlı değıldır Çunku, gehr dağıhmı ucrethlerden yana değıştınlmedığı sure- ce, genış halk yığınlanna refahı yaymanın olana- ğı yoktur Işte burada sosyal demokrat pohtıka uygulamak zorunlu olur Bakanlar Kurulu ortakhk anlaşmasırun (say- fa 6) ve ızlencesının (sayfa 8) demokratıkleşme- ye ozel önem vermesı sevındıncıdır "12 eylul hukuku kalınulan olarak nıtelendınlebılecek yasal duzenlemelen, uygulamalan ve kısıtlama- lan hızla yururlukten kaldınp her alanda tam demokratık bır sıyasal ortamı yaratmak gerekJı- lığıne kesınlıkle ınanmakta olunduğu yazıhdır bu metınlerde Hukumet olunah alu ay dolmak uzere, demokratıkleşmedekı hız beklenılen dü- zeyde değıl Demokraukleşme onenlennm ka- muoyuna sunulmaya başlanması, umutlan dın tutmaya yonehk olmanın ıiımsıne geçmehdır Sonuç Demokratıkleşme onenlennı bır bütün olarak ele alacağım dı\e anayasa değışıklığıru one sur- mek, ıpe un sermek gıbı gorunmektedır De- mokraukleşme yaklaşımında sıyasal oyun anla- yışından oncelıide uzak durup kamuoyunu ve parlamentoyu bu yonde ıçtenlıklı olduğuna ınandırmak zorundadır Demırel ve hukumetı Bu bağlamda Demırerın gıreceğı ılk sınav, 16 Ekım 1981 günubırdağyasası anlayışıyla kapa- tılan partılenn açılmasını gerçekleştırmek ola- caktır Demırel ıle yardımcısı Erdal Inonu'nün uyanlan ıle DYP ve SHP grup başkanvekıllen- nın bu yonde TBMM Başkanhğı'na sunduklan yasa onensı, bır olumlu başlangıç olmakla bır- hkte, kımı olumsuzluklan gozardı etmememızı gerekh kılmaktadır Once burada bır ıçtenlıksız- bk kokusu var Çunku, sorun Bakanlar Kurulu ızlencesınde yaalı olduğu ıçın bır yasa tasansı ıle yasama kurumuna gelmesı gerekırken, ıküdan oluşturan partılenn mılletvekülenrun onensı ıle neden geünldı* 1 Bu ışı bıraz daha uzatmaktır Nıtekım ılgılı yarkurul olan Anayasa Yarkuru- lu, onenyı goruşebılmek ıçın hukümetten görüş almak zorunda kaldı Bu yasa onensıyle sankı yasak savma anlayışı yaşaruyor ulkemızde Çunkü, ıstense dort gunde bu demokrası utan- andan bızı kurtarabıbr yürutme ve yasama ku- rumumuz Aynca partıler uzenndekı yasak kalkar da Atatürk'un vasıyetı uzenndekı yasak kalkmazsa bu utancı nasıl taşıyacağız dıye hıç duşünüyor muyuz 9 Demırel ve fnönu, öncebkle, parüler ve Ataturk vasıyeü uzenndekı yasaklan kaldırma onurunu yaşamabdırlar ARADABÎR Prof.Dr. TOKTAMIS ATEŞ KüPtçe Yayın Üzerine... Bundan bır sure once Özal ın GAP kanalı Kurtçe yayın yapsın" onensı uzerıne başlayan tartışmalar suruyor Amerıka'nın Sesı radyosu Kurtçe yayına başlamışken ve çevre ulkelerde Kurtçe televızyon yayını yapılırken, Tur- kıye'nın bu gıdışe ayak uydurması gerektığını soyleyenler çoğunlukta Ama acaba Kurtçe yayın yapılmasıyla Guney- doğu sorunu çozumlenebılır mı 7 Hıç sanmıyorum O gunlerde gundelık bır gazetenın bır muhabırının bu konuda telefonla yaptığı bır soyleşıde goruşlerımı olduk- ça ayrıntılı bır bıçımde aktarmıştım Ancak gazetede go- ruşlerımın ancak bır bolumu yayımlandı Ve bu yayımla- nan bölümu okuyanlar, benım Kurtçe radyo ve televızyona karşı olduğum gıbısınden gerçekdışı bır ızlenıme kapıldı- lar Bu nedenle goruşlerımı bır kez daha aktarmayı gereklı buluyorum Aslında her şeyden once şunu vurgulamak gerekır kı radyo ve televızyondakı devlet tekelı anlamsızdır ve çağdı- şıdır Zaten bu \2ke\ televızyon alanında fıılen kırılmış, ancak ılgınç bır bıçımde radyo alanında henuz kırılmamış- tır Bence yapılması gereken ılk şey bu tekelı kırmak ve bolgede Kurtçe de yayın yapan radyolar ve televızyon ka- nalları kurmaktır Ancak bunu devletten beklemek anlam- sızdır Çunku Turkıye Cumhurtyetı unıter bır devlettır ve resmı dılı Turkçe dır Zaten bu topraklar uzerınde yaşayan ve kendı dıllerı kulturlerı vb olan çok farklı etnık Muslu- man grupları bırarada tutan temel oğelerden bın, bu ortak dılımız yanı Turkçe dır Eğer devlet bu ortak dılı zaafa uğ- ratır yanı ulkedekı dıl bırlığını zedelerse her şeyden once kendı bındığı dalı kesmış olur Haberterden sonra Ingılızce ya da Fransızca ozet ver- mek başka bır şeydır kanallardan bırını yabancı bır dıle özgulemek (tahsıs etmek) ayrı bır şey Zaten devlet şu an- da Turkçe yayın yaptığı kanallardan bırını Kurtçe'ye ayırır- sa, Turkıye de yaşamakta olan başka etnık grupların, örneğın Arapların ya da Gurculerın ya da Lazların ya da Boşnakların ya da Çerkezlerın benzer ıstemlerle (talepler- le) ortaya çıkmasını kım engelleyebılecektır? Kurt asıllı vatandaşlarımızın sayıca çok oldukları ıddıası da bu konuda yeterlı bır gerekçe olamaz Elımızde doğru durustsayı olmamakla bırlıkte, Kurt asıllı vatandaşlarımız Guneydoğu Anadolu Bolgesı nden çok Batı Anadolu ve Akdenız Bolgesı ne ve Orta Anadolu nun buyuk kentlerıne goçmuş bulunmaktadırlar Ayrıca eğer bu hak, "ınsan hakları' açısından ele alınıyorsa sayının azlığı ya da çok- luğuna bakmamak gerekır Eğer devlet vatandaşlarının anadıllerınde yayın yapmak zorunda ıse, bu hak herkes ıçın vardır Ve bu durumda TRT'nın en az yırmı kanaldan ve yırmı ayrı dılle yayın yapması gerekır Boyle bır şey du- şunulemez Eğer boyle bır ıstem varsa, yapılması gereken şey ozel radyo ve televızyonlara ızın vererek (hatta destekleyerek) Kurtçe yayın yapılmasını sağlamaktır Fğer devlet televız- yonunun bır kanalı Kurtçe yayma ayrılırsa, yarın Kültur Bakanlığı ve Devlet Kıtapları'nın da yayınlarının bır kısmı- nı Kurtçe yapmasını ısterler Ardından Devlet Tıyatroları'- nın Kurtçe oyun oynaması ısteğı gundeme gelır Ardından Kurtçe eğıtım dıleklerı de gelebılır Bunun sonu yoktur Devletı yonetmekte olanlar düşuncelerını açıklarken çokdıkkatlı olmakzorundadırlar Sorumsuzcaatılan adım- ların ortaya çıkartabıleceğı çatışma, 1980 oncesının teror ve anarşı gunlerını bıle aratabılır TARTIŞMA Kitap Okumak Ayrıcalığı Sanınm kıtaplann aydınlığından yararlanamamanın engelı, ekonomık duzeyle değıl, eğıtım duzeyı ıle ılgılı olmaktadır. 8Ma>ıs 1992 tanhlı Cumhunvet'te yer alan Sayın Tanıllı'nın ' Kıtaplann Ay- dınlığY başlıklı yazısında değındığı kıtap okuma uzenne duşunce'enne kaülmamak olanaksız Gerçekten de bugun pekçok kışı ekonomık nedenlerle kıtap satın alama- makta, kıtaba ulaşamamaktadır Bununla bırlıkte. kıtap okumada ekonomık neden- lenn engel oluşturduğunu ılen surmek bana bıraz kolaycı bır yaklaşım gıbı gorun- mektedır Buyuk okuyucu kıtlesını bann- dırdığını varsaydığımız kentlenmızden başta İstanbul, Ankara ve Izmır olmak uzere. kulturel etkınhklenn daha bır yeter- sız yaşandığı Bursa'da bıle ıkıncı elden kı- taplann satıldığı kıtap evlen bulunmakta, okuma bılıncını almış okurlar kıtaplara daha kolayca ulaşabılmektedırler Ustehk, gerçekten okumak ısteyenler, kendılenne seçenekler yaratarak kıtabın aydınlığından yararlanabılme yollanru bulabılırler Ör- neğın, kıtapseverler arasında bır kıtabın eden boluşulerek ya da kıtaplar kıralana- rak okumanın tadına ulaşmak hıç de duşü- nuleme} ecek bır yontem değıldır (Tatıl ıçın devre mulk sıstemını uygulamak gıbı bır şey ) Ama bu gerçekleşemıyor ve ınsan- lar ekonomık nedenlerle okuyamadıkla- nndan yakınıyorlarsa, lutfen onlann sıga- ra ya da gıysı markalanna bır bakın, pek de ovle ekonomık zorluklar goz onûne ahna- rak seçılmış olmadıklannı kolayca görebı- lırsınız • Sanınm kıtaplann aydınlığından yarar- lanamamanın engeh, ekonomık duzeyle değıl, eğıtım duzeyı ıle ılgılı olmaktadır Çunku, okuma tutkunu bır bırey yaşamını surdurmek ıçın en ılkel gereksımmı olan bedensel beslenmesını sağladığı gıbı, kültu- rel varhğını surdurmek ıçın de beyınsel bes- lenmesını sağlama amacı ıle kıtaplara uzanır Bu nedenle derulebıhr kı, kıtap okuma aydınbğından ancak kıtap okuma ayncahğına hak kazannuş. dığer bır anla- tımla kıtap okumanın gerekhhğını kavra- mış bıreyler yararlanabıbr Çunku onlar bedensel doyuma ulaşmış bır ınsanın yaşa- dığı hazzı, bır kıtabı okuyunca'alırlar Bu avncalık ekonomık koşullann ıyıhgınde \aşa>an seçkınlere ozgu bır konumda ol- ma ayncalığı değıl, yalnızca bıhnçlı ve tu- tarb ınsanlann özvenlennden kaynakla- nan bır ayncahktır Elbettekı kıtaplann daha bır kolay satın ahnabıbr olması dıle- ğımızdır, ama yetersız para savı, kıtaba ulaşmada engel olarak ılen surulmemeh- dır Belkı koktendıncılenn yaklaşımı gıbı olacak ama, publarda, barlarda ya da ku- mar salonlannda harcanan ekonomık var- hğımız kışılığımızden de pek çok şey yıtır- memızın yanı sıra, bızmile bırhkte çevre- mızdekılenn de bır takım zararlara uğramasına neden olabılmektedır Oysa kıtaba harcanan para, ınsana yapılan bır yatınmdır ve sonuçta ınsanı gelıştıren-zen- gınleştıren bır harcama bıçımı olduğundan kayıp değıl, kazançtır Bu bağlamda son soz olarak derulebıhr kı eğer bıreyler ayda bır paket de olsa eksık sıgara ıle bırkaç bardak daha az al- kollu ıçeceğe uzanabıhrse, her ay daha ko- layca bır kıtaba ulaşabılır ve bu arada za- rarb tutkulardan. yararh tutkulara yone- hmlen de daha kolay gerçekJeşebıhr SELMA ERDAL/Bursa Emir ve Komuta Zinciri"ne Dokunmayınız!.. Yakın tanhımızde, duşurülduklen polıtık tuzaktan, denge kuralını hafıfe alıp, sahıp olduklan parlamento çoğunluğuna dayalı bır otonter rejımın zoru ıle kurtulabıleceklennı sanan -memlekete hızmetlen yadsınamaz- kımı sıyasetçılenn hazın akıbetlen unutulmamalı. T urkıye Cumhunyetı devletının ordu- su, mıllet butününu oluşturan karşıt demokratık gruplann ortak varhğıdır, bu- nun ıçın mıllıdır Hukumetlen, çoğulcu demokrasının ge- reğı olarak, parlamento çoğunluğunu ehn- de bulunduran demokratık grup ya da koalısyonlar yoluyla gruplar^an bırkaçı kurar Hukumetler mılletın butununu değıl, kendısinı kuran demokratık grubu temsıl ederler ve çoğu kez, kendısinı kuran de- mokratık grubun ya da lıdenn adı ıle anılır- lar (A) partısı hukumetı, (B) partısı hükü- metı, yahut Inonu Hukumetı, Menderes Hükümetı gıbı Bu nedenle, kamuoyunun caydıncı de- mokratık guç potansıyebne henuz enşeme- dığı toplumlarda. "emır ve komuta zıncın" ıle hükumetlere bağlanan ordular, -pohtı- kanın ıçıne surûklenıp, demokratık gûç dengesını karşıt grubun, gruplann aleyhı- ne, cıddı boyutlarda bozduklan ıçın- mıllı olma nıtehklennı yıtınrler, hukumetın or- dusu olurlar, Kızıl Ordu, Nazı Ordusu, Saddam Ordusu gıbı Cumhunyet anayasalan, mıllı ıradenın kılıcı ve sadık hızmetkân olan Türk Or- dusu'nu, "emır ve komuta zıncın" ıle mıllı ıradeyı ve "Turk mılletırun bırhğı"nı temsıl ettığı ıçın, en yuce demokratık sıvıl otonte olan tarafsız Cumhurbaşkanı'na (Başko- mutan) bağlayarak, ona, mıllı ve demokra- tık nıtehk kazandırmışlardır Mıllı ordunun anayasal komutanı Ge- nelkurmav Başkanı'nın, " kanunla du- zenlenen " -anayasa ıle değıl-" görev ve yetkılennden dolayı, Başbakan'a karşı so- rumlu " ohnası, bu gerçeğı değıştırmez Ilk kez, Türkıye Cumhunyeü Devleü'ne "tûzel kışıhk" kazandıran 1924 Anaya- sası'nda yer alan, -kamuoyunun caydıncı demokratık guç potansıyehne henüz enşe- medığı toplumlara ornek olabılecek nıte- lıktekı- bu yaşamsal demokratık denge kurahnın, tanhımızden geldığı gıbı konın- masında, demokrasımız, adına, "sayılama- yacak kadarçok" yarar vardır Yakın tanhımızde düşurulduklen polı- tık tuzaktan, denge kuralını hafıfe abp, sahıp olduklan parlamento çoğunluğuna dayah bır otonter rejımın zoru ıle kurtula- bıleceklennı sanan -memlekete hızmetlen yadsınamaz- kımı sıyasetçılenn hazın akı- betlen unutulmamab, Ve "Yenıce İstasyonu Mulakaü"nda, Ikına Dünya Savaşı na gınrıemız ıçın bas- kı yapan İngıbz Başbakanı ChurchıU'e "- Türk ordusu, teçhızat bakımından, savaşa hazır değıldır " dıyen Mareşal F Çak- mak'ın emeklıye sevİc edıhnesınden yakla- şık 5 ay sonra. ılkı, 1944 ıkıncısı, 1949 yı- lında -1924 Anayasası'nın 40'ıncı maddesı- ne aykın olarak- çıkanlan ıkı kanun (*) uyannca, Genelkumıay Başkanı Orgene- ral R Erdelhun'un, 27 Mayıs 1960 sabahı, "emır ve komuta zıncın" ıle Mılh Savunma Bakanı Sayın Ethem Menderes'e bağh ol- duğu, Mılh Emnıyet'ın başında da bır sıvıl burokratın (Sayın Karasapan) bulunduğu hatırlanmahdır ERTUĞRUL ALATXI Genelkurmav Başkanlığı eskı Genel Sekreterı (•)05VI 1944Gunve4580Sayıh GenelkumıayBaşkan Uğı nın Vazıfe ve Salahıyeüen Hakkında Kanun 09 V 1949 Gun ve 5395 Sayıh Mılh Savunma Bakanlığı nın Kunıluş ve Gorevlenne Daır Kanun PENCERE Halka Güvenelim... Gorbaçov nerelerde? Eskı lıder, Amerıka ıle aşna fışne ıçınde gününü gün edi- yor, bızım kendısıne bır şukran borcumuz var, Mıhaıl Gor- baçov, Sovyetler Bırlığı'nın kökune kıbrıt suyu ekmeseydı, Turk Ceza Kanunu'ndan 141'ıncı madde kaldırılır mıydı' 7 Ya 142? Pekı, 142 kalkınca fıkır ozgurluklerıne kavuştuk mu? Her- kes her ıstedığını yazabılıyor mu? Yok canım Iş bu kadar kolay olsaydı, ınsanlık demokrası tanhını yaz- mak ıçın zorianır mıydı? 'Komünızm tehlıkesı' ortadan kalk- sa bıle, başka tehlıkeler var En başta 'Kûrt tehlıkesı'! Vallahı ınsanın kafası bır kez bozuldu mu, her kapının ar- dında bır tehlıke' keşfeder Kapı komşumuz, canımız cığerı- mız, dunya ahret bır kardeşımız Kürt ınsanından korkmaya- başladık mı, bılın kı bu ışte bır yanlışlık var • Demokrasıyı çok sevıyoruz 'Insan hakları' deyınce, akan sular duruyor, hem hukukun ûstünlûğune kım karşı çıkabılır? Ancak ben sıze desem kı ıçınde yaşadığımız gunlerde satt Kurt olduklan ıçın ceza ve tutukevlerınde çıle doldurup gun sayan yurttaşlar var. Inanır mısınız 7 Ancak bu söyledığım doğrudur, daha önce bu köşede bır- kaç kez dıle getırılmıştır Turkıye'nın mapusanelerınde dört duvar arasında yaşayan 141,142,163'ten sanık tutuklular ve hukumluler pek unlu 'Terorie Mücadele Kanunu' çıktıktan son- ra salıverıldıler, ama, Turk Ceza Yasası'nın 125'ıncı madde- sınden yarg>lanan ya da hukum gıyenler ıçerde yatıyorlar. Kaç ay geçtı? Bılemıyorum Çünkü bız dışardakıler ayları, hattaları, günlerı ıçerdekı- ler gıbı saymayız Zaman, dışarda ve ıçerde aynı hızla akmaz. • Ya bız dışardakıler ne yapıyoruz? Unlu 125'ıncı maddeye göre cezalandırmak ıçın yırmıyı aş- kın mılletvekılının dokunulmazlıklarını kaldırmak ıstıyoruz Turk Ceza Kanunu gereğınce boluculük suçundan hepsını asacağız, sıra sıra darağaçları kurup sallandıracağız Oysa 125'ıncı madde şımdıye değın hep eylemcılere uy- gulanırdı, şımdı bır adım daha atmak mı ıstıyoruz? Demeç, konuşma, açıklama ve yazıları da 125'e mı katacağız? Yazar Ismaıl Beşıkçı 14 kıtap yayımlamış, 13'u ıçın dava açılmış, savcı, her bır kıtap ıçın 100 mılyon lıra ödenmesını ıstıyor, adı para cezası değıl, ama düpeduz ceza Neden'' Nedenı Kurtçulük 1 HEP mılletvekıllerının defterlerını, Beşıkçı'nın kıtaplarını durmek ıstıyoruz, ama, PKK lıderı Apo, gazete manşetlerın- de ve televızyon ekranlarında gezınıyor, demeçler venyor Tam bır kaşkanko Eğer demokrasıye geçmek ıstıyorsak, bu kaşkarıkoya bır son vermek gerekmez mı? Televızyon çağında hıçbır söze, demece, konuşmaya, lafa ambargo konamaz ANAP ıktıdarı dönemınde 'Muzır Vasası' çıkarıldı, açık sa- çık yayınlar toplatıldı, 'mustehcen'den davalar açıldı, ceza- lar kesıldı Üç beş yıl geçmeden ozel TV'ler Anadolu halkı- na geceyarısı erotık ya da porno fılm göstermeye başladılar. Teknolojık devrım her turlu yasak duvannı yıkıyor Kımılerı dıyor kı "Lozan, emperyalızmın oldubıttısıdır, Anadolu ıkıye bölûn- melı, bağımsız Kûrt devletı kurulmalı, TC'yı ıstemıyoruz, Ata- türk'e duşmanız " Söylesınler, konuşsunlar, yazsınlar, yayımlasınlar Anadolu halkı bakalım ne dıyecek"? Sozden, laftan, yazı- dan, çızıden çekınmeyelım Halka guvenelım TEŞEKKÜR Saynhğımm tanısında gösterdıklen özenden ötürü, İstanbul Unıversıtesı Cerrahpaşa Tıp Fakültesı İç Hastalıklan Anabıbm Dah'ndan Prof. Dr. NAZtF BAĞRIAÇK'a, Prof. Dr. ALÎ AKENCI'ya, Doç. Dr. UĞUR GÖRPE'ye, Doç. Dr. BARIŞ İLERİGELEN'e, Doç. Dr. ABDULLAH SONSUZ'a, Dr. SEVTAP SIPAHI FRESKO'ya, ve amelıyatımı basanyla gerçekleştıren Doç. Dr. Op. CİHAN URAS'a ve başhemşıreler GULSEN KİPER ıle NURŞEN GENÇ'e ve ıyılıklennı görduğum butun hemşu-elere en ıçten teşekkurlenmı sunarım MELIH CEV DET ANDAY KADIKÖY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1991/32 Davacı Berrın Çatalbaş tarafından açılan gaıplık davasmda İstanbul ıb, Eyup ılçesı, lslambey Mah cılt No 003/20, sayfa 44, kutuk sıra no 1683'te nufusa kayıtb Hüseyın oğ Rasıme'den olma 1330-1914 doğ KAZIM ÇATALBAŞ'ın 11 Hazıran 1990 yüında kay bolduğunu, 1990 yılından bu yana hıçbır haber aJınamadığından ve o tanhten ıtıbaren hayatta olduğuna daır hıçbır emare elde edıleme- dığınden davacı Berrın Çatalba? tarafından gaıphğıne karar verüme- sı talep edılımş olmakla, M K'nın 32/2 maddesı gereğınce gaıp oldu- ğu ıddıa olunun KAZIM ÇATALBAŞ'ı büen ve tanıyan ve adresını bılen kımseler varsa mahkememızın 1991/32 sayüı dosyasına bır se- ne ıçınde bıldırmelen ve hayatta ıse duruşma günu olan 6 7 1992 saat 1115'te mahkemede hazır bulundurulması ıçın tebhgat yapıldığının kendısıne büdınlmesı ılan olunur 6 5 1992 Basın 6030 doqalqaz Doğalgaz konusunda öârenmek istediâiniz her şey için... gen^enerji • DOGA '92 Fuarı'nda IGDAŞ standına bekliyoruz! İGDAŞ görevlileri doğalgaz hakkında İGDAŞ standında sizi doğalgaz öğrenmek isteaikleriniz için konusunda aydınlatacak video sizleri bekliyor. filmlerini izleyebilirsiniz. İsterseniz, bilgisayardan oturduğunuz yerin doğalgaz programını, doğalgazı Doğalgazın üstünlüklerini, nasıl abone olacağınızı öğrenebilir, İGDAŞ alıp alamayacağınızı öğrenebilirsiniz. broşürlerimizden edinebilirsiniz. 27 Mayıs 1992 Çarşamba günü boyunca, İGDAŞ'ın panel ve seminerlerinde birlikte olalım. .§ >- λ ö 1 sli» £ ~§ :3 o O •r: '5î d 1 -8 2 1 5-° u_ O ı '^ 1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear