28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26MAYIS1992SAU 12 DIZI-YAZI Depremin üzerinden 2.5 ay geçti, Erzincanlı hâlâ devletin kendilerine yardım etmesini bekliyor TV'den seyredilendevlet Unutulan kent E R Z İ N C A N Yazı ve fotoğraflar: BEHZ AT SAHIN Lıya edilen Erzincan nerede? "Onu biz de merak ediyoruz" diyor, yerel Kervan Gazetesi sahibi Murat Cankut: "Süper bir kaos var Erzincan'da, bunalım var. Erzincanlı devletten çok şeybeklemiyordu; sadece şunu bekliyordu:'Yannıma yön verebibnem için sen bana bir kıvılcım, bir umut ver, ben onu ateşe çeviririm.' Devlet, Erzincan'la inatlaşırgibi umut vermiyor. Yetkililer tarafından yuvarlak kelimeler konuşuluyor, Aradan 2.5 ay geçti, tek birçivi cakılmadı." Bir kcntin yüreği ilk olarak otobüs garajında atar. Hayat orada başlar. Sokaklar. caddeler, binalar ve insanla- n içine alarak kente doğçu ilerler. Ga- rajlar bir kentin yüreğidır. Erzıncan'ın yüreğınin yandığı otobüs garajına girer girmez hemen anlaşılıyor: Kınk camlar, çatlamış be- ton kolonlar ve terkedilmiş bir bina. Otobüs bıletleri derme çatma bara- kalarda satılıyor. Aslında satılan oto- büs biletleri değil. Erzıncan'ın yüreği. Çünkü, otobüsle kentten aynlanlann sayısı Erzincan'a gelenlerden daha fazla. Erzincan boşalıyor. Depremin üzerinden 2.5 ay geçti. Televizyonda, gazetelerde çarşaf çar- şafyayımlanan yardım Iisteleri, en yet- kıli ağızlardan "Erzincan'ın yaralan sarılıyor" açıklamalan, milyarlarla, trılyonlarla ıfade edilen para yardımı ve kredı tutarlan, vaatler, vaatler... Tüm bu bılgıler ışığında Erzincan'a ulaştığınızda, kendinizı -Erzincan'ı ye- nı baştan kurulmuş halde değılse bile- yoğun bir çalışma. yenıleme uğraşısıy- la karşılaşmaya hazırlıyorsunuz. Ama Erzıncan"a ulaştığınızda... Rüya başka, gerçek başka Garajdan cıkıp Fevnpaşa Caddesı'- nden kentin merkezine doğru yürür- ken, durumun, otobüsten inmeden önce düşündüklerinizin neredeyse tam lersi olduğunu anlamaya başlıyorsu- nuz bile. Kent. yolun iki yanındaki enkazlarla. Beyrut fotoğraflarını anımsatıyor. Ayakta kalan binalar da, denn çatlak ve kınklarla sanki her an ytkılacakmış duygusu uyandınyor. Fevzıpaşa. Halitpaşa, Ordu ve 13 Şu- bat caddelerinin kesiştıği kent merke- zi. cadır ve barakalann yoğunluğuyla, henüz yerleşık yaşama geçmemış bir toplum ızlenimi yaratıyor. Peki, "ihya edilen" Erzincan nerede? "Onu bız de merak ediyoruz" diyor, yerel Kervan Gazetesi sahibi Murat Cankut. Depremdevıkılan diğer işyer- leri gibi, Kervan Gazetesi de işlevini çadırda sürdürmeye çahşıyor. Çadın ısıtmak zor. Bir yandan yağmur, bir yandan soğuk. Gazeteci Cankut, ge- çen 2.5 ay içinde ne yapılıp yapılmadı- ğını, Erzincanlının ne hissettiğini şöyle anlatıyor: Hoşgeldinkaos "Süper bir kaos var Erzincan'da, bunalım var. tnsanlann yüzüasık. Ya- nndan umudu yok. Çocuklarda bile bu psikoloji hakim. Eskiden cıvıl cıvıl oynayan çocuklar, şimdi donuk göz- lerle enkazlan seyrediyor. Erzincanlı devletten çok şey beklemiyordu; sade- ce şunu bekliyordu: 'Yarınıma yön verebilmem için sen bana bir kıvılcım, bir umut ver. ben onu ateşe çeyiririm.' Devlet, Erzincan'la inatlaşır gibi umut vermiyor. Yetkililer tarafından yuvar- lak kelimeler konuşuluyor, 'Erzincan'ı eskisinden mamur hale getireceğiz' di- ye. Aradan 2.5 ay geçti, hâlâ tek bir çivi çakılmadı. Ne zaman getirilecek, nasıl geünlecek, belli değıl. Erzincanh, çölün ortasında yağmur bekler gibi oturup bekleyecek, getireceğiz. O bek- lemenin sonu yok ki..." Dışandaki insan, Erzincan'ın ihya edildiğini düşünüyor. Erzincan, 13 mart akşamı ya da 14 mart sabahı ney- se. şimdi de o. Tek farkla; o zaman in- 13 Mart gecesindeki deprem yüzünden yerle bir olan Erzincan Beyrut'u andırıvor Cadde ve sokaklan çevreleyen binalann enkazı. taş, toprak ve toz bulutu. nun da kayıtlara geçmediğini anlatı- yorlar. Depremde yıkılan yapılann çoğu- nun enkazı hâlâ yerinde duruyor. Kentte Devlet Şu tşleri ve Karayol- lan'na ait 5-6 ekip enkaz kaldırma ca- uşmalannı sürdürüyor. Çevre illerden gelen 284 iş makinası. depremden bir- kaç gün sonra geri gönderilmiş. Yani Erzincan'da, yeniden inşaata başla- mak için bile çok zamana gereksinım var. Enkazlann halen kaldırılmamış olması ise Erzincanhlar üzerinde olumsuz bir psikolojik etki yaratıyor. Zafer Cantekin, bu duyguyu şöyle dile getiriyor "Şurada, 13 Şubat Caddesi'nde bir yapının onanmı yapılıyordu. Dur- dum, seyretmeye başladım. İçimi bir sevinç kapladı. Sonra etrafıma bir baktım ki. çocuğu-genci-yaşlısı aynı yeri seyrediyoruz. Bunca yıkıntıdan sonra bir şeyler yapılması bize moral verdi. Erzincanlı bır şeyler yapıldığmı görse, devletin yanında olduğunu his- setse, terk etmez memleketini." "Devlet, Erzincanblara elini uzata- caktır." Depremin ilk günlerinde sık sık söylenen bu söz, gecen zaman için- de anlamını yitirmiş. Ya da, bazı mu- zip Erzincanlılarca başka anlam yük- lenmiş. Devletin uzattığı eli, müsteh- cen bir hareket >aparak gösteren Erzincanhlar, "İşte böyle uzattı devlet elini" diyor. Vestel'e teşekkfirler özsoy gazetesi çadırda çıkıyor. Enkazdan binbir zahmetle çıkanlan baskı makinesi depreme inat hâlâ dönü>or. sanlar yakınlannı yıtirmenin acısmı yaşıyordu, şimdi o acı yerini. 'Yann ne yapacağım' duygusuna bıraktı. Şimdi- ki acı, 'Kalan insanlan nasıl yaşatınm veya çocuğuma nasıl ekmek götürü- rüm' düşüncesinin verdiği acı. Erzincan gjttikce boşalıyor, büyük bir göç var. Hiç gitmediyse depremden bu yana 30-40 bin kişi gitti. Bu göçte de en büyük etken devlet. Yani, devle- tin duyarsızlığı. Ya da, duyarlıysa bile, bir şeyler yapı>orsa bile bunu Erzin- can'a açıklamaması. Erzincanh bir şey bekliyor ufukta, hıçbir şey göremiyor. Bir durak gösterilmesi lazım. Şimdi durağı olmayan bir yolda yokuluk ediyoruz. Nerede durur bilinmiyor. İş- te bu sıkıyor insanı. Devlet. Erzincan'- da sadece Valılik binası üzerindeki 'Vilayet' yazısıvla var." Devlet, polisiyle de Erzincan'da. Geçici iskân alanında yapünlan 201 prefabrik konutun yapım calışmalan sürerken, polis karakolunun tabelası asılmış bile. Devlet bir de, Erzincan'a el uzatılmamasını protesto için yapı- lan yürüyüşte 79 kışiyi gözalüna ala- rak hissettirmiş keııdini. lOaikyebirbanyo Prefabnk konutlar ise Erzincanhlar için başka bir hoşnutsuzluk konusu. 40'ar metrekarelik ünitelerin ortadan ince bir duvarla ikiye bölünmesi sonu- cu elde edilen tek odalı konutlarda iki ailenin oturması isteniyor. Her 10 aıle- ye de bir banyo, bir tuvalet düşüyor. "Orada oturacağıma çadırda yaşanm daha iyi" diyor Süleyman Altınova, "Tüm konuştuklannı, yapüklannı ya- nında oturan bilecek. Bir de tuvalette, banyoda sıra rnı bekleyeceğiz? Bunu yaptıranlar bizim buralarda oturama- yacağımızı düşünmemişler mi?" Kaç kişi öldü? | _ Depremde ölenlerin sayısı da çeliş- kili. Resmi rakamlara göre bu sayı 517. Ancak Erzincanhlar, bunun 2 bi- ni aştığinı söylüyorlar. Özellikle çevre köylerde ölen çok sayıda kişinin ilk bir-iki günde toprağa verildiğini ve bu- Erzıncanlılar. devletten şımdiye ka- dar goremediklen somut yardımı bir özel şirketten görmüşler. Vestel fırma- sı, kente bir atölye kamyon göndere- rek, depremde hasar gören televizyon- ların bakımını yapmaya başlamış. Ücretsiz. Ve Erzincanlılar, tamir ettir- dikleri televizyonda her gün kendileri- ne akıtılan yardımın boyutunu öğreni- yorlar... SClRECEK KARTAL 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1991/145 Davacı Mukadderat Göktem vekili Av. Muhlis Yazıcıoğlu tarafın- dan davalı Ali Ihsan Çetinkaya aleyhine ikame olunan tazminat da- vasmda: Davalı Ali thsan Çetinkaya'ya Kartaltepe Mah. Okulaltı Sok. No: 3S7 Abidinpaşa-Ankara adresine dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatinden bahisle çıkartılan tebligat bila ikmal geri gelmiş olmakla duruşma günü 23.6.1992 günü saat 09.30"da mahkememizde hazır ola- rak bulunmanız HUMK'nun 213 ve 377'nci maddeleri uyarınca du- ruşma gün ve saatinde hazır olarak bulunmanız, bulunmadığınız takdirde yokluğunuzda tahkikat ve yargılama yapılacağı hususu ve hükum verileceği dava dilekçesi ve duruşma gUn ve saatinin yerine tebliğ olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basaı: 6079 İLAN FATİH 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1991/35 Davacı Suleyman Kamadan, Nihat Necat Atasayan ve Hüseyin Akarsu vekili tarafından davalılar Hatice Mürşide Doyal, Guner Do- yal, Guney Doyal, Aynur Doyal ve Ayhan Doyal aleyhine ikame olu- nan ıpoteğin kaldırılması davasının açık duruşması sonunda: Istanbul, Beyoğlu, tepebaşı, Aynalıçeşme, Incekaş Sokak No.50 D. 3 adresinde ikamet etmekte iken yapılan aramalara rağmen adresi bu- lunamayan davalı Ayhan Doyal hakkında yapılan duruşma sonunda mahkememızin 16.4.1992 tarih 991/35 esas 992/346 karar sayılı ilamı ile diğer da\alıların sulh şartlan ile bağlı kılınmalarına ve ipotek be- delinden davalı Ayhan Doyal'a i&abet eden 7.457.031rTL'nin mahke- meler veznesine yatırılması kaydı ile Fatih, Kocadede Mah. Yavuzse- lim mevkiinde 351 pafta, 1380 ada, 18 parsel sayılı 116.82 m2 miktarlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına. masraf ve vekâlet ucre- ti talep olunmadığından takdirine mahal oliıadığına karar verilmiş olup ışbu ilanın gazete ile ilanı tarihinden itibaren bir ay zarfında karar lemyiz edilmediğı takdirde kararın kesinleşeceği hususu tebligat yerı- ne kaım olmak uzere ilanen tebliğ olunur. 24 4.1992 Basm: 6039 T.C. KAYSERİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ İZALE-İ ŞUYU SATIŞ MEMURLUĞU İLAN 1992/9 satış Davacısı Mehmet özateş ve arkadaşları tarafından, davalılar Ner- min Hacıpaşaoğlu ve arkadaşları olan Kayseri 2. Sulh Hukuk Mah- kemesi'nin 1989/436 esas, 1990/1075 karar sayılı ilamı kesinleşmiştir. Bunun üzerine Satış Memuıluğumuzca Kayseri - 3. Eskişehir Mahal- lesi, kutük 572, pafta 154, ada 848 ve parsel 56'da kayıtlı bulunan 10860 mJ miktanndaki Kayseri Hacılar yolu üzerinde Hacüar'a gi- dişte solda bulunan evli bağ, açıkarttırma yolu ile Kayseri Sulh Hu- kuk Mahkemeleri Yazı Işl. Müdurluğu odasında ihale edüecektir. Gayrimenkulünmuhammen bedeli 203.680.000.— TL olup birin- ci arttırması 22.6.1992 tarihınde saat 14.00 ile 14.20 arasında yapüa- caktır. Birinci arttırmada muhammen bedelin Vo75 ve satış masraflarını geçmemesi durumunda ikinci arttırması aynı yer ve sa- atler arasında 2.7.1992 tarihinde icra edilecektir. Muhammen bede- lin °7ıı4O'nu ve saüş masraflanru geçmesi durumunda ihale edilecektir. Damga vergisi tellaliye resmi, k.d. vergisi ve tapu harçlarının tama- mı gayrimenkul ahcısına ait olacaktır. thaleye istirak edeceklerin mu- hammen bedelin %20'si nispetinde teminat yatırmaları gerekir. Hissedarlardan adresi bulunamayan davalı Yavuz Hacıpaşaoğlu'- na ilanen tebliğ olunur. 4.5.1992 Basın: 47735 CEYHAN 1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1980/2220-386 Ceyhan ilçesi Üçdut-Yeşilova köyu 266 parsel hakkında mahke- memizden verilen 30.10.1990 tarih ve 1980/2220-286 esas ve karar sayılı kararı ile davacı hazinenin davasının reddine, taşınmazın da- valılar Ragıp Ucun ve arkadaşları adına tapuya tesciline dair kararı ile Hazine vekilinin 11.1.1991 havale tarihü dilekçesi yapılan tüm ara- malara rağmen davahya tebliğ edilemediğınden yukarıda tarih ve nu- marası yazılı mahkememizın kararı le Hazine vekilinin temyız dilek- çesi davalı Abdullah kızı Fatma Buyukyığit'e 7201 sayılı yasa uya- rınca ilanen tebliğ olunur. Basın: 28175 İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI'NDAN 12409 sicil sayılı Av. Mustafa Eren'in baroya bildirdiği adreslerini terk ettiği, yeni adres bildinnediği anlaşılmakla, Avukaüık Kanunu- nun 72/C maddesi geregince adı baro levhasından 14.5.1992 tarihin- de silinmiştir. llgili adreslerinde bulunamadığı için bu kayıt silme islemi kendisi- ne duyurulamamıştır. İlanen tebliğ olunur. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLI& İLAN T.C. MERSİN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 989/586 Karar No: 991/64 Davacı Erol Sanyıldız vekili tarafından Müzeyyen Sanyıldız aley- hine açılrnış olan bosanma davasında davalımn bütün aramalara rağ- men tebügata sarih adresi bulunamadığından dava dilekçesi ilan yo- lu ile davalıya tebh'ğ edildiği ve bu kere nihai kararın davalıya tebliği kararlaştifüdıgından; Mahkememizden verilen 7.2.1991 tarih 989/586 esas, 991/64 sayıL kararla davanın kabulü ile Adana ili Tufanbeyli ilçesi Kayancık köyü 43 sayılı hanede nüfusa kayıtlı davacı Erol Sanyıldız ile davalı Mü- zeyyen Sarıyıldız'ın BOŞANMALARINA, Davacı tarafından yapılan 106.900 TL. yargılama gideri ile dava ta- rihinde yururlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi esaslanna gore tak- dir olunan 100.000. TL maktu vekalet ucretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Alınması gereken 7.700. TL. harçtan peşin alınan 3.500 TL'nin mah- subu ile kalan 4.200 TL harcın davalıdan alınmasına karar verilmi;- tir. Adı geçen davalı Müzeyyen Sanyıldız adına kararın ilanen tebliği- ne karar verilmişıir. tş bu ilanı muteakıp 15 gün içerısınde kararın davalı Müzeyyen Sa- nyıldız'a tebliğ edılmiş sayılacağı hususu tebliğ olunur. Basın: 28063 ANKARANOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ 27 Mayısçtlar! Ispanya'nın Sevilla kentinde düzenlenen 1992 Dünya Sergisi'nden, doğrusu pek bir şey anlamadım. İki günde ne anlayabilirdim ki? Bizleri, Dünya Sergisi'nin düzenlen- diği yere 20-30 km. ötede, bir dinlence köyüne götürüp yerleştirdiler. Arkadaşlar sızlanmaya başladılar: -Sabun yok, şu yok, bu yok! diye. Odalardan telefon etme olanağı da yok. Anlayacağtnız, kaldığımız yer gazeteciye göre değil! Gazeteciler, ağız birliği etmişçesine "Organizasyon bo- zuk!" diyorlar, başka şey demiyorlardı. Izlenceyi ANAP iktidarı başlatmış, DYP-SHP ortaklığına da buna bir cila vurmak kalmıştı. Her şey dökülüyordu. Haydi biz telefon edemiyoruz, şu bu ya, sayın bakanlarla, milletvekillerinin durumları da bizden aşağı değildi! Vardığımız gün, akşam saat 20 00'de, "1492 Dünyasında Sanat ve Kültür" konulu bir serginin açılışı vardı, "Cartuja de St Maria de las Cuevas "ta, buna "Sayın bakanlar, Türk büyükelçisi ile EXPO Türk delegasyonu" çağrılıydı. Biz, gazeteciler çağrılı değildik! Görmedim, duydum; sa- yın bakanlar, Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, sayın milletvekilleri, SHP'den Timuçin Sanal, DYP'den Güneş Müftüoglu, RP'den Zeki Ergezen, ANAP'tan Melike Hasefe, içeri girebilmek için kapıda bek- lemekteler! Kapıdaki görevliler, bizimkileri içeriye, sergi açılışına sokmazlar. Nasıl olduysa, Fikri Sağlar içeri girer, ancak öburleri ı-ıhh! Bekle babam, bekle. içeride ispanya Başbakanı Gonzalez, sergiyı açmakta, Fikri Sağlar'la da el sıkışıp, poz vermekte. Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, beklemekten bıkar: -Ben gidiyorum arkadaşlar, der, ayrılıp gider. öburleri boşuna beklerler. Türk sorumlular orada ne iş yapar? Konsolos beyler, ne iş görürler? Bakanlar, millet- vekilleri DOİislerin arasından sıvışıp giremezler ya! Vardığımız gün yine, saat 19.00'da, "Mehteran Bölüğü"- nün, Sevilla'da San Francisco alanında gösterisi vardı. Mehterler "Viva Espana"yı çaldılar, iyi mi? Mehter başı, bir gazeteci arkadaşa: -Ispanyollara cest yaptık! demiş. San Francisco beledi- ye alanında, mehterler gosteri yaparlarken, Turgut Uyar'- ın bir esprisi geldi usuma, kendi kendime güldüm. Yeniçe- rilere evlenme yasaktı ya, onlar da seiere çıkarlarken, oğlan götürürlermiş! Mehterler, iki ileri bir geri giderken bir de sağa sola, geriye doğru yarım dönüp bakarlar ya, Turgut Uyar öyle dermiş: -Geriye bakmaları, oğlan geliyor mu, gelmiyor mu diye- dir! 1992 yılında, bu çagaa Türkiye, Avrupaya "Mehter Marşı'yla tanıtılamaz. Hangi bakandı o, kılıç-kalkan göste- risini yasaklamış, turistler korkuyor diye? İyi de etmiş mi ne? Türk panayırı dökülüyor. Kocaman, telden bir bayrak' yapmışlar, ayyıldız ak da, gündüz bayrak mavi görünüyor. Benim bildiğim Türk bayrağı kırmızıdır! Başka ülkelerin birçoğunun panayırlarında şakır şakır sular akıtılmış, bu yaz sıcağında ilgiyi oraya çekmek için yaptlmış; Türk pa- nayırındaysa, kupkuru beton, taş! Kim gelir 50-60 derece ağustos sıcağında, Türk panayırına? Mengu Ertel'in yaptığı afiş güzel. O da son dakıkada, bi- zim uçakta götürülüp, yetiştirılmiş. Turizm Bakanı Abdül- kadir Ateş'in 20 mayıs çarşamba akşamı saat 20.00 de Türkiye panayırında. yemeği vardı; ancak çağrı mektupla- rt, Türkiye'den Madrid'e yollandığı halde, Madrid'den Sevitla'ya bir haftada gelememişti. Abdülkadir Ateş bu be- ceriksizliğe çok kızdı. O sabah saat 10.00da Abdülkadir Ateş'in kahvaltılı basın toplantısı vardı Ispanyol gazeteci- ler de gelmişlerdi. llginç sorular yönelttiler. Panayırımızın dökülmesine karşın, Ispanyol gazeteciler, Türkiye'yi öven yazılar yazmışlardı. Sevilla'da çıkan "ABC" dergisi 2-3 sayfa ayırmıştı. ABC'den muhabir Asuncion Fernandez Castillejo'yu tanımıştım. Türkiye ile ilgili yazıyı yazan da Decicio Gabriel'di. Kızı Anna da ABC'de çaiışıyordu. Arka- daşlara soruyordum: -Şu karşıda ayakta duran bayan Ispanyol gazeteci mi? Vecdi Sayar, atıldı: -O, benım karım Esen! dedi. Turizm Bakanı ile Kültür Bakam'na, Türkiye ile ilgili yazı yazan gazetecilerin, Türkiye'ye çağrılmalarını önerdim. Bizim panayırda,^ski-yeni Türkiye güzelleriyle, man- kenler gözdeydiler. "Berdel "in yapımcısı Gülseven Ya- ser'le, "manken "in Türkçesini tartışıyorduk. Tahsin Sa- raç'ın Fransızca-Türkçe sözlüğünde "mannequin " karşılı- ğı şöyle: "Kukla, istenilen yöne çevrilebilen kişi, gevşek kimse, iradesiz adam, bostan korkuluğu, küçük bahçıvan sepeti..." Tahsin Saraç'ın sözlüğüne baktıktan sonra, "manken" olmaktan vazgeçtim! Atıf Yılmaz, Sevilla'ya "Berdel'i getirmişti; Kültür Baka- nı Fikri Sağlar'a: -Bu akşam "Berdel" var ama siz Ahmet özhan'a gidin, dedi, bize 3-5 kişi ya gelir ya gelmez! öyle de oldu; "Semah" gösterisiyle, Ahmet özhan'da seyirciler, koca salonu doldurdular. Meğer Ispanya'da "Mevleviler" yok muymuş? Tümü gelmiş! Mevlevilerle, Özhan ayakta alkışlandı! "Berdel" ödül üstüneödül alıyor- du! Orada kimse olayın ayırdında değil miydi? • • • Yarın 27 Mayıs devriminin 32. yılı, 27 Mayısçılara kutfu ol- sun! 27 Mayıs Anayasa, özgürlük bayramıydı. 12 Eylülcüler, bu bayramı da kaldırdılar. Gerçek bayramlar, gönüllerden kazınıp atılamaz! 27 Mayısçılar, yarınki bayramı görkemli bir biçimde kut- layacaklar. Anıtkabir'de tören 10.10'daAslanlı Yol'dabaş- layacak. 27 Mayıs'ın 32. yılı dolayısıyla bir de kitap hazır- landı. Kitabın adı: "Darbeler (Demirkırat) ve 27 Mayıs". BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Osmanlı mi- marlığında renkli camlarla yapılan pencere... İtalya'da bir ırmak. 2/ Ya- bancı... Üç SUata- şörier'den biri. 3/ Geminin içinde en ait bölüm. 4/ Yan- kı... Kayıp. 5/ Ağır bir yükü kaldır- mak için kullanılan aygıt. 6/ Makine- lerde devingen bö- lümleri içine alan parça... Paramızı simgeleyen harfler. 7/ Kısa namlulu bir çeşit top... Sulak yer. 8/ "Tür- kiye bir sıcak ülke / Güneşi koca- man bir —" (Tahsin Saraç)... Muh- temel. 9/ Datça Yanmadası'nda ünlü bir antik kent. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ik- tisadi durgunluk. 2/ Dağkeçisi... Aritmetik hesap yapmakta kullanı- lan, bircok devingen parça dizisiy- le donatılmış düzenek. 3/ Gece müziği. 4/ Kimse, kişi... Habeş soylusu. 5/ İçinde katı bir mad- de erimiş bulunan sıvı... Bestelenmiş her tür şiire Batı'da veri- len ad. 6/ Bir alay işareti... Uluslararası Çalışma örgütü'nün simgesi. 7/ Yontem... Kakım da denilen bir kürk hayvanı. 8/ Matematikte kullanılan sabit bir sayı... Kil ve kum karışımı, san renkli verimli balçık. 9/ Japonya'da bir kent... Giysilerin kol, yaka, etek kenarlarına dikilen şerit ya da kaytan.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear