28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1SMAY1S1992SAU CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Honecker kuşkulu • BERLtN(AA)- Moskova'daki Şili Büyüielçiliği'nde bulunan eski Demokratik Almanya LkJen Ench Honecker'in, adil bicimde yargılanacağına inanrnadığı bildirildi. Kurier Am Sonntag Gazetesi'nin habenne gore cuma günü Abnaaıya'd^ hakkında resme*ı dava açılan Honecker, avukatlanna telefom ederek ülkesine dönmeyi kabul etmediğini söyledi. Honecker, Doğu Abnanya'dan Batı'ya kaçmaİc isteyen kişilere ateş açılmasını emretmekJe suçlanıyor. Nazarbayev ABD'de • MOSKOVA(AA)- Kazakistan Devlet Başkanı NursuJtan Nazarbayev, resmi birziyaret için Moskova'dan ABD'ye hareketettı. Kazakistan'ın bağımsızlığını ilan etmesimden sonra bu yana ilk kez ABD'yi ziyaret edecek olan Nazarbayev bugün VVashingtpn'da Başkan Bush'la görüşecek. Mitsotakis İsrail'e gitti • ATtNA(AA)- Yunanistan Başbakanı ve Dışişlen Bakanı Konstantin Mitsotakis ıki günlük resim birziyaret için israil'e gitti. Mitsotakıs, İsraıl'i resmen ziyaret eden ilk Yunan Başbakanı oluyor. Cumhurbaşkanı Haim Herzog, Başbakan tzak Şamir, Savunma Bakanı Moşe Arens ve ana muhalefet lideri lzak Rabin ile temaslarda bulunacak olan Mitsotakis'in ayareü sırasında ticaret ve kültür anlaşraalanrun imzalanması bekleniyor. Kabil'de kırbaçla dayak •KABİL(AA)- Afganistan'ın başkenti Kabil'de mücahitler, bir kadını rahatsız eden bir adamı sokak ortasında kırbaçladılar. Görgü tanıklan. başkentteki kalababk çarşıda, bir kadının kendisine sarkınühk eden bir adamı şikâyet ettiğini, bunun üzerine çok sayıda mücahidın adamı kovalayarak sokak ortasında kırbaçladığını, söylediler. Görgü tanıklan, mücahitlerin daha sonra adamın ellerini bağladıklannı ve göğsüne "böyle davrananıann benzer cezalar göreceklerini" belirten biryazz asarak carşıda dolaşürdıklannı, daha sonra da bırakuklannı anlattılar. Göreş Kahire'de • KAHİRE (AA) - Resmı bir ziyaret amacıyla Mısır'ın başkenti Kahıre'ye gjden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş temaslannabaşladı. Orgeneral Gûreş, dün sabah Mısır Savunma Bakanlığına gelışınde, Mısır Genelkurmay Başkanı Korgeneral Salah Halabi tarafından askeri törenle karşılandı. Daha sonra Güreş ve Halabi'nin başkanlıklanndaki heyetler arasındakı görüşmelere geçildi. Genelkurmay Başkanı Güreş, görüşme öncesinde yaptığı açıklamada, Türkiye ile Mısır arasında tarihi, kültürel ve dini bağlar bulunduğuna işaret etti. Kınm sorunu •MOSKOVA (AA) - Rusya Parlamentosu Başkanı Ruslan Hasbulatov, üDcesinin Kınm Yanmadası konusunda Ukrayna'dan toprak talebi bulunmadığıru seyiedi. TASS'm haberine göre Hasbulatov, dün yaptığı aaklamada, Rusya Flrlamentosu'nun, Kınm'ın Susya'dan ahnarak VTcrayna'ya verilmesi yjnündeki 1954tarihliSSCB ^(üksek Sovyeti karannın -ytsal geçerlıliği konusunda -vcreceği hüküm ne olursa osun, "Kardeş Tkrayna"dan bir toprak ıdepleri bulunmadığını laydetti. Almanya'da yeni Dışişlen Bakanı Klaus Kinkel göreve başladı Eski politikayayeniBakaıı PORTRE / KLA US KİNKEL Eski gizli servis şefî •'Genscher'in adamı" olarak tanınan Klşus Kinkel, Almanya'ya uzun yıllar bağımsız bir politikaa olarak hızmet ettikten sonra geçen yıl liberal Hür Demokrat Parti'ye üye oldu. 17 Aralık 1936'da doğan Kinkel; Tübingen, Bonn ve Köln üniversitelerinde hukuk öğrenimi gördü ve 1964'te hukuk doktoru unvanını kazandı. 1970 yılmda Içişleri Bakanı olan Hans-Dtetrich Genscher'in Özel İCalem Müdürü ve Büro Şefi oldu. Genscher 1974'te Dışişlen Bakanlığfna getirilince Kinkel'i de yanına aldı. Bağımsızlığını koruyan, fakat Genscher'in partisi Hür Demokraüara yakınlığıyla tanınan Kinkel, Genscher'in onayıyla 1979'da Alman Isühbarat Servisi BND'nin başkanhğına getirildi. Gızli servisin tarihindeki ilk sivil başkan olarak bu görevi 4 yıl başanyla ve kamuoyunun gözlerinden uzak yürüttü. 1982'de Sosyal Demokrat üctidann yerinıMuhafazakârHebnutKohliktidannabırakmasıyla Bonn'adöndü. 1991 yıbnınocakayınakadarAdalet BakanlığYnda müsteşar sıfatıyla çalıştı. HUr Demokrat Parti'ye üye oldu. 1991 tarihinde Adalet Bakanı oldu.Evli ve üç çocuk babası olan Kinkel bir kızını trafik kazasında kaybetti. • Klaus Kinkel, Genscher'inyetiştirdiği ve Gensc- her'in politikasını devam ettirmek niyetinde oldu- ğunu açıkça vurgulayan bir siyasetçi. oynayacak? DtLEK ZAPTÇ1OĞLU BERIİN - Almanya'da dün Genscher'in gjdişi Türkiye'- de gizlenmeye gerek duyulma- öğleden sonra saat üçte, dış po- yan~ bir memnuniyetle karşı- litikada 18 yıl süren "Genscher landı. Yeni bakanın ikili ilişki- dönemi" kapandı. Almanya ta- rihinde Bismarck hariç hiçbir politikaa, Dışişleri Bakanı Hans-Dietridı Genscher kadar uzun süre kolduğıınu muhafa- za etmemişti. Nitekim Genscher de sürpriz istifa karannı "yeterince uzun dışişlen bakanlığı yaptığına" bağladı. "Almanya'daki de- mokrasi kültürüne katkıda bu- lunmak için kendiliğünden şap- kamı alıp gidiyorum" dedi. Almanya'nın yeni Dtşişleri Bakanı Klaus Kinkel, Türk- Alman ilişkilerinde nasıl bir rol leri düzelteceği yolunda umut- lar dile getirildi. Oysa Klaus Kinkel, Gensc- her'in yetiştirdiği ve Genscher'- in politikasını devam ettirmek niyetinde olduğunu açıkça vur- gulayan bir siyasetçi, Gensc- her'in poliükası ise özetle bir "denge politikası" olarak nite- Ienmeli. Almanya'nın dış politi- kasında 18 yıldır sözü geçen Genscher'in bütün hedefı, kim- seyi gücendirmeden kendi ülke- sinin çıkarlanna hızmet etmek- ti. "Genşerizm" adı takılan ve Bangkok'ta düzenlenen gösterikrin başını öğrenciler cekiyor. Gosterkiler askerierin ateşine taşlaria karşdık veriyor. Başkent Bangkok'ta askerler demokrasi yanlısı göstericilere ateş açtı: 13 ölü Tayland'da demokrasiye ödün yok Dış Haberler Servisi - Uzak- doğu ülkesı Tayland, demokrasi yanlılan ile hükümet güçleri arasında çıkan çatışmalarla çal- kalanıyor. Cumartesi günu tır— manan gerginlik ardından ola-- ğanüstü hal ilan edilen başkent Bangkok'ta dün ordu birlikleri- nin gösterecilere ateş açması so- nucunda en az 13 kişi öldü, 100'ü aşkın kişi de yaralandı. Demok- rasi yanlılanrun, Başbakan Suc- hinda Kraprayoon'un baskıa yö- netimini protesto edip istifasmı isteyerek direniş başlatmalan ardından başkent Bangkoka binlerce asker gönderildiği bil- diriliyor. Üç gündür başkentte gösterilerini sür- düren demokrasi yanlılan dün sabah vn;\ m Dhş Haberler Servisi - Tayland'da 1973'te öğrenciler ülkeyi diktatörce yöneten Maresal Thanom Kittikachorn'a karşı ayaklanmış, askerlerle öğYenciler arasındaki çatışmalarda 100 kişi ölmüş, Tayland KralıAdulyadej Thanom'u ülke dışına sürmüştü. 1976'da ise Thanom'un ülkeye erken dönmesini protesto eden iki öğrencinin gözalüna alınması ve sonra da asılı olarak bulunması üzerine Bir gösteri düzenlenmış, askerler 46 öğrenciyi öldürmüşlerdi. Olay gecesi, askeri liderler iktidan devralmışn. Kraprayoon'un da içinde bulunduğu sanılan hükümet konağına doğru yürüyü- şe geçtiler. Ordu birlikleri çevre sokaklan dikenli tellerle çevirerek barikat kurdular. Askerierin, uyan ateşine aldınş etmeyen göstericilerin üstüne ateş açması sonucun- da 13 kişi öldü, 100 'ü aşkın kişi de yaralandı. Sert müdahalenin ardından öğle saatlerinde bır ölçüde azalan gerginlik öğleden son- ra yeniden alevlendi ve yürü- yüşçülerin Demokrasi Anıtı çevresinde toplandıklan gö- rüldü. Askerierin yeniden ateş açması üzerine çok sayıda göstericinin yaralandığı bildi- rildi. Öte yandan polis, gösterici- lerin lideri olduğu bildirilen Chamlong Sri- muang'ı da tutuklayarak bılınmeyen bir yere götürdü. Başbakan Kraprayoon, takvizyonda yaptığı konuşmada, göstericilerin halkın güvenliğini tehdit ettiğini açıkladı. Doğu'yla Batı arasında den- geye dayanan Alman dış poli- tikası, 1990'dan itibaren güve- nilirliğini kaybetti. Almanya, sürpriz ataklarla herkesi şaşır- tan ve zikzaklar çizen bir dış po- litika izlemeye başladı. Genscher "Almanya bir sü- per güç olarak dünyada yeni- den söz sahibi olmak amacında değil; bir her şeyden önce Avru- pa'nın birliğiru ve banşı amaçlı- yoruz" diyordu. Buna göre 40 yıllık Federal Almanya Cum- huriyeti deneyimi Almanlarda demokrasiden, Avrupa'dan, banştan yana değişmez bir eği- lim yaratmışü. Abnanya, Avru- pa'nın coğrafl olarak ortasında yer aldığından ötürü Doğu'ya diğer Baü ülkelerinden çok daha yakındı. Bu yüzden Doğu Avrupa'daki gelışmeler Af- manya'yı doğrudan ilgilendi- riyordu. Ama Almanya tek başına bir "Doğu politikası" izfcmeyecek, yeniden izolas- yonizme yönelmeyecekti; diğer AT ülkelerini de yanına kata- rak bir Avrupapoütikası izleye- cekti. Oysa Genscher'in Yugoslav- ya ve Türkiye'ye karşı uy- guladığı sürpriz atak pobtikalar ve vaatleri boşa çıkardı. Al- manya, Hırvatistan ve Sloven- ya'yı "Avrupa'ya rağmen" tek başına destekledi; AT, Bonn'un kuyruğuna takıhnak zorunda kaldı. Genscher'in Yugoslavya politikası, Almanya'nın yeni- den "süper güç" olmaya soyun- d'uğunun işareti sayıldı. Bunu Türkiye'ye karşı bek- lenmedik çıkış izledi. Genscher, bu yüzden yalnız Türkiye'de değil. Almanya'da da muhafazakâr ve liberal çevreler- de "dost Türkiye'yi güçlendir- diği" için eleştirildi. Avrupa Topluluğu ve ABD, Genscher'- in Ankara'ya karşı politikasını benimsemediler. Almanya yalnız kaldı. Şimdi, özellikle sanayi ve ti- caret çevrelerinin baskısıyla hü- kümet Türkiye'ye karşı silah ambargosunu kaldırmaya haa- lanıyor. Fakat ambargo kal- karsa bunda yeni Dışişlen Ba- kanı Klaus Kinkel'den çok Başbakan Helmut Kohl rol oy- nayacak. Başbakan Helmut Kohl, uluslararası bir devlet adamı haline gelen ve başına buyruk hareket eden Genscher'in ay- nlmasıyla dış poütikada daha çok söz sahibi oluyor. Gerçi Klaus Kinkel gerek dışişleri ba- kanlığındaki eski görev yıllan, gerekse "dış politik bir görev" olarak nitelediği ıstihbarat ser- visi şefliği zamanında bu alan- da oldukça deneyim sahibi ol- muştu. Ama Klaus Kinkel yine de dış politikada önce kendini kabul ettirmek zorunda. fyi bir politikaa olarak tanınıyor, ama "devlet adamı" değil; Genscher'in dünyadaki özel ki- şısel ilişkilerinden ve kanzması- ndan yoksun. Genscher istifasıyla Kohl'ü her ne kadar iç politikada en zor döneminde yalnız bıraküy- sa da bir bakıma ona dış poiti- kada daha çok öne çıkma şansı veriyor. Kohl ise Türkiye'ye karşı kuşkusuz sert poLitika yanlısı değil. Ankara'yı güçlen- dirmek istemiyor. Schvvammberger toplama kampı komutanıydı EskiNazi'ye ömürboyulıapis • 1988 yılında savaş sonrası kaçtığı Arjantin'de tu- tuklanan Schwammberger'in duruşması 26 Hazi- ran 1991'de Almanya'nın Stuttgart kentinde baş- lamıştı.Eskî Nazi, yedi Yahudinin öldürülmesinden suçlu bulundu. M I t saym TURKÇE OGRETMENLERI İŞTE BU YIL OKUTACAĞINIZ ALTIN KALİTELİ ORTAOKUL TÜRKÇE KİTAPLARINIZ Dış Haberier Semsi - İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi- lerce işlenen suçlann hesabı 40 \ıl sonra bile olsa soruluyor. Savaş sırasında Polonya'da ku- rulan iki toplama kampının komutanlığını yapan Josef Schvvammberger adlı Nazi su- bayı 11 ay süren yargılama so- nucunda, ömürboyu hapis cezasına çarptınldı. Stuttgart kentinde görülen davada mahkeme. eski SS su- 30 vasındaki eski SS Subayı y&rgıLanıyordıı. bayını en az 22 kişiyi öldürmek ve yine en az 610 kişinin öldü- rülmesinde suç ortaklığı yap- maktan suçlu buldu. Schwammberger aleyhınde 4O'ı aşkmı kendi elıyle olmak üzere 3 bin 337 kişiyi öldürmek ya da öldürüimesinde suç ortaklığı taşımaktan dava açılmıştı. 26 Haziran 1991 tanhinde başla- yan duruşmalarda bugüne ka- dar 40 görgü tanığı dinlendi. Eski Nazi'yi "sadist" olarak niteleyen savalık. Schvvamm- berger'in cinayetleri ya kendi elleriyle işlediğini ya da kurban- lannı eğitilmiş köpekleriyle öl- dürdüğünü belirtti. 1942-1944 yıllan arasında Polonya'nın Krakovv bölgesin- de kurulan Rozwadow ve Przemysl 'çalışma kamplan'nın komutanlığını yapan Schvvammberger, savaş sonra- sında müttefıklerce gözaltında tutulurken Arjantin'e kaçmış ve yaşamının büyük bölümünü Arjantin'de geçirmışti. Bır ih- bar üzerine 1988 yılında tutuk- lanan Nazi suçlusu. 1990 yılın- da da Almanya'ya getirilmişti. Alman hükümeti, Şchvvamm- berger'i ihbareden kişiye de 300 bin dolar para ödemışü. 1İJ1KE l BESIR GOGUŞ BaîıölçülerindeTamamırenkli, ofsetj. hamura baskılı, pırıl pırıl Kitaplarımızı inizesunuyoruz. illi Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun 15.5.1992 tarih, 153-154 Sayılı Kararları ile 1992 -1993 öğretim yılından itibaren beşyıl süreyle OKUL KİTABI olarak kabul edilmiştir. It y . SON SOZ OGRETMENLERIN!.. Örnek kitaplarımız Okullara ve Kitapçılara gönderilmektedir. Kitaplarımızı edinemeyen öğretrnenlerimiz mektup veya telefonla istekte bulunabilirler. Örnek kitaplar ücretsizdir. ALTIN KİTAPLAR YAYINEVİ Cağaloğlu - İSTANBUL Tel: 526 80 12 • 522 40 45 • 511 32 26 POLİTtKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Kafkasya Bunalımında Yeni Boyut Ermeniler, Karabağ'ı Ermenistan'a bağlayan koridor üzerindeki Laçin'i ele geçirirken dün 10 günlük aradan so- ra Nahcıvan'a yeniden saldırdılar. Böylece Türkiye ansı- zın çok tehlikelı bir bunalımın eşiğine geldi. Erivan'ın zamanlamayı iyi yaptığını kabul etmek gereki- yor. Laçin'e karşı büyük saldın, Bakü Muttalibov'un darbe- si ve Halk Cephesi'nin karşı darbesi ile sarsılırken başlatıl- dı. Azerbaycan Savunma Bakanı Azad Alizade önceki gün yaptığı açıklamada Laçin'i savunmakla görevli bazı birlik- lerin Baku'dekı karışıklıklar üzerine başkente döndükleri- nı bildirdı. Ermeniler Laçin'in savunmasının zayıfladığı, Bakü'nün ise kargaşa içinde olduğu bir sırada büyük sal- dırıyı başlatmışlardır. Türkiye Nahcıvan'da duruma müdahale etmek zorunda kalır ya da Karabağ'daki çarpışmalar geniş çaplı bir Azeri- Ermeni savaşma dönüşürse ne olur? Bu sorunun yanıtım ararken, geçen hafta Karabağ ve Bakü'deki olaylann heyecanı arasında dikkatlerden kacan ilginç bir olayın üzerinde durmak gerekiyor. Cuma günü Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te toplanan Bağımsız Devletler Topluluğu üyesı altı devlet (Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Turkmenistan, Ermenistan ve Tacikistan) ara- sında ortak güvenlik anlaşması imzalandı. Kırgızistan, Beyaz Rusya, Ukrayna, Azerbaycan ve Moldova (eski Moldavya) ise anlaşmaya katılmadılar. Taşkent anlaşmasına göre bu belgeye taraf olan ülke- lerden bin saldırıya hedef olursa ya da saldın tehdidiyle karşılaşırsa, bu saldın, anlasmayı ımzalayan tum üyelere yönelik kabul edılecektir Taşkent doruğuna katılan Erme- nistan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan, toplantı so- nunda yaptığı açıklamada anlaşmaya büyük öne/n verdik- lerini, çunku güvenlik konusunda başka secenekleri olmadığını söyledi. Şimdi ortaya çıkan tabloya göz atalım. Ermenistan ortak güvenlik anlaşmasının içinde; Azerbaycan ise dışında. Or- tak güvenlik anlaşması, anlaşmaya taraf ülkelerden biri savaşa sürüklenırse, diğer ülkelerin ona yardım etmesini öngörüyor. Başka bir deyişle, Ermenistan'la Azerbaycan arasında büyük bir savaş patlak verirse, başta Rusya olmak üzere anlasmayı imzalayan diğer ülkeler Ermenistan'ın yanında yer alacaklar. Anlaşma uyarınca Azeri-Ermeni savaşını, Azerbaycan'la kendi aralarındaki bir savaş olarak kabul etmekle yükümlüler. Anlaşma, sadece Azerbaycan'la Rusya'yı değil, Azerbaycan'la Turkmenistan, özbekistan ve Kazakistan gibı Türk cumhurıyetlerini de karşı karşıya getirebilecek. Ayaz Muttalibov, Ermenistan karşısında yalnız kalmamak için Taşkent doruğuna katılacağını açık- lamıştı. Ancak doruğun toplandığı sırada cuma günü ikti- dardan devrildi. Kaldı ki Rusya lideri Boris Yeltsin'in Mut- talibov'a fazla yakınlık duyduğunu da hiç sanmıyoruz. Çünkü Muttalibov geçen yıl Moskova'da yapılan darbe gi- rişimini önce desfeklemiş, darbeciler çözülmeye başla- yınca da "Benim açıklamam yanlış anlaşıldı" diyerek kı- vırmıştı. •Rusya, Çarlık döneminden beri Hıristiyan Ermenileri kollamış, Müslüman Azerilere ise soğuk bakmıştır. Mutta- libov'un talrhsiz açıklaması. bu soğukluğun giderllmeşjne kuşkusuz yardımcı olmamıştır. Taşkent anlaşmasının Türkiye'yi çok yakından ilgilendi- ren bir yanı daha var. Tut ki, Nahcıvan'a saldın düzenleyen Ermenilercumhunyetiişgale kalkıştı.Türkiye "Arkadaşdur bakalım, ben buna seyircikalamam"diyecek. Ama Ermeniler durmadı. Türkiye ne yapacak? Duruma askeri müdahalede bulunabilir mi? Erivan'ın arkasında Moskova var. Güvenlik anlaşması ile birbirlerine bağlanmışlar. Şu mart ayında TRT'nin düzenlediği açıkoturumda ko- nuşan eski birdiplomatders veren birhava içinde Demirel hükümetinin politikasını yeterince kararlı bulmayanlara gönderme yaparak "Türkiye ne yapsın yanı, savaşa mı girsin" diyordu. Hayır. Kimsenin Türkiye'nin savaşa girmesini istediği yoktu. Sadece biraz daha aktlcı ve uzak görüşlü politika iz- lenmesi isteniyordu, o kadar. "Yürüyün" diye nara atanlarla "Arkadaş, böyle politika olmaz. Biraz daha derli toplu tutum gerek " diyenleri bir sepete koyarak "ne yapalım, yani savaşa mı girelim" de- mek kolay iştir. Biraz daha zor olanı, ikisi arasındaki farkı kavramaktır. Bir diplomatın da görevi budur. Karadeniz Genelkurmaynükleer silah istemiyor • Karadeniz'in nükleer silahlardan anndınlmasını isteyen Genelkurmay Başkanlış, bu isteğe Ukray- na'nın da sıcak baktığıru bildirdı. lerle açıklamalar yapılmıştır. EVREN DEĞER ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Genelkurmay Baş- kanhğı, Karadeniz'ın nükleer silahlardan anndınlmasının, bu denizde banş ve güvenJik için önemli bir adım olacağmı" bildirdı. Genelkurmay, nükle- er konularda yeüşmiş ve son dönemde çeşitli ülkelere dağı- lan Sovyet bilim adamlannın kontrol altında tutulması ge- rektiğini ve banşçı amaçlar dı- şındaki çahşmalannın engel- lenmesini de istedi. Genelkurmay Başkanlığı, Karadeniz'in nfıkl«>r «tilahlar- ta • Türkiye, bugüne kadar nükle- er silahlara sahip olmayan bir ülke olaralc, nükleer silahsız- lanmayı daima desteklemiştir. Bildiğiniz gibi, Nükleer Silah- lann Yayılmasının önlenmesi Antlaşmasını 'da (NSYÖN) imzalamış ve desteklemiştir." K.Irak'ta seçim günü Haber Merkezi - Kuzey Irak'- Ka^adenl^Vn nükleersriahTâî 8Ç P f dan anndınlması, bu konuda preken ancak seçımlerde kul- Ukrayna'nın tutumunu.Cum- lamlacak mürekkebın şüınebüır huriyete değerlendirdi. Eski olduğu gerekçe göstenlerek bu- Sovyet Cumhuriyeüen'nin da- & me ertelenen seçımlerde tansı- ğılması sonucunda ortaya cı- y° n & m ^ e y^ehyor k h r ikan yeni bağımsız cumhuriyet- lerden. önemli mıktarda nük- leer güce sahip ülkelerden bin- sinin Ukrayna olduğunu bildi- ren Genelkurmay, bu konuda yorumu şu: " Ukrayna, Karadeniz'in nükleer silahlardan tamamen anndınlması yolunda arzulu gözükmektedir. Bu ülkedekı taktik nükleer silahlann tama- mı, temmuz 1992'ye kadar ül- keden çıkanlacaklardır. Uk- rayna Devlet Başkanı tarafin- dan bu konularda çeşitli vesile- Bdlgede Çekiç Güç'e ait he- likopterler ve uçaklar sık sık kontrol uçuşları yaparken Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) lideri Mesut Barzani Güneydoğu'da konuşlandınlan Çekiç Guç ün gorev suresıniu uzatılmasının 'Türkiye'nin çıka- rına olacağı'nı öne sürdü. Böl- gedeki seçimin bağımsız bir Kurt devleti kurulmasını amaç- lamadığını soyleyen Barzani, "Kurtler, yaşadıkları ülkelerde haklannı ancak demokrasi yo- luyla sağlayabilirler" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear