28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19MAYIS1992SALI HABERLER Tutuklanmaya tepki •ANKARA (UBA)- Gazeteci-yazar Hekimoğlu İsmail'in imam-hatıp lisesi mezunlannın harp okullanna alınmasıyla ilgili makelesinden dolayı tutuklanarak hapse atılmasına yönelik protestolar süriiyor. Türkiye ilahiyat tedrisatına yardım eden dernekler federasyonu genel bakanı Ahmet Yayla, yaptığı yazılı açıklamada, "Bu durum şeffaflığın her alanda sergilendiği günümüzde fevkalade üzücüdür ve halkımızm vicdanını rahatsızetmiştir" dedi. Yayla açıklamasmda şunlan söyledi: "Bu haksız ve üzücü tutuklama ile bütün gözlerin üstümüze çevrildiği bir dönemde demokrasiye ve basın özgürlüğüne gölge düşürülmüştür. Aynca bu biı demokrasi *e insanlık ayıbıdır"dedi. Çağdaş anayasa • İSTANBUL (ANKA)- Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği'nce(ÇYDD) düzenlenen "Çağdaş Anayasa'paneli, 23 Mayıs lanhinde Istanbul'da yapılacak. ÇYDD'den yapılan açıklamaya göre Atatürk Kültür Merkezi Tlyatro Salonu'nda saat 11 .OO'de gerçekleştirilecek paneli. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özdenyönetecek. Panelde, îstanbul l 'niversitesı SBF öğretim üvesi Prof. Dr. Bakır Çağlar. "Anayasa anlayışından değişme". Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesı Prof. Dr. Oya Araslı "anayasamız ve demokrasi", Türkiye Barolar Bırlığı Başkanı Önder Sav, "anayasa ve laiklık", Doç. Dr. Zafer Gönen de "anayasa ve kadın" konulannda birer konuşma yapacaklar. Apo röportajına baskı • Tv Ser> isi- Şhov-TVde dün akşam yayınlanan Apo röportajı olay varattı. Şhov-T\ \e birçok proteslo teleJonugelirken, Diyarbakır'da kahvelerde programı seyreden vatandaşlan görüntülemek isteyen 32. Gün ekibinin polisçeengellendiği ve karakola götürüldüğü bildirildi. Buarada programın yayını konusunda da hükümet çe\ relennde sorun yarattığı ve yayınlanmaması konusunda hem 32. Gün"e hem de Shov-Tv'ye baskı yapıldığı öğrenildi. 32. Gün yetkilileri. "ekrandaki görüntüler bile başandır" yorumunu yaptılar. Tercan'ın önerisineret •ANKARA (ANKA)- Başbakan Süleyman Demirel, ANAP İzmir Milletvekili Cemal Tercan'ın kahvehanelerin zabıta denetimi dışında tutulması ve kahvehanelere ruhsat verme yetkisinin Odalar Birliği'ne devredilmesine ilişkin önerisinde karşı çıktı. Demirel şöyle dedi: "Yasada da açıkça belirtildiği gibi kahvehaneler her şeyden önce umuma açık istırahat yerleridir. Demir-Çelik'te paslı tablo. Görevden alınan Genel Müdür Sencer İmer olayı doğruladı: Hayali hafriyata 800 ıııilyoıı ödendi• Demir-Çelik İşletmelerTnin dekupaj ihalesini üstlenen Apioğullan firmasına, yapmadığı 180 bin metreküp hafriyat işi için 800 milyon lira ödeme yapıldığı belirlendi. Eski Genel Müdür Sencer İmer de olayı doğruladı. İmer, olayın ortaya çıkması üzerine fazla ölçüm yapan topografın işine son verildiğini, firma hakkında da dava açıldığını söyledi TLRANYILMAZ ANKARA-TBMM KİT Komisyonu'nca 1989-90 hesapian onaylanmayarak eski yö- neticılen ıçin yargı yolu açılan Türkiye De- mır-Çelik İşletmeleri'nin, bir fırmaya, yap- madığı 180 bin metreküplük hafriyat için 800 milyon lira ödediği saptandı. Kurumun gö- revden alman Genel Müdürü Sencer İmer de olayı doğrulayarak bu ödemeye ilişkin fazla ölçümü yapan topografın işine son verildiği- ni, firma hakkında da dava açıldığını söyledi. Devlet Denetleme Kurulu, 1990 yılında ger- çekleştırilen 3 bin tonluk ferro silisyum ihale- sınde de kurumun yaklaşık 250 bin dolar zarara uğratıldığını belirledi. "Hayali hafriyat işi"ne yapılan ödemeye, Devlet Denetleme Kurulu'nun. KİT Komis- yonuna sunduğu raporda aynntısıyla yer verildi Raporda, "üretimin amaçlanan mik- tarda gerçekleşmesini engelleyen" nedenler sayıhrken önce stoklarda yeterince işlenmeye hazır hammadde bulunurken aynı hammad- denın Güney Afnka'dan ithal edilmesi konu- suna değinildi. Raporda. bu konuda şu bilgi- lere yer verildi: "Dıvriği'de sinterlemeye uygun (haziran 1990) 400 bin ton malzeme stoklarda bekleti- lirken Güney Afnka'dan sinterlenecek ince cevher alımına gidilmesi ve bu cevher için gayn kabili rücu akreditif açünlarak cevher bedelinin peşin ödenmesi anlaşılması zor bir politikadır. Halen müessese stoklannda 239 bin ton sinterlenebilir malzeme, uygun olma- yan koşullarda stoklarda (temmuz 1991) bekletilmektedir. Müessese stoklannda kul- lanılabilir özellikte cevher varken yurtdışın- dan cevher alınması ve işletme faaliyetlerinin durdurularak maliyetlerin artmasına mey- dan verilmesi için genel müdürlük nezdinde girişimlerde bulunulması temenni olunur." Raporda, üretimin amaçlanan oranda ger- çekleşmesini engelleyen nedenlerden birinin de dekupaj işlerinin gerektiği gibi yapılama- ması olduğu vurgulandı. Divriği'de 1 ton cev- her çıkarmak için 2.6 ton dekupaj yapılması gerektiği anımsaülan raporda, "Uzun yıllar- dan beri müessese, belirlenen bu orana teka- bül eden miktarda dekupajı yapamadığın- dan, işin çoğunu ihale suretiyle müteahhitlere yaptırmaktadır" denildi. 1989'da öngörülen 3 milyon metreküp dekupajın yansının mü- teahitlere yaptınlmasının amaçlandığı kay- dedilen raporda, ihale konusunu görüşen yönetim komitesinin, "cevher üretiminin de- kupajla doğrudan bağlantüı olduğu, yeterli olmayan fırmalann seçilmesi halinde, nam ve hesaba iş tamamlatılsa bile 3-4 ay zaman kay- bedilebileceği, müessesenin daha büyük ka- yıplan olacağı" karannı aldığı belirtildi. Yönetim komitesinin, bu ihalenin verildiği Ali İhsan Apioğullan İnşaat Taahhüt Şanayi AŞ'nin daha önce bu ölçüde büyük dekupaj işi yapmadığı. fabrikalara kalker ve marn is- tihracı işi ile uğraştığı da belirtilen raporda, bu nedenle söz konusu fırmanın değelendir- meye alınmamasını istediği ifade edildi. Ra- porda. yönetim komitesinin karannda, "geç- miş yıllarda ucuz fıyat teküfinde bulunan firmalara prosedür gereği verilen işlerde ta- ahhütlerini yerine getirmeyen fırmalar nam ve hesabma ihaleye çıkılarak iş bedelinin pe- şin ödendiği, bu fırmalarla mahkemelik olun- ması yanında fıyat farklannın halen alınama- dığı gibi zaman ve iş yönünden müessesenin büyük kayıplan olduğu" belirtilerek, "Apio- ğuîlan fırmasının da teknik yetersizliği nede- niyle bu işi yapamayacağı kanaatine vanldı- kaydedildi. Raporda, yönetim kurulu- nun, söz konusu ihalenin Demir Export AŞ'ye yaptınlmasına oybirliği ile karar verdi- ği de ammsatıldı. Satın alma komisyonunun ve yönetim ko- mitesinin bu görüşlerine karşın, kurum yöne- tim kurulunun dekupaj ihalesinPînakine parkının şartnameye uygunluğu ve fiyatının ucuz olması nedeniyle Apioğullan firmasına verilmesine karar verdiği de vurgulanan ra- porda, şöyle denildi: 1990 yılı kasım ayında müteahhidin kesin he- sap isteği üzerine son hakediş hesabına baş- lanmıştır. İlgjlilerin müteahhide işin yapılma- sı için azami kolaylık göstermelerine, tole- ranslı davranmalanna rağmen, dekupaj işinin aksadığı, ihtarlar, hatta mukavele feshi yoluna gidilmesine ve bu hususun genel mü- dürlüğe teklif edilmesine rağmen uygulan- madığı iyi niyet kurallanna müessesece uyul- masına rağmen programda gösterilen düzey- de iş yapılmadığı, yine ilgili evraklarda görülmektedir." "Yeni termin programı yapılması, eskalas- yonsuz fıyat uygulanmasında tereddütler doğması nedeniyle ışe başlama süresi uzamış ve işe ancak temmuz 1989 tarihinde başlan- rruşür. Böylece iş bitim süresi, 1990 yıh mart ayına sarkmıştır. Çok düşük fıyatla işi yükle- nen müteahhidin, teknik şartnameye uygun olarak çalışmadığı. sözleşme şartlannı yerine getirmediği. buna karşılık müteahhidin de fors majör haklannın verilmediği anlaşıl maktadır. TH Y hesapian önümüzdeki ay KİT Komisyonu'nda Kozlıı dönemi soruşturulacakANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-TBMM KİT Kpmisvo- nu, THYnin. ANAP İstanbul Milletvekili Cem Kozlu'nun genel müdür olduğu döneme ilişkin hesaplan için son sözü önümüzdeki ay ıçerisinde söy- leyecek. THYnin bazı ucak alımlan konusunda ortaya atı- lan savlar nedeniyle, hesaplann onaylanıp onaylanmayacağına ilişkin karann venleceği komis- yon toplanüsının tartışmalara sahne olması bekleniyor. THY hesaplannın da. SSK hesapla- nnda olduğu gibi, çeşitli savlara konu olan olaylara ilişkin "ya- sal işlemler hakkı saklı kalmak kaydıyla" onaylanabileceği be- lirtiliyor. TBMM KİT Komisyonu, THY'nin 1988,1989 ve 1990 yı- lı hesaplannı, önümüzdeki ay içerişinde inceleyecek. THY'- nin incelenecek hesaplan ara- smda, ANAP İslanbul Millet- vekili Cem Kozlu'nun genel müdür olduğu dönemin de bu- lunduğu bildirildi. THY hesap- lannın, bu yıllarda yapılan bazı uçak alımlan ile diğer bazı pa- rasal işlemler nedeniyle, komis- yonda sert tartışmalara yol açabilece&i belirtildi. Cumhuriyet'in sorulannı ya- nıtlayan bir komisyon üyesi, bu işlemler nedeniyle, THY'nin söz konusu işlemlerinin hesabı- nı vermekte güçlük çekebilece- ğini söyledi. Bir başka komisyon üyesi de. aynı konuya dikkat çekerek ko- misyonun bundan önceki tavn da göz önünde tutulduğunda, THY"nin bazı yıllara ilişkin he- saplannın koşullu onaylanabı- leceğıni söyledi. Aynı üye, bu koşulun. "çeşitli savlara konu olan uygulamalar için girişilen ya da gırişilecek yasal işiemler hakkı saklı kalmak kaydı" ola- bileceğini de bildirdi. Komisyondaki ANAP'lı üyelerin konuya ilişkin takına- caklan tavır da merak konusu oldu. Özellikle. bundan önceki kararlann büyük bölümünün tüm üyelerin oybirliği $e çıktı- ğını anımsatan bir komisyon üyesi, THY ile ilgili kararda da partiler arasında bir "uzlaşma" arayışına girişilebileceğinı kay- dettı. ' CAHİTTANYDL Ü İSMAİL SOYSflL N.ICZÂCIBÂSİI FERIDUN YAZAR Bugün Demirel, yann Yılmaz ile görüşecek olan CHP'lilerden Ecevit'e: Genel başkanlık kurultayın işi Nejat Kc/acıbaşi nın yonettiği panele .vazarlanndan Ugur MUIIKU. emekli Böyükelçi tsmail Soysal, gazeteci-yazar Ahmet Taner Kı^lalı, Mu^ıata mez, sosyolog-yazar Prof. Cahit Tanyol ve HEP Genel Başkanı Feridun Yazar katıldı. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) 'Güneydoğu sorunu ve çözüm arayışlan' konulu pahel Istanbul'da yapıldı: Sorunu doğrutaıumlamak gerekir İç Politika Servisi-Ekonomik ve Sosval Etüdler Konferans Heveti'nin düzenlediği 'Güney- doğu sorunu ve çözüm arayış- lan" konulu panelde. devletin Güneydoğu konusunda vakit geçirmeksizın milli politika tes- pıt etmesi gerekliliei vurgulan- dı. Nejat Eczacıbaşf nın başkanlık ettığı panele. gazetemiz yazar- lanndan Uğur Mumcu. emekli Büyükelçı Ismail Soysal. gaze- teci-yazar Ahmet Taner Kışlalı, Gazeteci-yazar Mustafa Sön- mez. Sosyolog-yazar Prof. Ca- hiı Tanyol ile HEP Genel Baş- kanı Feridun Yazar konuşmacı olarak katıldılar. İstanbul Vali- si Hayri Kozak'çıoğlu ve gaze- teci-yazar Yalçın Doğan da birer sunuş konuşması yaptı. Konuşmacılar öncelikle soruna doğru teşhisi koyması gerektiği üzerinde durdular. Güneydoğu sorunu konusunda Türkiye'nin bir milli politikası bulunmadı- gını belirten İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu. "Bu konu- yu demokrasi içinde çözelim diyenlenn söylüyecekleri en son şeyi bugün söylemeleri gerekir" dedi. 33 yıllık meslek yaşamının 9 yı- lını Güneydoğu'da geçirdiğini söyleyen Hayri Kozakçıoğlu. PKK'nın bölgede ortaya çıkışı ve olaylar hakkında bilgi verdi. PKK'nın 1982-1984 yıllan ara- sında bölgede etütler yaptığını söyleyen Kozakçıoğlu, bu etütdlerin baalannın Türkiye Cumhuriyeti'nin yaptığı etüt- lerden daha iyi olduğunu söyle- di. Güneydoğu'da devlet ve otorite boşluğu olduğunu, bu boşluğu da PKK'nın doldurduğunu sa- vunan Yalçın Doğan da ülke- nin bu konuda bir politikası olmadığı görüşünü belirtti. Devletin, bölgede geri çekildiği- ni ileri süren Doğan, savcı. yar- gıç, imam, doktor yokluğunun ve emniyet müdürlerindeki mo- ral bozukluğunun bunun kanıtı olduğunu ifade etti. "Devlet as- kerlerin çizdiği politikayı izli- yor ve olaya sadece kaba terörü silahla durdurmak diye bakı- yor" diyen Doğan, bölge halkı- nm, hükümete olan inancının henüz bitmediğini söyledi. Kürt sorununun yasaklarla her dönemde çıkmaza girdiğini söyleyen Uğur Mumcu da Kürt ayaklanmalannın tarihsel geli- şimini anlattı. "Türkiye'de bu konuda bilgi sahibi olmayıp da fıkir sahibi olanlar çok" diyen Mumcu. terörün insanlık suçu olduğunu ve terörle kimsenin sonuç alamayacağını vurgula- dı. Mumcu şöyle konuştu: "Terörün, Kürtü, Türkü. i.azı olmaz. Terör, terördür. Katil de katil. Her sorunu demokra- tik rejim içerişinde çözmek ge- rekir. Yasaklann çare olmadı- ğını bugün görüyonız. Bugün üniter devlet yapısı ıçensınde Kürt sorununu banşcı biçimde ele almaktan başka çare yok- tur. Ezilen ya da dilini konuşa- mayan bir halkın milliyetçiliği- ni ve tepkilerinı hoşgörmek mümkündür. Ama bu ölçü hiç- bir zaman şovenızmle eş anlam- lı değildir. Kürt şovenizmi. Türk şovenizmini getirir. her ikisinin de duracağı kapı milita- rizmdir." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'lilerin siyasi parti liderleriyle görüşme ma- ratonu sürüyor. CHP yönetici- len bugün Başbakan Süley- man Denürerie, yann ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'- la aörüşccekler. CHP yöneticı- len. Ecevıtın ."Baykal CHP"- ye genel başkan olmak ıstiyor" değerlcndirmesinı, "Bize böyle bir ıma gelmedi" biçi.-ninde ya- nıtlarken genel başkanlık İco- nusunun bugünün değil. ku- rultayın sorunu olduğunu söylediler. CHP'nin son Genel Yöne- tim Kurulu üyelen kamuoyun- da partiyle ilgili tartışmalann "sorunun özüne" ilişkin olma- dığına dikkat çektiler. Genel Yönetim Kurulu üye- lerinden Hayri Öner DSP Ge- nel Başkanı Bülent Ecevit'in "Baykal CHP'nin genel başka- nı olmak istiyor" değerlendir- mesini onaylamadığını belirte- rek "CHP'ye sadece Baykal değil. onlarca kişi genel başkan olmak isteyebilir. Bu doğaldır. Ama bugünün konusu değil- dir. Kaldı ki Sayın Baykal'ın bilebildiğim kadanyla bize, son yöneticilere böyle bir iması olmamıştır. Biz genel başkan- lıkla ilgili görüşlerimizi defa- larca söyledik. Bu konuda son Genel Yönetim Kurulu'nun arasında göriiş aynlığı yoktur. CHP'lilerin bugün Demi- rel'le yapacağı görüşmede, kapatılan siyasi partilerin açıl- masına ilişkin yasanın genel demokratikleşme paketinden çıkanlarak aynca görüşûlme- sinin önemli bir iyiniyet göster- gesi olduğunu belirterek, ko- nunun "biraz daha ivedi" ele alınması yönünde yardım iste- yecekler. Yann da Yılmaz'la görüşecek olan CHP'liler. Cumhurbaşkanı Vekiü TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk 1 tan da randevu bekliyorlar. Cumhurbaşkanı vekili 100'e yakm kararname imzaladı Cindoruk^tan onay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Cumhurbaşkanı Tur- gut Özalın 5 aydan ben ımza- famadığı bazı kararnameleri verine vekalet eden TBMM Başkanı Hüsamettin Cindo- ruk imzaladı. Cindoruk'un imzaladığı ka- rarnamelerden bin ile Tüketi- lcn clektink enerjısi satış kilo- vat saati üzerinden yüzde 10 olarak yapılan toplu konut fo- nu kesıntisi kakhnldı Cindoruk dün. Devlet Ba- kanlıklan, İçışlen. Bayındırlık ve İskan. Turizm. Başbakan- lık. Milli Eğıtim. Çalışma ve Sosval Güvenlik. Sanayı ve Tı- caret. Maliye ve Gümrük. Adalet. Kültür. Milli Savun- ma Bakanlığına ait 31 karar- nameyı dün onayladı. İmzala- nan kararnameler arasında Kültür Bakanlığı Müşavirliği'- ne İsmet Demirdöğen'in atan- ması. Kültür Merkezleri Dajre Başkanı Yılmaz Batur'un gö- revden abnması da yer aldı. Türkiye Emlak Bankası, Halk Bankası, Devlet Hava Meyda- nalan İşletmesı. Türkiye Zırai Donatım Kurumu. Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü, Türkive Denizcilik İşletmeleri kurullanna yapılan atamalar ve görevden almalar yer aldı. HABERLERIN DEVAMI Çalınan tarih Türk-Kürt kavgası Tuhaf zevkleri olan • Baştarafi 1. Sayfada üzerine başvurusu ka- bul edilmemişti. Brooklyn Mü- zesi'nin ret kararından sonra lahti başka bir müze istemedi- ğinden ve özel koleksiyoncular da satın almadığından Mezzaca- ppa'nın avukatlan Nevv York'ta- ki Türk Başkonsolosluğu'na başvurmuştu. Kültür Bakanı Sağlar, "Mer- kezi Nevv York'ta bulunan ve Türk kökenli işadamı Ahmet Ertegün'ün başkanlığını yaptığı (American-Turkish-Society) adh vakıfla Mezzacappa arasında 31 Aralık 1991 tarihinde bir anlaş- ma imzalandığıru" söyledi. Bu anlaşmaya göre Mezza- cappa, lahti, adı geçen Türk vakfına bağışlayacak ve günü- müzdeki değeri olan yaklaşık 10 milyon dolarlık bir geliri de Amerikan yasasınm öngördüğü "vergiden düşme" olanağından yararlanacak. Bunun karşılığında, Ameri- ka'daki bu Türk vakfı ise lahti iki yıl süreyle Brooklyn Müze- si'nde geçici olarak sergileyecek, daha sonra Türkiye'dekı bir mu- zeye bağışlayabilecek. Brooklyn Müzesi'nde lahti in- celeyen Sağlar, "Gelecek yıl ba- harda Antalya Müzesi'nde dü- zenlenecek Girlandlı Lahitler Sergisi'nde Türk kamuoyuna su- nulacağını açıkladı. • Baştarafi 1. Sayfada sempatızanı olduğu sanılıyor. Bremen polisinin verdiği bıl- giye göre yaklaşık sekiz yüz ki- şilık bir topluluk cumartesı günü "Türk-Alman Dostluk Derneği" adına şehirde izinli gösteri şapmak üzere toplandı. Gösten. Alman hükümetının Türkive'ye karşı tutumunu protesto etmek ve Bremen'deki Kürt mafyasının Türk dükkân- lannı haraca kesmesini ve uyuş- turucu ticaretinı kınamak amacını taşıvordu. Kürtçe sloganlar atan ve PKK sempatizanı olduğu sanı- lan bir grup, göstencilere saldır- dı. Ortalık bir anda taşlı sopalı bir meydan muharebesine dön- dü. Olay yerine gelip gösterici- leri dağıtmak isteyen polisten sekız memurun yaralandığı bil- dirildi. Polis. sonunda göz ya- şarııcı bombalarla çatışmaya son verdi. Kürt örgütler Bremen'i uzun süredir "kendi kalesi" olarak nıtelivordu. PKK'nın sempati- zanlannın çatışmayı çıkarttığı tahmin edihyor. Kürtler, Türk-Alman Dostluk Derne- ği" kısvesialtındaTürkeşyanlı- sı "Bozkurtlann" gösteriyı düzenledığıni ıddia ediyorlar. Daha önce Almanya'nın çeşitli yerlerindeki Türkiye yanlısı gösterilere Türkeş taraftan "Türk Federasyonu"nun katıl- dığt gözlenmişti. Antak Bonn, Hannover, Nürnberggibi kent- lerdeki gösterilere onbinlerce kişi katıldığı için PKK taraftar- lan böyle bir saldından geri dunnuşlardı. Bremen'de hafta sonunda yaşanan olay. Almanya'da beklenen bir gelişmeydi. "Kürt meselesi" Almanya'daki vatan- daşlanmız arasında "Türkler" ve "Kürtler" şeklinde bir kamplaşmaya neden oluyor. Özellikle Bonn'un silah ambar- gosundan sonra Almanya'daki vatandaşlanmız arasında aşın milliyetçi bir hava yaygınlaştı. Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) yanlısı gruplar, bu aşın milliyetçi havadan kcndi lehle- rine yararlanmak istiyor. Tür- keş yanlısı gruplann son yıllar- da Almanya'daki nüfuzu çok azaltmıştı. Öte yandan PKK yanlısı Kürtler de Almanya'- daki Kürt kökenli işçiler arasın- da propaganda faaliyetini yoğunlaştırdılar. Bremen'de cereyan eden olaylann tekrarlanma olasılığı bu şartlarda yüksek gözükü- yor. M Baştarafi 18. Sayfada şirkeli durumuna getirdiler. Bill ise Boston'da Oxbow şir- ketini kurdu ve Türkiye'deki çimento fabrikalanna da özel bir kömür satmaya başladı. Bill. baba Fred'in Amenkan sikkeleri koleksiyonu için yaşlı annesı Maryi bılc mahkemeyc verdi. Bu olaydan sonra Char- les. l990'da"80 yaşmda ölen annesinin cenaze tarihinde Bill'in elini sıkmayacaktır. Koch, ünlü mücevherci Bul- gari'ye. Türkiye'den kaçınlan Elmalı Definesı'nın en güzel sıkkcsınden cşine bir kolyc yap- tırdı. Birçift sıkkedcn ise kendı- sine kol düğmesi yaptırmayı ihmaletmedi. Haftada ikı kez "psıkıyat- rist"e giden Bill'in. işe aldığı en yüksek düzey yetkilisinden de aynı uygulamayı yapmasını is- tediği ve doktor parasını kendi- sinin ödediği bilinıyor. Bill'in dığer bir özelliğı ise bü- rolara yerleştirdiği özel mikro- fonlarla yanında çalışanlann. hakkındaki değerlendirmelerı- ni dınlemesidır. Bill, Genel Yayın Yönetme- nimiz Özgcn Acar'ın pcşinc 1988 vılında Mark Nczer adlı İsrail Gızh Servisi MOSSAD- dan ayrılma bir özel dedektıfı takmışlı. Nezer'in, Acar'ın ev ıclcfonunu dinlediği de belirle- necektır. Nitekım daha sonra Koch. bir mahkemede pek çok kişının peşineözcldedektıf taktığmı iti- rafclli. 1988 \ihnda Boston'dan Flo- ridava şırkctını taşıvan Bill Koch'un İsveç kökenli eşı Joan'dan olma. Wyatt adlı 5 yaşında biroğluvar. Bill. ^u anda 650 milvon do- larlık (yaklaşık 4.5 trilyon lira- lık) varlığı ik ABD'nin en zen- gin 400 kışisınden biri. Muttalibov Moskova'da Dış Haberler Ser\isi - Azer- baycan'da geçen persembe gunu devlet başkanhfiına getirilen an- cak ertesi gün Halk Cephesi li- derliğinde bir muhalefet hareke- ti ile devrilen Ajaz Muttalibov- un Rusya'nın başkenti Mosko- va'da bir hastanede bulunduğu bildirildi. Azerbaycan Parlamentosu, "fiilen" kendini feshetti. Dun gece yapılan oylamada, parlamento, 244 oyla, butun yetkilerini adı milli meclis ola- rak değiştirilen Ulusay Konsey'e (Milli Şûra) verdi. By-pass Yabancı dil için vekil M Baştarafi 1. Sayfada TBMM Başkanı Hüsamettin Cındorukun iki yasayı da onavlamayarak. konuyuÖzal"- ın takdirine bırakacağı öğrenil- di Cumhurbaşkanı Vekili Cin- doruk. dün TBMM'de 19 Ma- vıs nedenivle vurdun çeşitli yer- İcnndcn gclcn gençleri kabL'lü sırasında. gazetecilere vasalar üzerindeki incelemelenn hcnüz tamamlanmadığını söyledi. Cindoruk. gazetecilenn sorusu uzenne cumhurbaşkanlığı hu- kuk danışmanlanndan incele- mcnin kısa siiredc tamamlan- masını istcdığını de bildirdi. Cindoruk. "Yasalar Cumhur- başkanlığı'na ycni geldı sayılır. Incelemeler ne zaman tamam- lanır bilemem. İncelemeler la- mamlanmadan da bir şey söyle- vemem."" dıyc konuştu. Ötcyandan. Köşkçcvrelcrın- den cdınilcn bilgiye göre. Cum- hurbaşkanı Vekili Cindoruk. ıkı vasayı da onavlamayarak, hafta sonu Türkiye'ye dönecck olan Cumhurbaşkanı Turgut Özalın takdirine bırakma ka- rarı vcrdı. • Baştarafi 1. Sayfada Toptan'ın verdiği bilgiye gö- re, liselerde "hazırlık sınıfı" uygulamasına. "laboratuvar ve öeretmen yeterliliei" bulunan okullarda,'1992-1993 öğretim yılında başlanacak. Bakanlık, hazırlık sınıfı uygulamasına geçmek isteyen okullarla ılgılı durum saptaması yapıyor. Bu konudaki yönetme'lik değişikli- ği de. okullar yeni öğretim yılı- na başlamadan tamamlanmış olacak. Anadolu lıselerinin paralı ol- masına ilişkin görüşlerini de açıklayan Toptan, buradan sağlanacak parasal kaynakla. liselerde hazırlık sınıflannın açılacağmı ifade etti. Alınacak ücrctın velilenn bütçesini sars- rr.ayacak miktarda olduğuna değınen Toptan, Anadolu lise- lerinde birden fazla çocuğu okuyan ailelere de "indirim ya- pılabileceğini" söyledi. Abna- cak paralann yine eğitim yuva- lan olarak vatandaşlara döne- ceğini ifade eden Toptan, alınacakaylıkücretin 100 bin li- rayı geçmeyeceğini belirtti. Altın Palnıiye iyi Niyetler'e • Baştarafi I. Sayfada Ödülu'nu. vıne bir sürpnz fılm. İtalvan Gianni Amelio'- nun "Çocuk Hırsızı" adlı, İtalvan Yeni Gerçekçiliğini sürdürcn valın filmi aldı. Jurı Ödülii. bu >ıl 2 fılm ara- sinda paylaştırıldı. Gcrard Dcpardıeu'nun başkanlığın- dakı |ürı. bu ödiilü İspanyol yönctmcnı Viclor Erice'nin "l^ığın Duşü" vc Rus vönel- ıııcnı V'iialı Kancvski'nın "Bağıınsix Bir \ aşam" filmlc- ı uı dNindd pay Uı^lırdı DEFNE! Seni her şeyden çok seviyorum. 19.5.1992 BURAK Bu yıla özgü olarak verilen "45. Yıl Ödülü". beklenen bir filmc. James Ivory'nin "Ho- uard's End" fılmine verildi. Jiırı. böylccc lvory'nin sine- mada 30 vılı bıılan tüm çabası- ııı da onurlandırmış oldu. En İyi Kadın Oyuncu ola- rak yine "İyi Niyetler" fılmin- dckı rolüyle. yönctmen Bille Auiîiıst'un da kansı olan Fer- nılla August. En İyi Erkek (Jvuncu Odülü'nü ise Robert Aİımanın "Oyuncu" filmin- dckı rolüvle Tım Robbins al- dılar Robert Altman ise aynı lilmle Canncs'ın önemli ödül- lcrındcn bıri olan Yönetmen- lık Ödülü'nün sahibi oldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear