22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 3 NİSAN1992 FAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Libyalı korkmuyor • Dç HaberlerSenta-BM Güvenlik Konseyi'nin aldıp ambargo karannın başlamasına bir-iki gün kala Libyalılann günlük>aşamlannda bırdcğışıklik eöVzlenmıyor. Dışişleri bakanlan Ibrahım El Bişan. Cenevrede BM Genel Sekreieri ıle öncekj gün ikı kez masaya otururken, başkent Trabius'ta kadınlar pazarda bıldık alışverişlerini yürütüyorlardı. AP'nın haberinegöre, Libyalılar.ambargonun kendilenni etkilemeyeceğinı savunuyorlar. AFPnin habenne göre, El Bişan. Gali'ye Libya"nın Lockerbie sanıklan ile ilgili son önerisımiletti. İran'da ilk kadın vekil • Dtş Haberler Senisi-İran'da cuma günüyapılanseçimlerde I96seçim bölgesinden 184'iınde oy sayım ışlemi sona erdi. 270 sandalyeli meclise gjrecek 120 milietvekili tespitedildı. AFP'nin . haberinegöre. dokıor olan Gudziya Alevi de Iran'da meclisegiren ilk kadın oldu. Mücahidın Sesi radyosunun bıldirdiğınegorc. fran Halkın Mücahitleri Örgütü genel sekreteri Meryem Recavi. seçimlerde halkın büyük çoğunluğunun seçimleri boykol cttiğınisöyledi. Yeni kabine açıklandı • A A (Londra)-BırleşikKrallık'ta geçen perşembc giinü yapılan genel seçimlerdenzaferleçıkan Muhafazakar Parti'nın liden John Major yeni kabineyi açıkladı. Dışişleri bakanı Douglas Hurd ile maliye bakanı Norman Lamont yerlerini korurken, kabineye ıki kadın bakanahndı. Vırginıa Bottomley sağlık bakanlığına, Gillian Shephard da çalışma bakanlığına alandılar. Kuzey Irlanda'dan sorumlu bakan olarak da savcı Patrick Mayhew seçildi. Gali endişeli • AA (Cenevre)- BM Gcncl Sekrcteri ButrosGali. Güney Sudan ve Doğu Etiyopya'da savaşan taraflara çatışmalara son vermeçağnsı yaptı. Gali. çatışmalann bölgede açlık çcken sivil nüfusa yardım ulaşmasını engellediğini belirtti. BM Genel Sekreteri durumdan "büyük endişe duyduğunu"sö>ledi. Etiyopya'da kabilelerarasıçalışmalar. Su'dan'da ise dinsel azınlıklann isyanı. yardım çalışmalannın önündcki en büyük engeli oluşturuyor. Memedov'dan çağri • AA (Moskotaa) - Azerbaycan Dev let Başkanvckili Yakup Memedov Rusya yönetımindcn "Ermenilenn hazırhğını yaptığı muhtemel bir katliamı" önlemek içın yardım çağnsında bulundu. Bakü radyosunun haberine göre Yakup Memedov. önccki gün görüştüğü Rusya Dışişleri Bakanı Andrei Kozyrv'esözde so> kınmın yıldönümü olduğu iddia edilen 24 nisanda Ermenılcrin Karabağ"daki çatışmalar sırasında tutsak ettikleri tüm rehineleri öldürme hazırlığı içinde olduklannı bildirdi. Ortadoğu barışı • AA (Kahire) - İşgal altındaki topraklann dışındavaşayan Filistinlilerin Ortadoğu banşsürccı çerçevesindeyeralan iki çalışma grubunda veralacağı bildirildi. FKÖ lideri Yaser Arafat'ındanışmanı Nebil Şaath. Kahire'dedüzenlediği basın loplantısında işgal altındaki topraklann dışında yaşayan Filistinlilerin mülteciler veekonomikkalkınmasorunlanyla ilgili çalışma gruplannda yeralacağını açıkladı. Afganistan'da değişim • AA (İslamabad) - Afganistan yönetimi, iktidan tarafsız bir geciş konseyinedevretmeyi resmen kabuletti. Resmi Kabil radyosunun haberinegöre Dışişleri Bakanı Abdül Vekil iktidann 15 kişilik konsey tarafından üstlenilmesini öngören BM planının "bütünüyle kabul edildiğini" açıkladı. Karabağ kaynıyor • A A (Moskova) - Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bÖlgesinde Ermeni çetecilerje Azeri L'lusal Muhafızlan arasmdaki çatışmalann dün sabah saatlerinden itibaren şiddetlcndiğı bildirildi. Çatışmalann Hankenti çevresindeyoğunlaştığı kaydedildi. Ermeni kaynaklar. Mardakert çevresinde 100 Ermeninin Azeriler tarafından öldürüldüğünü duyurdular. Aynı duyuruda Azerilerin de 30 kayıp verdiği ileri sürüldü. Dudayev'in emri • AA (Moskova) - Kuzey Kafkasya'daki Çeçen Cumhuriyeti'nde Devlet Başkanı Cahar Dudayev. gece 22 ilesabah 6 arasında sokağa çıkma yasağı ilan etti. Dudayev, önceki gün açıklanan lcaranyla gösteri ve yürüyüş yapılmasını dayasakiadı. Geçen hafta ilan edilen olığanüstü hal çerçevesinde alınan bu lcarar uyannca Çeçen Cumhuriyeti'nde bulunan BDT birliklerinin tatbikat yapmasıda yasaklandı. On binlerce Müslüman ve Hırvat, Sırplardan kaçıyor. Ateşkes için anlaşma oldu Bosna-Hersek'teDış Haberier Servisi - Bosna- Hersek'te Sırp saldınlarından kaçan on binlerce Müslüman ve Hırvat, Ad- riyatik sınırlanna doğru kaçarken Müslüman, Sırp ve Hırvat liderleri- nin günlerdir süren kanlı çarpışmala- nn ardından dün gece TSİ 01.00'den itibaren ateşkes için anlaşmaya var- dıkları bildirildi. Başkent Saraybosna'da bulunan AT heyeti Başkanı Jose Cutilheiro, dün şiddetli çarpışmalar sürerken, Demokratik Hareket Partisi lideri Alia Izzetbegovic, Sırp Demokratik Partisi lideri Radovan Karacic ve Hır- vatistan Demokratik Birliği lideri Mil- yenko Bırkiç ile bir araya geldi. Görüşmeden sonra bir açıklama yapan Cutilheiro, taraflann 4 madde- İik bir plan üzerinde anlaşmaya var- dıklarını belirtti. Bu anlaşmaya göre her türlü bombardıman durdurula- cak, barikatlar kaldınlacak, Saray- bosna'da faaliyet gösteren dürbünlü tüfekli kişilerin faaliyetlerine son ve- rilecek, ev aramalan sona erdirilecek. Ağır sılahlar yabancı gözlemcilerin kontrolünde olacak, seferberlik kal- dınlacak, her turlü milis gücü silah- sızlandırüacak. Bosna-Hersek'i oluş- turan 3 anayasal miUetin haklan göz önünde bulundurularak daha önce- den yapılan, ancak çatışmalar nede- niyle durdurulan görüşmeler acilen devam ettirilecek. 3 parti lideri ayrıca topraklann si- lah gücü kullanılarak fethine karşı ol- duklannı belirterek, mültecilere evle- rine dönmeleri konusunda garanti ve- rilmesi için de anlaşmaya vardılar. Anlaşmanın 4. maddesine göre 3 par- ti de Saraybosna televizyonunda eşit şekilde temsil hakkına sahip olacak- lar. öte yandan Saraybosna Radyosu, BM Temsilcisi Cyrus Vance"in yarın Saraybosna'ya geleceğini de bildirdi. Ateşkes konusundaki anlaşmadan önce dün sabah Yugoslav ordusu ta- rafından yapılan açıklamada Kupres kenti dolaylarındaki çarpışmalarda 320 Hırvat milisinin öldürüldüğü, Hırvatlann ağır bir yenilgiye uğratıl- -m • • • • buyu POLİTİKADA Bosna-Hersek'te Sırp miILslerinin MüsJümanlarla Hırvatlara karşı saldırılannı yoğunlaştınnası üzerine bunalım tüm bölge> i tehdit eden bir niteliğe büriinmeye başladı. dığı ileri sürüldü. AFP. Kupres bölgesinin Sırplar açısından büyük stratejik öneme sa- hip olduğunu. yörcnin Hırvatistan'- da Sırplar tarafından kurulan ba- ğımsız Krajina bölgesine komşu olduğunu bildiriyor. Ülkenin doğusundaki Foça ken- tinde dc durumun kritik olduğu. Sırp milislenn saldınlannı yoğunlaştırdı- ğı bildirilivor. Çarpışmalardan kaç- mak içın Foça'dakı hastaneve sığı- nan y üzlcrce kadın ve çocuğa. Sırpla- rın ablukası >üzünden >ardım ulaştı- nlamadığı. ilaç \e gıda maddesi taşıvan kamyonlann kcrfle girmesi- nin Sırp milisler tarafından cngellcn- diği haber vcrilivor Foça'dakı TV anteninin ısabeı al- ması .sonucu şehirde halcn TV yayın- lan izlencmıyor. Çatışmalarda ölen vc varalananla- rın sayısı hakkında isc hcnüz bılgı edınilemedı. Hükümetin Müslüman Başbakan Yardımcısı Muhammel Cengıc. da- ha önce yaptığı bır açıklamada "Foça'daki çatışmalar bir an önce kesilmeli. yoksa buradaki savaş tüm Bosna-Hersek'e. oradan da diğer cumhunyclleresıçrayabilir"şeklinde konuşmuştu. Saraybosna-Mostar arasmdaki bir köprünün bombalanması sonucu ıkı kcnı arasmdaki karayolu ulaşımı da kesildı. AA'nın habenne göre başkent Sa- raybosna'nın güneyindcki Vişegrad barajının kontrolünü clc gcçırcn bir grup Müslüman milis. bolgedeki Müslüman mevzilerıne ycnidcn baş- layan bombardımanın kcsılmemesı halindc barajı havaya uçunnakla tchdilettı. Baraıın havava uçması halindc çok sayıdaki ycrleşim birimindc >a- şayanlann hayatının tehlikcye girc- ccğı bildirildi. Bosna-Hcrsek Cumhurbaşkanı Alia İzzctbegosiç \c bölgedcki fcde- ral ordu birliklerinin komutanı gene- ral Kükanyev bu durum üzerine barajı ellcnnde'tutan milislenn lideri Murat Şabanoviç ile telcfon irtibatı kurdular. Saraybosna radyosundan naklcn vayımlanan konuşmada. Şabanoviç Müslüman mcvzilerc yönclik bom- bardımanın derhal kcsilmcsini ister- kcn Bcgoviç dc "Böyle bır delilik yapma. su lyiyi kötüyü ayırt elmez. her şcyı mahveder. Suçsuz ınsanların kanına girme"dedi. Yugosla\\a'da fcderal ordunun. önceki gccc. Bosna-Hersekin kuzey- doğusundakı Modrica kentıni cîc gcçırdığı bildirildi. Saraybosna Radyosu'nun habcn- nc göre ordu birhkleri. "cinik grup- lar arasmdaki çatışmalann açık bir savaşa dönüşmcsini engcllcmck" amacıyla Modnca'ya girdiler. Askcrlcrin. kcnttckı milis kuvvet- lerindcn silahlannı tcslim ctrrıclcrini istcdiği kavdedildi. Dışişleri Bakanlığı Sırp saldırılannı kınadı Ankara heyetgönderiyorCUMHLRtYET(Ankara) - Dı- şişleri Bakanlığı, Bosna-Her- sek Cumhuriyeti'nin varlığı- na yönelik son saldırılan kınadı. Bakanlık, Bosna- Hersek'e incelemeler ve dip- lomatik temsilcilik açılmas^ için hazırlıklar yapmak üzere en kısa zamanda bir heyet göndereceğini de bildirdi. Dışişleri BakanlığTndan dün >apı- lan vazılı açıklamada. Bosna-Hersek halk'ının rcferandumla cumhuriyclın bağımsı/lığını onayladığına vc Bosna-Hersek'i oluşturan üç ulusal grubun cumhuriyetin siyasi y»pısı üzenndc ilke anlaşmasına \aVdıklan- na dikkai çekılerck. şöylc denildr. "Bosna-Hersek"ın bağımsızlığına ve me\cut sınırlan içinde toprak bü- tünlüğünün korunmasına Türkivc büvük öncm vermcktedir. Bağımsız- Reformlar reddedildi Yeltsin'e parlamento darbesi Dış Haberler Senisi -Rusya Fe- derasyonu Parlamentosu, Devlet Başkanı Boris Yelt- sin'in yetkilerini kısıtlarken "şok tedavisini" öngören ekonomik reform progra- mında da önemli değişiklik- ler yaptı. Siyasal gözlemciler. parlamentonun Yeltsin'e ağır bir darbe indirdiğini be- lirtiyorlar. Ekonomik reform pakedinin parlamento tara- fından değiştirilmesi üzerine bir açıklama yapan Başba- kan Yardımcısı Yegor Gay- dar. hükümetin istifa edebi- leceğini bildirdi. Parlamento önceki akşam yaptığı ıcplantıda Bons Yelısin'e vcnı hükü- meti kurması ve bır başbakan ata- ması için üç a> lık sürc lanıdı. Bılındi- ği gibi Yeltsin de\let başkanlığının yanı sıra başbakanlık görevini de yü- rütüyor. Yellsm Rusva'nın yaşa- makta olduğu olağanüstü dönemde başkanın geniş yetkilcn olması ge- lığını yeni kazanan Bosna-Hersck'ı • ofuşturan bütün milli gruplann banş \e rclah içinde yaşamalannın \e ge- leceklerinin güvcnce allına alınması- nın tcmcl \c vazgeçılmcz bir şart okışturduğu gcrçeğinden harcketle. cumhuriycıin \arlığına yönclik son saldırılan kınamaktayız." rürkıyc'nın Bosna-Hersckte ba- nş ve islikrann daha fazla kan dö- külmcden sağlanmasını arzuladığına işarel edilen açıklamada. bunun sağ- lanması için uluslararası camianın harekete geçmesi \c milli gruplar arasında divalog vc müzakerc yoluv- la banşçı bırçözüme vanlmasının da Türk hükiimeti vc halkının en içten dıleği olduğu kaydedildi. Açıklamada. "Bu çerçevedc. son durumu vc koşullan yerınde gör- mck. yctkililcrdcn gclişmclcrle ilgili doğrudan bilgi almak vc dıplomatik temsilcilik açılması hazırhklan yap- mak üzerc Dışişleri Bakanlığı'ndan bir heyet en kısa zamanda Bosna- Hcn>ek"i ziyarct edeccktir" denildi. Göçmenlerin bildirisi Bosna-Hersek Cumhuriyeti'- ndeki olaylar biz Türkiye'de ya- şayan Yugoslavya göçmenleri toplumunu son derece tedirgin etmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllanndan itibaren başlayarak ağırlıkh olarak da 1950-1960 yıl- lannda anavatanımız Türkiye'- ye göç etmek zorunda kaldık. Ozellikle de Bosna-Hersek, Sancak, Makedonya ve Kosova- da abla, amca, dayı, teyze dü- zeyinde akrabahk ilişkilerimiz vardır. Bu insanlardan aldığı- mız haberlerden dolayı endişe ve korku içindeyiz. özellikle Bosna-Hersek Cumhuriyeti'nde tırmanan iç savaş Müslüman halkımıza karşı kitle katliamına ve inson haklannı gasp eden bir düzeye tırmanmak üzere oldu- ğunu göstermektedir. Müslüman halkın korunması oradaki haklann tanınması yö- nündeki serin kanlı tutumundan ve çabasından dolayı Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün organ- lanna şükranlanmızı Uetiyoruz. Yugoslavya Göçmenleri Derneği Yeltsin zor giinler geçiriyor. rcktiğini viuınu.vor. Başbakanlık görcvını dc daha uzunca bir sürc kcndisi vürütmck istiyordu. Parlamenıo oncckı akşaınkı lop- lantısında aynca'Veltsin'ın ekono- mik reform programını da elcştirc- rek önemli değişıklikler yapılmasını istedi. İstifa edebilir Parlamentonun karan hükümetin scrt tcpkısınc vol açtı. Rusva Başbakan \'ardımcısı Vc- gor Gaydar. hükümetin istifa cdebi- leceğinı söylcdi. Gaydar. TASS'a verdiği demeçte. parlamentonun ekonomik rcfprmla ilgili olarak kabul cttiği kararda hü- kümetin programının zorla değişli- rilmek istendiğinı belirtti. Yegor Gaydar Bakanlar Kurulıf- nun istifa konusunu bugün Devlet Başkanı Boris Yeltsinle görüşeccği- nisövlcdi. 4 Türkiye kriz bölgesine dönüşmeye aday' AA (Kahire) - Amerikan Savunma İstihbarat Ajansı (D1A) tarafından hazırlanan bir raporda, "Türkiye'- nin, gelecekte dünyanın kriz bölgele- rinden biri haline geüneye aday olduğu" iddia edildi. Londra ve çeşitli Arap başkentle- rinde yayımlanan Ashark Alavvsat gazetesinde yayımlanan "Yeni Dün- yanın Stratejik Haritası" konulu ra- porda, Pakistan, Afganistan, Orta Asya, Iran, Türkiye, Irak ve Suriye'- nin yer aldığı bölgede yeni bir kriz kuşağırun oluşmakta olduğuna dik- kat çekildi. Raporda, siyasi istikran tehdit al- tında olan, iç huzursuzluklan kom- şu ülkelere de yayılma tehlikesi bu- lunan bu ülke ve bölgeler için uzay- da olağanüstü yoğunluğu nedeniyle çevresindeki maddeleri kendine çeke- rek yutan cisimleri tanımlayan "ka- ra nokta" benzetmesi yapıldı. Sovyetler Birliği'nin dağılması ile güneyindeki savunma hattının öne- mini kaybettiği belirtilen raporda, Pakistan'ın kendi sorunlan ile boğuş- tuğu, Afganistan ve tran'ın yeni kim- lik arayışı içinde bulunduklan, Irak'- ın da Ürdün sının dışında tanınmış bir sınıra sahip olmadığı kaydedildi. Raporda, en tehlikeli "kara nok- ta"nın Türkiye'de ortaya çıkabilece- ği, ancak Türk devletinin komşula- rına göre daha guçlü bir askeri ve bü- rokratik yapıya sahip olduğu bil- clirildi. Amerikan Savunma tstihbarat Ajansı'nın raporunda, Türkiye'nin, dünyadaki en tehlikeli terör kampan- yası ile karşı karşıya bulunduğuna da işaret edildi. Akdeniz Ülkeleri Konferansı uluslararası propaganda platformuna dönüştü Çiller:Kürt sorıınu demokrasi yoluyla çözülür STELYO BERBERAKİS (Atina) - Yunanistan'ın başkenti Atina'da düzenlenen Akdeniz ülkeleri ile ilgili konferans. uluslararası propaganda platformuna dönüştü. Fondation du Forum tarafından düzenlenen ve Yunan Dışişleri Bakanlığı'nın denc- tinıi altında gerçekleştirilcn bu kon- feransa davct edilen dclegelerin çoğu SSCB ve Yugoslavya'nın dağılma- sından sonra ortaya çıkan yeni eum- huriyetlerin temsiİcilerinden oluştu. Konferansa göstcrilen ilgi oldukça büyük oldu. Türkiye"yi Devlet Baka- nı Tansu Çillcr. eski Dışişlen Bakanı Ali Bo/er. eski Sağlık Bakanı Bülcnt Akarcalı ve Ankara Cnivcrsitesı Rcktörü Necdet Senn temsil ettiler. Bu konferansın açılış günündc ko- nuşan Devlet Bakans Tansu Çiller. Türkıvc'nin Akdeniz vc Avrupa Topluluğu ülkclcrıylc Orta Asya cumhuriyctlen arasında bir köprü oluşıurmaya hazır olduğunu belirlcn konuşması yabancı delegelerin bcğe- nisinı kazandı. Ancak Akarcalı'nın ATnın Akdeniz ülkclcrinin önderi olamayacağına dikkat çekmesı ve ATnın bu konuda "aciz" olduğunu söylemesı bazı tepkilere yol açtı. Alına'daki konfcransta Çiller Kürt. Bülcnt Akarcalı isc Ermeni ga- zetecilerin "soru saldınsına" uğradı- lar. Çiller '"Kürt sorununun parla- mento gibı yasal kuruluşlarda demokratık bir bıçımdc tartışılıp cö- zümlencbıleccğını'": Akarcalı da "Ermeni soykırım iddialannın politi- kacıla!. /değil tarihçilere bırakıîması- nın daha doğru olacağına inandığı- nrsovledilcr. Ermcnistan Dışişlen Ba kan Yardımcısı Arman Girakosyan. Ermenistan'ın Karadadağ'daki gc- lişmclcrden ötürü Azcrbaycan"la arasmdaki ihtilatiara dcğinirken Yu- nanistan'ın uluslararası düzeydc Ermenistan'ın bu "haklı davasına" yardımcı olabilcccğındcn sözctıi. Girakosyan. Ermenistan'ın Kara- bağ bölgesinin Stalin öncesi duru- muna gclınlmcsınden vana olduğu- nu bclirtırkcn avnca "öğrendiklen- mız kadarıvla türkiyc el altından Azcrbaycan'a sılah da göndenyor" dcdi ve Türkivc ile başlaıılmak iste- nilen "iyi ih^ktlcr"ın yurtdışmdan Ermenistan"a gönderilcn ilaç ve gıda mallannın Türkiye'de "bloke" edil- mesiyle bozulduğunu öne sürdü. Girakosyan "Türkiye 1915 Erme- ni soykınmını kabul ederse bu ilişki- lerimiz yine düzclcbilir" şeklinde konuştu. Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Ali Hüseyinoğlu ise Ka- rabağ'ın ^zeri Türklcrıne ait oldu- ğunu ve durumlann yatışmasmdan sonra Ermenilerin azınlık vc demok- ratik haklannı korunacağına dikkati çekti. Türkiye iie ilişkilcrinin iyi olduğu- na dikkati çekcn Hüscvinoğlu bu arada bir Yunan gazetesinc vcrdiği demeçte "Türkiye'nin Azcrbaycan'a silah vardımında bulunduğunu" söylcdi.'Ancak Dcvlct Bakanı Çillcr ılc diğer Türk dclcgcleri. gazetecıle- rın bu koıuıdakı sorulannı yanıtlar- kcn "bövlc bir şc> vok" dıvcrck Ermeni vc A/erı vctkliİilcrinin bu id- dialannı yalanladılar. SORUNLAR ERGUNBALa Toynbee'nin Tarih Gonışu ve Turkıye Ünlü İngiliz tarihçisi Arnold Toynbee, Tarihin İrdetenmesi' adlı başyapıtında uygarlıkların gelişme ve başansında ırk ya da elverişli doğa koşullarının hiçbir rol oynamadığı görüşü- nü savunur. Toynbee, M.Ö. 3500 yıllarında kurulan, insanlık tarihindeki ilk uygarlık olan Sümerlerden bu yana gelmiş geç- miş yirmi bir uygarlık üzerinde yaptığı incelemede, uygarlık- ların gelişmesinde rol oynayan temel etkenin, bir toplumun karşılaştıgı sorunlara verdiği yanıt, daha doğrusu ortaya çı- kan sorunla ona verilen karşılık arasmdaki diyalektik ilişki ol- duğu sonucuna varıyor. Toynbee bu ilişkiyi Ingilizce 'Chal- lenge and Response' deyimi ile tanımlıyor. Türkçeye, 'Mey- dan okuma ve karşılık' ya da 'Sorun ve karşılık' diye çevir- mek mümkün. Bu süreç içinde çevre koşullan zortaştıkça, yani toplumun önûne çıkan sorunlar büyüyüp, onları alt etmek için verilen mücadele yoğunlaştıkça, toplum daha başanlı ve sağlıklı bif uygarlık kuruyor. Bu savı dogrultusunda ilginç ömekler veri- yor İngiliz tarihçi. Örneğin bir zamanlar sulak ve verimli ara- zi olan Büyük Sahra, iklim değişikliği sonucu çölleşince böl- gede yaşayan toplulukların bazıları kendilerini yeni iklim ko- şullarına uydurarak göçebe yaşama başlıyorlar. Bazıları, gü- neye inerek doğanın zengin, yaşamın kolay olduğu tropikal bölgelere yerleşip, hiçbir ilerleme kaydedemiyoıiar. Ama Nil deltasının bataklık ve ormanlık bölgelerine yerleşip, çetin bir yaşam savaşı veren, ormanları temizleyip, bataklıkları kuru- tan, sulama kanalları açan topluluklar Mısır uygarlığını ku- ruyorlar. Çin'de ilk uygarlık, verimli topraklarda değil, Sarı Ir- mak'ın bataklık bölgesınde kuruluyor. Avrupa'da kuzeye doğ- ru gidip, iklim koşullan sertleştikçe kurulan uygartıklar daha sağlıklı oluyor. Toynbee, Anadolu Selçuklu devtetinin dağılmasından sonra ortaya çıkan bir dizi beylik arasında sadece Osmanlıların gûç- lü bir devlet kurabilmesini de bu beyliğin Bizans sınırında o4- masına ve süreklı mücadele etmek zorunda kalmasına bağ- lıyor. "Nitekim daha içerilerde, Bizans tehlikesinden uzak oian Karamanoğlu Beylıgi, Osmanlıların gösterdiği dinamizmi sergıleyememiştir" diyor. Kuzey Amerika'nın tarihinde en önemli ve dinamik rolü oynayanlar ise son derece çorak ve verimsiz topraklara sahip olan New England bölgesinden ge- liyorlar. Sonuç olarak dış tehlikenin büyüklüğü; iç dinamizmini za- manın koşullarına göre yaratıcı biçimde kanalize etmeyi ba- şaran toplumları sarsmıyor, aksine onların güçlenmesine yol açıyor. Bu tür toplumlar, kendilerinden daha güçlû bir düş- man tarafından askeri yenilgiye uğratılsalar bile kısa sürede toparlanabiliyorlar. Bu olgunun örneklerini kendi tarihimiz- den vermek mümkün. 1402'de Timur karşısında Ankara Sa- vaşı'nı kaybeden Osmanlılar, 51 yıl sonra Bizans'ı yıkarak dünya imparatorluğuna giden yolu açtılar. Ama 1245'te Kö- sedağ Savaşı'nda Moğollar karşısında yenilgiye uğrayan Ana- dolu Selçukluları bir daha toparlanamadılar. Çünkü iç dina- mizmlerini yitirmişlerdi. Asya'nın bir ucumian Anadolu'nun içlerine kadar dehşet saçan Moğol orduları ise ilk yenikjilerini Mısır'da kurulan genç Memluk devleti karşısında aldılar. Sultan Baybars'ın komu- tasındaki Kıpçak Türkleri, Hülagu'nun biriiklerini darmada- ğıfı ettiler. Peki, dış tehlike, hatta ağır askeri yenilgiler bile, devletleri yıkamadığına göre uygarlıkların yok olmasmın temel nedeni nereden kaynaklanıyor? İçeriden. İç çelişkilerini çözemeyen, kendilerini yenileye- meyen, dinamizmlerini yaratıcı yollara kanalize edemeyen, maddi üretimin temelini oluşturan fikirsel üretimi gerçekleş- tiremeyen toplumlar çözülüp, dağılmaktan kurtulamıyortar. Anadolu Selçuklularını Moğollar, Bizans'ı Osmanlılar, Osman- lıları da Avrupa yıkmadı. Kendi iç çelişkilerini çözemeyen bu toplumlar zaten can çekişme sürecine girmişlerdi. Dış düş- manın yaptığı iş son darbeyi vurmak oldu. Aynı biçimde Sov- yetler Birliği'nin dağılmasında da temel rolü, Batı emperya- lizmi ya da A8D ile silahlanma yarışı değil bu ülkenin iç çe- lişkilerini çözememiş olması oynamıştır. • * * Toynbee'nin tarih tezi, durup dururken nereden aklımıza geldi? Hemen söyleyelım. Türkiye'yi çağnştırdığı için. Ülkemiz, cumhuriyetin kurulmasından bu yana belki de en bunalımlı bir dönemden geçiyor. Açıkça bölünme tehlikesi ile karşı kar- şıya. Bu ortamda basından siyasetçilere kadar herkesin ağ- zında dolaşan bir sözcük var: Dış düşman. TRT'nin siyasi parti liderleri ile terör konusunda düzenlediğı açıkoturumda tüm konuşmacılar söze dış düşmanla başlayıp, dış düşmanla bitirdiler. Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen dış güçler ül- kemizi bölmeye, zayıflatmaya çalışıyorlar. Doğrudur. Ama, bu sadece Türkiye'ye özgü bir durum de- ğil ki. Hiçbir devlet, komşu devletin fazla güçlenmesini istemez. İngiltere ile Fransa, tarihte her zaman birbirlerinin güçlen- mesini kaygı ile izlemişlerdir. Almanya'nın güçlenmesi ise tüm Avrupa'yı kuşkulandırmıştır. Çarlık Rusyası ve Sovyetler Bir- liği'nin de en büyük korkusunu Almanya'nın güçlenmesi oluş- turmuştur. Çevremize bir göz atalım. İsrail; Suriye'nin, Suriye; İsraiP in güçlenmesini istemez. Suriye; Irak'ın, Irak; iran'ın güçlen- mesinden korkar. Körfez ülkelerinin ise hem Irak hem de Iran1 ın güçlenmesinden ödleri patlar. Yunanistan; Bulgaristan1 ın, Romanya ise Macaristan'ın güçlenmesinden çekinir. Türkiye'nin asıl sorunu dış düşmanlardan, dış güçlerden değil içeriden kaynaklanıyor. Teknoloji üretemeyen, kaynak- larını rasyonel bir kalkınma programı dogrultusunda sefer- ber edemeyen, dışarıdan ithal ettiği bilgisayarlaria 'çağ atladık' diye öyünen, ama 'Bu bilgisayarı ben neden üretemiyorum' diye düşünmeyen, sayısız fabrikanın yapımı yanda kalmışken beş yıldızlı, süper lüks otellere milyaıiar, tril- yonlar akıtan bir toplumun yöneticilerinin bunalım dönemle- rinde ağızlarından düşürmedikleri sözcüktür 'dış düşman.' Bazı görüşlerine katılmadığımız Sayın Çetin Altan'ın birde- ğeıiendirmesi son derece doğrudur, Türkiye, soğuk savaş dö- nemini boşa harcamış, "komünizm tehlikesi" sloganı ile ege- men sınıfların çıkarlarına ters düşecek tüm fikirleri sindirmtş, aydınlan baskı altında tutmuştur. Oysa, uygarlık kafalann için- den doğar; çamur güreşi eglencelerl düzenlenen diskotek- lerden ya da köşeyi dönme felsefesine dayanan serbest pi- yasa anlayışından değil. 'Komünizm tehlikesi' slogamm gerçi Batı da kullanmıştır. Ama Batı, 'komünizm tehlikesi' sloganı ile bir yandan dün- yayı ayağa kaldırırken öte yandan içeride sol yelpazede her türlü partiye en geniş özgürlüğü tanımış, toplumsal dinamiz- mini yeni teknoloji ve fikir üretimi dogrultusunda yönlendir- miştir. Toynbee'nin, uygarlıklann çöküş nedeninin dışarıdan de- ğH, içeriden kaynaklandığı yolundaki görüşünü anımsamakta herhalde büyük yarar vardır. NİĞDE ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İLAN 1991/480 Davacı TEK tarafından davalılar Fatma Zırh, Fahriye Zırh, Ab- durrahim Zırh, Ümügülsum Zırh, H.lbrahim Zırh, Keziban Diker, Ayşe Dinçel, Ali Zırh aleyhine açılan tescil davasının yapılan açık yargılamasında verilen karar gereğince, Davalılar Fahriye Zırh ve Abdurrahim Zırh'a bugüne kadar tebli- gat yapılamadığı, yapılan tüm araştırmalara rağmen de tebligata sa- rih adreslerinin tespit edılemediğinden davalılar Fahriye Zırh ve Ab- durrahim Zırh'ın 7.5.1992 günlü duruşmada hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekiüe temsil ettirmeleri hususu ilan olunur. Basın: 46972
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear