22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 NİSAN 1992 PAZARTESİ EKONOMİ BORSA NOTLARI Kurt-kıızıı ovıınıı ve bir masal ABDURRAHMAN YILDIRIM Geçen aralık ayında Cumtauriyet gazete- sinde bir yazı dizisi hazırlaımıştım: "Bor- sada kunlarla dans". Bu yazı dizisinde borsada hisseleri işlem gören şirket yöneti- cileri ilc spekülatörler ve aracı kuruluşlar arasındaki oyunlan. tam profesyonellerin ve spekülatörlerin, yatınmcılan nasıl avla- dıklanm sergilemeyeçahşmıştım. Geçen günlerde Tevfık Güngör ağabeyi- miz Dünya gazetesindeki köşesinde bizim yazı dizimizdeki kun-kuzu oyunundan ba- zı bölümleri aktardı ve mağdur olmuş bir yatınmadan yola çıkarak borsada "keriz silkelemenin" nasıl yapıldığını yazdı. Bu yazıya aracı kurum sahibi Mustafa Yılmaz yanıt verdi ve bizim aktardığımız borsa oyunlannın yapılmadığını savundu. Yıl- maz, yanıtında "borsada keriz silkele- mek", "tokatlamak" gibi sö.zcükler "dol- duruşa getirirj doldurup boşaltmak" gibi davranışlann sokak borsası çocuklanna özgü olduğunu kaydetti. Sonra da kurt- kuzu oyununun borsa tekniklen açısından bir masal olduğunu savundu. Borsa oyun- lan ndan "doldurup-boşaltmak ", "yaygın talep görüntüsü vermek" yöntemlerine ve "borsa üyelerinin yatınmcısını aldatmala- nna" karşı çıkıyor. "Yalan haberyaymak" ve "yabancılar alıyor" gibi yöntemlerin ise kısmen uygulandığını belirtiyor. Yılmaz, bahsedilen "kerizlerin" borsa salonunda ışlem yapmasının mümkün olmadığını be- lirterek "Borsada işlem yapan kişiler ko- layca kandınlabilır oyuncular değildir. Çünkü onlann işlem yapma yetkisi yok- tur"diyor. Yahnmct işiem yapsa.- Zaten kandınlma olaylanrun bir bölü- mü borsada direkt işlem yapamamaktan çıkıyor. Eğer yatınmcılar işlem yapabilse, ellerine kalem alıp tahta çizebilseler, fıyat- lar çıkarken yüzde 10 daha pahalı alrnış, düşerken de yûzde 10 daha ucuz satmış ol- mazlar. TahtaJardaki ara ve talebi gorebil- seler kendilerine göre karar verirler ve bu- nun sonucuna da katlanırlar. Şüphesiz aracı kuruluşlar arasında iyi ve dürüst çah- şan, yatınmcısını koruyanlar da var, ama aldalanlann olmadığı söylenemez. Dene- bilir ki yaünma dürüstçe iş yapan kuruluş- la çahşsın. Bu pratikte pek mümkün değil. Şu anda araa kuruluş sayısı 170'i bulmuş. 170'in içinden küçük yatınma dürüst çah- şanı bulana kadar zaten sermayesini kay- bediyor. Sermaye piyasası mevzuatı, işlem sistemi ve araa kuruluşlann yapısı, küçük yatınmanın borsada işlem yapmasının aleyhine. Küçük yatınmcının piyasa hak- kında çok iyi bilgi sahibi olmadığı takdirde kazanması ancak şansa kalıyor. Tescilli üopsa tyanları Aldatma ve borsa oyunlan yoksa, sayı- lan yüz binleri bulan küçük yatınmcılann kaybetmesi nasıl açıklanabilir? Borsada manüpilasyonun varlığını bir kamu kuru- luşu olan ve borsa işlemlerini sürekli izle- yen Kamu Ortakhğj İdaresi de açıkladı. Üstelik borsarun en derin kâğıdı olan Erde- mir'de bile manüpilasyon yapılıyor. Kaldı ki halka açıklık oranı düşük. piyasada do- laşan kâğıt miktan az hisselerde her zaman için manüpilasyon var. Borsada manüpi- lasyon yoksa, doldur boşalt yoksa, keriz silkelemek yoksa, ortada herhangi bir so- mut gelişme olmadan endeks, neden dans edercesine bir tavan, bir taban yapıyor? Hisse senedi bazında büyük hareketlenme- leri, sektör ve şirketler grubu bazındaki bü- yük oynamalan naal izah edersiniz? Bütün bunlar yapılmıyorsa neden borsada yatınmcı sayısı artmıyor? Tersine giderek azahyor? Öttfci •yıılar Güngör Uras'ın köşesinde yer aldığı ka- danyla Mustafa Yılmaz'm yanıtladığı, borsa oyunlanna başka örnekler de var. Yazı dizimizde aynı gün yer almadığı için belki gözden kaçmıştır. Bunlan da bir ha- tırlatalım: Kafasma mal yemek:Bir tahtada doldu- ruşa hazırhk yapanlann hareketini sezerek gidip satış yapanlar "doldur-boşalt oyunu- nu " bozarlar ve oyuna haarlananlar "ka- falanna mal yerler". Satış yapanlar ise ka- zanır. Kol kesmek: Satışlann ağırlıkta olduğu bir tahtada "makas" yapılır. Anlaşmalı iki üyeden biri düşük fiyatlı satış yapar, diğeri alır. Asıl satıcı daha düşük fiyatlardan satı- şa zorlarur. Paslaşma: Borsa oyunlanndan en yaygı- nı aracılar arasındaki paslaşmadır. Danı- şıklı dövüşJe fiyatlar yönlendiriür. Yüksel- tilerek satış yapılır veya düşürülerek mal toplanır. Tekelcitik: Piyasada dolaşan hisse sayısı az olan kâğıtlar bir veya birkaç kişı tarafın- dan toplanır. Hissesenedininhâkimiolunur ve piyasa istendiği yönde yönlendirilir. Baafctr vı lanttd Sıraladığımız oyun yöntemlerini borsa- alar iyi bilir. Çünkü uygulayanlar onlar, deyimlerin yaracıüsı da. Bana da onlar ak- tardı. Aynca, sayısız uygulamalara da ta- ruk oldum. Bu oyunlann borsada varlığına ilişkin Mustafa Bey ile bu kadar görüş ayn- lığimız olduğunu sanmıyorum. Ama, ka- muoyuna ifade etmede çok ayn düştük. Çünkü, Mustafa Bey ile önemli bir farkı- mız var O bir banker, ben ise gazeteciyim. Fortune Dergisi Amerika'nın en büyük 500 şirketini açıkladı ABD'nin büyük şirketleriEkonomi Servisi- The Fortune dergisi Amerika'nın en büyük 500 şirketini açık- ladı. General Motors 123.8 milyar dolarük satışlanyla en büyük 500 şirket arasında listenin en tepesinde yer aldı. General Motors'u 103.2 milyar dolarlık satış miktanyla petrol firması Exxon izliyor. Üçüncü sırada ise 89 milyar dolara varan salışıyla Ford Motor geliyor. Amerikan ekonomisınde geçen yıl başla- yan durgunluk tabıı ki en büyûkler arasına giren bu firmalan da etkılemiş durumda. 5Ç|P-küyuk $ırkcıin tam 238 tanesinın satış gelirleri 1991'de bir önceki yıla göre düşüş kaydetmiş Satış gelirleri düşenler arasında ilk 10'a giren fırmalar da buluruyor. Bu fırmalann satışlanna degil de kârlanna r baktığımızda ise durum çok daha endişe j verici görülüyor. Şirketlerin kâr oranlann- 1 daki toplam düşüş yüzdesi listenin tari- : hınde görülmedik derecede yüksek: Yüzde - 41 Geride bıraktığımız 1991 yılında listede yer alan şirketlerden 103 tanesi ise zarar ; etti. Bunlardan 40'ını bir önceki yıl da za- rar eden şirketler oluşturuyor. Bir başka vurucu gerçek de en büyük firma duru- • munda olan General Motors'un zarar eden şirketler sıralamasında da en başta bulunması. General Motors'un geçen yılki zaran 4.5 milyar dolar. Bu rakam da en • büyük 500 arasına giren birçök fiımanın satışlanndan daha yüksek. En çok zarar eden 2'nci şirket ise bilgisayar sektörünün devlerinden IBM. IBM'in 1991 zaran 2.8 milyar dolar. Zarar eden şirketler sırala- masında 2.3 milyar dolarla Ford Motor 3'- üncü sırada yer alıyor. Ford Motor en çok satan şirketler sıralamasında da aynı yerini , koruyor. Bu durumda üç dev şirketin top- AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ'NDE 1991 YILININ EN BÜYÜK ŞİRKETLERİ 1991 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 1990 1 2 3 4 6 5 7 • 9 8 10 ŞMcetter General Motors Exxon Ford Motor IBM General Electric Mobil Philip Morris Du Pont de Nemsurs Texaco Cheuron Satışlan (Milyon dolar) 123.780 103.242 88.962 64.792 60.236 56.910 48.109 38.031 37.551 36.795 Kârlan (Milyon dolar) -4.452 5.600 -2.258 -2827 2.636 1.920 3.006 1.403 1.294 1.293 lam zaran da 10 milyar dolar gibi dev bir rakama ulaşmış durumda. Geçen yıl bilançolannı kârla kapatan şir- ketler arasında ise Exxon 5.6 milyar dolar- la birinci sırada bulunuyor. Daha sonra 3 milyar dolarla Türkiye'de daha çok sigara ürünleriyle bilinen aslında yiyecek sektö- ründe de büyük bir isim olan Philip Morris geliyor. General Electric 2.6 milyar dolarla en çok kâr eden 3'üncü şirket durumunda. Geçen yıl Amerikan firmalan için hem üre- tim hem de işçi maliyetlerinin arttığı bir yıl oldu. Bunun sonucunda da fırmalar büyük oranlarda küçülmeye gittiler. En büyük 500 firma gözönüne ahndığın- da çahştınlan işçi sayısında da yüzde 3.9'- iuk bir düşüş oldu. Bu fırmalann toplam olarak istihdam ettikleri çalışan sayısı ise yaklaşık 12 milyon kişi dolayında. Büyü- me eğilimi gösterenler ise ancak en büyük 500 arasına yeni giren daha küçük ölçekli şirketler. Srttir bazında Satışlara sektörler bazında bakıldığında ise havacılık sektörünün en büyüğünün Boeing olduğu görülüyor. İçecek sektö- ründe en büyük firma PepsiCo. Bilgisayar ve ofıs araç gereçleri üretiminde IBM, elektronikte ise General Electric başta bu- lunuyor. Yiyecek sektöründe Philip Mor- ris, metal üretiminde Gillette firması, mo- torlu araçlarda General Motors en büyük firmalar. Procter and Gamble kozmetiğin, Goodyear lastik ve plastik ürünlerinin, Eastman Kodak ise fotoğraf araç ve gereç- leri üretiminin devleri. Bankalarda tahvilin payı artıyor ANKA (Ankara) • Bankalann elindeki iç borçlanma senetlerinde, Hazine bono- larına göre daha uzun vadeli olan devlet tahvillerinin payının arttığı belirlendi. Merkez Bankası verilerine göre 1991 yıb sonunda bankalann elinde 26 trilyon 939 milyar liralık iç borçlanma senedi bulunuyordu. Bu toplamın yüzde 20'- sine karşılık gelen 5 trilyon 252 milyarhk bölümü Hazine Bonosu ve yüzde 80'ine karşıbk gelen 21 trilyon 687 milyar liralık devlet tahvilinden oluşuyordu. Banka- lann elindeki Hazine Bonosu toplamı yılın ilk ayında yüzde 109 oranında ar- tarken devlet tahvilindeki artış oranı yüzde 2 düzeyinde kaldı. Böylece Hazine Bonosu tutan 10 trilyon 951 milyar, dev- let tahvili 22 trilyon 36 milyar ve toplam tutar 32 trilyon 987 milyar iira oldu. Ha- zine Bonosu'ndaki artışın devlet tahvili- nin çok üzerinde gerçekleşmesi nedeniy- le de bankalann elindeki iç borçlanma senetleri içinde Hazine Bonosu'nun payı yüzde 33'e yükselirken devlet tahviûnin payı yüzde 67'ye geriledi. Ocak ayından sonra ise Hazine Bo- nolan lehine olan bu gelişme tersine dön- dü. Bankalann elindeki Hazine Bonolan şubat ayı içinde yüzde 20 oranında aza- larak 8 trilyon 765 milyar liraya geriler- ken devlet tahvili yüzde 19 oranında ar- tarak 26 trilyon 268 milyar liraya yüksel di. Böylece 35 trilyon 33 milyar İira olan toplam iç borçlanma senetleri içinde Ha- zine Bonosu'nun payı yüzde 25'e indi. Devlet tahvilinin payı ise yüzde 75'e yük- seldi. Mercedes'te 11 bin Türk çabşıyor. Ana fabrikada Müslüman çalışanlar için bir cami de bulunuyor Türkler, Mercedes Benz'in bel kenıiğiAA (Sindelfingen/Sruttgart) - Dünyanın en büyük otomobil firmalanndan Merce- des-Benz persone! müdürlüğü, müessese- de, Alman pasaportlu olanlar hariç 11 bin Türk vatandaşının çabştığını açıkladı. Açıklamada, Türklerin. Mercedes- Benz'deki yabanalar arasında en büyük grubu ve müessesenin 'temel direğini" oluş- turduklan da belirtildi. Mercedes Benz'in, Almanya'daki 11 fabrikasında halen 184 bin kişi, dünya ge- nelinde ise 236 bin kişi çalışıyor. Mercedes-Benz sözcüleri Christian Dau vc Jürgen Wittmann. verdikleri demeçte, Türk-Alman ilişkilerindeki gerginliğin, Mercedes'in Türkiye ilişkilerini olumsuz yönde etkilemediğini açıkladılar. Mercedes-Benz personel müdürü Gerd Reimann, yaptığı açıklamada. müessesede çalışan Türk işçileri ile ilgili olarak şunlan söyledi: "Türkler, Mercedes'in bel kemiği. Türk- ler fabrikamızdan aynlsalar, Mercedes'te büyük bir yara açıbr ve bu yarayı hiçbir za- man saramayız. Türkler, ilk kez 6O'lı yıllar- da Mercedes'te işe başlamışlardı. 70'li yıl- larda, kesin dönüş primi uygulaması 1 çıkınca, yaklaşık 800 Türk. fabrikayı terk edip Türkiye'ye döndü. O zaman. o boşlu- ğu doldurmak için ne büyük güçlüklerçek- tiğimizi çok iyi hatırlıyorum. Ancak bu ki- şiler. Türkiye'ye dönüşlerinde Türkiye'- deki Mercedes fabrikalannda hemen işe başladılar."' "Yeni kurulacak fabrikalanmıza da Türk işçileri alınak istiyoruz" diyen Rei- j mann şöyle konuştu: "Ancak bu kişilerin çok iyi Almanca bil- [ melerini ve teknik alanda bilinçli ol- malannı şart koşuyoruz. Almanca bil- meyen Mercedes'te iş bulamaz. Hatta Rus- ya'dan gelen Volga Almanlannı bile işe abnıyoruz. Fabrikalanmızda çalışan Mercedes'te Alman pasaportu olanlar hariç 11 bin Türk işçi çaltşıyor. Türklerin sayısıru artırmak istiyoruz. Türkler, çocuİclannı Mercedes'in özel eği- tim okullanna yazdınyorlar ve yetiştiriyor- lar. Bu durum bizi mutlu ediyor. Alman- ya'da Türklerin iş bulmakta zorluklan var. Mercedes'te çabşan veya bu amaçla eğitim görenlerin işsizlik korkulan yoktur. Mer- cedes'te işçiler ayda 4 bin 500 mark ile 8 bin mark brüt maaş alıyorlar." Bu arada Mercedes-Benz yetkililerinin verdiği bilgiye göre 25 mayısta Karlsruhe'- ye bağlı Rastadta'da yeni bir fabrika açıla- cak. Buraya acılışta 4 bin işçi alınacak. 1995 yıbnda ise Ahrensdorfta 13. fabri- kanın hizmete sokulması planlanırken bu yeni fabrika için de başlangıçta 4 bin kişi alınacak Bu iki fabnkanın personel sayısı daha sonra 16'şar bin kişiye yükşeltilecek. Mercedes-Benz sözcülerinderi Jürgen Wittmann, Mercedes'in kurduğu okulda her yıl bin 400 kişinin eğitime başladığını, bunlann arasında çok sayıda Türk genci- nin bulunduğunu da bildirdi. Wittmann, "Mercedes'in okulunda ta- lebeler 23 ayn meslek bölümünde eğitim görüyorlar. Hiç lisan bilmeyenler bile Al- manca ve tngilizce öğreniyorlar. Okulu- muzda ırkçıbk yoktur. Hatta son zamanlar Gürsel Atalay gibi Türkler, bölüm müdür- lüklerine kadar yükseldiler" dedi. Mercmtes'te cami Mercedes'in ana fabrikası olan, başb başına bir şehir görüntüsü veren ve 47 bin kişinin çabştığı Sindelfıngen'de, Müslü- man çabşanlar için bir de cami bulunuyor. Türk Diyanet İşleri tarafmdan görevlen- dirilen tmam Saadettin Genç, bu konuda şu bilgileri verdi: "Fabrikanın cami olarak kullanılan bir barakası var. 20 yıl önce Türk işçileri Mer- cedes'in yardımıyla bu camiyi kurmuşlar. Namaz vakiüerinde 150 kişi, cuma günleri bin 500 kişi geh'yor. Son olaylarda Abnan-Türk ilişkilerinin bozulması Türkler arasında huzursuzluk yarattı. Hepimiz mutsuz olduk. İki ülke arasında bu huzursuzluğa son veribnesi herkesin dileğidir." Öte yandan Almanya'nın, Volkwagen'- den sonra ikinci büyük otomobil fabrikası Mercedes-Benz'in yıllık cirosu 67 milyar mark, net gebri ise 1.5 milyar mark olarak açıklandı. 1991 yıbnda Almanya'da 578 bin özel otomobil, 296 bin kamyon ve minibüs üre- ten Mercedes-Benz'in sözcüleri, şirketin önümüzdeki yıl içinde çevre kirbbğini en- gellemek için de 1.5 milyar mark yatınm yapacağını açıkladılar. Yüksek kaliteli otomobiller sınıfında dünyanın en çok satılan arabası olduğu vurgulanan Mercedes'in ürettiği en pahab modelinin "S-500-600" olduğu ve bu taşıtın fıyatınm 220 bin markı bulduğu kaydedildi. Mercedes-Benz'in, Türkiye'deki Oto- marsan Mercedes Türk fırmasına yüzde 50.31 oranında ortak olduğunu haürlatan yetkililer, Türkiye'de halen 2 bin 400 işçi çabştığını, bunlann yüzde 6'sını Almanya'- dan kesin dönüş yapanlann oluşturduğu- nu bildirdiler. Otomarsan'ın, Türkiye'nin otobüs üreti- minin yüzde 70'ini sağladığı, özellikle Or- tadoğu'ya yapılan ihracatlann da tatmin edici olduğu kaydedildi. REKLAM DÜNYASI ha ha ha AFİŞLER ARASINDA - DDB Needham Woridwide'ın New York şubesi tarafından hazırlanan reklamda (yanda) kötii havalarda bile saçınızı koru>un sloganı ön plana çıkartılmış. Reklamevi, Final Net fırmasının her ürünü için değişik birgulme sesivle hazırladjğı reUamın SOD cıimlesi ise 'Hava şartlarına gülün.' Ha, ha, ha, ho, ho, ho ve he, he Jıe serisinin ilk ayağı yandaki afiş. Duailibi, Petit. Zaragoza Propaganda firmasının San Paok» şubesi tarafından hazırlanan reklamı ise Brezih a'da satılan Lejon Şaraplan için hazırlanmış. Yayınevinin hazırladığı afışte kullandığı cümle Lejon, zevkin seçimi. Afişin vermek istediği mesaj İyi bir şarap eksperi ohnak harika olabilir ama iyi şarap içmek her şeyden daha önemlidir. Bunun için düşünülen formül ise oldukça basit: Zevkli dekikalar eşittir o artı siz çarpı Lejon. Reklamın yaratıcıları a Francesc Petit ve Paulo Ghirorti. TlKNOLOJİ VîTRİNİ Uçan kanath gemiler Geçen yıl dünyayı sarsan Körfez Sa- vaşı herhangi bir kriz anında silahb kuv- vetlere ait ağır taşıtlann ve diğer araç ge- reçlerin uzak mesafelere taşınmasının hiç de kolay olmadığını bir kez daha kanıt- ladı. Aerocon firması bu duruma ol- dukça radikal bir çözüm üretmek için kollan sıvamış durumda. Aerocon'un tasarladığt dev boyutlardaki kanatlı ge- miler herhangi bir uçağın taşıyabileceği- nin çok üzerindeki ağırbklan kaldırabi- lecek. Kısaca bu büyük kanatlı gemilerin üstünde koca bir ordunun tanklan tü- fekleri okyanuslann üzerinden aşınlabi- lecek. Kısa kanatlı olarak düşünülen bu araçlar okyanusun 15 ile 100 feet üzerin- den uçuyor ve bu sayede de deniz yüze- yindeki hava kütlesinin yastıksı bir etki yaratan yoğunluğundan yararlanabib- yor. Aerocon firmasının bu araştırması, Amerika'daki Geüştiribniş Savunma Araştırma Projeleri Acentesi tarafından finanse edibyor. Hesaplamalara göre, yaklaşık 500 feet uzunluğunda olacak olan bu kanatlı gemiler, üzerlerinde 2000 asker ve düzinelerce hebkopter ve tank olduğu halde saatte 500 mil hızla yol alabi- lecekler. Firma yetkilileri buna çok benze- yen başka bir araç üzerinde daha önceden Rus bilim adamlannın da çabşmalan bu- lunduğunu belirtiyorlar. Ancak bu araç- Iarla ilgili çok önemli bir sorun var. O da bu kanatlı gemilerin her birinın 600 milyon dolar gibi son derece yüksek bir mâliyeti- nin olması. Kodak'tan kaza analizleri Araba kazası geçiren pek çok insan bu anı yaşamı boyunca unutamaz. Ancak kaza anında çoğu zaman geçici de olsa büinç kaybı olduğundan kazanın nasıl meydana geldiği ve hangi unsurlann et- kili olduğu tam olarak anlaşılamaz. Oysa bu etkenleri ve kazanın meydana geliş bicimini tam olarak tespit edebil- mek, aynı hatalann yinelenmemesi açısın- dan büyük önem taşır. özellikle de oto- mobil üreticileri için. Bunu gözönüne alan fotoğraf makine- lerinin dev üreticisi Eastman Kodak, otomobil üreticilerinin işine son derece yarayacak yeni bir sistem geliştirdi. "Ha- reket Analiz Sistemi" adı verilen bu yeru sistem çarpışma anında neler olup bitti- ğini en ince aynntılanna kadar kaydede- bibyor. Son derece sağlam çebk bir kıbfın içine yerleştirilen elektronik ka- mera, test edilecek aracın içine yerleştirib'- yor. Çarpışma anında saniyede 12 bin re- sim kaydedebilen bilgisayarlı sistem bu gö- rüntüleri daha uzakta bulunan başka bir sisteme iletiyor. Böylece görüntüleri alan otomobil üreticileri de çarpışmalan izleye- biliyor, hatta görüntüleri ağır çekime ala- rak tekrar tekrar seyredebiliyorlar. Sistemi şimdiden denemeye başlayan Ford Motor yetkibleri bu sayede daha önceden iki günlerine mal olan bazı araştır- malan artık anında yapabildiklerini belirti- yorlar. Bu sistemin üreticisi olan Kodak firması yetkilileri ise bunun, satış fıyatınm 60 bin dolar dolayında olacağıru söylüyor- lar. Fiyatın yüksekliğıne karşılık sistem aslında otomotıvciler için daha ekonomik. Çünkü böylece çarpışma testleri için bir çok arabayı gözden çıkarmak zorunda kal- mayacaklar. Fisher'in uzaktan kumandalı kayıt aracı FVC-990, kızılötesi ışınlara duyarlı olan diiğme şeklindeki alıcıya sinyal gönderebiliyor. Uyuşturucu dedektörü Uyuşturucu kullanımının tehlikeli bo- yutlara ulaştığı Amerika'da ilaç bağımb- lanru anında belirlemek için süreklı ola- rak yeni yöntemler geliştiriliyor. Hycor Biomedical firması da bu amaçla dok- torlann, hukukçulann ve rehabilite uz- manlannın işine son derece yarayacak birdedektörgebştirdi. Küçük bir ilaç kutusu ölçülerindeki bu pratik araç, test edilen kişinin ilaç ba- ğımlısı olup olmadığını 5 dakika gibi kısa bir zamanda belirleyebiliyor. Bu küçük ilaç dedektörünün içine konulan bir parça idrar, dedektörün üst kapağı kapatılarak bekletıliyor. Dedektörün üzerindeki ışık yeşile döndüğü takdirde bu, ilacın idrarda bulunduğu anlamına geliyor. Kokain, LSD gibi değişik uyuştu- rucu maddeleri belirlemek için farklı ünite- ler bulunuyor. Fisher'in uzaktan kumandalı bu kamera kayıt araa FVC-990 adını taşıyor. Kame- ranın uzaktan kumanda aleti, kameranın gövdesi üzerinde bulunan ve kızılötesi ışın- lara duyarb olan düğme şekbndeki ahcıya sinyaller gönderiyor. Düğme biçimindeki bu abcının özelliği ise yüzünü her yöne ra- hatlıkla döndürebilmesi. Böylece de ku- mandayı kullanan kişinin sürekli olarak kameranın önünde durması zorunluluğu ortadan kalkıyor. Amerika'daki saüş fiyatı 1200 dolar olan kameranın sağ ve sol ka- nallannda stereo kayıt için mikrofon bulu- nuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear