22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 MART1962 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çığzedelere yardım • CUMHURİYET (Nigde) -Güney Doğu bölgesinde meydana gelen çığ felaketinde zarar gören vatandaşlara yardun amacıyla başlatılan iki ayn kampanyada 57 milyon 280 bin lira toplandı. Şubat ayı içinde Niğde Gazeteciler Cemiyeti ve ll Müftülüğü'nce başlatılan kampanyada Oazeteciler Cemiyeti'nce 13 milyon 224 bin lira, müftülükçe 44 milyon 56 fcin lira toplanarak çığzedelere Vali Muammer Güler "Toplanan paralar, yardımla ügili banka hasaplanna aktarıldı. Yardıma iştirak eden •vatandaşlara teşekkür ederim" dedi. Yangında blr ölu • AA (Tarsus) -Içel'in Tarsus ilçesinde bir evde çıkan yangında, genç bir kız boğularak öldü, kardeşi ise ağır yaralandı. Şehit Mustafa Mahallesi'nde ahşap bir binada, gece elektrik kontağından yangın çıktı. LJyumakta olan iki kardeşten Kezban Kara (22), dumandan boğularak ölürken, çeşitli yerlerinden yaralanan lise öğrencisi kardeşi Oktay Kara (17), ajjır yaralı olarak Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne kaldınldı. Thrfiğe 2 ölü • AA (Konya) -Konya-Isparta karayolunda meydana gelen trafık kazasında bir kişi öldü. Abdurahman Çakır'ın yönetimindeki plakasız traktör Konya-Isparta karayolunun 130'uncu kilometresinde virajı alamayarak devrildi. Kazada, traktör sürücüsü öldü. Kahramanmaraş'tan Gaziantep'e gitmekte olan Ziya Ankan yönetimindeki 46 DS 503 plakalı özel otomobil, aşın hız yüzünden şarampole yuvarlandı. Kazada, ağır yaralanan sürücü Ziya Ankan, kaldınldığı Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'nde kurtanlamadı. Banş ödülü davası • AA (Ankanı) -Danıştay, eski cumhurbaşkanı Kenan Evren'e verilen "Atatürk Uluslararası Banş ödülU"niln iptali için açılan davayı reddetti. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulu'nun "Atatürk Uluslararası Barış ödülü"nü 1990 yıluıda eski cumhurbaşkanı Kenan Evren'e vermesi üzerine, Nevzat Demir adlı bir avukat, ödülün iptali için Ankara 4. Idare Mahkemesi'ne dava açrruştı. Ankara 4. Idare Mahkemesi, davayı reddetmesi üzerine Erdemir, Danıstay'a başvurarak karan temyiz etmişti. Erdemir, Danıstay'a başvunı dilekçesinde, Evren'in, Atatürk tlkelerine aykın davrandığını, 12 Eylül döneminde şiddet olaylarının üzerinde tek yanlı olarak gidildiğini ileri sürmüştü. Danıştay 10. Dairesi, Evren'e bu ödülün verilmesinden Avukat Nevzat Erdemir'in kişisel zarar görmediğine, dolayısıyla dava açma ehliyeti olmadığma karar verdi. Banker Yalçın radyosu • AA (Bursa) -Kamuoyunda "Banker Yalçın" olarak tanınan Yalçın Doğan, gazetcilikten sonra, şimdi de yerel radyo yayıncılığına el attı. Yaşamını Çanakkale'de sürdüren ve sigortacılığın yanı sıra "Çanakkale Hâkimiyet" gazetesinin iki ortağından biri olan Banker Yalçın, Çağdaş Gazeteciler Derneği Güney Mannara Şubesi'nin "Geleneksel Çağdaş'ın konuklan" adlı toplantıda, haftada bir gün yayımlanan gazeteyi ileride günlüğe çevirmek istediğini, gazetenin kendisine para kazandırdığıru belirterek "şimdi de Çanakkale'de büyük eksikliği hissedilen radyo yayımcüığma başlamak istiyoruz. Radyo istasyonu kurmak için fızibilite çalışmalanmız tamamlandı" dedi. Bayrampaşa hali otoparkı • tÜHA (tstanbul) -Bayrampaşa hali otopark ücretleri yeniden düzenlendi. Istanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından alman karara göre minibüs ve kamyonetler için belirlenen 6 bin liralık ücreti 4 bin 500 liraya, kamyon ve otobüsler için daha önce 9 bin lira olarak belirlenen otopark ücreti ise 7 bin liraya indirildi. tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, bir süre önce Bayrampaşa Hali otopark ücretlerinin arttınlmasının tepki görmesi üzerine olaya Nurettin Sözen'in el koyarak ücretlerin yeniden belirlenmesine karar verdiği yer aldı. Açıklamada Sözen'in şu görüşleri yer âldı: "Halkımızın sıkıntı ve taleplerini anında değerlendirip bunlara doğru çözümler Uretmek her zaman görevimizdir. Bu çerçevede Bayrampaşa Hali'ndeki otopark ücretleri sorununun çözülmuş olması bizün demokratik ve katılımcı belediyecilik anlayışunızın sonucudur". Gazeteci İlpars öldü • AA (Adana) - Gazeteci Erol İlpars geçirdiği trafık kazası sonucu öldü. Omer Tekin'in yönetimindeki 01 FZ 400 plakalı özel otomobil, Adana'nın Yeşilevler kavşağında Fazlı Dönmez'in kullandığı 01 FK 600 plakalı kamyona arkadan carptı. Kazada otomobilde bulunan gazeteci Erol İlpars (51), ağır yaralı olarak kaldınldığı Ç.Ü. Tlp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Evli ve bir cocuk babası Erol ilpars için bugün Çukurova Gazeteciler Cemiyeti önünde tören düzenlenecek. Savcılık, özel TV yayınlannı Türk Ceza Kanunu ve Muzır Kanunu çerçevesinde denetliyor Müstehcen TV yayınlangözaltındaİSTANBUL (AA) - îstanbul Cumhuriyet Savcısı Hasan Hüseyin Ata- man, özel televizyonlardaki genel ahlâka aykın yayınlann izlendiği- ni söyledi. Ataman ShowTV'de yayımlanan Nastassia Kinski'nın rol aldığı Şafak Sökerken adlı fılmin takibe alındığını bildirdi. Ataman, özel televizyonlardaki müs- tehcen yayınlann denetlenmesiyle ilgili olarak "halkın ar ve haya duygulannı in- citen veya cinsi arzulannı tahrik ve istis- mar eder nitelikteki genel ahlaka aykın yayınlann" Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 426'ncı maddesi ile 1117 sayılı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu hükümleri çerçevesinde denetle- diklerini söyledi. Özel televizyonlar için ayn bir yasal dü- zenleme bulunmadığını haürlatan Ata- man şöyle dedi: "Biz, böyle bir durumla karşılaşınca İs- tanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi'ne yazı gönderiyoruz, ilgili yayının videoya ahnmasını ve incelenmesmi isti- yoruz. Onlann vereceği cevaba göre de mevcut genel hükümlere göre ya takipsiz- lik karan veriyor ya da mevcut genel hü- kümlere göre ışlem yapıyoruz. Ancak bugüne kadar yalnızca takipsizlik karan verdik." Şafak SiktrkM Son olarak 2 Mart 1992 pazartesi günü Show TV"de yayımlanan ve başrollerini Nastassia Kinski ıle Massimo Bopporto'- nun paylaştığı "Şafak Sökerken" adlı fılm için güvenlik şubesine müracaat ettiklerini kaydeden Ataman, "Bu filmi takibe aldık. Ancak daha önce hakkında işlem yapüğı- mız Starl'in yayın yeri bizim adliyemiz sınırlan içindeydi. Shovv TV'nin nereden yayın yaptığını yine emniyet bize bildire- cek" diye konuştu. Atamain, basın mahkerhelerinin televiz- yon yayınlanyla hukuken ilgilenmediğini, ancak uygulamada yayıncılığın basın ala- runa yakın olduğu için bu tür davalara kendilennın baküğını ıfade etti. Eıııılyettnıteuthnl Îstanbul Güvenlik Şubesi yetkilileri de müstehcen yayınlarda özellikle porno filmlerin, "eser işletme vergisi ve denetim" olmak üzere iki şekilde incelendiğini söyle- diler. Eser işletme vergisi bulunmayan bir fil- mın hiçbır şekilde yayımlanamayacağını vurgulayan yetkililer, şunlan kaydettiler. "Filmin içerik bakımındajı denetlenme- si Kültür Bakanlığı'nın görev sahasında- dır. İstanbul'da İl Kültür Müdürlüğü'nce oluşturulan bir komisyon, fılmleri izliyor ve adli mercilere gönderilip gönderilme- mesine karar veriyor. Yani değerlendir-. meyi yapan biz değılız. Biz. sadece komis- yonun karannı savcılıklara iletiyomz ve eğer ifade ahnması veya kasetin kopyası- hın almması gıbı bır durum varsa yerine getiririz." Güvenlik Şube Müdürlüğü yetkilileri, mevcut kanunlann, TRT, Meteoroloji ve Polis Radyolan'nm yayınlannın deneti- miyle ilgili olduğunu ve hakkında herhan- gi bir yasa bulunmayan özel televızyonlar- la ilgili savcılıktan bir talimat gelmedikçe herhangi bir işlem yapmadıklannı belirtti- ler. Yasal «uzenleiM Avukat Burhan Apaydın ise 1117 sayılı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Yasasf nın anayasaya aykın olduğunu sar vundu. Apaydın, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davanın du- ruşmasında, bu yasanın geçici 3'üncü maddesi açısından ıptalini istediklerini ve mahkemeden göriiş talep ettiklerini söyle- di. Apaydın, özel televizyonlardaki baa yayınlann, yaalı basındaki örneklerinden çok daha açık olduğunu da bildirdi. Müstehcenlik konusundaki davalarda bilirkişilik yapan Avukat Köksal Bayrak- tar da TRT Kanunu dışında görsel basın- la ilgili bir yasal düzenlemenin olmadığma dikkati çekerek bu konuda ilk etapta Ba- sın Kanunu'nun uygulanması görüşünün ağır basüğını belirtti. Bayraktar, şöyle de- di: "Bu yayınlann yasal olmaması demek, denetlenemeyeceği anlamına gelmez. Bir kadınla erkeğın imam nikâhıyla yaşaması da yasal değıldir, ancak aralannda haka- ret, cürüm, sövme gibi suçlar meydana gelirse adli makamlar bunlarla ilgileniyor. Şu anda iletişim mahkemeleri gjbi aykın bir düzenlemeye de gerek yok. Ama ileride lanm olabilir." Müstehcenliğin sınınnın bulunmadığını ve her geçen yılda değişüğini söyleyen Bayraktar, "Müstehcenlik kavramı, kül- tür ve toplum yargılanna göre sürekli de- ğişir. Müstehcenlikte başvunılan kıstas hallın inanışlandır. Bu yüzden bütün bunlar göz önüne alınarak yeni bir yasal düzenlemeye gidilmelidir" dedi. Kuzey Buz Denizi'ni Karadeniz'e bağlayan Avrupa Kanah bu yıl hizmete girecek İçindensuyolu geçenAvrupaDİLEK ZAPTÇIOĞLU (Berün) - İs- tanbul ve Çanakkale boğazlan. bu yılın sonundan itibaren çok daha yoğun bir de- niz trafığine sahne olacak. Ren, Main ve Tuna nehirlerini birbirine bağlayan Avru- pa Kanalfnın bu yıl tamamlanması ile Kuzey Denizfnden Karadeniz'e kadar inen 3 bin 500 yüz kilometrelik bir su yolu ctluşacak. özellikle petrol ve kimyevi maddeler gı- bi karayoluyla nakliyatı büyük riskler içe- ren tehĞkeli yükler İstanbul ve Çanakkale boğazlan üzerinden taşınmaya başlana- cak. "Ren-Main-Tuna Kanalı", Hol- landa'nın Rotterdam limanı ile Ortadoğu ve Asya arasında Cebehtank'tan dolaşıl- masına gerek bırakmayan bir su yolu meydana getiriyor. Özellikle İstanbul açısından büyük önem taşıyan kanal projesi bu yıl sona eri- yor. Almanya'nın Bamberg ve Kelheim kentleri arasında inşası tamamlanmakta olan 171 km'lik suni kanal, Main Nehri'ni Tuna'yla birleştiriyor ve Avrupa'yı boy- dan boya geçen 3500 km'lik bir su yolu açılıyor. Alman hükümeti, tamamı kendi topraklan içinde kalan bu 171 km'lik ka- nal bölümü üzerindeki egemenliğini ulus- lararası anlaşmalara konu etmeyerek kendi "ulusal su yolu" ilan etti. Kanalda. "Avrupa gemisi" tabir edilen azami 1600 tonluk kosterlerle toplam 185 m uzunluğa varan ve 3300 tona ulaşan iki parçalı mav- nalar yük taşıyabilecek. Yük, Romanya'- nın Karadeniz limanlanna geldikten son- ra daha büyük tonajlı gemilere aktanlarak Ortadoğu'ya veya Süveyş Kanalı üzerin- den Uzakdoğu ülkelerine nakledilebile- cek. Kanalın Almanya toprakJanndaki 171 km'lik bölümünün yapımını üstlenmiş olan "Rhein-Main-Donau AG" şirketi- nin Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Konrad Weckerle, kanalı "Avrupa'nın bin yıllık bir rüyası" olarak niteledi ve şöyle dedi: "Main-Tuna Kanalı'nın tamamlanma- sı ile Avmpa'da nehir taşımaalığı büyük ivme kazanacaktır. Uzmanlar, nehir taşı- macüığırun diğer nakliyat yollanna oranla büyük avantajlar içerdiğini saptamış bu- Ren nehrinin ağzında başlayan kanal, Main ve Tuna nehirleriyle birleşerek Tuna'nın Karadeniz'e döküMüğü deltada son bulacak. lunuyorlar. Özellikle az personel gereksin- mi ve düşük navlunlar nehir taşımaalığını cazip kılıyor." Alman uzmanlar, 1 tonluk yükün 1 km nakil masrafının karayolunda, 0.25 mark (900 TL), tren yolunda 0.13 mark (455 TL), nehir yoluyla ise sadece 0.04 mark (140 TL) tuttuğuna dikkat çekiyorlar. Kuzey Denizi'ni Karadeniz'e bağlayan direkt hattın açümasıyla Doğu ve Batı arasındaki ticaretin canlanması bekleni- yor. Böylece, gelişmiş Batı Avrupa'dan sanayi ve yatınm mallan Doğu Avrupa ve Ortadoğu pazarlanna taşınırken özellikle Ortadoğu'dan petrol ve başka hammad- delerçok daha ucuz ve kolay yoldan Batf- nın sanayi metropollerine ulaşabilecek. Kanalın AT içinde kurulacak olan iç pa- zara yetişmesi de ayn bir anlam taşıyor. İç pazann kurulmasıyla 1993 yılırun başın- dan itibaren AT ülkeleri arasındaki güm- rük duvarlan kalkıyor ve nehir yolu taşı- r :r\ Ren-Main-Tuna Kanalı Avrupa Kanalı'nın güzergâhı Kanal, Kuzey Denizi'nde Ren nehrinin ağzından başlıyor; Ren'in kolu olan Main'ı kapsıyor ve Tuna'mn Karadeniz'e döküldüğü deltada nihayet buluyor. Kanalın suni olan bölümü. Main'ın bir kolu olan Regjıitz ile Tuna'mn kolu olan Altmühl'ün birleştirildiği 171 km'lik birhat. Bu hattın tamamlanmasıyla aslında birbirine değmeyen Main ve Tuna nehirleri arasında bağlanü kuruldu. Bu bağlantıda gemilerin Main'den Tuna'ya ındırilmesi gerekti. Gemiler 171 km'lik mesafede havuzlardan geçerek toplam 243 metrehk bir kod farkını geridebırakacaklar. Bununiçin 18 ayn navuz ınşa edildi Havuzlann suyu, birbirine bağlanan Regnitz ve Tuna nehirlerinden pompalanacak. "Tasarruflu havuz" yöntemine göre inşa edilen havuzlara pompalanacak olan suyun büyük bölümü 'bileşik kaplar' usulüne göre birbirine geçebilecek biçimde tasarlandı. Böylece. havuzlann teker teker doldurulmasına gerek kalmadı. Kanal, suni olarak inşa edilen bu kısa bölümde, en az 55 metre enınde ve 4 metre derinlikte. Suyun sadece 2.5 metre denn olduğu yerlerde bıle enin 40 metrenin altına düşmemesi sağlanarak geniş mavnalann geçışi olanaklı kılındı. Tuna nehrı ise gemilere en az 100 metre genişliğinde bir yol ve asgari 2.8 metre derinlik verivor. macıbğında büyük kapasıie artışı bekleni- yor. Geçen yıla, yani iç savaşın başlangıcına kadar kanala kıyısı olan ülkelerle görüş- meler yürüten Yugoslavya, kanalın inşaa- tırun karayolu taşımaalığındaki yükü azaltması apsından ülkeye büyük yarar- lar sağlayacağını belirtiyordu. Ren-Main- Tuna Kanah'nın açılmasıyla şimdiye ka- dar transit trafıgin büyük yükünü çeken Yugoslav otobanlan rahatlayacak. An- cak bu, uluslararası kara nakliyat şirketle- rinin, bu arada Türk TIR'lannın da iş hacminde daralmayı beraberinde getire- cek bir faktör olarak değerlendiriliyor. Nakliyatın daha ucuz ve güvenli nehir yo- luna kaydınlmasından uluslararası nakli- yatlarda önemli pay sahibi Türk şirketleri zarar görecek. En büyük tehükeyi ise tstanbul ve Ça- nakkale boğazlanndan daha yoğun ola- rak geçecek olan tehlikeli yük alrruş gemi- ler oluşturacak. Yıllardır kanalın bitmesi- ni bekleyen Avrupa ülkeleri kendi arala- nnda imzaladıklan anlaşmalarla yeni su yolunun getireceği her sonucu hesaba ka- tarken Türkıye'nin hundan etkilenecek bir ülke olarak görüşmelere hiç taraf edil- memesi sorunlu bir durum yaraüyor. Kanal, Cebelitank ve Alcdeniz yolunu ge- reksizleştırip boğazlan tam bir "yolgeçen hanı"na çevirecek. Öte yandan Yugoslav yetkililer, iç savaş çıkmadan ve devlet dağılmadan önce yü- rüttüklen müzakerelerde, boğazlara alter- natif bir projeden söz etmişlerdi. Yugoslav devleti, Tuna Nehri'ni Ege Denizi'ne bağ- layacak olan bir başka kanalın projesi üzerine ön araştırmalar başlatmışü. Tuna Nehri, Morava. Vardar ve Aksios nehirle- ri üzerinden Selanik'e bağlanacakü. Ama zaten "uzun vadeli" olarak nitelenen pro- je, iç savaşın sökün etmesi ve Yugos- lavya'nın parçalanmasıyla tamamen rafa kaldınldı. Kanala kıyısı olan ülkeler, kendi ege- menlik sahalanna giren bölümlerde taşı- macılık haklannı da anlaşmalarla düzen- lemiş bulunuyorlar. 500. YılVakfı Türkiye'yî detaratıyorHaber Merkezi - Yahudilerin İspanya'- dan sürülmelerinin 500. yıhnı anma etîcin- likleri Türkıye'de ve Yahudi topluluklan- nın yaşadıklan bütün ülkelerde sürüyor. Bu amaçla yönetim kurulu başkanlığını işadamı Jak Kamhi'nin yaptığı, merkezi İstanbul'da bulunan 500. Yıl Vakfı eğitim programlan düzenliyor, bu arada Tür- kiye'yi tarutmayı da amaçlıyor. Bu konu- da kitaplarda yayımlanıyor. Jak Kamhi, 500. Yıl Vakff nın faaliyet- leri hakkında şu bilgilen verdi: "Dünyanm her tarafında maalesef bir- çok kutup, Türkiye'ye karşı bir sürü olumsuzluklar üretiyor. Buna karşı çık- manın en etkin yolu, Türkiye'yi tamtmak- tır. Nitekım. Amerika'daki Ermenilerin yaratmış olduğu ortamın etkısini müm- kün olduğu kadar azaltmak için bırkaç yıldan bcn yapmakta olduğumuz şey se- natörlen ve Kongre üyelerini Türkiye'ye göndermektır. Bu o kadar faydalı oldu ki Ermeniler Amerika'da o kadar etkilı ol- malanna rağmen Senato'dan geçecek son tasan geçemedi. Geçememesının sebebı Senato'dakı kişilerdir. Türkiye'ye gelmiş- ler. hakikati öğrenmişlerdi. Bunlar içinde benden daha çok Ermeni tarihını incele- yenler oldu. Doğu'ya gjtmişler. oralardakı köylülerle konuşmuşlardı. O bakımdan bu olumsuzluklara karşı çıkmanın tek yo- lunun Türkiye'yi dışanda tanıtmak oldu- ğunu anladığımız için şu soruyu kendimi- ze sorduk: Pekiyi biz niçin bir vakıf kura- rak Türkiye'yi dışanda tanıtmıyoruz? Bunun üzerine biz de bu vakfı kurduk. "Bu vakıfta yalnız Museviler değil, Türkler de var. Bu nedenle, vakfın esas amacı hem cemaate etkinlikler için yar- dımda bulunmak \e hem de bu etkinlik- lerden istifade etmek suretiyle Türkiye'yi de dış ülkelerde tanıtabilmektir. Bundan daha ötcye gitmek olanağını bulduk Çün- kü son zamanlarda yöremizde Amerikalı- lar ve Avrupalılar tarafından bır stabılite kurulmak isteniyor." Show TV-Starl rekabeti HangikanaJ ençokMeniyor? TV Senisi - Shovv TV ile Star 1 izleyicüe- rin en çok kendi kanallannı seyrettikleri- ni öne sürüyorlar. AGB araşürma şirketının verilerini kullanan Starl ve Shovv TV arasındaki izleyici rekabeti her geçen gün daha da şiddetleniyor. Ikı şırket için de araşürma yapan AGB İstanbul'da önceden saptanan ha- nelere yerleştirdiği cihazlar ile hangi kanalın dakika dakika ne kadar izlendi- gini sapüyor ve sonuçlan televizyon şirketlerine duyuruyor. Ancak sonuçlar özel TV kanallan tarafından farklı yo- rumlanıyor. Bu farklı yorumlamanın ilk örneği Shovv TV'nin yayına başladığı ilk gün yaşandı. • Shovv TV'nin AGB verilerini kullana- rak yayımlandığı sıralamada TV1 yüzde 26.5 ile bırinci. Shovv TV yüzde 26.1 ile ikinci, Starl yüzde 22.7 ile üçüncü, Tele- on ise yüzde 8.3 ile dördüncü sırada yer aldı. Shovv TV bu sıralamaya bir yorum yaparak özel televizyon kanallan arasın- da Shovv TV'nin ilk sırada yer aldığını duyurdu. Starl'in Shovv TV'ye yanıtı ise geçen pazar günü geldi. AGB'nin 4 mart tari- hinde yaptığı araşürmayı izleyicilerine düyüran Starl sıralamayı şöyle verdi: Starl yüzde 41.30, TVİ yüzde 21.16, Te- leon yüzde 12, TV2 yüzde 9.46, Shovv TV ise yüzde 9.10. Diğer bir değişle aynı araştırma şirketinin verilerine göre Shovv TV üç gün içinde yüzde 17'ye varan oranda izleyici kaybederken, Starl izle- yici sayısını yüzde 18 arttırdı. Üç gün içinde verilerin bu kadar oynaması araş- tırmamn ciddi bir şekilde yapılıp yapıl- madığı yolundaki şüpheleri yoğunİaşür- dı. TRTnin yılbaşı gecesiyle ilgili yaptır- dığı araşürmaya göre TV I yüzde 58.7 ile en çok iidenen kanal oldu. Starl ise yüz- de 32.1 ile ikinci sırada yer aldı. AGB'nin yjlbaşı gecesi Starl için yap- tığı araştırmanın sonuçlan ise TRTnin- kiyle çelışıyor. AGB'ye göre Starl'in yılbaşı eğlence prograrmnının her daki- kası nüfusun yüzde 27.18'i tarafından izlendi. British Aînvays reklamcılıkta yüksekten uçuyor EDİP EMJL ÖYMEN (Londra) - Si- nemada fılm daha başlamamış, reklam- lar göstenhyor. Bir reklamfilmindegenç bir adamla bir kadın Paris'te Seinne kıyı- sında gayet romantik bir şekilde kol kola yürüyorlar. Bir anda sinemada, orta sıralardaki bir kadın ayağa fırlayıp "Aaa...! Ko- cam!" diye bağınyor. Ardından da "Hey, Nigel... Nigel Baxter!" diye sesle- niyor perdeye. Filmdeki adam geriye şöyle endişeyle dönüp, salondaki kadına "Michelle, bu ne sürpriz!" diyor sıkıntı içinde. Yüzünde bir mahcubiyet, bir kaygı... Yanındaki kadın da şaşkın. Bir Michelle'ebakıyorbirNigela. Salonda- ki seyirci ise buz kesmiş dunımda. Tam ne oîacak diye beklerken ayağa fırlayan kadın, koşarca salondan cıkıyor. Film- deki kadın da adama şöyle bir bakış fır- latıp o da kolundan çıkıp gidıyor. Ve perdede "Sevdiklerinizi, İngiliz Havayollan'nın hafta sonlannda, kısa tatil kaçış biletleri ile şaşırtın" yazısı... Evet, perdedeki füm ve salondaki şama- ta. aslında bir reklam paketi. Bir ara Türkiye'nin tarutımını üstle- nen İngiliz Havayollan'nın öteden beri reklam fılmlerini hazırlayan "Saatchi and Saatchi' fırmasırun yeni buluşu bu. Aldaülan eş rolünde oynayan tanınma- mış kabare komedyeni Jenny Bolt, Londra'mn merkczındeki çok işlek bîr sinemada akşam seanslannda sürekli ay- nı kızgınlıkta perdeye doğru bağınp çı- kıp gidiyor. Film yönetmeni Woody Allen, 'Ka- hire'nin Mor Gülü'nde fılm kahramaru- nı, kendisine âşık bir kadınla buluştur- mak için perdeden aşağıya indirmiş, ortaya romantik bir komedı çıkartmıştı. 'Saatchi and Saatchi'nin yaratıcı ekibi, bu buluşu kendi reklam filmlerine uyar- lamışlar. Ekipten Maat Ryan. 'Doku- nulmazlar' filminde seyircinin. perdeye seslenerek aktörlere 'akıl vermeye' başla- dığını görünce 'neden olmasın?' diye. düşünmüş.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear