14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 MART1992 ÇARŞAMBA HABERLER Uyuşturucu trafiği • AA (Ankara) - Türkiye ile Almanya arasında uyuşturucu trafığinin önlenmesi amacıyla işbirliği anlaşması imzalandı. İçışleri Bakanhğı'ndan yapılan açıklamaya görc I992-1994 yıllarını kapsayan ve 'teçhızat yardımı uygulamasına dair anlaşma' adını taşıyan söz konusu metin, emniyet genel mudürlüğünde imzalandı. Anlaşmayı, AJmanya adına büyükelçilik geçici maslahatgüzarı, müsteşarWolfgang Zıere, Türkiye adma da Emniyet Gene! Mudürü Yılmaz Ergün imzaladılar. Türkiye ile Almanya arasında d a h a önce de 1981, 1987 ve 1990 yıllarında 'yasadışı uyuştunıcu madde ticareti, nakliyatı ile mücadelede yardım ve işbirliği' adı altında çeşitli anlaşmalar imzalanmıstı. Kanser ve AIDS ilacı • AA (Erzurum) - Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Balcı ve ekibinin geliştirdiği bir bileşik, kanser ve AIDS tedavisinde kullanılmak üzere ABD Kanser Araştırma Enstitüsu'nce istendi. Prof. D/. Balcı "Spirobentos- İkloheptatricn" adlı bileşiğin sentezinin ilk kez kendi laboratuvarlarında yapıldığını ve numunesinin önümüzdeki ay ABD Kanser Araştırma Enstitûsü'ne gönderileceğini söyledi. Cüzam tedavisi • ANKA (Ankara) - Cuzam hastalarına uygulanan yeni bir tedavi çok iyi sonuç veriyor. Dûnya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilen yeni tedavi, ağızdan alınan Onoxacin ve Rifampicin adlı iki güçlü antibiyotiğin bir arada uygulanmasına dayanıyor ve bir ayda sonuç alınıyor. Şimdiye kadar uygulanan tedavilerde ise iyileşme sürecinin 6 ay ile dört yıl arasında değiştiği belirtiliyor. Basın sağlık ödülü • AA (Ankara) - Türk Tabipleri Birliği basın sağlık ödülleri belirlendi. İlk ödül, sağlık muhabirliğini bir uzmanlık alanı olarak ele alan ve kurumlaşma yolunu açan Sağlık ve Eğitim Muhabirleri Derneği'ne verildi. Ödül alan muhabirler şunlar: Tempo dergisinden Ayşegül Kartal, Tercuman gazetesinden Esra Kazancıbaşı, Yeni Günaydın gazetesinden Sibel Güneş, çeşitli gazete ve dergilerdeki çalışmaları nedenivle Vural Ahı. Turkish Daily Ncvvs gazetesinden Mine Çevik, Minnovv İdiz, 2000'e Doğru dergisinden Fenni Özalp, Milliyet gazetesinde Hatice Gürel, Sema Bingöl ile Mustafa Ekmekçi. Bu arada, bilimsel tıp ve sağlık araştırmalarına katkıda bulunarak, Türkiye'nin tıp ortamının zenginleşmesi yolundaki olumlu çabaları dolayısıyla Cumhuriyet Bilim Teknik dergisi, sağlık hizmetleri, saglıklı yaşam hakkı, insan hakları ve demokrasi konusundaki yayıncıhk anlayışı nedeniyle de 2000'e Doğru dergisi ödüle değer görüldü. Ödül töreni 9 mart pazartesi günü yapılacak. Çifte rezervasyon • AA (İzmir) - Ege Turistik Işletmeler ve Konaklamalar Derneği (ETİK) Başkanı Haluk Nişlioğlu, "Çifte rezervasyon keşmekeşliğine" işletmeler kadar acentelerin de neden olduğunu belirterek, bu konuda acentelerin de sorumlu tutulmasını istedi. Nişlioğlu, Turizm Bakanlığı'nın, 'çifte rezervasyon yapan işletmeler hakkında cezai işlem uygulanacağı' yolundaki genelgesinin haksızlık yaratacağını belirtti. 19 Mayıs Üniversitesi • AA (Samsun) - Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'ne açılacak yeni bölümlerle öğrenci sayısı yüzde 50 öranmda artacak. Önümüzdeki öğretim yılında, Kurupelit Kampüsü'nde dişçilik, mühendislik, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri ile 8 programdan oluşan Samsun ve 3 programh Bafra Meslek Yüksek Okulları'nın açılması için Yüksek Öğretim Kurumu'na başvuruldu. 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sağlam, yeni açılacak 3 fakülte ve 2 meslek yüksek okulunun yanı sıra mevcut okullarda açılacak 14 bölüm sayesinde sınavla alınacak öğrenci kontenjanının yüzde 50 oranında artacağını belirtti. Öğretmen mektubu • ANKA (Ankara) - Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ın öğretmenlerle diyaloğu geliştirmek için kurduğu Öğretmenlerle Koordinasyon Merkezi'ne (OKM) iki buçuk ayda sadece 791 mektup geldi. Öğretmenlerden gelen öneriler ve genel konulardaki istekleri bakanlığın ilgili birimlerine ulaştırmayı hedefleyen OKM, öğretmenlerden gelen kimi mektupları da TBMM'de açıklaması için Bakan Toptan'a veriyor. Çini kongresi • AA (Kütahya) - Kültür Bakanlığı, 2. Uluslararası Türk Çini ve Seramik Kongresi'nin bu yıl Kütahya'da toplanması için çalışmalara başladı. Kongre çahşmalarına Kütahya Belediyesi ile ilgili diğer kurum ve kuruluşlar da katılacak. Bu yıl İspanya'da yapılacak "Expo-92" fuarına katılacak olan Türkiye'nin standlarında Kütahya çinileri de sergilenecek. öte yandan, Kültür Bakanlığı Kütahya'da bir Çini muzesi açmak için de girişimlerde bulunuyor. Kolombiya'nın El Espectador (Seyirci) gazetesi, 1984'te başlattığı ve uğruna 3 şehit verdiği uyuşturucuya karşı savaşı kazandı Narkotiksav aşınıngenelkurmayıbîr gazeteHaber Merkezi - Kolombıya. valnızca zümrüt. altın \e uyuşturucu kaçakçılığı- nın cenneti olmayıp aynı zamanda Günev Amerika'nın ünlü gazetesi "El Especta- dor"un (Seyirci) da sahibi bir ülke. Fransa'nın en çok satan haftalık dergisi L'Evenement Du Jeudfntn son sayısında geniş bir araştırmayı konu olan söz konu- su Kolombiva gazetesının özgün bir geç- mışi var ve ışlevı tüm dünyada "mitos" nitelemesiyle anılıyor. 104 yaşındakı "El Espectador". 150 bin tirajlı, 1984 yıhna değin hiçbir özelliği ol- mayan bir gazeteydi. Bu tarihte. uyuştu- rucu mafyası ile amansız bir savaşa tutuş- tu ve "kanı pahasına" bugünkü 'Especta- dor" efsanesinı yarattı. Her şey. 1984 yılında, mafya babalan- nın de\ lette v er sahibi olabilecek güce eriş- meleri ve şu anda hapiste bulunan Pablo Escobar adlı u> uşturucu kralının. Kolom- bıya senatosuna seçılmek üzere adaylığını koyuşuyla başladı. "Seyirci" gazetesi, ül- kenin o güne değın. "narkodolar" olarak anılan uyuşturucu haracı yememiş çok az birkaç kurumundan birivdi ve bu duruma "seyirci" kalmadı. Tuttu, Kolombiva ba- sınında ilk kez. senatör adavı Pablo Esco- bar'ın canı geçmışını sergileyen bir dosya yayınladı. Pablo Escobar, bu yayın yü- zünden senatodaki ıhtiraslanna birsünger çekip ait olduğu yasadışı dünyaya, yeraltı etkinliklerine kaymak zorunda kaldı ve ortadan kayboldu. Mafya örgütünün ABD'ye teslim edılmemek kaydıyla hükü- met ile yaptığı "af ve tövbe" pazarlığı da böylece svya düşmüş oluvordu. "El Espectador". düöist yayımcıhğı ile kazandığı tiraj ve uluslararası prestıji, 1986 yılında mafya lıderi Escobar'ın em- riyle öldürülen genel yönetmen Guıllermo Cano. ardından gazetenın ozanı Julio ve bir fotoğrafçının canlanyla ödedi. Der- ken, 1989 yıhnda gazetenin tesisleri bom- balı bir suikast sonucu \erle bir edildi. Bugün bıle El Espectador"a girmek için polis kordonlanndan geçmek ve uyuştu- rucu mafyasıyla ilgili araşürma yapan muhabirlerin saklanmalan gerektiği gibi, yönetiçi ve sahipleri de çelik yeleklerle do- laşmak zorundadır. Gazetenin genel yayın yönetmeni Guil- lermo Cano'nun 86"daki ölümünden son- ra iş başına gelen oğlu Juan Guıllermo, babasının katili Pablo Escobar ve mafya- sma karşı ınanılmaz sertlikte bir kan da vası başlattı. Uyuşturucu kaçakçıhğı ve sorumlulan, gazetenin bir numaralı hedefı olmaktan öte, sanki sabit fıkri halıne gel- mişlerdi. Ülkenin bütün kurumlanna, devletin tüm kademelerine sızan uyuştu- rucu mafyasına karşı, Espectador'da ça- lışmak bir dürüstlük ve saygınlık belirtısi, onur nışanı idı. "Se>irci"nin performansı- na özenip mafyavı hedef alan diğer basın organlan birkaç tehdit ve bir iki bombalı uyandan sonra kullandıklan dili hemen yûmuşatırken, Espectador'un "kahra- L vuşturucuya savaş açan El Espectador gazetesinin yönetiçi ve sahiplerinin yanısıra, muhabirieri de savaşa gider gibi korunuyor. man" muhabirleri, olmadık yöntemlerle ve canlan pahasına elde ettikleri tehlikeli bilgileri şakır şakır yaymlıyor, veryansın ediyorlardı mafyanın satın aldığı devlet görevlilerine. Ancak... Espectador'un kendisi de bu amansız savaştaki dürüstlük ve cesaretine karşın sütten çıkma ak kaşık sayılmazdı doğrusu. Örneğin, gazete sahipleri, gaze- tenin yerle bir olduğu bombalama olayın- dan sonra soluğu Washington'da alıp, tesis lerin yenilenmesi için tam 2 milyon dolar- lık yardım koparttılar Amerikalılardan. Oysa. gazetenin bu olaydan gördüğü za- rar 700 bin dolan aşmıyordu. Especta- dor'un bombalanmasından tam bir ay sonra benzeri bir suikasta kurban giden La Vangurdia'nın başına gelenler, Espec- tador gazetesi tarafından uyuşturucu maf- yasının bir eylemi değıl, gerillalann mari- fetı olarak yorumlandı. Kahraman Espec- tador'un cesur sahipleri Cano ailesi mensuplan, böylelikle Amerikan yardımı- nın tamamını kendilerine kapatmak, La Vangurdia gazetesi ile paylaşmayı hedefli- yorlardı. Başardılar ve iki milyonu ^ b e indirdiler. O>sa gazetenin gerçek kahramanlan olan ve uyuşturucu mafyası ile uğraşan adsız muhabirlenn aylık kazancı bir mil- yon dört yüz bini aşmıyordu. Bu para, gaze- tecilerin İcenar mahallelerde havasız oda- larda yaşamasına ancak yetiyor ve bazıla- n, canlan tehlikede olduğu zaman bir süre gizlenmelerini sağlayacak bir destek bile görmüyorlardı gazetelerinden. Buna karşın, gazete patronlanndan bi- rinin kıa, her zaman ünlü ve zengin ailele- rin çocuklan arasından seçilen bir damat- la başgöz edildiğinde, söz konusu dama- dın ertesi gün gazetede önemli bir göreve getirilmesi geleneği vardı ve o kahraman küçük muhabirler. ağızlanyla kuş tutsa- lar, damat ya da gelin olarak Cano ailesine girecek zenginlikte olmadıklan sürece, ga- zetenin hiçbir kilit noktasına atanma şan- sına sahip değillerdi. Pablo Escobar adlı bir numarah mafya babasının anh şanlı bir törenle hapse girdi- ği 1991 yılının haziranında, El Espectador gazetesinin yazı işleri yasa girdi. Gazete sanki çocuğunu yitirmiş ya da varoluş ne- denini toprağa vermiş gibiydi. Güney Amerika'nın bu efsane gazetesi, bugün tüm işlevini yitirmiş bulunuyor. Ve kimileri, mafyaya karşı amansız bir savaş vermiş olan bu yayın organına, büyük oranda unutmak istedikleri pis bir geçmi- şin tanığı, unutulmak istenen bir seyircisi olarak, hafıf kinle bakıyorlar. İstanbuFda esrar kullanımı azaldı, eroin kullanımı arttı ve eroine katkı maddeleri katılmaya başlandı Uyuşturucumaddededeğişeıı tercilı lerTAYFUN GÖNCLLC (İstanbul) - Son yıllarda. uyuşturucu madde tercihleri değişti. Esrar, cazibesini nispeten kaybetti, buna karşıhk eroin tüketimi arttı. Değişim bununla da kalmıyor; eroin birçok katkı maddesiyle takvi- ye ediliyor. En çok kullanılan katkı maddesi. striknin, yani köpek zehiri. Bağımlılar. uvuşturucunun yan etkılcrini ortadan kaldırabilecek. karşı-u\ancı katkı maddelı eroine daha fazla talep göstenvor. Bunun ıçın. de. eroırun içıne striknin türü maddeler kanştırnorlar. İstanbul'da uyuşturucu kullanan erkek sayısının kadınlardan yaklaşık 15 kat da- ha fazla olduğu ve en yüksek uyuşturucu kullanımının 30-40 yaş arası grupta bulun- duğu gözleniyor. Yakalanan uyuşturucu maddelerle ilgili yapılan istatistiki çahşmalar sonunda, Türkiye'ye kokain girişinin arttığı saptan- dı. Polisin ele geçirdiği uyuşturucu madde oranlarına göre esrar ve kenevirde azalma, eroinde ve 1988 yılından itibaren de koka- inde artış gözleniyor. Ele geçirilen uyuşturucu maddeler ara- sında 1986 yılında esrar ve kenevir yüzde 88 oranındayken, 1991 yılında bu oran yüz- de 69'a indi. 1986-1991 yılları arasında af- yon ve morfin, oranlarını korudu. Ama 1986 yılında yüzde 9.5 olan eroin, her yıl artış göstererek 1991 yılında yuzde 24'e çık- tı. En çok gelişme ise kokainde oldu. 1986 ve 1987 yıllarında hiç görulmeyen kokain, 1988 yılından itibaren ele geçirilmeye baş- ladı ve 1991 yılında genel toplam içindeki payı yuzde 6'ya yükseldi. Yapılan diğer onemli bir çalışma ise Is- tanbul'un ilçe ilçe uyuşturucu haritası. 1986 ile 1991 yılları arasında uyuşturu- cu şüphesi ile Adli Tıp Kurumu'na gonde- rilen kişilerin kan ve idrarlarında yapılan inceleme sonucunda İstanbul'un uyuşturu- cu hantası orta\a çıktı. Sonuçlar üzerine yapılan değerlendirme şöyle: "6 yıl genelinde en çok morfin-eroin kul- lanıldığı, bunu esrar ve benzodiazepinlerin izlediği gözlendi. Ama elde edilen bulgular yıllar içinde değerlendirildiğinde, uyuşturucu kullanı- mında önemli bir değişiklik meydana gel- diği gözlendi. 1986-1990 yılları arasında ko- kain kullanımına rastlanmadığı halde, 1991 yılında esrar kullanımından bile daha çok kokain kullanıldığı görüldü. Benzer şekil- de, benzodiazepin kullanımında önemli boyutlarda bir artış saptandı. Öte yandan, klorpromazin kullanımında büyük bir azalma olduğu belirlendi. Kokain kullanımında gözlenen bu artış iki şekilde değerlendirildi. Bunlardan ilki, gerçek bir tüketim artışının olması ve İs- tanbul uyuşturucu piyasasına kokainın gi- rişiyle açıklanabilir. Diğeri ise, bir yandan kullanılan analitik yöntemlerdeki duyarlı- lığın arttırılmasına, bir yandan da narko- tik polis ekiplerinin bu konuda daha etkin bir şekilde bilgilendirilmesi sonucu operas- yonlardaki başarıya bağlanabilirl' istanbul ilçeleri üzerine yapılan uyuştu- rucu taramasında dikkatler kokafn üzerin- de toplanıyor. İstanbul'da uyuşturucu kul- lanım trendinin 1991 yılında aniden koka- in lehine yön değiştirdiği saptandı. Daha önceki yıllarda kokain tüketimine rastlan- madığı halde bu yılın ilk 7 ayında kokain kullanımının, daha önceki yıllarda her za- man ikinci sırayı alan esrarın yerine geçti- ği gözleniyor. Kullanılan uyuşturucunun ilçelere göre dağılımı incelendiğinde, morfin-eroin kul- lanımının giderek azalan şekilde Fatih, Eminonü, Bakırköy ve Şişli'de yoğunlaş- tığı, esrar kullanımına en fazla Bakırköy 1 de rastlandığı, bunu Şişli ve Fatih'in izle- diği saptandı. Kokain kullanımının yüzde 91'i Mecidiyeköy'de gerçekleşiyor. Adli Tıp Enstitüsü, "eroin parmakizi" adı altında şu değerlendirmeyi yaptı: "Yasadışı satıcılar açısından eroini diğer uyuşturucu maddelerden ayıran belki de en önemli özellik, değişik katkı maddeleri ile hemen hemen sınırsız denebilecek oranda karıştınlabilmesi, buna rağmen tüketicinin az dahi olsa, arzuladığı fızyolojik etkiyi el- de edebilmesidir. Eroini ahp satan her kişi, aldığı örneği elınden çıkarmadan önce hiç değilse eşit oranda laktoz ya da sükroz ile seyreltir. Sa- tın almış olduğu materyal, kendisinden ön- ce de en az bir kez seyreltilmiş olduğun- dan, tüketicinin eline geçen örnekteki eroin düzeyi genellikle yüzde 5, kimi zaman yüz- de 1 kadardır. Ayrıca, koyu kahverengini vermek üze- re, satılan örneklere kakao ve boya mad- deleri de eklenmektedir. Katkı maddeleri- nin kimi zaman ilk üretici, kimi zaman ara- cılar tarafından eklendiği sanılmakta." Adalet BakanLğı Adh Tıp Kurumu Kim- yasal Tahliller İhtisas Dairesi'nin İstanbul Narkotik bölümü yıl sonu istatistikleri in- celendiğinde, eroinle ilgili adli dosya sayı- sının, bu bölümünden çıkan toplam dos- ya sayısı içerisindeki payı, 1986 yılında yüz- de 9.08, 1987 yıhnda yüzde 15.26, 1988 yı- lında yüzde 16.38, 1989 yıhnda 19.14, 1990 yıhnda 23.97 ve 1991'de yüzde 24.16'ya ulaştı. Aynı dairenin Acil Toksikolojik Bölü- mü'nün istatistiki verileri ise şöyle: Eroin kullanmış oldukları kanıtlanan ki- şilerin, uyutucu-uyuşturucu-uyarıcı mad- de kullandığı saptanan toplam kişi sayısı- na oranı 1986 yılında yüzde $5, 1987'de yuzde 90, 1988'de yüzde 64, 1989'da yüz- de 66, 1990'da yüzde 59, 1991'de yuzde 50. Güdümlüuçuculann kara kutusu tstanbul Haber Servisi - Günümüzün en büyük sorunlanndan biri de gençler arasındaki uyuşturucu bağımlılığı. Birçok ülkede, özellikle gelişmiş ülkelerde 1960'lardan itibaren uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığında önemli bir artış olduğu gözleniyor. Uzmanlar, ABD ve Batı Avrupa ülkelerindeki artışın insanhğı ciddi biçimde tehdit eder duruma geldiğini sık sık yineliyorlar. Sadece ülke çapmda değil, uluslararası çerçevede yürütülen uyuşturucuya karşı mücadeleye rağmen bağımhların sayısında bir azalma kaydedilemiyor. zamanla irade gücü zayıflar, intihar girişîmleri ile birlikte ruhsal ve fıziksel çoküntü kişiyi ölume gotürür. Bağımlı, periyodik oiarak eroin kullanmazsa mide ve bağırsak rahatsızhklarıyla birlikte ağrılardan oluşan krize girer. ESRAR ve MARİHUANA: Her iki uyuşturucu maddesi de hintkenevirinden elde edilir. Kurutulmuş ve oğutulmuş sakızlı bitki kısımlan marihuana olarak adlandırılır. Bitkinin yaprak ve çiçek bölümunden sonra meyve kısımları ayrılan sakıza esrar denir. Her ikisinde de bulunan THC (tetra hydro cannobinol) maddesi uyuşturucudur. Esrarda bulunan THC miktarı, diğerine göre 7 kat daha fazladır. Kenevir urunleri tütüne karıştınlarak içilir. ETKİLERİ: Önce hafif dalgınlık ve uygu hali, daha sonra bilincin zayıflaması, zaman ve mesafe tayininde algılama bozukluğu, yorgunluk bitkinlik, endişe ve korku, mırıltılı konuşmalar, sıkıntı, panik ve davranış bozuklukları, duşlere dalma... KOKAİN: Güney Amerika'da And Dağları'nda yetişen koka bitkisinin yapraklarından elde edilen beyaz bir toz maddedir. Güney Amerika yerlilerinin açlık hissini gidermek, ağrı dindirmek ya da stresten kurtulmak gibi nedenlerle yapraklarını çiğnediği Bazı ülkelerde esrar gibi bazı maddeler artık uyuşturucudan bile sayılmıyor. Türkiye'de de son yıllarda uyuşturucu kullanımı dikkat çekici biçimde artıyor. Bu artışta, Türkiye'nin uyuşturucu trafiğinin en yoğun olduğu, hatta köprü niteliğinde olduğu bir • konumda bulunmasının da etkisi var. Üstelik, resmi rakamlarda görünenden de yaygın olduğu söylenebilir uyuşturucu kullanımının. Kentleşmenin getirdiği hayat tarzı, karmaşıklaşan ilişkiler ve sosyal bozukluklar da günden güne uyuşturucu kullanımını körüklemeye devam ediyor. Türkiye'de en çok kullanılan uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin üretimi, kullanımı ve insanlar uzerindeki etkileri ise şöyle: EROİN: Ceviz büyuklüğündeki haşhaş kapsülü çizilerek süte benzer bir sıvı elde edilir. Bu sıvı bir süre sonra siyahlaşır. Elde edilen ilk urun, işlenmemiş ham afyondur. Eroin üretiminde katkı maddesi olarak asit anhidrit kullanılır. Eroin, beyaz, bej, kahverengi toz veya granul haldedir. Eritilerek vücuda enjekte edilir ya da toz olarak buruna çekilir. ETKİLERİ: Vücutta kısa sürede ahşkanlık yapar. Merkezi sinir sistemi üzerinde yatıştırıcı etkisi vardır. Hareketsizlik, uyuşukluk, sersemlik ve davranış bozukluğu yaratır. Bağımlının koka bitkisinden kokainı elde eden kişi de, Alman kimyacı Niemann. Kristal biçimindeki kokain, bir kap içinde ısıtıldıktan sonra ince toz haline getiriliyor. Bir kâğıdın kıvrılmasıyla elde edile ince boru yardımıyla buruna çekiliyor. Kokain damardan enjekte edildiği gibi yakılarak dumanı da buruna çekilir. ETKİLERİ: Kokain, fiziksel bağımlılık yapmamasına karşın çok güçlü bir ruhsal bağımlılık yapıyor. Kokain az oranda alındığında, sağlıksız bir neşe, taşkınlık, ruhsal coşku ve cinsel guçlülük yaratıyor. 1leri aşamalarda, kişide intihara ve şiddete yönelik duşüncelerin gelişmesine yol açıyor. Aşırı dçzlar ölümle sonuçlanıyor. MORFİN: Doğrudan doğruya afyondan veya tohum kapsüllerinden elde edilen açık kahverenginde toz bir maddedir. Eroinin temel maddesidir. Eritilerek damardan enjekte edilir. ETKİLERİ: Eroine gore daha hafif bir bağımlılık yaratır. Kullanıldığında hareketsizlik, uyku hali, duşlere dalma gorülür. Vucutta fiziki bağımlılık yarattığı için sinir sistemini bir süre sonra bozar. STRİKNİN: Kargabüken tohumu olarak bilinen semen strychni'den elde edilen bir alkoloittir. Acı lezzetinde olan kargabüken tohumu mide salgısını arttırdığı için iştah açıcı olarak ve strikninin kullanıldığı yerlerde verilir. Sinir sistemi merkezlerini, özellikle solunum sistemini uyarıcı olarak, uyku ilaçları ile meydana gelen zehirlenmeler ve narkozların açılmasında kullanılır. ETKİLERİ: Merkezi sinir sistemini uyarır. Zehirlenmenin ilk işareti, titreme ve ışığa karşı duyarlılıktır. Bunu, ani ve şiddetli kasılmalar izler. Çok toksik bir madde olan strikninde oldürücu doz yetişkinler için 15 mg'den İlçelere göre kullanılan uyuşturucu madde dağılımı (%) Hçeadı Beyoğlu Se$Ma$ Bakırköy Mectdiyekûy Emınönü Ey* Fatıh G.O.Paşa Kadıköy Uskûdar Sarıyer ŞtSİ, Zeytınburnu Eroin Morfin 89 47 ».33 55 17 72 53 70 75 80 60 90 52 53 Esrar 10 53 41.67 36 21 7.14 12 38 9 25 20 40 10 42 38 KoKaın 78.57 Beruo- diazepin 5 17 7.14 5 2 9 17 Ktofpfo- maan 3 45 7.14 6 Barbt- turat 5 4 2 I 9 2 1986-1991 yıllarında Istanbu uyuşturucu madde kuHanımı Yıüar 1986 1987 1988 1989 1990 1991 Eroin- Morftn 55 90 64 66 59 57 Esrar 1 8 ~ l 8 30 32 30 11 Kotam 9 12 Benzo- diazepm 5 - 18 Ktorpro- mazm 18 'da ( 0 / 0 ) Bart» turaî 4 2 178 2 6 0.22 2 yukarıdır. İLAÇLAR: A) Amfetaminler 1) Amfetamin (Benzedrine), 2) Damfetamin (Dexedrine), 3) Metamfetamin (Desoxyn), 4) Metilfenidat (Preludin). B) Efedrin: Dolaşım ve solunum sistemi hastalıklarında kullanılan bir ilaç. C) Ritalın. Çok sınırlı olarak aşın hareketli ve aktif çocuklann tedavisinde kullanıLr. UYKU İLAÇLARI: Yatıştırıcı ve uyku ilaçları olarak tedavi amacıyla kullanılır. Kolayhkla bağımlılık yapabilir. Bunların en yaygın kullanılanı barbituratlardır. YATIŞTIRICI İLAÇLAR: Yatıştırıcı sözcüğü, hem uyku ilaçları ve trankilizanları kapsayan ilaç grubu için hem de sadece trankilizan ilaç karşılığı olarak kullanılmaktadır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear