Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
•MART1992 ÇARŞAMBA » • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 19
Boy George'un müzisyenleri gazetecilerle kavga etti
Kültür Servisi- Türkiye'de
ıki konser \ermek üzere dün İs-
tanbul'a gelen ünlü İngiliz pop
sanatçısı Bov George ve orkest-
rası Jesus Loves You'nun Ye-
şilköy Atatürk Havalimanfna
ınışi olaylı oldu.
Atatürk Havalimanfna dün
Bntish Aıruavs'e ait bir uçakla
saat 14.3O'da.'2O dakika gecık-
meli olarak gelen Boy George
ve grubu Jesus Loves You'yu,
Sımtel yetkilileri karşıladı. Pa-
aport kontrolünden sonra ses-
M/ce ve hızlı hızlı basın toplan-
asının gerçekleştirileceği konfe-
rans salonuna doğru yürüyen
Bo> George'un orkestra ele-
manlanndan biri bu sırada ga-
zetecilerin fotoğraf çekmesini
ve saJona girmesıni engellemek
istedi. Gazetecilenn basın top-
lantısının vapılacağı salona gır-
mekte ısrar etmesi üzenne baş-
Müzisyenler, gazetecilenn fotoğraf çekmesini istemeyince olay çıktı. (Fotoğraflar: MUHARREM AYDIN)
layan "ıtiş kakış" Jesus Loves
You elemanlanndan binnin bir
televizyon muhabinne yumruk
atmasıyla küfürlü kavgaya dö-
nüştü. Boy George'un menaje-
rinin dc basın mensuplanna
kiifür etmesi üzerıne. gazetecı-
ler Boy George ve grubunun
kendilerinden özür düemesini
iste>erek "Biz Türküz ve burası
bızım ülkemiz. Sorun bizim
Türk olmamız ıse bunu açık
açık sö>lesınler. Kendılennı ne
sanıyorlar? Bizi kendi havaala-
nımızın içindeki bir salona sok-
mamava kimsenin hakkı yok.
Bız burava girerız" dedıler.
Tartışmanın sürmesi üzenne
gazetecıler. organizasyonun
bozukluğunu ve lngilizlerin tu-
tumunu protesto ederek toplu-
ca basın toplantısının yapılaca-
ğı konferans salonunu terk etti-
ler.
Oxfordlu
Warren
ABD'lı ünlü
sınema sanatçısı
Warren Beatty,
kendisi gibı
sinema sanatçısı
olan eşi Annette
Beningilebirlikte
Oxford'da
düzenlenen bir
toplantıyakatıldı.
Oxford Birliği
tarafından
düzenlenen
toplantıya konuk
konuşmacı olarak
davet edilen
Beatty, üniversite
öğrencilerinin
kendisıne
yönelıtiği sorulan
yanıtladı.
(Fotoğraf:
REUTER)
GERCEK
• (Baştarafi 1. Sayfada)
Enflasyonun düşeceği ko-
nusunda Başbakan Demirel
ve Ekonomiden Sorumlu
Devlet Bakanı Tansu Çiller-
in söylediklerinin toplum ke-
simlerince ne kadar inandırıa
bulunduğu belki bir anketle
saptanabilir. Ama piyasalar-
da son dönemde gözlenen fi-
vat ayarlamaları bu inancın
oldukça zayı/lamıs olduğunu
gösterivor. Orneğin, Bakan
Çiller'in önceki gün İstan-
bul'da yaptığı toplantıya ka-
tılan bankacılardan birisinin,
enflasyonun bu yıl da yüzde
65'ler civarında gerçekleşe-
ceğini söylemesi bunun ör-
neklerinden biri.
Zaten hükümetin aldığı
ekonomik karar ve önlemle-
rin de enflasyonu hızla aşağı
çekmeye yönelik sıkı istikrar
önlemleri olduğu söylenemez.
Durum böyle olunca ve Mer-
kez Bankası kamunun bir
numaralı fınansman kaynağı
olmaya devam ettikçe, top-
lumdaki enflasyonist bekle-
vişler de azalmıyor, aksine
artıyor.
Görünen o ki, enflasyonun
düşmesi bu yıl da hayal. t'e-
retli ve dar gelirli kesim için
1992 de oldukça'zor T>ir yıl
olacak. Örneğin, memur tna-
aşlartna yılın ilk yarısı için
yapûan ortalama yüzde
25-30 civarındaki zam, enf-
lasvona ancak üç ay dayana-
bilecek gibi gözüküyor.
• • •
Ankara
• (Baştarafi 1. Sayfada)
üç dört gün içinde bir ABD he-
yeti Ankara'ya gelecek."
İıönfcAtoşkos olmalı
İnönü, Azeriler ve Ermeniler
arasındaki kanlı çatışmalann
sürdüğünü anımsatarak, bu ça-
tışmalann bir an önce durması-
nı beklediklerini söyledi. Hükü-
met olarak yaklaşımlanrun her
iki tarafa da bu çatışmanın dur-
durulması, sınırlara saygı gös-
terihneşi, ateşkesin başlatılması
ve AGİK'in belirli işlemlerinin
başlatılması biçiminde olduğu-
nu kaydetti.
ANAP'lılanngörüşlePi
Eski bakanlardan ANAP
Ankara Milletvekili Halil Şıv-
gın, Türkiye'nin bölgede ve
dünyada etkili bir ülke olduğu-
nu, bu nedenle Türkiye'ye yö-
nelik tuzaklar kurulduğunu,
Almanya ve Fransa'nın Tür-
kiye'nin etkinliğini önlemek
için Ermeni-Azeri çatışmasını
önümüze çıkardığını öne sür-
Eski bakanlardan ANAP
Konya Milletvekili Mehmet
Keçeciler de "Türkiye bu ülke-
lerin ağabeyi. Çapulcu Ermeni-
lerle kavgaya tutuşan kardeşi-
nin yanında olmalı" dedi.
Çotta'oolosttri
RP Genel Başkan Yardımcı-
sı Şevkat Kazan da, Dışişleri
Bakanı Hikmet Çeün'i eleşüre-
rek. "AGİK toplanmış, 'Kara-
bağ Azerbaycan'ındır' diyor;
Çetin 'Karabağ düştü' diye be-
yanat veriyor" dedi.
Ecovft bugün koauşuyor
DŞP Genel Başkanı Bülent
Ecevit, Azerbaycan ile Erme-
nistan arasındaki çatışmalan,
bugün yapacağı gündem dışı
konuşmayla meclis gündemine
getirecek.
Ecevit, Ermeni Cumhuriyeti'-
nin aldığı yardımlara da deği-
neceğini belirterek, "Pekçok
ülkeden ve üstelik Türkiye üze-
rinden Ermeni Cumhuriyeti
yardım görürken Azerbaycan
Türkiye'den bile yardım alama-
mıştır" dedi.
Tfirkoş'lngörûşû
MÇP Genel Başkanı Alpas-
lanTürkeş, "Karabağ'ın Azer-
baycan topraklannın aynlmaz
bir parçası olduğunu" söyledi.
• (Baştarafi 1. Sayfada)
Keçeciler ile Adnan Kahveci,
"olumlu oy" kullanılmasını is-
tediler.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, grup toplantısında
yaptığı konuşmada, hükümetin
kuruluşundan bu yana terörle
mücadelede tam destek sözü
verdiklerini, bu sözlerin hâlâ
gecerli olduğunu belirterek
"Ancak koalisyonun iki kanadı
birbirinden farklı hareket et-
miştir. Geçen süre içinde terörle
mücadele konusunda ortaya
hiçbir ciddi tedbir de getirilme-
miştir" dedi. Yılmaz, SHP'nin
seçim beyannamesinde olağa-
nüstü hal uygulamasının ve
koruculuk sisteminin kaldınl-
masını vaat ettiğinı. hükûmet
protokolünde de olağanüstü
hal uygulamasının gözden geçı-
rileceği vaadinin yer aldığını
hatırlatarak şöyle konuştu:
"Bu konuda yaptıklan hiçbir
çalışma yok. Milli Güvenlik
Kurulu toplanıyor, Başbakan
Yardımcısı da MGK üyesidir.
Olağanüstü halin uzatılmasını
kararlaştınyor. Orada kabul
edıyorlar. Sonra uygulamayı
araştırmaya karar veriyorlar.
25 kişilık bir milletvekili grubu
bölgeye araştırma yapmaya gi-
diyor, olağanüstü hal uygula-
ması faydalı mı, değil mi diye..
Koalisyondaki görüş aynhğj
nedeniyle olağanüstü halin
Meclis'te uzatılması görüşmele-
ri 12 marta erteleniyor. Bu poli-
tikada tutarlılık ve kararlılık
var mf?" •
Hükümetin terörle mücadele
konusunda tutarsız olduğunu
belirten Yılmaz, olağanüstü hal
uygulamasının kaçmılmaz bir
tedbir olduğunu kaydetti. Yıl-
maz, konuşmasını şöyle ta-
mamladı:
"Bu konuda partimiz açısın-
dan en doğru tutum çekimser
kalmak olacaktır. Biz hüküme-
te terörle mücadele konusunda
destek vermeye hazınz. ama
hükümet de arük tutarlı bir po-
litika ortaya koymalıdır. Kendi
içlerinde de birlik sağlamalan
gerekir. DYP ve SHP olağa-
nüstü halin uzatılmasında müs-
pet oy kullanırsa biz de müspet
oy vermeye hazınz, ama farklı
tutum alırlarsa bizim vereceği-
miz müspet oylar da bir işe ya-
ramaz."
ANAP tstanbul Milletvekili
Adnan Kahveci ise Yılmaz'ın
aksine "Kendi kendimizle çeliş-
kiye düşmemeliyız" diyerek
olağanüstü halin uzatılmasına
"evet" oyu verilmesi gcrektiğini
söyledi.
Konya ANAP Milletvekili
Mehmet Keçeciler de AN AP'ın
hükümete terör konusunda
destek sözü verdiğini hatırlata-
rak sorunun siyasi fayda açısın-
dan değerlendirilmemesi gerek-
tiğini söyledi.
ANAP Denizli Milletvekili
Hasan Korkmazcan da ANAP
grubunun olağanüstü halin
uzatılmasına "evet" ya da "ha-
yır" deme konusunda kcndisini
zorunlu hissetmemesi gerektiği-
nisövledi. ' » "
Mflletveldfleriııe 'özel tîm
5
• (Baştarafi 1. Sayfada)
cinayetler" üzerinde yoğunlaş-
tırdığı gözlenirken milletvekille-
rinin "Siyasi otorite kesinlikle
sağlanacaktır" diye söz verme-
leri dikkati çekti.
SHP mületvekilleri Algan Ha-
caloğlu (İstanbul), Halil Çûha-
oğlu (Izmir), Sedat Yurttaş
(Diyarbakır), Selim Sadak (Şır-
nak), Mehmet Kerimoğlu (An-
kara), Ali Yiğit (Mardin) ile
DYP mılletvekilleri Kâzım
Dinç (Kocaeli), İbrahim Dedel-
de (Eskişehir), Fevzi Talçın (Es-
kişehır). Tevfık Diker (Mani-
sa), Ahmet Sezal Özbek (Kınk-
kale) ve Hannan Özüberk
(Gaziantep), dün Diyarbakır'-
dan Mardın'in Kızıltepe ilçesi-
ne geçtıler. Çeşitli siyasi parti,
dernek. sendika ve meslek oda-
sından başkan ve temsilciler,
milletvekilerine özel tim, kontr-
gerilla ve taktıklan yeni adıyla
Hizb-ül kontra konusundaki
tedirgınliklenni anlatülar. Ola-
ğanüstü hal uygulamasının
dört ay uzaülmasının yanhş ol-
duğunu vurgulayan yurttaşlar.
Kürt sorununun acil olarak de-
mokratik yoldan ve her isteye-
nin dılediğini özgürce ifade
edebileceği bir platformda tar-
üşılmasının şart olduğunu söy-
lediler. Kürt dili, folklorü %e
kültürüyle tarihinin özgürce
araşünlabilmesi için olanak ta-
nınmasını isteyen dernek, sen-
dika ve meslek odalannın tem-
silcileri. bölgedeki işsızliğin
ulaştığı boyutlan da vurgulaya-
rak "Kapalı fabrikalar bir an
önce açılmalı, yenileri eklenme-
li, Habur kapısı da açılmalı.
Nakliyatçılar ve yöre halkının
bir bölümü çok zor durumda"
diye yakındılar.
DYPveSHP'den 12mijletvekı-
li adına konuşan SHP İstanbul
Milletvekili Algan Hacaloğlu.
yurttaşlan yanıtlarken, "So-
runlannızı dinledik. Tümünde
hakhsınız. Sorunlannızı çöz-
mek için her türlü fedakârlık
yapılacaktır. Siyasi otorite \'e
TBMM'nin etkinliği sağlana-
caktır. kimse bundan şüphe
etmesın" dedi.
Suriye'ye PKK uyarısı
• (Baştarafi 1. Sayfada)
nlmadığını sordu. Gürkan şöy-
le konuştu:
"Olağanüstü hali ikame ede-
ceğimiz yeni politikalar ürete-
medilc. Hükümet programımız
ve koalisyon protokolünde va-
at ettiğimiz biçimde olağanüstü
hal ve bölge valiliği düzenleme-
si ile koruculuk sistemini de
gözden geçiremedik. Sonuçta
sıkışmış durumdayız. ANAP'ın
bıraktığı ırkçı ve kafatasçı poli-
tikalara "evet' demek durumun-
dayız."
Ankara Milletvekili Mümtaz
Soysal da olağanüstü halin sür-
dürülmesi kararını eleştirerek
yeni önlemler alınmadan uzat-
ma kararı verilmesinin yanhş
olduğunu söyledi.
IKDP'den suçlama
Bir süre önce Türkiye'ye ge-
lip üst düzey görüşmelerde bu-
lunan Mesut Barzani'nin lider-
liğini yaptığı IKDP, Harkuk'-
taki PKK kamplanna yönelik
hava saldınsında kendilerine
ait 10 yerleşim biriminin de isa-
bet aldığını. 10 kişinin ölüp 23
kişinin yaralandığını öne sürdü.
Cumhuriyet muhabirinin ha-
berine göre IKDP'nin Sesi
Radyosu'nun önceki akşamki
yayuıında Briuka, Desta, Hete,
Begava ve Yekmal başta olmak
üzere 10 köyün Türk savaş
uçaklannın saldınlannda hasa-
ra uğradığı duyuruldu. Radyo-
nun haberinde "Türkiye. Ku-
zey Irak'ta kurulma aşamasına
gelen Kürdistan'a her ftrsatta
çeşitli bahaneler ileri sürerek
hava harekâtı düzenlemekte-
dir" denildi.
Öte yandan Şırnak'ın Cizre il-
çesine bağlı Karapınar köyü
jandarma karakoluna PKK'-
lılar tarafından saldın düzen-
lendi. Cumhuriyet muhabirinin
haberine göre önceki akşam 19.
30'da. Cizre'ye 15 kilometre
uzaklıktaki Kocapınar kö>üne
gelen \e kaç kişi olduklan he-
nüz belirlenemeven bir grup
PKK'lı jandarma karakoluna
roket ve bombalarla saldınya
geçti. Güvenlik güçlerinin de
karşıhk vermesiv le çıkan çatış-
ma sonunda üç er yaralandı.
OĞLUMUZ
ÖMER
OKAN'ın
doğumunu müjdeleriz.
ŞENAY- ^-^
MUSTAFA V.- Vf
ARSLAN y
27.2.1992
Grizu:
Madencinin
korkulu1 • • •*
duşu
Haber Merkezi - "Adi sıcakhk
ve normal basınçta kömür
ocaklannda titreşim sırasında
oluşan gnzu. kimvada "Metan
(CH-ı)" olarak tanımlanır.
Yoğunluğu havanın yoğunlu-
ğunun yansı kadar olan gnzu,
bu nedenle maden ocaklannın
yüksek kesimlerinde birikir.
içinde yüzde 6'dan fazla oran-
da grizu gazı bulunan hava,
tehlikelı ve patlayıcıdır. İçinde
> üzde 6'dan fazla metan ya da
grizu bulunan havaya çıplak
ateşle yaklaşılması halinde. çok
büyük güçte patlama olur. Pat-
lama yörede ve ocak içinde bü-
yük hasara yolaçabilecek kadar
güçlüdür.
Maden ocaklannda grizu
oranının tehlikeli aşamada
olup olmadığını anlayabilmek
için "Grizuskop" denilen alet-
ler içinde en basiti ve en çok
kullanılanı, alevli emniyet lam-
basıdır. Uzmanlardan edinilen
bilgilere göre, az oranda gnzu
bulunan bir ortamda lambanın
fıtili kısıldığı zaman alev uzar
veya çevresınde görülebilir ma-
vi renkli bir "hale" meydana
gelir. Böylece madenci alevin
uzama miktanna göre ocağın
havasındaki oranı kontrol ede-
bilir.
Mevcut "Ocak Tahmname-
sıne" göre her vardiy a değişıkli-
ği veya her çahşma süresı içinde
sürekli olarak grizu kontrolu
yapılması şarttır. Grizu oranı
tehlike sınınnı aştığı zaman,
ocak amirleri çalışmayı tatil et-
mek ve üretimi durdurmak zo-
rundadırlar.
Zo-g-UaMagriz» fedas
• (Baştarafi 1. Sayfada)
lanıldığını belirttiler.
Kaza durumunda ilk yardım
için kuUanılan bu kuyudan pat-
lama anında alev çıktığı, hava-
landırma sisteminden de kömür
bulutu yükseldiği ifade edildi.
Kurtarma ekipleri Uzun
Mehmet-1 kuyusunun asansö-
ründen asağıya inmelerine kar-
şın patlamadan sonra meydana
gelen göçükler üzerine çıkışları
kapanan galerilere ulaşamadı-
lar. Yetkililer galerilerin patla-
madan ne ölçüde etkilendiğinin
bilinmediğini, bazı galerilerde
havalandırma sisteminin çalıştı-
ğının tahmin edildiğini söyledi-
ler. Bir yetkili "Galerilerdeki
diğer işçilerin durumu meçhul.
Havalandırma sistemi yer yer
çalışıyor olabilir. Asansörle ku-
yudan inilebildi. Ancak galeri-
lere girilemiyor. Bizi korkutan,
patlamanm yol açtığı göçükle-
rin etkisi. Kurtarma ekipleri
patlamanm olduğu galeriye de
ulaşamadı. Diğer galerilere gri-
zu patlamasının etkisi nedir,
bilemiyoruz" dedi.
260 metre derinliğindeki ga-
leriden sağ olarak çıkarılan Ay-
dın Çaltepe adlı işçi, patlamayı
Cumhuriyet muhabirine anlatır-
ken, "560 kotunda büyük bir
patlama oldu. Bir anda sanki sı-
cak bir rüzgâr dalgası geldi ve
makinelerimiz stop etti. Araba-
lar, troley hatları birbirine geç-
ti. Bir sarsıntı hissettik. Galeri-
lerde çökme olduğunu anladık.
Biz.dışarL çıltult, ama yuzlerce
işçi aşağıda kaldı" dedi. Taban-
ca ustası olarak ocakta çalışan
işçilerden Hasan Kayalı ise, ola-
yı, "Tomruk arabalarının pat-
lamanın şiddetiyle birbirine gir-
diğini gördum. 425 metre derin-
liğindeki galeride kol, bacağı
kopmuş cesetler gördum. Kuyu
dibi tamamen harap olmuş du-
rumda. Patlama olduğunda ku-
8 YILDA VERGİ DIŞI B1RAKILAN GELİR
Yrtı
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991 (*)
T0PIAM:
InCclCnic
sayısı
33072
66681
66550
80264
51495
47225
108574
75028
Incelenen matrah
122 552 542 685 -
299.634 632.093 -
1.157 302 829 394.-
2 949.622 027 9 6 4 -
3.092.821 270.587-
4.286.513.177 399 —
9 969.065 235 1 5 8 -
13 495 935 936.036 —
528.889 35.373.447.651.316.-
Bulunan matrah
farkı (TL)
147 083 104 253 -
294.346.853.600 -
1.498.316 601.476.—
764.390.046 998 -
953 239.051 951 -
1 933 445 047 186 -
6 257.503 031.903-
6 825.661308.968.-
18.673.985.046.335.-
1991 yılı denetlemesi
Vergide büyükkaçak
Ekonomi Servisi - Gelirler Ge-
nel Müdürü Altan Tufan 1984-
1991 >ıllan arasında 528.889
adct vergi incelemesı vapıldığı-
nı. bu incelemelerde yaklaşık
35.4 trilvon liralık matrahın in-
celendiğini \e sonuçta 18.6 tril-
yon matrah farkı bulunduğunu
açıkladı. Gelirler idaresinin
şımdiye kadar ilk defa >aptığı
geniş kapsamlı açıklamaya gö-
re 1991 yılında incelenen 13.4
tril\on liralık matrahtan da 6.8
trihon lira matrah farkı bulun-
du. Buna göre 1991 vılında be-
van dışı bırakılan kazanç oranı
> üzde 51.
Tufan'ın Bilanço dergisinde-
kı açıklamasına göre son yedi
yıl içerisinde toplam 33.3 rnil-
yon yoğun ve ya\gın denetleme
\apildi ve 4 milyon cezalı tuta-
nak düzenlendi. Rakamlar top-
luca değerlendirildiğinde özel-
likle son yıllarda denetlenen
mükellef savısı içinde cezalı tu-
tanaklarda bir azalma var. Ge-
lirler Genel Müdürü bu azal-
Şuhat ayı
• (Baştarafi 1. Sayfada)
şubat sonunda yüzde 80-85 dü-
zeyine yükselmiş olacak. Tüke-
tici fıyatlan artışının sonraki ay-
larda geçen yılki yüzde 4-5'u'k
artış düzeyine indirilmesi duru-
munda da yıl sonundaki enflas-
yon yüzde 85-86 civarında ger-
çekleşecek.
Hesaplamalara göre, yüzde
7'lik artişıyla şubat ayı başlan-
gıç olarak alındığında, bundan
sonraki aylık artışlar geçen yılki
oranlarda seyrederse, yıllık enf-
lasyon yüzde' 72 olacak.
mayı belge düzeninin yerleşme-
si olarak yorumluyor.
Açıklamaya göre yapılan de-
netim sonuçlan "Vergi Bılgi
Bankası" denen istihbarat ar-
şivlerinde toplanarak vergi dai-
releri ve denetim elemanlanna
aktanlacak. Bılindiği gibi, he-
kim reçeteleri hakkında eczane-
ler; plan proje resim ve hesapla-
n düzenleyen mühendis \e
mimarlar hakkında valilik-
belediye. TEK gibi kurum ve
kuruluşlar; gavrimenkul satış-
lan ile ilgili olarak tapu sicil
müdürlükleri; dava ve iş takibi
yapan avukatlarla ilgili olarak
da mahkemeler \e icra iflas daı-
releri tarafından Maliye ve
Gümrük Bakanlığı'na devamlı
bilgi verme zorunluluğu getiril-
mışti.
Sahte belge düzenleyenler
hakkında toplanan istihbarat
bilgileri; il defterdarlıklanna.
merkezi denetim binm başkan-
lıklanna, denetim elemanlan ile
Türkiye Ticaret, Sanavi, Deniz
Ticaret Odalan ve Ticaret Bor-
salan Birliği'ne ve Türkiye Ser-
best Muhasebecı Malı Müşa-
vırler ve Yemınli Mah Müşavir
Odalan Birliğı'ne de gönderili-
yor ve bu kışi ve kuruluşlara
dikkat edilmesi istenıyor. Gelir-
ler Genel Müdürlüğü bilgisaya-
nn etkili şekilde kullanılmaya
başlamasıyla çapraz kontroller
yapacak. Almanya ile 3 yıllık
bir dönem için verilen teknik iş-
birliği anlaşmasıyla çapraz
kontrol konusunda yeni tek-
nikler uygulanmaya başlana-
cak. Altan Tufan bütün bunla-
nn değerlendirilmesınde mü-
kellefı cezalandırmaktan çok
caydıncı, ıkazedici \eeğitici ol-
mayı hedeflediklerinı söylüyor.
laklarım kapandı, ortalık toz
duman oldu. Yaralılan o panik-
le kuyu diplerine taşıdık. Göz
gözu görmuyordu" diye anlat-
tı. Necati Öztürk adlı maden iş-
çisi de yerüstüne çıkana kadar
7 ceset gordüğünü söyledi.
Ocağın ağzında yığılan ve
kurtarma ekiplerine yardım
eden madenci yakınları ile Koz-
lulu yurttaşlar, dünkü patlama-
yı, "Kozlu'da görülen en büyük
patlama" olarak nitelediler.
Patlamadan sonra Kozlu ve
Zonguldak'ta panik ve matem
yaşandı. Çevre koylerden de
çok sayıda yurttaş yardım çalış-
malanna katılmak üzere ocağa
geldi. Gecenin ilerleyen saatle-
rinde kurtarma ekipleri işçilerin
cesetlerini çıkarırken, madenci
yakınlannın ağıtlan işitildi.
Devlet Bakanı ömer Barutçu
ile Çahşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay, fa-
cia üzerine gece yansından son-
ra Ankara'dan Zonguldak'a
hareket ettiler.
Kazalar
Zonguldak maden havzasın-
da meydana gelen iş kazaların-
da ölen ve yaralananlann sayısı
yıllara göre şöyle:
Yıllar
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986-
1987
1988
1989
Olü
38
35
26
145
18
35
03.. ,
33
32
20
Yarah
6380
7706
7956
8159
8358
8132
6718
6435
7552
6474
Yeniçeltek'te 7 Şubat 1990 ta-
rihinde meydana gelen goçükte
de 68 madenci yaşamını yitir-
miş, ocaklara girilemediği için
cesetlere uzun süre ulaşılama-
mıştı. En son maden kazası yi-
ne önceki gün Yeniçeltek'te
meydana gelmiş ve bir işçi ölür-
ken bir işçi de yaralanmıştı.
Zonguldak kunıltayı
8 Şubat 1992'de gerçekleştiri-
lcn "2. Zonguldak Kurultayı"-
nda tartışılan bıldirilerden bi-
rındc şu ilgınç saptamalar ya-
pılmışiı:
•'L'luslararası Çahşma Örgü-
tu ILO'nun 1988 \ılı raporlan-
na gorc. Türkıve. ölümlü so-
nuçlanan kömür madeni kaza-
larında dünyada birinci.
Zonguldak'ta her yıl 20 ıla 80
kışının ölümüyle sonuçlanan
maden kazası mevdana gelir-
ken her \ıl 7 ila 8 bın madenci
dc \aralani\or.
Istaıibtıkİere göre dünyada 1
milyon ton kömür üretimi için
0.4 kişi ölüyor. ancak bu mık-
larda kömür üretımi için Zon-
guldak'ta 18 kışı vaşamını yıti-
rı\or.
En fazla vaşam beklentisi İs-
\cç'tc 82 vıl Türkive genelinde
68 \ ılken Zonguldak yeraltı ış-
çısi46\ıl beklentisinde. Bırbaş-
ka anlaıımla Zonguldak yeraltı
ışçısı işc başladığı anda. üretken
ömrünün >ansının sihnmesıne
razı oluvor."
saati
• (Baştarafi 1. Sayfada)
dün akşama kadar 12'nin üze-
rinde yapışık duruyordu. Koz-
Iu'daki ocaklarda bir kaza ya da
grizu patlaması olup da bir işçi
oldüğünde akrep, yaralandığın-
da yelkovan ilerliyor. Yani bir
tür "ölüm numaratorü", "ölüm
saati". İşçiler bu saati durdur-
malan için, "yazı ile" uyanlıyor-
du. Kozlu'da dün, bir "kara
gün"dü. Gecenin zifiri karanlı-
ğında maden, adeta bir "toplu
mezar"dı. İncirharmanı Ocağı-
nın ağzında yüzlerce madenci
yakını gözlerinde yaş, yürekle-
nnde umutla beklediler. Daha
galerilere ulaşılamamıştı bile.
Gece yarısını vururken, 20'yi aş-
kın ceset çıkarılmıştı, ağıtlar
arasında.
Dun akşam, Kozlu Müessese-
si'ndeki saatin akrebı ve yelko-
vanı ust üste, hareketsiz bekli-
yordu. Gece akrep de, yelkovan
da ilerlemeye başladı. Yürüyen
her dakika, sönen bir madenci
yaşamıydı.
Ve bugün, yarın "ölüm saati-
'nin nerede duracağı bilinmiyor.
Terörle, terörün
şartlanndamücadeleAA (Ankara) - Emniyet Genel
Müdürü Yılmaz Ergun, terörle
mücadele konusunda polisin
donanımını gunün şartlarına
uygun hale getireceklerini ve
moralinin yüksek tutulmasını
sağlayacaklanru söyledi. Ergun,
"Terörle, terörün şartlannda
mücadele ettiğimizde başarılı
oluruz, biz bunu amaçlıyoruz"
dedi.
"Geri hizmette görevli arka-
daşlanmızın arasında, terörle
mücadelede başarılı olacaklar
varsa bunlara muhakkak görev
vereceğiz" diyen Genel Müdur
Ergun, emekliye sevk edilen ele-
manlardan bazılannın geri dön-
mek için başvurduğunu bildirdi.
Yılmaz Ergun yaptığı açıkla-
mada, terörle mücadelede mev-
cut polis kadrosunun daha da
verimli kullanılmasını sağlamak
için çalışmalar yaptıklarını be-
lirtti. Özellikle, İstanbul emni-
yetinin personel ve araç-gereç
yönünden takviye edileceğini
kaydeden Ergun, İçişleri Bakan-
lığı'nca 20 bin ek kadro ihdas
edildiğini hatırlattı.
Emniyet Genel ıviudurluğu
Terörle Mücadele Dairesi'nin,
terörle daha etkili mücadele ya-
Pilmasını sağlamak amacıyla
birtakım çalışmalar yüruttüğü-
nü kaydeden Yılmaz Ergun, po-
lislerin yurtdışında eğitim gör-
muş elemanların nezaretinde
eğitilmesinin sağlanacağını an-
lattı. Ergun, terörle mücadele
konusunda bazı personeli de
"teror konusunda ihtisas yapmış
ülkelere" gondermeyi planladık-
larını söyledi.
Polisin donanımının günün
şartlarına uydurulacağını, ilk
aşamada 8 milyar lira harcaya-
rak 600 zırhlı araç alacaklarını
anlatan Ergun, bu zırhlı araçla-
nn büyük bir bölümünun dev-
riye görevi yapan polislere veri-
leceğini bildirdi.
Teröre karşı koyma
Terorun yalnız Türkiye'de de-
ğil, tüm dünyada sorun olduğu-
nu ifade eden Emniyet Genel
Mudüru şöyle konuştu:
"Terörle, terörün şartlannda
mücadele ettiğimizde başanlı
oluruz. Biz bunu amaçlıyoruz.
Miktar bakımından elimizde ye-
terli personel mevcut olabilir,
ama bu personel yetişmemiş
olursa bunun da bir anlamı yok.
Onun için bizim, hem yetenekli
hem de bu konuda tecrübeli ye-
teri kadar elemana ihtiyacımız
var. Bunu da sağlayacaihz"
Emniyet Genel Müdürü Er-
gun, bir soru üzerine terör ko-
nusunda uzmanlasmış olmasına
karşın geri hizmette bulunan ve-
ya res'en emekliye sevk edilen
başarılı personelin yeniden ak-
tif göreve getirilmesi için araştır-
ma yapacaklarını bildirdi. Er-
gun, "Geri hizmetlerde görevli
arkadaslanmızın içerisinde terör
konusunda başarılı olacaklar
varsa bunlara muhakkak görev
vereceğiz. İhtisası dalında başa-
nsını kanıtlamış arkadaşlanmızj
muhakkak görevlendirmeyi dü-
şunuyoruz" diye konuştu.
Hizbullah örgütü
İstanbul'da sinagoğa bomba
atılması olayıyla ilgili bir soru-
yu cevaplayan Ergun, sinagoğa
bomba attıktan sonra yakalanan
kişinin sorgusunun devam etti-
ğini söyledi. Ergun, "Bu kişinin
Hizbullah orgutünden olduğu
kuvvetle muhtemel. Türk vatan-
daşı. Konu inceleniyor. Detaylı
bir araştırmaya girildi. Tahmin
ediyorum ki daha da başka so-
nuçlar çıkacak" dedi.
Yılmaz Ergun, "Hizbullah ör-
gutü militanlarının polis merke-
zinde eğitildiği" şekundeki iddi-
alara ilişkin olarak da şunları
söyledi:
"Böyle bir iddianın ne kadar
gerçekten uzak olduğu ortada.
Böyle bir mantık olmaz. Tama-
men düzmece ve mantık dışı bir
iddiadır. Bu iddiaların ne ülke-
mize ne de sağduyulu vatandaş-
lanmıza yararı olur"
KULIS
• (Baştarafi 1. Sayfada)
hıa ile tedavinin her an mümkün olabileceği ileri sürülür.
Konu aynı olmasa da. iki farkh görüşün benzer şekilde şiddetle
çarpışüğı bir tartışma,
bugünlerde Ankara'da Numune Hastanesi Rehabilitasyon
Merkezi'nde yaşanıyor.
Ankara Numune Hastanesi Rehabilitasyon Merkezi'nde,
yaklaşık iki aydan
bu yana, yaş haddinden emekli olarak görevden aynlan Kemal
Altıoklar'ın yerine vekâleten atanan Oğuz Yorgancıoğlu
başhekim olarak görev yapıvor. Merkez'de görev yapan kimi
doktorlann anlattığına göre, Yorgancıoğlu, geçen
günlerde. doktorlarla birtoplantı yapımış. Bu toplantıda
hastanenin çahşmalannı. hizmetlerini değerlendirirken, sözü
spastik çocuklara getirmiş ve aşın zekâ özürlü çocuklann
tedavisine fazla özen gösterilmemesini. onlara harcanacak
zamanın ve emeğin diğer rehabilitasyon gereksinimi duyan
hastalara verilmesini istemiş. Yorganaoğlu'nun bu görüşü
doktorlar arasında şaşkınhk yaratmış. Bir doktor. başhekime,
"Bu görüşleriniz Hitler'in görüşüne benziyor" diye karşı
çıkmış. Bunun üzerine Yorgancıoğlu, "Hitler'in her söylediği
yanhş değildir" karşılığını vermiş.
Başhekim'in bu sözleri Merkez'deki doktorlar arasında yoğun
tartışmalara yol
açmış. Bazı doktorlar, başhekimi haklı bulurken, baa
doktorlar şiddetle karşı çıkmışlar ve başhekime muhalefet
etmeye başlamışlar.
Elbette, hastane içinde oluşan bu hava, en fazla hasta
yakınlannı etkilemiş.
Hasta yakınlan, bu olay çıkana kadar hiçbir sorunlan
olmadığını, doktorlann spastik çocuklara çok olumlu
davrandığını, merkezde tedavi gören çocuklannda i>ileşme
belirtilen görüldüğünü söylüyorlar. Ama, başhekim ile
doktorlar arasında yaşanan
gerginliğin verilen hızmeti de etkilediğinden yakınıyorlar,
huzursuzluğun bir an önce giderilmesini istiyorlar.
Başhekim Yorgancıoğlu ise, bütün anlatılanlara karşı çıkıyor,
suçlamalann
gerçek dışı olduğunu söylüyor. Kendisine ait olduğu öne
sürülen "Aşın zekâ özürlülerin bakımına özen göstermeyin"
şeklindeki sözleri söylemediğini ve böyle bir görüşü
savunmanın cahillik olacağını, söylentileri kendisini yıpratmak
isteyenlerin ortaya attığını iddia ediyor ve ekliyor:
"Bu olay beni yıpratmak isteyen bir-iki doktorun başının
altından çıkmaktadır. Bütün hastalara ben böyle bir şey
söylemişim gibi vaymışlar. Hastalarla görüştüm, hepsi bana
inandılar. Her şeyin daha iyi olacağını söyledim. Bu insanlar
hakkında yasal işlemler v apacağım. Her karanmda katıhmcı ve
yasal oldum. Bu merkezin geUşmesi için yaptığım çahşmalan
herkes biliyor. Ben özürlüler İçin Spor Kulübü
kuruculanndanım."
Anlatılanlar çok farklı. Ama olay. Ankara Tabip Odası'na da
yansımış, bazı doktorlann bu İconudaki şikâyeti üzerine
Ankara Tabip Odası, gerekirse sonışturma açmak amaayla
olayı incelemeye başlamış. Şimdi herkes merakla, incelemenin
sonucunu bekhyor...