23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Zurnhuriyet I Sahibi: Cumhuriyct Matbaacıhk ve Gazetecilik TUrk Anonim Şirlceti adına Berin Nadl 0 Murahbas Üye: EmİK fşailıgiJ * Yazı Ijlerı Müdünl: Okty GflnensJn 0 Yazı lşleri Müdılr Yardımaları: Salim AlpasUn, Kcrem Çabf- ku, Necdet Dofuı, Litfî Tk>ç 0 Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Atar Ankara Jbmsılcisi: Ahmet Tan Iç Politika: Mefamet Ifczku Ekonomi: Menü Tımer, Kültür: Mnrşlt Ralabanlılar, Istanbul Haberleri: Mahittio Sirer, Spor: Abdttlkadir Yttcdmuı, Makaleler: Şahin Alpay, Düzeltme: AbduIUh \*7X3 0 Koordinatör: Ahmet Kornbu • Mali Işler: Erol Erknt 0 Muhasebe: Biılent Yeoer * Bütçe- Planlama: Sevgj Osmanbefcogln # Reklam: Ayj* Toroa 0 Idare: Hitseyin Gurer 0 Işiettne: Önder Çctik • Bılgi-Işlem: N«U Inal * Personel: Srvgi BosUncıoJJu Bnsan rt Ycjmn- Cumhuriya MKbucıkk vc GueudUk T.A.J THrkocatı Cad J9/4J C«*âJo* 34334 lıt. PK: 246 l«anb<ıl. Ttl: 512 03 05 (20 bal). T«oc 22246, Fta: (1) 526 60 72 0 BOvlı Ajdun: Ziyl GOkâlp Btv. latalap S. No: 19/4, 1U:433 11 41-47, Tfctat. 42344, PU: (4) 133 W I 0 Umlr. H. Zıy» Bv 1352 & 2/3, Td: 13 12 30, Ifcteu 3235», Ftx: (Sl) 19 53 60 0 A * B InOou C«d 119 S. No: 1 K.1 1, Ttefc 19 37 52 (4 h<I), TOa: 62155, FM; (71) 19 25 1 TAKVIM:23MART1992 İmsak:4.30 Güneş: 5.56 Öğle: 12.15 Ikindi: 15.42 Akşam: 18.25 Yatsı: 19.45 cç olsu n güç olmasm LAA(Washi«gton)-11 haziran 1945'te •-stava venlera bir kart, yaklaşık 500 km ^ k û k i alıcısmna 47 yıl sonra ulaştı. üiney Carolina'dan, Michigan'ın Ann ^bo- kentind« yaşayan Maria Kohler'e »sta.anan kartın 47 yıldır nerede ikıldığı" bıliKirruyor. Posia idaresi, bu crikıneye rağrnen Bayan Kohler'in eski iresinden taşLrap bir huzurevine j-leşjğini beİLrledi ve kartı kendisine nştırdı. Bayan Kohlerise karttaki •tma' imzasınu tanımadı ve yollayarun tan oldugunu iıatırlayamadı. hılcuların isteği lAA(İzmir) - jzmir Flatelistler Derneği Bşkanı Ayhara Ayan, PTT'nin oomatik damgalama yerine pul satması gneküğıni belirterek, "Damgalama ugulamasından hem pul k'leksiyonculan olumsuzetkilenmekte hm de'postanelerde uzun kuyruklar ozşmaktadır" dedi. Ayan, gelişen kitle ütişim araçlanna karşın posta ile h.berleşmenın lıâlâ önemini krruduğunu sa vunarak "posta ile h;berleşmenin jgünümüzde de sürmesi, pxstacıya duyulan güven ve saygıdan kiynaklanıyör"" diyekonuştu. Pul kdeksıyonculannın.özellikledamgalı pıllara değer verdiklerini belirten A'han Ayan, bunun aynı zamanda örcmli bir kültür alışverişi olduğunu da soVledi. Osmanlı mîrası • lA(Kahire)- JVIısır'da 1516-1805 yıllın arasındaki Osmanlı dönemi, bujün Abdurrahman Kethuda'nın K.£hire"de inşa ettirdiği birbinnden güzel minarieserlerle yaşatılıyor. Mısır'daki Os-nanlı ordusunun engüçlü bölümünü olışturan Mustahfizan'ın komutanlığı ve •kethudahk" rütbesine kadar yüıselen Abdurrahman. sahip olduğu bü/ük serveti ve gücü siyasi ihtiras yeıine Kahire'yi güzelJeştirmek arracıyla kullanmış. Yoksullara, körlere, dullara ve öğrenciJere aş ve giyecek dağıtüran Abdurrahman Kethuda. Memlukfar'dan sonra kente birbinnden güzel eserler kazandıran en tarunmış kışiler arasında yer aldı. Çarpık kentleşme • AA(Bursa)- Uludağ Unıversitesı Rektörü Prof. Dr. Nihat Balkır, Bursa'ya 18 kılometre uzaklıktaki Görükle Karnpusu çevresinin gecekondulaşacağı endişesı taşıdıklannı bildirdi. "Üniversitenin sorunlan" ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Balkır, üniversitenin birçok biriminin Görükle Kampusu'nda hizmet verdiğini, şehir içinde olan Tıp Fakültesi Hastanesi'nin kampusa taşınmasına başlandığını söyledi. En geç 3-4 hafta sonra Tıp Fakültesi Hastanesi'nin kampustaki binasının hizmet vermeye başfayacağını bildiren Prof. Dr. Balkır, Bursa-Balıkesir karayolundaki trafığin en kaz 10 kat artacağını, gerekli önlemlerin şimdiden alınması ve trafik düzenlenmesinin yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi. Çevresınavı IANKA (Ankara) - Çevre Bakanlığı uzman ve uzman yardımcılığj sınav yönetmeliği Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğegjrdi. Yönetmeliğegöre uzman yardımcılıgı" sınavı, bakanın onayı ile yapılacak. Yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamada yapılacak sınavda yabancı dil baraj olmayacak. Sınav, bilim, genel kültür ve kompozisyon, yabana dil ve Türk Inkılap Tarihi konulannda olacak. Uzman yardımcılığı sınavında iki kez başansız olanlar bir daha sınava alınmayacak. Yazılı ve sözlü sınavuıı kazanarak çevre uzman yardımcıhğına atananlar 3 yıl adaylık süresi geçirecek. Bu süreiçerisinde uzman yardımcılan tez hazırlayacak. gerekirse yurtdışında hizmet içi eğitime tabi tutuJabılecek. Yemek mucidi • AA (İzmir) - İzmir'de "yemek mucidi" olarak tarunan bir kimya mühendisi, açtığı restoranda 200 çeşit yeni yemek icatetti. Necmettin Işık'ın birbinnden ilginç isimleri olan yemeklerinin yanında yaptığı pastalar arasında en çok beğeni toplayanı Babanın Şapkası... İzmir-Manisa Karayolu'nda açtıgı Orman Restoran'da "yemek icat etmenin" kendisini ve değişik yemekler tatmayı seven müşterilerini mutlu ettiğini ifadeeden kimya mühendisi Necmettin Işık. yemeklerin adlannı da şöyle sıraladı: Marianna. Marisabel. Ze>tinli Köfte. Kunn Dolması, Anah-Kızlı. Ramona'nın Büyüsü, Hurmalı Cemile Kebabı. Saddam'ın Kuzusu, Saddam'ın Kubbesi, Saddam'ın Kalbı, Saddam'ın Gözyaşlan, Tatar Çorbası. Şevketi Bostanh Macar Gulaşı, Duşabara, Kutap. Lüle Kebap, Toyuk Levengi, AJabalık Levengi. Shaker Bura. Evlatlığa aîle ismi • ANKA (Ankara) - Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi, evlatlıklann evlat edinen ailenin isrnini taşıyacağına, ancak evlatlık ahnan kişinin reşit ve mümeyiz olması halinde, hangi ismi taşıyacağı konusunda kendisinin degörüşüne başvurulması gerektiğine karar verdi. Hukuk dairesinin karannda, medeni kanun hükümlerine göre küçüğün kan koca tarafından birlikte evlat edinileceğinin öngörülmesine karşılık, eşi sağ olan kocanın tek başına evlat edinmesi doğru bulunmadı. Bu şekilde evlat edinilen küçüğün nüfus sicilinde baba ve ana adlannın değiştirilmesini de bu nedenle yasaya aykın bulan hukuk dairesi, yerel mahkeme karannın bozulnıasını kararlaştırdı. Transandantal Meditasyonculara göre Türkiye'de 700 kişi aynı anda uçma tekniğini uygularsa huzur gelecek Düııva barışıiçin7 bin uçaninsanLALE TAYLA (tstanbul) - Uçuyorlar mı? - Uçuyorlar. uçuyorlar. - Hilefilanolmasın? - Yok canım. gerçekten uçuyorlar. Transandantal meditasyonla (TM) uğ- raşanlar. bütün bu uçardı uçmazdı tartış- malannın arasında. uyguladıklan tekni- ğjn asıl amaanın gümbürtüye gidiyor olmasından pek de hoşnut değiller. Bede- nin derin bir dinlenmeye geçtiği. zihnin uyanık bir bilinç durumunda olduğu ve günde iki kez tekrarlanan meditasyonun, insan enerji ve zekâsının kaynağının kendi içinde ortaya çıkışı olarak tanımlanan TM'nin. bir yan ürünü olarak tanımlıyor- lar uçmayı. 700 kişi yapsa Yine de bu uçma meselesi önemli. Ne- deni ise dünya banşının buna başlı olma- sı. TM'yi dünyaya tanıtan Mahanshi Ma- hash Yogi'nin ince hesaplanna göre 7 bin kişi bir araya gelip, bu uçuş tekni- ğini birlikte uyguladığı takdirde meditas- yon sonucu oluşturduklan etkiyle dünya banşı sağlanacak. Aynı rakam Türkiye için 700. Yani Türkiye'de TM'ciler arasın- da bu uçuşu gerçekleştirebilen 700 kişi bir- likte meditasyon yaparsa, ülke içinde tüm huzursuzluklar ortadan kalkacak. Doğal olarak iik akla gelen soru, "Peki, o halde niye yapmıyorlar bunu?" İstanbul Mahanshi Birleşik Alan Teknolojisi Der- neği öğretmenlerinden Vedat Eseniş bu- nun pek de kolay olmadığını belirtiyor. Bunun için her şeyden önce büyük yaünm gerekiyormuş. Çünkü bu 700 kişinin üç- beş saat ya da üç-beş gunlük meditasyon- lannın yetmeyeceğini, bu iş sürekli olursa fayda sağlanacağını. bu nedenle de bir yer- leşim merkezinin kurulup bu insanlann birlikte yaşamalannın gerektiğini söylü- yor. Zaten şu anda uçmayı başarabilen kişilerin -ki bunlara sida deniliyor- sayısı henüz 250 civannda. Yine de gerekli giri- şimlerde bulunduklannı söylüyor Eseniş. Hoca Maharisbi Transandantal meditasyon 196O'lı yılla- nn başında Maharishi Mahash Yogi'nin Hindistan'da hocası Gurundev'den öğ- rendiği ve aslında eski bir Hint meditas- yon türü olan TM'yi bilimsel bir yöntem olarak tüm dünyaya tanıtma çabasına gir- mesiyle Batı dünyasının gündemine giri- yor. Maharishi ilk olarak ABD'ye gidiyor ve orada epey taraftar buluyor. Şu anda ABD'de bir milyon, dünyada üç milyon kişi uyguluyor bu tekniği. 1966 yıhnda Türkiye'ye geüyor Maha- rishi. Bu yöntemi Ingiltere'de öğrenen Nevval Sünnetcioğlu kendi kürkünü rehin bırakarak Maharishi'nin yol masraflannı karşılıyor. Bu gelişini, iki ayn Türkiye se- yahati daha izliyor. Çünkü Türkiye'yi bu tekniği tanıtma açısından Asya'ya bir köprü olarak görüyor Maharishi. Onun bu gelişleri sırasında TM'yi bizzat ondan öğrenen konuyla ilgili ilk derneğin kuru- culanndan ve başkanlanndan olan Bülent Akbaş, Maharishi'nin bu kadar ümitli ol- masına karşın TM'nin umulduğu kadar yaygınlaşmamasının nedenini Türk insa- nırun kuşkucu yapısına bağlıyor. Bülent Akbaş bugüne kadar Türkiye'de Maharishi Birleşik Alan Teknolojisi Derneği'ndeki seminerlerden birinde öğretmen Vedat Eseniş, Transandantal Meditasyon (TM) ile ilgili bilgi veriyor. Arkasındaki panoda TM tekniğini yıllardır geliştiren Hintii hocanın resmi var (üstte). tki yıldır TM uygulayan Alev Cizrelioğlu, "Şimdi beynim daha iyi çalışıyor. Daha hoşgönilüvûnı" diyor (üstte solda). Jilber Agopyan ise (soida aİtta), bir sida. \ ani uçabilenlerden. (Fotograflar: UGUR GÜNYÜZ) 10 bin kişiye bu yöntemin öğretildiğini ama ne kadannın meditasyona devam et- tiğini kestirmenin güç olduğunu söylüyor. Şu anda İstanbul, Ankara, izmir ve Edre- mit'te toplam dört TM derneği var. Dün- yada ise 100 ülkede. 1500'den fazla mer- kez bulunuyor. Transandantal meditasyon tekniğini öğ- renme ve uygulama açısından dağdakı çobanla ordinaryüs profesör arasında hiç- bir fark olmadığını söylüyor Bülent Ak- baş. Bir öğretmen tekniği öğretip mantranızı vermesi gerekiyor. Mantra bir anlarru ol- mayan ama meditasyon için gerekli bir sözcük. Ve hiçkimse bir diğerinin mantra- sını bilmemek durumunda. Kan kocalar bile. Meditasyonu öğrendikten sonra her gün sabah ve akşam olmak üzere iki kez 15-20 dakika bunu uygulamak gerekiyor. Yalnız bunun aç karnına yapılması öne- riliyor ya da yemekten iki saat sonra. Et- rafta da gürültü olmaması gerek. Telefon, kapı zili vs. meditasyon yapanı olumsuz etkiliyor. 7 aşaımriı teknik Oğretmen Vedat Eseniş tekniğin 7 aşa- mada öğrenildiğini söylüyor. önce derne- gin, haftanın belirli günlerinde parasız olarak düzenlediği toplantılara gidip genel bilgi alınıyor. İkinci toplantıda uygulama- ya yönelik bilgi veriliyor. Üçüncü toplan- tıda öğretmenle TM adaymuı teke tek gö- rüşmesi, dördüncüsünde tekniğin öğret- men tarafından teke tek öğretilmesi söz konusu. Bundan sonra kişi artık TM uyguluyor ve üç kez de doğru uygulayıp uygulamadı- ğmın kontrolü için öğretmenle görüşüyor. ilk iki toplantı bedava. Ama öğrenmeye karar verip devam edenler için ikinci top- lantı sonunda bir milyon lira kurs ücretı alınıyor. Ünivepsiteliler çok Vedat Eseniş, başvurular arasında üni- versite öğrencilerinin önemli bir yer tuttu- ğunu belirtiyor. Öğrencilerin oranı en az yüzde elli iken bir başka ilgili grubu da banka müfettişleri. Aynca politikacılar ve sanatçılar da TM ile ilgilenenler arasında yer alıyor. TM'nin yararlan arasında gerilimi azaltması, hatırlama ve öğrenme yeteneği- rri geliştirmesi, enerjiyi artürması, iç sakin- Iiği arttırması, endişe ve bunalımlan azalt- ması. iüşkileri geliştirmesi ve daha genç bir biyolojik yaşı olanaklı kılması sayılıyor. Kısaca TM, bugünün insanı için bire bir. TM'yi arkadaşından okuyup derneğe başvuranlardan Leyla Tüfenk, bir eğitim kurumundan emekÛ ekonomist. Bu tekni- ğin Milli Eğitim Bakanlığı kanalıyla tüm okullarda önce öğretmenlere sonra öğren- cilere öğretilmesi ve böylelikle eğitim siste- mimizin düzeltilmesini savunuyor. Beynim daba iyi çalışıytr Arkadaşı Alev Cizrelioğlu ise iki yıldır meditasyon yapıyor. Önce gazetede oku- muş ve derneğe başvurmuş. "Eskiden çok dalgındım. Şimdi beynim daha iyi çalışı- yor, daha hoşgörülüyüm. trafiği bile daha az fark ediyorum" diyor. 11 yıldır TM uy- gulayan Jilber Hagopyan ise bir sida. Yani uçanlardan. Bunun için bir kursa gitmiş. Ruhsal geüşmeyeherzaman ilgi duyduğu- nu söyleyen Hagopyan. sokakta yürürken derneğin tabelasını görüp içeri girmiş. "Yorgunluk denilen kelimeyi unuttum ve çok uzun zamandır hiçbir ciddi hastalığa yakalanmadım" diyor. Ama tüm ısrarlara karşın fotoğraf çekirni için uçmuyor. Bu- nun için dernek yönetim kurulunun karan gerekiyormuş. Evramtoki enerjl TM'nin birdin, bir felsefe. bir >aşam bi- çimi ve konsantrasyon tekniği olmadığı, gerek kitaplar gerekse öğretmenler tara- fından vurgulanan bir nokta. Yalnızca bir meditasyon tekniği olduğunun altı iyice çiziliyor. Işin içinde bir de enerji kısmı var ki Türkiye'nin en eski TM'cilerinden Bü- lent Akbaş bunu şöyle izah ediyor:"V-ücu- dumuz upkı bir anten gibi evrendeki tüm enerjiyi çekiyor. Aynı şekilde, düşündüğü- müz, söylediğimiz her iyi ve kötü söz evre- ne yayıhyor ve bize geri gebyor. İyi kelime- lerin, iyi düşüncelerin önemi de burada. Meditasyon sırasında zihin açıldığı için kozmostan o kişiye enerji akıyor. Aynca enerji yoğun olandan az olana doğru akı- yor. Aynı birleşik kaplar teorisinde oldu- ğu gibi." Bu noktada küçük bir sorun ortaya çı- kıyor. Bu işin üstatlan, özellikle meditas- yondan sonra kimsenin elini sıkmazmış. Enerji akmasın diye ellerini birleştirip se- lam vermeleri de bundanmış. Biz sıradan insanlan pek de ilgilendirmiyor aslında nasıl selam verdikleri. Onlardan tek dileği- miz, kaç kişi bir araya gelmeleri gerekiyor- sa gelsinler ve nasıl bir teknik uygulamala- n gerekiyorsa uygulasınlar, ama bir an önce şu dünya banşını sağlasınlar. Dünye- \i teknikler şimdiük pek işe yaramıyor çünkü. Kaybedilen nüfus cüzdanlan, sahiplerinden habersiz yaşamaya devam ediyor ve çoğunlukla da suç işliyor Nüfiıs cüzdanmıkaybedenlerinkimlikbunalımıGÖNÜLLÜ (İstanbul) - Universite öğrencisi Ayşe E. konso- matris olmaktan nasıl kurtuldu ? İzmirli işçi Sadık R. bir anda neden sabıkalı hırsız oldu ? Peki Amasyalı şoför Kenan A.'ya ne demeli? Yüz rnilyonlarca liralık karşılıksız çek kestiği için evinde kıskıvrak yakalanı verdi. Nüfus cüzdanınızı yitirdiruz, birde "hü- kümsüzdür" diye ilan verdiniz. Şansınız varsa, kimliğinizi bulursunuz. Yoksa... O zaman her an sabıkalı bir hırsız veya bir çek dolandıncısı, bayansanız konsomatris veya vesikalı bir genelev kadını olabibrsi- niz. Nasıl mı? Mine'ninöyküsü Mine D., Samsun Emniyet Müdür- lüğü'ne konsomatris olarak calışma izni alabilmek için başvuruda bulundu. Mine'- nin doğum yeri emniyet müdürlüğünde görevli bir polis memuru ile aynı kasaba- dandı. Memur. "Allah. Allah"dedi. Şaşır- rruştı. Tanıdığı bu adamın kızı, nasıl da konsomatris olmak için başvurabüirdi. Merak etti. Kütükten, Mine'nin babasını buldular. Çağırdılar. •"Kızın konsomatris olmak istiyor" de- diler. Kızın babası şaşırdı, sarsıldı. "Nasü olur, imkân$ız." Memurlar, Mine D.'nin babasına, kı- zının nüfus cüzdanmı gösterdiler. "Bu senin kızın değil mi?" "Evet. Bir dakika. resimdeki kız benim, ama ismi bu değil". Olay anlaşıldı. Konsomatris olarak ça- lışmak ısteyen ve Mine D. ismi kullanan bayan, universite öğrencisi Ayşe E.'nin nüfus cüzdanmı bularak üzerindeki resmi. kendi resmiyle değiştirdi. Çünkü Mine'- nin yaşı konsomatris olarak çahşmasına yetmıyordu. Ayşe'ninki ise uygundu. Üniversite öğrencisi Ayşe, konsomatris olmaktan son anda, ama bir raslanu sonu- cu kurtuldu. Veya sabıkalı bir hırsız nasıl olursunuz? Hüseyin B.. geçen yıl İstanbul'da hırsız- lık yaparken yakayı ele verdi. Mahkeme- de tutuklandı. Cezaevine gönderildi. Cezasını tamamladı ve tahliye oldu. Geçen aylar içinde de İzmirli işçi Sadık R., ehliyet almak için dosyasını tamamlı- yordu. Sabıka kaydı için dilekçesini yaza- rak savcılığa başvurdu. Sadık'ın dilekçesi üzerine sabıka dosyası çıkü: "Sabıkalı. Suçu: Hırsızlık." Gözlerineinanamadı. Yazdığı dilekçeyi ve altındaki sabıka kavdını tekrar tekrar okudu. Bir yanJışlık yo'ktu. Ehliyet almak bir kenara. artık sabıkalı bir hırsızdı. He- men emniyet müdürlüğiine başvurdu. Olay araştınldı. Dosya ve Sadık'ın nüfus cüzdanı Adli Tıp'a kadar geldi. Sadık, bir yıl önce nüfus cüzdanmı kay- betmişti. İstanbul'da hırsızlık yaparken yakalanan Hüseyin B. ise bu cüzdanmı bir yolla ele geçirmişti. Resimleri değiştirdi. Sonra da hırsızlık yapö. Görevliler, ne sah- te soğuk damgayı ne de nüfus cüzdanın- daki resim değişikliğini fark edebüdiler. Yakalanan Hüseyin B. işlemleri hep ye- ni nüfus cüzdanı üzerinden yaptırdı. Sabı- ka kaydını da Sadık"ın üzerine yazdırarak tahliye olup kavıplara kanştı. İşçi Sadık, son anda sabıkalı bir hırsız olmaktan kurtuldu. Bir örnek de son günlerde yaygınlaşan çek-senet dolandınalığından: Kenan Ç., Amasya'da oturuyor. Mesle- ği kamyon şoförlüğü. O da kimliğini kay- bedenlerden. Kenan'ın kimliği de Ufuk M.'nin eline geçtı. Ufuk, önce Kenan'ın resmiyle kendi resmini bir güzel değiştirdi. Sonra da nü- fus cüzdanı ile noterden imza sirküleri çı- karttı. Bir bankada da hesap açtırarak çek karnesi aldı. Ufuk M. bir süre sonra İstanbul'da hay- van alırru yaptı. Çekleri de bir güzel Kenan'ın üzerine kes- ti. Hayvan satıası bankaya giderek çekleri tahsil etmek istedi. Ama karşılığını bula- madı. Çekleri işleme koydurttu. Araştırmalar sonunda Kenan A. Amasya'daki evinde bulundu. Kenan'ın olan bitenden haberi yoktu. Apar topar gözaltına alındı. Olay anlaşıldı, Kenan A. serbest bırakıl- dı. Ama dolandıncı yakalanamadı. üzmaniapın önerisi Sahte kımlık olaylannda bilirkişi görevi üstlenen uzmanlar. "Nüfus cüzdanlannın ele geçirilmesi hahnde rahathkla fotoğraf değişikliği yapılarak ilgili merciler kandı- nlabihyor. Örneğin ehliyetnamelerde ya- pılan değjşiklüder bu yöntemle ne kadar başanlı bir aldatmaca yapılabileceğini or- taya koymuştur. Nüfus cüzdanlannın da bu sistemde yeniden yapılması gerekir" dediler. Ömür boyu garantili Zippo çakmaklannın öyküsü, biraz da çağdaş insanın hikâyesidir 60 yüdan berisönnıeyen ateş: Zippo ÖRCUM Dış Haberler Servisi - Amerika Bir- leşik De\letlen'nin Pensilvanya eya- letinin Bradford kentinde 1932 yılın- da doğan Zippo çakmakian 60 \aşında. Ömür boyu garantili olma- sına karşın hâlâ satış rekorlan kın- şor Sinemayla gelen ün Fransı? Lıberatıon gazetesinegöre Zippo nun alevi 2. Dünya Savaşı- ndan sonra sinemada parladı. Ric- hard Burion, Robert Mitchum. Humphrc) Bogart, filmlerınde sıga- ralarını Zippo'yla yaktı. Sinemayı tele\iz>on ızledi: '7 Üstünden T programında 500 frankı Zippo'yla vak.ın Serge Gdinsbourg. oğlu için, "Ona öğretmem gereken temel şc> ler \ar. İlk olarak da Zıppo'nun nasıl söndürülmesı gerektiği" deyince izle- \icilcr jok oldu. 1970'lere gelındığinde Zippo. üs- tündeki "made in LSA" ibaresı yü- zünden zor yıllar geçirdi. Günler Vietnam savaşının ortalığı yakıp ka- vurduğu günlerdi. Ve Zippo Viet- nam ateşınin sembolü oldu. Apocal- ypse Novv (Kıyamet) fılminin başın- da kamerasını Zippo üzennde sabıt- leyen Francis Ford Coppola. "Cehennem devam etmeyecek" der- ken yanılmıyordu. özgüplûğün anlamı Bugün ise \ enı Birevcilik akımı çerçevesinde sürdürülen sıgaraya karşı kampanvanın zaferinden söz ediliyor. Fransız sosyologu Gilles Li- povetskv'ye göre, "Venı Bırevcıhğin egemen olduğu dünyamızda özgür- lük artık başkaldınvlaeldeedılmivor . Tam tcrsıne liberal demokrasinin sı- yası, ekonomik veahlakı kurallanna saygıyla elde edilıvor." Zippo'nun mucidi George Grant Blaisdell çakmağının başına nefcrge- leceğini şüphesiz bilemezdi. Blais- dell, 1929 buhranından etkilenen çağdaşlan gibi benzinli çakmak için gerekli olan mekanik fizik ve petrol- den çok iyi anlıyordu. Soğuk ve rüz- gârlı bir yaz gecesi arkadaşının bir dolarlık Âvusturya cakmağıyla siga- rasını >akması Blaisdell'in beyin hücrelerinı harekete geçirdi. Ve dik- dörtgen prizma biçiminde ilk çakma- ğın taslağını ortaya çıkardı. Buna bir benzin deposuyla, rüzgârdan alevin sönmemesı için bir de şömine ekledi. Çakmak hazırdı. İş yalnız isim bul- maya kaldı. Blaisdell, çakmağın is- minı cağın önemli icadı olan fermua- nn İngilizcesinden (zipper) türetti: Zippo. Zippo ideal ölçülerine I934'te, ha- fıf yuvarlaklaştınlmış boyutlanna ise 1938'de kavuştu. 1946'daki slogan "En az 73 bin çakış"tı. I956'da Zıppo'nun bir kardeşi oldu: Slim. İn- gilizce ince anlamına gelen Slim. Zippo'yu erkeksi buldukîan için kul- lanmayan kadınlar için üretıldi. Ömür boyu garantili Zippo'lar için Bradford'daki fabrikaya. bir yıl içinde 200 bin çakmağı onarabilen tamir atelyesi eklendi. Ve onanmı kolaylaştınp koleksiyonculan özen- dinnek amacıyla da 1986'dan sonra üretilen Zippo cakmaklanna numa- ra verilmeye başlandı. 106 milyon satış 1980'lerde bütün dünyada 106 milyon satan Zippo bugün Türk pa- rasıyla 150 bin ila 300 bin lira arasın- da satılıyor. Som gümüşten olan modelleri ise 1.5 milyon. Hangi burçtansımz? Burcunuzun kişiliğinizi, buffunünüzü ve geleceğinizi nasıl etkilediğini biliyor musunuz? ATANlRUN hepsini cevaplnor. ARAYİN, KENDIMZİ VE YASAMINIZI . DAHAıYÎ AÇIKLAYİN. KOÇ BOGA IKIZLER \ENGEÇ ASLAN B.AŞ.\K TERAZI .\KREP YAY OĞL\K KOVA BAJJK 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 131
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear