25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Sa Curnhuriyet | Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Iç Politika: Mehrael Tezkan Ekonomi: Menl Tamer, KOltür: Mürşit Balabaolılar, İstanbul Haberleri: «««" <* Y °r<"i CumHunyeı MıtbMcıhk v. G«mraiık TA.Ş. Torkoo* cm. 39/41 c<*ıio| Berin Nadi 0 Murahhas Üye: Emine Lşaklıgil 0 Yazj tşleri Müdürü: Okay Muhittin Sirer, Spor: Abdülkadir Yncehnan, Makaleler: Şahin Alpay, Duzeltme: Abdullab Vazıcı »3341« PK 246 tıtubui Td: 512 05 05 (20 hu), Tcte< 22246, Fu: ııı 526 60 72 0 Bamk GoacnsiB 0 Yaa tşleri Müdür Yardımaları: Salim Alpaslan, Kemn Çalış- 0 Koordinatör: AJunet Kornlsan 0 Mali Işler: Erol Erkut 0 Muhasebe: Bulent Yeoer 0 Butçe- A*w: Zıy« Got^p Biv Inkıi.p s. No 19/4, TU.433 11 41-47, Tdct 42344, FM: (4) UJ 051 k»n, Necdet Dojao, Lutfü "Dııç 0 Sayfa Düzeni Yöneımeni: Ali Acar Planlama: Sevgi Osmanbeşeoilo • Reklam: Ayş« Torun 0 ldaıe: Hüseyin Ciirer 0 Ijletme: Önder • • " * H Zo» Bl» 1352 s 2/3, fti 13 12 », ia« 52359. fiu. (5i) 19 53 60 # U u ^/ıtora Temsılcıv Ahmeı Tan ÇeUk • Bilgi-lşlem: Nail Inal # Personel: S«»gi Bostancıoglu '"Onu C a d "» s No- 1 Ku 1. Td: 19 37 52 (4 iw), Tda 62155, Fn: (7i) 19 JS • TAKVİM. I6MART1992 İmsak:4.43 Güneş: 6.08 Öğle: 12.18 Ikindi: 15.38 Akşam: 18.17 Yatsı: 19.37 Tabip Odası başıboş sağlık kurumlanna'tesdl belgesi" vermek istiyor, ama sorunlar sanıldığından daha derir Ö Laroche'un deniz kızı • Moda dünyası 1992 yaz ve sonbahar mDdellerini hızla piyasaya sürüyor. Bu yıl oldukça şık gece elbiseJeri podyumlarda özel bir yer tutuyor. Fu> Laroche'un inci grisi muare faydan bu gece tuvaleti de özgün giysileri sevenler için. Laroche bu modeüne deniz kıa adını vermiş. Jenerik isim • AA (Izmir) - Izmir Eczacı Odası, ilaç israfına son verilmesi ve ilaç harcamalannın etkin biçimde denetienmesi açısından, hekimlerin, reçetelere, tnarka ismi yerinc aynı iiacuı etken maddesini yazmasını öngören "jenerik isim" uygrulamasına geçilmesini önerdi. Oda Baskanı Levent Kamaak, konuyla ilgili olarak hazırladıklan raponın Maliye BakanlıgYna gönderildigini söyledi. Kamaak, sosyal guvenlik şemsiyesi aJtına alınan nüfusun artması ile birlikte, sosyal güvenlik kurumlan tarafından sigortalıya sağlanan sağlık harcamalannın büyük boyutlara ulastığına dikkat çekerek "Bu nedenie, sunulan hizmetin niteliği azaltıimaksızın gereksiz harcamalardan anndınlması zorunluluktur" dedi. Doğum kontrolü • ANKA (tstanbul) • Uzmanlar, Türkiye'de doğum kontrol araçlanmn yeterince kullanılmadığuu, gebeliği önleyen araçlar yerine gebelikte kürtaja başvurulduğunu belirttiler. Jinekolog Doktor Akif Poroy, doğum kontrolünün gerçekleştirilmesi için ekonomik önJemler aiınması gcrektiğini savunurken aile planlaması vakfı yöneticisi Prof. Sunday Üner, göç veren boigelerin hedef seçilerek çahsmaların buralarda yoğunlaştınlmasına isaret etti. Dr. Akif Poroy Tûrkiye'de dünya geneline göre çok fazla nüfus artışı olduğuna dikkat çekti. Doğum kontrolünün gerçekleştirilememesinin belli bir yaştan sonra eğitim, sağlık ye istihdam sorunu yarattığuu ifade etti. Yangın: 1 ölü • tstanbul Haber Servisi - Şişli'de henüz saptanamayan bir nedenJe başlayan yangın sonucu Giiray Giresun]u (43), yanarak öldü. Şişli Sıracevizler Caddesi 70/5'te bulunan evde çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Bu sırada evde tek başına bulunan Güray Giresunlu, yangının cıktığı odada mahsur kaldı. Apartman saküılerinin olayın farkına geç varmaları da yangının yayılmasına yol açtı. Itfaiyeye haber veren apartman sakinleri, olayı seyretmekten başka bir şey yapamadılar. Güray GiresunJu bulunduğu odada sıkışıp kaldı ve yaşanunı kaybetti. Gazeteci Anoğlu öldü • AA (Ankara) - Gazeteci Yener Arıoğlu, ABD'de öldü. Gazetecilik yaşamına TRT Haber Merkezi'nde başlayan Anoğlu, TRT Dış Haberler Servisi'nde uzun yıllar muhabir olarak calıştıktan sonra 1982'de TRT Washington muhabirliğine atandı. Aynı zamanda Amerika'nın Sesi Türkçe Servisi'nde çalışan Yener Anoğlu, daha sonra gazetecilik yaşamıru Anadolu Ajansı Washington muhabiri olarak sürdürdü. Evli ve bir çocuk babası olan Anoğlu, bir süredir tedavi altında bulunuyordu. 42 yaşında ölen Yener Anoğlu, bugün WasMngton'da toprağa verilecek. Özel poliklinikte denetim savaşıHÜRRtYET UYMAZ (tstanbul)- İs- tanbul Tabip Odası, hizmet kalitelerini yükseltebilmek amacıyla özel poliklinikle- ri denetlemeye hazırlanıyor. Ancak özel poliklinik sahipleri. odanın bu girişiminin polikliniklerde yaşanan sorunlan çözüm- lemekten çok uzak olduğunu savunuyor ve "Sağlık Bakanlığı yönergelerinde resmi kurum ve özel muayenehanelerde çalışan doktor ve diğer sağlık personeli için en az 3 işyerinde çalışma serbesüsi getirecek şekil- de değişiklık yapılmadıkça. bu kuruluşlar- daki hizmet kalitesini yükseltmek müm- kün değildir" diyorlar. Son yıllarda polikliniklerde yaşanan olumsuz tablo üzerine Tabip Odası. tescil belgesi sistemiyle bu kuruluşlan denetle- me karan aldı. N'isan ayında başlatılacak ' bu uygulamaya göre oda tarafından de- netlemeyi kabul eden poliküniklere, ko- şullara uygun olduklan takdirde "tesci! belgesi" verilecek. Oda bu belgeyi verdiği polikliniklerin adını belirli aralıklarla ka- muoyuna duyuracak. Her an denetleye- bildiği bu polikliniklerde koşullara uygun- luk ortadan kalktığında ise verdiği belgeyi iptal edebilecek. Peki bu uygulamaya kaç poliklinik ka- tılmakisteşecek? İstanbul Tabip Odası'na göre kendileri- nin getirdikleri lcoşullarda çalışan. ivi hiz- met veren tüm poliklinıkler bu uygulamp- ya haardurumda. Özel poliklinik sahıple- nnin düşüncesi ise polikliniklerin çoğu- nun bu girişıme pek sıcak bakmadıklan ve katılmayi da düşünmedileri vönünde. Hatta baalan görüş bildirmekten bile ka- çınırdurumda. Göztepe'dekı bir polikliniğin sahibi Dr. Aziz Kılıç da tescil belgesine karşı çıkan- lardan. Tabip Odası'nm bu toplantılanna kendisinin de katıldığını belırten Kılıç. ça- lışma ve denetleme yetkisi İl Sağlık Mü- dürlüğü'nde iken odanın bu girişiminin poliklinıklerdeki hizmet kalitesini >ükselt- me vönünde bir yaran olmayacağını dü- şünüyor. Kıhç. "Alsam da almasam da bu işe devam ediyorsam, aldığım zaman has- ta sayımda bir artış olacağına inanmıyor- sam ve kendimi Tabip Odasf na karşı bazı yükümlülükler altında bırakacaksam tes- cil belgesini neden alayım" dı>e soru>or. Oaaysız açıtoıa olursa Poliküniklere ruhsat verme ve denetle- me yetkisi Tabip Odası'na devredilmedik- çe bu yöntemin işlemeyeceğjni kaydeden Kılıç. "Ben tescil belgesine karşıyım. ama polikliniklere ilişkin tüm denetim yetkıle- rinin Tabip Odası'na verilmesini savunu- yorum. Ne zaman poliklinıkler odanın onavı olmadan açılamaz, ben bu yönteme o zaman uymak îsterim. Yanıbaşımdaki poliklinik bu belgeyi almadan çalışıyor ve başına bir şey gelmiyorsa, ben neden ken- di isteğimle başınn belaya sokayım. Tescil belgesini alan, oda tarafından her an de- netlemeyi de kabul ediyor. Kim kendini böyle bir riske atmak ister" diyor. Kaldı ki Kılıç. bu belge ile poliklinikler- de hasta sayısında bir artış olacağına da manmıyor. Istanbul'da da 1. basamak te- davi merkezlerinin açığmı kapatan polik- liniklerin gecekondulaşma ile yaygınlaştı- ğına ve daha çok o bölgelerde yoğunlaştı- ğına dikkat çekerek şunlan söylüyor: "Gecekondu bölgelerinde nüfus belli- dir. Bir poliklinik o belgeyi alsa da almasa da hasta sayısı değişmez. Dahası hâlâ kı- nk çıkıkçıya, üfürükçüye giden ve işletme belgesi bile sormayan bu insanlar için tes- cil belgesi hiçbir anlam ifade etmez. lyı hizmet veren bir polikliniğin ise zaten o belgenin katkısına ihtiyacı yoktur. Hizmet kalitesi daha çok gecekondu semtlerinde düşüktür. dolayısıyla belge bu sorunlan çözemez. 3 işyeninde çalışma Bugün polikliniklerin Tabip Odası kar- şısındaki en büyük açığı, doktor. hemşire, ve yardımcı sağlık personeli kadrosunun sürekliliğinj sağlayamamasıdır. Bunun da çözümü. pratikte zaten işlemeyen Sağlık Bakanlığı yönergelerinin değiştirilerek resmi kurum ve özel muayenehanelerde çalışan kişilere en az 3 işyerinde daha çalış- ma ıznı venlmesı. Boyle olursa doktorlar poliklinik tabelalanna rahatlıkla adlannı yazdırabilir ve hastalar da hangı uzmana muayene olduğunu bilir." Kılıç ve diğer poliklinik sahibi ve mesul müdürlerinin anlattıklanna göre 2 uzman doktor bir araya geldiğinde bir poliklinik açabiliyor. İl Sağlık Müdürlüğü'nün çalış- ma ruhsatı için istediğı personel kadrosu yalnızca bu kadar. Polikliniklere ilişkin bugüne değin çıkanlmış bir yönetmelik için pek çok yerde halkın sağlığmı tehdit eden aksamalar meydana geliyor. İsimler ve gerçekler Örneğin poliklinik sahipleri, resmi ma- kamlara 2 doktor adı vermek zorunda olmasına karşm hastalanna en az 10 uz- man hekim adı lanse ediyor. Hizmetini ise resmi kurumJarda çalışan doktor ve hem- şirelerie yürütmeye çalışıyor. Bu kadroyu yasal olarak İl Sağbk Mü- dürlüğü'ne bildirmek zorunda olmadıkla- n için de nöbet tutması gereken doktor yerine, bir tıp öğrencisı ya da düşük eği- timli Irak, Hindistan. Afganistan uyruklu dil sorunu olan doktorlar nöbete kalabili- yor. Zamanında gelmeyen uzmanın yerine bir pratisyen. hastasına göre dahiliye, ka- dın doğum, kulak burun boğaz uzmanı olarak tanı koyup tedavı uygulayabiliyor. Hatta zeki bir müstahdem bile zaman za- man bir uzman hekım olarak hastalann karşısında boy gösterebilıyor. Tüm bunlar yaşanırken İl Sağlık Mü- dürlügü de fızik olarak mümkün olmasa bile nöbet listesindeki ikı uzman doktorun birer gün arayla nöbete kaldığına inanıp denetleme yapma gereği bile duymayabili- yor. Kılıç,"İstanbul"da bir gün Tabip Odası'nm koşullan göz önüne alınarak aniden bir denetim yapılacak olsa, polikli- niklerin yansı gider. Geriye nitelikli hiz-^ met verenler kalır ki ondan sonra da bu^- sorunlann hiçbiri yaşanmaz" diyor. Resmi kunımlarda hastalann bitip tukenmeyen çilesi özellikle büyük kentlerde özel polikliniklere talebi giderek artûnyor. SSK hastanelerindeemeklilik depremiİstanbul Haber Senisi - Erken Emeklilik Ya;>a!>ı. SSK hastanelerinde sağlık perso- neli açısından büyük bir çöküntü yaşan- masına yol açacak. SSK İstanbul Bölge Müdürü Fevzi Sağıroğlu. halen kadro sı- kıntısı çckilen kurumlanndan emeklilik nedeniye avnlmalar olması halinde. bu sı- kıntılannın çok daha ciddi boyutlara ula- şacağını açıkladı. SSK İstanbul Bölge Müdürü Sağıroğlu. son 10 >ıldır değişik nedenlerle işten ayn- lan sağlık personeli verine. yenisi alınma- dığı için kurumlarında hizmetli sayısı açı- sından ciddi sıkıntılaryaşandığını söyledi. Son yıllarda kurumdan avnlan personel işlerinin ihale yoluyla çözülmeye çalışıldı- ğı için hizmetli sayısında ciddi açıkian bu- lunduğunu belirten Sağıroğlu. "Bugünler- de Erken Emeklilik Yasası da gündemde. Yataklı tedavi kurumlanmızda ciddi yar- dımcı sağlık personeli açığımız \arken bir de o \ asalaşırsa. bu personelden a\ rılanlar olması halinde -ki olacak- hizmetin yürü- tülmesinde ciddi sıkıntılanmız ortaya çı- kacak. Bunun için bir an önce kadrolann verilmesini bekli)Oruz"dedı. SSK'ya bağlı vataklı tedavi kurumla- nnda, fi'ıli hizmetegöre hemşirelerin. a>nı yatak kapasiteli Sağlık Bakanlığı hemşıre- lerine göre dörtte bir oranında daha az sayıda personelle hizmet yürüttüğünü kaydeden Sağıroğlu. "Bu olayın çözümü bakanl'klar arası diyaloglarla ve Sayın Bakanımızın. Sağlık Bakanlığı ile yaptığı görüşmeler sonucu sağlanabilir. Yardımcı sağlık personeli ve özellikle pratisyen ku- ralanna SSK'yı da dahil ederek Sağlık Bakanlığı bu sorunlann azaltılmasına > ar- dımcı olabilir" diye konuştu. Avnı şekilde hizmetli sayısı açısından da büvük sıkıntılan olduğunu vurgulavan Sağıroğlu. ancak bu sorunlan kısa sürede çözme karan ve ivi niyetli olduklannı ifa- de etti. Sağıroğlu şöyle dedi: Geçen dönemde hastanelenmizde te- mızlik işlen dahıl pek çok şey özel şirkctlc- re ihale edilerek sorunlar çözümlenmeye çalışılmış. Ancak ben. sayın bakanımız Mehmet Moğultay'ın daha ekonorriîk ve venmli olması açısından yaklaşarak Mali- ve Bakanlığı'ndan bu açığı kapatacak kadro alımıyla ilgili ciddi çabalar ıçinde olduğunu bilivorum. Bakanımızın sağlık konusuna ve ınsana çok sıcak vaklaşımını bildiğim ıçın bu sorunlann bir süre sona çözülebıleceği inancını taşıvorum". Bahar geliyor, siııirinize liâkim olıın!AVKA (İzmir) - Soğuk ve kapalı kışgün- lerinin geride kalarak özellikle Batı bölge- lerimizdc bahann sıcak yüzünü gösterme- si\lc birlikte uzmanlar. insanlann ruhsal vefizvolojık vapılanndaoluşabilecekden- eesizl'ik ve rahatsızlıklara dikkat çekiyor- far. Halk dılinde "bahar çarpmasf' olarak nıtclenen ani hava değişikliklerinin "ruh- sal dalgalanmalann" yanında. kalp çar- pıntısı. sinırlılik. baş dönmesı. kendini boşlukta hissetme. huzursuzluk. sındirim bozukluğu. saman nezlesi. ülserin depreş- mesi gıbi rahatsızlık ve hastalıklara yol açtığı bildırilıyor. Özellikle sinirli insanla- nn baharda kendine daha çok dikkat et- mesi gerekiyor. Uzmanlar uzun süren bir kıştan sonra havalann ısındığı ilkbahar aylannda ruh- sal durumun çok çabuk bozulabildiğini belirtivorlar. Bunun sonucu insanlarda başağnlan. aşın sinıriılik. iç sıkıntılan. is- teksızlik, aşın yorgunluk. uykusuzluk şi- kâyetlen önemli ölçüde artıvor. Bu tür şikâyetlerin ihmal edilmemesı gereği uze- nnde duran psikiyatnstler, ihmal edilen ve ruhsal değişikliklerin ciddi depresvonlara kadar gıdebileceğine ışaret edivorlar. Baharda âşık olunup Bahar mevsımının dengevı bozucu bu özelliklerinin vanında canlı özelliğının de olduğunu belirten Edebiyat Fakültesi Psi- kolojı Bölümü Başkanı Prof. Dj\ Şefik Uysal. insanlann baharla birlikte yenilen- mek ve değişiklik vapmak gereksinımi duvduğunu belirtti. Uvsal, bu gercksinı- min duygulanmalan da beraberindegetir- diğıni ifade ederken. bahann duyu organ- lannı kışinin mizacına göre değıştırdığını söyledi. Göğüs hastalıklan ve dahiliye uzmanla- n da baharla birlikte oluşan ani sıcaklık değişikliklerinin kalp ve dolaşım sisteminı yakından ilgilendirdiğini hatırlatarak. ani kalp çarpıntılan, düzensiz kalp atışlan. kulak çınlaması, başdönmesi. tansiyon düşüklüğü gibi ciddi sorunlann doğduğu- nu bildirdiler. Uzmanlar. vücutıa dengeler bozulduğu için bahar aylannda kalp kriz- lennde büyük bir artma olduğunu da v ur- guladılar. Baharda özellikle çiçek tozlan ve polen- ler astım hastalannı etkilerken bu hastala- nn bronşlan daralıyor. Yapışkan olan ifrazat dışan kolaylıkla çıkartılamayınca astım knzleri başlıvor. Uzmanlar. bu kri- ?in de ancak hastanelerde kontrol altına alınabildiğini belirtıyorlar. Uzmanlar. ba- harda alınacak önlemleri ise şoyle sıraladı- lar: • Düzenli uyku ve beslenmeye dikkat edilmeîi. • Ağır yemeklerden kaçınılmalı. daha çok seb7evemevve venilmeli. • Oruç tutanlar bahann da getırdiği ik- limsel değişiklikleri dikkate alarak yağlı. tuzlu ve bol tatlılı yemeklere itibar etme- meli. Dınlenmeye daha çok vakıt avırma- lılar. • Kalp hastalan tansivonunu sürekli ölçtürmeli. • Alerjik hastalıklan olanlar. sabah er- ken saatlerde sokağa çıkmamalı. Ağaçlı veşil alanda dolaşmamalılar. • Öteden beri ruhsal bozukluklan olanlara ise daha çok dikkat edilmelı. en küçük değişiklik ve sinirlilik halinde dok- tora başvurulmalı. Kurtiz, ŞeyhBedrettin'i >aşatti Tuncel Kurtiz, *Şeyh Bedrettin'i doğaçlama oynadı. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) tstanbul Haber Servisi - Başındaki kaskıyla masalarda oturan konuklara baktı uzun süre. Sonra tam ortada; üzerinde el izleri bulunan ör- tünün yanına geldi. Kaskı çıkardı, giysilerini de. Tüm vücudu kömür karası rengindeydi. Bir ko- luna mutluluğun rengi mavi, diğer koluna yeşil, san, kırmızı ve gökkusağmın diğer tüm renkle- rini taşıyan kumaş parçaları bağlamıştı. Derken sözcükler birer birer dışavurulmaya başlandı. Adam, Nâzım Hikmet'in, "Şeyh Bed- rettin Destanı"nı oynamıyor, hissederek yaşıyor- du âdeta. Yüzündeki ifadeler birbiri ardına de- ğişiyordu, izleyen bakışlar donuklaştı, sessizlik egemen oldu mekânda. Ağladı, kızdı, hüzünlen- di, cesaretle cevreye baktı, oyun bitti. "Bana bir kadeh şampanya verir misiniz?" dedi. Verdiler. Konuklar ayakta uzun süre önlerinde duran 'oyuncu'yu alkışladılar. Kucaklaştılar sunsıkı. O, yalnızca 'Çok mutluyum' demekle yetindi... J970yılında Ocak Sahnesi'nde 'Parti Pehüvanı' oynamasının ardından 22 yıl geçmişti. Adı Tun- cel Kurtiz'di. Sanatçı ödül törenleri dışında ilk kez 22 yıl sonra ülkesinde bir gösteriye çıkıyor- du. Nâzım Hikmet'in kızkardeşi Samiye Yaltı- nm'm da aralarında bulunduğu sanatçı dostlan onu 'yalnız' bırakmadılar bu güzel günde. Aynı gösteriyi daha önce Almanya'da sık sık sergile- mişti, ama bu gösterisi onun için çok önemliy- di. Seyhan Belediye Başkanı Yalçm Akyol'un, Umut, Kanal ve Bereketli Topraklar adlı Çuku- rova filmlerindeki rolleri anısına verdiği plaket mutluluğunu antırdı, sonra konuklan arasına ka- rıştı. Sinema ve tiyatro sanatçısı Tuncel Kurtiz, dün akşam Sinema Sevenler Derneği'nde (Çiçek Bar) Nâzım Hikmet'in yazdığı, "Şeyh Bedrettin DestanTnı doğaçlama yaparak oynadı. Anık sık sık ülkesine gelerek 'merhaba' diyeceğini söyledi. Tiyatro yaşamını Almanya'da sürdüren Kur- tiz, gösteriden sonra, "Bunu kendim için oyna- dım, ama sonra birlikte oynayacağız" diyerek duygulanm şöyle dile getirdi: "Içinden çıktığım barlarda 30 yıldır beraber olduğurn dostlarıma, beni sevenlere Türkiye'den ayn olduğum yıllar- da ne yaptığımı, nereye varmak istediğimi gös- termek istedim." Özel bir poliklinikte özel bir görüşme : Diplonıa | duvarda, | doktor nerde? | tsUnbul Haber Servisi - tstanbul Bağ-~I cüar'da özel bir polikliniğin sorumlu mfl-»2 dûrüne, Tabip Odası'nın başlatmak iste-> diği, 'tescil yöntemi'ne ilişkin sorular yö-I* nelttik. ^ — İstanbul Tabip Odası 'nın tescil bel-*£ gesi uygulamasını nasıl değerlendiri-~Z- yorsunuz? »J Sorumlu Müdür — Anlamadım. >! — Tabip Odası 'tun tescil belgesi uygu-J^ lamasına katılmayı düşünüyor musunuz? £ Sorumlu Müdür — Ekmeğin fiyatı bu- "' gün olmuş 10 bin lira. Biz de isteriz 5 bin üraya indirmeyi, ama bu hayat pahahlığı, yaşamak çok zorlaştı çok... _. — Sorumuzu iyi anlatamadık sanıyoruz. Tescil belgesiyle ilgili görüslerinizi öğren- mek istiyoruz biz. Ekmeğinfıyatım değil. Kaldı ki ekmek daha 10 bin lira olmadı, siz neden onu 5 bin liraya indirmeye çalı- şıyorsunuz? Sorumlu Müdür — Biz de istiyoruz, di- yorum ya, ekmek olmuş 10 bin lira, 5 bi- ne indirmek kolay mıl. — Biz gerçekten sorumlu müdürle mi görüsûyoruz? Siz doktor musunuz gerçek- ten? Sorumlu Müdür — Evet, cerrahım ben. • • • Bu telefon görüşmesinden sonra özel polikliniğe gidiyor ve aynı müdür ile yüz yüze görüşüyoruz. • • • Sorumlu Müdür — Telefonda konuşan siz miydiniz? — Evet Sorumlu Müdür — Ekmeğin fiyatı di- yorum, gel otur, gel gel, zor bu işler zor, gel nereye gidiyorsunuz. Soba tutuşturmaya çalışan hemşireye yöneliyoruz. — Az once konuştuğumuz gerçekten, bu polikliniğin sorumlu müdürü mü? Hemşire — Evet, kim dedi size ona gi- din soru sorun diye, diploması kullanıb- yor. — (Duvan işaret ediyor). Diploma ora- da. • • • Biraz sonra polikliniğin sahibi geliyor. Emekli bir albay. Aynı soruyu ona yönel- tiyoruz. Poliklinik sahibi — O belgeden haberim yok, ben burayı başımdan atmaya çalışı- yorum. Işte ilan, müşteri anyorum. tki uz- man çalışıyor burada, dahiliye ve harici- ye uzmanı. (Hariciye uzmanı cerrah me- sul müdür sürekli söze kanşıyor). Sorumlu Müdür — Belirt ona, belirt. — Polikliniklerin iyi hizmet vermekten uzak kaldıklan söyleniyor. Sorumlu Müdür — Söyle ona söyle, doktor olmayanlar bu yerlerde çalışıyor. On- lar sağlık memuru, doktor değil, doktor değü onlar, doktor değil. 900 900699 KENTEMİNİK DOKUNUŞLAR Yıldız Kenter, yaşam denilen oyuna minik dokunuşlar yapıyor! Arayın, yeni ufuklar açan bu sohbetleri paylaşın.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear