Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sa
Curnhuriyet |
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Iç Politika: Mehrael Tezkan Ekonomi: Menl Tamer, KOltür: Mürşit Balabaolılar, İstanbul Haberleri: «««" <*
Y
°r<"i CumHunyeı MıtbMcıhk v. G«mraiık TA.Ş. Torkoo* cm. 39/41 c<*ıio|
Berin Nadi 0 Murahhas Üye: Emine Lşaklıgil 0 Yazj tşleri Müdürü: Okay Muhittin Sirer, Spor: Abdülkadir Yncehnan, Makaleler: Şahin Alpay, Duzeltme: Abdullab Vazıcı »3341« PK 246 tıtubui Td: 512 05 05 (20 hu), Tcte< 22246, Fu: ııı 526 60 72 0 Bamk
GoacnsiB 0 Yaa tşleri Müdür Yardımaları: Salim Alpaslan, Kemn Çalış- 0 Koordinatör: AJunet Kornlsan 0 Mali Işler: Erol Erkut 0 Muhasebe: Bulent Yeoer 0 Butçe- A*w: Zıy« Got^p Biv Inkıi.p s. No 19/4, TU.433 11 41-47, Tdct 42344, FM: (4) UJ 051
k»n, Necdet Dojao, Lutfü "Dııç 0 Sayfa Düzeni Yöneımeni: Ali Acar Planlama: Sevgi Osmanbeşeoilo • Reklam: Ayş« Torun 0 ldaıe: Hüseyin Ciirer 0 Ijletme: Önder • • " *
H
Zo» Bl» 1352 s 2/3, fti 13 12 », ia« 52359. fiu. (5i) 19 53 60 # U u
^/ıtora Temsılcıv Ahmeı Tan ÇeUk • Bilgi-lşlem: Nail Inal # Personel: S«»gi Bostancıoglu '"Onu
C a d
"» s No- 1 Ku 1. Td: 19 37 52 (4 iw), Tda 62155, Fn: (7i) 19 JS •
TAKVİM. I6MART1992 İmsak:4.43 Güneş: 6.08 Öğle: 12.18 Ikindi: 15.38 Akşam: 18.17 Yatsı: 19.37
Tabip Odası başıboş sağlık kurumlanna'tesdl belgesi" vermek istiyor, ama sorunlar sanıldığından daha derir
Ö
Laroche'un deniz kızı
• Moda dünyası 1992 yaz ve
sonbahar mDdellerini hızla piyasaya
sürüyor. Bu yıl oldukça şık gece
elbiseJeri podyumlarda özel bir yer
tutuyor. Fu> Laroche'un inci grisi
muare faydan bu gece tuvaleti de
özgün giysileri sevenler için. Laroche
bu modeüne deniz kıa adını vermiş.
Jenerik isim
• AA (Izmir) - Izmir Eczacı Odası,
ilaç israfına son verilmesi ve ilaç
harcamalannın etkin biçimde
denetienmesi açısından, hekimlerin,
reçetelere, tnarka ismi yerinc aynı
iiacuı etken maddesini yazmasını
öngören "jenerik isim" uygrulamasına
geçilmesini önerdi. Oda Baskanı
Levent Kamaak, konuyla ilgili olarak
hazırladıklan raponın Maliye
BakanlıgYna gönderildigini söyledi.
Kamaak, sosyal guvenlik şemsiyesi
aJtına alınan nüfusun artması ile
birlikte, sosyal güvenlik kurumlan
tarafından sigortalıya sağlanan sağlık
harcamalannın büyük boyutlara
ulastığına dikkat çekerek "Bu nedenie,
sunulan hizmetin niteliği
azaltıimaksızın gereksiz harcamalardan
anndınlması zorunluluktur" dedi.
Doğum kontrolü
• ANKA (tstanbul) • Uzmanlar,
Türkiye'de doğum kontrol araçlanmn
yeterince kullanılmadığuu, gebeliği
önleyen araçlar yerine gebelikte
kürtaja başvurulduğunu belirttiler.
Jinekolog Doktor Akif Poroy, doğum
kontrolünün gerçekleştirilmesi için
ekonomik önJemler aiınması
gcrektiğini savunurken aile planlaması
vakfı yöneticisi Prof. Sunday Üner,
göç veren boigelerin hedef seçilerek
çahsmaların buralarda
yoğunlaştınlmasına isaret etti.
Dr. Akif Poroy Tûrkiye'de dünya
geneline göre çok fazla nüfus artışı
olduğuna dikkat çekti. Doğum
kontrolünün gerçekleştirilememesinin
belli bir yaştan sonra eğitim, sağlık ye
istihdam sorunu yarattığuu ifade etti.
Yangın: 1 ölü
• tstanbul Haber Servisi - Şişli'de
henüz saptanamayan bir nedenJe
başlayan yangın sonucu Giiray
Giresun]u (43), yanarak öldü. Şişli
Sıracevizler Caddesi 70/5'te bulunan
evde çıkan yangın kısa sürede
büyüdü. Bu sırada evde tek başına
bulunan Güray Giresunlu, yangının
cıktığı odada mahsur kaldı.
Apartman saküılerinin olayın farkına
geç varmaları da yangının
yayılmasına yol açtı. Itfaiyeye haber
veren apartman sakinleri, olayı
seyretmekten başka bir şey
yapamadılar. Güray GiresunJu
bulunduğu odada sıkışıp kaldı ve
yaşanunı kaybetti.
Gazeteci Anoğlu öldü
• AA (Ankara) - Gazeteci Yener
Arıoğlu, ABD'de öldü. Gazetecilik
yaşamına TRT Haber Merkezi'nde
başlayan Anoğlu, TRT Dış Haberler
Servisi'nde uzun yıllar muhabir olarak
calıştıktan sonra 1982'de TRT
Washington muhabirliğine atandı.
Aynı zamanda Amerika'nın Sesi
Türkçe Servisi'nde çalışan Yener
Anoğlu, daha sonra gazetecilik
yaşamıru Anadolu Ajansı Washington
muhabiri olarak sürdürdü. Evli ve bir
çocuk babası olan Anoğlu, bir süredir
tedavi altında bulunuyordu. 42
yaşında ölen Yener Anoğlu, bugün
WasMngton'da toprağa verilecek.
Özel poliklinikte denetim savaşıHÜRRtYET UYMAZ (tstanbul)- İs-
tanbul Tabip Odası, hizmet kalitelerini
yükseltebilmek amacıyla özel poliklinikle-
ri denetlemeye hazırlanıyor. Ancak özel
poliklinik sahipleri. odanın bu girişiminin
polikliniklerde yaşanan sorunlan çözüm-
lemekten çok uzak olduğunu savunuyor
ve "Sağlık Bakanlığı yönergelerinde resmi
kurum ve özel muayenehanelerde çalışan
doktor ve diğer sağlık personeli için en az 3
işyerinde çalışma serbesüsi getirecek şekil-
de değişiklık yapılmadıkça. bu kuruluşlar-
daki hizmet kalitesini yükseltmek müm-
kün değildir" diyorlar.
Son yıllarda polikliniklerde yaşanan
olumsuz tablo üzerine Tabip Odası. tescil
belgesi sistemiyle bu kuruluşlan denetle-
me karan aldı. N'isan ayında başlatılacak
' bu uygulamaya göre oda tarafından de-
netlemeyi kabul eden poliküniklere, ko-
şullara uygun olduklan takdirde "tesci!
belgesi" verilecek. Oda bu belgeyi verdiği
polikliniklerin adını belirli aralıklarla ka-
muoyuna duyuracak. Her an denetleye-
bildiği bu polikliniklerde koşullara uygun-
luk ortadan kalktığında ise verdiği belgeyi
iptal edebilecek.
Peki bu uygulamaya kaç poliklinik ka-
tılmakisteşecek?
İstanbul Tabip Odası'na göre kendileri-
nin getirdikleri lcoşullarda çalışan. ivi hiz-
met veren tüm poliklinıkler bu uygulamp-
ya haardurumda. Özel poliklinik sahıple-
nnin düşüncesi ise polikliniklerin çoğu-
nun bu girişıme pek sıcak bakmadıklan ve
katılmayi da düşünmedileri vönünde.
Hatta baalan görüş bildirmekten bile ka-
çınırdurumda.
Göztepe'dekı bir polikliniğin sahibi Dr.
Aziz Kılıç da tescil belgesine karşı çıkan-
lardan. Tabip Odası'nm bu toplantılanna
kendisinin de katıldığını belırten Kılıç. ça-
lışma ve denetleme yetkisi İl Sağlık Mü-
dürlüğü'nde iken odanın bu girişiminin
poliklinıklerdeki hizmet kalitesini >ükselt-
me vönünde bir yaran olmayacağını dü-
şünüyor. Kıhç. "Alsam da almasam da bu
işe devam ediyorsam, aldığım zaman has-
ta sayımda bir artış olacağına inanmıyor-
sam ve kendimi Tabip Odasf na karşı bazı
yükümlülükler altında bırakacaksam tes-
cil belgesini neden alayım" dı>e soru>or.
Oaaysız açıtoıa olursa
Poliküniklere ruhsat verme ve denetle-
me yetkisi Tabip Odası'na devredilmedik-
çe bu yöntemin işlemeyeceğjni kaydeden
Kılıç. "Ben tescil belgesine karşıyım. ama
polikliniklere ilişkin tüm denetim yetkıle-
rinin Tabip Odası'na verilmesini savunu-
yorum. Ne zaman poliklinıkler odanın
onavı olmadan açılamaz, ben bu yönteme
o zaman uymak îsterim. Yanıbaşımdaki
poliklinik bu belgeyi almadan çalışıyor ve
başına bir şey gelmiyorsa, ben neden ken-
di isteğimle başınn belaya sokayım. Tescil
belgesini alan, oda tarafından her an de-
netlemeyi de kabul ediyor. Kim kendini
böyle bir riske atmak ister" diyor.
Kaldı ki Kılıç. bu belge ile poliklinikler-
de hasta sayısında bir artış olacağına da
manmıyor. Istanbul'da da 1. basamak te-
davi merkezlerinin açığmı kapatan polik-
liniklerin gecekondulaşma ile yaygınlaştı-
ğına ve daha çok o bölgelerde yoğunlaştı-
ğına dikkat çekerek şunlan söylüyor:
"Gecekondu bölgelerinde nüfus belli-
dir. Bir poliklinik o belgeyi alsa da almasa
da hasta sayısı değişmez. Dahası hâlâ kı-
nk çıkıkçıya, üfürükçüye giden ve işletme
belgesi bile sormayan bu insanlar için tes-
cil belgesi hiçbir anlam ifade etmez. lyı
hizmet veren bir polikliniğin ise zaten o
belgenin katkısına ihtiyacı yoktur. Hizmet
kalitesi daha çok gecekondu semtlerinde
düşüktür. dolayısıyla belge bu sorunlan
çözemez.
3 işyeninde çalışma
Bugün polikliniklerin Tabip Odası kar-
şısındaki en büyük açığı, doktor. hemşire,
ve yardımcı sağlık personeli kadrosunun
sürekliliğinj sağlayamamasıdır. Bunun da
çözümü. pratikte zaten işlemeyen Sağlık
Bakanlığı yönergelerinin değiştirilerek
resmi kurum ve özel muayenehanelerde
çalışan kişilere en az 3 işyerinde daha çalış-
ma ıznı venlmesı. Boyle olursa doktorlar
poliklinik tabelalanna rahatlıkla adlannı
yazdırabilir ve hastalar da hangı uzmana
muayene olduğunu bilir."
Kılıç ve diğer poliklinik sahibi ve mesul
müdürlerinin anlattıklanna göre 2 uzman
doktor bir araya geldiğinde bir poliklinik
açabiliyor. İl Sağlık Müdürlüğü'nün çalış-
ma ruhsatı için istediğı personel kadrosu
yalnızca bu kadar. Polikliniklere ilişkin
bugüne değin çıkanlmış bir yönetmelik
için pek çok yerde halkın sağlığmı tehdit
eden aksamalar meydana geliyor.
İsimler ve gerçekler
Örneğin poliklinik sahipleri, resmi ma-
kamlara 2 doktor adı vermek zorunda
olmasına karşm hastalanna en az 10 uz-
man hekim adı lanse ediyor. Hizmetini ise
resmi kurumJarda çalışan doktor ve hem-
şirelerie yürütmeye çalışıyor.
Bu kadroyu yasal olarak İl Sağbk Mü-
dürlüğü'ne bildirmek zorunda olmadıkla-
n için de nöbet tutması gereken doktor
yerine, bir tıp öğrencisı ya da düşük eği-
timli Irak, Hindistan. Afganistan uyruklu
dil sorunu olan doktorlar nöbete kalabili-
yor.
Zamanında gelmeyen uzmanın yerine
bir pratisyen. hastasına göre dahiliye, ka-
dın doğum, kulak burun boğaz uzmanı
olarak tanı koyup tedavı uygulayabiliyor.
Hatta zeki bir müstahdem bile zaman za-
man bir uzman hekım olarak hastalann
karşısında boy gösterebilıyor.
Tüm bunlar yaşanırken İl Sağlık Mü-
dürlügü de fızik olarak mümkün olmasa
bile nöbet listesindeki ikı uzman doktorun
birer gün arayla nöbete kaldığına inanıp
denetleme yapma gereği bile duymayabili-
yor.
Kılıç,"İstanbul"da bir gün Tabip
Odası'nm koşullan göz önüne alınarak
aniden bir denetim yapılacak olsa, polikli-
niklerin yansı gider. Geriye nitelikli hiz-^
met verenler kalır ki ondan sonra da bu^-
sorunlann hiçbiri yaşanmaz" diyor.
Resmi kunımlarda hastalann bitip tukenmeyen çilesi özellikle büyük kentlerde özel polikliniklere talebi giderek artûnyor.
SSK hastanelerindeemeklilik depremiİstanbul Haber Senisi - Erken Emeklilik
Ya;>a!>ı. SSK hastanelerinde sağlık perso-
neli açısından büyük bir çöküntü yaşan-
masına yol açacak. SSK İstanbul Bölge
Müdürü Fevzi Sağıroğlu. halen kadro sı-
kıntısı çckilen kurumlanndan emeklilik
nedeniye avnlmalar olması halinde. bu sı-
kıntılannın çok daha ciddi boyutlara ula-
şacağını açıkladı.
SSK İstanbul Bölge Müdürü Sağıroğlu.
son 10 >ıldır değişik nedenlerle işten ayn-
lan sağlık personeli verine. yenisi alınma-
dığı için kurumlarında hizmetli sayısı açı-
sından ciddi sıkıntılaryaşandığını söyledi.
Son yıllarda kurumdan avnlan personel
işlerinin ihale yoluyla çözülmeye çalışıldı-
ğı için hizmetli sayısında ciddi açıkian bu-
lunduğunu belirten Sağıroğlu. "Bugünler-
de Erken Emeklilik Yasası da gündemde.
Yataklı tedavi kurumlanmızda ciddi yar-
dımcı sağlık personeli açığımız \arken bir
de o \ asalaşırsa. bu personelden a\ rılanlar
olması halinde -ki olacak- hizmetin yürü-
tülmesinde ciddi sıkıntılanmız ortaya çı-
kacak. Bunun için bir an önce kadrolann
verilmesini bekli)Oruz"dedı.
SSK'ya bağlı vataklı tedavi kurumla-
nnda, fi'ıli hizmetegöre hemşirelerin. a>nı
yatak kapasiteli Sağlık Bakanlığı hemşıre-
lerine göre dörtte bir oranında daha az
sayıda personelle hizmet yürüttüğünü
kaydeden Sağıroğlu. "Bu olayın çözümü
bakanl'klar arası diyaloglarla ve Sayın
Bakanımızın. Sağlık Bakanlığı ile yaptığı
görüşmeler sonucu sağlanabilir. Yardımcı
sağlık personeli ve özellikle pratisyen ku-
ralanna SSK'yı da dahil ederek Sağlık
Bakanlığı bu sorunlann azaltılmasına > ar-
dımcı olabilir" diye konuştu.
Avnı şekilde hizmetli sayısı açısından da
büvük sıkıntılan olduğunu vurgulavan
Sağıroğlu. ancak bu sorunlan kısa sürede
çözme karan ve ivi niyetli olduklannı ifa-
de etti. Sağıroğlu şöyle dedi:
Geçen dönemde hastanelenmizde te-
mızlik işlen dahıl pek çok şey özel şirkctlc-
re ihale edilerek sorunlar çözümlenmeye
çalışılmış. Ancak ben. sayın bakanımız
Mehmet Moğultay'ın daha ekonorriîk ve
venmli olması açısından yaklaşarak Mali-
ve Bakanlığı'ndan bu açığı kapatacak
kadro alımıyla ilgili ciddi çabalar ıçinde
olduğunu bilivorum. Bakanımızın sağlık
konusuna ve ınsana çok sıcak vaklaşımını
bildiğim ıçın bu sorunlann bir süre sona
çözülebıleceği inancını taşıvorum".
Bahar geliyor, siııirinize liâkim olıın!AVKA (İzmir) - Soğuk ve kapalı kışgün-
lerinin geride kalarak özellikle Batı bölge-
lerimizdc bahann sıcak yüzünü gösterme-
si\lc birlikte uzmanlar. insanlann ruhsal
vefizvolojık vapılanndaoluşabilecekden-
eesizl'ik ve rahatsızlıklara dikkat çekiyor-
far.
Halk dılinde "bahar çarpmasf' olarak
nıtclenen ani hava değişikliklerinin "ruh-
sal dalgalanmalann" yanında. kalp çar-
pıntısı. sinırlılik. baş dönmesı. kendini
boşlukta hissetme. huzursuzluk. sındirim
bozukluğu. saman nezlesi. ülserin depreş-
mesi gıbi rahatsızlık ve hastalıklara yol
açtığı bildırilıyor. Özellikle sinirli insanla-
nn baharda kendine daha çok dikkat et-
mesi gerekiyor.
Uzmanlar uzun süren bir kıştan sonra
havalann ısındığı ilkbahar aylannda ruh-
sal durumun çok çabuk bozulabildiğini
belirtivorlar. Bunun sonucu insanlarda
başağnlan. aşın sinıriılik. iç sıkıntılan. is-
teksızlik, aşın yorgunluk. uykusuzluk şi-
kâyetlen önemli ölçüde artıvor. Bu tür
şikâyetlerin ihmal edilmemesı gereği uze-
nnde duran psikiyatnstler, ihmal edilen ve
ruhsal değişikliklerin ciddi depresvonlara
kadar gıdebileceğine ışaret edivorlar.
Baharda âşık olunup
Bahar mevsımının dengevı bozucu bu
özelliklerinin vanında canlı özelliğının de
olduğunu belirten Edebiyat Fakültesi Psi-
kolojı Bölümü Başkanı Prof. Dj\ Şefik
Uysal. insanlann baharla birlikte yenilen-
mek ve değişiklik vapmak gereksinımi
duvduğunu belirtti. Uvsal, bu gercksinı-
min duygulanmalan da beraberindegetir-
diğıni ifade ederken. bahann duyu organ-
lannı kışinin mizacına göre değıştırdığını
söyledi.
Göğüs hastalıklan ve dahiliye uzmanla-
n da baharla birlikte oluşan ani sıcaklık
değişikliklerinin kalp ve dolaşım sisteminı
yakından ilgilendirdiğini hatırlatarak. ani
kalp çarpıntılan, düzensiz kalp atışlan.
kulak çınlaması, başdönmesi. tansiyon
düşüklüğü gibi ciddi sorunlann doğduğu-
nu bildirdiler. Uzmanlar. vücutıa dengeler
bozulduğu için bahar aylannda kalp kriz-
lennde büyük bir artma olduğunu da v ur-
guladılar.
Baharda özellikle çiçek tozlan ve polen-
ler astım hastalannı etkilerken bu hastala-
nn bronşlan daralıyor. Yapışkan olan
ifrazat dışan kolaylıkla çıkartılamayınca
astım knzleri başlıvor. Uzmanlar. bu kri-
?in de ancak hastanelerde kontrol altına
alınabildiğini belirtıyorlar. Uzmanlar. ba-
harda alınacak önlemleri ise şoyle sıraladı-
lar:
• Düzenli uyku ve beslenmeye dikkat
edilmeîi.
• Ağır yemeklerden kaçınılmalı. daha
çok seb7evemevve venilmeli.
• Oruç tutanlar bahann da getırdiği ik-
limsel değişiklikleri dikkate alarak yağlı.
tuzlu ve bol tatlılı yemeklere itibar etme-
meli. Dınlenmeye daha çok vakıt avırma-
lılar.
• Kalp hastalan tansivonunu sürekli
ölçtürmeli.
• Alerjik hastalıklan olanlar. sabah er-
ken saatlerde sokağa çıkmamalı. Ağaçlı
veşil alanda dolaşmamalılar.
• Öteden beri ruhsal bozukluklan
olanlara ise daha çok dikkat edilmelı. en
küçük değişiklik ve sinirlilik halinde dok-
tora başvurulmalı.
Kurtiz, ŞeyhBedrettin'i >aşatti
Tuncel Kurtiz, *Şeyh Bedrettin'i doğaçlama oynadı. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN)
tstanbul Haber Servisi - Başındaki kaskıyla
masalarda oturan konuklara baktı uzun süre.
Sonra tam ortada; üzerinde el izleri bulunan ör-
tünün yanına geldi. Kaskı çıkardı, giysilerini de.
Tüm vücudu kömür karası rengindeydi. Bir ko-
luna mutluluğun rengi mavi, diğer koluna yeşil,
san, kırmızı ve gökkusağmın diğer tüm renkle-
rini taşıyan kumaş parçaları bağlamıştı.
Derken sözcükler birer birer dışavurulmaya
başlandı. Adam, Nâzım Hikmet'in, "Şeyh Bed-
rettin Destanı"nı oynamıyor, hissederek yaşıyor-
du âdeta. Yüzündeki ifadeler birbiri ardına de-
ğişiyordu, izleyen bakışlar donuklaştı, sessizlik
egemen oldu mekânda. Ağladı, kızdı, hüzünlen-
di, cesaretle cevreye baktı, oyun bitti. "Bana bir
kadeh şampanya verir misiniz?" dedi. Verdiler.
Konuklar ayakta uzun süre önlerinde duran
'oyuncu'yu alkışladılar. Kucaklaştılar sunsıkı. O,
yalnızca 'Çok mutluyum' demekle yetindi...
J970yılında Ocak Sahnesi'nde 'Parti Pehüvanı'
oynamasının ardından 22 yıl geçmişti. Adı Tun-
cel Kurtiz'di. Sanatçı ödül törenleri dışında ilk
kez 22 yıl sonra ülkesinde bir gösteriye çıkıyor-
du. Nâzım Hikmet'in kızkardeşi Samiye Yaltı-
nm'm da aralarında bulunduğu sanatçı dostlan
onu 'yalnız' bırakmadılar bu güzel günde. Aynı
gösteriyi daha önce Almanya'da sık sık sergile-
mişti, ama bu gösterisi onun için çok önemliy-
di. Seyhan Belediye Başkanı Yalçm Akyol'un,
Umut, Kanal ve Bereketli Topraklar adlı Çuku-
rova filmlerindeki rolleri anısına verdiği plaket
mutluluğunu antırdı, sonra konuklan arasına ka-
rıştı.
Sinema ve tiyatro sanatçısı Tuncel Kurtiz,
dün akşam Sinema Sevenler Derneği'nde (Çiçek
Bar) Nâzım Hikmet'in yazdığı, "Şeyh Bedrettin
DestanTnı doğaçlama yaparak oynadı. Anık sık
sık ülkesine gelerek 'merhaba' diyeceğini söyledi.
Tiyatro yaşamını Almanya'da sürdüren Kur-
tiz, gösteriden sonra, "Bunu kendim için oyna-
dım, ama sonra birlikte oynayacağız" diyerek
duygulanm şöyle dile getirdi: "Içinden çıktığım
barlarda 30 yıldır beraber olduğurn dostlarıma,
beni sevenlere Türkiye'den ayn olduğum yıllar-
da ne yaptığımı, nereye varmak istediğimi gös-
termek istedim."
Özel bir poliklinikte
özel bir görüşme :
Diplonıa |
duvarda, |
doktor nerde? |
tsUnbul Haber Servisi - tstanbul Bağ-~I
cüar'da özel bir polikliniğin sorumlu mfl-»2
dûrüne, Tabip Odası'nın başlatmak iste->
diği, 'tescil yöntemi'ne ilişkin sorular yö-I*
nelttik. ^
— İstanbul Tabip Odası 'nın tescil bel-*£
gesi uygulamasını nasıl değerlendiri-~Z-
yorsunuz? »J
Sorumlu Müdür — Anlamadım. >!
— Tabip Odası 'tun tescil belgesi uygu-J^
lamasına katılmayı düşünüyor musunuz? £
Sorumlu Müdür — Ekmeğin fiyatı bu- "'
gün olmuş 10 bin lira. Biz de isteriz 5 bin
üraya indirmeyi, ama bu hayat pahahlığı,
yaşamak çok zorlaştı çok...
_. — Sorumuzu iyi anlatamadık sanıyoruz.
Tescil belgesiyle ilgili görüslerinizi öğren-
mek istiyoruz biz. Ekmeğinfıyatım değil.
Kaldı ki ekmek daha 10 bin lira olmadı,
siz neden onu 5 bin liraya indirmeye çalı-
şıyorsunuz?
Sorumlu Müdür — Biz de istiyoruz, di-
yorum ya, ekmek olmuş 10 bin lira, 5 bi-
ne indirmek kolay mıl.
— Biz gerçekten sorumlu müdürle mi
görüsûyoruz? Siz doktor musunuz gerçek-
ten?
Sorumlu Müdür — Evet, cerrahım ben.
• • •
Bu telefon görüşmesinden sonra özel
polikliniğe gidiyor ve aynı müdür ile yüz
yüze görüşüyoruz.
• • •
Sorumlu Müdür — Telefonda konuşan
siz miydiniz?
— Evet
Sorumlu Müdür — Ekmeğin fiyatı di-
yorum, gel otur, gel gel, zor bu işler zor,
gel nereye gidiyorsunuz.
Soba tutuşturmaya çalışan hemşireye
yöneliyoruz.
— Az once konuştuğumuz gerçekten, bu
polikliniğin sorumlu müdürü mü?
Hemşire — Evet, kim dedi size ona gi-
din soru sorun diye, diploması kullanıb-
yor.
— (Duvan işaret ediyor). Diploma ora-
da.
• • •
Biraz sonra polikliniğin sahibi geliyor.
Emekli bir albay. Aynı soruyu ona yönel-
tiyoruz.
Poliklinik sahibi — O belgeden haberim
yok, ben burayı başımdan atmaya çalışı-
yorum. Işte ilan, müşteri anyorum. tki uz-
man çalışıyor burada, dahiliye ve harici-
ye uzmanı. (Hariciye uzmanı cerrah me-
sul müdür sürekli söze kanşıyor).
Sorumlu Müdür — Belirt ona, belirt.
— Polikliniklerin iyi hizmet vermekten
uzak kaldıklan söyleniyor.
Sorumlu Müdür — Söyle ona söyle,
doktor olmayanlar bu yerlerde çalışıyor. On-
lar sağlık memuru, doktor değil, doktor
değü onlar, doktor değil.
900 900699
KENTEMİNİK
DOKUNUŞLAR
Yıldız Kenter,
yaşam denilen
oyuna minik
dokunuşlar
yapıyor!
Arayın, yeni
ufuklar açan bu
sohbetleri
paylaşın.