29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30KASIM1992 PAZARTESİ HABERLER 'Hırsalara • İSTANBUL(AA)- Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Hasan Celal Güzel. "Hırsızlarhariç kapımız herkese açık" dedi. Hasan Celal Güzel, partisi ile ilgili çeşitli çalışmalar yapmak üzere Istanbul'a geldi. Atatürk Hav alımanı'nda. bir grup partili tarafından "Başbakan Güzel' sloganlanyla karşılanan Hasan Celal Güzel. siyasetteki amaçlannın, toplumun her kesimınin haklannı savunmaya yönelik çalışmak olduğunu söyledi. Partisinin en büyük oy potansiyelinin İstanbul'da bulunduğunu ifade eden Güzel şöylededi: "Ben siyaset yelpazesini hanımefendilerinelindeki bir serinletici olarak görüyorum. Bizim siyasetteki amacımız, toplumun her kesimine hizmeti gaye edinmiştir. Amblemimizdeki uğur böceğinde bulunan yedi nokta, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü, demokrasiyi, ınsan haklannı ve birlik beraberliği simgeliyor. Bu değerler. bizim niçin ANAP'ta olmadığımızı da açıklamış olursanırım." İşsizliğeacil oözüm • ADANA(AA)- Türkiye'deişsizliksorununa . acilçözüm bulunmadığı takdirde sosyal patlamalann kaçınılmaz olacağı bildirildi. SHP Adana İşçi Komisyonu Başkanı Zeki Ozer. düzenlediği basın loplantısında. Türkiye'nin ulusal sorununun işsizlik olduğunu belirterek "Ortağı olduğumuz koalisyon hükümetinin. tüm olumsuzluklann nedeni olan bu sorunu çözmesini istiyoruz" dedi. Sosyal demokrat düşünceyi savunanlann, sosyal patlamaya neden olmayacağını temenni ettiklerini belirten Özer, "Özellikle belediyeler, savunduklan düşünceye öncülük ederek işci kıyımma son vermelidir' diye konuştu. DGM'nin istemi tepki çekti •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara DGM BaşsavcıhğYnın, TCK'nın 141.142 ve 163.maddelerini yürürlükten kaldıran Terörle Mücadele Yasası hükmünün iptali konusundaki girişimi tepki çekti. Avukat Haüt Çelenk, DGM savcısının böyle bir girışim yerine, aynı yasanın düşünceyi cezalandıran ve basın için ağır cczalar getiren hükümlennin iptali için başvuruda bulunmasını istedî. Halit Çelenk. DGM Başsavcılığı'nın girişimi ile ilgili olarak Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. düşünceyi yasaklayan. çağdışı 141 ve 142. maddelerin Türkiye'nin ayıbı olduğunu belirterek, "Türkiye, insanının yanm yüzyılı aşkın mücadelesi ile ülkemız bu ayıptan kurtuldu. Bugün yapılacak şey, bu maddeleri vürürlükten kaldıran Terörle Mücadele Yasası'nın 23. maddesinin iptalini istemek değil. 12 Eylül faşizminin bir ürünü olan 1982 Anayasası'nı yürürlükten kaldırarak. yerine demokraük bir anayasa getirmektir" diye konuştu. Pisman PKK'lılaraaf • ANKARA (ANKA)- Çumhurbaşkanı Turgut Özal, kamuoyunda '"Pişmanlık Yasası" olarak bilinen bazı suç failleri hakkında uygulanacak hükümlere ilişkin yasayı onayladı. Yasa ile "pişman PKK'hlar"adaaf öngörülüyor. Yürürlüğe giren yasaya göre siyasi ve ideolojik amaçla suç işlemek üzere kurulmuş olan örgüt üyelerinden. bu örgütün işlediği suçlara katılmayanlar ile suç işleseler bile henüz bu suç hakkında soruşturma başlatılmamış olarilardan, itiraflanyla bu örgütün çökertilmesine ve olayın açıklığa kavuşmasına yardımcı olanlara ceza verilmeyecek. Secimeiptal •TOKAT (Cumhuriyet) - Tokat'ın yeni ılçesi Bahçeçiftlik'te I kasım pazar günüyapıian belediye başkanlığı seçimi Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptaledildi. Yüksek Seçim Kurulu karanna göre siyasi partilerin oy pusuiasındaki sıralamanın MÇP. ANAP, DYP. RPveSHPolması gerekirken yerel seçim kurulu bastırdığıo pusulasındaki sıralamayı ANAP, DYP. MÇP, RPve SHP diye yapınca MÇP secimeitira7eimı<;tı ANAP ve RP, kapsamlı birdeğişiklik için yarm biraraya geliyor, RP'nin önerileri görüşülecek Mıüıalefetiıı anayasaatamANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Koalisyon partileri, ana- yasa değışikhğinin şımdilik dar tutulmasının •'zaman kaygısfn- dan kaynaklandığını dile geti- nrken, muhalefet. 5 maddelik değişikliği yetersız buluvor. SHP ve DYP grubu. "en büyük zorluğumuz zaman" görüşünü savunurken. CHP Grup Baş- kanvekıli Alı Dinçer. 12 Eylül'e atıfta bulunan paragraflann tü- müvle anayasadan ayıklanma- sını ıstedi. RP ve ANAP. ana- yasa üzenndekı diğer değişik- İıkleri görüşmek amacıyla bir arava gelmeye hazırlanıyor. Koalisyon ortaklannın ha- zırladığı. seçme ve seçilme yaşı- nı indiren. radvo-TV'de devlet tekelıni kaldıran ve siyasi parti- lerle ilgili düzenlemeleri değişti- ren 5 maddelik anayasa pake- • Anayasa değişikliğinde koalisyon partilen "zaman" kaygısını dile getirirken, muhalefet partileri, 5 maddelik değişikliği yetersiz buluyorlar.Muhalefet, 12 Eylül dönemi yöneticilerinin yargılan- masını engelleyen 15. maddenin de pakette yer almasını istiyor. tindeki en büvük eksiklik ola- ten yeterlı demedik. 10 madde imkânına kavuşacağız. Anaya- rak anayasanın geçici maddele- rinin yer almaması gösteriliyor. Bütün partiler. özellikle 12 Ey- lül dönemi yöneticilerinin yar- gılanmalannı ve bu dönemde çıkanlan yasalar için anayasa- ya aykınlık iddıasında bulunul- masını engelleyen geçici 15. maddenin kaldınlmasından ya- na olduğunu açıklamasına kar- şm bu değişiklik gündeme geti- rilmedi. DYP Grup Başkanvekili Be- kir Sami Daçe, muhalefetin 5 maddelik değişikliği yetersiz bulmasını eleştirerek. "Biz za- dedik. karşı çıktılar. Paketı bü- yütelim dedik, birrtane şart öne sürdüler" diye konuştu. Ana- yasanın tümüne yönelik çalış- malan 10-15 gün gibi bir süre içinde bitirmek durumunda ol- duklannı belirten Daçe. "En büyük zorluğumuz zaman" de- di. Daçe. şu görüşlere yer verdı: "Seyahatler. resmi dış geziler gibi nedenlerle çalışmaları ta- mamlayamadık. Muhalefet partilenne tamamını bırlikte sunacağız. Umuyoruzki muha- lefet partilerimizin uzlaşmacı vaklaşımıyla meseleyi çözme sa konusu, politika konusu de- ğil; siyasi primi kimsenin dü- şünmesine gerek yok. Yeni bir anayasayı vapmak hepimizin müşterek görevi. Muhalefet parüleriyle oturahm konuşa- İım. Önemli olan müşterek ze- minı bulabilmektır. Anlaştığı- mız maddeleri gündeme getir- mek suretiyle. muhalefetle uz- laşma anvoruz." Üzerinde durulan 5 madde- nin. öteden beri üzerinde duru- lan konular olduğunu vuıguLt- yan Daçe. daha önce sundukla- n 10 maddelik paketin muhale- DemokratPartiyeniden siyasalyaşamda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Parti (DP) 32 yıl sonra yeniden siyasal yaşama döndü. Genel Başkanlığa seçime tek aday olarak katılan eski bakanlardan Hayrettin Erkmen secildi. Ankara Merit Altınel Oteli'nde dün yapılan DP 5. kongresı oldukça coşkulu geçti. DP'nin siyasal yaşamına devam etmesi önerisini ayakta oylayan delegeler, öneriyi oybirliğiyle kabul ettiler. Kongreye. eski cumhurbaşkanlanndan Celal Bayar'm kızı Nilüfer Gürsoy, eski başbakanlardan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes, eski bakanlardan Fatin Rüştü Zorlu'nun kıa SevinZorlu, DYPmilletvekılleri Münifİslamoğlu. Nahit Menteşe, ANAPmilletvekıli Kamran İnan. APGenel' Başkan Yardımcısı Sadettin Bilgiç veeski DP milletv ekillerinin yanısıra eski parlamenterler Göksel Kalaycıoğlu, Zeki Çeliker, Mustafa Aksoy da katıldı.Yeni bir partinin kuruluş çalışması içinde olan Aydın Menderes DP'ye katılmak gibi birdüşüncesi olmadığını belirterek "Ben yolumu baştan seçtım. Bö> le birşey sözkonusu olamaz" dedi. İçişleri Bakanlığı bütçesinde olaylar çıktı RP'liler Sezguı'i protesto etti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Plan ve Bülçe Komisyonu'nda İçişleri Ba- kanlığı ve bağlı kuruluşlann bütçe görüşmeleri. RP'li mület- vekillerinin protestosuyla baş- ladı. RP'liler, Ankara Milletvekili Ömer • İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken, RP'- liler milletvekili Ömer Faruk Ekinci'nin polis ta- rafından dövülmesini gündeme getirerek bakanı protesto ettiler ve topluca salonu terk ettiler. karakolun daımi görevlileri dışan çıkanldıktan sonra tek- rar adlı tıp raporu verılecek de- recede ağır hareketler altında tekrar dövülmüştür. * Refah Partılı üyelen olarak Savın Bakanın vurdumduv-" İhulallerin mılietvekillerini idam ettiği. Faruk Ekinci'nin bir süre önce polis tara- cuntalann mılietvekillerini kodeslere fından döülmesi olayını gündeme getirerek tıktığı bir zamanlann Türkiyesini hatırla- salpnu topluca terk ettiler. , tırcasına. Sayın Bakanın bakanlığı es- İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in konuş- nasındabırmilletvekiline. evct. bir TBMM masından sonra sözalan RP Kavseri Mil- üyesine, Türkiye'nin başkentinde, Anka- letvekili Abdullah Gül. Ankara Milletveki- ra'nın ortasında. kendi seçim bölgesinde. lı Ömer Faruk Ekinci'nin seçim bölgesi kendi seçmeninin gözü önünde. güpe gün- olan Mamak'ta seçmenlerinin gözü önün- düz hakaret edilmiş, dövülmüş. zorla ara- de polisler tarafından dövüldüğünü anım- baya bindirilip bir terörist gibi kendi bölge- telaşı içine düştüğü. bunedenleeylemlerine satarak şövle dedi: sindekı karakola götürülmüş. götürüldüğü devam ettiğini beliritı olayı ve mazlığını şıddetle proıesto ediyor ve görüş- melerden çckiliyoruz." RP'lılerin bu proteslosu karşısında Sez- gın susmavı terah ettı. İçışlen Bakanı İs- met Sezgın. bütçeyi sunuş konuşmasında daha çok PKK ve Gune>doğudaki terör eylemleri üzerinde durdu. Sezgin. PKK'- nın kaybetıiği prestıjinı veniden elde etme fot tarafmdan "rağbet görmedi- ğini" söyledi. Geçici maddeler üzennde de görüşüldüğünü ve anayasanın tümüyle birlikte ge- çici maddelerin de yeni baştan düzenlenmesinin sözkonusu ol- duğunu kaydeden Daçe. "Çok acele olanlan alma imkânı bul- duk" görüşünü savundu. Şim- diye değin 102. maddeye kadar gelindiğini belirten Daçe. "Bu, 102. maddeye kadar olanlan veniden gözden geçirmeyeceğiz demek deği!. Ondan sonra mu- halefete müşterek anayasa met- ni olarak sunulabilecek. Bunlar şu anda ham mctinlcr. En bü- vük zorluğumuz zaman" diye konuştu. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvı. anavasanın teknık açıdan bütünüyle ele alınması gerektı- ğini söyledi. SeKi. "Anayasa, tepki anayasası olmaktan mut- laka çıkanlmalı. Baştan aşağı özgürlükçü bir yapıva ka\uştu- rulmalıdır" dedi. Se'vi, ancak bunun çok uzun bir süre ala- cağını düşünerek. şimdilik 5 madde üzerindeki değişikliği gündeme gctirdıklerını söyledi ve "zamandan tasarruf etmek için' gündemdeki acil 5 madde üzerinde değişiklik yapılması- nın sözkonusu olduğuna dık- kat çekti. RP Grup Başkanvekili Şev- ket Kazan, geçici maddelerin paketle yer almamasını eleştir- di. "Palas pandıras hazırlanan anayasa değişikliği bu kadar olur" diyen Kazan, salı günü ANAP'la bıraraya gelerek hem geçici hem de diğer maddeleri gözden geçireceklerini söyledi. Anayasanın başlangıç kısmını "kesinlikle" kaldırmak istedikle- rini belirten Kazan şunlan söy- ledi: "ANAP'ı ikna edebilirsek. MGK'ya da si\il bir görünüm vermek istiyoruz. Gerek temel hak ve hürriyetlcrle ilgili mad- delerle, sendikal özgürlükler açısından. gerekse din ve vic- dan hürriyeti. basın hürriyeıi açısından bu maddelerle ilgili değjşiklikler. millctvekıllerinin parti değiştirmesi konusunda da olabilir. Meclıs üycliğınden düşürmegıbi müeyyideyı kaldı- racağız. Geçici maddeleri de in- celeyeceğiz. ANAP'la bız 152 oluyoruz. Biz de teklifimizi yâ- palım, iki teklif birleştirilerek görüşülsün." Kalemli de, Refah Partisi'nin getircceği önerilcn görmeleri gerektiğinı belirterek şunlan söyledi: "Ondan sonra biz on- lara destek veririz. onlar bize destek verir. Böyle bir uzlaşma olabilir. İktidann geürdiği değı- şikliklerde hiçbir şev vok. Geçi- ci maddeler de buna dahildir. Ben arkadaşlanma görev ver- dim. Çalışacaklar \e anavasa konusundaki hazırlıklarını bana iletecekler. Bu. ancak salı günündcn (yann) önce olur. Ondan sonra bu konudakı dü- şüncclcnmizi belirteceğiz. Bi- zim RP ile anavasa konusunda- ki çahşmamız ortak komisyon- da oluyordu, ancak ıktıdar bu komisyonu çalıştırmı\or" BİZ BİZE Bu güne kadar 40 milyon ödedi SHP'liKaıııerGenç tazıııiııatrekorbneııi • Meclis Genel Kurulu'nda ve komisyonlarda *ek kişilik muhalefet yapan Genç, "ço'uk çocuğunun nzkını yedirmemek için" bundan böyle "içinden küfredecek" Tt'REY KÖSE ANKARA - SHP Tunceli Milletvekili KamerGenç'in ba- şma ne geldiyse "dili belası- na"... Öyle İci, bugüne dek mahkemelerce "küfür" olarak nitelendirilen bazı sözleri için 40 milyon lira tazminat ödemiş. Ancak "çoluk çocuğunun nzkı- nı yedirmemek" için bundan böyle "içinden küfredecek". Kamer Genç. TBMM'nin en ilgjnç milletvekillerinden biri. Genel kurullarda. komisyon- larda yürüttüğü "tek kişilik muhalefet" ve bazı konuşmala- n dillerden düşmüyor. Bir de bazı yasalann çıkmasını engel- lemek için her madde için verdi- ği onlarca önerge... Kamer Genç cleştirilerinde, değerlendirmelerinde pek sözü- nü sakınmıyor. Bu nedenle de başı dertten kurtulmuvor. Hak- kında sık sık tazminat davalan açılıyor. Milyonlarca lira taz- minat ödemeye mahkûm olu- yor. Son tazminat davası da, Tunca Toskay tarafından açıldı ve Genç, bu davada 3.5 milyon lira tazminat ödemeye mah- kûm edildi. Kamer Genç'e göre kehdisi "küfürbaz" birı değil. Ancak "karşısındaki insanlar iyilikten anlamayınca. kibarca hitaptan anlamayınca" kendini tutamı- yor. Bazen "mecburcn" bazı laflar ağzından kaçıvor. Zaten "bazı insanlann ancak küfür- den anladığı gıbı bir izlenım doğduğu" kanısında... Genç, bugüne dek en yüksek tazminatı Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a ödemış. Ozal'a "içinde Manukyan'ın da adı ge- çen" sözlerle çalınca 10 milyon lira ödemeye mahkûm olmuş. Genç'e son hakaret davala- nndan birinı de ANAP İstan- bul Milletvekili Tunca Toskay açtı. Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşülürken Genç'ın kendısi- ne ettiği bir hakaret gerekçesiy- le dava açan Toskay, kendisine bu hakaretin ne olduğunu sor- duğumuzda. "Tekrarlayamam. Şuyu bulmasın (yayılmasın)" dedi. Kazandığı 3.5 milyon lira- lık tazminatı da "avukatlara bı- rakacağını" söyledi. Toskay'ın tekrarlayamadığı hakaretin ne olduğunu Genç'e sorduk. Genç. yıne masum olduğunu sövledi. "Toskay" soyadını te- laffuz edemeyince, "tosbağa" deyivermişti... Son ödeyeceği tazminatla birlikte Genç'in ödediği tazmi- natlar 40 milyon lirayı buluyor. Bu. Genç'e göre kendisini "mil- letvekilliği görevini yapamaz duruma getırmek" anlamına geliyor. "Adamlar dilenci gibi peşimize düştüler. Bu insanlar- la beraber çalışmaktan utanç duvuyorum. Böyle giderse her- halde onlan evlatlık edınece- ğim" diyor. Ancak yinede bun- ca tazminat ödemek canını sıkmış. "Çoluk çocuğunun nz- kını vedirmemek için bundan bövle "kapalı, içinden küfrede- ceğini" söyKiyor ve kendısın- den tazminat alanlarada."Ken- dilennin de. çoluk çocuklannın da burnundan gelsin" diye bed- dua elmeden geçemiyor... Haftalık çizgi roman derginiz ÇEKİN! Bakan Bey ile ünlü ^ Gazeteci Hanım'ın çarpık ilişkisi... Hasan Kaçan yazdı, Ergün Gündüz çizdi. "GÖNÜLE YASAK OLMAZ" Joker'dei HASAN/ERGUN CÖNU1C YASAK OLMAZ. HASAM KAÇİktt • IATİT DIMtKİ ATİUA ATAUkT • İUJUf M BtM. TAfMmAUI • U*Wt VALÇm * U M 1 • UUHİZI KUSE SADECE GENCLIK/CIZGI ROMAN JOKER HER PAZARTESİ BAYINIZDE ERDAL ATABEK Kendini Kesen Ağaç... Baltayla kendi gövdesinin kesildiğini gören ağaç ya- nındaki ağaca yakınmış: - Görüyor musun, şu balta beni kesiyor. Yandaki ağaç da yaralı arkadaşına akıl vermiş: -Şu dalınla vuruver tepesine. Yaralı ağaç umutsuzca dallarını silkmiş: - Nesine vurayım ki, sapı benden. Üç gazete arasındaki ansiklopedi yarışı da bende bu öyküye benzer duygular uyandırdı. Önce meraklandı- ran, heyecanlandıran "ansiklopedi verme" işi, sonra- dan tatsızlaştı, giderek basitleşen bir ağız dalaşına do- nüştü. * Benimki daha çok. * Benimki daha uzun. * Benimki daha kalın. Evinin kitaplığına sadece cildinin kırmızı oluşuna ba- karak ansiklopedi alan, bunu da "Mobilyaların rengine bu uyar" diye açıklayan sonradan görmelerin davranışı- na benzer davranışlar, bizim ' büyuk" gazetelerimize yakıştı mı? Böylesine mahalle kavgasına çok benzeyen bu kampanyalar. basının dördüncü güç oluşuyla bağ- daştı mı? Bu kavga bir kültür hizmeti oldu mu? Içımde bir şeylerin kırıldığını duyumsuyorum. Bilgi dediğimiz kut- sal ürünün böyle itilip kakılmasına karşı tepki duyuyo- rum. Ama bu duygulardan da, bu tepkilerden de daha önemli sonuçlar olacaktır. Bu olayın insanı düşündüren yanı da bu olmalı 1- Gazeteler, toplumların özgür haber alma. doğru bil- gilenme, kendıne doğru gelen yorumları öğrenme araç- larıdır. Her gazete çok önemlıdır Birbirinden farklı ol- maları da demokrasinın güvencesıdir. Hele de televiz- yon gibi kitlelerı çok etkıleyen görsel bir iletişim aracına karşı gazeteler çok daha onemlidir. Daha etkılı iletişim araçlarının giderek daha çok para tarafından kontrol edildiği günumüzde "gazeteler" daha önemli bir işlevin sahibi olmaktadırlar. Reklam olayında bu işlev görül- müş. televızyon reklamlarının "zappıng'le (uzaktan ku- mandayla hemen kanal değiştirme) etkisinin azalması, gazetelerin reklamlardaki gücünu de arttırmıştır. Şimdi bu ansiklopedi kampanyasında üç gazetenin birbirine yönelttiği suçlamalar, gazetelerin "güvenilir" niteliğini yaralamayacak mıdır? Ne yazık ki bu kavganın uzun sürede görülecek etkile- rinden birisi bu olacaktır. 2- Bilgi toplumları olma yolundaki dünya gelişmesinin en büyük tehlikesi "Bilgınin özgürluğünü yitirip serma- yenin kontrolüne girmesi"dir Bu tehlikeye karşı kapita- lıst ülkelerin özgür düşünürleri uyarı üzerine uyarı yap- maktadırlar. Bilimsel-teknolojik devrimle toplumların "bilgiyı üretim aracı" olarak kullanmaları, yeni çağın en büyük tehlikesini de birlikte getirmektedjr: Bilgınin pa- ranın emrinde kullanılışıyla insanlann robotlaştırılması. Üç gazetenin de para gücuyle ansiklopedi verme kam- panyası, aslında paranın neleri kullanabildiğini göster- mesi bakımından çok anlamlı çıplak bir örnek oluştur- maktadır. Bilgi toplumu olamamış toplumumuzda ansiklopedi- ler bir pazarlama aracı olmaktadır. Bu yolla ansiklopedi- ler "bilgi verme kaynağı" olmaktan çıkmakta, bir "ser- vet prestiji" anlamı yüklenmektedir. Ne yazık. 3- Bu kampanyanın böylesi bir kavgaya dönüşmesi- nin uzun süredeki etkilerinden birisi de, ülkemizdeki de- mokrasi karşıtlarının işine yarayacak olmasıdır. Bu kampanyayı yürüten üç gazete de (Sabah, Hürriyet, Mil- liyet) demokrasiden yana, toplum hayatımızdayeri olan, etkili organlardır. Yanlışları da olsa. eksıkleri de olsa bu üç gazetemız de toplumun demokratikleşmesi üzerinde etkili araçlardır. Onların birbırinı böyle yıpratması, bu- günler için çok önemli sayılmayabiiir. Ama bu olayın uzun sürelı etkıleri şimdilik hiçdüşünülmemektedir. Oy- sa, bir toplumun geleceği üzerinde etkili olaylar çok onemlidir. Korkarım ki bu toplumdaki demokrasi karşıtları, bu olaydan çok sevinmektedirler, zamanı gelince bu olayı kullanacaklardır. 4- Bu olaydan bütün basının, bütün kitle iletişim araç- larınrn çıkarması gereken sonuçlar olacaktır. Bu fırtına şokuyla. büyüsüyle, hasarıyla, çopüyle geçip de ışin bi- lançosu yapıldığı zaman, gazetecisı de, yazarı da, okuru da "kime hizmet ettiğini" kendisine soracaktır. Ben, bugundenparayahizmetetmediğimeçoksevini- yorum. Uçağa ancak üst düzey görevliler binebilecek Hükümetinkemer sıkıııa politikası ANKARA (Cumhurivet Bû- rosu) -Hükiımet. kamuda cari harcamalan "en az"da lutma- ya çalışıvor. bu nedenle kamu görc\lilcrinin scvahat başvu- rulannın büyük bölümü geri çevriliyor. Kasım I9*>2tarihine dcğin gcçen 11 ayda. toplam 5 bın 640 kamu görevlisinın >urtdışına gönderifdiği. geçen \ılın aynı dönemınde yurtdışı- na aıdenlenn savısının ıse 9 bin 60Ö"kışı olduğu"bildirildi. Başbakanlık yetkilileri. "yurtdışına gidışlerin en az dü- zeyde tutul- masf'nın Baş- bakan Demı- rel'in "tali- matı" olduğu- na dikkati çe- kerek şunlan söylediler: "Sayın Başba- kanın imzasını taşıyan bir ge- nelge ile bu konu büyük öl- çüdc kısıtlandı. O genelge ile Sayın Başbakan dış gezilerin izne bağlı olmasını sağlamıştı, dolayısıyla dış gezilere katılım yan yanya düştü. Harcamalar ise döviz değerindeki artışlar nedeniyle aşağı yukan aynı kaldı. Geçen vıl geziler için 81 miKar 242 milyon 635 bın lira harcanmışken. bu yıl harcama 86 milvar 855 mılyon 471 bin lıradır..." Başbakan Demirel'in ko- nuyla ilgili genelgesi şöyle: "Yurtdışı görev seyahatlerinde amaç ve kapsam açık bir şekil- de belirlenerek Başbakanlık- tan izin alınacaktır. Ancak dış görev gıderlerının tamamını kendi imkânlanyla karşılayan yor. görevliler ile. giderleri yurtdışı kuruluşlar tarafından karşıla- nan ve kendileri için Toplu Konut Fonu ödemesi dışında, kuruluşlarca herhangi bir gi- der yapılmayan görevliler için izin alınması zorunlu değildir. Bu kapsamdaki görevlendir- melerde ita amirinin onayı ye- terli olacaktır." Aynı genelgede, kamu gö- revlilerinin geziler sırasında kullanacaklan taşıtlar konu- sunda da şu uyanlara yer veri- liyor: "Yurtiçi ve yurtdışı geçi- ci görev lendir- meler zorunlu hallerde yapı- lacak, görevin süresi ve gö- Tevli sayısı en az düzeyde tu- tulacaktır. Yurtiçi seya- hatlerde esas itibanyla uçak dışında kalan otobüs.tren gibi mutad vasıtalar kullanıla- cak. yol giderlerinde tasarruf sağlanmasına azami itina gös- terilecektir. Bu amaçla sadece üst düzey yöneticiler zorunlu hallere münhasır olmak ve bakanhk makamından (üniversitelerde rektörden) alınacak onayda belirtilmek kaydıyla uçakla se- yahat edebileceklerdir. Bakan- İann uçak kiralamak suretiyle yurtiçinde seyahat etmeleri, çok özel ve acil hallerle sınırlı tutulacaktır..." Aynı genelgeye göre araba- lanna mobil telefon takılmış bulunan görevlilerin de belli yıllık limitlere uymalan gereki- Başbakanlık yetkihleri."yurtdışına gidışlerin en az düzeyde tutulması"nın Başbakan Demirel'in "talimatı" olduğuna dikkati çektiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear