25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24KASIM1992SALI 14 HABERLER Türkiye'de son 1.5 yıldırdemokrasi ve insan haklan açısından bir gelişme sağlanamadı Oıı sendika, üyeleriyle yok oldu Ekonomi Servisi - Son dört- buçuk yılda 465 bin 160 sendi- kalı işçi işten çıkanldı. taşcron işçilerin daimi işçilere oranı yüzdc 15.5. kapsam dışı perso- nelin daimi işçilere oranı da yüzde 23.1'e çıktı. Petrol-lş Sendikası'nın dün basına tanı- lılan "1991 Yıllığı'nda. sendi- kalı işçi sayısındaki bu azalma- nın. orta büyüklükteki 10 sen- dikanın yok olması anlamına gcldiği bclirtildi. Petrol-lş Sendikası'nın 1984'ten beri düzenli olarak ya- yımladığı yıllıklann sckizincisi dün Pctroî-İş Sendikası Genel Başkanı MünirCeylan tarafın- dan basına lanıtıldı. Çok sayıda öğrclim üycsi ve sendikalann da yazı göndererek katıldığı Peiröl-İş yılhklan. Petrol-lş Eğitim \c Araştırma Müdürü İlyas Kösiekli tarafından hazır- lanıyor. Bir yıllık liliz bir çalışmadan sonra dün kamuoyuna sunulan 1991 Yıllığı'na gör'e, bir kilo ek- ıııck jlmak için I969'da 49 da- kika çalışan asgari ücreili bir işçi, geçen >ıl 104 dakika çahştı. 1980 sonrası imalat sanayiinin sürekli büyümesi karşısında. ücreıler 1988 yılına değin yıllık ortalama yüzde 1.2geriledi. İşçi ücretlerindeki gerileme ancak 1989"daki" Bahar eylemleri' ve I991"deki 2.7milyon işçinin ka- tıldığı direnişler. kalıhmın 165 bine vardığı grevlerden sonra imzalanan toplu iş sözlcşmele- riyle durdurulabildi. Buna kar- şıİık. sendikalı işyerlerinde geli- nen ortalama ücret düzeyi hâlâ 24 Ocak dönemi öncesi. 1979 yılı gerçek ücrct düzeyinden yüzde 18.7 oranında geride. İs- tanbul Sanayi Odası 500 büyük firma verilerine göre 1982 yılı 100 olarak endekslendiğinde iş- çi basına gerçek katma değer 1990'da 152.8 olurken. ücretler Yeni yılda yenî yönetîm arayışı Ekooomi Servisi - Yaklaşan Türk-İş Genel Kurulu öncesi, Türk-İş içinde kendilerini sos- yal demokrat kanat olarak ni- telendiren sendikalar, Ankara'- da bir araya gelerek ortak bir program ûzerinde çahşmaya başladı. 7-13 Arahk tarihlerin- de toplanacak Türk-İş Genel Kurulu'na, haarlanacak ortak bir programla katılacak olan sendıkalann, seçimlere ayn bir Hsteyle mi yoksa çeşitli sendika- larla ittifaklar oluşturarak mı girecekleri konusunda, prog- ramlannı oluşturduktan sonra karar verecekleri öğrenildi. Sosyal demokrat kanat, bu programı ilk önce 25 kasımda yapılacak Türk-İş Başkanlar Kurulu'nda dile getirecek. Bu doğrultuda tüm sendika- lara çağnda bulunduklannı be- lirten Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı MünirCeylan, bugüne kadar Türk-İş kongrelerinde yapılan muhalefetin liste çıkar- makla sınırlı kaldığını savuna- rak "'Bunun Türk-İş'e hiçbir katkısı olmamışür. Aruk Türk- Iş'te yapı değişikliğine ihtiyaç duyan arkadaşlann bir araya gelerek güçlerini ortaya koy- malan ve ortak bir program çıkartmalan gerekiyor" diye konuştu. Ce>Tan, Ankara da yapılacak toplantılarla hazırla- nacak programı ana hatlanyla "Türk-lş'in yıllardan beri izle- diği devletle uzlaşmacı poltika- ların terk edilmesi, Türk-Jş'in işçi sınıfının gücüne inanan ve bunun bilindnde bir örgüt ola- rak, banşçıl ve demokratik si- lahlannı kullanması ve bu doğ- rultuda mücadele takviminin belirlenmesi" şeklinde düşün- düklerini açıkladı. Türk-İş'in bu şekilde bir yapı Memur, hak direnişinden beraat etti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Memur maaşlanna 1992 yılının ikinci 6 ayı için yapılan ortalama yüzde 29.8'lik zammı yctersiz bularak 15 temmuzda çeşitli protesto eylemleri yapan memur sendikalannın yönetici- leri. bu ncdenle haklarında açı- lan davada beraat ettiler. • Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi. dün. 14 memur scndikasının 32 yöneticisi hak- kında Toplantı ve Gösıeri Yü- rüşlcri Yasası'na muhalefet suçuyla açılan davayı görüştü. Duruşmada, 23 ekimdeki ilk duruşmada ifadesi alınamayan sanıklar ifade verdiler. İfadele- rindc. amaçlannın memurlara yapılan zamma karşı kamuo- yunun dikkatini çekmek oldu- ğunu bildiren sanıklar, yasalara karşı gelmediklerini söylediler. Mahkeme Başkanı. suçun oluşmadığının anlaşıldığını be- lirtcrck. Ankara Cumhuriyet ' SuvcılığVnm Toplantı veGöste- ri Yürüyüşleri Yasası'na aykın davrandıkîan savıyla 3 yıla ka- dar hapislerini istediği sanıkla- nn beraatına karar verdi. Tüm-Bel-Sen Ankara Şube Başkanı Hasan Nayır. yaptığı açıklamada. mahkemenin ver- diği karan şöyle değerlendirdi: "Hâkim, bu tür faaliyetlerin sendikal faaliyet olduğunu. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşle- ri Yasası'na aykınhğı bulunma- dığına karar vermiştir. "Bunlar. sendikalann olağan faaliyetle- ridir' demiştir. Grev. yürüyüş. basın açıklaması yapamayan sendika olur mu? 1982 anaya- sası kalıplan içinde değerlendi- rilirse, yaptığımız her şey suç. Ama artık memur hareketi. 82 anayasası kalıplanndan taşı- yor. Bu karar. yetkililere. Top- lantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası ile Polis Vazife ve Sela- hiyet Yasası'nm yeniden göz- den geçirilmesi gerektiğini gös- teriyor." Hükümetin yılın ikinci yansı için memur maaşlanna yaptığı zammı yetersiz bulan sendika- lar. ilk zamlı maaşın alınacağı gün olan 15 temmuzda I gün- lük iş bırakma çağnsı yapmış ve çeşitli illerdc protesto gösterileri düzenlemiş, bir grup memur Is- tanbul Ankara'ya yürümüştü. Ankara'da da büyûk bölümü- nü belediye memurlannın oluş- turduğu kalabalık bir topluluk, Sakarya Caddesi'nde gösteri • düzenlemişti. değişikliğini çok daha önce ger- cekleştirmesi gerektiğini kayde- den Ceylan, sosyal demokrat sendikalann seçimlere ortak bir listeyle katılıp katılmayacağı ve kimlerin aday olacağı yönünde- ki bir soruyu da şöyle yanıtladı: "İlk önce bir araya gelip, bir program hazırlayacağız, gücü- müzü ortaya koyup bu gücün hedeflerini belirleyeceğiz. Bu güç ayn bir liste çıkartmaya ye- tecekse, liste çıkartacağız. Eğer gücümüz mevcut yönetimin ta- mamının değişmesine yetmeye- cekse, bazı ittifaklar geliştirece- ğiz. Ama bu ittifaklan, hazırla- dığımız program temelinde yaparak gerçekleştireceğiz. Ni- ye ve nasıl bir ittifak yapüğımızı kamuoyuna anlatacağız." Cey- lan, şu anda Türk-İş kongresin- de, herhangi bir göreve aday olup olmama konusunda karar vermediğini söyledi. Türk-lş'in, 160 bin kamu işçi- sinin toplu iş sözleşmesinin ki- litlenmesi ve iki büyük sendika- nın grev karan almasına karşın, gecen yıllarda olduğu gibi ka- mu kesimi koordinasyon kuru- lunu toplantıya çağırmamasını da eleştiren Cİylan, sözleşmele- ri sürdüren sendikalann kendi aralannda yapacaklan eylem- leri eş zamanİı hale getimıevi düşündüklerini kaydetti. Cey- lan, grev hakkı bulunmayan ve toplu iş sözleşmesi görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanan Pet- kim işçilerinin eylemleriyle ilgili olarak da şövle konuştu: 'Hü- kümetin yüzde 30. yüzde 20 zam şeklindeki dayatmaJannı kabul etmek mümkün degil. Bu dayatmayı aşmanın yolu müca- deleden geçiyor. Biz amlc, ye- mek yememe, işyerinı terk et- meme gibi masum, sesini kayuoyuna duyurmaya yönelik eylemler düşünmüyoruz. Artık, üretimin ve saüşın durdurul- ması doğrultusunda eylemler yapmak ve Anakara'ya yûrü- mek doğrultusunda işçilerin taruşmasını istedik. Işçiler bu eylemlere çok sıcak bakıyor. Bu tartışrnalar sonucu belirlenecek bir takvim doğrultusunda, Yarpet ve Aliağa'da çahşan Petkim işcileri aynı gün An- kara'ya doğru yürüyüşe çıka- cak." Moğultay'ın karabasanı yann Meclis'te ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkhe'de çalışma yaşa- mına ilişkin düzenlemelerin önemli bir bölümü uluslararası >landarllann gerisinde bulunu- >or. Scndikalaşmaya ilişkin dü/cnlcmcler. grev hakkı, iş gü- vcnccsi. işsizlik sigortası \e sos- >al giivence konusunda Ulusla- rarası Çalışma Örgütü'nün (ILO) öngördüğü koşullar Tür- kijc'dc henüz lam olarak otur- iulabılmişdeğil. Çalışma Baka- nı Mchmet Moğulıay'ın bu konularda hazırlattığı yasa tas- laklan Meclis'in ve hükümetin ccşiıli kadcmelerinde bekliyor. Hükümetin 20 Kasım 1991'de >on şcklini alan ve imzalanan koalisyon protokolünde yer alan konuların başında çalışma yaşamına ilişkin vaatler yer alı- yordu. Bu vaatlerin başında da memura sendika hakkı, toplu- Hizlcşme. grev ve lokavt yasası- nın yeniden düzenlenmesi. iş güvencesi ve işsizlik sigortası- nın geıirilmcsi konuları yer alı- yordu. Komisvona havale Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay ge- çen yasama yılında ilk olarak iş güvencesini gündeme getirdi- ğinde, işveren dünyasından büyük tepki çekmişti. Buna hü- kümetin DYP kanadı da ekle- nince Bakanlar Kurulu'nda görüşülen bu taslak için bir alt komisyon oluşturuldu. Bu ko- misyon taslağa henüz son şekli- ni veremedi. Taslağın getirdiği en önemli yenilik işten atmalara karşı yargıç denetimi getirme- siydi. İşsizlik sigortası getirilmesi için Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanhğı'nın hazırladığı yasa taslağı işçi ve işveren kuru- luşlannın görüşüne sunuldu. Sendikalar bu taslağa olumlu yaklaşırken, işveren kuruluşlan bunun karşılığında kıdem taz- minatının kaldınlması gerekti- ğini öne sürüyor. Memur sendikalannın kurul- masını ve bu memurlann bu sendikalara üye olmasını dü- zenleyen ILO sözleşmeleri de Meclîs gündeminde bulunuyor. Geçen perşembe günü bu söz- leşmelerin Meclis'ten geçmemesi üzerine Moğultay istifa edebile- ceğini söylemişti. İnönü tara- fından ikna edilen Moğultay bu sözleşmelerin Meclis'ten geçme- mesi halinde milletvekilliğinden de istifa edebileceğini söylemiş- ti. Bu yasalann yann Meclis genel kurulunda görüşülmesi bekleniyor. Bağ-Kur ve SSK'nın koşulla- nnın iyileştirilmesi için hazırla- nan yasa taslaklanna ise Mali- ye ve Gümrük Bakanlığı ile Hazine karşı çıkıyor. 128.3'de kaldı. Petrol-İş Yıl- lığı'nda yer alan verilere göre, OECD ülkeieri içinde işsizlik si- gortasının uygulanmadığı tek ülke olan Türkiye'deki iş^siz sa- yısı DİE Hane Halkı Işgücü Anketleri'nde yer aldığı gibi 1,5 milyonun altında değil. 1991'de 5 milyona varmış durumda. Toplam 19,1 milyon sivil istih- dam içinde aktif sigortalı sayısı 7.2 milyonken. halen 12 milyon istihdamın hiçbir sigortası bu- lunmuyor. Dünya üretiminin. 1990 iti- bariyle yüzde 71,4'ünün G-7 olarak bilinen 7 "merkez' ülke, yüzde 20'sinin 29 'orta çevre' ve yüzde 8.6'sının da 59 'çevre' ül- ke tarafından gerçekleştirildiğe dikkat çekilen Petrol-lş Yıllı- ğı'nda, Türkiye'nin 'orta çevre' ülklerin alı sınınnda olduğu ve çevre ülke' olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu vurgulan- dı. Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Münir Ceylan. 1991 Yıllığının tanıtımı nedeniyle düzenlediği basın toplantısın- da. sendika üye sayısının 1980 yılında 1 milyon 300 bin iken, bu sayının 1992de yalnızca 200 bin artarak 1,5 milyona çıktığı- nı belirterek, Türkiye'de sendi- kalaşma yoğunluğunun çok geri düzeyde kaldığına dikkat çekti. Ceylan, "Ancak, unutul- masın ki. sendikalar Türkiye'de henüz önemli bir gücü, yani mal ve hizmet üretimini ellerin- de tutma gücünü yiürmediler. Bu gücü kullanmaya zorlan- makiayız" diye konuştu. Son birbuçuk yıl içinde demokrasi ve insan haklan açısından önemli bir ilerleme sağlanama- dığını, İş Güvencesi Yasa Tas- lağı'nın işverenlerden gelen baskı doğrultusunda değiştiril- digini ve işsizlik sigortası konu- sunda somut bir adım atılama- dığını belirten Ceylan. Özal hükümeıi döneminde "Kıdem tazminatı fonu' olarak ortaya atılan düşüncenin bu sefer de 'Kıdem tazminatı kasası" ola- rak dayatılmak istendiğinı sa- vunarak "12 Eylül rejiminin en karanlık döneminde bile yok edilemeyen kıdem tazminatı hakkımızın yok cdilmesine asla izin verilmeyecektir" dedi. Cey- lan "Sendikalar Özal iktidanna gösterdikleri tavırlannı Koalis- yon Hükümetine de göster- mekten asla geri durmayacak- lardır" diye konuştu. Demirel, İngiltere Başbakanı Major ile Bosna-Hersek'i görüştü. Denıiıel'deıı Bosııa baskısı LONDRA(Cumhuriyet) - Başbakan Sülcyman Demirel. dün İngiltere Başbakanı John Major ile görüştü. Görüşmede. Demirel. Bosna-Hersek için bir vaplınm gücüne gerek duyul- duğunu \urgularken. İngiliz uınıfı. yann yapılacak Balkan Konferansına. BM Gcncl Sek- rcieri'nin Bosna-Hersek temsil- ci-.i vc Cenevre Konferansı eşbaşkunı Cyrus Vance'ın da katılmasını önereceklerini bil- dirdi. Kuzcy lrak'la bağımsız bir Kürt dcvletinin kurulmasına ve Irak'ın bölünmesine kesinlikle karşı olduğunu aktaran İngiliz lıcycli. Çekiç Güç'ün görev sü- resinin uzatılmasından yana oldııklannı bildirdiler. Türk ta- rafı da Çekiç Güç'e caydırıcı niıcliktc olduğu için "cvet" de- nildiğini vurguladı. Major. Kıbns'taçözümeula- şilabilmesi için Türkiye'nin baskı yapmasını ısterken. De- mirel. Türklerin ad'ada tecrit udilmiş durumda olduklannı sın ledı. Başbakan Demirel. dün İn- gilıcrc Sanayiciler Konfederas- yonu'ndaki konuşmasından sonra. İngiltere Başbakanı John Major ile biraraya geldi. İki lider. önce Başbakanlığın "Mavi Odası'nda. daha sonra öğlen yemeğinde görüşme ola- nağı buldular. Başbakan Süleyman Demi- rel. Major ile Avrupa sorunlan ve ikili ilişkilcr ûzerinde dur- duklannı açıkladı. Başta Bosna-Hersek'teki gelişmeler- den Türkiye'nin duyduğu üzüntüyü belirttiklerini ifade eden Demirel. Sırplann Bosna- Hersek'teki katliamlannın Ko- sova'dan Makedonya'ya kadar y ayılabileceğı endişesi duyuldu- ğunu Maior'a ifade etti. Başba- kan Demirel, İngiliz meslekta- şına. Bosna-Hersek konusunda dünyanın mutlaka girişimlerde bulunması. caydınalığın işletil- mesi gerektiğini söyledi. Demi- rel. Major'a. Bosna-Hersek benzeri olaylann yayılmadan önlenebilmesi için bir yaptınm gücüne gerek duyulduğunu. bu konuyla ilgili olarak Türkiye'- nin bir Balkan Konferansı dü- zenlediğini aktardı. Bunun üzerine ingiliz heyeti, bu konfe- ransa. BM Genel Sekreteri Gali'nin Bosna-Hersek temsil- cisi ve Cenevre Konferansı eş- başkanı Cyrus Vance'ın da katılmasını önereceklerini açık- ladı. Görüşmede. Kıbns konu- su da ele alındı. Major ve İngiliz heyeti, Kıbns'ta bir çözümün rahaüık getireceğini öne sürer- ken. Türkiye'nin daha etkili olması gereği ûzerinde durdu- lar. Açıkça söylenmese bile İn- giliz heyeti, çözüme ulaşılabil- mesi için Türkiye'nin baskı yapmasının şart olduğunu dile getirdi. Ancak Dem'ırel, bu gö- rüşlere karşı, Türklerin adada tecrit edilmiş durumda olduk- lannı, uzun yıllardır süregelen bu sorunun çözümünde, kimi güçlükler olduğunu belirtti. Ûzerinde durulan bir başka ko- nu da Kuzey Irak'taki durum ve Çekiç Güç'ün görev süresi- nin uzatılması oldu. Çekiç Güç Kuzey Irak'tan çekilirse, Bağ- dat hükümetinin arzulanrun hızlanabileceginin gündeme geldıği görüşmelerde, ingiliz ta- rafı, Çekiç Güç'ün süresinin uzatılmasına yanlı olduğunu dile getirdi. Türk tarafı da. Çe- kiç Güç'e. Türkiye'nin caydıncı nitelikte olduğu için "evet" de- dığıni anımsatarak. gösterilen insani himayenin bağımsız bir Kürt devleti oluşması sonucu vermesinin kabul edilemeyece- ğini ifade etti. Ankara • Baştarafi 1. Sayfada kadar varmasını derin üzün- lüyle karşılıvor \e telin ediyo- ruz"denildi. Türkiye'nin ırkçı çevrelerin saldırılarının tehlikeli sonuçla- ra yol açabileceğı endişesi ile Almajı makamlannın uyardığı ve etkin önlemler alınmasmı ta- lep ettiği hatırlatılan açıklama- da. "Ancak bu önlemlerin ye- terli olmadığı maalesef bu kere açık bir şekilde ortaya çıktığı" belirtildi. Türkiye'nin "canilerin" bir önce yakalanmasını ve maktül- lerin ailelerine maddi ve trr r-vı tazminat ödenmesi talep ettiği bildirilen açıklar" *••. Aİ- manya'daki demokıu..,. ve in- san haklanna saygılı tünı siyasi kuruluşlar ve insan haklan ör- gütlerinin kararlıhk içinde bu "cinayetlere" tepki gösterilmesi çağnsında bulunuldu. Dazlaklar 3 Türk'ü yaktı Ziııaya boşannıa indirimi MBaştarafi 1. Sayfada yapmaya ve taıllerin yakalanması için bilgi vermeye çağırdı. Yangından kurtulmak için çarşaflan ve perdeleri birbi- rine bağlayıp aşağı sarkıtan va- tandaşlanmızdan yaralanan dokuzu hastanede tedaviye alındı. İki çocuğun yaralannın çok ağır olduğu bildirildi. Kış ortasında açıkta kalan 43 Türk dün belediyeden kendilerine yatacak yer gösterilmesini iste- diler. Bu olayla birlikte Almanya'da üç gün içinde ırkçı saldınlara kurban gidenlerin sayısı beşe yükseldi. Üç gün önce ise Ber- lin'de bir Alman genci öldürül- müştü. Wuppertal'deki olay geceleyin meyhanede bir müş- terinin ırkçı konuşmalar yapan Almanlarla taıtışması sonucu meydana geldi. Adamı "Yahu- di olmakla" suçlayan Neonazi- ler üstüne içki döküp ateşe verdiler ve sonra cesedi sakladı- lar. Berlin'deki olayda ise Doğu Berlinli 27 yaşındaki bir genç metro istasyonunda aşın sağcı- larla tartışırken bıçaklanarak öldürüldü. Şimdiye kadar daha çok yaban- cı mültecilcre yönelen saldınla- nn Türkleri hedef almasına an meselesi gözüyle bakılıyordu. Dün Almanya'da yaşayan 1 milyon 600 bini aşkın vatanda- şımız, ölümler karşısında üzün- tüden çok öfkeyle tepki göster- diler. Vatandaşlanmız yıllardır Almanya'da çalıştıklannı. kar- şılığında can güvenliğinin bile sağlanamadığını belirterek is- yan ediyor ve Ankara'nın ken- dilerine sahip çıkmasının isti- yorlar. Türk dernekleri, dün yayımladıklan bildirilerle halkı "sakin olmaya" ve öfkeye ye- nilmemeye çağırdılar. Bildiri- lerde Almanya'da çok sayıda insanın bu saldınlan kınad.^ı ve yabancılarla banş içinde bir- likte yaşamaktan yana olduğu hatırlatıldı. Olay dün akşam Berlin'in merkezinde Türkiye Göçmenler Birliği'nce düzenle- nen bir maten yürüyüşüyle kı- nandı. Özellikle Türk gençleri- nin misilleme eylemlerine giriş- mesinden endişelenen Alman polisi Berlin'de ek güvenlik ön- lemleri aldı. Dün dünyanın dört bir yanında gazete ve televizyon muhabirle- rinin başvuru yağmuruna uğra- yan Bonn Büyükelçimiz Dr. Onur Oymen'in kamuoyuna mesajı şöyle: "Dün gece Mölln şehrinde ya- bana düşmanlannın hunharca saldınsı sonucunda ikisi kadın biri çocuk olmak üzere üç va- tandaşımızın hayatını kaybet- mesi, dokuz vatandaşımızın yaralanması Almanya'daki Türkleri derin üzüntüye boğ- muştur. Yıllardan beri bu ülke- de yaşayan Almanya'nın refa- hına ve gelişmesine katkıda bulunan bu masum vatandaş- lanmızı sırf Türk olduklan için öldürenlerbirinsanlık suçu işle- mişlerdir. Alman makamlan- nın bu canileri en kısa zamanda yakalayarak şiddetle cezalan- dırmalannı bekliyoruz." Mesaj şöyle devam ediyor: "Zengin bir tarih tecrübesine sahip bulunan Almanya'nın ül- kesinde bulunan bütün yaban- alann can ve mal güvenliği koruyacak siyasi iradeye ve gü- ce sahip bulunduğuna inanıyo- ruz. İnsan haklannın en açık ve en vahim bir ihlalini oluşturan bu terörist saldınya karşı Al- manya'da bütün siyasi kuruluş- lann ve in^an haklan örgütleri- nin tepki göstermelerini bekli- yoruz." Demirerintepkisi Türkiye'nin Almanya Büyü- kelçisi Onur Öymen. dün olayı öğrenir öğrenmez Londrayı arayarak Başbakan ve Dışişleri Bakaruna. olaya duyulan tep- kinin Alman Başbakanı Kohl'e iletilmesini önerdi. Başbakan Süleyman Demirel, Cumhuri- yet'e, Kohl ile bir görüşme yap- madığını ve yaprnayacağını bildirdi. Büyükelçi Öymen. ay- nca Türkiye'den bir parlamen- to heyetinin derhal Almanya'ya giderek olayı incelemesini de önerdi. Bu önerinin hükümet tarafından olumlu karşılandığı bildiriliyor. Almanya'daki ce- nazelerin Türkiye'ye gelmesin- den sonra büyük bir törenle Neonazi hareketlerinin telin edileceği de bildiriliyor. Başba- kan Süleyman Demirel. bir so- ru üzerine. olaydan büyük üzüntü duyduğunu belirterek "Dışişleri Bakanlığımız bir açıklama yayımladı. Alman hükümetine daha önce böyle olaylann olmaması tarafımız- dan iletilmişti. Dışişlerimiz la- am gelen temaslan yapıyor. Alman makamlannın bu tür olaylan önlemesini istiyortim" dedi. • Baftarafi 1. Sayfada larufından açılan boşanma da- \ası sürerken. zina halinde ya- kalanan kadına verilecek ceza- nın en düşük düzeyde belirlen- mcsini istedi. Bu durumdaki kadına veri- len 875 bin lira ağır para cezası- nı yüksek bulan Yargıtay Ceza Dairesi. kadın hakkında 6 ay- dan 3 yıla kadar hapis cezası öııgören ceza maddesi yerine 3 aydan bir yıla kadar cezalandır- mayı öngören ceza maddesinin uygulanmasını önerdi. Karar- da "Boşanma davası sürdükçe ayn ayaşam hakkı doğal" de- nıldı. Beşinci Ceza Dairesinin il- ginç yorumuna konu olan dava aleyhine kocası tarafından bo- şanma davası açılan Afyon'un DPT'yi fareler bastı OLAYLAKEV Çiller'e by-pass tartışma yarattı AEDINDAKI GERÇEK UBagtarafi 1. Sayfada Dergi. gazete ya da kitap ko- nusunda karan verecek olan halktır. Halkm yargıçlığı dışm- daki devlet müdahalesi, basın yayın yaşammda daha büyük sa- kıncalar doğurabilir. Demokrasilerde bu kuralm dı- şında bir ölçüt bulunamıyor. Türkiye'de yaşayan insanlar, hangi fikrin doğru, hangisinin yanlış olduğunu saptayabilecek kadar erişkin ve olgundurlar; bu alanda kamuoyuna güvenmek gerekiyor; yurttaş, neyi okuyup neyi okumayacağı konusunda karan "bizzat" vermelidir. Yasaklanan düşüncelerin, ço- ğu zaman serhest bırakıldıkları dönenüerden daha etkili olacak- ları da unutulmamalıdır; geç- mişte toplum bu deneyimlerden geçti. Türkiye'de gazete, dergi, ki- tap yasaklamaları ve toplatma- ları tarihe karışmalıdır; Külıür Bakanı Fikri Sağlar'ın bu konu- dakiyaklaşımı doğrudur. Gerek- li yasal değisiklikler bir an önce gerçekleştirilirse, demokratik- leşmedebir adım dahaatmıs olu- r "=- • ••• NL RSUN EREL ANKARA - Dünya Ban- kasfnın Avrupa Direktörü Michael NViehen'in ekonomi- dcn sorumlu bakanını atlaya- rak. doğrudan Başbakan Sü- leyman Demirel'den randevu isıeminde bulunması, bürokra- side tarlışmalara yol açtı. Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarlığı (HDTM) yetkilileri, ge- lişmeyi "Dünya Bankası yetki- lılennin işgüzarhğı" diye nite- lendirirken. direktör NV'iehen'in "" ancak gerekli görülmesi ha- linde" Devlet Bakanı Çiller'le görüştürüleceğinı bildirdiler. Dcvlci Bakanı Çiller'in daruş- manlan. VViehen'in "sonra- dan" kcndilerinden de randevu isıedığini açıkladılar. Dünya Bankası Avrupa Di- reklörü NViehen'in Devlet Ba- kanı Çiller yerine "doğrudan" Başbakan Dcmirel'den rande- vu isteminde bulunması. hazine tarafından hoş karşılanmadı. Konudan sorumlu HDTM yet- kilileri, Cumhuriyet'in sorulan- nı yanıtlarken, şu görüşlere yer verdiler: "Bürokratla görüşülecek iş- leri, bugünlerde mutlaka Baş- bakan'a. Cumhurbaşkanı'na götürme modası var. Bir tür by- pass yani. Anlaşılan, Dünya Bankası da aynı modaya uydu. Bu yanlış bir tutumdur. hatta Dünya Bankası'nın işgüzarlığı- dır. Esasen. böyle bir temasın, nezaket görüşmesi olmasından ileriyegitmesini beklemek, yan- lış olur. NViehen'in Ankara'ya yapacağı ziyaret, senede 4-5 kez yapılan rutin görüşmelerden bi- ridir. Hatta öyle ki, biz bu gö- rüşmenin seyrine bakarak, ancak gerekli görürsek kendisi- ni bakanımıza eötürürüz." NViehen'in Başbakan'dan randevu istemesi, ekonomi bü- rokrasisinde "Çiller'e by-pass girişimi" diye nitelendirilirken, ÇilJer'in danışmanlan, "Sonra- dan randevu istemi bize de ulaştfgörüşünü savundular. Çiller'e yakın yetkililer, Cum- huriyet'e şunlan söylediİer: "Sizin bize sorduğunuz sıra- da Mr. NViehen'den randevu talebi henüz almamıştık, dola- yısıyla size 'yok' dedik, ama tam beş dakika sonra bizi de aradılar ve Sayın Çiller ile gö- rüşmek istediklerini bildirdi- ler." Alınan bilgjye göre, Türkiye- Dünya Bankası ilişkilerinde en sıcak gündem maddesini, bu kuruluş tarafından Türkiye'ye açılmış bulunan mali sektör kredisinin ikinci diümi oluştu- ruyor. 100 milyon dolar tuta- nndaki bu kredi.dondurulmuş durumda. ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Planlama Teşki- laiı'nın 2D katlı bınası ""bakırn \e onarım""a alındı. Binanın "koridor ve oda tavanlannın ycnilcnmcsi. uzman odalann- daki bilgisayarlann ana sisteme baûlanması. aydınlatma siste- miııin değişlinlmesi'ni hedefle- ycn onarımın 2.1 milyar liraya mal olacağı bildirildi. DPT Müsteşan İlhan Kesici.- " Bu işler sonucunda. her yıl 937 milyon lirahk bakım veonanm masrali ödcmektcn 5 yıl süreyle kurtulacağız"dcdi. DPT Müsleşan.binanın şu anda "me/bclelik" durumunda olduğunu. tavanlannda farele- rin cirit attığını belirterek, ona- nmla ilgili şu bilgileri verdi: "Binamız perişan durumda. Tavanlarda fareler cirit atıyor. Adeta mezbeleliği andiran 20 katlı binada her yıl büyük ona- nm masraflan yapılmak duru- munda. Onanm gideri. 1991 fiyatlan ile yılda tam 937 mil- yon liradır. Bu durumdan kur- tulmayı hedefledik ve binayı kapsamlı bir onarıma aldık. Toz yuvası halindeki, pislik içindeki alüminyum tavanlan söktürüp. yerine alçı tavan monte ettiriyoruz. Uzman oda- lanndaki kompüterleri ana sis- teme bağlanır hale getiriyoruz. Koridor tavanlanna da cam yünü kaplatıyoruz. Aynı za- manda: boya. badana işleri de görülüyor. Odalardaki işler. metrekarede 140 bin liradan toplam 1.2 milyar liraya mal oluyor. Odalar. ortalama 6 metrekare, bir katta 25 oda var. Koridorlarda da maliyet. met- rekarede 300 bin lıra 20 kat için toplam maliyet 900 milyon lira. Dolayısıyla, karşımıza 2.1 mil- yar lirahk bir malivet çıkıyor" Şekere yüzde 9.4 zam ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Ereğli Demir-Çeîik Fab- rikalan (Erdemir) ürünleriyle ^şekere zam geldi. Sıcak ve so- *ğuk ruionun ton fiyatı yüzde 10 ariarkcn. kcsmc şeker yüzde 3. toz şcker yüzde 9.4 zam gördü. Tcneke ve lcvha fıyatlanna Aim yapmayan ERDEMİR'- dcn yapılan açıklamaya göre. sıcak \e soğuk ruionun fiyatlan dünden itibaren yeniden belir- leııdi. Açıklamada aynca. hazır MfKirişlcrinc ait mal bcdclini dünden önce ödcmiş olan müş- ıcrilcrin zamdan etkilenmeve- cekleri vesiparişlerinieski fiyat- lan alabilcccklcri bildirildi. Şcker Fabrikalan Genel Mü- dürlüğü. dünden geçerli olmak üzere 50 kilogramlık bez torba- da 4 bin 770 lira olan kristal şekerin kilogram fiyatını yüzde 7.1 artışla 5 bin 110 liraya yük- selıti. 6 bin 500 lira olan kiloluk kesme şekerin fiyatı 6 bin 700 li- raya. 1 kiloluk toz şekerin fiyatı 4 bin 850 liradan 5 bin 310 lira- ya çıkanldı. Şekerin perakende satış fiyatı toptan ve perakende kan eklendikten sonra beledi- yeler tarafından saptanacak. MSB'ye ek ödenek ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz. Güncydoğu Anadohı Bölgcsi'nde meydana gelen olaylar nedeniyle hareka- ta kalılan birliklcr için Milli Sa\ıınma Bakanlığı'nın bütçe- ^inden de plan ve program dışı hiircamalar yapıldığına işarct edcrck. 1993 yılı için 1.5 trilyon lirahk ek ödenek istedi. Milli Savunma Bakanlığı 1993 yılı bütçesi. dün TBMM Plan vc Bûlçc Komisyonu'nda görü>iilerek kabul ediİdi. Milli SuNunma Bakanı Ayaz komisyonda yaplığı konuşma- da. soğuk savaş döneminde bir kanal ülke pozisyonunda olan Türkiye'nin bugün islikrar vc işbirliğine muhtaç geniş bırala- nın kavşak noktasında yeraldı- ğına işarct etıi. Bakaıı Ayaz. "Bu durum ül- kemizin gerek dünyada gerekse bölgedeki önemini daha da ar- tırmaktadır" dedi. Güneydoğu Anadoludaki huzursuzluğun ana nedeninin PKK olduğunu belirten Ayaz. bölgede asıl sorumluluğun Öla- ğanüstü Hal Bölge Valiliği ile Jandarma Asayiş Kolordu Ko- mutanlığfnda olmasına karşın, MGK'nın tavsiyesi ve Başba- kanhk'ın talebi uyannca TSK'- nın bazı unsurlannın bölge içi vc sınır ötesi operasyonlarda görevlcndirildiğini kaydetti. Bolvadin ilçesinde Fatma adlı bir kadının başka erkekle zina yaparken yakalanması üzerine gelişti. Bolvadin Asliye Mahke- mesi şikayet üzerine açılan da- vada kadını Türk Geza Ka- nunu'nun 440. maddesi uyann- ca cezalandırdı. Bu cezayı paraya çevirerek. 85 bin lira ağır para cezası olarak belirledi. Karar. kadının avukatı tarafın- dan temyiz edildı. Ayn yaşama hakkı Yargıtay 5. Ceza Dairesi, ka- dın aleyhine boşanma davası açılmış olmasını. zina suçundan verilecek cezanın büyük ölçüde- düşürülmesinde esas alınması gerektiğini bcnimsedi. Karar da şu yorumla yerel mahkeme karan bozuldu: "Duruşma lutanaklanna yansıyan boşma davası içeriği karşısında şikayetçi koca Kadir tarafından açılan boşanma da- vasından sonra zina suçunu iş- lemiş olan saruk Fatma'nın medeni kanunun 162 2. mad- desi gereğince. dava devam et- tikçe ayn yaşama hakkına sa- hip bulundujnı ve aynı vasanın 21/2. maddesi açıkhğmca TCK'nın 442. maddesinin uy- gulanmasına yeierli olmayışı keyfıyetinin sadece sanıklar ta- rafından açılan boşanma dava- lan için gerekli bulunduğu eözetilmede, sanıklar hakkında TCK'run 442. maddesinin u?- gulanmasına yer olmadığı ka- ran verilmesi yasaya aykındır" Zinanın cezalandınlması Yerel mahkemenin hükmüne asas aldığı ceza kanunun 440. maddesi ise şöyle: "Zina eden kan koca hakkın- da altı aydan üç yıla değin hapis cezası verilir. Kadının evli oldu- ğunu bilerek bu eylemde ortak olan kimse hakkında da aynı ceza hükmolunur" Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin davaya konu zina olayında uy- gulanmasını istediği 442. mad- de ise şu düzenlemeyi getiriyor. "Zina işlendigi sırada kan ve koca birbirinden nikahlı oldu- ğu halde yargıç karanyla aynl- mış. yada biri öbürünü bırak- mışsa. her birinin cezası üç aydan bir yıla kadar hapistir" Yargıtay Ceza Dairesi'nin bozma karanna uyulması ha- linde zina yaparken yakalanan ancak yasaya göre evli görülen kadına verilecek en çok 350 bin lira düzeyinde belirlenebilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear