Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 OCAK 1992
} 7. KURULTAYA DOĞRÜSHP
HABERLER CUMHURİYET/5
Inönü'nün kurmayları devletteKakanlar Kurulu ve
b 'tirokraside yer alan
S HP'li yöneticiler,
p^rtiye fazla zaman
a^ıramıyorlar.
İnönü'nün, kurultayda
hazırlayacağıPM
listesinde'yenive
yıpranmamış' isimlere
yer vereceği belirtiliyor. Fikri Sağlar Onur Kumbaracıbaşı Abdülkadir Ateş Mehmet Moğulta> Guneş Gürseler ViğitGulöksuz Korel Göymen
ÎDRİS AKYÜZ
SHP'de parti yoneticisi kurmaylardan beşinin
bakan, dördunun de bürokrat olması, Genel
Başkan Erdal İnönü'nün "vitrinini boşalttığı"
biçiminde değerlendiriliyor. Bürokrat olanların
partiden istifa etmeleri, bakanlann da SHP'ye
fazla zaman ayıramayışlannın, önumuzdeki ku-
rultayda Inönü'nün "yeni bir vitrin oluşturma
arayışına" yol açacağı ifade ediliyor.
Kurultay yaklaşırken SHP'de parti içi iktida-
ra sahip olma uğraşı veren gruplar değişik he-
saplar yapıyorlar. Genel Başkan Erdal lnönü'-
nün, en yakın çalışma arkadaşlanna kabinede ve
bürokraside yer vermesi, kurultayda "yeni ve
yıpranmamış isimler" arayacağı biçiminde yo-
rumlanıyor. İnönü'ye yakın bir parti yoneticisi
bu konuda, "Kabineye giren arkadaşlara parti-
de yeniden görev verilir mi bilemem. Ancak bü-
rokrat olan arkadaşların yerlerine yenileri gere-
kecek. Bu konuda kesin karan Sayın tnönıi vere-
cek" dedi.
Inönü'nün, Bakanlar Kurulu ve bürokraside
yer verdiği SHP Merkez Yürütme Kurulu ve Par-
ti Meclisi üyeleri şunlar:
Hikmet Çetin (Dışişleri Bakanı): SHP'de
gruplar üstu kalmaya çalıştı. Deniz Baykal'ın ge-
nel sekreterlikten istifa edip genel başkan adayı
olduğu 1990'daki kurultayda PM'yegirdi, ardın-
dan genel sekreter oldu. Çetin, geçen temmuz
ayındaki kurultayda da İnönü'nün yanında yer
alarak ikinci kez genel sekreter oldu. Hukume-
tin kurulması sırasında Dışişleri Bakanı olunca
bu görevinden ve PM üyeliğinden istifa etti.
Fikri Sağlar (Kültür Bakanı): SHP'de surekli
Erdal İnönü'nün yanında yer aldı. Baykal'dan
önce genel sekreterlik, son kurultaydan sonra da
genel sekreter yardımcılığı görevlerini üstlendi.
Bakan olunca genel sekreter yardımcılığı göre-
vinden istifa ettî, ancak MYK üyeliği devam edi-
yor.
Mehmet Moğultay (Çalışma Bakanı): SHP'de-
ki parti içi iktidar mücadelesinde önce 'sol grup'-
ta ver aldı. ardından Ertu&rul Günay'ın başını
çektiği "Yenilikçiler"le birlikte hareket etti. An-
cak Selvi ile Günay'ın genel sekreterlik yarışın-
da İnönü'nün yanında yer aldı. Genel sekreter
yardımcısı iken Çalışma Bakanı oldu ve bu gö-
revinden ayrıldı. MYK üyeliği süruyor.
Abdülkadir Ateş (Turizm Bakanı): Surekli Er-
dal İnönü ile birlikte hareket etti. Son kurultay-
da da İnönü'nün listesinden PM'ye girdi, ardın-
dan genel sekreter yardımcısı oldu. Bakanlığa
atanmasıyla MYK üyeliği devam etmek üzere bu
görevinden istifa etti.
Onur Kumbaracıbaşı (Bayındıruk ve tskân Ba-
kanı): Partideki mücadelelerde surekli lnönü'-
nün yanında yer aldı. Son kurultayda PM üyesi
oldu. İnönü'nün genel sekreter adayı olmasına
karşın MYK'ya giremedi. Halen PM üyeliği de-
vam ediyor.
Güneş Gürseler (Başbakanlık Danışmanı):
SHP'de Tekirdağ il başkanı iken 1987'de mil-
letvekili oldu. Bir ara Baykal ekibiyle hareket et-
ti. Ardından İnönü'nün değişmez arkadaşları
arasında yer aldı. 1990'daki olağanüstü kurul-
tayda PM'yegirdi, ardından genel sekreter yar-
dımcısı oldu. 1991 temmuzundaki kurultayda da
PM uyesi ve yeniden genel sekreter yardımcısı
oldu. İnönü'nün Başbakan Yardımcısı olması
sonucu istifa etti ve onun yanında bürokrat ol-
du.
Korel Göymen (Turizm Bakanlıgı Müsteşan):
İnönü ile birlikte SODEP'in ilk kurucuları ara-
sında yer aldı. Daha sonra 1984'te Istanbul Be-
lediye Başkan adayı oldu. Ardından TÜSES'i
kurdu ve başkanlığıru sürdürdü. Geçen SHP ku-
rultayında İnönü'nün listesinden PM'ye girdi.
Turizm Bakanlıgı müsteşan olunca partiden is-
tifa etti.
Yiğit Gülöksüz (TKİ Başkanı): Parti içerisin-
deki gruplamalarda Erdal İnönü'ye destek ver-
di. Son kurultayda da İnönü'nün listesinden PM
üyesi ve genel sekreter yardımcısı oldu. Gülök-
süz, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na atanıp
bürokrat olunca görevinden ve partiden istifa et-
mek zorunda kaldı.
Adana'da
Baykal
kurultay
turunaçıktıADANA (Cumhuriyet Guney
İlleri Bürosu) — SHP Genel
Başkanlığı'na 3. kez aday olması
beklenen Deniz Baykal, Istan-
bul'dan başlattığı kurultay çahş-
malarına Çukurova'da devam
ediyor.
SHP Hatay delegasyonunun
davetı uzerıne bolgeye gelen De-
niz Baykal, dun geceyi Adana
1
da geçırdı. Bavkalcı kanada ya-
kınlığıyla tanınan Adana Millet-
vekili İbrahim Özdiş, Yureğir 11-
çe Başkanı Mustafa Kımıl ve bir
dönem Inonucu ekiple hareket
eden PM uyesi Ziya Yergök ta-
rafından karşılanan Baykal, bu-
gun Hatay'ın Erzin ilçesine gi-
derek kurtuluş torenlerine katı-
lacak. Erzin'de yapılacak top-
lantıda, parti içindeki yarış ve
kurultay oncesi nabız değerlen-
dirilecek. Gezısini yarın Adana
1
da surdurecek olan Deniz Bay-
kal, Anakent Belediye Başkanı
Selahattin Çolak, Seyhan ve Yu-
reğir belediye başkanları Yalçın
Akyol ile Sabahattin Eşberk'in
de katılacağı "kurul(a>
gündemli" bir toplantı yapacak.
Basına kapalı olacak bu toplan-
tıya İnonucu ekipten ayrılan ba-
zı kurultay delegelerinin de ka-
tılması bekleniyor.
Adana'da kalacağı sure ıçin-
de SHP İI Başkanı Behçet Ün-
salan'ı ziyaret edeceği kesinleşen
Deniz Baykal'ın bu tavrı
"yumuşama" olarak değerlendi-
rildi. Yureğir İlçe Başkanı Mus-
tafa Kımıl, "Toplantılarda, parti
içinde uzlaşarak değişimi sağla-
mak hedefi ağır basacaktır "
Jedi.
İstanbul toplantısı
Yeni Sol:
Bu kurultay
son fırsat
İç Politika Servisi —
SHP'nin 25 ocaktaki olağanüs-
tü kurukayı için atağa kalkan
Baykalcıların İstanbul kanadı
"kader çağnsında" bulundu.
Dün SHP'nin tum illerdeki de-
legelerine iletilen çağnda "SHP
uzun tarihimizin en geri nokta-
sına düşürülmüştür. F.rime sü-
recine sokulmuştur" denilerek
parti yönetimi suçlandı. Çağn-
da şu görüşlere yer verildi:
"Tüm delegeleri SHP'nin yeni-
leşmesine ve değişimine destek
olmaya, katkı yapmaya çağırı-
yonız. Tarihin önünde halkımı-
zın önünde sorumluyuz."
Bu arada Cumhuriyet muha-
birinin öğrendiğine göre önceki
akşam Maçka Oteli'nde yapılan
toplantıya İstanbul'daki 88 ku-
rultay delegesinden 52'si katıl-
dı. Toplantıya "Yeni Sol" eki-
binin onderlerinden İstanbul
Milletvekili İsmail Cem başkan-
lık etti. Cem'in sunuş konuşma-
sıyla başlayan toplantıda dele-
geler kurultayın "son fırsat" ol-
duğunu belirttiler.
Naçka Oteli toplantısında
SHP'nin erimesine neden olan
sorunların başında "HEP kö-
keniler"in geldiği savunuldu.
Baz: delegeler, HEP sorununun
SHP'yi büyuk ölçüde yıprattı-
ğını söylediler.
"Toplantıya, İstanbul çevre
belediye başkanlanndan Fatma
Girt (Şişli), Hüseyin Aslan (Be-
yoğu), Ihsan Yalçın (Sarıyer),
Isnail Rüstemoğlu
(Gaaosmanpaşa) ve Ahmet N'a-
ci Vkgün (Eminönü) katıldı.
SH' İstanbul I! Yönetim Kuru-
lu'run 8 üyesinin de bulundu-
ğu toplantıya bazı delegeler
"nttzeret bildirerek" katılmadı-
lar.
Genelbaşkan veparti meclisiseçimlerinin ayrı günlerdeyapılması önerisisorun yarattı
Kurultay yöntemînde tarüşma
FARUK BİLDİRİCİ
ANKARA — SHP olağanüs-
tü kurultayında genel başkan se-
çiminin parti meclisi seçiminden
ayrılarak ilk gune alınması giri-
şimi tanışma yarattı. Deniz Bay-
kal, Başbakan Süleyman Demi-
rel ile göruşeceği haberleri nede-
niyle kendisini eleştiren Genel
Sekreter Cevdet Selvi için, "Te-
lepatik haberlere dayanarak ko-
nuşan telepatik genel sekreter"
dedi. Yenilikçi kanadın çizgisı,
İnonü ve Baykal seçeneklerinin
dışında kalma biçiminde netle-
şiyor.
Koalisyona yonelik mesajlar
çerçevesinde dönen kurultay ku-
lisleri dün kurultay gundemine
kaydı. Genel Sekreter Selvi'nin
daha önceki kurultaylarda uy-
gulanan yöntemden vazgeçilerek
iki seçimin de ikinci gün yapıl-
ması yerine genel başkanın bi-
rinci gün seçilmesini düşunduk-
lerini açıklaması, Baykal yanlı-
larının tepkisine neden oldu.
"Yeni Sol" gruptan bir milletve-
kili şu değerlendirmeyi yaptı:
"Birincisi olağanustu kurul-
tay gundemiıü cağrıda bulunan-
lar belirler. Bizim gundemimiz-
de de boyle bir >ontem yok.
İkincisi bu, genel başkanın as-
kerlerini seçtirmeye çalışmasıdır.
Bu demokratik bir uygulama ol-
maz. Bunu daha önceki kurul-
taylarda da yapmaya çalışmışlar,
ama gündeme getirememişlerdi.
Getirirlerse kurullayı başlarına
yıkarız."
Genel merkez ise bu önerinin
henüz düşünce aşamasında ol-
duğunu, ama yöntem olarak ge-
nel başkan seçiminin ilk gun ol-
masının kurultayı rahatlatacağı-
nı savundular. Gundem değişik-
liğinin kurultay oncesinde parti
meclisinde tartışılacağını ve
"kurultayın kendi gundemine
hâkim olması nedeniyle gerekir-
se orada verilecek bir onerge ile
bunun sağlanabilecegini" belirt-
tiler. Ayrıca genel başkanın lis-
te oluşturmada zorlanmasının
önune geçileceği, parti yonetimi-
nin butunluğunun korunması-
nın sağlanacağını ifade ettiler.
Deniz Baykal da Cumhuri-
yet'in bu konudaki sorusunu,
"Karar oiarak açıklanmadan
goriiş belirtmek istemiyorum"
diye yanıtladı. Baykal dün de
TBMM kulisinde gazetecilerle
sohbet ederken Demirel ile go-
rüşeceği haberlerini "telepatik
haberler" diye niteledi. Selvi'nin
bu konudaki eleştirisinin anım-
satılması uzerine gulerek, "Tele-
patik haberlere dayanarak konu-
şan telepatik genel sekreter" de-
di. Baykal, boyle bir goruşme
olmayacağını belirtti.
Yenilikçilerden Ercan Karakaş
ise kurultayda İnönu ve Baykal
çizgisi dışında kalmayı duşun-
duklerini ve henuz kesinleşme-
mekle birlikte kararlarının bu
yonde olacağını söyledi. Ertuğ-
rul Gunay ve obur yenilikçiler ile
butunluk içinde hareket ettikle-
rini belirten Karakaş, partinin
yapısal sorunlannın ancak belir-
li birikime dayalı insanlann yo-
netime gelmesiyle çözümlenebi-
leceğini savundu. Karakaş, genel
başkan seçiminde tarafsız kala-
bileceklerini, parti meclisi için
de dışlandıklannı algılamaları
halinde liste çıkarabileceklerini
belirtti. "Ancak iki genel başkan
adayı içerisinde tarafsız kalma-
nız, İnönü'nün bugorevde kal-
masına itiraz etmediğiniz anla-
mına gelmiyor mu?" sorusuna
Karakaş, "Evet, o anlama gele-
bilir. Baykal. yenilikçi olduğunu
söylemesine rağmen bu konuda
bizleri inandıramaz. Çünkü bu
partide anti demokratik uygula-
malar hep Baykal kanadından
gelmiştir. 'Eğer ben değiştim' di-
yorsa da bunu göstersin" yanı-
tını verdi.
SHPgrubunda konuşan inönü, kurultay ile hükümetin birbirine kanştırılmamasını istedi
Inöııü: Koalîsyon etldlenmez
İnönü: Hükümet
içinde bir parti,
hükümet dışında bir
parti olmaz. Aynı
parti hükümette ve
örgütte yoluna
devam edecektir.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)— Başbakan Yardımcısı ve
SHP Genel Başkanı Erdal İnö-
nü, SHP'nin olağanüstü kurul-
tayının parti içi bir mesele oldu-
ğunu belirterek hükümet ile ka-
rıştırılmamasını istedi. İnönü,
kurultayın partide kimin iktida-
ra geleceğini belirleyeceğini vur-
guladı ve "Ama hükümetteki
görevimiz devam edecek. Hükü-
met içinde bir parti. hükümet
dışında bir parti olmaz" dedi.
SHP'nin Meclis Grubu dün
Grup Başkanvekili Aydın Güven
Gürkan başkanlığuıda toplandı.
İlk konuşmayı yapan İnönü, hü-
kümetin aldığı kararlarla ilgili
bilgi verdi. Seçim meydanların-
da verilen sözlerin tek tek >eri-
ne getirildiğini söyleyen İnönü,
"hesap sorma" işinin de başla-
dığını kaydetti. "Sağlam adım-
larla ilerliyoruz" diyen İnönü,
"Hükümetin her iki kanadı her
konuda sağlam bir biçimde iler-
liyor. Biz bütün konularda, eko-
nomik konularda, demokratik-
leşme programında varlığımızı
hükümette sürdüriiyoruz" diye
konuştu. înönu, kurultay soru-
nu konusundaki görüşlerini de
şöyle dile getirdi:
"Kurultayımız parti içi bir me-
sele. Bu parti içi meseleyi kurul-
tayda delegelerimiz çözecekler.
Kurultaydan sonra parti bütu-
nüyle devam ederek hükümet
içindeki yerine devam ederek bu
Akşehir'den gelen 'Nasreddin Hoca' Inönu'den il olmalarına yardım etmesini istedi.
sorunlan çözme başarısmı sağ-
layacak. Zaman zaman kurultay
ile hükümetin birbirine karıştı-
rıldığını gorüyoruz. Bunlar elbet
geçersiz yorumlar. Hükümette
yer almamız parti organlannda
alınan bir karardır. Hükümet
halkın desteği ile bu sorunlan
çözmeye devam edecektir. Ku-
rultay, parti içinde kim iktidar
olmaya devam edecek veya ikti-
dara gelecek, ona karar verecek.
Bu, demokratik çozüm ve sureç.
Bunları birbirine karıştırmıyo-
ruz. Tabii hükümet içinde bir
parti, hükümet dışında bir par-
ti olmaz. Aynı parti hükümette
ve orgutte yoluna devam edecek-
tir. SHP ülkenin sorunlannı çö-
zerken kendi iç sorununu da çö-
zecek guçtedir. Nitekim bunu
daha önce de gostermiştir. Şim-
di de çözecektir. O açıdan vatan-
daşlanmıza buradan güven ver-
mek isterim. SHP bu hüküme-
tin temelli bir ortağı olarak ilan
ettiği hükümet programı doğrul-
tusunda gayretine devam etmek-
tedir, desam edecektir. Sorunlan
da çözecektir. Milletvekillerimiz
bu yolda katkı yapmaya devam
edecektir!'
Grup toplantısında konuşan
Ankara Milletvekili Mümtaz
Soysal ise partideki "erime ve
heyecanın yitirilmesi" sorunla-
rının aşılması için meslek kuru-
luşları, sendikalar ve dernekle-
rin siyasetle uğraşmalarına iliş-
kin yasakların anayasa değişik-
liğiyle kaldırılması gerektiğini
savundu. Soysal, SHP'nin "eko-
nomik konularda hükümette ay-
rıca yetersiz kaldığım" da beli"--
terek TÜBİTAK gibi bir ekono-
mik ve sosyal araştırma kurumu
oluşturulmasını ve bunun da
başbakan yardımcılığına bağ-
lanmasını önerdi. Soysal, grup
sonrasında gazetecilerle konu-
şurken de "SHP'nin üzerindeki
ölii toprağının, uyuşukluğun
kalkmast gerektiğini" soyledi.
SHP'nin kendisine destek ver-
mek isteyen insanlardan yarar-
lanamadığını savunan Soysal,
bu kesimin desteğinden ve aklın-
dan yararlanmasmın "SHP'nin
aklını başına toplaması anlamı-
na geleceğini" de sözlerine ek-
ledi. Soysal, bu onerilerinin ku-
rultay tartışmalarına da yeni bir
boyut getireceğini kaydetti. Soy-
sal, DıSK'in mallarının iadesi-
ne olanak tanıyan yasanın kısa
sürede yürürlüğe konmasını is-
terken Çalışma Bakanı Mehmet
Moğultay, yasanın Başbakan'ın
önünde olduğunu dile getirdi,
konuşmayı dinleyen genel baş-
kan Erdal İnönü sessiz kaidı.
Öte yandan toplantıda Ziya
Halis ve Ercan Karakaş ile bir
grup milletvekilinin verdikleri
önerge oybirliğiyle kabul edildi.
Bu kararda SHP grubu, Mah-
mut Alınak'ı TBMM'de bir sü-
re önce kürsüden indiren millet-
vekillerinin kınanması ve Mec-
lis Başkanlık Divanı'nın benze-
ri olaylarda duyarlı davranma-
ya çağrılması benimsendi.
Halis de konuşmasında mil-
letvekillerinin Meclis'te özgürce
konuşmalannın önemini vurgu-
ladı. İzmir Milletvekili Atilla
Mutman, İzmir Belediyesi'nin
360 işçiyi tazminatsız olarak iş-
ten çıkarmasını eleştirdi. Mut-
man, "SHP'li belediye 17. mad-
deden işçi çıkarmamalıdır. Hü-
kümet bu konuda başkanlan ge-
rekli denetime almalıdır" dedi.
HEP kökenliler, iki milletvekilini istifa etmeleri için ikna etmeye çalışıyor
Zana ve Dicle SHP'den kopuyor
SHP lideri İnönü'nün isteği üzerine Diyarbakır
milletvekilleri Hatip Dicle ve Leyla Zana'nın kurultay
öncesi SHP'den ayrılabilecekleri belirtildi. Zana, "Bir iki
gün içinde durum belli olur" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
HEP kökenli Diyarbakır Milletvekili
Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin SHP'den
istifalarımn sağlanması için yoğun te-
maslar dun de surdu. Zana ve Dicle'nin
istifalarımn bir iki gun içinde açıklığa
kavuşması bekleniyor.
SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi'nin
HEP kökenli milletvekilleri ile önceki
gün yaptığı toplantıda "Zana ve Dicle'-
nin istifa" etmelerinin olağanüstü kurul-
tay oncesinde gerçekleşmesi gerektiğinin
dile getirilmesinden sonra bu konudaki
temaslar hızlandı. TBMM'deki yemin
toreninden sonra HEP kökenli milletve-
killerinin kendi aralarında yaptıkları
toplantıda da çoğunluğun Zana ve Dic-
le'nin istifa etmelerinden yana goruş be-
lirtmiş olması, Selvi'nin girişimini kolay-
laştırdı. Zana ve Dicle'nin istifa ederek
Genel Başkan Erdal Inonu'nun açıkla-
masının yerine getirilmesi sağlandıktan
ve bir sure geçtikten sonra bu iki millet-
vekilinin yeniden SHP'ye dönmelerine
de sıcak yaklaşıldığı ifade edildi.
Bu gelişmeler uzerine başta HEP ko-
kenli milletvekilleri olmak üzere Zana ve
Dicle ile göruşmeler başladı. Dicle, ha-
len yurtdışında olduğu için beklenmesi
kararlaştırıldı. Zana da dün başta HEP
Genel Başkanı Feridun Yazar, eski HEP
Genel Başkanı ve TBMM Başkamekili
Fehmi Işıklar olmak uzere bazı SHP yo-
neticileriyle göruşmeler yaptı.
Zana, Cumhuriyet muhabirinin bu
konudaki sorusuna, "Bu konuda şim-
dilik birşey söylemek istemiyorum" ya-
nıtını verdi. Zana, "Bir iki gün içerisinde
durum belli olur. Zaten o zaman butün
basın mensuplarını toplar, Karan
açıklarız" dedi.
HEP kökenli milletvekilleri, Cumhu-
riyet'e, sorunun çözumlenmesinin ken-
dilerini de rahatlatacağını, Selvi ile gö-
ruşmenin olumlu geçtiğinı belirttiler.
Feridun Yazar ise bu konudaki soru-
lara. "Bu SHP'nin kendi içindeki bir so-
rundur. İstifa da arkadaşlann kendi ira-
deleriyle verecekleri karara bağlıdır. İs-
tifa edip geliıierse basımmn üstünde yer-
leri var. SHP'ye donerlerse de kendile-
ri bilir. HEP Türkiye'nin en yapıcı
partisidir" karşıhğını verdi.
BAŞKENTTEN
AHMET TAN
Demirel ile
Bir Yatsı VaktL,
Demirel'e, Güniz Sokağa gıderken, Kocatepe'nın dört
minaresinden yatsı ezanı yankılanıyordu.
Ezan eşliğinde, "aynı şeylerı duymama duası" ettik.
Ama "olmayacak duaya amın" dememek ıçın önlem de
aldık:
"Aynı şeyleri sormayacağız".
Öyle ya, aynı şeyleri sormayınca, aynı şeyleri duyma,
yazma (ve de okutma) rıski azalacaktı.
Demırel'ın, otuz yıldır oturduğu evının bahcesınden gi-
rerken, cebimızdekı "çağrı cihazı" cıyaklamaya başladı.
Minik ekrandan, Ankara Büromuzun verdığı son haber-
ler geçıyordu:
"Ozal, neyi ımzalayacağımı ben 1yı bilirim" dedi...
Sovyetler'in, bıraz da erken yaşta emeklılık yüzünden
battığını söyledi...
Bürokrasiye siyasetçılerın atanmasının sakıncalı oldu-
ğunu belirtti.
Büromuz, Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerine Başbakan
1
ın tepkisini "merak" ediyordu...
Merak yalnız "kediyı" değıl, "duayı" da öldürüyordu.
Yine, "Çankaya ile ilişkılerini" sormak zorundaydık.
"Devletin tepesinde kavga etmeyız... Sıyasi sorumluluk
hükümettedir... Kuvvetler ayrılığı anayasa emridir" türün-
den sözlerl yazmak durumundaydık.
Demırel, son iki açıklamasıyla Cumhurbaşkanı ile iliş-
kılerini sıcak tutmaya özen gösteren bir ızlenim verıyor-
du.
Özal, Demirel'e karşı
'Yıllar sonra artık amir
benim' gibisinden bir tavır
sergiliyor.
Ancak Demirel, bu tavrı,
güngörmüş her eski
memur gibi tnevzuata'
göre ve sabırla aşmak
kararında.
Önce bu izleni-
min doğru olup ol-
madığını sorduk:
Demirel,
"fesuphanallah"
demeden konuşma-
ya başladı:
"Bız, secimlerön-
cesınde ve sonra-
sında Cumhurbaş-
kanı ile ilgili görüşle-
rımızi, kanaatlerimi-
zı açıkladık. Bunla-
rın doğruluğuna, ye-
rındeliğıne hâlâ ınanıyoruz. Ama ortaya çıkan sıyasi ger-
çekler karşısında, bız bu görüşlerımızi bir torbaya koyup
kaldırdık. Devletin işlemesi için, Türkıye halkına hizme-
tin sağlanması için bu şarttır."
* * *
Demirel, yaşça Özal'dan büyük. Cumhurbaşkanı Özal
:
ın, kendisine "Süleyman Abı" dediği bilıniyor. Demirel,
1960'lardan bu yana bürokraside de, sıyasette de hep
Özal'ın amiri oldu.
Ama 12 Eylül rejıminı izleyen sıyasal gelişmeler Özal
1
ın makûs talihını değiştırdı. 1989 yılında cumhurbaşkanı
olmasıyla "amır"lık Özala geçtı.
20 Ekim seçimlerınden bu yana Özal ile Demirel ara-
sında, bir noktada "amir-memur" sürtüşmesi yaşanıyor.
Özal, Demirel'e karşı "Yıllar sonra artık amir benim" gi-
bısınden bir tavır sergiliyor.
Ancak Demirel, bu tavrı, güngörmüş her eski memur
gibi "mevzuata" göre ve sabırla aşmak kararında.
Özal'ın "miidahalelerınden" söz edince dudaklarının
kasıldığına, gözlerinin kısıldığına tanık oluyorsunuz.
Önceki gece yatsıdan sonra bıze söyledıklerıni, dün öğ-
le üzeri Meclis'te kendi mılletvekillerıne de yıneledi:
"Zaman zaman muhalefettekı günlerımizi arıyorum. O
zamanki hareket ve söz serbestlığını yıtirdığım ıçın hayıf-
landığım oluyor. Bazı laflar gereğınce söylenemeyınce, bo-
ğaza kadar gelip kalıyorsa, onun sebeplerı var. Çünkü ha-
mamın namusunu biz temsil ediyoruz. Bız sorumsuzluk
yapmayız."
Bu hamam ve namus benzetmesini herhalde, döktü-
ğü terlerden dolayı yapıyor.
Kamuoyu önünde Cumhurbaşkanı ile tartışmanın ön-
ce kendisini yıpratacağını bilıyor.
Çünkü Özal'ın yıpranma diye bir derdı pek yok.
Herhalde, "kontratı"nın 7 yıl olduğuna güveniyor.
Ama bu 7 yılın 2 yılı geçti, 5 yılı kaldı.
Demirel "Hükümetin ömrü 5 yıl" derken herhalde kont-
ratlarının Özal ile birlikte sona ereceğinı söylemek istiyor-
du!
Eğer öyleyse, kulislerdeki bir fısıltı önem kazanıyor.
"Koalisyon, hedeflerini gerçekleştirecek. Demirel de
'bilge devlet adamı' olarak Cumhurbaşkanı'na kendisini
seçtirecek..."
Neden olmasın?
Baba'nın "Devlet Baba"lığa terfiine kimse itiraz etmez.
Yeter ki bu 5 yılda anneleri hoş tutsun...
'Yeni Sol'da farklı görüş
Timisi: Baykal
aday olmasınİç Politika Servisi — SHP'de
"Yeni Sol" grubunun lideri De-
niz Baykal'la birlikte hareket
eden eski İstanbul Milletvekili
Mustafa Timisi, kurultay once-
sinde İnönü ve Baykal'ı uzlaş-
maya çağırdı. Kurultayda "genel
başkanlık yanşı" yaşanmaması
gerektiğini söyleyen Timisi, Bay-
kal'ın aday olmamasını önerdi.
Timisi, "Yeni bir yönetim deği-
şikliği, yeni belirsizlikleri ve te-
dirginlikleri getirecektir" dedi.
Parti içi mücadelede sürekli
Deniz Baykal'ın yanında yer
alan ve halen onu desteklediği-
ni belirten Mustafa Timisi,
SHP'nin sorunlannın çözümü-
ne ilişkin görüşlerini açıkladı.
İnönü ve BaykaJ'ın partideki be-
lirleyicilik uzerinde uzlaşması
gerektiğini söyleyen Timisi,
SHP'nin 1991 seçimlerinin başa-
nsızhğmı, sağduyuyla ve gerçek-
çi olarak değerlendirebilecek ve
partiyi gelecekte başarıya ulaş-
tıracak bir yönetimin oluşması-
nı istedi. Timisi şöyle dedi:
"Kurultayda partimizin, hü-
kümetteki konumunu. hüküme-
tin kendi içindeki devamlılığını,
birlikteliğini ve güvenini boza-
cak. tehlikeye düşürecek yakla-
şımda olunmamalı. Sayın İnö-
nü, oncelikle parti bütünlüğünu
gözetecek, tüm tabanı kucakla-
yacak bir tavır sergilemeli. Ku-
rultayı bir parti içi yarış biçimi-
ne dönüştürmemeli. Genel baş-
kanhğın ağırlıgını, misyonunu
burada göriıyorum."
Deniz Baykal'ın bu kunıltay-
da genel başkanlığa aday olma-
sını uygun bulmadığını belirten
Timisi, "Ben Sayın Baykal'ın,
öteden beri parti ve ülke yaran-
nı hep ön planda tuttuğunu dü-
şünüyomm. Geçen kunıltaylar-
daki adaylığı, biraz zorlamayla
âdeta mindere itmeyle oldu. Ya-
ni bir yerde haksızlık yapıldı.
Ancak bütün bunlar geçmişte
kaldı. Bugün çok farklı koşul-
larla karşı karşıyayız" dedi.
DYP-SHP iktidarının parti
kamuoyu ve halk tarafından bü-
yük ölçüde destek gordüğünü
ifade eden Timisi, kurultayda
seçiJecek yeni bir yönetimin, ya-
ni sıkıntılar yanında, hüküme-
tin geleceğini de tehlikeye atabi-
lecek gelişmeler yaratabileceği
endişesi taşıdığını söyledi. Timi-
si, "DYP ve SHP iktidannın
birlikte basansı ülke yarannadır.
Bu başarı. giderek ilcride
SHP'nin kendi başarısının da
altyapısını oluşturacakür. Bütün
bunlan Sayın Baykal'ın da he-
pimizden çok daha ciddi olarak
düşünüp, geregini yapacağı izle-
nimi var bende. Ben kişi olarak
bu çerçevede Sayın Baykal'ın
adaylığını uygun bulmam" diye
konuştu.