25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
OCAK 1992 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/U ^ölgede 'kilit'konuma gelen Ankara, dengeleri altüst eden gelişmeler karşısında aktifdiplomasiyeyöneliyor Türkiye'den BalkanatağıAnkara'nın soğuk savaşın bölgeye getirdiği gsöreceli istikrarın artık kaybolduğunu göz önünde bulunduran yeni politikasının t«melinde, "iyi komşuluk ve işbirliği" ile *"*yanmadanın kolektif istikran" ilkeleri yatıyor. ANKARA (Cumıuriyet Bü- rc»su) — Tarihsel 'barut fıçısı' tajıımlamasının geçerliliğini ye- niden kazandığı Balkanlar'ın 'kJlit ülkesi' konumuna gelen TCirkiye, son 45 yıldır korunan dcngeİerin altüst olduğu yarım- adadaki hızlı gelişmeler karşı- sında yeni bir 'Balkaıı politika- sı" oluşturuyor. Soğuk savaşın bölgeye getir- diği göreceli istikrarın artık kay- bolduğunu goz önünde bulun- duran bu politikanın temelinde, 'iyi komşuluk ve işbirliği' ile 'yanmadanın kolektif istikran' ilkelerinin yattığı bildiriliyor. Ankara, eski Balkan politikası- nın temel unsurlarını koruyan politika gereğince Balkanlar'a yönelik 'aktif diplomasiye' yö- neliyor. Ancak yanmadadaki 'yeni geiişmeferi' gözeten Anka- ra'nın 'keşif amacıyla Ust dü- zeyli iki diplomatını önümüzde- ki günlerde bölgenin üç önemli başkenti olan Sofya, Bükreş ve Belgrad'a gönderecek olması, diplomatik çevrelerde bu politi- ka kapsamında değerlendirili- yor. Üst düzeyli Dışişleri yetkilileri 'ortamın degişkeniigi' nedeniy- le aynntıları halen saptanmak- ta olan yeni Balkan politikası hakkında bilgi verirlerken "re- alpolitika" boyutunun ağır bas- tığını belirttiler. Balkanlar'da 'duygusallıgın' tehlikelerine işa- ret eden aynı yetkililer şunları söylediler: "Yugoslavya tüm bölge iilke- leri için bir işaret tablosudur. Aşın milliyetçilik, azınlıklar, dinsd farklılıklar, eski yanüann kaşınması yani klasik Balkan mönüsünün tüm içeriği mevcut. Sonuç da ortada. Bugiine kadar 5 bin kişi mi 50 bin kişi mi öldü biUnmiyor. Zarar konusunda da 20 milyaıia 120 milyar dolar arasında degisen tahminler ya- pılıyor. Bu tam bir yıkımdır. Balkanlar'da istikrann alterna- tifi bu." Ankara'nın yeni politikayı oluştururken "tansiyondan ka- çınılması gereken potansiyel ça- tışma ve gerginlik noktalarını" dikkate aldığı belirtiliyor. Bu noktalann başında ise Bosna Hersek'teki durum, Yunanistan Makedonya gerginliği, Arnavutluk-Yunanistan çekiş- mesi, Arnavutluk ve Sırbistan arasındaki Kosova sorununun geldiği belirtiliyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Bilgin Unan ile Doğu Avrupa Dairesi Başkanı Alev Kıhç'tan oluşan iki kişilik heyetin önümüzdeki günlerdc önce Sofya'ya, ardın- dan da Bukreş ve Belgrad'a ya- pacakları ziyaretlerde esas ola- rak bu konulann eie alınacağı bildiriliyor. Türk tarafının ay- nı zamanda Yugoslavya'daki cumhuriyetlerin tanınması ko- nusunda bir yandan nabız yok- larken diğer yandan Türkiye'- nin niyetlerini bildireceği de ifa- de ediliyor. Büyükelçi Unan'ın Sofya'da- ki temasları sırasında üzerinde durulması beklenen konuların başında Makedonya konusu ge- liyor. Bilindiği gibi Bulgaristan Türkiye'nin sıcak baktığı bu cumhuriyeti taruyacağını res- men açıklamış bulunuyor. Sof- ya'nın bu çerçevede ortaya at- tığı " Makedonya'yı tamyıp Ma- kedon ıriusunu tanımamak" formülünün fazla bir değeri ol- madığını kaydeden yetkililer, Bulgaristan'ın bununla Atina'- yı bir ölçüde rahatlatmayı amaçlamış olabileceğini kaydet- tiler. Dışişleri yetküilerinden edini- len bilgiye göre Türkiye, Sov- yetler Birliği'nin dağılmasından sonra uyguladığı politikanın "benzeriyle Yugoslavya federas- yonunu oluşturan cumhuriyet- lerden tanınmak isteyenlerin hepsini 'eşzamanlı' olarak tanı- mayı tasarlıyor. Bu yöndeki kararın AT'nin cumhuriyetleri tanımak için saptadığı 15 ocak tarihinden ön- ce alınmasının beklenmemesi gerektiğini kaydeden yetkililer, Türkiye'nin bu yöndeki kara- rından önce özellikle Almanya ve Italya'nın pozisyonlarının netleşmesini bekliyor. Öte yandan Atina'nın Bal- kanlar'daki genel eğilimin yanı sıra AT'ye de ters düşen yakla- şımları da Ankara'da 'yamna- dada tansiyon arrbncı tutumiar' olarak nitelendiriliyor. Türki- ye'nin Balkanlar'daki hiçbir ge- lişmeyi 'avantaj' olarak kullan- mak gibi bir niyeti bulunmadı- ğını vurgulayan yetkililer, buna karşın Yunanistan'ın Makedon- ya'nın ismini değiştirmesi yö- nündeki talebini 'saçmalık' di- ye nitelendirmekten çekinmi- yorlar. A.TİNA-BELCRAD Üsktip'e karşı ortak tavırBelgrad Yugoslavya'nın 'bütünlyğünü', Atina ise kendi 'tarihini' korumak için Makedonya'nın özerkliğine karşı çıkıyor. STELYO BERBERAKİS ATİNA — Atina ile Belgrad, Üsküp'ün ba- ğımsızlığını ilan etmesine karşı çıkıyor. Bu bağlamda Belgrad, Yugoslavya'nın "bütiin- lügünti", Atina ise "kendi tarihini" korumaya çalışıyor. Yugoslavya Dışişleri Bakanı Vladislav Jo- vanoviç, iki günlük resmi bir ziyaret için dün Atina'ya geldi. Yapılan resmi göruşmelerde, Yugoslavya'nın ülke içinde karşılaştığı sorun- lara paralel olarak başkenti Üsküp olan Ma- kedonya Cumhuriyeti'nin Atina ile olan iliş- kileri gözden geçirildi. Bu konuda Atina ile Sırp yönetimi ayrı ayrı noktalardan hareket etmelerine karşın aynı paralel çizgide bulu- nuyorlar. Jovanoviç, Atina ziyaretinin ilk gününde Yunanistan Dışişleri Bakanı Andonis Sama- ras ve Başbakan Konstantin Mitsotakis ile ay- rı ayrı göruşmelerde bulundu. Jovanoviç Yu- goslavya'daki son gelişmeleri göz önünde bu- lundurarak Belgrad'ın "daha küçük bir kon- federasyon şekli" yaratmaya çalıştığına dik- kati çekti. Jovanoviç"in Samaras ve Mitsotakis ile yaptığı göruşmelerde, Makedonya Cumhuri- yeti'nin bağımsızbğı konusu da gündeme gel- di. Jovanoviç, Samaras ile 2 saat süren görüş- mesinden sonra yaptığı açıklamada, "Yugos- lavya'daki karışıklıkların, BM'nin göndere- cegi banş giiciinün yardımıyla sona erecegi- ne inandıgım" belirtti. Samaras ise Jovano- viç*e, Atina ile Üsküp arasındaki görüş ayrı- lıklannı iletirken Yugoslavya'ya gönderilecek "Mavi Bereliler" ordusuna Yunanistan'ın da katılmasını arzu ettiğini söyledi. Samaras, Üsküp'ün "Makedonya" adını taşıdığı sürece bu cumhuriyetin Yunanistan tarafından tanınmayacağını bir kez daha vur- guladı ve Jovanoviç'e bu konuda Sırbistan 1 ın tavnnın ne olacağmı sordu. Jovanoviç, ga- zetecilerin konu ile ilgili sorusunu yanıtlar- ken "hiikiimetinin Yugoslavya'nın bütünlü- giinden yana olduğunu" söyledi ve "Sırbis- tan'ın, bagımsızlıgını ilan etraedigi için, hiç- bir bağımsızlık ilanına destek vermeyecegini" sözlerine ekledi. Jovanoviç, Üsküp ile ilgili olarak "Sırbistan'ın yeniden kurmaya çalış- ögı daha kiiçük bir konfederasyon şekline ka- ttlma olasılığından" söz etti. Üsküp yöneti- minin bu konfederasyon şeklini "ilke olarak" kabul ettiğini, ancak gerekli müzakerelerin henüz başlamadığım belirten Jovanoviç'in bu sözleri, Samaras tarafından ihtiyatlı dahi olsa "olumlu bir gelişme" olarak karşılandı. Atina bilindiği gibi, "Makedonya" adının Yunan tarihiyle bağlantılı ve Yunanlılann ata- larından biri olan Büyük tskender'in anava- tanı olduğu gerekçesiyle, Üsküp'ün ilan et- mek istediği özerk devlete bu adı vermesine şiddetle karşı çıkıyor. Bu konuda Jovanoviç'- in de "destegini" almaya çalışan Atina, AT ülkelerini de "ikna" etmek için başlattığı dip- lomatik faaliyetlerini sürdürüyor. KEDERLİ BEKLEYİŞ — Macaristan'daki Nagyatad kampında 1800 Hırvat ve Sırp göçmen, evlerine dönmeyi bekliyor. (Fotograf: THE INDEPENDENT) AT helikopterine Sırp ateşiDış Haberler Servisi — BM temsilcisi Cynıs Vance'ın arabuluculuğu sonucu varılan 15. ateşkes, dün bozuldu. Federal orduya bağlı bir jetin açtığı ateş sonucu AT yetkililerini taşıyan bir helikopter düşürülürken, diğeri vurularak mecburi inişe zorlandı. AA'nın haberine göre, Hırvatistan'ın Varazdin kenti yakınlarında, federal orduya ait bir uçaktan atılan bir füzenin isabet etmesi sonucu düşen AT göziemci helikopterinde 5 kişi öldü. Ölenlerden birinin Fransız, diğerinin ltalyan subayı, üç kişinin de İtalyan astsubayı olduğu bildirildi. Hırvat gazeteci Salih Zvizdiç, 'Sırbo-Slavya'dayaşamak istemediklerini anlattı Bosnalının gözü Türk ağabeyînde YONCA ÖZKAYA "Hırvat, Sloven, Bosnalı ve Makedon 'Sırboslavya'da yaşamak istemiyor. Başkent, federal ordu, döviz, hepsi Sırpların elinde. Sırplar bu nedenle YugoJavya için savaşı- yor." Salib Zvizdiç, Hırvat. Aynı zamanda Müs- lüman. Gazeteci. Yugoslavya'daki iç savaşı böyle yorumluyor. Hırvatistan'ın belli başlı gazetelerinden Vjesnik adına Türkiye ekonomisini ve siya- setini incelemek üzere Istanbul'daydı. Anka- ra'nın Yugoslavya politikası hakkında bilgi alırken. Hırvat ve Müslüman gözüyle ülke- sindeki iç savaşı anlattı. "Düşman" Sırp, "kirli" Sırp askerinin iş- gal eylemi "Birinci Dün>a Savaşı'ndan beri siirüyor." Tüm dünyanın dikkatlerini top- layan iç savaş "gözler öniine serildigi" altı ay öncesine kadar "bir yıldır gizlice" yaşa- nıyordu. Zvizdiç'e göre iç savaşın Bosna Hersek'- in kapısını çalması da "an meselesi." Gerek- çe yine "aynı." Bosna-Hersek cumhuriyetin- de yaşayan ve nüfusun yüzde 32'sini oluştu- ran Sırplar, egemenlik ilanına karşı çıkarak Sırbistan'a bağlanmak istiyorlar. Nüfusun yüzde 45'ini oluşturan Müslü- manlarla yüzde 20'sini oluşturan Hırvatla- rın amacı ise "savaş degil egemenlik." Hırvat gazeteci, Müslümanlarla Sırplar arasındaki nefretin 1389 Kosova savaşına da- yandığını vurgulayarak "Artık Türkiye'nin 'ben 500 yıl önce buradaydım' demesinin za- manı gelmiştir" dedi. İç savaştan Hırvatistan'a şimdilik arta ka- lan "700 bin Hırvat ve Müslüman göçmen, 32 harap şehir. federal ordudan gasp edilen süahiar, bir de Sırp askeri ile gönüilü Sırp milisi Çetnik'in katliamlan." Hırvatlar, Almanya Başbakanı Helmut Kohl ile Dışişleri Bakanı Hans Dietricb Gens- cber'e "raüteşekkir." Almanya, "Hırvatis- tan'da yasanan acı gerçeği ilk fark eden ülke" olurken Ingiltere ile Fransa'nın bu ko- nudaki tutumlan "Birinci Dünya Savaşı'nda Sırplann müttefikleri olmasından kaynakla- nıyor." Almanya'nın yayılmacı emelleri olduğu konusundaki görüşü Salih Zvizdiç'in kısa ve yalın: "Hırvatistan ve Slovenya o kadar kü- çük ki yüzölçümü acısından önemleri söz ko- nusu olamaz. Ancak Akdeniz'e açüan kapı olmalarıysa sorun, buyursunlar gelsinler." 'e demeç veren Sovyet ekonomist Bogomoloy, BHFnin ekonomik geleceğinden endişeli Ozgür kobaylar olarak bekliyoruzkimse değersiz bir para uğruna çalışmak is- temez; fabrikalar bile bugün ürünlerini sat- mak yerine takasa gidiyor. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in ekonomi danışmanlarından Oleg Bogomolov, dev bütçe açığı ve ticaret ile üretim tekellerinin fiyatlan suni olarak yükselttiğine, normal rekabet ortamının doğamayacağına inanıyor. Bogomolov, düşük fiyatla mal satanların „„„„,„„w » *„,„„. .,u ^u ,.^l ,,.^ ticaret mafyası tarafından cezalandırıldığını, arabalarınınyakıldığını, niteîTkTi^'enç'uzmaniarvar"Âma'GÖrbaçov insanların dövüldüğünü, malların imha edildiğini belirtiyor. •*" "" " J ' ' .. -- -.-«.-. -.- PtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Rusya ekonomisi nereye gidi- yor? Rusya'da ekonomi tümüyle çökerse bu Avrupa'yı ve dünyayı nasıl etkiler? Alman- ya'da çizîlen senaryolar hiç iyimser değü. Batı Avrupa'nın, özellikle Almanya'nın en büyük korkusu, eski Sovyetler Birliği'nden kalkan açlar ordusunun tarihin en büyük goç dal- gasını yaratarak Batı'ya akması ve refahtan hemen pay almak istemesi. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in eko- nomi danışmanlarından Profesör Dieg Bo- gomolov, Batı'da çizilen karanlık tabloları haklı çıkartan bir demeçle Alman kamuoyu- nun endişelerini körükledi. Bilimler Akademisi'ne üye olan; önce Mi- hail Gorbaçov'a, bir yıldır ise Rusya Başka- nı Yeltsin'e danışmanlık yapan 64 yaşındaki Prof. Oleg Bogomolov'un "Der Spiegel" der- gisine verdiği yanıtlar şöyle: — Eski SSCB'nin yerine kuralan Bagım- sız Devletler Birliği'ae ne kadarlık bir ömür tanıyorsunuz? BOGOMOLOV — Bu birlik şimdilik istik- rarsız ve kınlgandır. Her türlü değişiklik ola- bilir. Yeni katılımlar, aynlmalar beklenmeli- dir; kuruluş ilkelerinde değişim olabilir. Ku- rulduğu biçimiyle uzun süre devam etmeye- cektir. Yine de bu devletler arasında er geç Batı'dakine benzer birleşme süreçleri yaşana- cağından eminim. — Perestroyka döneminin ekonomi politika- sını nasıl degerlendiriyorsunuz? BOGOMOLOV — Bu dönem gerçi bizi si- yasi açıdan ileriye götürdü. Ama ekonomik açıdan kayıp yıllar olarak değerlendirilmeli- dir. Hatta bizi felakete sürükledi diyebiliriz. Üretkenlik giderek düştü. Mali düzen tama- men çöktü, çalışma ahlakı sıfıra indi. Hiç gibi Yeltsin de ne yazık ki iktisatçı değil, da- nışmanlanna muhtaç ve ne kadar kişiye fı- kir danışıyorsa o kadar çok farklı öneri alı- yor. Gorbaçov gibi Yeltsin de kansına fikir sorar, ama sonuçta kendi bildiğini okuyan er- keğe benziyor. — Yeltsin'in ekonomi politikasından hoş- nut musunuz? BOGOMOLOV — Hayır, tam tersine çok endişeliyim. Yine bir deneye gidilmekte. Halk, yani bizler ise kendimizi kobay gibi his- sediyoruz. Ben Rus hükümetinin ekonomi- de oldukça çaresiz davrandığmdan kuşkula- nıyorum. Fiyatları zaten artık kontrol etmek imkansız; sürekli yükseliyorlar. Eskiden fi- yat kontrolünden sorumlu olan devlet meka- nizmalan dağılmış durumda. Yenileri kurul- muyor. Fabrikalar ürünlerini piyasaya sürmü- yor. Ekonomik hayat tamamıyİa durma nok- tasına gidiyor. Bu durumda en kolay iş, teh- ditleri ortadan kaldırmak, özgürlük ilan et- mek ve ne olacağını beklemek. Yapılan bu. — Fiyatların ve ücretlerin serbest bırakıl- ması hiper enflasyona yol açmayacak mı? BOGOMOLOV — Fiyatlar hükümetin id- dia ettiği gibi yaklaşık altı ay sonra istikrara kavuşup düşmeye başlamayacaktır. Ben fab- rikalan üretimi arttırmaya sevk edecek bir motivasyon göremiyorum. Tam tersine, üre- tim gitgide düşecektir. Bu, fiyatlann özelleş- tirmeden önce serbest bırakıldığı her yerde, Polonya'da ve Çekoslovakya'da da böyle ge- lişmiştir. Belki dükkânlara biraz mal gelecek, ama bu ne ifade eder ki? Raflar tamamen boştu. Devasa bütçe açığımız ve üretim ile ti- caretteki tekellerimiz düşünülürse daha çok mal üretilmeyeceği tersine fiyatların suni ola- rak tırmandınlacağı ortaya çıkar. Düşük fi- yatla mal satmaya kalkışanlar hemen ticaret mafyası tarafından cezalandınhyor. Araba- lar yakılıyor, insanlar dövülüyor, mallar im- ha ediliyor. Bu şebekeler varlığını sürdürdük- çe normal rekabetten söz edilemez. — Halkın parası yoksa fiyatlan daha da artbrmak ne ise yarar? BOGOMOLOV — Bu nedenle ücretler fi- yatlarla beraber arttınlmak zorunda kalacak- tır. Zayıf hükümet, halkın ücret zammı ta- leplerıne boyun eğecektir. öte yandan suç oranının artmasından korkuyorum. Özelh'kle devlet mülkiyetine saldınlar olacaktır. Yıllar- ca hükümetler tarafından soyulan halk şim- di aynı yöntemlerle karşılık verecektir. — Yine de hükümet halktan devlet işlet- melerini satın almasını bekliyor. Bu yıl özel- leştirme işlemlerinden 93 milyar ruble, 1993'te ise 300 milyar ruble gelir bekleniyor. Halk bu parayı neredcn bulacak? BOGOMOLOV — özelleştirme salt mali bir işlem değildir, aynı zamanda sosyal de- ğişim ifade eder. On yfllardır bize bu ülkede yaratılan her şeyin kendi malırruz olduğu an- latıldı. Şimdi hiç kimse niçin kendi malımızı üstüne para vererek yeniden satın almamız gerektiğini anlamıyor. Kuşaklar boyu bu ül- kedeki konutlar, ulaşım ağı, yaşlılar yurtları ve diğerleri için maaşlardan fon kesildi. Va- tandaş evindeki eşyalar ve belki küçük bir ta- sarnıf dışında hiçbir özel mülkiyete sahip ol- madı. Ben uzun süredir farklı bir özelleştir- me modeli savunuyorum. Devlet mülkiyeti- nin ufak bir bölümii dünya pazarındaki fi- yatlara göre döviz karşılığında satışa çıkarıl- malı, geri kalan büyük bölümü ise bütün ye- tişkin vatandaşlara sertifikalarla bedava dagıtılmalıdır. Imelda Marcos başkan adayı • MANİLA (AA) — Filipinler'in eski devrik başkanı Ferdinand Marcos'un dul eşi Imelda Marcos, mayıs ayında yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinde aday olacağını açıkladı. Marcos, başkent Manila'da rüşvet suçundan yargılandığı mahkeme sonrasında yaptığı açıklamada, vatandaşlarıyla görüşmelerinden sonra bir muhalif partinin adayı olarak mayıs ayındaJci seçimlere girme karan verdiğini söyledi. Cezayir-Irak l • WASHINGTON (AA) — ABD, Cezayir'le Irak arasında nükleer işbirliği yapıldığı yolundaki iddialarla ilgili olarak elinde bilgi bulunmadığını bildirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher, Irak'la Cezayir'in "lslam dünyasımn ilk atom bombası"nı yapmak üzere işbirliğine girdiklerini doğrulayacak herhangi bir bilgiye sahip olmadıklannı kaydetti. Dizai bugün Aııkıırada • ANKARA (AA) — Irak Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesud Barzani'nin ozel temsilcisi Muhsin Dizai'nin bugün Ankara'ya geleceği öğrenildi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Dizai'nin Ankara'ya geleceğini doğrulayarak görüşme talebinin karşı taraftan geldiğini söyledi. Çetin, Ankara'daki temasları sırasında Dizai'nin dinleneceğini belirtti. Füistin Giiııü • ANKARA (AA) — lşgal altında bulunan topraklardaki Filistin ayaklannıası intifadanın beşinci, Filistin devriminin yirmi yedinci yıldönümü ve Filistin Şehitler Günü dolayısıyla Filistin Günü töreni yapıldı. Törende bir konuşma yapan DYP Milletvekili Tınaz Titiz, haksız bir kararla topraklarından atılan Filistinlilerin mücadelesini Türk halkımn yürekten desteklediğini belirtti. Irak'ta darbe girişimi • TAHRAN (AA) — Irak'ta başansız bir darbe girişimi olduğu ve girişimin ardından en az 80 yüksek rütbeli subayın idam edildiği öne sürüldü. tran haber ajansı İRNA'nın Suriye'nin başkenti Şam'daki Irak lslam Devrimi Meclisi'ne yakın kaynaklara dayandırarak verdiği habere göre, geçen günlerde yapılan başansız darbe girişimine katılanların yanı sıra aralarında Mısırlılar ve 10-15 yaşındaki çocuklann da bulunduğu 76 kişi, Irak'ın Kerbela kentinde rejim karşıtı bir gösteriye katıldıkları gerekçesiyle idam edildiler. Ledsky geldi • ANKARA (AA) — ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Özel Koordinatörü Nelson Ledsky, Kıbns konusuyla ilgili yeni temaslarını başlatmak üzere dün akşam Ankara'ya geldi. Ledsky'yi Esenboğa Havaalanı'nda ABD Büyükelçiliği'nden bir yetkili karşıladı. Arjantin'de sel: 30 ölti • BUENOS AIRES (AA) — Arjantin'de yoğun yağışlarm yol açtığı toprak kaymalan ve sellerde 30 kişinin öldüğü bildirildi. Resmi haber ajansı TELAM, ülkenin dağlık kesimlerinin yağışlardan çok etkilendiğini belirterek San Carlos Minas kasabasındaki toprak kayması sırasında 120 evin çamur seli altında kaldığını ve bölgede 100'ü aşkın kişinin de kurtarıldığını duyurdu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear