Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
OCAK 1992 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/U
^ölgede 'kilit'konuma gelen Ankara, dengeleri altüst eden gelişmeler karşısında aktifdiplomasiyeyöneliyor
Türkiye'den BalkanatağıAnkara'nın soğuk savaşın bölgeye getirdiği
gsöreceli istikrarın artık kaybolduğunu göz
önünde bulunduran yeni politikasının
t«melinde, "iyi komşuluk ve işbirliği" ile
*"*yanmadanın kolektif istikran" ilkeleri yatıyor.
ANKARA (Cumıuriyet Bü-
rc»su) — Tarihsel 'barut fıçısı'
tajıımlamasının geçerliliğini ye-
niden kazandığı Balkanlar'ın
'kJlit ülkesi' konumuna gelen
TCirkiye, son 45 yıldır korunan
dcngeİerin altüst olduğu yarım-
adadaki hızlı gelişmeler karşı-
sında yeni bir 'Balkaıı politika-
sı" oluşturuyor.
Soğuk savaşın bölgeye getir-
diği göreceli istikrarın artık kay-
bolduğunu goz önünde bulun-
duran bu politikanın temelinde,
'iyi komşuluk ve işbirliği' ile
'yanmadanın kolektif istikran'
ilkelerinin yattığı bildiriliyor.
Ankara, eski Balkan politikası-
nın temel unsurlarını koruyan
politika gereğince Balkanlar'a
yönelik 'aktif diplomasiye' yö-
neliyor. Ancak yanmadadaki
'yeni geiişmeferi' gözeten Anka-
ra'nın 'keşif amacıyla Ust dü-
zeyli iki diplomatını önümüzde-
ki günlerde bölgenin üç önemli
başkenti olan Sofya, Bükreş ve
Belgrad'a gönderecek olması,
diplomatik çevrelerde bu politi-
ka kapsamında değerlendirili-
yor.
Üst düzeyli Dışişleri yetkilileri
'ortamın degişkeniigi' nedeniy-
le aynntıları halen saptanmak-
ta olan yeni Balkan politikası
hakkında bilgi verirlerken "re-
alpolitika" boyutunun ağır bas-
tığını belirttiler. Balkanlar'da
'duygusallıgın' tehlikelerine işa-
ret eden aynı yetkililer şunları
söylediler:
"Yugoslavya tüm bölge iilke-
leri için bir işaret tablosudur.
Aşın milliyetçilik, azınlıklar,
dinsd farklılıklar, eski yanüann
kaşınması yani klasik Balkan
mönüsünün tüm içeriği mevcut.
Sonuç da ortada. Bugiine kadar
5 bin kişi mi 50 bin kişi mi öldü
biUnmiyor. Zarar konusunda da
20 milyaıia 120 milyar dolar
arasında degisen tahminler ya-
pılıyor. Bu tam bir yıkımdır.
Balkanlar'da istikrann alterna-
tifi bu."
Ankara'nın yeni politikayı
oluştururken "tansiyondan ka-
çınılması gereken potansiyel ça-
tışma ve gerginlik noktalarını"
dikkate aldığı belirtiliyor. Bu
noktalann başında ise Bosna
Hersek'teki durum, Yunanistan
Makedonya gerginliği,
Arnavutluk-Yunanistan çekiş-
mesi, Arnavutluk ve Sırbistan
arasındaki Kosova sorununun
geldiği belirtiliyor.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Büyükelçi Bilgin
Unan ile Doğu Avrupa Dairesi
Başkanı Alev Kıhç'tan oluşan
iki kişilik heyetin önümüzdeki
günlerdc önce Sofya'ya, ardın-
dan da Bukreş ve Belgrad'a ya-
pacakları ziyaretlerde esas ola-
rak bu konulann eie alınacağı
bildiriliyor. Türk tarafının ay-
nı zamanda Yugoslavya'daki
cumhuriyetlerin tanınması ko-
nusunda bir yandan nabız yok-
larken diğer yandan Türkiye'-
nin niyetlerini bildireceği de ifa-
de ediliyor.
Büyükelçi Unan'ın Sofya'da-
ki temasları sırasında üzerinde
durulması beklenen konuların
başında Makedonya konusu ge-
liyor. Bilindiği gibi Bulgaristan
Türkiye'nin sıcak baktığı bu
cumhuriyeti taruyacağını res-
men açıklamış bulunuyor. Sof-
ya'nın bu çerçevede ortaya at-
tığı " Makedonya'yı tamyıp Ma-
kedon ıriusunu tanımamak"
formülünün fazla bir değeri ol-
madığını kaydeden yetkililer,
Bulgaristan'ın bununla Atina'-
yı bir ölçüde rahatlatmayı
amaçlamış olabileceğini kaydet-
tiler.
Dışişleri yetküilerinden edini-
len bilgiye göre Türkiye, Sov-
yetler Birliği'nin dağılmasından
sonra uyguladığı politikanın
"benzeriyle Yugoslavya federas-
yonunu oluşturan cumhuriyet-
lerden tanınmak isteyenlerin
hepsini 'eşzamanlı' olarak tanı-
mayı tasarlıyor.
Bu yöndeki kararın AT'nin
cumhuriyetleri tanımak için
saptadığı 15 ocak tarihinden ön-
ce alınmasının beklenmemesi
gerektiğini kaydeden yetkililer,
Türkiye'nin bu yöndeki kara-
rından önce özellikle Almanya
ve Italya'nın pozisyonlarının
netleşmesini bekliyor.
Öte yandan Atina'nın Bal-
kanlar'daki genel eğilimin yanı
sıra AT'ye de ters düşen yakla-
şımları da Ankara'da 'yamna-
dada tansiyon arrbncı tutumiar'
olarak nitelendiriliyor. Türki-
ye'nin Balkanlar'daki hiçbir ge-
lişmeyi 'avantaj' olarak kullan-
mak gibi bir niyeti bulunmadı-
ğını vurgulayan yetkililer, buna
karşın Yunanistan'ın Makedon-
ya'nın ismini değiştirmesi yö-
nündeki talebini 'saçmalık' di-
ye nitelendirmekten çekinmi-
yorlar.
A.TİNA-BELCRAD
Üsktip'e
karşı
ortak tavırBelgrad Yugoslavya'nın
'bütünlyğünü', Atina ise kendi
'tarihini' korumak için
Makedonya'nın özerkliğine karşı
çıkıyor.
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Atina ile Belgrad, Üsküp'ün ba-
ğımsızlığını ilan etmesine karşı çıkıyor. Bu
bağlamda Belgrad, Yugoslavya'nın "bütiin-
lügünti", Atina ise "kendi tarihini" korumaya
çalışıyor.
Yugoslavya Dışişleri Bakanı Vladislav Jo-
vanoviç, iki günlük resmi bir ziyaret için dün
Atina'ya geldi. Yapılan resmi göruşmelerde,
Yugoslavya'nın ülke içinde karşılaştığı sorun-
lara paralel olarak başkenti Üsküp olan Ma-
kedonya Cumhuriyeti'nin Atina ile olan iliş-
kileri gözden geçirildi. Bu konuda Atina ile
Sırp yönetimi ayrı ayrı noktalardan hareket
etmelerine karşın aynı paralel çizgide bulu-
nuyorlar.
Jovanoviç, Atina ziyaretinin ilk gününde
Yunanistan Dışişleri Bakanı Andonis Sama-
ras ve Başbakan Konstantin Mitsotakis ile ay-
rı ayrı göruşmelerde bulundu. Jovanoviç Yu-
goslavya'daki son gelişmeleri göz önünde bu-
lundurarak Belgrad'ın "daha küçük bir kon-
federasyon şekli" yaratmaya çalıştığına dik-
kati çekti.
Jovanoviç"in Samaras ve Mitsotakis ile
yaptığı göruşmelerde, Makedonya Cumhuri-
yeti'nin bağımsızbğı konusu da gündeme gel-
di.
Jovanoviç, Samaras ile 2 saat süren görüş-
mesinden sonra yaptığı açıklamada, "Yugos-
lavya'daki karışıklıkların, BM'nin göndere-
cegi banş giiciinün yardımıyla sona erecegi-
ne inandıgım" belirtti. Samaras ise Jovano-
viç*e, Atina ile Üsküp arasındaki görüş ayrı-
lıklannı iletirken Yugoslavya'ya gönderilecek
"Mavi Bereliler" ordusuna Yunanistan'ın da
katılmasını arzu ettiğini söyledi.
Samaras, Üsküp'ün "Makedonya" adını
taşıdığı sürece bu cumhuriyetin Yunanistan
tarafından tanınmayacağını bir kez daha vur-
guladı ve Jovanoviç'e bu konuda Sırbistan
1
ın tavnnın ne olacağmı sordu. Jovanoviç, ga-
zetecilerin konu ile ilgili sorusunu yanıtlar-
ken "hiikiimetinin Yugoslavya'nın bütünlü-
giinden yana olduğunu" söyledi ve "Sırbis-
tan'ın, bagımsızlıgını ilan etraedigi için, hiç-
bir bağımsızlık ilanına destek vermeyecegini"
sözlerine ekledi. Jovanoviç, Üsküp ile ilgili
olarak "Sırbistan'ın yeniden kurmaya çalış-
ögı daha kiiçük bir konfederasyon şekline ka-
ttlma olasılığından" söz etti. Üsküp yöneti-
minin bu konfederasyon şeklini "ilke olarak"
kabul ettiğini, ancak gerekli müzakerelerin
henüz başlamadığım belirten Jovanoviç'in bu
sözleri, Samaras tarafından ihtiyatlı dahi olsa
"olumlu bir gelişme" olarak karşılandı.
Atina bilindiği gibi, "Makedonya" adının
Yunan tarihiyle bağlantılı ve Yunanlılann ata-
larından biri olan Büyük tskender'in anava-
tanı olduğu gerekçesiyle, Üsküp'ün ilan et-
mek istediği özerk devlete bu adı vermesine
şiddetle karşı çıkıyor. Bu konuda Jovanoviç'-
in de "destegini" almaya çalışan Atina, AT
ülkelerini de "ikna" etmek için başlattığı dip-
lomatik faaliyetlerini sürdürüyor.
KEDERLİ BEKLEYİŞ — Macaristan'daki Nagyatad kampında 1800 Hırvat ve Sırp göçmen, evlerine dönmeyi bekliyor. (Fotograf: THE INDEPENDENT)
AT helikopterine Sırp ateşiDış Haberler Servisi — BM temsilcisi Cynıs Vance'ın arabuluculuğu sonucu
varılan 15. ateşkes, dün bozuldu. Federal orduya bağlı bir jetin açtığı ateş
sonucu AT yetkililerini taşıyan bir helikopter düşürülürken, diğeri vurularak
mecburi inişe zorlandı. AA'nın haberine göre, Hırvatistan'ın Varazdin kenti
yakınlarında, federal orduya ait bir uçaktan atılan bir füzenin isabet etmesi
sonucu düşen AT göziemci helikopterinde 5 kişi öldü. Ölenlerden birinin
Fransız, diğerinin ltalyan subayı, üç kişinin de İtalyan astsubayı olduğu
bildirildi.
Hırvat gazeteci Salih Zvizdiç, 'Sırbo-Slavya'dayaşamak istemediklerini anlattı
Bosnalının gözü Türk ağabeyînde
YONCA ÖZKAYA
"Hırvat, Sloven, Bosnalı ve Makedon
'Sırboslavya'da yaşamak istemiyor. Başkent,
federal ordu, döviz, hepsi Sırpların elinde.
Sırplar bu nedenle YugoJavya için savaşı-
yor."
Salib Zvizdiç, Hırvat. Aynı zamanda Müs-
lüman. Gazeteci. Yugoslavya'daki iç savaşı
böyle yorumluyor.
Hırvatistan'ın belli başlı gazetelerinden
Vjesnik adına Türkiye ekonomisini ve siya-
setini incelemek üzere Istanbul'daydı. Anka-
ra'nın Yugoslavya politikası hakkında bilgi
alırken. Hırvat ve Müslüman gözüyle ülke-
sindeki iç savaşı anlattı.
"Düşman" Sırp, "kirli" Sırp askerinin iş-
gal eylemi "Birinci Dün>a Savaşı'ndan beri
siirüyor." Tüm dünyanın dikkatlerini top-
layan iç savaş "gözler öniine serildigi" altı
ay öncesine kadar "bir yıldır gizlice" yaşa-
nıyordu.
Zvizdiç'e göre iç savaşın Bosna Hersek'-
in kapısını çalması da "an meselesi." Gerek-
çe yine "aynı." Bosna-Hersek cumhuriyetin-
de yaşayan ve nüfusun yüzde 32'sini oluştu-
ran Sırplar, egemenlik ilanına karşı çıkarak
Sırbistan'a bağlanmak istiyorlar.
Nüfusun yüzde 45'ini oluşturan Müslü-
manlarla yüzde 20'sini oluşturan Hırvatla-
rın amacı ise "savaş degil egemenlik."
Hırvat gazeteci, Müslümanlarla Sırplar
arasındaki nefretin 1389 Kosova savaşına da-
yandığını vurgulayarak "Artık Türkiye'nin
'ben 500 yıl önce buradaydım' demesinin za-
manı gelmiştir" dedi.
İç savaştan Hırvatistan'a şimdilik arta ka-
lan "700 bin Hırvat ve Müslüman göçmen,
32 harap şehir. federal ordudan gasp edilen
süahiar, bir de Sırp askeri ile gönüilü Sırp
milisi Çetnik'in katliamlan."
Hırvatlar, Almanya Başbakanı Helmut
Kohl ile Dışişleri Bakanı Hans Dietricb Gens-
cber'e "raüteşekkir." Almanya, "Hırvatis-
tan'da yasanan acı gerçeği ilk fark eden
ülke" olurken Ingiltere ile Fransa'nın bu ko-
nudaki tutumlan "Birinci Dünya Savaşı'nda
Sırplann müttefikleri olmasından kaynakla-
nıyor."
Almanya'nın yayılmacı emelleri olduğu
konusundaki görüşü Salih Zvizdiç'in kısa ve
yalın: "Hırvatistan ve Slovenya o kadar kü-
çük ki yüzölçümü acısından önemleri söz ko-
nusu olamaz. Ancak Akdeniz'e açüan kapı
olmalarıysa sorun, buyursunlar gelsinler."
'e demeç veren Sovyet ekonomist Bogomoloy, BHFnin ekonomik geleceğinden endişeli
Ozgür kobaylar olarak bekliyoruzkimse değersiz bir para uğruna çalışmak is-
temez; fabrikalar bile bugün ürünlerini sat-
mak yerine takasa gidiyor.
Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in ekonomi danışmanlarından
Oleg Bogomolov, dev bütçe açığı ve ticaret ile üretim tekellerinin
fiyatlan suni olarak yükselttiğine, normal rekabet ortamının
doğamayacağına inanıyor. Bogomolov, düşük fiyatla mal satanların „„„„,„„w
» *„,„„. .,u
^u
,.^l
,,.^
ticaret mafyası tarafından cezalandırıldığını, arabalarınınyakıldığını, niteîTkTi^'enç'uzmaniarvar"Âma'GÖrbaçov
insanların dövüldüğünü, malların imha edildiğini belirtiyor. •*" "" " J
' ' .. -- -.-«.-. -.-
PtLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Rusya ekonomisi nereye gidi-
yor? Rusya'da ekonomi tümüyle çökerse bu
Avrupa'yı ve dünyayı nasıl etkiler? Alman-
ya'da çizîlen senaryolar hiç iyimser değü. Batı
Avrupa'nın, özellikle Almanya'nın en büyük
korkusu, eski Sovyetler Birliği'nden kalkan
açlar ordusunun tarihin en büyük goç dal-
gasını yaratarak Batı'ya akması ve refahtan
hemen pay almak istemesi.
Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in eko-
nomi danışmanlarından Profesör Dieg Bo-
gomolov, Batı'da çizilen karanlık tabloları
haklı çıkartan bir demeçle Alman kamuoyu-
nun endişelerini körükledi.
Bilimler Akademisi'ne üye olan; önce Mi-
hail Gorbaçov'a, bir yıldır ise Rusya Başka-
nı Yeltsin'e danışmanlık yapan 64 yaşındaki
Prof. Oleg Bogomolov'un "Der Spiegel" der-
gisine verdiği yanıtlar şöyle:
— Eski SSCB'nin yerine kuralan Bagım-
sız Devletler Birliği'ae ne kadarlık bir ömür
tanıyorsunuz?
BOGOMOLOV — Bu birlik şimdilik istik-
rarsız ve kınlgandır. Her türlü değişiklik ola-
bilir. Yeni katılımlar, aynlmalar beklenmeli-
dir; kuruluş ilkelerinde değişim olabilir. Ku-
rulduğu biçimiyle uzun süre devam etmeye-
cektir. Yine de bu devletler arasında er geç
Batı'dakine benzer birleşme süreçleri yaşana-
cağından eminim.
— Perestroyka döneminin ekonomi politika-
sını nasıl degerlendiriyorsunuz?
BOGOMOLOV — Bu dönem gerçi bizi si-
yasi açıdan ileriye götürdü. Ama ekonomik
açıdan kayıp yıllar olarak değerlendirilmeli-
dir. Hatta bizi felakete sürükledi diyebiliriz.
Üretkenlik giderek düştü. Mali düzen tama-
men çöktü, çalışma ahlakı sıfıra indi. Hiç
gibi Yeltsin de ne yazık ki iktisatçı değil, da-
nışmanlanna muhtaç ve ne kadar kişiye fı-
kir danışıyorsa o kadar çok farklı öneri alı-
yor. Gorbaçov gibi Yeltsin de kansına fikir
sorar, ama sonuçta kendi bildiğini okuyan er-
keğe benziyor.
— Yeltsin'in ekonomi politikasından hoş-
nut musunuz?
BOGOMOLOV — Hayır, tam tersine çok
endişeliyim. Yine bir deneye gidilmekte.
Halk, yani bizler ise kendimizi kobay gibi his-
sediyoruz. Ben Rus hükümetinin ekonomi-
de oldukça çaresiz davrandığmdan kuşkula-
nıyorum. Fiyatları zaten artık kontrol etmek
imkansız; sürekli yükseliyorlar. Eskiden fi-
yat kontrolünden sorumlu olan devlet meka-
nizmalan dağılmış durumda. Yenileri kurul-
muyor. Fabrikalar ürünlerini piyasaya sürmü-
yor. Ekonomik hayat tamamıyİa durma nok-
tasına gidiyor. Bu durumda en kolay iş, teh-
ditleri ortadan kaldırmak, özgürlük ilan et-
mek ve ne olacağını beklemek. Yapılan bu.
— Fiyatların ve ücretlerin serbest bırakıl-
ması hiper enflasyona yol açmayacak mı?
BOGOMOLOV — Fiyatlar hükümetin id-
dia ettiği gibi yaklaşık altı ay sonra istikrara
kavuşup düşmeye başlamayacaktır. Ben fab-
rikalan üretimi arttırmaya sevk edecek bir
motivasyon göremiyorum. Tam tersine, üre-
tim gitgide düşecektir. Bu, fiyatlann özelleş-
tirmeden önce serbest bırakıldığı her yerde,
Polonya'da ve Çekoslovakya'da da böyle ge-
lişmiştir. Belki dükkânlara biraz mal gelecek,
ama bu ne ifade eder ki? Raflar tamamen
boştu. Devasa bütçe açığımız ve üretim ile ti-
caretteki tekellerimiz düşünülürse daha çok
mal üretilmeyeceği tersine fiyatların suni ola-
rak tırmandınlacağı ortaya çıkar. Düşük fi-
yatla mal satmaya kalkışanlar hemen ticaret
mafyası tarafından cezalandınhyor. Araba-
lar yakılıyor, insanlar dövülüyor, mallar im-
ha ediliyor. Bu şebekeler varlığını sürdürdük-
çe normal rekabetten söz edilemez.
— Halkın parası yoksa fiyatlan daha da
artbrmak ne ise yarar?
BOGOMOLOV — Bu nedenle ücretler fi-
yatlarla beraber arttınlmak zorunda kalacak-
tır. Zayıf hükümet, halkın ücret zammı ta-
leplerıne boyun eğecektir. öte yandan suç
oranının artmasından korkuyorum. Özelh'kle
devlet mülkiyetine saldınlar olacaktır. Yıllar-
ca hükümetler tarafından soyulan halk şim-
di aynı yöntemlerle karşılık verecektir.
— Yine de hükümet halktan devlet işlet-
melerini satın almasını bekliyor. Bu yıl özel-
leştirme işlemlerinden 93 milyar ruble, 1993'te
ise 300 milyar ruble gelir bekleniyor. Halk bu
parayı neredcn bulacak?
BOGOMOLOV — özelleştirme salt mali
bir işlem değildir, aynı zamanda sosyal de-
ğişim ifade eder. On yfllardır bize bu ülkede
yaratılan her şeyin kendi malırruz olduğu an-
latıldı. Şimdi hiç kimse niçin kendi malımızı
üstüne para vererek yeniden satın almamız
gerektiğini anlamıyor. Kuşaklar boyu bu ül-
kedeki konutlar, ulaşım ağı, yaşlılar yurtları
ve diğerleri için maaşlardan fon kesildi. Va-
tandaş evindeki eşyalar ve belki küçük bir ta-
sarnıf dışında hiçbir özel mülkiyete sahip ol-
madı. Ben uzun süredir farklı bir özelleştir-
me modeli savunuyorum. Devlet mülkiyeti-
nin ufak bir bölümii dünya pazarındaki fi-
yatlara göre döviz karşılığında satışa çıkarıl-
malı, geri kalan büyük bölümü ise bütün ye-
tişkin vatandaşlara sertifikalarla bedava
dagıtılmalıdır.
Imelda Marcos
başkan adayı
• MANİLA (AA) —
Filipinler'in eski devrik
başkanı Ferdinand
Marcos'un dul eşi Imelda
Marcos, mayıs ayında
yapılacak devlet başkanlığı
seçimlerinde aday olacağını
açıkladı. Marcos, başkent
Manila'da rüşvet suçundan
yargılandığı mahkeme
sonrasında yaptığı
açıklamada, vatandaşlarıyla
görüşmelerinden sonra bir
muhalif partinin adayı
olarak mayıs ayındaJci
seçimlere girme karan
verdiğini söyledi.
Cezayir-Irak
l
• WASHINGTON (AA)
— ABD, Cezayir'le Irak
arasında nükleer işbirliği
yapıldığı yolundaki
iddialarla ilgili olarak
elinde bilgi bulunmadığını
bildirdi. ABD Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü Richard
Boucher, Irak'la Cezayir'in
"lslam dünyasımn ilk atom
bombası"nı yapmak üzere
işbirliğine girdiklerini
doğrulayacak herhangi bir
bilgiye sahip olmadıklannı
kaydetti.
Dizai bugün
Aııkıırada
• ANKARA (AA) — Irak
Kürdistan Demokrat Partisi
lideri Mesud Barzani'nin
ozel temsilcisi Muhsin
Dizai'nin bugün Ankara'ya
geleceği öğrenildi. Dışişleri
Bakanı Hikmet Çetin,
Dizai'nin Ankara'ya
geleceğini doğrulayarak
görüşme talebinin karşı
taraftan geldiğini söyledi.
Çetin, Ankara'daki
temasları sırasında
Dizai'nin dinleneceğini
belirtti.
Füistin Giiııü
• ANKARA (AA) — lşgal
altında bulunan
topraklardaki Filistin
ayaklannıası intifadanın
beşinci, Filistin devriminin
yirmi yedinci yıldönümü ve
Filistin Şehitler Günü
dolayısıyla Filistin Günü
töreni yapıldı. Törende bir
konuşma yapan DYP
Milletvekili Tınaz Titiz,
haksız bir kararla
topraklarından atılan
Filistinlilerin mücadelesini
Türk halkımn yürekten
desteklediğini belirtti.
Irak'ta darbe
girişimi
• TAHRAN (AA) —
Irak'ta başansız bir darbe
girişimi olduğu ve girişimin
ardından en az 80 yüksek
rütbeli subayın idam
edildiği öne sürüldü. tran
haber ajansı İRNA'nın
Suriye'nin başkenti
Şam'daki Irak lslam
Devrimi Meclisi'ne yakın
kaynaklara dayandırarak
verdiği habere göre, geçen
günlerde yapılan başansız
darbe girişimine
katılanların yanı sıra
aralarında Mısırlılar ve
10-15 yaşındaki çocuklann
da bulunduğu 76 kişi,
Irak'ın Kerbela kentinde
rejim karşıtı bir gösteriye
katıldıkları gerekçesiyle
idam edildiler.
Ledsky geldi
• ANKARA (AA) —
ABD Dışişleri Bakanlığı
Kıbrıs Özel Koordinatörü
Nelson Ledsky, Kıbns
konusuyla ilgili yeni
temaslarını başlatmak üzere
dün akşam Ankara'ya geldi.
Ledsky'yi Esenboğa
Havaalanı'nda ABD
Büyükelçiliği'nden bir
yetkili karşıladı.
Arjantin'de
sel: 30 ölti
• BUENOS AIRES (AA)
— Arjantin'de yoğun
yağışlarm yol açtığı toprak
kaymalan ve sellerde 30
kişinin öldüğü bildirildi.
Resmi haber
ajansı TELAM, ülkenin
dağlık kesimlerinin
yağışlardan çok
etkilendiğini belirterek San
Carlos Minas kasabasındaki
toprak kayması sırasında
120 evin çamur seli altında
kaldığını ve bölgede 100'ü
aşkın kişinin de
kurtarıldığını duyurdu.