22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
T2 OCAK 1992 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17 \s^knkara'da!ei 465öğretim üyesininbildirisine, İstanbul'daki bildihye imza koymayan 21 kişi daha katıldı. Doğramacı'ya karşı 486 imza daha SHP ve Değişim Haber Merkezi — Prof. İhssn I>ognuııacı'nın Cumhurbaşkanı Ttargut Özal tarafından yeniden YÖK BaşkanüğYna atanmasına tepkiler sürüyor. Doğramacı'nın VÖK Başkan- lıgı'na atanmasından önce Is- tasbul üniversitelerindeki öğre- tim üyelerinin 525 imzaü protes- to bildirisine ek olarak, Anka- ra'daki üniversitelerde göreNİi öğretim üyeleri de 4455 imzalı bir bildiri yayımladılar. Ankara'da ha^ırlanan bildiriye, Istanbul- dam yayımlanan bildiriye imza koyamayan 21 öğretim üyesi da- ha imza koydu. Bu öğretim üye- leri şunlar: t*rwtıttm l u . Gencay Gür- soy, Ferhunde Özbay, Şahika Yüksel, Hıfzı Özcan, Lütfiye Eroğlu, Mehmet Güngör, Hik- met Koyuncuoğlu, Coşkun Öz- demir, özden Aras. I*»e*flfr; Rez-zan Tuncay, Oğuzhan Çoban, Olcay Yapar. Dr. v e diger-leri: öğet öktem Tanör, Dogan Şahin, Işık Görker, Dilek Tunalı Şen, Eren Yazıcı, Yıldız Akmandar, Pakize Servetoğlu, Ali Uçar, JVugrag Türksoy Kınalı. Ankara'daki üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri de Başbakan Süleyman DemirePe gönderdikleri bildiri de, Doğra- macı'nın görev süresinin uzatıl- masımn kaygı verici olduğunu belirttiler. öğretim üyeleri dilekçelerin- •de şu görüşlere yer verdiler: . "HökömetinizİD programın- da yer alan 'Üniversite özerk olacaktır. YÖK sistemi kaldırı- larak yukseköğretim kurumlan- nın kendi içlerinden seçtikleri organlar eliyle yönetilmesi sağ- .lanacaktır' ifadeleri üniversite topluluğunda büyük bir mem- nnniyet yaratmıştır. Hükumet prograrnının mü- rekkebi henüz kurumadan, ge- çen on yıl boyunca üniversiteler- de kurulan keyfi ve baskıcı bir •yönetim düzeninin üst organı YÖK'ü şahsında kişileştiren Ertunç Gündüz, Haluk Günügür, Nezih Güven, Uğur Hahcı, A.Coş- kun Hiçöz, Sevinç tlter, Kamile Imer, Hakkı Izgür, Ra$it Kaya, Muhteşem Kaynak, Nevin Keskin, Cemal Koç, Kocatürk, Erhan Kök- sal, Dürdane Kotanlıaya, Semih Ko- ray, Asuman Kul, Hamdi Millamahmutoğlu, H.Ümit Milli, Zafer Nurlu, M.Tuba Ongün, Gül- süm Oral, Mehmet özaktürk, Ha- san özdemir, Ay özgti, Yılmaz özkan, Aliye Öztün, Aykut Pola- toglu, Nuran Piril, Bedriye Saraçoğ- lu, Selami Sargüt, M.Tekin Sözer, Arslan Sonat, Aygül Süel, Sibd Sü- mer, Hüseyin Tatlıdil, Kenan Taş, Necmettin Tekin, Mete Törüner, Mehmet Tomanbay, Ali Topuzoğ- lu, Haluk Tosun, Muharrem Tünay, Oktar Türel, Hacer Ünlü, Ender Varülıoğlu, Faruk Yalçın, Ayje Ya- vuz, Metek Yücel, Hicran Yusufog- lu, Bulcnt Mutluer. Yard.Doç.Dr.'Iar ~ Erkan Akın, Işık Aybay, Osman Aydoguş, O. Tuncay Baskaya, Mete Bulut, Alaeddin Bıbe, Vedat Bilgin, Uğur Çağlı, Ferhan Çevik, Yüdız Demiral, Gülbin Dural, Ercan Enç, Gülin Ercan, Duygu Erdem, Attila Erden, Tanıl Ergenç, Abdullah Er- soy, Ibrahim Güngül, Behzat Gür- kan, Demir Küpeli, Ayfer Kurt, Mahmut Kuzucuoğlu, Kumal Leb- lebieıoğlu, Turhan Menteş, Göktuğ Mercal, Eyüp özveren, Huriye ön- der, lzzet öztapanh, Güner Soylu, Meral Sucu, Nurcan Suzal, Aydın Onsal, lşaya Üşür, Sevinç Yavuz, ömer Yağız, Ibrahim Yüngül, Mu- rat Yurdakul, Nafiz Yurdaydın, Fikri Aydjn. Öğretim görevlüeri Adnan Acar, Zeynep Akben, Necva Akçura, Sevgi Alkan, özcan Altaban, Rafel Arpacık, Gül Asa- tekin, Mehmet Asatekin, Dogan As- lanbey, Fikri Aydın, Tuygun Aytaç, Aydın Aytuna, Aydan Balamir, Cem Çakmak, Okay Çelebi, ömür Çolak, Tolga Çiloğlu, Nur Demir- bilek, A. Ali Dönmez, Mübeccel Dursoy.Cesur Erden, Serap Erdo- gan, Vahap Erdoğan, Muammer Ermiş, Serpil Ertuna, Fuat Gökçe, Çetin Göksu, Hayri Göktaş, Abdi Güler, Baykan Günay, Adil Güner, Erdal Gürler, Hakan Gürsu, Şük- rü Gürtuna, Murat Güvenç, Necat Güzel, Süheyla Han, özgür Izmir- li, Ergun Kandilci, Sevda Kavadar- h, Necip Hablemitoğlu, Sevinç Kavadarlı, Sevinç Kavadarlı, Çağa- tay Keskinok, Tuncay Koç, özden Korkmaz, Lütfullah Kuşdennr, Em- re Madran, Tuğrul Memişoğlu, Bü- lent Mutluer, Erbil Nalcacı, Selahattin Ömür, Suzan öniz, Se- vin Osmay, Ergün özalp, Nimet özgönül, İ.Ayhan Özkul, M. Ser- hat Özyar, Haşim Şaban, E.Caner Saltık, Hasan Saltık, Yusuf Şanlı, Selçuk Seçer, Önder Seden, Niyazi Sökmen, Kadriye Solun, Nesrin Sü- zek, Serpil Terzioğlu, Irfan Tezcan, Rukiyi Tıpırdamaz, Fahrettin To- lun, Mehmet Tonbakoğlu, Ergin Türker, Hasan Ünal, Fahriye Üstü- ner, Yılmaz Üstüner, Aysun Velioğ- lu, Uğur Yalçıner, Fatoş Yazar, Ferhan tlkdoğan, Şule Yunday Okan Zabunoğlu. Araştırma göreviileri tlke Akdere, Mehmet Akpınar, Hakkı Aksoy, Sezgin Aksoy, Aydjn Aksu, Ethem Alagöz, Burç Alpdo- ğan, Hikmet Altunay, 1.Hakkı An- kan, Hasan Arslan, Zeynep Ata, Ayhan Atasever, Atilla Atbay, Za- fer Ayaş, özlem Aydın, Yılmaz Ay- dın, Burhan Aykaç, Yüksel Ağcı, Sevil Bacanlı, Taner Bahadır, Oben Andım Bake, Nurhayat Barlas, Sa- dık Bayhan, Cüneyt Bazlamaçcı, Çiğdem Başar, Yaprak Bener, Cey- hun Bulutay, Nihal Bursa, Babür Bilir, Gül Çakmak, Nurettin Çaiış- kan A.Fuat Canbolat, Bülent Can- dan, Cesim Çelik, Emir Cermen, Mehmet Ceyhan, Süleyman Cosku- ner, Zeynep Doruk, l.Güler Ekmek- çi, Gölle I. Ekmekçi, Zeynep Ekmen, Güzin Emecan, Nuray Emir, Sevil Enginsoy, Secim Yılmaz Erdal, Günhan Erdem, Levent Er- gün, Ercüment Erman, N.Neval Er- türk, Rıza Ertürk, Egecla Eşkınay. Gonca Eğilmez, Ayhan Filazi, Ab- dullah Fişme, Asuman Gendil, Per- ran Gökçe, Yusuf Gülay, M.Yavuz Gülbahar, Karani Güleç, Gülin Gü- ler, Ash Gülöksüz, Gökhan Gündü- zalp, Kemal Güney, Murat Güven, Tolga Güvenç, Günay Hasdoğan, Esfandiyar Hayverdi, Ali Işıklı, Ha- cer Kapıdere, Nalan Karademir, Ay- şe Kazan, Yıldınm Kırgöz, Hakan Kışlah, Özlem Kocabay, Cemil Ko- çer, F.Ayşe Köse, B.Alim Köymen, Tolga Kuçükyumuk, Ibrahim Kuş- çuoğlu, Şaban Maraşlı, Lale Mayır- boğhi, Orhan Vfcrgen, Yaşar Metin, Zeynep Odçıkın, Sekih öğe, Şengül Hablemitoğlu, Zafer Okumuş, Ci- han öner, Kemal Oral, M.Fikret öztekin, Burhan Özba, G.lpek Öz- demir, M.Timuçin Özdemir, Kadir özdemir, Murdan özer, Eser Öz- gül, Atilla özgür, tlknur Özmen, Yasar öztin, Mesiha Saat, Levent Şahin, Neriman Şahin, Selda Sama- koğlu, Oya Sarıbatak, Serdar Say- man, Bema Sayraç, Haydar Şengül, Bülent Şentürk, Müge Sevinç, Uğur Sezdegurneli, Sezgin Sezer, Figen Si- dal, Haluk Soymaz, Çağlar Sunay, Nazh Tatar, Seyfı Tek, M.Oral 11- kjzman, Nurettin Tekin, Mustafa Telci, Orhan Temükçü, Aysegul To- kol, Metin Turan, thsan Ali Ünay, E.Canan Ünlu, Emine Ünsaldı, A.Sinan Unür, Yasemin Ural, Se- lim Utku, Yüksel Vardar, Alime Ya- nartaş, Zeki Yanık, Levent Ahmet Yener, Hakan Yetkiner, Ayla Yıl- maz, Mecit Yönik, Funda Yüksel, Ibrahim Zor. Okutmanlar Bahar Akçora, Zeynep Aliçi, ömür Aras, Nilüfer Atılgan, Şule Atikkan, Alageyik Balcıoğlu, Gül- nur Bayrak, Hale Binay, Nilüfer Bi- rol, Mustafa Çahşkan, Pelin Celen, Meral Cerher, Meral Doğancı, Yu- suf Durmuş, Ayşe Dinçer, Gürcan Ergün, Sibel Ermen, Sibel Evliya- gil, Melahat Ezel, Fulya Gökçü, Mevlude Gürkaynak, Bülent Kan- diller, Ayşe Karadağ, Oya Karagül- le, Esin Karakaş, Halide Karas, Fatma Kenger, Demet Köksal, She- ila Köseoğlu, Salih Memiş, Emine Mertsoy, Tahir Onur, Alev özbil- gi, Gülçin Ozman, Yasemin Pozan, Rişe Şanlı, Zuhal Sayman, Candan Sayran, Pınar Şensoy, Candan Ser- best, Aysel Sütçü, Gaye Tolumgüç, Nurcan Tunçman, Nurdan Turakin, Bahar Avcı Warchal, Ardan Yar- dım, Suna Yazar, Levent Yıldız. Boğaziçi Üniversitesi öğrenci- leri de 700 imzalı bildirilerinde hükümetten vaat ettikleri özerk, demokratik üniversite modelinin yaşama geçirilmesini istediler. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üye- leri de yayımladıklan 52 imzalı bildiride, "Türkiye'de özerk üni- versite düşüncesini yok eden YÖK'ÜR miman Prof. Dr. thsan Doğramacı'nın yeniden aynı gö- reve atanmasını hüzünle kar- şılıyoruz" dediler. Güzel Sanatlar Fakültesi öğ- retim üyeleri de şöyle: Profesörier Ibrahim Armağan, Özdemir Mutlu. Doçentler Faruk Kalkan, Oğuz Adanır, Serhad Durmaz, Turgut Alde- mir, Cengiz Çekil, Sevim Çizer, Ahmet Sipahioğlu, Gözen Bu- lut, Cuma Üreğli. Yrd. Doç. Doktorlar Erdal Sevinçli, Mutlu Par- kan, Oğuz Makar, îsmaii öz- türk, Hülya Nutku, Şerife Sez- gin, Nilüfer Tekiş. Uğur Akıncı, önder Arma- ğan, Zuhal Çetin, Atilla Abana, Zerrin Akdenizli, Gaye Canka- ya, Oktay Şahinler, Faik Kartel- li, Gökhan Birinci, Vahap Gü- len, ömür Koç, Nesrin önlü, Cemal Meydan, Ertan Yılmaz. Öğr. Göreviileri Oktay Kutluğ, Fırat Kutluk, Birsel Matara, Deniz Mutlu, Ragıp Taranç, Levent Ergün, Ibrahim Yükselsin, Nevin Oztü- rel, Şefik Güngör, Ünsal Altun- baş, Mehmet Demiroğlu, Müm- taz Sağlam, öznur Aydm, Nu- ray Kozoğlu, Erol Sevimbelli, Alp Çam. Uzmanlar Semih Çelenk, Onur Erkiş, Ahmet Emin. ^ süresinin uzatılması aynı ;ölçüde kaygı vericidLir. Bu ata- ma üniversiteleri huzursuz et- mektedir. Biz aşagıda inuası balunan öğretim eJeauuılan iiniversiteler konasunda hükümet prognunı- Bin uygulanması için gereken önlemlerin alınmasınj ve iiniver- sitekrin asıl görevlerini yapma- lannı saglayacak yasal düzenle- melerin bir an önce gerçekleşti- rilmesini isüyonız. Profesörier ötaer Akay, Ersan AJcyıldız, Ber- na Alpagut, Şafak Alpay, Engin AJ- tınbay, Mustafa Altıntaş, Hüseyin Ateş, ömür Bakırcı, A-Nihat Boz- cuk, Suna Bozcuk, Birol Burain, Musa Çadırcı, Yurdakul Caldağ, Yasar Coşkun, Mübeccel Detnirel- ler, Ali Demirsoy, Burhan Dinçer, .Yavuz Ercan, özen Ergenç, Ahmet Ergün, Birsen Gökçe, Fikret Göriln, Süleyman Günay, Erdogan Hakan, Tahir Hatiboğlu, Vedat Idil, Kemal Ikan, Fügen llten, Ceyhan Inal, >Bulmuş İsmail, Osman Kemal Ka- ;dirog)u, Esin Kahya, Hamdi Kara, Timur Karaçay, Yakup Kepenek, Erol Kocaoglu, Nazif Kolanlıaya, Enis Kortan, Sadık Kubaş, Musta- fa Kuru, tnce Macit, F. Zehra Mu- luk, Hasan Olgun, Turgut önder, Olcay Onertay, Oğuz Oyan, Yılmaz Ozbay, Haldun Özgün, Coşkun öz- günel, Yücel özkaya, Mahmut Şa- kir, Coşkun Şan, Yalçın Şanalan, Candan Senduna, Fikret Sensu, Tansı Senyağlı, Arif Sevinç, Sinan Sönmez, Ural Sözen, Tevfik Tadan, Ayhan Tan, Gönül Tankut, Atilla Taayolaç, Tosun Terziojlu, Ersin Tülûnay, Aşkın Tümer, Nurten Türközkan, Aleaddin Tileylioglu, Hikmet Unsüren, İsmail Unver, Güügör Yannlıoglu, Işuı Yalçınka- ya, Nurettin Yüdırak, Şiir Yılmaz, Ttafet Arpaak, Şükrü Gürtunca, Ayhan özkul, Yusuf Şanh, Irfan Tezcan, Doğan Aslanbcy. Doçentler Erhan Ada, Erol Aksöz, Nilüfer AJcsöz, Şinasi Aksoy, Sevgi Aktü- re, Osman Aluntaş, Yıldız Ankan, Fikıtt Başkaya, Semih Bilgen, Ati- la Eralp, Aydm Erar, Ayda Eray- cbn, Musa Erdem, Vahap Erdogdu, tdai Ergenç, Aydan Erkmen, Albert .Erkp, Cengiz Erol, Melih Ersoy, j-alj Erzen, Ömer Esenay, Haydar lEş, Oüney Gönenç, Nügün Günalp, ŞİRİNYER HJPODROMU'NDAN 1. KOŞU: F (4) Prestige, P (l)Limon, S (3) Funn Love. • 2. KOŞU: F (2) Erdener, P <4) Vluhafız, S (3) Kırtay. . 3. KOŞU: F (1) Turbatur, P (3)Toros, P (2) Uğur 56, S (5) Tahir Hatiboğlu, Doğramacı'yı protesto etmek için eylem yaptı Bir YOK ııgruna ne kitaplar yakıldı ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) — Adı, Tahir Hatiboğlu. Gazi Üniversitesi'nde bir profe- sör. 12 Eylül döneminde üniver- siteden uzaklaşan binlerce pro- fesörden biri. 12 Eylül ve YÖK sayesinde, "köşeyi dönme" aşamasına bi- le geldi. Üniversiteden uzaklaş- tmlınca, mecburen yayıncıhğa soyundu. Ders kitaplan bastı. lyi para kazandı. Ama 12 Ey- lül'ü ve YÖK'ü aklından hiç çı- karmadı. Akh hep üniversite- deydi. Tam 12 kitap yazdı. Biri- nin adı da "Eylül Üniversite- sf'ydi. Cumhuriyet başta ohnak üze- re çeşitli yayın organlarında Dün yanında ODTÜ'den Prof. Yakup Kepenek, Gazi Üniversitesi'nden Prof. Musta- fa Altıntaş, Ankara Üniversite- si'nden Prof. Ayhan Özkul ve Dr. Necip Paklemikoğlu Ue Kı- zılay'ın göbeğindeki Güve- npark'a geldi. Her zaman oldu- ğu gibi elinin altında kitap ve makaleleri vardı. Ama bir de gaz bidonu. Hep düşünce öz- gürlüğünden, kitaplardan yana olmuştu. Eyleminin geçmişine ters düşmeyeceğine inanıyordu yine de. Kendisini bekleyen ga- zetecilere ve meraklı kalabalığa hitap etmeye başladı: "Kimse sanmasın ki ben kita- ba karşıyım. Tersine, kitap dos 100'ü aşkın makalesi yayımlan- tuyum. YÖK sistemi, özgür dü- dı. Gün geldi, yasaklar kalktı. şiinceyi ve yaratıcılığı yok edip Üniversitenin kapılan açdınca tilkeyi kitapsız hale getireceği hiç tereddüt etmedi. Gazi Üni- için Eylül Üniversitesi adlı kita- versitesi Tıp Fakültesi'ndeki gö- bunJa YÖK üzerine yazdığım makaleleri imha etmiyorum, yu- 4. KOŞU: F (5) Rikardo, P (3)ruluyşah, P (2) llknasip, S (4)Altmay. 5. KOŞU: F (2) Sagıp, P (5) Isbçyah, P (3) Şimşek 88, S ("7) Mavratilova. i KOŞU: F (4) Kuşadası, P (2) Karayunt, P (11) Sülo, S O : Timurhan, S (3) Kavçin- r>e -. KOŞU: F (2) Pikar, P (5) Hoding Scoeity, P (3) Talihku- ştı.S (7) Papaya. revıne döndü. Döndü, ama YÖK'ü eleştirmekten hiç vaz- geçmedi. özgür ve özerk üniversiteye inancı, Prof. thsan Doğramacı- nın yeniden YÖK BaskanlığYna atanmasıyla bir parça sarsıldı. Sadece Doğramacı'ya değildi tepkisi. Hâlâ değiştirilemeyen YÖK sistemineydi. Otobüs dereye uçtıı: 11 ölü Haber Merkezi — Zongul- dak, Kocaeli ve Şanlıurfa'da dün meydana gelen üç ayrı kazada toplam 15 kişi yaşammı yitirdi. Zonguldak'ta Kozlu Belediye- si'ne ait 67 EN 671 plakalı özel halk otobüsü, rot çıkması sonu- cu Ihsaniye köprüsünden dere- ye uçtu. Askerden izinli gelen Nihat Atalar yönetimindeki bu araçta bulunan yolculardan En- ver Kalas, Yusuf Akçin. Meb- met Yalçınka>-a, Mehmet Lermi, Yunus Özarslan, Esat Nazik, Murat Çınar, Ayşe ÇeHk ile kim- likleri tespit edilemeyen üç ka- dın yaşamlaruıı yitirdiler. Öte yandan Çankırı'dan Avusturya'ya kesin dönüş yap- makta olan Mehmet Şentürk yönetimindeki WO-45FN-92 plakalı otomobü, arka lastiğinin yarılması sonucu, seyretmekte olduğu TEM otoyolunun Koca- eli yakmlannda bariyerlere bin- dirdi. Büyük hasar gören oto- mobilde bulunan Fatma Şen- tiirk (42) olay yerinde, Mehmet Şentürk (42) ile kayınbiraderinin kızı Fadik Hagöz (10) hastane- ye kaldınbrken yolda öldüler. Şanhurfa 20. Mekanize Tugay kıyorum." Sonra benzini döküp kitabı- m tutuşturdu. Flaşlar patladı, televizyon ka- merası uçuşan külleri görüntü- ledi. Bir profesör kitap yakmış- tı. Gazetelere, bu başlıkla geçe- cekti belki de haber. Ama çoğunluğun farkında ol- madığı İcüçük bir aynntı vardı. Tahir Hoca, yakmak için kendi kitabından 20-25 adet getirmiş- ti. Ama kıyamamıştı hepsine. Yakmak yerine bekleyenlere da- ğıtmıştı kitaplarını. BİR PROFESÖR KİTAP YAKTI — Karanlıkların aydınlanma- sı, YÖK'ü eleştirmek için yazdığı kitapları ve makaleleri yakma kararı alan Prof. Tahir Hatiboğlu, yakmak için yanında getirdi- ği kitaplann bir kıstnını eylemi izleyenlere dağıttı. (Fotoğraf: RIZA EZER) Bakanlara hafif bütçe (Baftarafı 1. Sayfada) ödemeleri Ue birlikte ortalama bir işçinin kuruma maliyetinin yılhk 100 milyon Uramn üstüne çıktığıru anlattı. Kurul toplantısında, KİT ya- dnm vefinansmandengeleri gö- rüşülürken Taşkömürü Kurumu (TTK), TMO, TEK, Demir Çe- lik Işletmeleri ve Şeker Fabrika- lan AŞ'ninrehabüitasyonaahn- ması kararlaştınldı. 1992 yıhnda TTK'da 3.5 trü- yon, TMO'nun 7 trilyon, Şeker Şirketi'nin de 3 trilyon liraya ulaşan tutarlarda finansman açıklan verecekleri görüldü. Başbakan Demirel, TTK'daki iş- çi sayılan ile ücret çalışmalan, kurumun fiyat ve yatınm poli- tikalanndaki gelişmeleri dinle- dikten sonra "Bu iş çok dağd- mış. Bu i^i bir derleyip toparla- yın, çözüm yollan arastınn da yeniden göruşelim" dediği öğre- nildi. KlT'lerden yaygm işçi çıkar- ma uygulamalanna gidihnesine Komutanhğı'nda görevli astsu- sıçak bakılmaması, erneklıye ay- bay Ekrem Çetin, egitimden dö- " ^ >? d f ^ e n d l ı s t e ^ l l e ffî nen tankın alt.nda kalarak ha- Çikan ışçüerın yenne kesınhkle yatım yitirdi. yemelemanatalaınaslkarar " Silikonluysa dokundurtma 1 1 1411 •n 1 (Baştarafı 1. Sayfada) var. Bu dognıdur. Ancak her- halde 45 gün içinde her sey çok mükemmelken bunu keşmekeşe çevirmek isteseniz de yapamaz- suuz. Ama ulusal sağlık politi- kasıyla bunu çözecegiz" diye konuştu. Aktuna, bakanlıkta parti- zanca atamalar yapıldığı yolun- daki iddialan da yanıtladı. "Bir bakanın göreve geldiği zaman çalısacağı arkadaşlannı seçrae- si kadar doğal bir şey olamaz. Jiöklü reformlar uygulamaya karariıyım. Aktuna, yolsuzluklara da de- ğinerek bu konuda ihbarlar gel- diğinde olayı müfettişlere havale ettiğini, hiç kimsenin haksız ka- zanç sağlamasına izin veremeye- ceğini söyledi. laştınldı. TTK Genel Müdürü de böyle bir poiitika ile 1994-95 yıllannda kurumdaki toplam is- tihdamın yan yanya azaltılarak 17-18 bine indirilebileceğini kay- detti. Yatınm için para yok Bu arada umdukları yatırım ödeneklerini alamayan bakanla- nn "yatınm olanakİan bu kadar daraltılan bir bütçe ile hiiküme- tin, iilkenin kalkıoma ve refab özlemlerine cevap verebilecek potitikalannı gerçekleştirebilme- sinin güçlüğünden" yakındıklan belirtildi. Edinilen bilgiye göre tüm ba- kanlıklann yatınm teklifleri or- talama yüzde 50 oranında tır- panlanırken Cumhurbaşkanlı- ğı'mn istediği 30.8 milyar lirahk yatınm odeneğinden herhangi bir kısıntıya gidihnedi. Cumhurbaşkanhğı'na Mesut Yılmaz hükümetince hazırlanan yatınm programmda ise 28 mil- yar lirahk yannm ödeneği veril- mişti. Eğİtim yaünmlan için istenen toplam 14 trilyon 940 milyar li- rarun sadece 5 trilyon 747 mil- yar lirası, sağhk için istenen 8 trilyon 891 milyar lirâhk ödene- ğin 2 trilyon 576 milyar lirası, konut yatırımlan için de 3 tril- yon 695 milyar liranın sadece 584 milyar lirası karşılanabildi. (Baştarafı 1. Sayfada) yani yakın geçmişte örnekleri çok olan bir ku- rultay yaşanacak. Kısacası genel başkanlık seçimiyle sınırlı kalacak bir kurultay daha... Oysa SHP'nin bundan çok farklı ve seçim- siz kurultaylara o kadar ihtiyacı var ki... Zıra 1980'liyıllarda başdöndürücü bir de- ğişim yaşandı. Bugün de durmuş değil bu değişim. Değişimi yakalayıp ona ayak uydurmak ise en başta toplumları yönetme iddiasındaki si- yasal partiferin işidir. Nitekim Avrupa'daki sosyal demokrat par- tilerin çoğu son beş-altı yılda bunun gereğı- ni yerine gelirmişlerdir. Alman ve isveç sos- yal demokratlarıyla İspanyol sosyalistleri programlarını gözden geçirerek yenilemişler- dir. Batı Avrupa'da bu açıdan belki de en çar- pıcı değişimi İtalyan Komünist Partisi yaşa- mıştır. Şöyle: İtalyan komünistleri tam üç yıl boyunca na- sıl bir program ve nasıl bir çizgi benimseye- ceklerini tartışmışlardır. Bunun için tam üç kongre düzenlemişler, üstelik bu kongreler- de herhangi bir seçim de yapmamışlardır. Sadece yeni bir yüzyıla nasıl bir parti olarak girmelerinin doğru olacağını aynntılı biçim- de ele almışlardır. Üç yılın sonunda reformcular, ıhmlılar, sol kanat ve eski çizgiyi savunan muhafazakâr- lar bir noktada uzlaşmışlardır. Pazar ekono- misi kabul edilmiş, partinin amblemi değis- tirilmiş, komünist partisi yerine "Demokra- tik Sol Parti" adı alınmış ve Sosyalist Enter- nasyonal'e de başvurulmuştur. Ama bu arada muhafazakârların bir rica- sı yerine getirilerek yeni parti ambleminin bir köşeciğine "orakçekiç" işareti iliştirilmiştir. Avrupa'daki gelişmeler böyle. SHP ise henüz bir değişime sahne olmuş değil. Oysa kendini yenilemeye gereksinimi yok mu? Dünyadaki ve Türkiye'deki değişimi ya- kalayacak bir yeniden yapılanmaya gitmesi gerekmiyor mu? Kendini şöyle bir tepeden tırnağa sarsması yararlı olmayacak mı? Buna çok ihtiyacı var SHP'nin. Programını, örgüt yapısıyla örgütlenme anlayışını ve artık fazlasıyla eskimeye. yüz tutmuş söylemini değiştirmekten başka ça- resi yoktur. Partinin kadrolarının tazelenmesi ve partinin "kentlileştirilmesi" şarttır. Bunun saglanması açısından Siyasal Partiler Yasa- sı'nda gerekli değişiklikler de koalisyon hü- kümetince vakit geçirilmeksizin yapılmalıdır. Partide bu işlerin gereği yıllardır bir türlü yapılamıyor. Daha da yapılamazsa, SHP'yi tek başına iktidar da kurtaramaz. 6 Parfümlü' satışuıa vasak (Baştarafı 1. Sayfada) ğu toplumumuzda çamaşır su- yunun daha fazia ve ozon süre- ti knlİMumına, dolayısıyla akrif klorla daha ozun siire maruz kalınmasına neden olabilecegi ve bunun da insan sagiıgını ohunsoz yönde etkikyebflecegi, biliaen solunum yollan ve der- mal hasariann daha SJklıkla gö- rülebileceginden camaşır sulan- na parföm katılması uygun mü- talaa edilmemişür." Raporun altında imzalan bu- lunanlar şöyle: Dr. Gönül Şahin (Hacettepe Üniversitesi Ecz.Fak. Toksiko- loji), Dr. Arlla Bozkurt (Hacet- tepe Üniversitesi Tıp Fak. Far- makoloji), Dr. Suzan Usanmaz (Ankara Üniversitesi Tıp Fak. Farmakoloji), Dr. Işıl Şimşek (Ankara Üniversitesi Ecz. Fak. Far. Toksikoloji). Sevinç Erçin (R.S.H.M. Başkanhgı), Dr. Neftnne Emiroğlu (Türkiye Odalar Borsalar Birliği), Perviz Özdündar (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği - karara katıl- madı), Dr. Sema Burgaz (Gazi Üniversitesi Ecz. Fak. Toksiko- loji - göriişünü sonra bildirece- Aktuna dün bakanlıkta dü- zenlediği basm toplantısında parfümlü camaşır suyuyla ilgili uygulamayı gazetelerde yer alan haberlerden öğrendiğine işaret ğine ilişkin şerh düştü), Dr. lc- ederek "Konu oluşturnlacak lal Çalucı (Gazi Üniversitesi komisyonlarca incefemeye ab- Ecz. Fak. Farmakoloji), Haya- ti Ünal, Gülser Acar, Sibei Gü- rel, Osman tç (Sağlık Bakanh- ğı Temel Sağlık Hiz. Genel Mü- dürlüğü). Sağlık BakanlığTnın satışa yasaklama karanna gerekçe ola- rak 18 Mart 1991 tarihinde ka- leme alınmış bu raporu göster- mesi, "O zaman parfümlü ca- maşır sulannın itbiüiııe nasıl izin verildi" sorusunu gündeme ge- tirdi. Sağlık Bakanlığı'nm insan sağlığma zararlı olduğunu tespit etmesine karşın, önce ithalata izin vennesi, daha sonra 17 Ara- lık 1991 tarihinde ithalat ve ima- latı yasaklayıp satışa izin verme- si anlaşılamadı. Ürünümüz zararh değil (Baştarufı 1. Sayfada) smırlan içerisinde yıpratıa ya- yınlannızı takip etmekteyiz. Bi- lindiği üzere Sayın Sağlık Bakam Aktuna, bu konuyu ger- riyet gazetesi iübanna gerçek bi- çimde yakışacak bir yayın poli- tikası izleyeceği temennimizdir. özellikle Procter and Gamb- le*ın Türkiye'de bulunan yabancı nacakür. Parfümlü çamaşır su- yu sabsıaa bir sene evvd mttsa- ade edilmiş. Topfauacak konüs- yon bu konuyH tekrar degetien- direcektir. 16 Ocak'ta üretici fırnuı da gerekli açıklamalan kamuoyuna net bir sekilde ya- pacakür" diye konuştu. Bu arada Starl reklam servi- sinden bir yetkili, Procter and Gamble firmasımn 4 gün önce kendilerine bahar kokulu ACE reklamının yerine hazırladjğı ye- ni bir reklam kaydı gönderdiği- ni açıkladı. Yetküi, "Bizde 4 gündür bahar kokulu, yaoi par- fümlü ACE reklamı yayımlan- mıyor. Onon yerine parfüm reklamı içermeyen normal ACE reklamı yayamlanıyor" dedi. yada kuUanılmaktadır. Bu ürün- lerin dezenfektan özellikleri dunya capında kabul edilmiştir. Bu durum Türkiye'de TÜBİ- TAK deneyleri, Fransa'da Paste- çek biçimde açıkhğa kavuştura-* yöneticilerinin dünyada ilk de- ur Enstitüsü ve Sağhk Bakanlı- cak adilane bir neticeye vardırmıştır. 16 ocakta Sağlak Bakanlığj nezdinde yapüacak toplanuda ürünümüzün zararh değil, yararlı olduğu ispat edi- lecektir. Bundan P and G ola- rak kesinlikle eminiz. Bütün dünya ülkelerinde yüz- lerce ürünü İcullanılan ve Tür- kiye'de de yabancı sermaye ola- rak milyonlarca dolan Türkiye 1 ye getirerek yaîınm yapmış olan Procter and Gamble'ın çevre ve insan sağüğına 150 senedir bu kadar önem verirken zararh bir ürünü piyasaya lanse etmesi hiç ve hiç inandırıcı bulunmamak- tadır. Avrupa ülkelerinde tüke- ticinin kullanmakta olduğu Ba- har Kokulu ACE'yle Türkiye'de kuUanılmakta olan Bahar Ko- kulu ACE'nin formül ve üreti- mi her şeyiyle eştir. Dolayısıyla her zaman haber doğruluğuna inandığımız değer- li gazeteniz Cumhuriyet'in ku- rumlararası haksız rekabete ve müesseselerin ticari itibarlanna gereken ihtimamı göstereceğine emin olarak bu önemli toplantı tarihi 16 Ocak 1992'ye kadar yanhş değerlendirilen yayınlan- na ara vereceği, boylece Cumhu- fa karşılaştıklan bu olayı da ma- ğımız tarafından tasdik edilmiş- kul bir anlayış içinde değerlen- tir. Üstelik çamaşır suyu ülke- dirmeleri en büyük arzumuz ol- malıdır. Parfümlü çamaşır sulannda klor gaanın bulunduğu varsayı- larak bu ürünlerin deri ve solu- num yollan hastahklanna yol açtığı asılsLz olarak öne sürül- müştür. Gerçekte temizlik ve çamaşır- da kullanılan bu ürünlerin için- de klor gazi yoktur. Çamaşır su- yundaki beyazlatma maddesi 'hipoklorit'tir (teknik terim ile NaOCl). Çamaşır suyunda klor sadece bildiğimiz ve her gün ye- diğimiz sofra tuzundaki kimya- sal şekli ile mevcuttur (NaCl). Hipoklorit de, sofra tuzu da normal şartlar altında klor gazi çıkarmazlar. Bu ürünlerdeki hi- poklorit sadece sofra tuzu, su ve oksijene dönüşebilir. Çok iyi bi- lindiği gibi çamaşır suyu şişede ve kullanıldığında tipik kokusu- nu ortaya çıkartır. Onenüi olan bu kokunun klor gazi kokusu olmayıp havuzlarda kullanılan hipoklorit kokusu olduğudur. Hipoklorit içeren çamaşu- su- lan üstün dezenfekte ve temiz- lik gücünden dolayı bütün dün- 1DAKİKANIZ BİLEÖNEMLİÇok iyi biliyoruz... Yıllardır omuı omuza çelıştık.. Sİz btze alrştıntı. biz size «lıştık... Sorununuz Pıliç'se, sorunldnnızı da bâiyorui Sûraüe yeniUyoruz kendımzî. Bugüne kodar, tstanbuf koyi/lannd», tstedİğtnız an isledîğınız yerde ofamomonın sıkınüsmı çetuyorduk. Şimdi onu «}Uk.. ARTIK ZAMAN KAYBETMEYECEK5ÎNİZ...Daha iyi hizmet tçin çok yatunınua geidık... TOPKAPl'DAYIZ..Çoğırm geieJim.. SİZLERİ BEKÜYORÜZ, Hüviyetimi ve pasomu kaybettim. Hükümsüzdür GÖNÜL INCE bcmvit mizde tam anlamıyla dezenfek- te işlemini garantüi bir şekilde yerine getirebilen tek tüketici ürünüdür. Parfümlü çamaşır sulan Av- rupa'da (Ingiltere, ttalya, Fran- sa vb.) ABD ve Kanada'da ve Uzak Doğu'da (Japonya, vb.) pazarlanmaktadır. Bunlar hi- poklorit, parfüm ve stabiüzatör kanşımlan olup tüketicilerin ça- maşır yıkama işlemini daha zevkli kıhna ihtiyacını karşıla- mak amaayla geliştirilmişlerdir. Ayrıca yoğun testler ve piyasa tecrübesi parfümlü çamaşır su- lannın parfümsüz çamaşır sulan kadar emniyetli olduğunu gös- termiştir. Sabun ve Deterjan Sanayici- leri Derneği'nin üyeleri yukan- daki iddianın Sağhk Bakanhğı- rruzın önderliğinde tarafsız bir komisyon tarafından incelenme- sini talep etmişlerdir. Bu komis- yon 16 Ocak 1992 günü topla- nacakür. Derneğimiz üyeleri, bu inceleme sonunda Sağlık Ba- kanhğı tarafından parfümlü ça- maşır sulan için alınan karann olumlu yönde tümüyle değişti- rileceğine inanmaktadır. Şunu da belütmekte yarar görmekteyiz: Starl ve TRT tele- vizyonlannda 1 Ocak 1992'den beri Bahar Kokulu ACE rek- lamlanmız yayımlanmamakta- dır. Şu anda yayın yapan ACE reklamlan NORMAL ACE rek- lamlandır. Göstereceğmiz özel ilgiye te- şekkürlerimizi sunarken kurulu- şumuzun bu ülkede daima dün- ya standartlannın çevre ve insan sağhğı açısından en ileri tekno- lojiyi uygulamakta olduğunu hatwlatınz." 4 Dayakla (Baştarafı 1. Sayfada) Tbptan, Bartın'da öğrctmen- lerle yaptığı toplantıda, 1991-92 öğretim yıhnm ilk yansuıın so- nuna yaklaşümasına rağmen ba- zı branşlarda ders kitaplannın öğrencilere ulaşmadığmı belirte- rek "Bizim yapabikcetimiz pek fada bir şey yok" dedi. önümüzdeki öğretim yıhnda bu tür sorunlann yaşanmayaca- ğım, bunun için gerekli önlem- leri aldıklannı anlatan Milli Eği- tim Bakam Toptan, "Ders Idtap- laruu yeniden gözden geçiriyo- ruz. KiUplarda çocnklanmıza öjretmeye gerek otmayan gerek- aiz pek çok bUgi var. Bu bilgOe- ri ayıkbyoruz" diye konuştu. öğretmenlerden kendi inisiya- tiflerini kullanarak öğrencilere gerekli olan bilgileri öğretmele- rini ve okuma alışkanhğı kazan- dırmalannı isteyen Milli Eğitim Bakam Toptan, toplumumuzun okumayı sevmeyen bir toplum olduğunu, bu anlayışın yıicılma- sı gerektiğini söyledi. Toptan, bunun için okullara "okum« saati" koyacaklannı bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear