18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 EYLÜL 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 SERGİ U Derman'ın Almanya sergisi • Kültiir Servisi — Almanya'nın VVagner festivalleri ile ünlu Bayreuth kentinde, 27 eylül tarihinde Gül Dennan'ın özgün baskı ve resim sergisi açüıyor. Steingraeber GaJerisi'ne davet edilen sanatçı, serginin açılışmdan sonra Salzburg taşbaskı atölyelerinde çahşrnalar yapmak uzere Salzburg kentinin çağrüısı olarak Avusturya'ya gidecek. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü mezunu olan Gül Dennan, 1982'de tstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'nden doktorasını aldı. 1970, 1975 ve 1980 yıllannda Salzburg Uluslararası Yaz Akademisi'ne giderek özgün baskı çalışmaları yapan sanatçı, 1981 yılından bu yana da Salzburg'da taşbaskı atölyelerinde çalışmalarını sürdüruyor. Prof. Süleyman Saim Tekcan'ın Çamlıca Sanat Atölyesi'nde serigrafı çalışmalannı da gerçekleştiren Gül Dennan'ın Bayreuth'te açacağı sergi, son dönem çalışmalanndan ve 'Seyahatname' özgün basla dizisinden oluşuyor. (Fotoğraf: Dennan'ın çalışmalanndan, 'Süleymaniye'de Günbatımı') TDPLANTI TYS'nin çahşmaları • Kiiltür Servisi — Türkiye Yazarlar Sendikası Yayın Yarkurulu, sendika merkezinde yaptığı toplantıda Aziz Nesin'i yarkunıl başkanlığına, Gülsüm Akyüz'ü de yazmanlığa seçerek çaJışmalarına başladı. Yarkurulun diğer uyeleri Lütfi Kaleli, Haşmet Zeybek, Aydın öztürk, Arif Damar, Ali Neyzi ve Nihat Emeksiz. Yayın yarkurulunun ilk toplantısında yarkunıl yönetmeliği ile kısa ve uzun vadeli çalışma izlencesi hazırlandı. öte yandan sendikanın üyeleriyle ilişkilerini canlı ve sıcak tutabilmesi için hern sendikanın etkinliklerini üyelerine hem de üyelere iliskin haberleri birbirlerine duyurabilmek amacıyla bir bülten yayımlanması kararlaştırüdı. Bu doğruituda TYS üyeİerinin yazı ve haber göndereceği adres, TYS Genel Merkezi, Kabataş-Setüstü, Inebolu Sok. No: 67-lstanbul. PEN YAZARLAR DERNEĞİ 'YoV neden yasak? I Kiiltür Servisi — PEN Yazarlar Derneği Başkanı Şükran Kurdakul, dun bir açıklama yaparak Yılmaz Güney'in "Yol" füminin Turkiye'de hâlâ yasak oluşunu eleşürdi. Güney'in Türkiye'de sinemanın bir dönüm noktası olduğunu, Güney'in fümlerini görebilme hakkının özellikle genç kuşaklardan esirgenmesinın bağışlanamayacağını belirten Kurdakul, "Yılmaz Güney'in başyapıtı sayılan, 1982 Cannes Şenliği'nin Altın Palmiye ödüllu fılmi 'Yol' ise dunyanın hemen bütün sinematek, sinema kulübü, sanat sinemaları ve TV'lerinin arşivlerinde yer almaktadır. Olağanüstü sinemasal aniar içeren bu filmin hâlâ sanatçının ulkesınde sinema salonlanna ulasamamış olması hiçbir gerekçenin haklı kılamayacag] bir haksızlıktır" dedi. Kurdakul, özgürluğün Yılmaz Güney'in filmlerinin de hakkı olduğunu belirtti. SÖYLEŞİ TYS'nin 'Komık Akşamları' • Kiiltür Servisi — Türkiye Yazarlar Sendikası yeni dönem etkinliklerine 11 eylul çarşamba günü 'Konuk Akşamlan' başlığı altında düzenienen bir programla bashyor. Tahir | Ozçelik'in yönetiminde bilim, sanat, edebiyat ve basın dünyasından tanınmış kişilerin katılıp çeşitli konularda söyleşeceği 'Konuk Aksamlan'nın ilk konuğu, psikolog yazar Suna Tanaltay (fotoğrafta). Tanaltay, 'Yazdıklanmız ve Biz' adlı konuşmastnda yazann iç evrenini anlatacak. Sendika merkezinin Kabataş, Setüstu No: 67 adresindeki salonunda her çarsamba saat 18.30-20.00 arası gerçekleştirilecek Konuk Akşamlan'na 18 eylülde tiyatro ve sinema sanatçısı Salih Kalyon, 25 eylülde şair Sennur Sezer ve sırasıyla Konur Ertop, Füsun Erbulak, Raif Ertem, Gülseren Engin ve Atilla Birkiye katılacak. TİMCMâ 'Beyoğhı Sinema SohbetlerF • KüJtnr Servisi — Beyoglu Sineması'nda sinema yazan Ali Hakan'ın yöneteceği "Beyoğlu Sinema Sohbetleri" eylül ayı boyunca izlenebilecek. Sohbetlerin ilki yann gerçekleşecek. Bu toplanünın konuğu Nur Sürer olacak. Toplantılara 14 eylül cumartesi günü Yusuf Kurçenli, 21 eylul cumartesi günü de Atilla Dorsay katılacak. "Beyoglu Sinema Sohbetleri" çerçevesinde, yönetmenlerden oyunculara, senaristlerden görüntü yönetmenlerine, yapun görevlilerinden eleştirmenlere kadar sinemanın her alamndan gelen konuklar sinema üzerine konusacak, fikir alışverişinde bulunacak. Bunun yanı sıra sinemanın bir sanat olduğu, bu yüzden "insana yabana olmayan her şey"le ilgilendiği bilinciyle dunyayla ve hayatla ilgili her alandan konuklar da gelecek; kendi alanlanndaki birikimlerini temel alarak sinema çevresinde felsefeden psikolojiye, tarihten sosyolojiye, edebiyattan müziğe, resimden tiyatroya, sınırsız bir yelpaze üzerinde sohbet edecekler sinemaseverlerle. Belki böylece, Türk sinemasının önündeki kültürel tıkanıklığın asılması için de verimli bir ortam oluşabilecek. Sinema sohbetleri her cumartesi günü saat 17.00'de başlayacak. TİYATRO 'Sanatçının konumıf • ANKARA (ANKA) — Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanlan Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) Genel Başkanı Tamer Levent, "Asya ve Pasifik ülkeleri sanatçısımn konumu" adlı toplantıya katılmak üzere Kore'ye gitti. UNESCO'nun 3-7 eylül tarihleri arasında düzenlediği toplantıya Türkiye'nin yaru sıra Avustralya, Bangladeş, Çin, Iran, Japonya, Malezya, Moğolistan, Nepal, Filipinler, SSCB ve Tayland ülkelerinin de temsilcileri katılıyor. Edinilen bilgiye göre toplantıda tiyatro sanatçısımn değeri, kültür politikalan, tiyatro sanatçısımn sosyal ve ekonomik konumu, tiyatro sanatçısımn devletten kultur ve eğitim politikalarıyla sosyal ve ekonomik koruma hakkındaki beklentileri ele ahnacak. Toplantı sonrasında elde edilen sonuçlar ulusal ve uluslararası düzeyde tiyatro sanatçısımn toplum içerisindeki konumunu ve önemini arttırmada bir ölçü olarak alınması çerçevesinde çalışmalar yapılacak. SINEMA/AIİLLÂ DORSAY Yılmaz Güneyyarın akşam Açıkhava Tiyatrosu'nda anılıyor Yılmaz'la gecikeıı buluşma Yann akşam 20.00'de başlayacak anma toplantısında Yılmaz Güney'in "Arkadaş" filmi gösterilecek. Nur Sürer, Halil Ergün ve Yavuzer Çetinkaya gibi sanatçılar Güney'in şiir, öykü ve mektuplannı okuyacaklar. Yann gece Açıkhava Tiyatro- su'nda önemli bir olay var. Yıl- maz Göney anüacak. Nnr Sürer, Halil Ergnn, Yavuzer Çethıka- ya gibi sanatçılar, onun şiir, öy- kü ve mektuplanru okuyacaklar. Fatoş Giiney ve olasılıkla Meh- di Zana konuşacaklar. Ve Yıl- maz Güney'in en güzel filmle- rinden biri olan ve yülardır gö- rülememiş olan "Arkadaş" gös- terilecek. Bu program, daha sonra 13-14 eylülde Ankara'da, 21 eylülde Adana'da, 27-28 eylülde Izmir- de ve Olağanüstü Bölge Valili- ğTnden beklenen izin gelirse Di- yarbakır'da yinelenecek. Sonra da Hamburg, Doblingen, Köln ve Frankfurt gibi Alman kent- lerinde, daha sonra da Fransa- nın önemli kentlerinde benzer biçimde yapılacak. Almanya ve Fransa'daki gösterilere bu ülke- lerin ilerici, aydın sanatçılann- dan önemli katılmalar olacağı belirtiliyor. Fatoş Güney, bu işler için uzunca bir zamandır Türkiye 1 V 1974 YILINDA ÇEKMİŞTİ— Yılmaz Güney'in 1974 yüında çevirdigi "Arkadaş" adlı film bu ak- şam Açıkhava Tiyatrosu'nda gösterilecek. "Arkadaş"ta Semra Özdamar da oynamıştı. de. Bu gecelerin ardında, onun yorulmak bilmeyen inatçı çaba- sımn, direnişinin damgası var. Nedir temel amaç? Elbette ön- celikle Yılmaz'ı genç Türk seyir- cilerine tamtmak, adı kitaplar- da, bölük porçük amlarda kal- mış bir büyük sinemacı ve sa- natcı olmaktan çıkanp fllmleri görülen, üzerinde düşünülen, tartışılan güncel biri haline ge- tirmek. Tüm büyük sinemacıla- rın rümleri uygar ülkelerde öy- le olmuyor mu? Türk sineması- nın yetistirdiği en büyük yetenek olan Yümaz'ın fUmlerinin de ar- tık Türk halkının malı olması zamam gelmedi mi? Bu "gec*"Ierin bu açıdan da önem kazanan bir diğer amacı ise elde edilecek gelirle Yılmaz'ın filmlerinin kurtanlması. Fatoş Güney'in elinde Türkiye'den "kacınlan" (iyi ki kaçırılmış olan, çünkü diğerlerinin başına geleni biliyorsunuz) 9 film bu- lunuyor, negatif olarak. Ancak bunlar özellikle başta "Aç Kurtlar" ve "Sürii" (dört tane- si) cok kötü dunımda. "Sürü" nün negatifinden artık kopya basüması mümkün değil. Duşü- nebiliyor musunuz? Türk sine- masırun yarattığı belki de en gü- zel füm olan "Surü", onanm görmezse yok olup gidecek. Işte bu gecelerin önemi bura- da. Katılacak olan herkes, her sinemasever, sanatsever ve yurt- sever kişi, kaülımıyla bu filmle- rin kurtanlmasına katkıda bu- Junacağını bilmeli. Ve herkes, hepimiz, yann gece Açıkhava- dan başlayarak, söz konusu kentlerde hep geniş açıkhava mekânlannda yapılacak olan bu gösterilere gitmeye ve "Yılmaz arkadaşı" anmaya ve tanımaya çahşmalıyız. Kuşkusuz bu ış yalmzca Fatoş Güney'in ve çevresindeki bir avuç insamn çabalanna kalma- malıydı. Devlet de işin içine gir- meliydi. O devletimiz ki Gü- ney'in yurtiçinde kalan filmleri- ni yakıp yok etmekte hiçbir sa- kınca görmemiş, bugun bile 10 yıl sonra ele geçen kopyalann akıbeti hakkında kamuoyuna doyurucu bir araştırma ve açık- lama yapmaktan ırak kalmıştı. Hiç olmazsa büyuk Türk sine- maası Yılmaz Güney'in elde son kalan filmlerini kurtarma operasyonuna katılmalı, hatta bu işi yüklenmeliydi. Ama ne- rede? Aslında Yılmaz Guney filmle- rı ve olayı, yaklasan seçimler çerçevesinde, bizce panilerin kültür poliükalannm da aynl- maz bir parçası olmalı. Sosyal demokrat partilerimiz SHP ve DSP, iktidara doğru yürüduğu nvayet olunan DYP, Yılmaz Gü- ney filmlerinin kurtanlması ve bir Guney Vakfı kurulması ko- nulannda ne yapacaklanm söy- lemeliler, yann akşamkı geceye ciddi biçimde kaulmalıdırlar. Ya ANAP? Kün sorunu ko- nusunda kendisinden beklenme- dik çıkışlar yapan bu iktidann kultur işlerinin şu andaki patro- nu gözüken Gökhan Maraş, bu konuda acaba örneğin Fatoş Güney'i kabul edip fılmler hak- kında konuştu mu? Maraş korkmasın, bu fumlerde "DU depdir o, lehcedir" dediğı Kürt- çe konuşulmuyor, özbeöz Türk- çe konuşuluyor!.. Bu özbeöz Turk olan filmleri kurtarmak, Turk film arşivlerine ve kamu- oyuna mal etmek, acaba Orta Asya'daki Orhun Yazıtlan'nın kopyalannı Türkiye'ye getirmek kadar önem taşımıyor mu? Ne dersıniz Sayın Kultür Bakarurruz Gökhan Maraş? Yanıtınıa bek- liyoruz. Yçm sinema mevsimine bir bakış ( 4 ) Korkuseverleri de sevdndirelimAfşar Film'in bu mevsim Lale ve Gazi sinemalarında gösterilecek 16 filmlik bir listesi var. Bazı ilginç korku filmlerinin yanı sıra Kurosawa'nın son filmi "Ağustosta Rapsodi", Polanski'nin yeni filmi "Bitter Moon" ve Wim Wenders'in "Dunyanın SonunaKadar"ı dalistede. Mevsimi Tibor Takacks'm "Geçil 2 - Gate 2" adlı korku filmiyle açan Afşar Film'in bu mevsim Lâle 1 ve 2 ile Gazi sinemalarında gösterime çıkacak olan 16 filmlik bir listesi var. Listede önce geçen yaz ABD'de beklenmedik bir hasılat ya- pan alçakgönüllu bir güldürü filmi göze çarpıyor: "Ciry Slkkers." Iddialı fılmler arasından 100 milyon doları geçen hası- latıyla sivrilen filmi Ron Underröod yö- netmiş.başrolde geçenyıl "Harry Sally'j- le Tanışınca"da tamdığımız Bifl Crystal var. 20 yıl sonra Afşar Film'in şu günlerde gösterime girecek olan bir fılmi, Peter Bogdano- yfch'in yönettiği "Texasvüle." 20 yıl ön- cesinde buyük sukse yapan (ve bizde an- cak aylar önce Starl'de ilk kez izlenebi- len) "Son Gösteri - The Last Picture Show" adlı filmin devamı olan bu ya- pım, yine Bogdanovich'in yönetiminde ilk filmin kadrosunu kullanıyor: Jeff Bridges ve Cybill Shepberd. Listede, pek tanınmamış yönetmenle- rin çektiği, daha çok oyuncularıyla dik- kate değer birkaç film de var: Barry Pri- mus'un "Metres - Mistress"inde Robert de Niro, Martio Davidson'un "Hard Promises" fiüninde Oscarlı Sissy Spa- cek, Roy London'un "Hitman" adlı gul- dürüsünde sevilen oyuncu James Belus- hi başrollerde... Listede çok ünlü birkaç yönetmenin son fiunleri de yer alıyor. Bunlardan bi- ri Japon sinema ustası Aldra Kurosvm^ nın son Cannes Şenliği'nde gösterilen "Ağustos'ta Rapsodi" adlı yapum. Biraz "soguk" karşdanmış bir film bu. Ama Kurosawa her zaman Kurosavva'dır!. "Gorev" ve "ölüm Tarlalan"nın unu- tulmaz yönetmeni Roland Joffe, son fil- mi "Eğlence Şehri - City of Joy"la bu listede yerını alıyor. Başrolde, "gençle- rin sevgilisi" Patrick Swayze var... Ro- man Polanski bitmek uzere olan ve hak- kında henüz pek bir şey bilinmeyen son fılmi "Bitter Moon"la sejircimizin kar- şısına gelebilecek. Bir diğer ünlü çağdas sinema ustası Wim Wenders ise "Dun- yanın Sonuna Kadar - Until the End of the World" ile olasılıkla ekranlanmıza gelecek. Çekimi uzun zamandır surege- len filmde William Hnrt başrolde. İlginç filmler Korku sevenlere Afşar Film'de meraklılanm sevindire- cek birkaç korku/gerilim fılmi de var. "Geçit 2"nin arkasından gelecek olan "Mezarhk Vardiyası - Graveyard Shift", bir Stephen King uyarlaması. "Hayvan Mezarlıgı"m sevenler tetikte olsun!.. Stephen Hefek'in "Anneme Çocnk Ba- kıcısının Öldugünü Söyleme - Don't Tell Mom the Babysitter's Dead" fümi de ay- nı türden... Başrolde guzel yıldız Chris- tina Applegate i izleyeceğiz. Afşar Film'de birkaç ilginç yapım da- ha var. John Frankenheimer'ın son fil- mi olan "Şiddet Yılı - Year of the Gun" filminde Andrew McCarthy ve Sbaron Stone gibi genç yıldızlar başrolleri pay- laşmışlar... Oaude Chabrol'un "Clkhy- de Sessiz Günler" adb filmi, listenin tek Fransız yapımı. Henry Miller'ın aym adlı unlü erotik romarundan uyarlanrruş olan filmde Barbara de Rossi ve Andrew Mc Carthy oynuyorlar... Türk yönetmeni Tevfik Başer'in son Cannes Şenliği'nde Almanya adına yarışmış olan filmi "H- veda Yabancı" da bu yıl gösterilecek. Başrollerde Polonyalı Grazyana Szapo- lowska ve Müşfik Kenter oynuyorlar. Af- şar'ın sürpriz bir filmi de şu sıralarda bizde de ilgiyle okunan "Kızım Olma- dan Asla" romanımn fılmi. Betty Mah- mudi'nin romanından çekilen ve Ame- MAHMUDt'NİN ROMANINDAN— Bettj Mahmudi'nin dilimize de çevrilen ro- rikalı bir kadının 'tran cebennemi"nden manından beyazperdeye aktarılan 'Kızım Olmadan Asla" da bu mevsim görecegi- kaçışmı anlatan filmde Sally Field miz filmler arasında. tran'dan kacarken Turkiye'den de geçen bir Amerikalı kadınm başrolde. öyküsünü anlatan filmde Salh Field başrolde. Tekindor konuşuyor Gregory Peck, FJvis Presle>, James Stewart, Behnondo, Wil- liam Holden ve Panl Newmarf- ın ortak noktası nedir? Kimi hayatla, kimi ölmüş bu ünlüle- rin, ünlerinin ve sinema oyun- cusu olmalanmn dışında birleş- tiren şeyin ne olduğunu kolay kolay bulamayacaksınız. Ben size söyleyeyim: Hepsi de Türk- çeyi aym sesle, Çetin Tekin- dor'un sesiyle konuşmaktadır- lar. En azından son birkaç haf- ta içinde, TRT veya Starl ekra- nına yansıyan (yukandaki isim sırasıyla) "Kanlı Ask", "Las Ve- gas'ta Aşk", "Malaya", "Dotan- dırıcı", "Anahtar" ve "Kazanmak" filmlennde böy- le yapmışlardır. Bu, benim iz- leyip dikkat edip not alabildik- lerim yalnızca.. Allah bilir yo- rulmak bilmez Tekindor, daha kimbilir kaç filmde kaç oyun- cuya daha o güzel sesini ve ku- sursuz diksiyonunu vermiştir!.. Eskiden, gerek sinema, gerek TV seslendirmelerinde, okur- duk ve duyardık, belli oyuncu- ları belli sanatçılar konuşurdu. Bu, onların filmlerini izleyen- lerde hem farkh sesler hem de aym oyuncuyu hep aynı sesin konuşması acısından olumlu bir izlenim yaratırdı. Bu temel seslendirme kuraLna ne oldu? Niçin hemen bütün baş erkek rollerinin "tek sesi" durumuna geldi Çetin Tekindor? Bu "tekel" nasıl, niçin kunıldu? Tekindor'un sesine ve diksi- yonuna gerçekten de diyeceği- miz yok. Ama ülkemizde baş- ka "star" ses kalmadı nu? Bu, tüm seslendirmecilere karşı bir haksızlık değil mi? Tekindor'- un TRT veya Star demeyip bun- ca filme nasıl yetiştiği konusun- da ciddi bir araştırma yapdma- lı. Olası ki bir dünya rekoru söz konusudur. Ama asıl adına seslendirme yönetmeni denen kişiler, bu işi seyirciye saygı acısından daha ciddiye almalı ve Gregory Peck'le Belmondo'yu, Elvis'le Nevvman'ı ve başkalannı hep aynı sesle dınlememizi engelle- meliler. Çetin Tekindor ise bun- ca yorgunluktan sonra şöyle Ege kıyılannda küçük bir tati- le çıksa nasıl olur? Müzikallere altyazıUzun zamandır TRT ile iliş- küi eleştiri yapmıyorum. Bu ko- nuda yeterince yayın yapılıyor (Pek başanlı ve tutarlî olmasa da). Ayrıca ben TRTde bir program sunma işim dolayısıy- la özellikle sinema konulanyla ilişkili dilek ve eleştirilerimi za- man zaman sorumlulara bildir- mek olanağma sahibim. Yine de kimi şeyler bir türlu düzelmiyor. Belki küçük, ama sonuç olarak önemli şeyler. Ben de bu kez ya- kınmalarımı kamuoyu önunde yapayım dedim. Belki daha et- kili olur. Öncelikle kendi programım hakkında... Ben, biliyorsunuz, perşembe aksamlan 3. Kanal- da bir film sunuyorum. Bu ku- şağın adı "Sinema Tarihinden Bir Yaprak." Başından beri böy- le... Ve bu adı artık "sağır sul- tan bile duydu (En azından si- nemasever olan sağır sulıan!). Ama TRTnin basın burosu, hâ- lâ duymadı. Çunku benim prog- ramım basına hâla "Klasiklerden" diye tanıtılıyor. TRT ekranlarında da bir gun önce veya o gecenin programla- rımn tanıtımında böyle geciyor. Oysa ben, klasık, başyapıt gibi adlardan özellikle kaçınmış, geçmişten ilginç popüler sinema ömekleri sunmak istemiştim. Ve öyle de yapıyonjm. TRT'nin kendi programımn adını ne za- man öğreneceğini de merakla bekliyorum. 3. Kanal'la ilgili genel bir ya- kuıma ise jeneriklerinin gösteril- memesi. sanatı programı olan benim ku- şağımda bile böyle. Ve ben, uya- rı, telefon, mektup, bugüne dek bunun değişmesıni sağlayama- dım. Konuyu artık kamuoyu- nun dikkatine havale ediyorum. Bir konu da muzikallerin alt- yazıyla verilmemesi. Şimdi ne- dense bu yok. Gecenlerde benim kuşağımda gösterilen Elvis'in filmi veya "Kısmet" müzikali, sorumlulardan ricalanma karşın Üçüncü Kanal'la ilgili genel bir yakınma, filmlerin son jeneriklerinin gösterilmemesi. Bu arada muzikallerin altyazıyla verilmemesinden de yakınılıyor. Diğer kanallarda filmlerin ba- zen 6-7 dakika suren sondaki yazüarı tumuyle gösterilirken 3. Kanal'ın genellikle eski filmler- de en çok 1 dakika kadar süren jeneriklere nedense tahammülü yok. Sanki arkasından atlı kovalı- yor adamlann!.. Bu, bir sinema Turkçe gdsterildi. Ve boylelikle, örneğin Elvis filminde onun Çe- tin Tekindor sesiyle konuşup El- vis sesiyle şarkı söylemesi gibi bir tuhaflık oluştu. Bakalım bu konuda da hiç olmazsa "sinema kanalT olan 3. Kanal'da bir iler- leme sağlanabilecek mi? Gö- receğiz. Oıarlie Barnet öldti • SAN DIEGO (AA) — Amerikalı caz saksofoncusu Charlie Barnet, Alzheimer hastahğı ve zatürreye yenilerek 78 yaşında San Diego'da öldü. Otuzlu yıllarda siyah muzisyenleri gmbuna alan ilk orkestra şefı olan Charlie Barnet, 1937'de 'Big Band'ine, Frankie Newton ve Benny Lagasse gibi muzisyenleri katmıştı. Duke Ellmgton hayram olan Barnet, caz şarkıcısı Lena Horne'u da keşfetmişti. Barnet'in Swing Orkestrası, Amerika'da siyah müziğin mekkesi olarak kabul edilen "New York Apollo Theater of Harlem"de, bir dönemde düzenli olarak çalmıştı. Bir demiryolu görevlisinin oğlu olan Charlie Barnet, 1913 yılında New York'ta doğmuştu. Barnet ilk orkestrasını 16 yaşındayken yönetmişti. Dottie West öldü • NASHVILLE (AFP) — Amerikalı 'country' müzik sanatçısı geçen hafta geçirdiği bir trafik kazası sonucu kaJdınldığj hastanede yaşamını yitirdi. Hastane yetkililerinin bildirdiğine göre tüm çabalara rağmen sanatçımn iç kanaması durdurulamadı. Dottie West, önceki gün öldüğünde 58 yaşındaydı. Dottie West 'country' türü müzik için Grammy kazanan ilk kadın şarkıcıydı. 'Country Sunshine* ve 'Here Comes My Baby' gibi 'hit' parçalan seslendiren sanatçı, Kenny Rogers ile birlikte de sahneye çıkmıştı. 'Birlikte Yaşamak* • Kültür Servisi — Karacan Yayınlan Kadın Dergisi'nin her ay düzenlediği paneller sürüyor. Bugün saat 14.00'te Cağaloğlu'ndaki Tabip Odası Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilecek panelin konusu 'Birlikte Yaşamak'. Saat 14.00'te başlayacak paneün konuşmacılan Prof. Dr. Feridun Yenisey, Doç. Dr. Mahmut Arslan, Dr. Kadir özer, Mario Levi ve Selin Dilmen. Azra Erhat r< günü • Kultur Servisi — Azra Erhat dostlan her yıl olduğu gibi bu yıl da gömütü başında toplanacak. Bugun saat 17.00'de Azra Erhat'ın sevenleri Usküdar "Bülbülderesi Mezarlığı"nda buluşacaklar ve ona hep birlikte bir "merhaba" yollayacaklar. Dursun anıldı • ANKARA (UBA) — Geçen yıl evinin önunde kimliği belirlenemeyen kişilerce öldürülen gazeteci- yazar Turan Dursun, mezan başında anıldı. Turan Dursun'un mezan başında düzenienen anma törenine Sosyalist Parti Genel Sekreteri Hasan Yalçm, Ankara Anakent Belediyesi yöneticileri, Prof. Dr. Gurbüz Tüfekçi, Prof. Dr. Mustafa Altmtaş, Turan Dursun'un ailesi ve çok sayıda kişi katıldı. Ergonomk ö(çulefe uygun itaiya'dar ıthal, demonte Sırt ve oturma yen geç atev alan Avrupa DIN nomılanna uygun kdpûkdotgu BIFMA USAtestiı 5 yıkjıziı ayak Suspa gaz amoftısörl Kolçaklı veya toiçaksız .Sırt yükseklığı ayarianabılır K«MAKSMedıs-ı Metusan Cad No 105 FındıMriSTMffiUL T* 144 20 26 27
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear