18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 6 EYLÜL 1991 Kaddafi'den benzetme • LEFKOŞA (AA) — Libya lideri Muammer Kaddafi, SSCB'den bağımsızlığım ilan eden Baltık cumhuriyetleri Litvanya, Letonya ve Estonya cumhuriyetleri liderlerine birer kutlama mesajı gönderdi. Kaddafi, gönderdiği kutlama telgraflarında, "Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığınızı ilan etmenizi içtenlikle kutluyoruz. Sizin durumunuz bizim emperyalist Osmanlı Imparatorluğu yönetimi altında bulunduğumuz duruma benziyordu" şeklinde taühsiz bir benzetmede bulundu. Pugo'mın eşi de öldti • MOSKOVA (AA) — SSCB'nin darbeci eski Içişleri Bakanı Boris Pugo ile birlikte ıntıhara kalkışan eşinin de ölduğu bildırildi. tçişlerı Bakanlığı'nca yapılan açıklamada, sadece Bayan Pugo'nun öldüğü bildırildi ve aynntı verilmedi. Bayan Pugo, eşinin tabancayı ağzına dayayarak ıntıhar etmesınden sonra aynı tabancayla intihar etmeye kalkmıştı. Sverdlovsk'a yeni isim • MOSKOVA (AA) — Son Rus Çan 2. Nikola'mn ailesiyle birlikte öldurulduğu kentin, çarlık zamanındaki adını yenıden aldığı bildırildi. TASS, Urallar'daki endüstri merkezi Sverdlovsk kentinin adının, devrim öncesinde Yekaterinaburg adıyla değiştirılmesinin kararlaştmldığını duyurdu. Yekaterinaburg'a, olaydan 6 yıl sonra, çann oldurulme emrini veren devrimci lider Yakov Sverdlov'un anısına Sverdlovsk adı verilmişti. SSCB yönetimi, Boris Yeltsin'in kentin parti liderliğini yurüttüğu 1977 yıhnda. çar aılesinin goz- altında tutulduğu ve infazın gerçekleştirildiği evin yıkılmasına karar vermişti. Keşmir'de 25 ölü daha • JAMMU (AA) — Hindistan'ın kuzeyindeki Keşmir'in Pulwama kentinde. Hindistan güvenlik kuvvetleri ve Muslüman direnişçıler arasında çıkan çatışmalarda ilk belirlemelere göre 25 kişinin ölduğu, 21 kişinin de yaralandığı bildirildi. Janunu ve Srinagar kentlerinin polis yetkilileri, bu sabahtan geçerli olmak üzere suresiz sokağa çıkma yasağı ilan edılen Pulwana kentine silahlı bırlikler sevk edildiğini belirttiler. Polis yetkililen, ölenlerden 5'inin polis, 6'sının sivil ve 10'unun "fundamantalist militanlar" olduğunu belirterek bu militanlardan birinin bağımsızlık yanlısı Hizbullah Mucahitlen örgutünun yetkililerinden Abdul Raşi't Bakshı olduğunun tespit edildiğini söylediler. Türkiye-ÂT ilişkileri • BONN (AA) — Almanya'da yayımlanan 40 bin tirajh 'Europa' dergisinin eylul sayısında, Turkiye'nin AT ile ilişkileri değerlendirildi. Michael Bruckner imzalı yazıda, Turkiye'nin, Körfez savaşı sırasında izlediği politikayla uluslararası alanda yeniden gündeme geldiği belirtilerek ülkenin Avrupa ile îslam dünyası arasında bir köpru rolu ustlenebileceği vurgulandı. Turkiye'nin Bon Büyukelçisi Onur öymen'ın demeçlerinden bölümlerin de sunulduğu yazıda, son yıllarda ağırlık verilen bölgesel işbirliği sayesınde SSCB, Karadeniz ve Ortadoğu ülkeleri ile ilişkilerın gelıştirilmesine rağmen Turkiye açısından ana hedefin AT ile butunleşmek olduğu kaydediliyor. "Haklı terorizm' • KUDÜS (AA) — İsrail Başbakanı tzak Şamir, terörun bazı durumlarda hakh görülebilir bir mücadele biçimi olduğunu öne surdü. Şamir, kendisinin başkanlığında İngiliz egemenliğine karşı mücadele eden 'Lehi' adlı yeraltı örgütunun 50. kuruluş yıldönümunü, ordu radyosunda önceki gün yaptığı bir konuşmayla 'yâd ederken' "Bireysel terorizm, bazı durumlar \e bazı hareketler için kabul edilebilir bir mücadele biçimidir. Vatansız kalmış, sttrülmüş İsrail halkının bajka seçeneği yokiu" dedi. Azerbaycan Halk Cephesi içinde, MÇP lideriAlpaslan Türkeş'e bir eğilim olduğu göze çarpıyor Bakü'deKarabağsıkmtısıAzeriler, bağımsızlığım ilan eden Dağlık Karabağ konusunda her şeyin bir an önce açıklığa kavuşturulmasım istiyorlar. Sovyet tanklarının yeniden geleceği korkusu, coşkunun bastınlmasma neden oluyor. FATİH M. YILMAZ BAKÜ — Azerbaycan'da ha- va kurşun gibi ağır. Bir yanda '8 eylıilde devlet başkanlığı secimi yapüacak mı' sorusu, diğer yan- da Dağlık Karabağ'da kitleler suskun, gözlerde endişe okunu- yor. Bağımsızlık sevinci, ilk ha- vasındadeğil. SSCB'nin yeniala- cağı bıçim konusunda gözler Moskova'da. Başkent Bakü'de, darbe son- rasında tüm SSCB'de kendisini hissettiren otorite boşluğundan ıstifade, suça eğilim artıyor. Bü- yük bir çoğunluk grev nedeniyle değil, kendi kafalanna göre işe gitmiyor. Kitleler, düştukleri boşluğun acısını çıkanyorlar. Mağazalar boş. Raflarda bu- lunanlar beşinci sınjf kalitesiz mallar; çirkin birkaç biblo, köy- lulerin bile takmayacağı takılar. Yiyecek yok; sokaklarda, Bakü Üniversitesi'nde okuyan Ho Şi Minta'in çocuklannın kurduğu pazarlar. Vietnamlıların ellerin- de de kalitesiz tişörtler. Satış yok. Bir mağazadan, tbrahim Tat- lıses'in yanık sesi geliyor. Bakü insam, her şeyiyle arabeske yöne- liyor. Yürüyüşlerinden giyinişle- rine, davranışlanna, içki içişleri- ne kadar buram buram SSCB'nin taşrası oldufclarını ortaya koyu- yorlar. İnsanlar politikaya pek karışmak istemiyor, sözü politi- kacılara bırakıyorlar. Kitleler, sessizliği hak ediyor. Bazı kitapçılar, Turk Dunyası AraştırmaVakfı'nınkitaplarını satıyor. Latın alfabesine geçmek şimdilik olanaksız görülüyor. llkağızda,"A...,Türidye'den motifler" sözunu söyleten bu Milliyetci Çalışma Partisi lıde- faktorlere karşın, Azerbaycan ile ri Alpaslan Turkeş, Azerbaycan Turkiye'nin kendi gerçekleri bir insanınıngozündeprimyapıyor. noktada buluşmuyor. Bakü, in- Sokaktakı insanlar, Komso- sanıyla, duşünce biçimiyle, so- molskaya Pravda gazetesinde kaklanyla Turkiye'nin uzağına Türkeş'le ilgili olarak çıkan bir duşüyor. Bunu söylemek ve boş yazıyı kanıt göstenyor. Bu yazı- hayallere kapılmamak gerekiyor. ya göre Turkeş 'HberaT bırısi. Sokak, boşluğu yansıtıyor; ko- Halk Cephesi'nde de Türkeş'e münistler ile Halk Cephesi'nin bir eğilim olduğu göze çarpıyor. çatışması büyüyor; Moskova'nın iktidan, Bakü uzerinde huküm- ranlığınj surdürüyor. Dağlık Ka- rabağ kaynıyor, herkes Kara- bağ'da olanlara *ah-vah' ediyor. Ancak ne olacağını kimse bilmi- yor. Karabağ için duyulan heyecan ve coşku, basünlmış bir biçimde kendisini gösteriyor. Coşkuyu engelleyen faktör olarak da Sov- yet ordusu geliyor. Herkes duru- mun bir an önce açıklığa kavuş- tunılmasını isterken tanklan dü- şünerek sesini pek fazla çıkara- mıyor. Havagiderekağırlaşıyor. Po- Moskova'da tarilıi kararHalk Temsilcileri Kongresi, ülkenin 'egemen devletlerin gönüllü birliğV olmasını kabul ettiDıs Haberier Servisi — SSCB Halk Temsilcileri Kongresi, dun sabah tarihi bir karar alarak ul- kenin, her cumhuriyetin katılım biçimini kendisinin behrleyece- ği "egemen devletlerin gonülln birtigi" olmasını kabul etti. Kongre, Devlet Başkaru Mihail Gorbaçov'un 10 birlik cumhu- riyetinin liderleriyle birlikte ha- zırladığa önerileri de benimseye- rek yeni bir anayasanın yurür- lüğe girmesine kadar iktidan üstlenecek organlann kurulma- sını onayiadı. Milletvekilleri, tek tek oylanan önerge madde- lerinin her biri için 1600'ün uze- rinde "evet" oyu kullandılar. Milletvekillerinin dün sabah kabui ettikleri ilk belge olan "halk temsikilerinin karan", ülkenin, her cumhuriyetin katı- lım biçimini kendisinin belirle- yeceği "egemen devletlerin gö- niillu biriigi" olmasını öngöru- yor. Karar çerçevesmde, bağımsızlık ve egemen- lik ilan etmiş tüm cumhuriyetlerin bu kararlan- na "savgı gösterildigi" ve birlikten ayrılmak is- teyen cumhunyetlerin bu haklarını kullanmala- rı için SSCB ile göruşmeye oturmalan gerektiğı vurgulanıyor. Kongreye sunulan karar tasansı- nın ilk biçiminde ise cumhuriyetlerin egemen devletler olarak aldıklan kararlann "tanındıgı" belirtıliyordu. Kararda, "Her birinin uluslararası bukukun eşit bir nesnesi ve Birieşmiş Milleller'in uyesi" olma çabalarının desteklendıği birlik cumhuri- yetlerinin yeni birlik sözleşmesini imzalama su- recini hızlandırmaları isteniyor. Karara göre SSCB'den aynlma karannda olan cumhuriyetler, nükleer silahlann yayümasını ön- Sovyet halk temsilcileri kongrenin sonunda aldıklan karardan mutluvdular. (Fotograf: REUTER) leme anlaşmasını en kısa zamanda imzalamak- la yükümlu sayılıyor. SSCB'nin en kısa zamanda "demokratik bir sivil toplum" olması için başkan ve Yuksek Sov- yet'in gerekli önlemleri almakla görevlendirildiği kararda, yeni birliğin, katılan cumhuriyetlere ko- lektıf askeri güvenlik sağlayacağı da vurgu- lanıyor. Halk Temsilcileri Kongresi, önceki gun red- dettiği anayasa değişiklikleri tasansını da dun madde madde yaptığı oylamalarda benimseye- rek ulkenın iktıdar organlannın oluşumunu kök- lu biçimde değıştirdi. Buna göre ülkenin en yuk- sek yasama organı, oluşum yöntemi değıştirılen Yüksek Sovyet oldu. Gorbaçov başkanlığında oluşturulan ve cumhuriyet liderlerinin katıldığı "Devlet Konseyi" ile "CumhuriyeÜerarası Eko- nomik Komite"de yurütmeyle görevlendirildi. Devlet Konseyi, ülkenin iç ve dış güvenliğinden, dış politikasından sorumlu olurken ekonomik yönetim cumhuriyetlerarası ekonomik komite- ye bırakıbyor. Karar, geçiş döneminde başkan yardımcılığı makamını da kaldırıyor. Ancak devlet başkanı- nın herhangi bir nedenle görevım yurütemeye- cek durumda olması haünde Devlet Konseyi'nin, üyeleri arasından seçeceği Devlet Konseyi Baş- kanı, Devlet Başkanı'nın görevlerini üstlenecek. Konseyin seçeceği kişinin üç gun içinde Yüksek Sovyet tarafından da onaylanması gerekiyor. Kararda, en yuksek yasama organının Yuk- sek Sovyet olduğu belirtilmesıne karşın, Halk Temsilcileri Kongresi'nin "ola- ganustü koşnllarda" yeniden toplantıya çağnlmasına da ola- nak tanıyor. Yüksek Sovyet'i oluşturacak iki meclisten biri olan Cumhu- riyetler Meclisi'nde birlik cum- huriyetlerinden her biri 20 mil- letvekili ile temsil edilecek. Rus- ya Federasyonu'nun milletvekili sayısı ise 52 olarak belirlendi. Rusya Federasyonu, sınırlan içinde yer alan özerk cumhuri- yet ve bölgelerin temsilcilerini de kapsadığı için 62 milletveki- liyle temsil edilirken öteki bir- lik cumhuriyetleri içindeki özerk cumhuriyet ve bölgeler birer milletvekUiyle temsil edilecek. Her cumhuriyet, Yüksek Sov- yet'e göndereceği milletvekille- rini kendi belirleyecek. Yüksek Sovyet'in diğer meclisi olan Bir- lik Meclisi ise bugünkü statüsü- nü koruyacak. Yer.i değişikliklere göre birlik cumhu- riyetleri kendi anayasalanna ters düşmesi haün- de, Yüksek Sovyet'in benimsediği yasaları ken- di sınırlan içinde geçersiz ilan edebilecekler. Ka- rar aynca, SSCB Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanlıklan ik KGB'nin Devlet Konseyi ile Yük- sek Sovyet'e karşı sorumlu olmasını öngörüyor. Halk Temsilcileri Kongresi dün son olarak bi- rey, hak ve özgürlükleriyle ülkedeki etiik azm- lıklann haklarını güvenceye alan bir bildiriyi de benimsedi. Bildiride, uluslararası insan hakları belgelerine atıfta bulunuluyor ve işçilerin "grev hakkı" tamnıyor.Cjorbaçov, kongrenin sonun- da yaptığj konuşmada, artık Sovyet halklanmn "uluslararası kamuoyunun bir parçası oldukla- nnı daha i>i hissedebUecelüerini" bildirdi. Washington > dan Moskova ve Sovyet cumhuriyetlerine çağru Iç ve dış sınırlara saygı gösterinABD Dışişleri Bakanı Baker, Washington'un Moskova ile ilişkilerini yönlendirecek 5 ilkeyi açıklarken Sovyet yönetimi ile cumhuriyetlerin ülkenin iç ve dış sınırlarına saygı göstermesini istedi. Birliği'nde muhafazakârlann gi- rıştiği başarısız darbenin ardın- dan birliğin yapısmı yenileme gi- nşimlerine ve demokratik re- form hareketlerine ilişkin Was- hington'un tutumunu acıkladı. Baker, ABD-SSCB ilişkilerini bundan sonra 5 ilkenin yönlen- dıreceğini bildirdi. Baker bu il- kıleri şöyle sıraladı: 1) SSCB'nin geleceği Sovyet halkının barışçıl ve demokratik ilkeler çercevesinde kendi kendi- lerını yönetmelerine bağlıdır. Tehdıt ve şıddet meşru kabul edilemez. 2) Iç ve dış sınırlara saygı gös- terilmesi çağnsında bulunuyo- Dış Haberier Servisi — ABD Dışişleri Bakanı James Baker, SSCB'deki demokratik reform- lan ve yasal duzeni destekledik- lerini bildirdi ve Sovyet yöneti- mi ile birlik cumhuriyetlerinin ülkenin iç ve dış sınırlarına say- gı göstermelerini istedi. Sınır de- ğışikliklerınin karşılıklı anlaş- malara bağlı olması gerektığini ifade eden Baker, NVashington'- un, Sovyet nukleer sılahlarının merkezi yonetımin "komuta yetkisinde" olmasından yana ol- duğunu belirttı. ABD Dışişleri Bakanı Baker, önceki gece düzenlediği basın toplantısında, Sovyetler ruz. Sınırlarda meydana gelecek herhangi bir değişiklik, karşıhklı anlaşmalara dayalı barışçıl ve yasal yollardan olmalıdır. 3) Demokrasiyi ve yasal düze- ni destekliyoruz. Başta seçim ol- mak üzere, demokratik duzene geçişi sağlayacak barışçıl deği- şiklikleri destekliyoruz. 4) Azınlıklara eşit davranma dahil olmak Üzere kişisel hakla- ra saygıya dayalı insan hakları- nın garanti altına alınması çağ- nsında bulunuyoruz. 5) Başta Helsinki Nihai Sene- di ve Paris Şartı olmak üzere, butun uluslararası yasalar ve yu- kumluluklere bağlı kalınmasım istiyoruz. Bu açıdan en önemlı adım cumhuriyetlerin merkezle ve kendi aralanndaki kesin iliş- kinin açıklığa kavuşturulması- dır. Baker basın toplantısında, ABD'nin, SSCB'deki reform ha- reketlerini desteklediğinı kişisel olarak bildirmek uzere gelecek hafta Moskova'ya gideceğini de acıkladı. Baker, "Uk adım ola- rak Başkan George Bush, gele- cek hafta Moskova'ya giderek İnsan Haklan Konferansı'na ka- tılmamı ve bazı iiderierie göruş- memi istedi" dedi. Moskova'da yapılacak olan Avrupa İnsan Haklan Konferansı saiı gunu başlayacak. Baker, gazetecılerin birlik cumhuriyetlerinin Kremlin'le ve kendi aralannda ortaya çıkan çelişkilere ilişkin sorularmı ya- mtlarken, "Kiminle görüşecegi- tniz ya da görüsmeyecegimiz ko- nusunda kişiler düzeyinde bir tercih yapmıyoruz. Nerede olur- sa olsun, Sovyetler Birligi'nde- ki reformcularla göruşmeye gidiyonız" dedi. Dışişleri Bakanı Baker, Sov- yet yetkilileriyle yapacağı göruş- melerde SSCB'ye insani yardım yapılması, Ortadoğu Banş Kon- feransı'nda ilerleme sağlanması ve Sovyetler Birliği'nin nükleer silahlarının guvenhği konulan- nın ele alınacağını kaydetti. James Baker, Kuba'nın Marksist yönetimine SSCB'nin desteğı surdukçe, ABD'nin bu ulkeye genış ölçekli yardım >ap- mayı duşunmesinin güç olacağı- m söyledi. Baker, SSCB'nin Küba'ya yaptığı yardımı önemli öiçude azalttığını, daha da azaltacağı- nı umduğunu belırterek bu ül- keye ve Afgan yönetimine süren desteğini Kremlin'in 'Eski zihniyetinin' son kalıntısı oldu- ğunu savundu. Baker aynca Sovyet yetkilile- re, ulkesinin, Japonya'nın Kuril adalannın iadesi isteğini onay- ladığını bildireceğinı söyledi. Sınır değişikliklerine yetişemiyorlar Haritacılar panikte VVASHINGTON (AA) — Sovyet cumhuriyetlerinin art ar- da bağımsızlık ilan etmesi, dun- ya harita ve atlas pazannda önemli tekele sahip Amerikan harita yapımcılarında panik yarattı. Almanya'nın birleşmesi ile bütun baskıları değiştiren ya- pımcılar, şimdi de Baltık cum- huriyetlerinin bağımsızlık ilan- lannın ardından yeni çizimler yapmak zorunda kaldılar. An- cak bu kez SSCB'deki çözülme- nin nerede biteceği bilinmedi- ğinden, haritacılar için zamana karşı yanş süruyor. 1992 için cep defteri, ajanda ve almanak baskılarının başla- ması gerekirken Rand Mcnall, Hammond ve Hangstrom gibi "dev"ler, 1992 almanaklarının baskısını son ana kadar bekle- teceklerini duyHrdular. Hammond ve Mcnall'ın yeni baskı almanaklan matbaaday- ken Moskova'da darbe yaşan- mış ve ardından Baltık cumhu- riyetleri bağımsızlık ilan etmış- ti. Şirketler hemen Baltık ba- ğımsızhğmı da ekleyerek bask\- yı sürdürduler. Ancak ABD'nin bafımsızlığı tanımakta gecıkme- si, on binlerce baskıyı ellerinde tutan yayımcılan telaşlandırdı. Başkan Bush'un Baltık ulkele- rinin tanındığını açıklamastnın ardından yeni baskılar çıktı. Rirlik mi Ten,silcileri Kongresi, dün aldığı kararia birliğin "gerçek bir konfederasyona" dönuş- lurulerek konınmasını kabul etti. Ancak bunun halkın güçle- nen milliveiçi duygu ve isteklerine ne olçiıde cevap verebileceği- ni kestirmek güç. Halk, yonetim kademelerinde tartışılan ve ka- rarlaştırılan yeni birlik formullerinden çok, ulusal kimliğini or- taya koymasını sağlayan girişimlerle coşku buluyor. Önceki gün Ukrayna'nın pariamento binasına kızıl bayrağın yerine ulusal bay- ragın çekilmesi de balku boyle bir coşku yarattı. (Fotograf: AP) DlŞRASIN litikacılar, son kozlanm oyna- mayaçalışıyor, kitleler, arabesk bir biçimde susmayı yeğliyor. Ba- kü'de insanlar ancak küçük harf- lerlekonuşuyor: Akşin Mazaryev (ışçi): Bizim için en hayırlısı, SSCB'nin gemi alacağı ekibin içerisinde yer bul- maktır. Moskova'da topianan Halk Temsilcileri Kongresi, Gor- baçov'un önerilerini kabul etti. Bu bizim için önemli bir gelişme. Bu gelismeyle birlikte SSCB'yi oluşturan cumhuriyetler, daha egemen bir şekilde davranacak- lar. Bu bizim için en hayırlısı. An- cak yiyecek sorununu nasıl halle- deceğiz, bunu bilemiyorum. Moskova'nın, Karabağ için de bir şeyler yapması gerekiyor. Azerbaycan, Dağlık Karabağ'- dan hiçbir biçimde geri adım at- mamalı. Haydar Rcsülov (tezgâhtar): Ben yalnızca Türklük davasıyla ilgileniyorum. Bizim tek kurtulu- şumuz burada. Bu nedenle Alpaslan Türkeş'in fıkirlerini destekliyorum. Tûrkiye'de ona 'faştst' diyorlarmış. Türklüğüsa- vunmak faşistlik mi oluyor? Valeb Rızayev (yazar): Bizim için Moskova'dan aynlmak şim- dilik bir hayal. Yeni sözleşmey le kendimize gelip ondan sonra gü- cümuzü ortaya koymalıyız. Mos- kova, Azerbaycan'a karşı işlediği suçun cezasını ödemeli. Enneni- lerin saldınlan, Moskova'nın işi- ne geliyor. Benim tek isteğim, po- litikacılann Azerbaycan halkının isteklerinigözönünealmalan. Bu yapılmazsa, Moskova, burada istediği biçimde at oynatır. Ger- çi Azerbaycan halkı yülann kor- kusunu uzerinde taşıyor, konuş- mayaçekiniyor. Biz Azerbaycan halkının egitimi- nin geliştirilmesüıde Türk aydını- nm yardımını bekliyoruz. Gerici olarak nitelendirilen Türkeş'e Azerbaycan yakın ilgi gösterir- ken, ilerici Türk aydını burun kı- vınyor, neden? Bakü'de hava kurşun gibi ağır. Kitleler suskun, gözlerde endişe. Moskova'daki darbenin hemen sonrasında ilan edilen bağımsız- lık sevincinin yerini, SSCB'nin konfederasyon halinegetirilmesi yönündeki tartışmalar ahyor. Politikacılar Moskova'da esen ruzgârları değerlendiriyorlar. Kitleler, arabesk bir biçimde su- suyor. EONOE Komünizm öldü, yaşasın komünistler VASILI RAFAILTOES Ana katillen komunistler 74 yaşındaki annelerinin ani ölümleri için özeleştirilerini yaptıkun ve işsizlik sorunu çekmeye başlayan antikomunistler kendilerine yeni bir ilgi sahası ararken kendimin hâlâ bir komünist olduğunu beyan etmek isterim. Şu sloganı herkese duyurmayı arzu ediyonım: Komünizm ölmuştür. Yaşasm komunistler! Kısacası komünizm, komünist yetersizliğinden ölmuştür. Dünyadaki komünistlerin en aa, eskiden komünist sistemi ile yönetilen ülkelerde yaşamıştır. Andropov, Sovyetler Birliği Komünist Partisi içindeki komünist sayısının %8'i geçmediğine inanıyordu. Ben bu sayının ancak %2 olduğuna inamyorum. Yunanistan'daki komünist partisi gibi tüm dünyadaki komünist partileri içindeki komünistlerin de aym orantıda bulunduğunu samyorum. Andropov'un dediği %8 orantısı doğru ^ctıı JJork 5*»mc5 ise o zaman partının %92'si sadece partiü idi. Zaten kendisi "Komünistlık başka, particilik başka" dememiş miydi? Bütün komünist partileri içinde sürü ile partili bulmak mümkun. Oysa komünistleri fenerle aramak gerekirdi. Kendilerini yenilikçi olarak tanıtan gruplar komünist değildi. Çünkü parti içinde yenilemek istedikleri tek şey yine bürokratik işlemlerdi. Ama eski partililer ellerindeki damgalan yenilikçilere vermeyi reddedince olanlar oldu. Yenilikçiler parti içinde çahşırken o denli bUrokrattı ki eski partililere bile taş çıkanrlardı. Dolayısıyla Sovyetler'de yenilgiye uğrayanlar komünistler değil, partililer olmuştur. Ve ben şahsen bunlann yenilgiye uğradığına çok seviniyorum. Tabü bu arada kurunun yanında yaş da yanmıştır. Ama bu haksız yere yananların yaş olması, yeniden fılizlenme olasılıklannı güçlendiriyor. (5 eylül) SSCB'de üç yaşam testi Sovyetler Birliği'nin yasama şansı var mıdır? Siyasi liderler bağımsız cumhuriyetler için yeni bir siyasi birlik oluşturmaya uğraşıyorlar. Ulusal kongre delegeleri ülkenin nasıl yeniden biçimlendirileceğini tartışırken anayasal ve insan hakları konulan belirleniyor. Ancak yaşayabilmek için her şeyin cevabı ekonomide yatıyor. Bu bir liderin deyişiyle "Sovyetler'in cesedine yeniden hayat verecek" Sov>'et kongresinin cevabı ne olursa olsun yasama savaşı, ancak uç testin başanyla geçilmesi ile kazanılacak. Malların serbest dolaşımı: Komünist kontrolu altında uretim tek elde toplandı. Bu durumdan öturu şimdi herkesın canı yanacak, yapılması gereken butun iç ticaret kotalarını, vergılerını kaldırmak, servıslerin ve malların bölgeler arasında serbest akışmı sağlamaktır. Para kontrollerini sıkılaştırmak: Baltık cumhuriyetlerinin ayrılmacı yaklaşımlan tek para sisteminin imkânsız olduğunu kanıtladı. Aynlan bütun cumhuriyetler kendi paralannı basacaklar, bu durum başlangıçta kontrolü guç duruma getirse de paranın kolay değıştirilir hale getirilmesi guçluğünu ortadan kaldıracaktır. özel kontratlann korunması: Yabancı yatınmcılar ve yerli birikim sahipleri varlıklanna gelişi- güzel el konulmasına karşı korunmalıdır. Bu uç koşul son derece önemli ekonomik koşullardır. Bunlann dışında da arzulanan pek çok şey sayılabilir. Ancak her şeyden önce bu uç testten başanyla geçilmesi gerekmektedir. (4 eylül)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear