18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/14 SPOR 5 EYLÜL 1991 kapadiı maçında galibiyeti koruyamadı Iyi başladık, sonunu getiremedikCumhurbaşkanı Turgut Özal, spordan sorumlu Devlet Bakanı îlhan Aküzüm ve çok sayıda üst düzey yöneticinin izlediği ABD milli maçmın ilk yarısında Erdal'ın golü, tüm stadı coşturdu.. seyirciler, ErdaTın golü sonra- (A) Milli Futbol Takımımızın yüzü yine gülmedi. En son ga- libiyetiıü 25 Ekim 1989 günü Ali Sami Yen Stadı'nda Avustur- ya'ya karşı alan millilerimiz, dun Amerika Birleşik Devletle- ri karşısına 23 aybk hasreti bi- tirmek için çıktı. Ama olmadı, iyi başlayıp Erdal'ın 'şık' golu Ue öne geçtiğimiz 90 dakikanın sonunu getiremeyen futbolcula- nmız, 14. maçlannda da galibı- yet sevincini yaşayamadıiar. Oysa, 1994 Dunya Kupası'na evsahipliğı yapacak ABD ile Inönü Stadı'nda oynanan 'dostluk' maçı öncesi herkesin gönlünde "galibiyet" yatıyor- du. Ankara'dan gelip, askeri helikopterle maça yetijen Cum- hurbaşkanı Tnrgot Ozal'dan, sponın Meclisteki patronu Dhan Aknzam'e tribunü doldurup çoşkulu tezahüratları Ue stadı inleten 8 bin seyirdden karşdaş- ma öncesi 'umutlu demeçler' ve- ren Teknik Direktör Sepp Pion- tek'e kadar herkes 'umut° do- luydu. Büyuk beklentilerle sta- da koşanlar, 'kazaaahm artık' diyordu. Evet, ABD milli maçı böylesine bir ortamda başladı. Gerçi bu özel bir karşılaşmay- dı, ama tribündeki seyirciler bü- yük bir coşku ile milli takımımı- zı destekledi. Milli takımın ra- kibine oranla iyi oynayıp pozis- yon bulduğu ilk yanda girilen gol pozısyonları sonrası, Er- dal'a, Orhan'a, Tnrhan'a bü- yük sevgi gösterilerinde bulunan seyircüer, gerek maç öncesi ve gerek devre arasında 'amigo kıziar'ın gösterileri ile daha da çoştular. İlk yanda peş peşe kaçan gol- leri nefeslerini tuta tuta izleyen lettiler. Uk yanda her şey iyiy- di. Yugoslav hakem Zoran Pet- roviç'in devTeyi bitiren dudüğü sonrası şeref tribününden, 'yük- selen sevioç' dolu sözler de milli takımımızın sahadaki futbolunu yansıtıyordu. Devre arasında Bakan tnan Akuznm, tstanbul Valisi Hayri Kozakçıoglu, Fut- bol Federasyonu Başkanı Şenes Erzik ve ABD Futbol Federas- yonu Başkanı Alan Rothenberg •e kulüp başkanları Alp Yalman-Metin Aşık Ue maçın yorumunu yapan özal, 2. yan- nın başlamasına az bir süre ka- la tribüne çıkarken de basın mensuplarına 'iyi oynadık. Genç bir kadro olnsturulmuş" diyordu. Ama ikinci yan madal- yonun diğer yüzü kendisini gös- terdi. Müli takımımızın kondüs- yon olarak tükenip oyunu 'rölantiye' almak istediği bu devrede ABD'nin basküı futbo- lu başta şeref tribünündeki 'üst düzey' yöneticüerle birlikte stat- taki herkesi ürkutmeye yetti. tkinci yan gole daha yakın bir oyuncu olan Wynalda Ue birlik- te Hayrettin'in koruduğu kale- yi şut yağmuruna tutan ABD beklediği golü de bulunca her- kes 'sus pus' oluverdi. Cumhur- başkanı Özal, Klopas'ın bera- berlik sayısı sonrası yüzunü bu- ruştururken, Teknik Direktör Sepp Piontek de golü âdeta bek " leyen futbolculara 'veryansın ediyordu. Sonraki dakikalarda oyuna giren Metin ve Oğuz'un çabası skoru değiştirmeye yetmeyince milli takımımız ilk yarısmı çok iyi oynayıp bol pozisyon buldu- ğu maçta 1-1'e razı oldu. MAÇIN ELEŞTtRÎSl Fizik gücü oyunu bozdu METİN TÜKENMEZ GÜCÜ TÜKENENE KADAR — ABD karşısında sol kanaüı Uk >arıda çok iyi kullanan Orban, ikıncı \ariuin uuaiarına dogru yorulunca karşısında oynayan Arrastrong'un markajından kurtulamadı. (Fotoğraf: LEVENT YÜCELMAN) Galibiyeti umrttuk Türkiye: 1 ABD: 1 HAKEMLER: Zoran Petro- viç (6), Argun Dancı (6), Sa- adettin Guler (6) TÜRKİYE: Hayrettin (7) - Bülent (4), Gökhan (5), Th- ran (5) - Rıza (6), Uğur (4) (Muhammed 4), Ünal (S), TUgay (5), Orhan (6) (Oğuz ?) - Erdal (6), Tanju (4) (Me- tin 4) ABD: Meola (S) - Arm- strong (7), Balboa (6), Doyl (S) - Caligiuri (7) (Savage ?), Murrçy (7), Quinn (S), Hen- derson (5) (Wynalda 6) Cla- vijo (6) - Perez (8), Klopas (6) HAKAN AKARSU (A) millı futbol takımınuz özel maçta ABD Ue l-l be- rabere.. Mobü'in sporsörlü- ğünde gerçekleşen milli ma- çın Uk yansında millilerimiz, ikinci yanda ABD ustündü. 30. dakikada Tugay'ın rakip- ten söktüğü topla ceza ala- nına giren Erdal savunma oyunculannın müdahalesine karşın kaleci Meola'yı avla- dı, takımımızı 1-0 öne geçir- di. İkinci yan Tanju ve Or- han yüzde yüzlük pozisyon- lardan yararlanamadılar. Daha sonra Murray ve Pe- rez'in şutlan Hayrettin'de kaldı, ancak 82. dakikada Klopas, Murray'ın pasına yerden vurdu ve ABD'ye be- raberlik golünü kazandırdı. MlLLİ TAKIM TEKNİKDİREKTÖRÜPİONTEK Ne zaman kazanacağız, Allah bilirNECMİ GÜLÜMSEL MiUi takım teknik direktöru Sepp Pı- ontek, Amerika Birleşik Devletleri ile yaptığımız maçtan sonra gazetecilerin "Ne zaman galip gelecegiz" sorusuna "Onu Allah büir" şeklinde yanıt verdi. Piontek maçla ılgili olarakta şunlan soyledı: "2-3 gol pozisyonu yakalamanu- za karşın, bunlardan yalnızca birini de- geriendirdik. GeneMe ük gol, kazanmak için yeterii oimnyor. tkinci yanda orta alanda çok top kapbettik ve basit hala- lar yaptık. Hiicum demanlanmıa Or- han, Erdal ve Metin sol kanatta oyna- dılar ve başanlı sayılırlar. Tanju iki net gol pozisyonundan yararlanamadı. Oy- sa ondan gol beklborduk." Birleşik Amerika Teknik DirektönJ Bora Milutinoviç, maçtan sonra yaptığı açıklamada en çok seyirciyi beğendiğini vurguladı. Yugoslav hoca seyircilerin sa- bırsız olduğunu bu yüzden Piontek'in işinın zor olacağını belırtti. Milutinoviç şöyle devam etti. "Elimde olsa bu seyir- ciyi Amerika'ya Iransfer ederdim. Tiır- Idye'de çalışmak gerçekten zevk. Maçın ilk yansında Türkiye, ikinci yansında biz iyi oynadık." Amerika Birleşik Devletleri Futbol Fe- derasyonu Başkanı ve 1994 Dunya Ku- pası Organizasyon Komitesi Başkanı Alan Rothenberg "Romanya karşısında oynayan Birleşik Amerika'yı mumla aradım" dedi. Rothenberg Uk yanda Türkiye'nin, ikinci yanda Birleşik Amerika'nın iyi oy- nadığmı vurguladı. Birleşik Amerika Futbol Federasyonu Başkanı şöyle de- vam etti. "Maçın Uk yansını siz üç farklı biürebilinliııiz. tkinci yanyı ise biz aynı farkı yapabilirdik." Aküzüm: İlk yanda tyiydik Spordan Sorumlu Devlet Bakanı tlhan Aküzüm, Birleşik Amerika maçı Ue U- gUi görüşlerini şöyle açıkladı. "Macın ilk yansında iyi bir futbol oynadık. Ancak ikinci yanda orta alanı Birleşik Ameri- ka'ya verdik. Böylece oyun üstünlügü onlara geçti. Sonaçta golü yedik." INGİLİZ TEKNİKDİREKIÖRBESnaAŞMUHABtRLERltLESÖ] Möne 2 oyuncu istiyorASENA ÖZKAN Ingiliz Teknik Direktör Gor- don Milne'in Beşüctaş'taki 5. se- zonu bu yıl. Her zaman disipli- ni ön planda tutan, prensiple- rinden hiçbir zaman ödun ver- meyen, polimiğe girmekten ka- çınan kişiliğıni, Beşiktaşhlar ka- dar tüm futbol düşkunleri de belirler. Ancak Milne'in bu özelüğini en iyi bUen kişUer kuş- kusuz gazetelerin Beşiktaş rnu- habirleridir. Önceki gece yeni sezonun başlaması nedeniyle Beşiktaş basın sözcüsü Arif Ertunga ken- Beşiktaş'ın bu yıl da şampiyon çlacağını iddia eden teknik direktör Gordon Milne "Beşiktaş'ın yabancı futbolcuları hakkında herkes istediği gibi konuşuyor. Beşiktaş'ın 2 futbolcuya ihtiyacı var, solda görev yapacak futbolcu lazım. Beşiktaş taraftarlan bile bu eksiğin farkında" dedi. Trabzon Avusturya'da oynayacak • Spor Servisi — UEFA Kupası'nda Yugoslavya'nın Gask Gradjanski (D.Zagreb) takımı ile karşılaşacak olan Trabzonspor, bu ülkedeki iç savaş nedeniyle ilk maçı Avusturya'da oynayacak. Bir ara Almanya daha sonra Romanya'ya alınan maç son olarak da UEFA tarafından tarafsız saha olarak belirlenen Avusturya'ya alındı EBahçeliler Dernegi paneli • Spor Servisi — Fenerbahçeliler Derneği tarafından düzenlenen 'Türk Futbolu'nda Kulüplerin Ttansfer Politikası' konulu panel bugün yapılacak. Saat 18.30'da yapılacak olan panele Can Banu, Hıncal Uluç, Sepp Piontek, Şansal Büyüka konuşmacı olarak katılacak. ATLETÎZM di adını taşıyan Ertunga Spor TesisJeri'nde Beşiktaş muhabir- lerine bir yemek verirken yeme- ğin şeref konuğu da Gordon Milne'di. Gordon'a yemekte yöneltilen 10 sorudan 8'i Zeyer ağırhklıydı. Ingiliz Teknik Di- rektör kıvrak zekâsıyla Zeyer konusundaki tüm sorulara net bir cevap vermekten kaçmdı. Gordon Milne gazetecilere yö- nelik yaptığı konuşmada "Siz- ler de bizler de profesyoneliz ve her iki taraf da bir iş yapıyor. Bizim, sizin problemlerinize saygımız var, bizim problemle- rimize de sizin saygı gösterme- nizi bekliyoruz. Sizlerin büyttk bir gücü var. tsterseniz stadı doldurarsunuz, isterseniz tri- bünleri tamamen boş hale getirebilirsiniz" dedi. Milne, kendisine yöneltilen Beşiktaş ile ilgili sorulara ise At yarışı • Spor Servisi — Dün koşulan htanbul At Yanşlan'nda altılı ganyan, 3-6-8-8-1-8 şeklinde sonuçlandı. Pisüeıde Türkler CÜNEYT KORYÜREK Turk spor teşkilatı, dış yanşmalan tamamen bir turistik seyahat olarak gördüğü sürece Turk atletizminin kalkın- masına ımkân ve ihtimal yoktur. Turkiye rekorlanna bir göz gezdirirseniz görürsünüz: Bun- lann hemen yüzde doksanından fazlası dış ülkelerde iyi ra- kiplerle yanşıldığı müsabakalarda elde edümiştir. Bizim atletimiz yıl içinde aktif spor yaptığı 11 ay suresince zamanının çoğunu idman yapmakla geçirir. Ufak bir zaman içteki yarışmalara aynlmıştır. Çok ufak bir zaman içinde ise dış yanşmalar yapıür. Şunu kabul edelim ki Tokyo'da yarışan bir avuç atletimi- zin kendi branşlarında Türkiye'de rakipleri yoktur. Bu ne- denle de bu çocuklar Türkiye içindeki yanşmalaıdan olum- lu olarak etkilenemezler. Spor teşkilatı ise bu atletlerin ancak yılda en fazla dört ve- ya beş kez yurtdışına çıkması için izin ve para verir. Bu çı- kışlar da zaten bir veya en fazla iki yarışma içindir. Gelişmiş, gelişmekte veya az gelişmiş ülkelerin iyi atletleri ise ıdman yanında en iyi rakiplerle bir arada koşarak pişer- ler, rakiplerini tanırlar ve forma girerler. Bu nedenle de buraya gelen atletlerimiz, elimizdeki en iyi şampiyonlar olmasına rağmen fazla dış yarışma yapmadık- larından tutuk koşarlar veya atletler ve rakiplerini de iyi ta- nımadıklanndan veya onlarla her zaman karşılaşmadıkların- dan dolayı acemilik çekerler. Artık sınırların dahi kimselerı içeride tutamadığı ve insan- ların birbirlerine bu kadar yaklaştıkları günumüzde dış ya- rışmaları sanki atlete verilen bir ödun veya ödulmuş gibi gö- ren spor teşkilatının kısır görüşunun de değişmesi gerekmek- tedir. Spor teşkilatının başındakı kademede bulunanlann hemen hepsi Türkiye dışına çıkmanın büyuk bir olay olduğu zaman- lardan kalma fosil duşuncelı ve kısır bakışlı kişilerdir. Turk atletizminin ilerlemesi için ya bu gibi idarecılerin ka- falannın değişmesi veya kendilerinin değiştırilmelerı gerekir. Dost acı soyler. Ama gerçek budur. Galatasaray'da golcü sancısı MUSTAPA ERSOY Galatasaray'da "gokü" sıkın- tısı. Tanju'dan geri kalan golsüz- lük sıkıntısından korkan bazı yöneticiler ve Mustafa Denizlı mutlaka golcü alınsın derken Başkan Yalman ve Yurdaşen Ka- rahasan golcüye mtiyaç olmadı- ğı gorüşünü savunuyorlar. Da- ha önce Marek Godlevski'yi De- nizli'ye beğendiremeyen mena- jerler yeni Polonyah futbolcular önerdiler. Galatasaray yönetim kurulu- nun önceki gün yaptığı toplan- tıda golcü konusu gundeme ge- lirken futbol şube sorumlusu Yurdaşen Karahasan şu açıkla- mayı yaptı, "Bize golcü lazım degil. Işte gençlerin ne kadar gol atügmı göriiyorsunuz. Biz ücün- cü >-abancıyı Cevat Prekazi ile kapattık. Bizim ucuncıi yaban- cımız Prekazi'dir. Başkan Alp Yalman ile anlasük. Kim isterse istesin yabancıya ihtiyacımız yok". Yurdaşen Karahasan Başkan Yalman'la birlikte yabana oyun- cu istemediklerini açıklarken Denizli'nin isteği üzerine futbol- cu simsarlan ve menajerlerin Polonyah golcü önerdikleri öğ- renildi. PREKAZİ — Yine gündemde. Denizli ve bazı yöneticUerin isteği üzerine golcu arayışında olan menajerler yönetime iki ısım önerdiler. Menajerlerin önerdiği ilk isim ve diğerine oranla transferi daha kolay ola- nı Ryszard Cyron. Diğer futbol- cu ise Marek Podbrozny. Cyron 25 yaşında ve geçen sezon ligde 15 golu bulunuyor. Gornik Zabrze'de oynayan Cyron'un maliyetinin 1.5 milyar lira oldu- ğu büdirüdi. Legia Varşova'da oynayan Podbrozny'nin ise 1 mılyon 200 bin dolarlık maliye- tı var. 26 yaşındaki bu futbolcu- nun transferi, fiyatı yuzünden çok zor. şöyle yanıt verdi: "Beşiktaş'ın yabancı fntbokolan bakkında herkes konuşuyor, ancak biz bu güne kadar şurası kötü buraya eleman alalım diye bir se> söy- lemedik. Spekülasyon her za- man oluşuyor. fakat biz kadro- muzun küçuk olduğunu belirt- rik. Besiktaş'm 2 fntbolcuya da- ha ihtiyacı var, sol adam halen eksik. Beşiktaş taraftarlan da- hi artık eksikMkleri biliyor. Bu- nun yanında futbolcular arasın- da bir forma çekişmesine ihtiya- cımız var. Şuna da inanıyorum ki biz bu yıl da şampiyon ola- cagız." Gordon MUne, Bako ve Ze- yer'le ilgili sorulara ise, "tnam- yonun ki Bako ve Zeyer Beşik- taş'a çok iyi şeyler vermek isti- yorlar. Bunun için de bizlerin biraz sabıriı olması gerekli. On- lara sure tanıyıp belüememiz la- zım." Milne, transfer politikası ve Zeyer'in yedek kulübesinde oturması hakkında da "Türki- ye'de hiçbir şey gizü kalmıyor. Hepiniz her şeyi biüyorsunuz. Besiktaş'm da bir ayncalıgı yok. Herkes hata yapar, önemli olan hatalan belirieyerek güçlü ol- maktır. Şayet masanm üzerine koyabileceginiz 20 milyar Uranız varsa istediginizi alu-sınız. Ay- nca aldığuuz her futbolcuyu oy- natacaksımz diye bir kural yok. Futbolun mantıgı bu. Sizlerin de bildigi gibi Liverpool'da Ian Rush uzun süre yedek bekledi, Milan'da da Gullit takıma gire- bilmek için uzun süre bekledi. Dünyanın her yanında böyle. Büyuk paralarla aldıgın ful- bolcuyu zaman zaman yedek kulübesinde oturtuyorsun." Beşiktaş Teknik Dırektörü Gordon Milne transferin büyük bir risk olduğunu de belirtirken "Sadece dışandan alınan oyun- cuda degil içeride de yaptıgınız bir çok şey risk olabiiir" dedi. Miüıe, Avrupa Kupası maç- ları ile ilgili olarak, "Avnıpa ta- kınüanna karşı tecrübemiz yok. Yenilsek de tecnibe kazanıyo- ruz. Önemli olan bizlerin bu ta- kımlara karşı korku içinde ol- mamamız." 600'den fazla spor yuksekokulu ve ilkokuldan üniversiteye kadar spor yapma zorunluluğu olan ABD'de belki futbol ye- ni, ama onlar spora hiç de yabancı olmadıklannı lnönü'de İca- mtladılar. tlk yan boyunca sadece fizik mücadelesi veren ve bu yüzden de son derece zayıf bir takım izlenimi veren ABD macın dakikalan ilerledikçe bizim fiziksel çöküşü - müzdenyararlanarak beraberliği yakaladılar. Macın ilk yansında topu yere indirerek ve ikiye birleri de- nediğimiz zaman, savunmada sekiz kişi Ue birikebilen ABD 1 nin nasU dağıldığını ve ne denli önemli gol pozisyonlan yaka- ladığımızı da gördük. Ancak bu oyun anlayışını sürdüreme- dik. Çünkü macın Uerleyen dakikalannda futbola özgü hare- ketleri yapmak, ikiye birleri sürdürebümek için gücümüz kal- madı. Insanın gücü tükenince çevre görüşü ve koordinasyonu da zayıflıyor. Bu nedenle topa basıp ağır oynamak zorunda kaldık. Bir ara kendi hazarlık alanımızda kaptırdığımız top- larla üst üste ataklar ve gol pozisyonlan gördük kalemizde. Kalemize Uk kez ciddi atak bir yana, çok uzaklardan şut de- nemesini bile ikinci yannın başında yapan ABD'li futbolcu- lar, bir anda skoru galibiyete dönüştürecek uygun gol olanak- ları da yakaladılar. Genellikle bu tür pozisyonlar bizim oyun disiplininden koptuğumuz ve yorulduğumuz anlarda oluştu. Latin Amerika tekniğiyle oynayan Perez ile başlayıp Muny ile devam eden ABD ataklarında beceriden daha çok ezber- lenmiş, çok calışılmış varyasyonlar etkindi, golü de böyle bir organizasyonun sonucunda yedik. Eminiz ki Piontek hiçbir futbolcumuza topla oynayın de- memiştir. Çünkü pres ve fiziksel güce dayalı ABD'li futbol- cular böyle bir oyun biçinünde bize üstünlük sağlayacaklar- dı. Nitekim Ünal ve Orhan topla fazla oynayıp güçlerini er- ken tüketince orta alanı rakiplerimize bırakmış olduk. Onlar çok güçlü olduğu halde hep tek pas oynamaya çalışırken biz neden hep topla oynamayı seçiyoruz? Futbol alammn tüm bö- lümlerinde yüksek toplarda üstünlüğu olan rakiplerimize karşı neden yan ortalan deniyoruz? Ustelik maçın Uk yansında ya- pılan verkaçlar bütün oyunun böyle sürdürülmesi gerektiği ko- nusunda ipuçlan verdiği halde. YıUar önce 19-0 yendiğimiz ABD bugün futbolda bizi ya- kalamış ve geçmek üzere. tlk yanda gururlandık AYPIN GÜLEŞ İlk yan Ue gururlandık. Dün gece fizik gücü son derece yük- sek milli takımına karşı oyunculanmızm Uk 45 dakikada sa- haya koyduklan futbol gerçekten görülmeye değerdi. Bu ya- rı boyunca futbolculanmız başta Erdal, Tugay, Rıza, Gök- han, Turan, Ünal ve Orhan olmak üzere ABD MUü Takımı- nı adeta kendi sahalanna hapsettUer. Her alanda pres yaptı- lar, oyunun temposunu istedikleri zaman yükseltip, düşürdü- ler, sürekli atak sırası alıp gol attılar, goller kaçırdılar. Oyuncularımızın bu yandaki oyımlanyla gurur duyduk. Zi- ra son yıllarda milli takımımızın bu kadar modern kolektif ve üstün bir futbol oynadığına pek rastlamamıştık. tlk yan- d» sürekli pres yapıp atak sırası alan oyuncularımızın fizik güçlerindeki belirgin düşuş ikinci yanda fizik gücü çok yük- sek olan Amerikalıları sahneye çıkardı. Dün gece benim için sonuçtan çok daha önemli bir şey vardı. O da Uk yanda oynadığırruz futboldu. Şayet takımımız Uk ya- ndaki oyununu bundan sonraki maçlarda biraz daha yukarı- lara hele 80'li dakikalara kadar çıkartabilirse o zaman rakip- lerimizle çok rahat boy ölçüşebUecek duruma geleceğimize eminim. Oyun oynadığımız süre içinde ne bu sisteme ne de takıma uyutn sağlayamayacağına artık kesin gözüyle baktığımız Tan- ju'nun yerine teknik adamlanmız Erdal'ın yanına ikinci bir adamı süratle monte etmeüdirler. Toni'nin bonservisi F.Bahçe'nin elindeSpor Servisi — Alman milli takımı ve Fenerbahçe'nin eski kalecisi Tony Schumacher'in Bayern MünUı'in teklifini be- nimseyip dört aylık bir süre için eski takımının kalesine geçme- yi kabul etmesi üzerine hareke- te geçen Fenerbahçeli yönetici- ler Alman kaleciden bonservis bedeli olarak 300 bin mark is- teyeceklerini açıkladılar. San-Lacivertli yöneticiler Schumacher'den tstanbul ve lz- mir'de yaptığı iki jübUe maçın- da para talebinde bulunmadık- lanru belirterek Alman kaleci- nin Bayern Münih'te oynama- sı halinde bonservisini 300 bin mark karşıhğmda vereceklerini söyledüer. Venglos uyardı Fenerbahçe Teknik Direktö- rü Venglos, dünkü antrenman- dan sonra futbolculan orta sa- hada toplayarak seri ve çabuk oynamaları için uyardı. Teknik direktör Venglos, San-Lacivertli futbolculann to- pu çok ayaklarında tuttuklan- nı belirterek "Aklımzı oyuna venniyorsunnz. Her pozisyon- da çabuk olup topsuz oyuna kadlmamz lazım. Şut atmaktan korkuyorsunuz. Bursa maçında bol şnt atmamzı istiyorum" şeklinde konuştu. PERDE ARKASI Sazak, önce istifa etti sonra vazgeçti HALDUN DOMAÇ Ilker Çetin başkanlığında ye- ni kurulan Atletizm Federasyo- nu'ndan ilk kopma, Yılmaz Sa- zak'ın istifası ile gerçekleşti. Atletizm Federasyonu Başkan- lığı da yapan Sazak, pazartesi günü faks mesajı Ue istifasını federasyona gönderdi. Yılmaz Sazak, istifasma gerekçe olarak işlerinin çokluğunu gösterdi. Ancak Federasyon Başkanı ll- ker Çetin, bu istifayı kabul et- meyerek araya bazı kişUeri sok- mak suretiyle Sazak'ın istifa- sından vazgeçmesini istedi. At- letizme büyuk hizmetler veren Sazak, dün sözlü olarak fede- | rasyona istifadan vazgeçtiğini ve Türk atletizmine hizmete de- vam edeceğini söyledi. 48 saat süren bu iki karann gerekçelerini Yılmaz Sazak şöyle açıkladı: "Ilker Çetin Ue kendi baskanlığım ve Aşkın Tuna Federas>onu sırasında çalıştım. Çetin, atletizme hiz- met verecek, degerii bir spor adamı. Ancak ben Ali Ergenç'- in bakan tarafından anlamsız olarak görevden alınmasını hâ- lâ içime sindiremiyonım. Bir bakan, federasyon başkanını sorguşuz sualsiz görevden al- maz. Üstelik Ali Ergenç ile çok iyi işler başlatmışük. Sponsör- ler desteginde yanşmalara bir kalite getirme çabası içine gir- miş ve bunu başarmıştık. Çe- tin, iyi bir spor adamı, ama bu çalışmalann yanm kalmasını önkyemeyecek. Bu yüzden at- letizmimiz, bir iki yıl geriye gi- decek." Yılmaz Sazak, isüfasımn da bazı çevrelerde yanlış anlaşıldı- ğını belirterek "Bunun bir grnp hareketi olduğu soylendi. As- Iında kesinlikle grupçuluk yok. Alelacele görevden alınmaya karşı bireysel bir tepki var. Bu- nu yapanlar, kendilerine, çalı- şacak başka insanlar bulsunlar diye düşündüm" dedi. Sazak aynca llker Çetin'in kendisini federasyon üyeliğine alırken görüşlerini sormadıgını ve direkt olarak açıklama yap- tığını behrtti. Sazak, "Bana so- rulmadan yönetime alınmama kızdım. Ancak atletizmin men- faatleri için göreve devam ka- ran aldım" dedi. Federasyon üyesi Yıhnaz Sa- zak, llker Çetin'in bu görevi kabul etmesinin de büyük risk olduğunu söyledi. Sazak, "Ül- ke secime giderken böyle bir görevi ustlenmek ve teklifi ka- bul etmek bence hata" şeklin- de konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear