Catalog

3 EYLÜL 1991 EKONOMİ CUMHURÎYET/11 Şişecam'da yeni mtidtirler • tSTANBUL (ANKA) — Paşabahçe Cam Sanayii Genel Müdürü Kâmil Başkaş'ın teznmuz ayında emekliye aynlması nedeniyle Şişecam'da görcv değişiklikleri yapıldı. Paşabahçe Cam Sanayii Genel Müdürlüğü'ne E. Yeşim Kaya, Kırklareli Cam Sanayii Genel Müdürlüğü'ne Teoman Yenigün ve Perakende Satışlar Genel Müdürlüğü'ne Erkin Saygı atandı. r fransfere gözaltı • ANKARA (AA) — Bankalar ve özel finans kurumlannın, ithalat, ihıacat ve gönınmeyen işlemler dışında, yurtdışında yapılan 50 bin dolann üzerindeki döviz transferleri hakkında bilgi verecekleri merci belirlendi. Bankalar ve finans kurumlan, bundan sonra 50 bin dolan aşan bu tür döviz transferleri hakkında, transfer tarihinden sonra 30 gün içinde, Merkez Bankası'na bilgi verecek. Ingiltere'den YOK'e hibe • ANKARA (AA) — Ingiltere Ticaret Bakanı Tim Sainsbury başkanlığındaki İngiliz isadamlanndan oluşan bir heyet dün Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan (HDTM) Namık Kemal Kılıç 7 ! ziyaret etti. İngiliz işadamlan heyetinin HDTM'yi ziyareti sırasında Yüksek öğretim Kurulu YÖK'ün, sayılan 29 olan mühendıslik ve fen fakültelerinde eğitimin modernizasyonu projesi için İngiliz hükümetinden sağlanan 23.36 milyon sterlinlik hibenin anlaşması da imzalandı. Hibe aniaşmasını tngiliz hükümeti adına tngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Timothy Daunt, Türk hükümeti adına da HDTM Müsteşarı Namık Kemal Kılıç imzaladı. KlSA KISA ~~ • HALK SJgorta, tüm tıp doktorlarına yöaelik olarak "beyaz police"yi uygulamaya koydu. Kombine paket olan beyaz poliçe doktorlann ve diş hekimlerinin mesleklerini ve özel yaşamlanıu sürdürürken kendilerini, mal varlıklarını geniş teminat altına alıyor. • YAŞAR Grubu şirketlerin- den 10'u, Türkiytfnin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasına girdi. Merkezi Izmir'de bulunan bu şirketler arasında Pınar Süt ve Pınar Et, DYO Boya, Tuborg, Ege Gübre ve Yasaş yer alıyor. • GLAXO ilaç fırmasının, kanser tedavisindeki yan tesirlerden kusma ve bulantıyı önleyen ilacı Zofran (Ondansetron) piyasaya sürüldü. • AKBANK, CNN International kanalında gösterümek üzere 60 saniyelik bir film hazırladı. Filmde Türkiye'nin tarihi ve turistik yörelerinin yanı sıra Akbank'ın dünya bankalan arasındaki yeri vurgulanıyor. • BAYER fırması, Amerika ve Avrupa'da yıllardan beri hiçbir medikal sorun yaratmadan güvenle kullanılan "Alka- Seltzer" adlı ilacı ithal ederek piyasaya sürdü. Dolaşımdaki bozuk para • ANKARA (ANKA) — Dolaşımdaki bozuk para tutarı yüın ilk yarısında yüzde 11.5 oranında 21.9 milyar lira artarak 211.6 milyar liraya ulaştı. Merkez Bankası verilerine göre piyasadaki bozuk paranın büyük bir bölümü 500 liralıklardan oluşuyor. Bozuk para tutannın yüzde 47'sine karşılık gelen 99.4 milyar lirahk 500 liralık dolaşımda bulunuyor. Türkiye-Sııdan ilişkileri • ANKARA (AA) — Türkiye ile Sudan arasındaki ticaretin fınansmanı için Islam Kalkınma Bankası kaynaklanndan da yararlanılacak. Bu amaçla Tüık Eximbank ile The Bank Of Sudan ve Sudan Eximbank arasında işbirliği yapılacak. Tekstüci seçim ekonornisiyle soluk alma umudunda.. Şimdi satış zaıııaıııBÜLENT KIZANLIK Piyasa bu ayki satışlarda çif- te canlılık bekliyor. Yeni sezonu açmaya hazırlanan firmalar, bir yandan hükümetin erken seçim öncesi pompaladığı parayı em- me hedefine yöneldiler, diğer yandan Körfez kriziyle başlayan tedirginlik nedeniyle ihtiyaçlan- m bugüne kadar erteleyen tüke- ticilerin, seçim sonrası ekono- mik paketten zam çıkacağı dü- şüncesiyle alışverişlerini bu dö- nemde yoğunlaştırmalan bekle- niyor. Bu ayki seçim canlıhğına, en çok son dönemin durgunlu- ğundan büyük zarar gören ha- zır giyim ve konfeksiyon sektö- rü umut bağlamış durumda. Yeni sezonu bu ay zamlı fiyat- larıyla açan otomobil üreticile- ri. geçen yılın eylül ayında 15 bini aşan satışlannı bu yıl daha da arttırmanın peşindeler. To- faş'ın pazarlama yetkilileri, se- çimin acıklandığı ağustos ayın- da fabrikalar tatilde olduğu için stkisinin bu ay hissedileceğini belirttiler. Bir üst düzey pazar- ama yetkilisı, "Seçim olmasa da bu a>, satışlarda kasımda en füksek seviyesine ulaşan bir ar- Uş Irendi baslar. Ama seçim ne- deniyle normal bir eylülün üze- rinde bir talep beklentimiz var. Hükümetin seçimi açıklayarak piyasaya para sünnesi ve özeüik- le çiftçinin borçlannın ertelene- giz" dedi. Körfez kriziyle başlayan dur- gunluk nedeniyle ellerinde mal stoklan biriken ve bu yüzden ye- ni sezon açılışlanru daha da ge- ciktirmek zorunda kalan hazır giyim firmaları, sezon sonu in- dirimlerinin sürdüğü şu günle- ri, erken seçim arifesi olması ne- deniyle bulunmaz bir satış fır- Piyasa bu ay çifte canlılık bekliyor. Bir yandan hükümet tarafından erken seçim öncesi yaratılan para bolluğu, diğer yandan ise seçim sonrası zam beklentisinin, satışları arttırması bekleniyor. rek iyi bir üriin bedeli ödeme paketi belirtemesi bunun sinya- lini veriyor" dedi. Tofaş'ın da di- ğer üreticiler gibi yıllık 100 bini aşan kapasitesi bulunduğunu ve günde 480-500 otomobil üretile- bileceğini vurgulayan yetkili, "Talep oldugunda bu esnek ka- pasitelerimizi arttırarak fiyat dengesini sağlayacak ve daha büyük kesime hitap edebüece- satı olarak görüyorlar. "Hükii- roetin para pompalaması saye- sinde işler açılacak" görüşünü savunan Yeni Karamiırsel Mağa- zalan Yonetim Kurulu Başkanı Fethi Ağralı, satışlarda bu ay yüzde 10'un üzerinde artış bek- lenebileceğini vurguladı. Kon- feksiyon sektöründe yaşanan .krizin pekçok firmayı batma noktasına getirdiğini soyleyen Zeki Triko'nun sahibi Zeki Baş- eskioğlu ise "Piyasada para bollaşınca, bundan koofeksi- yoncu da yararlanır. Çünkü in- sanlar psikolbjik olarak alısve- rişe yönelirler" diye konuştu. "Halkın parası olursa daha fazla harcar" beklentisi lokan- tacıları da etkisi aJnna aldı. Te- mel tüketim ve gıda maddeleri- ne yapılan zamlardan sonra, yi- yecek sektörü de artan maliyet- İerini fiyatlara yansıtmak için canlıhk bekliyor. "Bugün bir çorba içen bundan sonra yanın- da bir kuru fasulye, pilav daha yer diye bekliyonız" şeklinde konuşan Lokantacılar Derneği Başkanı Basri Sever, et fıyatla- rının birkaç haftada 25 bin, 30 bine çıktığmı, buna karşın işler açılmadan fiyat arttıramadıkla- nnı söyledi. Perakende gıda sek- töründe satışlann yüzde 40'lara varan oranda arttığını, belirten Rami gıda toptancılanndan Mehmet Reis,"Zamlar alım gü- cünü ve satışlan yeniden gerile- tir" dedi. AV VI Fuarı dün tstanbul Sergi Sarayı'nda açıldı 200 ıııih oııa tabancaIstanbol Haber Servisi — Av- cüık, atıalık ve silah meraklıla- nnın "sabırsıznkla" bekledikleri AV '91-6. Uluslararası Silah- Avcıük, Balıkçıük ve Güvenlik Gereçleri Fuan dün Istanbul Sergi Sarayı'nda açüdı. Fuar 7 eylülde sona erecek. Fuarda sergilenen en pahalı silahlar arasında Astra-Lama marka altın işlemeli tabancalar 200 milyon, Baretta marka ozel tabanca 30 miryon, otomatik tü- fekler ise 105 milyon lirayla yer alırken Orman Bakanlığı Mer- kez Av Komisyonu'nca kullanı- mı yasak olan bazı av alet ve ci- hazlarımn da sergilendiği gözlendi. Dünyanın en büyük av ve si- lah fuan olan IWA fuarlannın Türkiye ternsilcisi AFEKS tara- fından organize edilen fuara Türkiye'nin dışında ABD, Avus- turya, Belçika, Brezilya, Alman- ya, Filipinler, Finlandiya, Fran- sa, HoÜanda, Polonya, Ingilte- re, Ispanya, Isveç, Isviçre, Ital- ya ve SSCB'den toplam 174 fır- ma katıhyor. llki 1987 yılında açılan fuarda bu yıl tabanca, yivli ve yivsiz tüfekler başta ol- mak üzere çeşitli ekipman, av ve balıkçılık malzemesi, dalma araç ve gereçleri ile av giysileri de sergileniyor. Sergilenen tabancalar ve tü- fekler arasında Astra, Winches- ter, Colt, Browning, Baretta, Smith - Wesson ve Sauer gibi markalar dikkat çekiyor. 1911 yapımı Astra-Lama marka ta- bancalar iki renk altın kakmalı ve el işiyle üretilmiş. Yan otama- tik ve toplu tabancalar 38 kalib- re. Sedef kabzalı 3 tabanca 200'er milyonla fuarın en paha- h silahlannın başında yer alıyor. Titanyumdan yapılan Baretta SO-5 Süperpoze tüfekler 83 ile 105 milyon arasında. Winches- T U K E T I C I G Ö Z Ü Y L E MİLYARLIK OTOMOBtL— îstanbul Sergi Sarayı'nda 7 eylüle kadar surecek olan AV '91 Fuan'nda avlarda kullanılan 1 milyarlık otomobil de bulunuyor. Fuarda bazı Ubancalann flyau 200 milyon. (Fotograf: MLHARREM AYDIN) ter, Colt, Browning, Smith - VVesson ve Sauer marka tam otomatik - yan otomatik tüfek ve tabancalann fiyatlan ise or- talama 1.5 milyon ile 45 milyon lira arasında değişiyor. Bu arada Orman Bakanlığı, Merkez Av Komisyonu karann- da "teyp ve benzeri her törlii elektronik cihazla avlanmak yasak" denilmesine karşın, fu- ardaki bazı standlarda bu tür ci- hazların sergilenmesi dikkat çekti. Standlannda bu tür cihaz- lann sergilenmesini "aynı du- rum otomatik tüfekler ve bıçak- lar için de gecerii" şeklinde açık- layan Av-Par Genel Müdürü Ay- dın Kalay, "cibazların satılma- serbest, kullanılmasının yasak" olduğunu, alıcılann bu cihazlan nasıl kullandıklannın kendilerini ilgilendirmediğini söyledi. Kalay, "Biz de bunlan amacı dışında kullanıldığını bi- liyoruz, ama buradan para ka- zanıyoruz. Biz sadece bu tür ci- hazlann satışını yapanz. Denet- lemek Orman Bakanlıgı'nın görevidir" dedi. tütünbank TÜTÜNBANK'TA KÜÇÜK - BÜYÜK MEVDUAT A Y I R I M I Y O K T U R 1 YIL VADELI MEVDUATA M en yuKseKveII uvenı raız yîneTütünbank'ta MERAL TAMER Otonuzu hangi renk isterdiniz? "Hangi renk isterdiniz?" Eğer siz de otomobil sahibi olmak isteyen- lerdenseniz ve bu amaçla ön ödemeli taksitli satış kampanyalarına girmeye niyetliyseniz bizce "en krttik soru" bu. "Hangi renk isterdiniz?" Çünkü o ana kadar herhangi bir renk ter- cihiniz olmasa da bu soru karşısında bir ter- cih yapmaya zorlanıyorsunuz. Düşünüp ta- şınıp bir-iki renk üzerinde karar kılıyorsunuz. Mukaveleyi yapıyorsunuz. Taksitlerinizi dü- zenli yatınyorsunuz. Teslim tarihi geldiğinde size telefon açıp vergi vs. için gerekli 4-5 mil- yon lirayı da yatırmanız isteniyor. O yüküm- lülüklerinizi de yerine getirdikten sonra en önemli sorun kar- şınızda... "Maalesef sizln iste- diğiniz renk yok..." Yıllardan beri hemen her kampanyalı otomobil satışlarında bize bu ne- dente başvuran okur olur. Bu durumda insan ister istemez bu renk seçimi acaba "tuzak" mı diye düşünmeden edemiyor. Yani önce tüketicinin renk tercihlerini almak, sonra da "istediğiniz renk yok" diyerek ara- banın teslimatını gecik- tirmek. Çünkü sırf renk yok diye otomobil tesli- matının gecikmesi en az "bir ay"dan başlıyor. Denen o ki nasıl olsa senetleri imzalamış, taksitleri tıpış tıpış odemek zorunda olan eli- kolu bağlı tüketici renk yok bahanesiyle bek- letiliyor, bu arada peşin parayla araba alma- ya talip müşteri çıkarsa araba ona satılıveri- yor. Bu arada diğerinin parası kullanıhyor. Ankara'dan yazan okurumuz Avni Kâtip- oğlu da arabasına "kavuşabilmek" için epey mücadele verdi: "MILRA Pazarlama şirketince mart 1991'de açılan 5. Tofas, İşte Fırsat kampanyasına ka- tılarak bir Murat araba sahibi olmak tstedim. Tüm maddi vecibelerimi yerine getirdim. Tes- lim ayı olan temmuzda da firmadan gelen ya- zı üzerine 8 temmuz günü istenen vergi be- delini havaleyle göMerdim. Aradan uzunca bir süre geçip de haber çıkmayınca firmanın İstanbul Koşuyolu'ndaki teslimat işleriyle görevli Nesnn Hanım'la gö- rüştüm. 'Her ne kadar teslimat Ankara'da yaptlacaksa da bazı Islemler için istanbul'a gelmeniz gerekiyor' cevabıyia karşılaştım. Kendilerine arabayla ilgili hertüriü işlemi ya- pabilmeleri için gerekli vekâletnameyi verdı- ğimi söylediğimde, 'O vekaletname ile iş- lemler ancak belli bir noktaya kadar süre- billyor. Biz sizi arayacağız. Biaden tele- fon bekteytn. İstanbul'a geleceksiniz' dedi. Uzunca bir süre bekledim. Ama telefon gelmedi. Ara sıra kendim tetefon ederek 'Du- rum nedir' diye sordum. Her seferinde 'Is- tedlğinlz renk yok. Tofaş o renkleri vere- miyor. Slyah ve kahverengi var' yanıtıyla karşılaştım. Ankara'daki MİLPA yetkilisi Nu- rettin Bey'e konuyu actığımda 'İstediğiniz renk mevcut. Şimdl istanbul'u arayaca- ğım, arabanız haztr' dedi. Yine istanbul'u aradım. ama cevap öncekilerden farklı de- ğildi: 'istediğiniz renk yok. Tofaş üret- miyor.' Yoğun çalışma temposu içinde geçen ha- yatımızda yaz tatilini iple çekeriz. Bu yılki yaz tatilim tüm temmuz boyunca arabayı bu- gün aldım yann alıyo- rum stresi içinde tele- fon başında geçti. Bu- gün 30 temmuz, ma- dem arabayı vereme- yeceklerdi, temmuz başında arayıp vergi- sini falan neden yatırt- tılar? Bizi umutlandır- dılar ve eve bağladı- lar? Ayrıca arabalar bulunduğumuz ilde teslim edildiğine göre sigorta muamelesi ol- duğunu tahmin etti- ğim başit bir muame- le için İstanbul'a git- mek niye? İyi ki Agn'da oturmuyorum... Anlartığım hadiseler tüm kampanyalarda olağan hale geldtğinden hiç oimazsa bundan sonra çözüme kavuşturulur ve müstakbel müşteriler bu hususta zor duruma düşmez- ler umuduyia size yazıyorum." Arkadaşımız Ceyll Özmen'in MİLPA yetkilileriyle bağlan- tı kurmasının ardından okurumuz 13 ağus- tos günü otomobilini aldı. Hem de "katiyen çıkmaz" diye "tercihe cesaret bile edemediği" beyaz araba kendisine verildi. MİLPA yetkilileri renk konusunda sıkça "tı- kanmalar" oiduğunu kabul ediyoriar. Buna karşılık sözleşmede neden "renk konusun- da bekleyeblllrsiniz" şeklinde bir ifade bu- lunmadığını açıklayamıyorlar. Mercedes - BMW gibi firmalara araba siparış ettiğiniz- de en küçük aksesuarlarıyla bile oynayabili- yor, çeşitli değişiklik taleplerinde bulunuyor- sunuz. Türkiye'de mart ayında alınan bir renk siparişi 4 ay içinde planlanıp da üretilemıyor- sa otomobil üreticilerinin de bazı şeyieri ye- niden düşünmeleri gerek. Ama sanryoruz bu- rada sorun üretim planlaması degil. "Plana" göre üretilen otomobillerin "daha torpilli" olana verilmesi ya da bu siparişlerin "kam- panyadakilerin nasıl olsa eli mahkûm, para- ları ödeyecekter" diyerek o arada parayı bas- tırıp otomobilı almak isteyenlere kaydırılması. T Ü K E T İ C İ N İ N S E S I Sağlam çıkarsa şanslısınız Ocak ayı içinde Milpa'nın ler. Buraya kadar normal gö- satış kampanyasına yazılarak züküyor. Oysa hiç de öyle de- peşinatı yatırıp martta teslim ğil. Çünkü geçen yıl da yine edilecek Pioneer CD'den ta- aynı firmadan bir müzik seti lep ettim. Mart sonunda bel- almıştım ve yine aynı olaylar- gelerimin eksik olduğuna da- |a karşılaşarak iki kez Sinop 1 ir bir mektup geldi. Belgeleri- mi tamamlayıp gönderdim. Ni- san sonunda ÇD adresime teslim edildi. Bu kez de , CD'nin arızalı olduğunu, üste- , m ı da eklersenız aynı masraf- lik de garanti belgesi bulun- ların yıne ben, bekled.ğım tah- madığım fark ettim. İstanbul- m ı n eders.n.z. B.r devlet me- daki Milpa merkezini aradı- muru olarak iyi b.r muz.k set.- tan Samsun'a grtmek zorunda kalmıştım. Ayrıca en az 5 ke- re telefon konuşması yaptığı- ğımda, CD'yi Samsun'daki yetkili servise götürmemi, ora- ya talimat verileceğini söyledi- ne sahip olmak istemenin ce- zası bu mu? Levent Bektaş-Sinop firkadaşianmız önce Milpa'dan Nevin Kır'la görüştüler. Kendisi fabhkayla görüştüklehni ve muhtemelen CD'yi değiştireceklerini söyledi. Ancak daha sonra Levent Bektaş'la görüştüğümüzde CD'yi onarım için istediklerini, 1 ay sonra da geri yolladıklarım söyledi. Be/rtas, "Bu kez de bağlantı kablolan yoktu. 3-4 hafta da onun için bekledim. Kabloyu Samsun'a gönderdiler. 2 tane tablo için Samsun'a gitmek zorunda kaldım. Bağlantılan yaparken tekrar anzalı olduğu anlaşıldı. Şimdi gene onlarda. Neredeyse senes; dolacak" dedi. Arkadaşlanmız daha sonra Mllpa Satış Müdürü Tayfun Üsküplü ile görüştüler. Kendisi, "Yapmamamız gerektiği halde CD'yi değiştlreceğiz. Üretim hatası ise önce üretici firma ile irtibat kuruyoruz. Ama bu cihazı gümrüğe gelen mallardan blriyle değiştireceğiz" dedi. Daha sonra Levent Bektaş bizi arayarak en sonunda sağlam bir CD'nin eline geçtiğini bildirdi. Tüketiciye bozuk bir mal gönderip üsteiik aylarca uğraştırdıktan sonra sağlamıyla değiştirmelerinin neden "yapmamalan gereken bir davranış" olduğunu ise doğrusu anlayamadık. Güve yer mi, yemez mi? da 1990 başında üzerinde "güve yemez" etiketi bulu- nan 2 adet tiftik battaniye al- dım. İkisini de güve yedi. Eti- kette zaman belirtilmediği için benim anladığım "devamlı güve yemezdir." Ama Sü- merbank Bünyan Yünlü Sa- nayii'ne kadar giden battani- yeler, Borçlar Kanunu'nun 67'nci maddesine sokularak geriye gönderildi. Ayrıca beni yalancılıkla suçladılar. Bu du- rum Sümerbank gibi bir kuru- ma yakışmıyor. Yusuf Demirayak-Bursa Sümerbank'ın Kemalpaşa Mağazası'ndan 1989 sonu ya /Arkadaşlanmız Sümerbank Bölge Müdürlüğü'nden Müdûr Yardımcısı ibrahim Gökel ile görüştüler. Gökel, 1988'den beri güve yemez etiketli battaniye üretilmediğini çünkü her yünlü kumaşın güve tehditi altında olduğunu söyledi. Gökel, "Maalesef tiftik kumaşlarda kullanım yerine göre güve oluşuyor. Bu durumda kapımıza gelen her battaniyeyi değlştirirsek halimiz ne olur?" dedi. URETICIYE TEŞEKKÜR LEVER'e teşekkür Son birkaç aydır Üskü- dar ORKO'dan aldığım kü- çük ve orta boy OMO'lann bulaşık ve çamaşırda kö- pürmemesi üzerine Le- ver'e şikâyetimi mektupla bildirdim. Bir süre sonra fir- manın kalite güvence mü- dürü İbrahim Üstün beni arayarak analiz ettirmek amacıyla numune istedi. ancak mektubuma yanıt alacağımı ummadığım için tozdan saklamak aklıma gelmemişti. Buna rağmen İbrahim Bey daha önce te- lefonda sözünü ettiği 3 ki- loluk OMO kutusunu nazik bir mektupla birlikte gön- derdi. Emel Yıldınm - İs- tanbul ARÇELİK sevındirdi Damadımın 1986 yılında evlenirken satın aldığı Ar- çelik marka buzdolabı ken- disinin ani ölümü nedeniy- le 3 yıl hiç kullanılamadı. Kızım ancak ölüm acısı geçtikten sonra 1989 yılın- da kullanmaya başlayabil- di. Fakat 6 ay kadar kullan- dıktan sonra buzdolabının arka kısmı çatJadı. Bir mek- tupla firmanın İzmir Bölge Şefliği'ne başvurdum. Bir süre sonra Arçelik Güzel- yaiı servisinden gelerek buzdolabını tamir için gö- türdüler. 3 gün sonra da buzdolabının arka plastik gövdesinden başka 5 adet yedek parçasını da yeni- lenmiş olarak geri getirdi- ler. Evim çatı katı, asansör- şüz ve tam 80 merdiven. Üsteiik tüm bu hizmetleri- ne karşılık ne nakliye, ne servis ne de yedek parça ücreti aldılar Ben bu ilgiye şaştım doğrusu, bizim memleketimizde de böyle hizmet veren firmalar var diye... Hasan Pekural • İzmir