Catalog

=^&â 29 EYLÜL 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 SEC1M '91 Güzel'den yalanlama • İç Politika Servisi — Bağımsız milletvekili Hasan Celal Güzel, Devlet Bakanı Mustafa Taşar'ın kendisi hakkında basında çıkan , savları yalanladı. Taşar'ı servetini açıklamaya davet . eden Güzel üç yıldır oturduğu evin kira .olduğunu söyledi. Devlet Bakanı Taşar'ın yalan söylediğini ve kendisiyle uğraştığını kaydeden Guzel, bakanlık, milletvekilliği ve müsteşarlığı dönumlerinde hiçbir zaman lojmanda oturmadığını açıkladı. RP mitingine iptal • İSKENDERUN (AA) — Refah Partisi Iskenderun llçe Teşkilatı'nın düzenlediği açık hava mitingi, yasaJ gereklerin yerine getirilmemesi nedeniyie kaymakamlığın izin vermemesi üzerine iptal edildi. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre daha önce Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın da kanlacağı ve yann saat 10.00'da yapılacağı bildirilen açık hava mitingi, kaymakamlığın izin vermemesi üzerine gerçekleştirilemiyor. RP ilçe teşkilatı yetkilileri, lskenderun Kaymakamlığı'nın Seçim Yasası'nda belirtilen 72 saat şartına uyulmadığı gerekçesiyle mitinge izin vermediğini söylediler. * • Universite aııketi • İSTANBUL (AA) — Istanbul Üniversitesi Basın Yayın Yuksekokulu Kajmuoyu Araşurmaları Grubu tarafından 20 Ekim erken genel seçimleriyle ilgili olarak "eğilim belirleme araştnnası"na başlandığı bildirildi. Okul Müduru Prof. E>r. Tayfun Akgüner, araştırmanın Istanbul il sınırlan içerisinde 9 seçim bölgesinde ve 5011 seçmenle yüz yüze anket yöntemiyle yapılacağını belirtti. Akgüner, "Araştırmanın yaş, cinsiyet ve eğitim Özelliklerıne göre poialandığını'' da kaydetti. DSP lideriEcevit SHP-HEP birlikteliğini eleştirdi Oylar PKK'ya giderTrabzon'da partisinin düzenlediği mitingde konuşan DSP Genel Başkanı Ecevit, ANAP'ın reklam filmlerini eleştirerek "Oradaki terör görüntüleri 1980 öncesine mi ait yoksa 1991 Türkiyesi'nde Güneydoğu Anadolu'daki olaylara mı ait" diye sordu. İDRİS AKYÜZ TRABZON — DSP Genel Başka- nı Bülenl Ecevit, seçimde SHP'ye verilecek oyların "HEP'e ve onun arkasındaki PKK'ya" gideceğini one surdu. Ecevit, SHP'nin ülkeyi bölmeyi yönelenlere destek verdiğini, DSP'nin ise '^sol oyian" böbnek bir yana, arttırdığını belirtti. DYP lideri Süleyman Demirel'i de eleştiren Ecevit, "Sayın De- mirel, 'Babalar' devri geçti. Halk keadi kendini kurtanr, sa- na ibtiyacı yok" -dedi. DSP liden Bulent Ecevit, dun partisinin Trabzon'da düzenledi- ği açık hava toplantısmda ol- dukça kalabalık ve heyecanlı bir kıtleye hitap etti. Ecevit, Trab- zon Havaalanı'ndan kendisini karşılayanların oluşturduğu bü- yük bir konvoy eşliğinde mitin- gin yapılacağı Ata Park Meyda- nı'na, ancak l.S saatte uJajabil- di. Ecevit'in mitinginin kalaba- lık bakımından Başbakan Me- sut Ydmaz'ın mitingine denk, ancak daha coşkulu olduğu ifa- de edildi. "Başbakan Ecevit", "Halkçı Ecevit" sloganlan ile kürsüye gelen DSP lideri, konuşmasın- da başta SHP olmak uzere DYP, ANAP ve Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'ı eleştirdi. Parlamento- daki üç partinin de koaJisyona karşı, tek başma iktidar olînayı istediklerini ifade eden Ecevit, "SHP'nin HEP'le, DYP'nin DMP ile, RFnin de MÇP ve IDP ile seçim öncesi koalisyon kurduklannı" bildirdi. Konuşmasında SHP'nin "Aman DSP'ye oy vermeyin, onlar ANAP'a gider" diyerek kendileriyle uğraştığını ifade eden DSP lideri Ecevit, "Biz bu seçimdc SHP ve DSP olarak birbirimizie uğraşmayalını de- dik. Ama onlar ANAP'ı, DYP'yi bınıkü, bizimle uğraşı- yortar. SHPTi seçmen vatandaş- lanm gücenmesin, ama bizi sol oylan böimekle soçlayanlan ben de meydan meydan gezerek an- latacağım, gerçekleri ifade ede- cegim. KendDeri AJman destekli televizyonlannda istedikleri ya- lanı söylesinler. Biz halka ger- çekleri anlatakm" dedi. SHP'nin DSP'yı "sa|cUık"la suçladığını belirten Ecevit, sos- yal demokrasiyi Türkiye'de ken- disinin meşrulaştırdığinı belirte- rek junlan söyledi: "Ovünmek gibi olmasın, ama bu memlekete ilk kez demokra- tik sol ve sosyal demokrasi an- layışını ben getirdim. O günler- de çeük çomak oynayan bugün- kü bazı SHPTi yöneticilerden sosyal demokrasiyi ogrenecek degilim. Bizûn soiculağumnz dı- şandan ithal degii. Biz sagduyu- lıı solcnlaru." DSP lideri Bulent Ecevit, par- tisinin ve kendisinin "Tbrancılık- U" ve "milliyetçilflde" suçlandı- ğun da belirtirken kesinlikle Tu- rancı düşünceyi reddettiğini, ama şoven ve kafatasçı olmayan bir milliyetçiliği benimsedigıni anlattı. Ecevit, sol oyların bö- lünmesi konusuna deginirken de şunJarı söyledi: "Biz, sağ partilerin tabanına sıkı$mış sosyal demokrat oylan alıyornz. Sosyal demokratiann oylan bölünmüyor, artıyor. DSP'ye verilen oylann ANAP'a gideceğini ve bu yolla sosyal de- mokratiann iktidar olamayaca- ğını soylejenler büyiık bir yanıl- gı içindedirier. SHPTiler bize ve- rilecek oylann kime gideceğini düsünmeyi bırakanlar, SHP'ye verilecek oylar HEP'e ve arka- sındaki PKK'ya gidecek. Bunu düşünsiinler." Konuşması sık sık "Ak giiver- dn geliyor", "Oyumuz DSP'ye", "Başbakan Ecevit" sloganlany- la kesilen DSP lideri, DYP Ge- nel Baskanı Süleyman Demirel'i de eleştirirken "Demirel nere- deyse Türkiye'de 'Babalar' dev- rinin yaşandığını sanıyor. San- ki elinde cennetin anahtan var. Öyiesine bol keseden aüyor" de- di. Ecevit, ANAP iktidarını eleştirirken de Fransız reklamcı Seguela'nm ANAP'a ancak makyaj yapabileceguıi, bu mak- yajın da kısa zamanda dökule- ceğini belirterek "Sandık ANAP iktidarına mezar olacak'' dedi. Ecevit, ANAP'ın reklam fılmle- rindeki teror sahnelerinin "1980 öncesi Türkiyesi'nin mi, yoksa 91 Türkiyesi'ndeki Güneydoğu Anadolu Böigesi'ndeki ol«>1ann göruntıileri mi olduğunu" sor- du. Ecevit, Cumhurbaskanı Inr- gut Özal'ı da eleştirirken "Ge- leceğe dönük olduğunu söyle- yenlerin, geçmişi malzeme yap- ması önemli bir çelişkidir" de- di. Ecevit, ANAP iktidanrun Başbakan Mesut Ulmaz tarafın- dan "bir 5 yü daha" istediğini anımsatarak "Bu sareç içinde ülkeyi 5 yü daha sıkıntıya nu sokmak istiyorlar" diye sordu. Ecevit, konuşmasının son bö- lumûnde, SSCB'deki cözülmeler ve Yugoslavya'daki gelışmeler sonucunda dflnyadaki Türk ve Müslüman ağırbkh cumhuriyet- Ierin Turkiye'>i güvence olarak gördüklerini ifade etti. TRABZON'DAN AHMET TAN Trabzon'da Ecevit Coşkusu. TRABZON — Karadeniz altımızda, ikinci bir gökyüzü gibi. Uçsuz bncaksız ve mas- mavi... Bu mavi sonsazluğnn kıyıyı kucakladıgı çizgide ye- şilin yeşili dalga dalga tepeler. Tepelerin uzerinde pasta süsu gibi minik evler. Evlerin önun- den tepelerin zirvelerine, oradan vadUere sutlıi kahve bir ırmak gibi uzayıp giden toprak yol- lar... Karadeniz, sonbaharın eşiginde gokyüzunden seyre do- ynlmaz bir yer>uzu cenneti. İki motorlu Turk Kuşu uça- ğı, dev bir martı gibi süzıilerek alçalıyor. Ecevit, kanatlar üzerinden aşağılara bakarak goğsıinu ge- çüriyor: "Ülkemiz o kadar güzel ki... Bir turisi gibi gezip dolasmayı ne kadar çok isterdim..." Ecevit. omninu siyasete veren öteki lideıierin de ozlemini (bel- ki de dramını) dile getirivor. Öteki liderler derken Özal'ı kastetmiforuz elbet. Sayın Özal, "turistlik" Ue "liderligi" biriikte yünitmeyi gercekleştiren Cumhuriyet tarihinin en özgiin lideri. Trabzon Havaalanı, bir plaj şeridinde kunılu adeta. Pistle denizin çizgisi koşut. Tekerlek- ler yere degince sonbahar göğü altında denizin mavüiği daha el- le tululur hale geliyor. Ecevit, o anda akıllardan ge- çeni okumuş gibi "Deniz ne gü- zel. Hava da öyle. Yüzmek ne güzel olurdu" diyor. Ecevit'e soruyoruz: "Efendim, en son ne zaman denize girdiniz? ' DSP Lideri, gözlerini uzak- tan ayırmadan "Galiba 1981'di" diyor, "Hamzakoy- daki gözalünda. Ekim ayıy- dı..." Askeri müdahalelerin liderle- re o kadar da yaran dokunmus olsun artık... • • • Trabzon, dün göriilmeye de- gerdi. Pınl pınl gökyüzü alün- da bütün kent, bir uçtan otekine sevinç ve coşku yaşadı. Cadde- ler bir karnaval icin hazırlanmış gibiydi. Renk renk her partinin bayragı sacaklardan, baikonlar- dan sarkıyordu. Kınnızı, mavi, beyaz, yeşil bir naylon pınlüsı <üm kenti sarmışü. SHP'nin süslemeleri, Refah Partisi'nin bairaklan içinden geçiyor, Refah'ın bayraklannın bittiği yerde ANAP flamalan, onnn da sona erdiği, yerde DYP'nin Kıratlı pankartları bashyordu. Ecevit, Güvercin'in damında elinde kasketi, kaldınmlara bi- rikmis balkı selamlıyordu. "Gözünaydın Tûrkiye"nin slo- gansallıgı, otobusü saran genç- lerin aydınhk yüzü yasama geçiriyordu. Ecevit'in kasketi, DSP'nin gttvercini kalabanklar uzerinde daJgalanmaktan yoruldu, kaJdı- nmlara, balkonlara dizUenier e) sallamakUn yorulmadı. Katobaok, gecen haftald SHP Adana mitingiyie kıyaslanacak büyüklukteydi. Ama, karsüayı- cJardaki, miting alanındaki coşku ve heyecan, Adana'dan çok farkiıydı. Trabzon caddeierindeki ve Ecevit'in konustagu A (a park Alanındaki halk, CHP'nin 1977 tablolanndan birini" ser- giliyordu. • • • Gazeteci için partilerin mi- tinglerini kıyaslamak, çok risk- li bir iş. Ama, bu risk kaçuulmaz. Riski azaltmak için bir iki 61- çü kullanılabiir. Örnegin, seçim otobusü düzeni. "Seçim otobü- siı, siyasi toplantı izleyen bir ga- zeteci için çok önemli. Bir çauşma ve gözlem mekânı. Ay- nca otobüs, mitingin esenliğini, başansını da etkileyen bir oğe. DSP'nin otobusü, SHP'ninldn- den hem teknik, hem disiplin, bem de düzen yoniinden çok üs- tün. Bonun SHP Lideri tnönü de farkında olmalı. Geçen hafta Adana'da otobusün uzerinde konuşurken, arkasmdaki kaosn işaret ederek, halka, elinde mik- rofon şöyle seslendi: "Türkiye'yi degiştireceğiz, otobusün Dzerindeki duztni de degiştireceğiz..." DSP otobusündeki düzen, çağ atlamış ANAP'ı bile kıs- kandıracak mükemmellikte. Ecevit, dün gerçekten for- mundaydı. Bunda Trabzoolula- nn dopinginin payı yüksek. Trabzon'da 400 küsur bin seç- men var. Son seçimlerde DSP'nin aldıgı oy 40 kusur bin. Baraj, Trabzon için 80 bin do- laymda. Dün sokaklara dökulen Trabzonlular, 40 küsur bin far- kı tamamJayacakiar mı? Bunu, Ecevit'in önümüzdeki günlerde meydanlan ve tekviz- yonu ty^HTP^Mik' başaruı be- lirieyecek... CUNEYTARCAYUREK YAZ/YOR Demirel. Dosyaları Neden Açıklamıyor?.•• ANKARA — Kırk dört yaşrnda, ayna karşısında gençliği- ne ve yakışıklılığına kurban yenilikçi liderimiz seçtm propa- gandasına çıkmaya zorlanıyor. Altmış yaş çizgisini geçtik- lerinden ıktidarsız iktidarın küçümsediği muhalefet liderle- rıyse çat orada pat burada, ama halkın içinde halkla bera- ber yurdu tanyorlar. Ola ki, yenilikçi liderimiz halkın beğenisinden çok, san- dığa beş paralık etkisi olmayan çevreterin övgusüyle des- teğine daha fazla önem veriyor. Orneğin bir şişman, bir de sivri çeneli işadamının sırtını sıva2laması Mesut Bey'i me- sut etmeye yetiyor. Sekiz yıllık ANAP iktidannın başanlarına sahıp çıkan Me- sut Bey; ne var ki, ANAP iktıdarında dalbudak salan örneği görülmemış yolsuzlukların hesabını vermekten hiç söz et- miyor. Tersine sâz etmemek için bucak bucak kaçıyor. Muhalefet çıkmış meydanlara, ANAP'tan, hatta hanedan- dan hesap soracağını ilan ediyor. Mitingi izleyen binlerce insandan görülmemiş destek alıyor. Ya Mesut Bey? Müba- rek yaz aylarındaki Istanbul muslukları gibi. Tısss! Çankaya daha yürekli. Hiç değilse Allah'a hesap vere- ceâinı söylüyor. İktidar susuyor. Mesut Bey, ANAP iktidarlarını savunma cesaretini gösteremeyince yolsuzJuk dosyalannın ateşi yük- seliyor. Aynı yörüngedekı SHP, sesini yeterince duyurama- yınca, DYP lideri meydanlarda ve bas/nda yolsuzluklarla aman vermeden uğrasacağını, TÖ'yü Çankaya'dan ındire- ceğini sürekli yineliyor. Bu iki sorunu Demırel'in çözeceği- ne dönük bir inanış halk arasında giderek yayılıyor, kuşku- su? DYP'ye prim yapıyor. Örneğin, Hürriyet'm dünkü manşetı. Demırel'in "Ekim- de üç Koskotas dosyası var" sözü, hem söylentileri azdırı- yor hem de DYP'nin soracağı hesapları dosyalara bağladı- gı izlenimi güçleniyor. Günde üç ılde konuşmaya kararlı gârünen Demirel'le, Tokat-Amasya-Merzifon üçgenine doğru yola çıkmadan ön- ce kısa bir telefon söyleşısı yaptık. İlk konu, "açıklarsa yeri yerinden oynatacağım" söyledığı Koskotas dosyalarıydı. DYP Itderi, manşeti biraz abartılı buluyordu. "Elimde dos- yalar var. Ben, her yerde söyluyorum. 'Türkiye'de de Kos- kotaslar çıkacak' diyorum" dedi. "Koskotas" adı dosyala- rın önemini gösteren bir benzetmeydi Ancak elindeki dos- yalardan kimilerini gün ışığına çıkarmanın tam zamanı de- ğilmiydi? Öneriye karşı çıktı Demirel: "Dosyalan bugün ortaya çı- karırsak, deliller kaybolur. Şahıt göstermek zorlaşır" diyor. Söyiemek istedığı açık. ANAP ıktıdardaydı. Delilleri yok ede- bilir, gerek ış çevrelennde gerekse bürokraside var olan ta- nıkları korkutabilırdı. Bu açıklama, ANAP iktidannın doğa- sıyla çelışmıyordu. DYP mitinglerıni izleyen gözlemcilerin bize aktardığına göre; Demirel meydanlarda "hesap sorma" sloganına ye- terince ağırlık vermiyor, sonuçta coşkunun tansiyonu dü- şüyordu. ırdelemeyi özenle dinleyen DYP lideri, "Seçim kampan- yasını horoz dovüşüne çevirmek istemiyorum" dedi. Hesap sormak vazgeçemeyeceğı slogandı, ne var ki "dozunda konuşmaya" önem veriyordu. Ya Oalan'ın "lıstelerde 45 DMP'lının ait sıralara konul- duğu gerekçesiyle" istifa etmeye kalkıştığını yansıtan ha- berler? Demirel, öncekı gece yapılan görüşmeden ve Ay- dın'da Dalan'ın halka konuşmasından sonra "sorun kalmadığını" söylüyor YSK'ya verilen listelerin Dalan'ın isteğine uvgun yeniden düzenleneceği söylentilerini "zaman kaldı mı" diye yanıtlı- yor. Yenilikçi liderimizin TV'deki yüzü, gergin, yorgun, gülüm- seme özürlü. Muhalefet Ikjerleriyse neşeli, dinç ve zinde, çat orada pat burada, ama halkın içinde halkla beraber... İSTANBUL BUYUKŞEHIR BELEDİYESİ NDEN İSTANBUL LULARA ARMAĞAN YUZYI1IN OZLEMi; HOŞGELDiN METRO! METROYU LİVANELİ KONSERİYLE KARSILIYORUZ... 29EYLÜL PAZAR TAKSİM MEYPANI • SAAT 19.00 ( K O N S E R U C R E T S I Z D İ R . ) Milyonu aşan kentlerde ulaşıma tek çözüm metro. On milyona yakın vatandaşımızın yaşadığı Istanbul için metro vakti çoktan geldı. Oysa İstanbul'umuzun Tünel'i dünyanın ilk metrolarından 1877'de hızmete girdi. Fakat devamı gelmedi. Metroyu yuzyıldır dört gözle bekliyoruz. Istanbul Büyükşehir Belediyesi metro yapımına artık başlıyor. Yüzyıllık özlem bitecek, ulaşım sorunu kökünden çözülecek. Bu tarihi olayı tarihi bir konserle biriikte karşılıyoruz. Tüm Istanbul halkı Zülfü Livaneli konserine davetlidir. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI NURETTİN SÖZEN METRO TEMEL ATMA TORENI: 30 EYLUL PAZARTESI • TAKSİM GEZISI • SAAT 11.00