Catalog

29 EYLÜL 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11 Madenciler dagıtıldı • BÜKREŞ (AA) — Romanya'da Başbakan Petre Roman'ı istifa etmek zorunda bırakan ve Cumhurbaşkanı Ion lliescu'yu da iktidan terk etmesi için zorlayan son grup madenciler, başkent Bükreş'te polis tarafından dağıtıldılar. Yerel saatle 05.00 civannda meydanı tüm kollardan çeviren özel donanımlı polis biriminin operasyonunda, baskentin ana maydanı olan üniversite meydarundaki madenciler dağmldı. Yiıgoslavyada 4 ölti, 30 yarah • ZAGREB (AA) — Hırvatistan'da Slovenya bölgesinde önceki gece 4 kişi öldü 30 kişi de yaralandı. Hırvat radyo ve televizyonu, Doğu Slovenya'nın merkezi Osijek kentinin agır tank ateşi altında kaldığını, daha guneydeki Vinkovci- Vukovar bolgesinde ise Hırvat güçlerinin Yugoslav federal ordusuna ait bir piyade birliğini geri püskürttüğünü bildirdi. Gürtistan'da muhalefet Devlet Başkanı'na karşı yek vücut Gamsahurdia gitmezse iç savaşGürcistan'da Gamsahurdia karşıtları ele geçirdikleri televizyon binasındabekliyor. Tek istekleri Gamsahurdia'nın gitmesi. Eski Başbakan Tengiz Sigua, partisiz olmasına karşın muhalefetin doğal lideri olarak sivriliyor. Ulusal muhafızların bir bölümü muhalefeti koruyor. Muhalefet, Moskova'nın desteği iddialarını yalanlıyor. FATtH M. YILMAZ TtFLİS — Gürcistan, giderek bir karan- lığın içine doğnı sürükleniyor. Devlet Baş- kanı Zviad Gamsahurdia küçümsese de mu- halefet giderek guçlenıyor. Gürcistan ordu- sundaki (Ulusal Muhafızlar) bölünme, haJ- ka da yansıyor. Tiflis'te herkes, Gürcistan için en tehlikeli olanın halkın karşı karşıya gelmesi olduğu görüşünde bırleşiyor. Tiflis, diğer Kafkas baskentlerine oranla daha bayındır gözüküyor. Mitkvari nehri kenti ikiye ayınyor: Eski ve yeni Tiflis. Po- litika, yeni Tiflis'te yapıhyor. Muhalefet ve yönetim Tiflis'in yeni tarafında hesaplanı- yor. Eski Tiflis, kiliseleri, anıtları, eski ev- İeri ile nostaljiyi yaşıyor. Tiflis'i daha bir gü- zelleştiren yaşlıhk ise bu kentte daha bir çıl- gın görülüyor. Kentin hemen hemen her köşesinden tari- hi arutlar yükseliyor. Bunlar arasında sair D- yt Çavcavadze (1837-1907), Gürcü krallann- dan VakhUn Gorgasali, Gürcistan'ı en bü- yttk sınırlarına ulaştıran kraliçe Tamara'nın (1184-1207) heykelleri başı çekiyor. Komü- nizmin büyüklerinin izine Tiflis'te rastlanmı- yor. Devlet Başkanı Gamsahurdia komunist dönemden kalan simgeleri tek tek kazımaya kararlı görünüyor. Muhalefetin Rustaveli caddesinden temizlendiğı gün Ulusal Bağım- sızlık Partisi'nın merkez binasının uzerinde yer alan Marks'ın, Lenin'in, Engels'in ka- bartma alçı portrelefi tek tek sökülüyor. Ge- riye, Gamsahurdia'nın üssü parlamento bi- nasının tepesindeki orak çekiçli kabartmayı kaldırmak kalıyor. Tiflis, gergin bir biçimde bekliyor. Gam- sahurdia, yavaş yavaş ilerliyor. Muhalefet, "kendisini korumak" gerekcesiyle televizyon binasını ele geçirmiş bulunuyor. Binanın çev- resi, parlamentonun önünü andınyor. Her yerde kırmızı, siyah, beyaz renklerden olu- şan Gürcü bayraklan (siyah Gürcülerin geç- mişini, beyaz geleceği ve kırmızı da bağım- sızhğı simgeliyor) ve 11ya Çavcavadze'nin re- simleri. Barikatlar, muhalefete katılan Ulusal mu- hafızlann küçuk zırhlı araçlan, televizyon bi- nasının önündeki manzarayı tamamhyor. Birkaç bin kişitik kalabahk, muhalefet lider- lerinin konuşma yapmasını bekliyor. Muha- lefet, daha gergin görülüyor. Ulusal Muha- fızlar, şüphelendikleri her şeye ateş açacak- mış gibi. Kamyonlarla gönüllü milisler geli- yor. Hepsinin elinde av tüfeği veya kazma- lar. Kimi Gürcistan'uı simgelerinden kıhçlara sahip. Barikatları, Ulusal Muhafızlan dışarıda bırakıp televizyon binasına gidiyonız. Geniş bir yelpaze halindeki muhalefetin tüm lider- leri burada. tşe, Gamshurdia'nın eski baş- bakanı ve şu an tüm muhalefetin doğal lide- ri görünümundeki Tengiz Sigua ile başlıyo- ruz. Sigua, yönetim tarafından en entelek- tüel muhalif olarak nitelendiriliyor. Eski baş- bakan koşuşturanlar, haber getirenler arasın- da şunları söylüyor: "Gamsahurdia ile ilk başta beraberdim. Sonra o, diktalörlüge yöneldi. Bağımsızhgı biz dc istiyoruz, ancak o hem bağımsızlık hem de kendisinin mutlak hâkimi olduğu bir Gürcistan istiyor. Buna karsıyız. Bizi kucum- scmekie hata ediyor. Giderek buyuyoruz. 130 bin ulusal rauhafızın 15 bini bizim yanımız- da. Gamsahurdia kendi istedigi gibi bu ul- keyi yönetemez. Biz de güçluyuz. Saldınrsa iki (araftan da cok kan dokülür. Bonu o da biliyor. Aıtık balk ikiye bölünınüştür. Bir iç savaş olmasını kimse istemez. Tüm muhale- fet şu an Gamsahurdia'ya karşı aralannda- ki göriiş aynhklannı bir kenara atıp birleş- miştir. Gamsahurdia, bir an once demokra- si yolunda, mubalefetin sesini duyurması yo- lunda adım atarsa gerginlik biter. Bunu yap- mazsa, iç savaş çıkar." Sigua, ulusal muhafızlann yam sıra birçok bakanmı da muhalefet saflanna çekmiş. Par- tisiz olmasına karşın Sigua, tüm muhalefe- tin Gamsahurdia'nın karşısma rakip olarak uzerinde görüş birliği ettiği bir ad olarak siv- riliyor. Dışanda "Gamsahurdia istifa" sesleri yükseliyor. Binanın içinde herkes gergin, Gamsahurdia yanülannın yeni bir saldırısın- dan endişe ediliyor. Gözler, barikatlann öte- sini gözlüyor. Eller tetikte. Biraz sonra, yö- netimin göruşme çağnsı yaptığı öğreniliyor. Hemen kabul ediliyor. Bir an ulusal muhafızlann komutam Ten- giz Kitovani'yi görüyoruz. Kitovani, dikta- törluğe karşı sonuna kadar savasacağını an- latıyor ve ekliyor: "Her geçen gün buyüyo- ruz. Gamsahurdia yanlısı ulusal mubafızlar- dan bize katılmalar süruyor. Ulusal muha- fızlan biz oluşturduk. Şimdi onlar güçlu gö- züküyor. Kimseden yardım aldığımız yok. Bu, diktatorluge karşı bir savaslır. Madem Gamshurdia kendisine güveniyor, istifa et- sin, yeni bir seçim yapusın. Ancak o, bizi yok etmek için elindea geteni yapıyor. Yok otaa- yacagız." Televizyon binasından çıkıyoruz. Parla- mento ile bu bina arasındaki benzerlikleri dü- şünüyoruz. Aym bayraklar, aynı simgeler, aynı resimler. Degişen yahuzca Gamsahur- dia'ya karşı duyulan öfke. Binanın hemen ilerisinden kıvnlıp Rustaveli sokağına dog- ru ilerliyoruz. Gamsahurdia'nın karargâhı- na yaklaşıyoruz ve muhalefet ile yönetim ara- sındaki görüşmelerin ilk raundundan bir so- nuç ahnamadığını öğreniyoruz. İki taraf da birbirlerinden adım atmasını bekliyor. Tiflis, karanlığa gömülüyor. Sinir- ler geriliyor, silahlar bir kez daha kontrol edi- liyor, bekleyiş korkuya donüşüyor. Gamsa- hurdia parlamento önündeki kalabalığa ba- karak düşunüyor. Arada sırada çıkıp halkj selamlıyor. Muhalefet liderleri yeni taktik- ler geüştirmeye çalışıyor. Tiflis'te endisenin kralhğımn borusu çalı- myor. Kentteki onlarca aruta 'Kral Korku' yerlesiyor. Yeni saldırılan, yeni hesaplasnu- lan, yeni tartışmalan karşılamaya hazırlanı- yor Tiflis. Yarın: Stalin alkol ve kadınlar IRAK T.C. BAŞBAKANLIK TOPLL KONUT İDARESİ BAŞKANLlCl İSTANBUL İÇİN ÖNEMLİ BİR HALKALI YENİ İSTANBUL KONUTLARI ANAHTAR TESLİM TÖRENİNE DAVETLİSÎNİZ. İstanbul'da örnek yapı teknolojisi ve çağdaş şehircilik anlayışı ile gerçekleşmekte olan 40 000 konutluk"Halkalı Yeni İstanbul Konutları" projesi kapsamında tamamlanan, 1. Kısım konutlann anahtar teslimleri Cumhurbaşkanı Saym TURGUT ÖZAL'ın yüksek himayelerinde düzenlenecek bir törenle yapılacaktır. Bu sevinci, projenin gerçekleşmesine katkıda bulunan kuruluşlar ve halkımızla birlikte yaşamaktan gurur duyacağız. Sayın Halkımızı, 30 Eylül 1991 Pazartesi günü saat 14.30'da açılışa bekliyoruz. BM heyeti sabverıldiIrak'ın nükleer silah programına ilişkin gizli belgeleri ele geçiren BM inceleme heyeti, Iraklı yetkililerle beîgelerin ortak dökümünün çıkarılması konusunda anlaşmaya varılması üzerine dün salıverildi. Dıs Haberler Senisi — Irak, salı sabahından beri Bağdat'U bir otelin otoparkmda gözetim altında tuttuğu Irak'ın nükleer silahlannı incelemekle görevli 44 kişilik BM inceleme heyetini dün sabah sahverdi. Salıvermenin, heyetin elinde bulunan Irak'ın nükleer silah programına ilişkin beîgelerin ortak dökümünün çı- karılması konusunda anlaşma- ya vanldıktan sonra gerçekleşti- ği öğrenildi. Dört gündur otoparkta bulu- nan araçlarda kalan araştırma- alar, dun sabaha karşı heyet başkaıu David Kay ile Irakh yet- küiler arasında anlaşmaya vanl- masımn ardından, ahkonulma- dan önce kaldıklan otele geri döndüler. Otele dönüşünde bir açıklama yapan David Kay, Iraklı yetkililerle belgelerin or- tak dökümünün çıkanlması ko- nusunda anlaştıklarını, ancak belgelerin ve video kasetlerinin kendilerinde kalacağını söyledi. Kay, ele geçirilen belgelerin Irak'ın nükleer silah programı- na ışık tutacak nitelik taşıdığuu ve Uluslararası Atom Enerjiıi Ajansı'nın belgeleri inceleyece- ğiîıi belirtti. Kay, inceleme heye- tinin çalışmalanm tamamlamak için birkaç gün daha Irak'ta ka- lacağını da sözlerine ekledi. öte yandan BM Genel Sekre- teri Perez de CueUar, Irak'ın pet- rol ihraç ederken Türkiye ile sı- kı işbirliği yapmasımn gerekti- ğini bildirdi. BM Genel Sekre- teri'nin Irak'ın petrol ihraç ede- bilmesi için belirlenen koşullan içeren raporu New York'ta ya» yımlandı. Söz konusu raporun BM Güvenlik Konseyi'nde onaylanması durumunda Kerkük-Yumurtahk petrol boru hattı yaklasık 13 aylık bir ara- dan sonra yeniden açılacak. MtTSOTAKİS / TÜRKtYE Al uyeiıgııçın önce Kıbrıs'STELYO BERBERAKİS ATİNA — Yunanistan Baş- bakaru Konstantin Mitsotakis Türkiye'nin Avrupa Toplulu- ğu'na Uye olabümesi için Ûk ön- ce Kıbns sorununun çözulmesi gerektiği yolundaki göruşlerini yineledi. Mitsotakis, Türkiye'- nin Kıbns sorunu konusundaki ıyı niyetini göstermediği sürece Yunanistan'ın, Türkiye'nin AT üyeligini her zaman engelleyece- ğini de söylemekten kaçınmadı. Bu konuşmayı, Yunanistan'ın AT üyeliğinin 10. yıldönümü nedeniyle düzenlenen kongrede Avrupah konuklann önünde di- ie getiren Mitsotakis, ancak "Kıbns sorununun çözüme dognı gittiğini" de sözlerine ek- ledi. Bu arada Kıbns Rum yöneti- sû lideri Yeorgios Vasiliu, BM Oenel Sekreteri Perez de Cuel- lar'ı New York'ta ziyaret ettik- len sonra yapuğı açıklamasında Kıbns sorununun çözümüne Türkiye'nin engel olduğunu bir kez daha öne surdu. Yunanistan Dışişleri Bakanı Andonis Sama- ras ise ABD'h meslektaşı James Baker ile New York'ta yaptığı görüşmesinde Kıbns sorununun çözumü için "anahtann Anka- ra'nın elinde" bulunduğu görü- şünü savundu. Samaras aynca Türk-Yunan ilişkilerinde kayde- dilecek olumlu gelişmelere Kıb- ns sorununun her zaman bir gölge olusturacagını belirtirken, bu soruna adil ve kalıcı bir çö- züm bulunması amaayla ABD'- nin katkı göstermesini istedi. öte yandan Türkiye'de yapı- lacak genel seçimlerden önce Kıbns ile ilgili toplantının ger- çekleşemeyeceği görüşü Atina'- da da resmileşmeye başladı. Başbakan Mitsotakis daha ge- cen haftaya kadar bu toplantı- nın seçimlerden önce de yapıla- bileceğine dikkati çekmiş ve bu konuda Türkiye'nin gösterece- ği tutumun öneminden söz et- mişti. EMLAK BANKASI Tören yenne gıdecek ücretsiz otobiısler saat: 12.30'da Ataköy Galleria, Harbiye Liitfi Kırdar Spor Salonu, Fenerbahçe Stadı ve 13.00'de Havaalanı İç Hatlar çıkış kapısı önünden kalkacaktır. FtLÎSIİN ULUSAL KONSEYİ Konferansa ıbııılı yaklaşım CEZAYİR (AA) — Filistin- Ulerin sürgündeki parlamentosu niteliğindeki Filistin Ulusal Konseyi (FUK), ekim ayında yapılması planlanan Ortadoğu Banş Konferansı'na Filistinhle- rin katılmastnı önerdi ve bu konferansa katılacak heyetin FKÖ tarafından açıklanması yolundaki isteğinden vazgeçti. FUK'nın, Ortadoğu Banş Konferansı'nda işlenecek siyase- ti belirlemek amaayla Cezayir'- de düzenlenen toplantısından sonra yapılan açıklamada Orta- doğu Banş Konferansı'na katı- lacak Filistin heyetinin FKÖ ta- rafından açıklanmayacağı, an- cak FKÖ'nün bu heyeti seçme hakkına sahip olduğu belinildi. Açıklamada, "FKÖ, Filistin he- yetini seçme, bu heyetin Orta- doğu Banş Konferansı'na kadt- ma formülüıni belirkme halda- na sahiptir ve FKÖ bn heyet uzerinde yetki sahibidir" denil- di. Konferansın başlamasından önce tsrail'in işgal alttndaki Baü Şeria ve Gazze Şeridi'nden çe- kileceğine ilişkin söz vermesi is- teğine yer verümeyen FUK açık- lamasında işgal topraklannda Yahudi yerleşim birimleri kurul- masına son verihnesi de istendi. öte yandan adlarımn sakiı kahnasını isteyen FKÖ kaynak- lan, FKÖ lideri Yaser Arafat ile Ürdün Kralı Hüseyin'in, Orta- doğu Banş Konferansı'na Filistin-Ürdun ortak heyetinin katılması yolunda bir acıklama- yı, ekim ayı başında yapabile- ceklerini söylediler.