Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 EYLÜL 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/9
SERGI
Giz'in Türkiye'deki ilk sergisi
• Kttltür Servisi — Psikolog-ressam Nurcan Giz
Türkiye*deki ilk sergisini 26 eylül perşembe günü
Nişantaşı'ndaki Urart Sanat Galerisi'nde açıyor. Kısa adı
GİAD olan Genç Işadamlan Derneği himayesinde
açılacak sergide Giz'in desen, yağhboya ve gravür
çalışmalan yer alacak. 1951 lstanbul doğumlu sanatçı,
fstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nü bitirdi. 1980
yıLından beri Cenevre'de yaşayan Nurcan Giz, Cenevre
Guzel Sanatlar Akademisi'nde desen, suluboya ve
yağlıboya çalışmalanna devam etti. Sanatçı 1989 yıhndan
beri de Cenevre'de bulunan ressam Güngör tplikçi'nin
atölyesinde gravür çahşmalan yapıyor. Çahşmalannı
halen kendi atölyesinde yürüten Giz'in sergisi 15 ekim
gününe dek açık kalacak.
DERSİ
'Fotoğrafın 50. sayısı
• ANKARA (ANKA) — Ankara Fotoğraf Sanatçılan
Derneği (AFSAD) tarafından yayımlanan "Fotoğraf, 4
yıl aradan sonra okurlanyla yeniden buluştu. Tanju
Akdeniz'in "sunu"su ile başlayan "fotoğrar'ın 50.
sayısında, ünlü Çek fotoğraf sanatçısı Jan Saudek, farklı
dönemlerinden derienen yapıtlarıyla tanıtılıyor. Derginin
bu sayısında ayrıca, Tanju Gürpınar'ın "doğa
fotoğrafçılığı", Tanju Akdeniz'in "Film Savaşlan" ve
Gültekin Çizgen'in "lyi Fotoğraf Sergileri Efendim"
başlıkh yazılan da bulunuyor. Bilal Ozgörgü'nün sanatçı
tsa özdemir ile yaptığı söyleşinin yanı sıra fotoğraf
sanatıyla ilgili haber ve yanşmalara da derginin 50.
sayısında yer veriliyor.
'Halk Kültürü' özel sayısı
• Kültür Servisi — Türkiye İş Bankası Kultür Yayınlan
tarafından yayımlanan ve kültür sanat değerlerimizin
tanıtılmasını hedefleyen "Kültür ve Sanat Dergisi'nin on
birinci sayısı satışa sunuldu. Üç ayda bir yayımlanan
Kültür ve Sanat Dergisi'nin bu sayısında "Mekodonya'da
Nasreddin Hoca", "Tanıklarıyla Turk Hamamının Kültür
ve Sanatta Yeri", "Bir Folklor Araştırıcısının Gözüyle
Toroslar", "Geleneklerimiz Göreneklerimiz", "Eski
Evlerimiz Eski İnsanlanmız", "Halkbilim ve Edebiyat,
Anadolu Halk Dilinde Çiçek Adlan", "Sumak
Dokumalan", "Anadolu'da Kilimler de Konuşur", "E.J.
Davis'in Seyahatnamesine Göre 115 Yıl önce
Anadolu'dan Resimler", "Ankara Çengel Han", "Halk
Kultüründe Güzel ve Güzellik Üzerine", "lstanbul'da Bir
Kultur Sergeni", "Sahaflar Çarşısı", "Tarihe Karışan Bir
Halk Sanatı", "Kaplama", "Saray Çocukları ve
Kıyafetleri, Atatürk'un Emri ile Açılan Ankara
Etnografya Müzesi" yazılara yer veriliyor. Tamamı %
sayfa olan ve kuşe kâğıda basılan derginin kapak fiyatı
22.500 TL.'dır.
SİNEMA
'Kullanılmış. Insanlar'
• Kttltür Servisi— Amerikan sinemasının usta oyuncusu
Shirley MacLaine ile ttaiyan sinemasının gözdesi
Marcello Mastroianni, Kanada'nın Toronto kenünde
çekilmekte olan bir fılmde bir araya geldiler.
"Kullanılmış lnsanlar" adlı fılm 1960'lann sonlarında
geçiyor. "Kullanılmış lnsanlar"da Shirley MacLaine
Yahudi bir dulu oynuyor. Marcello Mastroianni ise
kocası yeni ölmüş olan Yahudi kadını baştan çıkarmaya
çalışan bir ltalyanı canlandırıyor.
'Uzlaşma'nın reklama ihtiyacı yok'
• Kültür Servisi — Haftahk Ekonomik Bülten adlı
dergide yer alan bir yazıda, Oğuzhan Tercan'ın yönettiği
"Uzlaşma" fılminin seçim zamanı Demirel'e karşı
kullanılacağını ileri süren bir yazıda
Ahmet Özal'ın, filmin seçimlerden önce vizyona girmesi
için çaba harcadığı ve Magic Box'ta yapılacak tanıtımda
kolayhklar sağlanacağı yönünde filmin yapımcısı
Sabahattin Çetin'le temasa geçtiğinin belirtilmesinin
ardından Sabahattin Çetin dUn bir açıklama yaptı. Çetin,
"Uzlaşma" filmini siyasi çıkarlar için hiçbir siyasi
partinin kullanamayacağma dikkat çekerek, "Uzlaşma
beş yıllık bir çalışmanın ürünü olup, çekimlere başlandığı
dönem, erken genel seçim tarihi bilinmiyordu.
Uzlaşma'dan yararlanmak isteyen siyasi çevrelere tek
yanıtımız şudur: Biz sinema yaptık. Uzlaşmayı
bilmiyorsamz, hiç değilse bir sanat yapıtının günlük
politikaya bulaştırılmaması konusunda uzlaşın ve gelin
fılmimizi seyredin. Film için bedava reklamlar
önermeyin, çünkü filmin reklama ihtiyacı yoktur. Bir
sanat yapıtına layık olduğu sevgi ve ügiyi gösterin yeter"
dedi.
YARIŞMA
'Günlük Beslenmede Süt'
• Kültür Servisi — Pınar Süt, İlkokul Öğrencileri Arası
Resim Yarışmalan'nın onbirincisini düzenliyor. 1982
yıhndan beri aralıksız sürdürülen geleneksel resim
yarışması, ilkokul öğrencilerinin güzel sanatlara olan
ilgilerini artırmayı ve resim alanındaki çalışmalannı
destekleyerek, yarının ressamlarının yetişmelerini
sağlamayı amaçlıyor. Onbirinci resim yanşmasımn
konusu, "Günlük Beslenmemizde Sütün Yeri ve önemi".
Onbirinci yarışmaya, bütün il, ilçe ve köylerde okuyan
ilkokul öğrencileri, her türlü resim ve boya malzemelerini
kullanarak 35x25 veya 35-50 ölçülerinde yapacakları
resimlerle katılacaklar. Bu resimlerde Pınar Süt ile ilgili
berhangi bir işaret ve sembol kullanılmayacak. Yarışmaya
katılmak isteyen ilkokul öğrencilerinin, eserlerini en geç,
2 Mart 1992 gününe kadar "Pınar Süt Mamulleri Sanayi
A.Ş. P.K. 904 Izmir 35214" adresine göndermeleri gerekiyor.
ÖDÜL
Türkoğhı'na Dijon'da ödül
• Kültür Servisi — Topkapı Sarayı'ntn eski
müdûrlerinden Sabahattin Türkoğlu'na Fransa'mn Dijon
kentinde düzenlenen halk oyunlan ve müzik
yanşmasmda bir ödül ve şeref belgesi verildi. Bu yıl
"Folkloriade" adı altında gerçekleştirilen festivalde
Türkoğlu'na verilen şeref belgesi Fransız basırunda
"sadakat ve doğruluk" belgesi olarak geçti. Fblklorcu ve
araştırmacı Türkoğlu Dijon Festivali'nin en eski jüri
üyesi ve danışmanlanndan biri.
ŞİRKET
Savaş ve Zafer iş dünyasında
• ANKARA (ANKA) — Sinema dünyasının ünlüleri bir
bir iş dünyasına giriyor. Son olarak Perihan Savaş ile
Yılmaz Zafer de bu kervana katılarak kendi şirketlerini
oluşturuyorlar. Sanatçılar iki kişiyle birlikte kurduklan
şirketle film ve reklamalık alamnda faaliyet
gösterecekler. "Yönetim Film Reklamcılık Ltd. Şti" adı
verilen şirketin 20 milyon liralık sermayesinde, ortaklar
Perihan Savaş, Yılmaz Zafer, Yasemin Küçük kayapmar ve
Sanlı Saydam, 5'er milyon lira tutannda eşit oranda pay
aldılar. Sanlı Saydam dışındaki tum ortaklar Uç yıllığuıa
şirket müdürlüğüne seçildi. Şirketin her türlü kısa ve
uzun metrajh sinema ve video filmi üreteceği, aynca bu
tttr yapımlann ticaretini gercekleştirecegi belirtildi.
Fuat Mensi Dileksiz'in suluboya resimleriHorhor Sanat Galerisi'nde
Bir roıııaıı kahramanı gibi"Babam bana Tut
yabıyorsun' diye çatardı.
Annem ise 'Yarabbi,
besmelesiz süt
emzirmedim, bu kâfir
içimizde nereden çıktı?' der
ve ağlardı. Babam bir gün
'Bir daha resim yaptığını
görürsem evlat defterinden
silerim' dedi. Bir sabah
yabancı bandıralı bir şilebe
kaçak olarak bindim. Ver
eliniMarsilya!.?'
Kültür Servisi — "O sıralarda Izmir'-
de otururduk. Tilkilik leki Menzilhane
bizimdi. tzmir'de okurken bir yandan da
resim yapmaya başlamıştım. Babam
mutaassıp adamdı. Bir gün bana, 'Bir
daha resim yaptığını görürsem evlat def-
terinden silerim' dedi. Resim >apmamak
benim için öüımden de beterdi. Bir sa-
bah yabancı bandıralı bir şilebe kaçak
olarak bindim. Ver elini Marsilya..."
Heykeltıraş ve ressam Fuat Mensi Di-
leksiz (1880-1965), sanat serüveninin na-
sü başladığını yıllar önce böyle anlatmış.
Fatih'teki Horhor Sanat Galerisi,
mevsimi Fuat Mensi Dileksiz'in sulubo-
ya resimlerinin ağırlıkta olduğu'bir ser-
giyle açtı. 19 ekirae kadar açık kalacak
Fuat Mensi Dileksiz Sergisi'nde yer alan
resimler aynı zamanda yörelerin eski gö-
rünüşlerini de gösterdiği için belgesel ni-
teükler de taşıyor.
Horhor Sanat Galerisi, Fuat Mensi
Dileksiz Sergisi için bir de özel gazete ha-
zırladı. Zahir Güvemli'nin ekim 1984'te
Türkiyemiz'de yayırnlanan bir yazısı da
var bu gazete:
"Fnad, 'kalb' demek. Mensi ise unu-
tulmuş'! Soyadı kanuniyie aldıgı isim
olan 'Dileksiz'i de hesaba katarsamz,
Fuat Mensi'nin âdeta isteyerek zorla
kendini unutturduğuna hükmedersiniz.
Acaba sahiden o\le miydi? Bir de haya-
tına göz atalım: Göruruz ki o, unutul-
mamak, yaşamak, kendini andırmak için
her şeyi, akla gelebilecek her şeyi yap-
mış bir sanatçıdır. Adla yaşayış arasın-
da bu kadar kuvvetli bir çdişme arasa-
nız da bulunmaz."
Güvemli'ye göre Fuat Mensi "Frenk-
lerin tabiriyk tam bir avanturier". 85
yıllık ömründe girmediği kahp, boyama-
dığı boya hemen hemen kalmamış. Hey-
keltıraşhk ve ressamlığın yam sıra "se-
yahat ve macera zevlri de onu daima ta-
kip etmiş".
Sultan Aziz'in hocası Ahmet Nuri
Efendi'nin oğlu olan Fuat Mensi, resim
ve heykel çalışmalanna daha 7 yaşında
başlamış. Sofu bir ailenin çocuğu olma-
sına karşın, o dönemin tzmir'inde Fran-
sız, tngiİiz ve Italyanlardan oluşan koz-
mopolit "muhit"e girmiş. Babasının
baskısına dayanamayarak 24 yaşında
Messagerie Maritime denizcüik kumpan-
yasının bir vapuruna atladığı gibi Fran-
sa'ya kaçmış.
Önce Paris'te, Charles Despiau gibi
YUZYILBAŞLARINDAPARİS'TE — Fu»l Mensi DUeksiz, yuzyıl başlannda
Paris'te. Yabancı bir arkadaşının portresini yapıyor. 196S'te 85 yaşında, yalnız
başına yaşadıgı Tire'deki evinde ölen Fuat Mensi'nin suluboya resimleri, 19 ekime
kadar Horhor Sanat Galerisi'nde.
heykeltıraşlara çıraklık eden Fuat Mensi
Dileksiz, daha sonra Marsilya'da atöl-
ye açmış, Mareşal Hindenburg'un hey-
kelini yapmış. Ardmdan atölyesini Se-
Ianik'e taşımış ve orada Ittihat ve Terak-
ki'ye girmiş. Bütün Balkanlar'ı dolaş-
mış, bu arada çeteci Kara Yorgi'nin
"tenkilini" sağlamış. Oradan Şam'a,
Medine'ye, Hayfa ve Iskendenın'a ge-
çen Fuat Mensi, Arap şeyhlerinin, Hı-
ristiyan paşalannın mezarlarını heykel-
leriyle süslemiş. Bir ara Mısır üzerinden
Marsilya'ya geçmiş, orada Elisa adb bir
Almanla evienmiş.
Zahir Güvemli anlatıyor: " » l l ' d e
ttalyanlar Trablus'a saldnrnca onu Der-
ne'de görüyoruz. Ayn'ül Mansur'da ya-
ralandı. Tabii artık savaşamazdı. Geri
hizmette vazifelendirildi. İaşe işleriyle
ugraştı. Bir buçuk yıl degişik hüviyetlerie
oralarda dohştı. 27 bin alnn ve bazı kıy-
metli evrakı develeıie tngiliz karakolla-
nndan kaçırarak ilgili makamlara teslim
etti. Bir ara İngilizlere esir düştü. Bir su-
re Mısır ve Fransa'da kaldıkun sonra
memlekete dönmeye muvaffak oldu.
Kansı, Malta'da esirken öldü. Fuat
Mensi, Rodos'a kactı. tzmir'e geldikten
sonra yine bir süre heykelürashk yaptı.
Bir resim atblyesi kurdu. Yeniden evlen-
di."
İzmir'de bir yangm sonucu resirıleri-
nin çoğu yok olmuş Fuat Mensi'nin.
ltalyan heykeltıraş Canonica tzmir'de-
ki Atatürk heykelini yaparken Fuat
Mensi ile çalışmış. Nitekim Fuat Men-
si, ölümünden hemen sonra Demokrat
tzmir'de yayımlanan bir söyleşisinde,
"Izmir'deki Atatürk heykelinin kalıbı-
nı da ben yaptım. Doküraü onlara
kaldı" diyor. Canonica, Fuat Mensi'ye,
ttalya'ya gelip kendisiyle çalışmasmı
önermiş. Ama zamanın fzmir Valisi Kâ-
zım Paşa (General Kâzım Dirik) izin ver-
memiş. Ama o yine de Triyeste'ye gidip
Canonica'yla çalışmış.
Son yıllannı Tire'de kendi yaptığı ev-
de bir başına geçiren Fuat Mensi Dilek-
siz'in heykellerinin çoğu yok olmuş.
Ama yüzlerce karakalem, suluboya ve
yağlıboya da yapmış sanatçı. Bu sulu-
boyalann bir bölümu şimdi Horhor Sa-
nat Galerisi'ndeki sergide.
Zahir Güvemli, 1984'te yazdığı yazı-
da, "Hayatı bunca fırtınalar içinde ge-
çen ressam, nasü vakit buldu da bu de-
rece üstün bir gözlem gücüyle ve en ufak
tefernıatı kaçınnadan tespit edebildi"
diye soruyor. Sonra da bu sorunun ya-
nıtının basit olduğunu söylüyor: "Fuat
Mensi Dileksiz'in çok küçük yaşta işe
başlamış olması ve dışa dönük bir dik-
katin onda azami nispette gelişmiş bu-
lunması..."
Fuat Mensi Dileksiz 70 yaşındayken,
Nevzat Uca'nın sanatçıyla yaptığı çok il-
ginç bir söyleşi Anadolu gazetesinde ya-
yımlanmış. Fuat Mensi, "Neden daima
meyve resimleri yapmakta ısrar
ediyorsunuz" sorusunu içini çektikten
sonra şöyle yanıtlıyor:
"Israr etmiyorum ki. Mecburum. tn-
sanlar taassuptan model olmazlar, ka-
bul. Fakat manzaralara da ne oluyor?
Güya en güzel manzaralann buhınduğv
mevkiler memnu mıntıka imiş. tşte bu
yüzden bana yarenlik eden meyvalan
aguşuma alıyor, hem resmini ciziyor,
hem de modelimi yiyorum. Ne mükem-
mel sanatkariık değil mi?"
Aslında, tutuculukla daha çocukluk
çağında başı derde girmiş Fuat Mensi'-
nin: "Ben resmi put, ressamı putperest
addeden cahil bir devrin çocuguynm.
Resme ve heykeltıraşlığa olan aşk ben-
de çocukluğumdan beri mevcuttur. O
vaktin insanlarınca ressam, resim, bey-
keltıraş ve heykel meşum addedilirdi.
Babam bana 'Put yapıyorsun' diye ça-
tardı. Annem ise 'Yarabbi, besmelesiz
süt emzirmedim, bu kâfir içimizde ne-
reden çıktı?' der ve aglardı."
Fuat Mensi'ye göre sanat, "Almıp sa-
tılması yasak olan, hür kafa ile hür ru-
hun işbirliginden doğan eser". Sanatçı
ise "Saray ve konak kapılannda el etek
öperek dilenmeyen, bağımsızlığını seçim
pazannda mezata çıkarmayan. güzele,
iyiye, doğnıya ve ileriye gönül vermiş
adam. "
Nevzat Uca, 1950'de yayımlanan söy-
leşide, "Aşka inanır mısınız" diye de
sormuş Fuat Mensi'ye: "Inanmam. Aşk
diye vasıflandınlan kndret birtakım zen-
gin tahayyüllerin mest edici. fakat tama-
men saçma bir eseridir. Şehevi ihtiras-
tır bu. Ben gençliğimde kadınlan arzu-
lardım, arkadaşlanm da arzulardı. Ama
onlar bu tismani arzulanna aşk adnu ve-
rirlerdi."
Fuat Mensi, ölümünden 15 yıl önce-
ki bu söyleşide ölümden korkmadığım
söylüyor, "Yalnız" diyor, "Ben öMük-
ten sonra eserlerimin naehillerin eline
düşeceğinden endişeliyim."
Nevzat Uca, son bir soru daha soru-
yor sanatçıya: "Neden inzivada yaşıyor-
sunuz?.. Yüksek sanatınm böyle dört
dnvar»arasında hapsetmeniz dogrn
mu?" Fuat Mensi gözleri yaşararak kar-
şüık veriyor:
"tnsanlardan korkuyonun. Fakat ge-
ne de insanlardan uzak yasayamıyorum.
O yüksek dediginiz sanatımdan da nef-
ret ediyorum. Yarab, ne büyük hata et-
tim, sanata taptım!"
Horhor Sanat Galerisi / Horhor Bitpazan,
Kınk Tulumba Sokak, No: 13, Fatih / Tel:
524 35 92
tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın yeni mevsim programı belirlendi
8 Türk, 9 yabana şef yönetecekÎDSO 1991-92 sezonunu 27 eylül cuma günü
Alexander Schwinck'in yöneteceği konserle
açacak. İlk konserlerin solisti, kemancı Ivan
Zenaty.
Kültür Servisi — tstanbul
Devlet Senfoni Orkestrası'nın
1991-1992 konser sezonu prog-
ramı belirlendi. Orkestra yeni
mevsimi 27 eylül cuma ve 28 ey-
lül cumartesi günleri Atatürk
Kültür Merkezi salonunda Ge-
nel Müzik Direktörü Alman şef
Alexander Schwinck'in yönete-
ceği konserlerle açacak. İDSC'-
nun ilk konserlerinin solisti ise
kemancı Ivan Zenaty.
lstanbul Devlet Senfoni Or-
kestrası'nın bu sezon vereceği
konserlerde sekiz Türk şef ve
dokuz yabancı şef görev alacak.
Yeni mevsimin Türk şefleri Erol
Erdinç, Yusuf Güler Aksöz,
Ender Sakpınar, Hikmet Şim-
şek, Emin Güven Yaşucam, Ind
Özdil ve Rengim Gökmen.
Bu sezon lstanbul Devlet Sen-
foni OTkestrası'nı yönetecek ya-
bancı şefler arasında ise Tade-
usz Stnıgala, Fabrizio Ventura,
Otmar Maga, Ionescu Galati,
Enrique Batiz, Giibert Varga ve
Carmen Moral yer alıyor.
İDSO Müdürü Prof. Özer
Sezgin'in yaptığı açıklamaya
göre topluluğun bu yılki özel
konserleri arasında da Gençlik
Konseri, Ölümünün EUi Üçün-
cü Yıhnda Atatürk'ü Anma
Konseri, Mozart'm İki Yüzün-
cü ölüm Yüı Konseri ve Yeni
Yıl Konserleri yer alacak. öte«
yandan tstanbul Devlet Senfo-
ni Orkestrası bu yıl "compact
disc" ve plak cakşmalan da ya-
pacak.
Yeni sezon konserlerinde Ce-
mal Reşit Rey, Necil Kâzım Ak-
ses ve Ferit Tüzün gibi Türk
bestecilerinin yanı sıra Hasan
Uçarsu, Turgay Erdener, tpek
Tongur ve Mete Sakpınar gibi
genç bestecilerin yapıtlan da
seslendirilecek.
Bu yıl tDSO'nun konserleri-
ne solist olarak katılacak devlet
sanatçılan arasında piyanist Ay-
şegül Sanca, piyanist tdil Biret,
kemancı Suna Kan ve piyanist
Gülsin Onay da var. Güher ve
Süher Pekinel'ler, Mehveş
Emeç, Ann Karamürsel, Gülşen
Tatu, Meral Itır Güneyman ve
Hüseyin Sennet de yeni sezonun
soUstleri arasında.
lstanbul Devlet Senfoni Or-
kestrası'nın yabancı soUstleri
arasında ise Türkiye'de ilk kez
seslendirilecek Gustav Mahler'-
in tkinci Senfonisi için gelecek
olan Alman soprano RnthUd
Engert de var. ttalyan piyanist
Gloria Lanni, gitarcı Bruno
Battisti D'Amario, Norveçli sa-
natçılar Lars Anders Tomter ve
Truls Mork, genç Japon ke-
mancı Kyoto Takezawa, ünlü
piyanist Dimitri Başkirov ve ke-
mancılar Ulf Hoelscher, Ros-
witha Randacber ve Vadav Hu-
decek de tDSO'nun 1991-92
mevsiminin soUstleri arasında.
Belçikalı grafık sanatçısı Emiel Hoorne'un yapıtlan lstanbul ve Ankara Galeri Nev'de
Düşü gerçeğe dönüştüren makineEmiel Hoorne'un "20x20" adını taşıyan
sergisini İstanbullu ve Ankarah sanatseverler 2
ekime kadar görebilecek. 40 yaşındaki
Belçikalı sanatçı, yapıtlarında, insanhğın
teknoloji tarafından tehdit edildiğinivurguluyor.
Kültür Servisi — Belçikalı
grafık sanatçısı Emiel Hoorne'-
un işleri tstanbul ve Ankara Ga-
leri Nev'de aynı anda sergileni-
yor. 40 yaşındaki sanatçımn ya-
pıtlan istanbullu ve Ankarah
sanatseverler tarafından 2 ekim
gününe kadar görülebilecek.
Hoorne'un "20x20" adh ser-
gisi kısa bir süre önce de Belçi-
ka'da Ostende kentinde Batı
Flaman Eyalet Modern Güzel
Sanatlar Müzesi'nde yer almış-
tı. Galeri Nev aynca sanatçımn
yapıtlannı ve sanatçı üzerine ya-
zılan içeren kapsamlı bir kata-
log da yayımladı.
Belçika'mn Ankara Büyükel-
çisi Jan P. Debergh, Emiel Ho-
orne'un çağdaş Türk sanatmın
Belçika ve Avrupa'da tanıtılma-
sma öncülük ettiğini vurgulaya-
rak sanatçımn Ergin tnan'la yo-
ğun bir işbirliğinde bulunduğu-
nu belirtti. Hoorne'un tek kişi-
lik bir kültür elemanı olduğunu
söyleyen Buyükelçi Debergh,
"Hoorne, düşleri gerçege dö-
nüştüren bir makinedir" dedi.
Batı Flaman Eyaleti Modern
Sanat Müzesi (PMMK) yöneti-
talogdaki yazısında, "20x20"
adlı sergide Hoorne'un en
önemli 20 yapıtına yer verildi-
ğini belirterek "Sanatçı yapıtla-
nnda, fotomekanik yöntemle-
rinde, baskılarında yeni grafik
çözümkr yaratarak cevresindeki
gündelik şeyleri canlandırıp
yansıtarak yüksek bir sanat dü-
zeyine ulaştırmaktadır" dedi.
Mindener Müzesi Müdürt
Dr. Volker Rodekamp da Ga-
leri Nev'in bastığı kataloğa ver-
diği yazıda, 1951 doğumlu Emi-
el Hoorne'un günümuz Belçika
grafik sanatçüannın en önemli-
lerinden biri olduğunu vurguladı.
Ahnanya'mn Minden kentinde-
ki müzenin yöneticisi Rode-
kamp, Hoorne'un grafik çahş-
malarım şöyle yorumladı:
"Emiel Hoorne'un yapıtlan,
ilk karşılaşanlarda önceleri ters
tepki uyandınr. Bayağı tüketim
maddeleri, teknik araçlar, gün-
lük kullanım makineleri genel-
de sanatssü bir biçime sokularak
başlangıçta basit çizgilerie hare-
kete geçirilir. Bu dinamik ve ha-
reket. izleyicide baş döndürme-
leri yaratahilir, ıığursuz bir giıç-
cisi VV.Van den Bussche ise ka- le itilen bir makine dunyası or-
taya çıkar ve bu da ilk başta iz- mında oyunlann döndügüne çe-
leyiciye yabancı gelir. kilmesidir. Hoorne, izleyiciye
Hoorne'un en önemli temala- yalnızca bir sorunun var oldu-
nndan biri de dikkatlerin, in- gunu göstermekle kalmaz, izle-
sanlığın teknoloji tarafından yiciyi incelikli bir biçimde yapı-
tehdit edildiğine, çevrenin sal- nnın içine alarak onu düşünme-
dırgan olduguna, çevre yaşa- ye yöneltir."
Hoorne'un grafik çalışmala-
n çoğunlukla siyah beyaz tek-
nikte. Bu teknik kimi zaman
gölge etkileriyle, ara tonlarla,
farklıhklarla, ince çizgi dolgu-
lanyla değişiyor. Ender olan
renİdi serigraTılerinde ise renk-
lerin vereceği sonuçların arayı-
şı görülüyor.
Dr. Rodekamp, Hoorne'un
hangi grafik çalışmalannın da-
ha derin etki bıraktığını söyle-
menin zor olduğunu belirtiyon
"Büyük boydaki agresif maki-
neleri mi, yoksa küçük şürsd ça-
lışmalan mı? Orneğin
'TingnelyyeSaygı' yadagüçlü
renklerie yapüğı, gerçeküstücü
görünümdeki serigrafileri mi?
Hepsinde de sanatçımn yadsma-
mayan duygulu düşleri var.J'
Rodekamp, Hoorne'un işle-
rinde toplumsal-siyasal amaçla-
nn da dikkati çektiğini belirti-
yor: "Hoorne'un sanatı, dünya-
yı anarsik teknolojinin otonora
dinamizmine terk etmemek için
yalnızca bir göz kırpış değil, ay-
nı zamanda uyancı bir çagndır.
Çalışmalannda hiç insan göriil-
memesine karşın Hoorne'nn
hümanist yapısı sanatında fark
edüir."
Galeri Nev lstanbul / Maçka Cad-
desi, 33-B, Maçka / Tel: 1316763
Galeri Nev Ankara / Horasan So-
kak, No: 14, Gaziosmanpafa /
Tel: 1379390
Zaman İçinde
Istanbul
• Kültür Servisi —
tstanbul Büyükşehir
Belediyesi Kültür İşleri
Daire Başkanlığı Kütüphane
ve Müzeler Müdurlüğü'nün
225 tabloluk
koleksiyonundan derienen
"Zaman İçinde lstanbul"
sergisi bugün Taksim Sanat
Galerisi'nde açılıyor. Sergi
14 ekime kadar açık
kalacak. lstanbul
Büyükşehir Belediyesi,
genişletilerek ve yeniden
düzenlenerek hizmete
sunulan Taksim Sanat
Galerisi'ndeki "Zaman
İçinde tstanbul" sergisinde
65 tabloya yer veriyor.
Kütüphanecilik
ve teknoloji
• tSTANBUL (TÜHA) —
Türk Kütuphaneciler
Derneği lstanbul Şubesi, 30
eylül-5 ekim 1991 tarihleri
arasında Beyazıt Devlet
KUtüphanesi'nde
"Kütüphane-Enformasyon-
Arşiv Alamnda Yeni
Teknolojiler Sempozyumu
ve Fuan" düzenhyor. Türk
Kütuphaneciler Derneği
tstanbul Şubesi yetkilileri,
sempozyum ile fuann
amacının kütüphane,
enformasyon,
dokümantasyon, arşiv
alanlarında kullanılan yeni
teknolojilere ilişkin
bilgilerin aktanlması
olduğunu belirttiler.
Sempozyuma Türkiye'den
SOO'ü aşkın kütüphaneci,
enformasyon,
dokümantasyon ve arşiv
uzmanı katılacak, aynca
sempozyumda 39 bildiri
sunulacak. Sempozyumda
sunulacak bildiriler yeni
teknolojilere yönelik bir
kaynak kitap olarak
yayımlanacak.
Mücevher
fuan
• tSTANBUL (tUHA) —
Hong-Kong, ttalya, Rusya,
Nepal, Almanya ve
Hindistan'dan gelen
mücevher ustalanyla
satıcılannın yam sıra saat
firmalanmn katılacağı
"Uluslararası 6. Mücevher,
Takı, Saat ve Malzemeieri
Fuan" 26-29 eylül
tarihlerinde tstanbul'da
açılıyor. İTÜ Taşkışla
binasında NepaJ'in otantik
takılan ve taşlan, Baltık
kıyüanndan çıkan kehribar
çeşitlemeleri, Hindistan'm
ünlü zümrüt, yakut, safır
ve incileriyle dünyanın ünlü
firmalanna ait saatlerin
sergileneceği fuara
Amerika'dan ve
Yunanistan'dan da
kuyumcular katılacak.
Musiki derneği
• ISTANBUL <AA) —
Türk müziğinin en büyük
eksikliğinin eğitim olduğu,
arabeskin de 'meydam boş
bulmasından dolayı' bu
kadar yaygınlaştığı
bildirildi. Yeni sezon
çalışmalanna baslayan
Beyoglu Türk Musikisi
Derneği Başkam Orhan
Vedat Sevinçli, derneğin,
gönüllerde hasret duyulan
melodileri yaşatmak ve
bunu yaşatacak bir kuşak
oluşturmak amacıyla
faaliyete gectiğini bildirdi.
UGUN
• Karadeniz izlenimleri
tFSAK üyeleri Sergül
özdemir ve Hüseyin
Vanş'ın "Karadeniz
Izlenimleri" dia gösterisi
Otomobil-tş Sendikası'nın
Ruhi Su Kültür
Merkezi'nde saat 19.00'da
başhyor. (345 47 03)
I >
B A R*R E S T A ü R â N T
2 6 EylÜI Perşembe
saat 18.00'de
Hgeyra'nın tnüthlş ev yemeMerlni
canlı mûzik -^~\^ m*
eşliğtnde taöm.
Sürprizlerle do)u bir ortamda
heyecanla azlerl bekllyoruz.
Pazar g*c*«wi açık biH*
18.00 -02.00
Teşvikiy* Bostan Sok. No 13 TH: 161 45 07
TEM SANAT GALERisi
'tİZBBIVf
lOrklye'cîenl?, 17y»6«ncı
orljMI
l|W70l«