18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 24 EYLÜL 1991 HAVA DURUMU TURKİYE'DE BUGÜN Devtet Meteoroloji işteri Ge- nel Müdüıiüğü'nden alınan bilgiye göre bötün bölgeler açıkgeçecek. HAVASICAK- LIĞI: Değişmeyecek RÜZ- GÂR: Kuzey ve doğu yönler- den hafif, arasıra orta kuv- vette esecek. Denizterde, Ege ve Akdeniz'de günbatı- sı ve karayel, öteki denizler- de kıble ve lodostan 3-5 kuvvetinde saatte 10-21 de- niz mili hızla esecek. Van gölûnde açık geçecek. Rüz^âr güney ve batj yönlerden orta kuvvette esecek. Göl kûçûk dalgalı okıp, görûş uzaklığı 10 km. dolayında bulunacak. Mana Adapazan Mıyaman Afyon Ajn Aiöra Kfakfr Anölya Artvın *dın Baltesr Bdeak &ngöi Brtfc Botu Bursa ÇanaMoie Çorun Oenof A 31° 18° DiyartMlor A 2P12OE*™ A 3O°15»Eranan A 25° 9°Eraınım A 23° S°Es»»ehır A 25° 7°Gazaı*p A 29»2T> aresun A 31°15°GümûshaneA A 24° 14° Hakkân A 33° 16° Sparta A 23° 8°irtnW A 25° 7°hn»r A 28°10°Kas A 26° 8° Kjstamonu A A 23° 10° K^wi A 27° 10° Kıdılni A 29°15°Koı*« A 26° 8°NMhp A 30° H° HUatya 30°16°Mansa 28° 16° İCUaraş 24° 9°Mersin 20° 2°Mu0h 24° S°Mu( 30°1S°(fSde 24°WOıdu 21°M°(te 26° 13° Samsun 28°10°S«rt 25°)4°anop 3 1 ° 1 3 ° S M S 21° 5°W«ıO 27° 4°l*mn 26° 6°1mcai 27°15°Uş* 2e°0°\ta A 32° 15° A30°16° A 28° 20° A 29» 17» A 28° V 25° 7°Mtagat 25° 10° ZonguM* A 24° 15° A 24° 15° A 30=17° »23° 15° »23° T A Z4°15° A 24° 14° A 26» 10° A 28° 10° A 24° 9° A 20° 7° A 22° 12 : açm Issi [kariı A-aç* B-bukdtı G-aüne*i K-karlı S-sst Y*tmuriu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ "Yeşil penceren- den bir gül at bana / Işıklarla dolsun kal- bimin içi / Geldim işte — gibi kapına / Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ" (Ahmet Muhip Dı- ranas)... Dünyarruan uydusu. 2/ Serbest meslek adamlarını içinde toplayan res- mi birlik... Erik, ka- yısı, badem gibi ağaçlardan sızan zamk. 3/ Bir yüze- yin eğiklik derecesini anlamaya ya- rayan araç... Başı, göğsü, kimi zaman da omuzlan içine alan yontu türü. 4/ llkel bir silah... Alışılmış olan, yeni- lik getiımeyen. 5/ Edebiyat, güzel sa- natlar, muzik ya da bilimsel uğraş- lar için kurulmuş okul ya da dernek. 6/ Padişahların adına yapılan ve bir- den çok minaresi olan büyük cami- lere verilen ad. 7/ Yazı... VUayet... Bir renk. 8/ Belirti... Hatay ilinde bir ır- mak. 97 İki derenin ya da iki yolun birleştiği yer... Bir ilimiz. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Çok sayıda satıcıya karşılık, alıcı sayısının tek olduğu piya- sa türü. 2/ Kısa çizme... Türk muziğinde bir makam. 3/ Arap abecesinde bir harf... lyi terbiye edilmemiş, vahşi binek hayva- nı. 4/ 1283 gramlık ağırlık ölçüsü birimi... Avrupa Topluluğu- nu simgeleyen harfler. 5/ Kalın bukülmüş sicim... İtalya'da ya- şamış antik halk. 6/ Türkiye'deki Rumlarla değıştirilerek Yu- nanistan'dan getirilen Türklere verilen ad. 7/ Kokulu bir süs bit- kisi... Yemek. 8/ Gümüş... Üstün bir yetkinin gücünü simgele- yen değnek. 9/ Mükemmellik, kusursuzluk. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Harp başladı 24 EYLÜL 1931 Bir fırka Japon askerinin Herbin'e doğru ilerlemek için emir almış olduğu Tokyo'dan gelen haberlerle teyit edilmektedir. Böyle bir ilerlemenin Japon askerleri tarafından yapılan askerî hareketlerin dairesini pek ziyade genişleteceği söylenmektedir. Changhai mehafilinde yapılan bazı imalara göre Japon'lar takriben yüz elli bin metre murabbaı mesahasında bir araziyi askerî işgal altına almak maksadını gütmektedir. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Hadi hayırhsı N«dir Nadi 24 EYLÜL 1961 Türk ordusunun temsilcisi olan Milli Birlik Komitesi 27 Mayıs devriminden hemen sonra verdiği şeref sözünü tutmuştur. Yurdumuzda normal bir demokratik yönetim kurulması uğruna bir yılı aşkın bir sUredir atılan adımların son merhalesi olarak bugün seçim kampanyasına giriyoruz. önümüzde üç hafta kadar bir zaman var. Üç hafta boyunca siyasal partilerimiz ve onlar adına konuşacak binlerce aday ve sözcü, çeşitli yollardan millete hitap ederek vatandaş oyunu kazanmaya çalışacaklardır. 27 Mayıs devrimi uzerinden henüz on dört ay geçtiği bir sırada girişilen bu seçim kampanyasının taşıdığı özelliği dikkatle göz önünde tutmak gerekiyor. Milli Birlik Komitesi gibi siyasal partilerimiz de geçenlerde yaptıklan bir yuvarlak masa toplantısında millete karşı bir şeref sozü vermişlerdir. Hukuk devleti imkânlarını baltalayacak, demokratik hürriyet ilkelerini soysuzlaştıracak, 27 Mayıs'ın temiz ışığını gölgeliyecek tahriklere meydan vermiyeceklerine dair partilerimizin Devlet Başkanı, devrim ve kamu temsilcüeri önünde imzaladıkları antlaşma yürürlüğe girmiştir. Bu şartlar altında girdiğimiz seçim kampanyasının üzücii ve tatsız çatışmalara meydan vermeksizin 15 ekimde milli irade beliresiye değin normal bir şekilde yürütülebileceğine inanmak istiyonız. Şunu unutmıyalım ki özlediğimiz basanlı sonuca varabilmek için hepimize ayn ayn görevler düşmektedir. Bir kez, seçim savaslannın öyle gürültüsüz patırtısız geçemiyeceğini akümıza koymalıyız. Seçim öncesi devrinde yurdumuzun dört bucağından kulağımıza çarpacak seslerin usta bir şef idaresinde Strauss valsleri çalan bir orkestranınki kadar ahenkli olabileceğini sanıyorsak kendimizi boşuna aldatmış oluruz. 1leri geri konuşanlar, şahsiyat yapanlar, ölçüyü kaçıranlar, her zaman olduğu gibi herhalde yine görülecektir. Partilerimizin yetkili organları bunları vaktinde uyarır, basın aşın taşkınlıklara destek olmaz, halk da fazla ilgi göstermezse, bunlar sabun köpüğü gibi kabardıklan yerde hemen sönüverirler. Bizde şimdiye dek az görülen şey, partilerimizin, seçim kampanyası sırasında sosyal, ekonomik ve kültürel konular üzerinde durmaları, bu yolda nasıl bir politika güdeceklerini vatandaşa anlatmalan idi. Falan partinin geçmişini yere batınrken onunkinden ayn bir programı ortaya koymak ve onu madde madde savunmak pek akla gelmezdi. Çünkü iktidar savaşı bizde hızını daha ziyade duygusal (hissi) kaynaklardan almaya bakardı. Böyle olunca da bir parti rakip partiyi kötülemek, bir aday rakip adaya sövmekle görevini başardığını sanırdı. Oysa şimdiye dek kimbilir kaç defa yazdım, seçim kampanyalarında şahsiyat ancak bir temel düşüncenin çerezi olarak ele alınabilir. Büyük ölçüde şahsiyattan ve küfürleşmeden ibaret bir seçim kampanyasının ne demokrasiye, ne de millete yararlı olmadığı tecrübe ile sabittir. Partilerimizin ve sayın adaylarımızın önümüzdeki haftalar boyunca bu noktalara önemle dikkat etmelerini bekliyoruz. Bununla beraber, bizim asıl umudumuz, her zaman olduğu gibi yine sevgili milletimizin sağduyusundadır. Gürültüye pabuç bırakmıyan Türk vatandaşı, 15 ekime kazasız belasız ulaşmamızı sağlıyacak en güvenilir kuvvettir. NADtR NAOt r D fOsto f O V \ Kopenhag/? ? ««•». Londra _-it *K^^v J L '^£j^ «Berlın • J Mostova < DÜNYA'DA BUGÜN Antstanlam Y 18° Anman A 30° Atra A 28° Bajdat A 31° Bvotona Basel BP Bofin Brûksri Canm Cszaytr Odda DuM Fnnkhrt Kırtre Kopenhac K9tn A 26° A 20° A 25° A 18° Y 19° Y 20° A 19° A 20° A 34° A 34° A 38° Y 19° A 30° Y 10» A 31° Y 18° Y 19° A 31° Lerangrad Londra Madnd Mlano Montrtal Mosmva Minh Osk) Paris Roma Saıt W A Tunus Vmdk Vıyana 2ûr* Y 12° Y 20° A 27° A 28° Y 13° Y 18° Y 14° Y 20° A 16° A 33° 28° 23° 32° 16° 28° 20° A 20» TAKTISMA «Cenüyi PogruHmak' Meclis'te üstün ve yeterli çoğunluğu olsa bile hiçbir iktidar, Türkiye'nin anayasasını, tek başına, kendince ve kendileyin yapamaz. . DYP Genel Başkanı, yolundan çıkmış anayasa-ekonomi-demokrasi düzeninin ge- misini, "dognıltnmktan; yani onu yeniden inşa edip dözgiin bir rotüya oturtmaktan" söz ediyor. Bu işi başarabilmek için seçmen- den, kendisine, anayasayı bu yolda değişti- recek "oy"u istiyor. Şu işi bir düşünelim; ama vurgulanacak bir ön sorun var: DYP herkese, biri ev, biri otomobil olmak üzere, iki anahtar öngörü- yor. Bilimde ve politikada, "yartüa muhay- yiie"nin payı büyüktür. llgililerin değerlen- dirmeleri, genelde, bu öngörüyü olumlu karşılamazsa "DYP, alay mı ediyor" duy- gusu doğmaz mı? Şimdi gelelim "Gemiyi, anayasa yoluyia dogrnltma" konusuna: I- 82 Anayasası'ndan kurtnhıp yeni bir anayasaya kavuşma, Türkiye'nin bir gerek- sinmesidir. 82, metni Ue ruhu ik şaltanat ve hilafet^ te olduğu gibi tarihin "hortlamaması gerekenleri" koyduğu yere kapatılmalıdır. Çünkü, 82'nin metni; önce, demokrasi ku- rumlannı ıskartaya çıkaran; sonra da "tek- liğin sultası"na olanak veren yapısı ile Tür- kiye'nin siyasal, sosyal gelişim tarihine bir tersliktir. Şimdiye kadarki anayasalanmız, "tek" in "hnkuku hükümranisi"ni kırkışlardı. "Kuvayn miiliyeyi amil; iısde-i müliyeyi hfi- kim kılma" ilkesini getirmişlerdi. Geniş yel- pazeli özgürlükler ile meşveret ve konsen- süs demokrasisine açılmışlardı. 82 ise bunları silip sözde "sivil demokrasi" aldatmacılığını oluşturmuştur. Bu metin, reddedilmelidir. Ve gene çünkü, 82'nin felsefesi ve ruhu; o "kutsal devtet" arkaiklıgıyle (eskilüğiyle), hakan-kağan emirulmüminin sultasına im- renen bir "tek"in, totaliter-otoriter egemen- liğine, bir psiko-poletik-atmosfer oluştur- muştur. Bu ruh ve felsefe de reddedilmeli- dir. Bir başka ve ayrıca daha somut bir de- yişle; Türk ekonomisini, yürürlükteki sis- temin gereklerine uymayan bir yapıya ve uy- gulamaya zorlayarak onu, "Batı kapitaliz- minin ve emperyalizminin tutsagı" kllıcı bir üsluba bağlayan özalizm ruhundan ve pra- tiğinden de kurtulmalıyız. Çünku, bu özalizm, önce, seçmenin öz- gür bir istenç ile oy vermesini bozan, bir se- çim mekanizmasının günahlısıdır; sonra, bunun sonucu olarak, siyasal iktidan da beş milyon oyu yakarak elde edilen yapay bir oy zayıflığıyla, tepeden inme monolitik bir hükümranlık iktidanna dönüştüren bir adaletsizliğin-hakkaniyetsizliğin veballisidir. O nedenle, 82'nin sürdürücüsü olan öza- lizm'in ruhundan ve pratiğinden de kurtul- malıyız. Bütün bu kurtuluşlar için de anayasayı değiştirmek; onu, doğru rotasına doğrult- mak gerekir. Bunun için de 20 Ekim seçim- leriyle oluşacak Meclis'te, Özalizmin ANAP'ının ağırlığından arınmış bir yeterli çoğunluk kurmak gerekir. II- Fakat dikkat: Bu çoğunluk, anayasa- yı, tek başına, kendi değerlendirmeleriyle, kendileyin ve kendince yapacak bir siyasal parti çoğunluğu olmamalıdır. Meclis'te üstün ve yeterli çoğunluğu olsa bile hiçbir iktidar, Türkiye'nin anayasasını tek başına, kendince ve kendileyin yapamaz, Türkiye'nin anayasası, artık, ancak ve an- cak, bütün sosyo-politik ve ekonomik ve de kültürel "dİMmJklerin katüımı" Ue, bir ge- nel "meşveret-konsensiis" Ue yapılabilir. 20 Ekim seçimlerinden çıkacak Meclis- in içinde, yeni bir anayasa yapabilecek bir parti ya da iki parti koalisyonu çoğunluğu oluşmuş olabilir. O da anayasayı, kendile- yin ve kendince yapamaz. Böyle bir çoğunluk bile, ne yapabilir? Böyle bir çoğunluk bile ancak ve ancak, demokrasimizin önündeki engel özalizmi bertaraf edecek bir eylemsel ve yasal etkin- lik gösterebilir; başta seçim yasası olmak üzere, bunun gereklerini yerine getirebilir; böylece, asıl anayasayı yapacak, yani, gemi- yi doğrultacak bir "yeni Meclis"e gidiş yo- lunu acabilir. Bunu, yeni Meclis'e girecek siyasal seç- kinler; Meclis dışındaki tüm aydınlar, de- mokrat basın anlıyor mu acaba?.. PROF. BAHRİ SAVCI Ören KREŞ - YÜVfl - flMflOKüLLflRI 'd« yerinizi aldınız mı? T«l: S22 53 99 3-12 Yaş Büd-EJılım KoletveAradokı Lıseterine haaıltk • Salranç • Bılgisayar • Resim • Müak • Spor ÇOCUKEVI Sefbest Zaman Okulu • Psikolojik Danı$manlık Balmumcu Tel: 172 11 90 167 47 42 o c 3-6Ya?Yuva 7-12 Yaş Etöd MaviBllye, Eğitim arüayışıyla, yaratıcı, mutlu, sosyal yönü gelişrniş, sağlıklı çocuklann gelismesinde bir ctursÜEtır. Aobadem, Çeken Sok. 3 Kadıköy 3 4 0 4 5 1 2 BILFENI I anaokuluEöitimde Tatlı Başlangıç... Biz şu anda sadece anaokulumuzda "ÇocuiJunuz sisten çok blzim çocuöumuzdur" diyorur. KadromuTun uzmanlığını eğitim ve oyun paketımızde nelerın olduğunu anlatmak için ise, telefonunuaj bekliyoruz. 3263252 V ' ÇEKİRDEK ÇOCUK YUVASI ve KULÜBÜ 2-6-12 Yaş Çocuklanna • Özgür bir ortam • Bale, müzık, folklor • Jimnastik • Okul öncesi hazırlık çalışmalan • Etüdsınıfi: llkokul öğrencilerine uzman öğretmenler gözetiminde özgürce merak duygusunu ve kişıliğini gelıştirmek üzere faaliyetlerine devam etmektedir. : 372 86 53 Göztepe: 386 09 73 ETILER COCUK KULUBU 6-12Ya* EtûdOkulu Hasan Ali YOcel lltokulu Em.Oflr.GOIerEsmergll g&etiminde okul ödevlehnm tamammın yapılıp evlerıne huzur içinde gönderikjtği bırmekan. 1632778 Bomonti'de yemyeşiUOOOm 2 *- bahçe içinde ? bir anaokulu var! Çomklarjmşanlar ve balıklaria iç içe vajıvorJn^ıliıce. satrançjtatk o\nn\anMeMyalrojni:ık denierine ayn a.vn öfrtmtnler jfliyor.r'a:Okutu Senısltrde gözaa û^relmenler. V th ve çocuklara AMAÇ Cocuk Evleri Ayrınulı tnlgı ıçın l47Xl%'ı arayabtöruni: ANAOKULU Fmn Sokak. No: 7 Bomonü • 1 O-3 Yaş Kreş 4-6 Yaş Yuva 7-12 Yaş Etüd • Yaz süresince kendi tesisimizde yüzme-mini futbol-masa tenisi- ingilizce-satranç-oyunbahçesinde dilediğinizce özgür ortam. • 12 ay süresince tüm okul hizmetinizde. • Uzman kadro-doktor kontrolü-rehberlik hizmeti. • Çağdaş eğitim-sıcak ve sevgi dolu bir ortam. KiçSkyalı 367 2936*3662842 Evinize yakın olanı clegil. Cocuğunuza yakın olanı seçin. PORTAKAL ÇOCUKEVl Kartaltepe Saraçojlu Sok. 11 BAKIRKOY 5700961 Çocuğunuz kendine deget bir orlamrja, sanata adım atsın. KaoskerŞakaaSk.No.68 ErenkOy 3627327 !LAN ŞEBtNKARAHİSAR ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Davacı Ömer Çırak Vekili Av. Rafet Sarıöz tarafından davalı Te- peltepe köyünden Osman oğlu, Ahmet Çakır aleyhine açılan Tapu lptali davasmın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda; Mahkememizden verilen 10.4.I991 gün ve 1989/910 Esas, 1991/61 Ka- rar sayılı hükmün davalıya tebliğ edilememesı nedeni ile hükum öze- tinin ilanen (ebliğine karar venlmekle; Şebinkarahisar ilçesi Tepeltepe kövü roulki hudutlan dahilinde bulunan ve tapuya 149 ile 267 nolu parseller olarak kayıtlı bulunan taşınmazlarda 1/8 hisseye malik olan Osman Taylan mirasçısı davalı hissesinin iptali ile davacı ömer Çı- rak adına tapuya tesciline karar verilmiş olup, davalıya 7201 sayılı tebligat yasasının 28. Md.sindeki esaslar dairesinde adreslerin de tes- pıt edilemediği ve meskenleri meçhul kaldığından, yasanın 28, 29, 30, 31. Md.leri uyarınca hukmun ilanen lebliğıne, ilanın yapıldığı ta- rihten IS gün sonra lebligin yapılmış sayılmasına karar verilmiştir. İlanen teblig olunur. Geleneksel 26-29 EKİMCÜMHÜRİYET'A BAYRAMI / 6 5 0 . 0 0 0 • URGUP • KAYSERI t ^ w ^ ^ * ^ ^ ^ ^ / • GÖREME.IHLARA GEZİSİ ' t a m panS ' Y ° n ' Profesyonel Rehber Eşliğinde Örel Otobüderie Gidiş-Dönüş ve Tüm Tuıtar Fiyatımıu Dahildir. örtur Barbvos Bufvan No.33 Ist. Tel: 159 20 32 (PBX) 336 16 60 ORHANGAZİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1989/18 Karar No: 1991/126 Davacı Ayşe Nişana vekili tarafından davaldar Asiye özdemir, Ayşe Aydemir vs. aleyhine mahkememize açtıgı geçit hakkı davasının ya- pılan açık yargılaması sonunda: Davacının davasının kabulüne, davacıya ait Orhangazi Hürriyet Mah. ada 465 ve parsel 24 sayılı tasınmaz lehine, davalılar Asiye Öz- demir ve Ayşe Aydemir'in de hissedar bulunduğu aynı mahalle 465 ada, 47 parsel aleyhine 744 m : yüzölçümlü 7.146.000^- TL tam bedel mukabilinde M.K!umuzun 671. maddesi uyannca geçit irtifak hakkı olarak tapuya tesciline karar verildiği ve hissedarlardan Asiye Özde- mir ve Ayşe Aydemir adreslerinin mechul bulunduğu ve dava dilek- çesinin de gazete ile ilan edildiği bu defa kararın da gazete ile ilanına karar verildiğjnden işbu ilanın yayın tarihinden itibaren yasal süresi içinde bu davalılann istedikleri lakdirde temyiz etmeleri aksi takdir- de karann kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 49432 Harem 89{, Rasıyle bir lekne degıl...) Şirketler, gruplar... Yaz ya da kış... Boğazın eşsiz almosferiode, oğk ve akşam semeklerinizi unutulmaz anılara donuşturün... Muhteşem Boğaziçi'nde suzulerek... Tel: 15188 97-1510415 3 aylık bebeğe bakacak yatılı ya da gündüzlü bayan aranıyor. Tel: 386 34 45 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Hinthorozu'yla Gezi... Hinthorozu Erdal Bey'in "Adana seferi"ne katılırken, uçak- ta, Melike Demirağ'ın, Kültür Bakanlığı'nca reddedilen "Alışamadım" şarkısının sözlerini okuyordum. Melike'yle Şa- nar, şarkıya, "Teğmen Murat Şeref Baba'ya sevgilerimizle" diye başlıyoriardı; şarkının sözlerinden kimi şöyleydi: "Alışamadım, alışamadım, bu acısız arabeske alışamadım.. /Alışamadım, alışamadım, bu topyekûn arabeskle uyuşama- dım... / Alışamadım, alışamadım, 'alışırlar' demiş, ama alı- şamadım! Sokakta kızlara caka satmak için üniforma giyen bir deli- kanlıyı bilmem kaç yıl hapse atarken; hiç yetkisi olmayıp hâ- lâ sağa sola durmadan emir verenlere, 'Mühr-ü Süleyman'a el koyanlara alışamadım... Seçimle gelmiş belediye başkanına, emirle işten ei çek- tirmeye, / Alışamayan her kim olursa; kürsüden, ordudan, iş- ten atmaya alışamadım!.. Kanımıza-canımıza kumar oynar gibi: / '1 koyanm, 5 alı- nm... / Yok, 1 koyarım 15 alırım, /100 veririm de 1000 alınm' / denmesine hâlâ alışamadım!.. Ev kirasını dolarla ödemeye / — One Thousand, Two Thousand' / ingilizce miting sloganı duymaya, 'No, no, no!.. Well, may be' / Bir somun ekmeğe bin lira saymaya ... / Alı- şamadım. Arabeskin bu türüne alışamadım / Bezirgânın kürtürüne alışamadım... Tüü derter, tüü derler; tüü derler adama, tüü derler.. / Mil- letin yıllardır istemediğine.. / Üç kişkjen ikisinin döne döne 'HAYIR' dediğine / hâlâ boyun kırmayı, baş eğmeyi, 'Efendimiz' demeyi / Anlayamadım, anlayamadım.. Alışamadım, alışamadım, yağcılığın böylesine alışama- dım!.. Kültür Bakanlığı'nın karan karşısında, savunman Halrt Çe- lenk idare mahkemesine başvurdu; bakalım ne olacak? SHP'nin seçimlere dek kiraladığı, 20 kişilik Bodrum Ha- vayolları'nın "Imsık" uçağındayız. Arkada, Mithat Sirmen'le oturuyoruz; Erdal Bey, Hikmet Bey, Fikri Bey, Abdülkadir Bey, Aydın Bey, Ertuğrul Bey, Deniz Bey öndeler. Cumhuriyet'ten üç kişiyiz; Uğur, Ahmet, bir de ben. Oktay Ekşi, Yalçın Do- ğan İstanbul'dan gelip katılmışlar. Celal Başlangıç bir gün önceden gitti Adana'ya. Çok merak ediyorum, ne olacak aca- ba? Kalabalık olacak mı? Bir moral gösterisine SHP'nin ge- reksinimi var; o gerçekleşecek mi? Adana'da uçaktan indik; SHP'nin seçim otobüsüne binip, kente, İstasyon Alanı'na gi- deceğiz. Amanın, otobüse nasıl binecegim? Dışarıda kaldım. Oktay da Yalçın da dışarıda. Ahmet'in yarısını otobüste gör- düm; o da parasını mı düşürmüş ne olmuş? Uğur'dan borç almış bereket. Eee, açıkta kaldım mı? Oktay'lar bir tantdık- larıyla arabaya binip gittiler. Akif Kemal Akay yetişti! — Abi, ben sizi götüreyim! dedi, arabam ilerrde... Bir sevindim ki. SHP, bu otobüs işini bir düzenine sokma- lı. Erdal Bey de kürsüden söyledi otobüsteki kargaşanın ön- lenmesı gerektiğini. O havasız, berbat otobüse binemediğime sevinmedim desem yeri. Otobüsteki adam, görevli, kapıya dayananları içeri alsa bir çeşit, almasa bir çeşit. CHP döne- minde bir Bahir Ersoy vardı; o çok disiplinliydi. Otobüse, ge- leni almazdı. Almayınca da partililer kızarlardı. Ertuğrul Günay'dı galiba: — Bahir Ersoy sonra ne oldu? Bu davranışı sonucunda seçilebildi mi? — Bakan oldu! dedi biri. Ertuğrul Günay güldü: — Daha beter oldu, demek. Akif Akay'la biz, önce Cumhuriyet'e, sonra Çukurova Ga- zetecıler Derneği'ne gittik. Otobüsün içinde olmadığım için otobüse, Erdal Bey'e balkonlardan yapılan gösterileri, coş- kuyu göremedim! Cumhuriyet Adana Bürosu Şefi Çetin Yi- ğenoğlu ile biriikte, açıkhava toplantısının yapılacağı İstasyon Alanı'na geldik. Kalabalıklar akın akın geliyoriardı. Gözüm arkalardaydı. "Daha gelenler var mı?" diye. Alanda yer yer boşluklar vardı. Bir gökjeye çekikJik. Tanıdıkları çıkıyordu, be- ni de tanıştırıyorlardı. Kürsü çevresi yoğun, bu gerçek. Ama geniş alana yayıldıkça, bu yoğunluk yok. Belki de benim is- tediğim gibi degil de ondan öyle görüyorum, ne bileyim? Gö- nül, umduğundan küsermiş. Dönüşte uçakta konuşuyorduk. Herkes, düşüncesini söylüyordu. Erdal Bey'e şu fıkrayı an- lattım: Çocuk babasına demiş ki; — Baba, cennetliksin! Babası bakmış bakmış, — Hiç ummam oğlum, ama keşke! karşılığını vermiş. Hinthorozu, bu fıkraya çok güldü... Gczlemim, Erdal Bey rahattı; kimine göre 1980'den sonra yapılan en kalabalık açıkhava toplantısıydı. Süleyman Bey ol- sa, belki ona daha çok kalabalık gelirdi. Süleyman Bey de Bülent Bey de Osman Bölükbaşı gibi dinleyicileri çok da oy- lan ı-ıhh! Bölükbaşı öyle dermiş, — Ne yapayım tanesi olmayan buğdayı! Seyiriik toplantı yani... SHP'de önseçimler, bir çeşit kurultayın "öcû", yani rovan- şı gibi geçmişti. İçe dönük savaşım, yaralamıştı partiyi. Ne demişti Deniz Bey kurultay konuşmasında; demeçlerinde, şu- rada, burada: — Bu adamla iktidar olamayız! "Bu adam" dedikleri Hinthorozu'dur! Eee, şimdi "İktidar olmak için çalışıyoruz" deniyor. Ya birincisi ya ikincisi tutar- lıdır. İkisi bırden olmaz. Seçimde, yenilgi olursa, Deniz Bey, genel başkanlığa gelip oturacağını mı düşünüyor? Hintho- rozu'nun kazanmaktan başka yolu yok! Hinthorozu kazanıp gelince, belli ki renkli bir mozaik bekliyor kendisini... Dönüp dolaşıp kalabaiıklara geliyoruz: — Sen, 28 eylül cumartesi günü yapılacak İzmir toplanı- sını gör, yer yerinden oynayacak! diyoriar. 29 eylül pazar gü- nü de Gebze var! "Demokrasi Kanalı"na, Erdal Bey de SHP'liler de büyük umutla bakıyorlar. "Starl"in naylon yayınlarından öyle kur- tulacaklarını düşünûyortar. "Staıi"in, Nurettin Sözen'le ikjili yayını nasıl da çirkin öyle? Okurlann telefonları yağmış eve. "Naylon gazetecf'lerle nasıl başa çıkacağız, ne VEEAT Debre eşrafından Merhume Saniye ve Merhum Esat Haydaroğlu'nun oglu, Merhume Muzaffer Haydaroğlu'nun eşi Alaattin ve Esat Haydaroglu'nun babaları, Mithat Haydaroğlu'nun kardeşi, Sabire Haydaroğlu'nun kayınbiraderi, Enver Qayyar ve Besa'nın sevgili amcalan, Nadire ve Filiz Haydaroğlu'nun kayınpederi; Muzaffer, Cüneyt ve Mert'in sevgili dedeleri ELMAS HAYDAROGLÜ 23.9.1991'de hakkın rahmetine kavusmuştur. Cenazesi 24.9.1991 günü (Üskudar-Fıstıkağacı) Kuruçeşme Carnii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Beylerbeyi Kabnstanı'nda toprağa verilecektir. AtLESl örturBarbaros Bırfvırı Mo:33-lst |l| 159 20 32 |P8XJ | I | 3 3 6 I 6 6C UÇAKL\ |PQMI 1.362.00017 Gece .8 Gün GD3IŞ DÖNÜŞ & TRANSFER İMKANI J SATILIK Sahibiden satılık 1990 149 33 88 - FORD model 144 17 Ford 44 Escord
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear