18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/12 EKONOMÎ 2 EYLÜL 1991 BORSA NOTLARI ABDURRAHMAN YILDIRIM Ayı ve boğanın dansı nasıl bitecek?Seçime yaklaşık !.5 ay ka la İMKB acayip dalgalı, son derece iniş çıkışlı, cambazla- nn kazanabildiği bir borsa ha- line geliyor. Yüzde 8-10 ora- nında bir kârı yakalayan satıp kftnnı realize ediyor. Kimsenin geteceğe güveni yok, birkaç haftadan ilerisınt düşünemi- yor. Endeks yükselmeye baş- ladığında satıp kurtulmayı bekleyen daha çok kişi var. Seçim yaklaştıkça da borsa- dan çıkmaya niyetli birçok portföy sahibi bulunuyor. Ba- zılan iki hafta önce, bazılan bir ay önce çıkmayı planhyor. Hatta geçen haftadan rtibaren çıkışlar başladı bile. Bir yanda aileteriyle birtikte 2 mityon civanndaki bir oy po- tansiyeli oluşturan borsa yatı- nmcılan, öbür yanda seçime giden bir iktidar var ve bu oy potansiyelinden dotayı "Bor- «ayı ctosteMeyeceğlm" di- yor. Hatta bu desteğin açtkla- ma yapılmadan birkaç gün önce basladtğını hissettirir şe- kiide "kamu kAğrtlannda II- glnç iştom hadmtori" bile gerçekleşmiş. Sonuçta, halka arzdan sonra zarar ettiren ka- mu kâğıtları, ağustos ayında ortalama yüzde 24 değer ka- zanmış bulunuyor. Borsanın geçen aylarda günlük 100 mil- yar dolayında seyreden ışlem hacmı ağustos ayında 200 milyara yaklaşmış. Temmuz ayındaki 2.6 trityon liralık iş- lem hacmi ağustos ayında 3.5 trilyona yükselmiş. Artan işlem hacmi ve en- c / deksin seyri, piyasanın yükse- leceğı görüşünden hareket eden alıcılann, borsa dilıyle "boğatann", düşeceğıni ön- gören satıcıların, yani "ayı- lann" tipik kapışmasını gös- teriyor. Bu kapışmadan gal'ıp çıkacak tarafı seçime kadar hükümetin para ve sermaye piyasasına yönelik uygulama- larının belırlemesı büyuk ola- sılık. Ağustosun ilk yarısında arka arkaya ikı hafta Hazine ihalesinın ıptali bunu gösteri- yor. Bu hafta da Hazine'nin 3.5 trilyon liraya varan gerı ödemesi var. Hazine'nin bu ödemeyi nasıl yapacağı bor- sacılar için çok önemli. 3.5 tril- yonluk ödemenin yeni bono satışı ile karşdanması çok zor. Şimdiye kadarki rekor ihale 2.4 trilyon lira ile sonuçlanmış. Eğer Hazine bu ödemeyi ban- kalara yüzde 70' in üzerinde bir faizle bono teklif ederek yaparsa, borsada çözülme beideniyor. Ödemenin bir mik- tarını bono satışı, bir miktarı- nı da nakitle yapması daha gûçlü olasılık. Bu kez banka- lar parayı ne yapacaklar? Dö- vize yönelseler bile bir mikta- rını borsaya getirmelen pekâlâ mümkün görünüyor. Seçime 48 gün kaldı. İyi bir oy potansıyeli haline gelme- sinden sonra iktidann borsa- yı kendi haline bırakması dü- şünülmüyor. Hükümetin elın- de borsayı yönlendirecek bir- çok enstrüman da mevcut Bunlar borsada boğa egıltmi- ni güçlendiriyor. Ama seçım tarihinin lyice yaklaşması, se- çîm sonucuna ilişkın tahmın- ler ve seçim sonrasında eko- nomide alınacak önlemler de ayı eğilimine destek veriyor. Bu faktörler borsayı çok kısa vadeli bir yatırım alanına dö- nüştürüyor ve seçime kadar da çok dalgalı bir seyir izleye- ceğinin işaretlerini verıyor. "Fırsat rüzgâra benzer, martfet onu geçerken tut- maktır". Bakalım ayılarla bo- ğaların dansı nasıl noktalana- cak? Lideriik Koçtan kamuya geçtiSeçim, borsa liderini değistirdi. Hazi- ran başında borsa liderliğ'rıi çimento sek- töründen devralan Koç Grubu hisseleri bayrağı kamu kâğıtlarına teslim ettıler. 1991 yılında haziran ayına kadar bor- sayı çimento sektörü sürüklemişti. Bu ta- rihten sonra kârlıliğı artan Koç Grubu his- seleri öne fırtamış ve çimento sektörü his- seleri gölgede kalmıştı. Çimento kâğıtla- rını satan yatırımcılar Koç Grubu hisse- lerine yöneimtşlerdi. En fazla işlem hac- mini de Adana Çimento yerine Arçellk gerçekleştirmeye başlamıştı. Borsada Koç Grubu'nun lideriiği iki ay sürdü. Temmuz sonunda hükümetin borsaya destek vereceğini açıklaması ve aynı ta- rihlerde kamu kâğıtlarında dikkati çeker nitelikte bir talep görmesıyle borsanın ye- ni lideri kamu kâğıtları oldu. Bu kez Koç'- tan kamu kâğıtlarına geçış başladı. Ağus- tos ayında borsa ortalama yüzde 8.5 ar- tış kaydederken zarardakı kamu kâğıtla- rının primi aritmetik ortalama olarak yüz- de 24'ü buldu. Aynı dönemde 13 Koç şir- ketınin aritmetik ortalama primi yüzde 7 38'de kaldı. Borsada lideri değiştiren faktörler şöy- le sıralanabilir: 1- öncellkte kamu kâğıtları "oluşan güvensizUk ortamında" diğer hissele- re oranla daha fazla düşmüştü. Bir çı- kış trendlnde de daha fazla artması normaldl. 2- Hükümetin "destek sözü" psiko- lojik bir etki yarattı. Bunun yanında bü- yük olasılıkla bu desteği "gizll olarak za- ten yaptı". 3- Seçim öncesinde hükümetin KOİ aracılığıyla kamu kâğıtlarına destek vermesi ve tasarruf sahiplerini zarar- dan kurtararak "gönûllerini aknası" ih- timali spekütatörleri bu hisselere yö- neltti. 4- Kamu kâğıtlarından Erdemir'in ya- bancı borsalarda işlem görmesi içın ça- lışmalar var. Tüpraş, Petkim ve Petrol Ofisi'nde de "yabancılara blok satış" gündemde. Halka arz fiyatından hisse senedi alan yatırımcıları zarardan kurtarmak için ka- mu kâğıtlarının epey daha prim yapma- sı gerekiyor. Bakalım bu gereklilik, kamu kâğıtlarının borsa liderliğıni daha ne ka- dar sürdürür? Yatırım ortaklığı borsadaTürkiye'de ılk kez kurulan Vakıf Yattrım Ortaklığı'nın hisseleri geçen hafta borsa- da işlem görmeye başladı. Kurumsal yatırımcı kıtlıgı çe- ken borsada ortaklığın hisse- leri adeta kapışıldı. Nominal değer olan bin lira üzerinden borsaya çıkartılan ortaklık hisseleri işlem gördüğü iki gün içınde yüzde 25 prim yaptı. Vakıflar Bankası öncülü- ğünde 7'sı tüzel kişi olmak üzere 431 kurucu tarafından oluşturulan 5 milyar ödenmiş sermayeli ortaklık, 19 hazi- randan bu yana menkul kıy- metlere yatırım yapıyor. Ağustos sonu itibarıyla 5 mil- yar 284 milyon liraya ulaşan portföyün içinde devlet tahvil- leri ağırlıkta bulunuyor. His- se senetlen portföy içinde yüzde 15 oranında yer alıyor. İlk olma özelliğı taşıyan or- taklığa ilgi neden? Yatırım ortaklığı, borsaya küçük yatınmcılann profesyo nelce, uzman kışiler tarafın- dan kolektif bir şekilde yatı- rım yapmalannı sağlıyor. His- selerini alarak ortaklığa katı- lan bir hissedar, yıl sonunda portföy yatırımlarından dola- yı ortaklığın elde ettıği kârdan pay alacağı gıbi elindeki his- se senedini istediği zaman borsada satarak paraya da çevirebılecek. Böylece ortak- lık senetlennin borsada de- ğer artışı nedeniyle ikinci bir kazanca kavuşacak. Kurumsal yatırımcılar, ko- lektif yatırım kurumlan geli- şen borsa için, küçük tasar- ruf sahipleri için çok önemli. Aman, yatırım fonlannda dü- şülen hatalara yatınm ortak- lıklarında düşülmesin ve iyi bir sermaye piyasası enstrü- manı da kaybedilmesin. Gübreye seçîm desteğiPara ve Kredi Kurulu, kimyasal gübre üretici ve dağıtıcılarına yönelik destekleme ödemesini ortalama yüzde 60 arttırdı. Tohumluk için sağlanan destekte de yüzde 100'e varan artışlar yapıldı. ANKARA (ANKA)— Hükü- met, seçim yatınmlan halkası- na bir yenisini ekledi. Kimyasal gübre üretici ve dağmcılanna yönelik destekleme ödemesi or- talama yüzde 60 oranında art- Unhrken tohumluk için sağla- nan destefcin de yüzde 100'e va- ran oranlarda yükseltilmesi ka- rarlaşunldı. Para ve Kredi Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğlerine göre 1 eylülden ge- çerli olmak üzere 26 cins kim- yasal gübre için üretici ve dağı- ücılara destekleme ödemesi ya- pdacak. Destekleme ödemesi, gübre cinslerine göre kilogram başına 225 lira ile 970 lira ara- sında değişecek. Belirlenen des- tekleme miktarlanna ek olarak kalkınmada birinci derecede ön- celikli yörelerde kilogram başı- na 15 lira, ikinci derecede ftnce- likli yörelerde ise yine kilogram başına 10 lira nakliye primi güb- re cinsi gözetmeksizin ödenecek. Çiftciye gübre saüşı yapan ki-' şi ve kuruluşlar, faturalarda gübre karşılıjh çiftciye yapüan devlet desteğini acık bir sekilde belirtecekler. Destekleme ödemelerinin za- manında yapılmaması halinde ödenemeyen kısun için aylık yüzde 4 basit faiz uygulanacak. Destekleme Odemelerı (Kg/TL) MbreCbsl Amonyum sülfat Yûzde 26 AN Yüzde 30 AN Üre DAP TSP 20 20 20 Kompoze 1515.15 Kompoze Potasyum sülfat Etid 140 170 200 150 450 350 300 310 490 Yral Art 225 275 290 240 700 540 475 480 970 607 618 450 600 555 543 58.3 54.8 98.0 Çiftciye frili satışlann belgelen- diği Uuihten itibaren bir ay için- de yapüacak ödemeler, zama- nında ödeme kabul edilecek. Tohumluk desteği Para ve Kredi Kurulu, Resmi Gazete'de yayımlanan bir başka tebliğiyle de tohumluk destekle- me miktarlannı açıkladı. Buna göre kilogram başına hibrit mı- sır tohumlulclanna bin 750 lira, hibrit ayçiçeği tohumluklanna 3 bin lira, soya tohumluklanna bin 800 lira destek sağlanacak. Yonca tohumluğu için 3 bin, ko- runga tohumluğu için 875, fig tohumluğu için bin lira ödene- cek. Para ve Kredi Kurulu kara- rvna göre yemlik pancar tohum- luğunun destekleme miktarı 2 bin, sudanotu tohumluğunun bin 200, sorghum sudanotu me- lezi tohumluğunun 2 bin 400, bakterilerin ise 12 bin lira olacak. Para ve Kredi Kurulu, Çuko- bırlik tarafından 1990 yılında it- hal edilen pamuk tohumlukla- nnın çiftçilere ve tohumluk üre- timi amacıyla diğer kuruluşlara satış fıyatını da KDV dahil kilo başına 2 bin lira olarak belirle- di. Pamuk tohumhıklan, Çuku- rova ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki çiftçilere peşin, kredili borç senediyle veya mü- teselsil kefaletle dağıtüacak, çift- çilere borç senedi veya mütesel- sil kefaletle dağıtüacak pamuk tohumluklannın bedelinin öde- mesi en geç 1992 yılı sonuna ka- dar Çukobirlik'e yapılacak. Bu tarihten sonra yapüacak ödeme- lerde her ay için yuzde 4 faiz uy- gulanacak. Readers Digest dergisi Japonya'da yaşcan standartiınınyükselmediğini vurguhtyor 6 Japonlara hiç de özenmeyiırEkonomi Servisi — "Japon- ym'da csddeler temiz, trenkr da- kiktir. Japoa teknolojisinin ulaşügı d&zeyse mucizevi. Ama madalyoBno bir de öbör yüzü vmr." Amerikan Readers Digest dergisinden alman yukandaki satırlar, MESS Işveren Gazete- gi'nin son sayısında yer alıyor. "Japonlara özenmeyin" mesajı- nın cıkarüabUecegi yazı özetle şöyle: "Japonya'da kişi başına düşen milli gelir çok yüksek. Buna rağ- men Japon insanınm yaşam standartlannda kayda değer bir gelişme gözlenmiyor. Ortalama Japon ailesi son derece küçük ve bir o kadar da pahah apartman dairelerinde yaşıyor. Uzun, bık- tuıcı gidiş gelişler, donuk büro- larda geçen yorucu günler Ja- pon gündeük yaşantısının aynl- maz parçalan. Tavşan kolübesi" olarak ad- landu-ılan daireler, yalnızca ki- ra olarak orta halli bir Japon ai- lesinin aylık kazancırun yaklaşık 5'te birini götürüyor. Bu daire- ler şofben, çamaşır makinesi, kurutucu, buzdolabı, klima ve kaloriferleri varsa, emlakçılar tarafından "konak" kategorisi- ne sokuluyorlar. Gdeneksel olarak ev kavramı- na çok değer veren Japonlar için ev sahibi olmak artık bir hayal. BUyttk bir Japon finnasında kadın işçiler pazartesi cimnastiği j-apıyor. Bu konuda 1988'de yapüan bir araştırma halkın sadece yüzde 19'unun ev almak için para bi- riktirdiğini ortaya koydu. Japonlann en nefret ettikleri şey ise gidip gelmek. Haksız da sayüinazlar. Trafiğin had safha- da yoğun olduğu işe gidiş geliş saatlerinde trenler kapasiteleri- Bİn yüzde 250'si oranında dolu- yor. Metro görevlileri kapıları kapatabilmek için yolcuları va- gonların içine itmek durumun- da kalıyorlar. Yolculuk sırasın- da kafein, nikotio ve B vttami- ni içeren haplann kullanımı özellikle Tokyo'da çok yaygın. Japonya'da calışma saatleri diğer gelişmiş ülkelere göre çok daha uzun. Büro işi yapan Ja- ponların ortalama 11-12 saat masa başında kaldığı söyleniyor. Üstelik hafta sonu calışma da çok sık rasüanan bir uygulama. Popüler bu" Japon şarkısına gö- re "Haftanın çalısma günkri pa- zartesi, pazartesi, salı, çarşam- ba, perşembe, cuma, cuma." Japon işçilerinin yüzde %'sı çalıştıkları şirketin verdiği loj- manlardan faydalanıyor. Rea- der's Digest dergisine göre bu lojmanlann içinde yer aldığı ti- pik bir kompleks, tümuyle Charles Dickens'ın romanlannı çağnştuıyor. Işçilerin, kira bede- li oldukca düşük olan bu loj- manları, kazançlarının bir kıs- mını tasarruf edebilmek ama- cıyla tercih ettikleri söyleniyor. Ancak son yülarda Japon halkının tüketim eğilimleri ar- tarken tasarruf oranlan giderek düşüyor. Eski bakımsız evlerin önünde son model lüks otomo- büler görmek mumkün. Bu da • Japon mucizestnin bir diğer pa- radoksu. Uzmanlar, ev sahibi ol- makta zorlanan Japonlar için otomobüin bir psikolojik tatmin aracı olduğunu ıfade ediyorlar. Sadece 3500 kilometre ekspres yolu olan Japonya'da, 33 milyon otomobil, trafiği adeta felce uğ- ratıyor. Beklentüerin giderek azaldığı, insanlann ev satın almak için bi- le belirgin bir çaba göstermedik- leri başka bir toplumda, hayal kınklığının yaygınlaşması, gide- rek toplumsal bir patlamaya yol açması beklenebiür. Ancak Ja- pon tarihinin hiçbir döneminde böyle bir olayın yer almadığı unutulmamalıdır. Elde ettikleri ekonomik başa- rılanndan fazlasıyla gurur du- yan Japonlar için bazı soruları sorma zamanı gelmiş bulunu- yor. Artık sadece gurur yeterli değil. Sosyolog Şuiçi Kato'nun dediğı gibı "tkinci Dünya Sava- şı'nı izleyen jıllarda böyle yaşa- mak normal sayılabilirdi. Ama 40 yıl sonra ve butun bu zengin- likle bu şartlar kabul edileraez." B E K L A M D U N Y A S I Erkekler reklam fîlmlerinde "AJIah kadını 7. gün yaratmış derler. İyi de yapmış, yoksa biz ne yapardık?" 1970'li yıllann başında reklam çevre- lerinde bolca kullanılan bir slogandı bu. Tanıtımı yapılmak istenen her şey, erkek- lerin kullanacağı urünler bile kadmlar ta- rafından tanıtıhr olmuştu çünkü. Yeni bir ürün mü çıkıyor, güzel birini bulun, o tanıtsın. Tıraş köpüğü mü?.. Olsun. Yeter ki reklamda kadın objesi bulunsun. 198O.'li yüların ortalanna kadar bu böy- le devam etti. Pek çok araştırma yapıldı ve ortaya birbirinden ilginç sonuçlar çık- U. Bir kere reklam filminde güzel bir ka- dın oldugunds seyircinin ilgisi reklamda tanıtüan ürune degil, ürünu sunana ta- küıyordu. Buna rağmen uninu sunan ki- şi, seyirciye sempatik ya da guzel görün- düğünde sunulan urünun satışı artıyor- du. Böylece 1980'li yüların ortalanna ka- dar kadmlar reklam fümlerinin vazgeçil- mez öğelen olarak yerlerini korudular. 1980'li yülarda erkek imajmın değiş- mesiyle birlikte reklam fılmlerinde kul- lanılan objeler de değismeye başladı. Reklam fUmlerinde artık erkeklere de yer vardı. Hem de sadece kaba kuvvet gerek- tiren işlerde değil, daha duygusal, daha duyarh bölümlerde kullanılıyordu erkek- ler. Örneğın bebek mamalan tanıtddığı zaman, bebege yemegini erkekler yedire- biliyor ya da erkekler bebek bakıcılığı ya- pabüiyordu. Reklamcılar yeni bir alan keşfetmişlerdİ. Amerikah reklamcılara göre erkekle- rin reklam fümlerinde eskisine oranla da- ha çok yer almalarının en önemli nede- ni, 1990'h yülann erkeğinin daha duyarh ve daha duygusal olarak algılanması. "Erkekler kendilerini John Wayneden çok Kevin Kostner gibi duşünuyorlar" diyor Amerikalı bir bayan reklamcı: "Kendilerine daha çok balayoriar, daha iyi giyinme>e özen gosteriyortar. Bu da, sert erkek imajmın yavaş yavaş yok ol- maya başladıgının bir gostergesi." Gerçekten de Amerika Bırleşik Devlet- leri'nde yapüan bir araştırma bu bayanı haklı çıkartıyor. Araştırmada ortaya çı- kan sonuçlar oldukca ilginç: 1988 yılın- da ayna karşısında 30 dakikadan fazla zaman harcamayan Amerikan erkeği, ar- tık 44 dakikadan az kalmıyor. Erkekler kendilerini kadınlara oranla daha roman- tik olarak algüıyorlar. Oran, yüzde 66'ya yüzde 58. (Tabii burada romantik kav- ramının göreceli olduğu unutulmamah. örneğin sevgüisinin kollannda maç sey- retmek erkekler için romantik olabüir>. Erkekler artık kaliteli mallara eskisi ka- dar önem vermiyorlar. 1988 yıhnda sa- dece kalite arayarak satın alan erkek muşteriler, artık göruntüyü ön plana al- maya başlamışlar. Oran yüzde 58'den yuzde 34'e düşmüş. Araştırmada Amerikan kadınlanna da yer verilmiş. Ortaya çıkan sonuç şöyle: 1990'ın erkeği eskisinden pek farklı de- ğü. Bugünun erkeğinin tipüc özellikleri ise şöyle sıralanıyor kadınlara göre: Erkek- ler sadece kendi düşüncelerinin önemli olduğuna inanırlar, erkekler kadmlann arka planda kalması gerektiğine inanır- lar, erkekler kadmları yatağa götürmeyi duşünürler ve erkekler evde olup bitenle ilgilenmezler. T E K N O L O J I V I T R I N I ş Amerika — motiv sektörünün devlerinden olan Honda ilk defa olarak her şeyiyle "Amerikan" olan bir model üretti. Honda Accord adı verilen bu yeni se- dan model Amerika'da tasarlandı ve üretildi. Tamamen Amerikan işçiliği- nin bir ürünü olan Honda Accord 1 , ve EX olmak üzere iki ayn ti- pi bulunuyor. 140 beygir gücündeki EX'in motoru 4 silindirli ve otoma- tik vitesli. Yine 4 silindirli olan LX ise 125 beygir gücünde. 17.300 dolar- lık (yaklaşık 81.5 milyon) LX vitesli en ucuz model. En pahah model olan EX otomatik için 19.800 dolar (yak- laşık 93 milyon) ödenmesi gerekiyor. Aasız enjeksiyon Hem iğne olmaktan korkan hastalan hem de iğnenin yol açabileceği kazalardan endişe duyan tıbbi personeli rahatla- tabilecek yeni bir ürun çıkar- tüdı: Biojector.. Bu yeni enjek- siyon aleti basınç uygulanmış karbon-dioksit yoluyla içinde- ki ilacı ses hızına yakın bir hız- la derinin altına fışkırtıyoı. Ismarlama bisiklet Huffy, müşterilerin değişik kişisel özellikle- rine ve binme stülerine göre tasarlan- mış yeni bir bisiklet üretti. Tamamen el yapımı olarak üretilen bu yeni bi- siklet kullanıcının ağırbğına ve bacak uzunluğuna göre ayarlanabiliyor. Ay- nca bisikletin fren manivelaları mu- kavemeti en aza indirgeyecek şekilde düzenlenmiş. Fiyatlar 7 bin ile 10 bin dolar arasında (yaklaşık 33 milyon ile 47 milyon) değişiyor. EK0N0MI KITAPLIGI Türkiye'de ve OECD Ulkelerinde Vergi Yiikü / Dr. Ömer Faruk Batırel ve llhan Uçkun / lstanbul Ticaret Odası Yayınlan / 134 sayfa Türkiye'de ve OECD ulkelerinde vergi yukü baş- lıklı kitabm önsözünde tTO Genel Sekreteri Prof. Dr. İsmail Özaslan "Gunümüzde bazı kesimlerin vergi yükünün ağır, bazılannın ise vergi kapsamı dışında kaldığı konusunda tartışmalar giderek yogunlaşmaktadır" şeklinde bir giriş yapmış ve "Bu iddialann kesinlik kazanması, beUi tanınüann doğ- ru olarak ortaya konulmasına baghdır" diyerek de- vam etmiş. Batırel ve tlhan, çeşitli açılardan yap- tıklan vergi yükü hesaplamalan ve OECD ülkeleri ile kıyaslanmış vergi yükü dağüımıyla, vergUerin id- dia edildiği gibi adaletsiz dağıbp dağılmadığını tes- pit etmeye çalışmışlar. TIRKIYE Ui. V% OEt Q CIKFIERJV0E '.T.HCI 1İ.Kİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear