Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhurıyet Malbaacıhk ve Gazetecıhk TUrk Anonım Şırketı adma
Nulir Nadi 0 Gcncl Yayın Müduru H s u Ceanl, Müessesc Müdflrü
Eaünt UpkbgU, Yazı t;len Madürü- Ok«> Granuın, 0 Haber Mcrkezı
Müduru YaK10
Bayer, Sayfa Duzçm Yönelmenı Alı Acar 0 Temsıtctler
ANKARA AklKI T»B, I2MİR Hlkıne) Çıtinkl)*, AD*NA Çetin
lç Pohtıka Cttal B a ı l ^ ı ç . lsonbul Hıbcrien $<••> Kalkn, Ekonomı. M n l Tmmtt, Dıı Hsberler E ı ı « » * ı . I; Sendıka
Ş a t ı u b m ı , KUllUr Ccbl l'tfır, EJmm C « ı > Şnhıı. Yurt Haboten N « * i Datn. Spor Danı;ma- \MiIludir
iMctaa*. Dm ftzılar Kcna ^-^htn Aıajnrma Şahfal Alpa?. DU2£hllK AMaltak YUKt £ Koordınaıûr Ahnct
K o n b n 0 Malı Islcr trol E*M 0 V.-,.«r-< h l n l YMKf 0 Buı;t Pl.nla^a S r * OımııtKjtotta 0 Rcklım
*^e Toru 0 Idaı? Hurriı Ganr 0 l*!etme ÖB«kr ç « t t 0 Bılgı Işkr- Ntu l u l 0 Penonel Srvgı BoMucıotla
Yeym Kurvlu B^kın >•*> Nadi
Oktt) AklaL tofcm h n . Haoa
Coaal. Hikatl Çetiaka*, <*.>
GoMUM. l j w MMCH. Itllıa
Scfcak, All -ı™™, A k M Tıa
Basa" vt Yaıaıt Cumtıur yet MAtbaauük v« Gueucüik T A Ş. Turkoca^ı C«d 39 41
-,43->4 ls, PK 34« loınbul Td 512 05 05 (20 lm>, Tda ÎI246 F u (1) "26 «0 ^2 %
Buroiar- AakAra: Zıva Gökaip Blv tnkılıp S No 19'4 Td 133 II 41-47, T d a 42544. Ftx. (4) 133
0' 6! 0 IZBJT H Zıya BK I3<2 S 2 ), Td 13 12 30 Tela -'23'9. F u (!]> 19 53 60
MU Cad 119 S Nr 1 t»ı 1 Td 19 37 52 (4 hall. TUet. «155. TVL. (71) 19 25T
8
TAKVtM: 7 AĞUSTOS 1991 tmsak: 4.16 Güneş: 5.58 ögie: 13.14 İkindi: 17.07 Ak$am: 20.21 Yatti: 21.56
KİRLİLİK
300 belde
antma
tesisi
beküyor
Türkiye'de bir arıtma
tesisi kampanyası
başlatılması gerektiğini
savunan Prof. Ahmet
Samsunlu 35 yerde bu
sorunun 'ivedilikle'
çözülmesi gerektiğini
belirtti.
HÜSEYİN ERCtYAS ~
IZMtR — Ülkemizde gün-
den güne artan kirlilik karşı-
sında, kanalizasyon sistemi ve
antma tesisi seferberliği gerek-
tiği belirtiliyor.
Araştırmalar, 300 dolayında
beldede "öncelikle", 35 dola-
yında beldede de 'ivedilikle'
antma tesisi kurulması gereği-
ni ortaya koyuyor. Az sayıda
beldede kurulu antma tesisi de
parasal sonınlar ve personel sı-
kıntısı yuzunden sağlıklı bi-
çimde çalıştınlamıyor.
Istanbul Teknik Üniversite-
si Inşaat Fakültesi öğretim
Üyesi Prof. Dr. Ahmet Sam-
sunlu'nun başkanhğındakı bir
araştırma grubunun gerçekleş-
tırdiği çalışma, ulkemızdeki
yerleşim birimlerinde kirlilik
gunden gune artarken antma-
nın "yoklugunu" ve "yeter-
sizUgini" ortaya koydu.
Aydın, Akhisar, NaziUi, Ya-
lova ve Gemlik'i, antma tesisi
inşaatları biten merkezler ara-
sında sayan Prof. Dr. Ahmet
Samsunlu, 'Tttrldye'de antma
tesisi kunna önceliklerinin be-
lirlenmesi ve antma sektorun-
ce enerji talebinin planlanma-
sı" konulu çalısmanın sonu-
cunda en yüksek puanlan ala-
rak öncelikle antma tesisi ku-
rulması gereken merkezleri
şöyle sıraladı:
"tstanbul, Diyarbakır, tz-
mlr, Ankara, Balıkesir, Erzu-
rum, Kayseri, Trabzon, Kilim-
li. Kınkkale, lnegöl, Karabük,
Çeıkezköy, Pendik, Adana, Ei-
bistan, Malat>-a, Isparta, Mer-
zifon, Zonguldak, Cide, Mer-
sin, Gercde, Gölcük, Bayburt,
Samsun, Artvin, Çanakkale,
Egirdir, Edirne, Nifde, Here-
ke, Amasya, Çorlu..."
Diyarbakır
Mtizesiz
kente
turist
tepkisi
Çeşitli dönemlerde 26
uygarhğa beşik olan
Diyarbakır'da müzelerin,
restorasyon çalışmaları ve
ödenek yokluğu nedeniyle
kapalı tutulması turistik
hizmeti engelliyor.
ERGÜN AKSOY ~
DtYARBAKIR — Arkeolo-
ji, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ziya
Gökalp müzelerinin restoras-
yon çalışmalan ve ödenek yok-
İuğu nedeniyle uzun süredir
kapalı tutulması turizmi olum-
suz yönde etkiliyor, yerli ve ya-
bancı turistlerin de tepkilerine
yol açıyor.
Çeşitli dönemlerde 26 uy-
garhğa beşiklik eden 7 bin yü-
lık geçmışe sahip Diyarbakır-
daki müzelerin restorasyon iş-
lemi "yılaıı hikâyeane" dondü.
Arkeoloji muzesi 6, Cahit Sıt-
kı Tarancı ve Ziya Gökalp mü-
zeleri de 2 yıldır turizme hiz-
met veremiyor.
Doğu ve Uüneydoğu'daki
tarihi ve turistik yörelerle ilgi-
li tanıtıci broşür edindikten
sonra DiyarbaJor'a gezi düzen-
leyen orta yaşh Fransız turist-
lerden oluşan kafîle otele yer-
leştikten sonra gölgede 40 de-
receye varan sıcağa aldırış et-
meden müzeleri aramaya ko-
yuluyor. Kent içindekı,
"Mnseum" yazüı yön levhala-
nnı izleyerek Cahit Sıtkı Ta-
rana Müzesi'ne ulaşıyorlar.
Tek istekleri, M ö 6750'den
gunümüze kadar uzanan Ne-
olitik, Kalkolitik, Tunç çağı,
Bizans Selçuklu, Artuklu, Ro-
ma ve Osmanlı dönemlerine
ait 10 bini askm tarihi eseri gö-
rup bazüarının da fotoğrafla-
rım çekebilmek. Ancak müze
kapalı. Fransızlar şaşkın.
Binlerce kilometre yol tepip
antik eserleri görmek için Di-
yarbakır'a gelen Fransızlar,
"Böyte şey olmaz. Edindiğimiz
broşürlerde müzeler açıkmıs
gibi gösteriiiyor. Oysa kapalı.
Bu, broşürlerde belirtilmeliy-
di. Resmen kandınlıyoruz.
Kentin çeşitli yerlerinde
bulnnan" "Museum" yaalı
yön levhalan da kaldınlmalı-
dır" diye yakındılar ve bir gun
sonra da kenti terk ettiler.
Diyarbakır Müzeler Müdür-
lu|ü yetkilileri ise, restorasyo-
nun ödenek yokluğu nedeniy-
le bitirilemediğini, 10 bini aş-
km eseri depolarda korumaya
çalıştıklanm beürtiyorlar.
Yananotobüs 'komşu turizme* darbe vurdu. Türk acenteler Yunanistan'da kampanya başlatıyor
Yıuıanh turiste açık davetHÜRRİYET UYMAZ
Her yıl yuzlerce lurun duzen-
lendiği ve yaklaşık 400 bin tu-
ristin geldiği Yunanistan'dan
Türkiye'ye, Tstanbul'da meyda-
na gelen otobüs yangınından bu
yana, tek bir tur bile duzen-
lenmedi.
Iki ülke arasındaki turist tra-
fiğini yeniden normale çevirebil-
mek için, Yunanlüarla çalışan 6
seyahat acentesi bugünlerde yo-
ğun bir tanıtım kampanyasımn
ön hazırhğı içinde.
Acente yetkiüleri, bugüne ka-
dar Türk devletinin bu konuda
hiç çaba göstermemiş olmasına
dikkat çekerek önumuzdeki
günlerde Türk-Yunan turizm
bakanlıklanrun iletişiminı de
sağlayacak bir toplantıyı bile
kendilerinin düzenlemek ve fi-
özel tnr 6 seyahat firması 9-11 ağustos
arasmda, aralarında Yunan Seyahat Acenteleri
Birliği temsilcileri, tur operatörleri ve basın
mensuplarının bulunduğu Yunanlı bir grubu
Türkiye'de ağırlayarak 'yanan otobüs' imajını
silmeye çalışacaklar.
Yunan Seyahat Acenteleri Bir-
liği (HATTA) ve Turkiye'yle ça-
lışan Yunanlı tur operatörleri ile
seyahat acentelerini basın ve
TV mensuplarıyla birlikte Tür-
kiye'ye davet ettiklerini söyledi.
9-11 ağustos tarihleri arasında
bu grubu Istanbul'da ağırlaya-
caklanm beUrten Kocapınar,
"Yunan tarafuun bu davete cid-
diyetle yaklaşmalan ve beraber-
lerinde Yunan Turizm Bakanlığı
mensuplannı da getirmek iste-
meleri, gundeme yeni goruşme
konulan sagladı" dedi.
Bakanlıgın göreyi TÜRSAB yetkilileri
ashnda bu görevi Turizm Bakanlığı'nın
yapması gerektiğini belirterek, bu
sağlanamayınca, birbiriyle kıyasıya rekabet
eden Türk turizm şirketlerini bu konuda bir
araya getirdiklerini belirtiyorlar.
nanse etmek zorunda kaldıkla-
nru belirttiler.
Geçen nisan ayında, Istan-
bul'un Laleli semtinde Kadir
Çal adh bir kişinin Yunan otü-
büsünü atese vermesi sonucu 36
Yunanhnın yanarak ölmesi, bir
o kadarının yaralanmasının,
Türk-Yunan turizmine ağır bir
darbe vurduğu belirtildi.
Arar Tur sahibi Sinan Koca-
pınar, Yunanlılarla çalışan 6 se-
yahat acentesi olarak bir komi-
te oluşturduklarını, tanıtım
programları çerçevesinde ise
Sorunun, birbirleriyle kıyası-
ya rekabet eden seyahat acente-
lerini TÜRSAB çatısı altmda bir
araya getirdiğini de kaydeden
Kocapınar, Turizm Bakanlığı'-
nın sorun kaışısında duyarsız
kalmasını eleştirdi.
öte yandan, yanan otobusün
onanm masraflarını üstlenen
Berna Tur sahibi Haydar Polat,
Körfez kriziyle birlikte otobüs
yangınından sonra Yunanistan'-
da tanıtım yapılmaması yuzun-
den acentelerir^ büyuk kayıplar
verdiğini söyledi.
"Biz, bir taraftan CNN'e ül-
ke tanıümı için reklam verirken,
orada ber hafla çeşitli program-
larla bu otobüs yangını gunde-
me getirildi" diyen Polat, bavul
turizmi yapan Makedonyalı Yu-
nanhlann dışında Türkiye'ye,
turistik amaçla Yunanh girme-
diğini söyledi. Bunun turizm ol-
madığını kaydeden Polat, Yu-
nalıların kendilerine "Ülkeniz-
deki Kadir Çal'lan temizleyin,
geleiinı" dediklenni de belirtti.
Aksaray, Laleli, Sultanahmet
semtlerinde Çal gibi uyuşturu-
cu muptelalanmn çok fazla ol-
duğunu belirten Polat, "Tabii
ki bu da emnjyetio iç işidir. Bu
bölgede, akşamlan tanık olunan
olaytan buiyonız, gtivenli bir şe-
kilde sokafa çıkmanıa olanağı
yok, turistio gelmesini nasd
bekleyelim" dedi.
TÜRSAB Genel Başkanı Ba-
hattin Yücel ise 9-11 ağustos ta-
rihleri arasında tstanbul'da ya-
pılacak toplantıya, Yunanistan
Turizm Bakanlığı Müsteşan'nın
da katılacağını açıkladı.
Avcılık-çevrecilik tartışması alevleniyor. Avcılar kendilerine 'barbaf diyen çevrecilere çağrıyaptı
'Çevreciler et yemekten vazgeçsînrHataylı Avcı Hasan
Karaca, Gala
Gölü'nün ava açılması
sırasında,
komisyondaki Hayvan
Korumacı Eva
Aksoy'un itiraz
etmediğini belirtiyor.
Avcılar, "Biz doğayı
koruruz, çünkü av
bulmak istiyoruz'
görüşündeler.
tstanbul Haber Servisi — Ga-
zetemizde 3 ağustos cumartesi
günü yayımlanan "Hem avcı-
yım, hem Yeşil" adh haber hem
avcılar hem de yeşiller arasında
yankı yarattı ve ceşith tepkilere
yol açtı. "Avcılıkla çevrecilik
bagdaşır mı" sorusunu ortaya
atan bu haberde görüşlerini
açıklayan avcılar, en iyi doğa
korumaanın kendileri olduğu-
nu öne sürerken bazı hayvan
korumacıiar da avcılan "bar-
barukla" suçluyordu.
Okuyucularımızdan Hatayh
Eczacı Hasan Karaca'nın bu
konuda gazeternize gönderdiği
mektupta, avcüan suçlayan çev-
reciler eleştirilerek " h i ç et
yememeye" çağnlıyor. Karaca'-
nın korımmak istenen alanlann
'milli park' ilan edilmesini öner-
diği bu mektubu aynen yayım-
lıyoruz:
"Gala Gölü'nün ava açılması-
na karar veren Merkez Av Ko-
misyonu (MAK) toplantısında,
ilgili bakanhğın davetlisi olarak
ben de vardım. Toplantıya Fah-
ri Av Müfettişi Müşahit Üye
olarak davet edilmiştim.
Sayın ömer Borovalı, Gala
Gölü'nü gerekçe göstererek ava
acılmasım tekhf ederken hiçbir
üyeden tepki gelmemişti. Top-
lantıda, Hayvanlann Yaşam
HakJannı Konıma Deraeği Baş-
kanı Eva Aksoy da vardı.
Sayın Aksoy daha sonra vit-
rinlerde hayvanlann tahnitleri-
nin (bir hayvanın ici doldurula-
rak canlı görünümü verilmesi)
sergilenmesi ve bunların içinde
konıma altmda olan hayvanla-
nn veya bu hayvanlann trofe-
lerinin (boynuz, deri, diş) bu-
lunduğunu, dolayısıyla avlan-
ması yasak olan hayvanlann ka-
çak olarak avlanıldıklanm an-
latarak buna bir çözüm bulun-
masını istemişti.
Şimdi Eva Hanım'a soruyo-
nım: ömer Borovah Gala Gö-
lü'nün ava açılmasım teklif
ederken niçin gereken müdaha-
leyi anında yapmamıştıj acaba?
Avcı barbar değildir
Avaya basında aşın derece-
de dil uzatılmakta ve adeta bar-
bar gibi gösterümeye cahşümak-
tadır. Hayvanlarm yaşam hak-
kma bu derece hassas ve saygılı
olan şahıslar, lütfen et yemek-
ten vazgecsinler.
Bu şahıslar acaba her eve dü-
zenli olarak bir miktar tavuk,
dana ve koyun eti girerken mil-
yonlarca hayvamn katledildiği-
ni bümiyorlar mı? Üstelik spor
ve bir tutkuyu beraberinde tat-
min etmeksizin. Sadece kann
tiriler de bunlara yöneltilsin.
Ben bir avcıyım, ama avcıdan
çok konımacıyım. Avlanmak-
tan zevk aldığun kadar, konıma
faaliyetlerinden de zevk alınm.
Her avcı böyle ohnahdır. Ben,
gerçek bir korumaanın, ancak
avcılar arasından çıkabileceğine
inanırım. Zira bir insan, daha
ziyade istifadesi olan bir şeyin
korumasını duşünür ve Ugiİenir.
Bu nedenle av hayyanlan, çev-
recilerden çok beni ilgilendirir.
Sahasız ve topsuz, futbol spo-
ru nasıl yapılamazsa, avsız da
avcıhk sporu yapılamaz. Ancak
etini yediğimiz hayvanlarda ol-
duğu gibi bu işi de dengeli ve
düzenli olarak yapmak şarttır.
tşbirliği şart
YAVRU KLRT — Amerika'da çe\reciler, anası babası oldurulen bu öksuzkurt va\rusunu. ormana bıraktıklan parcalanmış
hayvanlarla besleyerek dogal vahşi ortamı içinde yaşatmaya çalışıyorlar. Minik kurt çevrecileri' mahcup etmiyor.
ABD 'Kurtlarla dans'a başlıyorDış Haberler Servisi — Insanoğlu, yok ettiği doğayı
yeniden yaratabilir mi? Amerika şımdi bu sorunla yüz
yuze. Kevın Costner'ın bol Oscarlı "Kurtlarla Danseden
Adam" filminın göruntüleri belleklerde solmadan, Kuzey
Amerika'da Minnesota yöresinde yaşayan 'vahşi kurtlar'ın
daha guneye, Montana ve Idaho'ya doğru inmeye başladığı
gözlendi. TIME dergisinde yer alan habere gore doğa
korumacıiar büyük bir kampanya düzenleyerek bu vahşi
kurtların yorede ve Yellowstone Milli Parkı'nda yaşatılması
için çahşmaya başladılar. Doğa koruma örgutleri, bazı
kurtları bayıltıp deri altına 'minik mikrofonlar'
yerleştırerek kurtları ızlemeye aldı. Idaho, Montana bolgesi
çiftçilerine, kurtların parçaladığı koyun ve sığırlar için
tazminat ödenmesı gundeme geldi. Ancak bazı çiftçiler de
bu kurtlan gördukleri yerde 'vurmaya' başladılar. Anası
vurulan, babası trafik kazasına kurban giden 6 küçuk kurt
çevreciler tarafından, ormana atılan leşlerle beslenip
büyutuldu. Bu kuçuk kurtların yavaş yavaş vahşi doğada
kendi yaşamlannı kurmaları, çevrecileri umutlandırıyor.
Ancak ABD'de 'Kurtlarla dans'tan hoşlanmayanlar da var.
Ko>Tjnlan parçalanan ya da çocuklarımn yaşamını tehlikede
gören çiftçiler 'vahşi yaşam' denemesine kuşku ile bakıyor.
doyurmak ve para kazanmak
amacına yonelik olarak... O
hayvanlann nasıl katledildikle-
rini de mezbahaya kadar gide-
rek görmelerini tavsiye ederim.
Düzenli bir şekilde öldurmeylen
bıtseydi, once bu hayvanlann
tukenmesi gerekirdi.
Hangi insanın geçmişınde bir
avcı yoktur acaba? Bunu kabul
etmeyecek insana soranm; ilk
insanlar neylen geçiniyorlardı?
Bizler o insanlann devamı değil
mıyiz?
Gerçek anlamdaki her avcı,
aynı zamanda bir korumacıdır.
Avırun devamı için öyle ohna-
ya mecburdur. Eğer öyle değil-
se, bunu, halkımıza gereken eği-
timi veremeyen eğitim sistemi-
mizde aramamız gerekir. Avru-
pa'da zamansız ve usulsuz av-
lanmak nasıl mumkun değilse,
ashnda bizde de oyle olması ge-
rekirdi. Işte bunun içindir kı
bizde avcıya yöneltilmekte olan
eleştiriler, Avrupa'da kesinlik-
le duşünulemez. Tüm avcılarla
uğraşacaklanna, sadece usul-
süzlük yapan avcılarla ve bu
usulsüzluklerin önüne geçeme-
yen ilgililerle uğraşılsın ve eleş-
Korumaa dernekler hiç kıvır-
masınlar. Yabanm çalılıklan ve
ormanhklan arasındaki yaban
hayvanlarının azalmasını, ço-
ğalmasını, korunacak duruma
gelmiş olup olmadıklarını, an-
cak avcılarla jşbirliği yaparak
öğrenebilirler. Her yabani hay-
vanı, kelaynak veya leylek mi
zannediyorlar ki yoi boyunda
veya piknik havası içerisinde iz-
leyebilsinler?.. Çahhklardan ve
ormanlıktan çıkmayan Turaç ve
Bıldırcın gibi kuşları görebil-
raeleri bile mümkün değildir.
Milli park olsun
11 Av Komisyonlan'nca tek-
hf edilip MAK tarafmdan kara-
ra alınan yasak sahalann hak-
kı ile korunduğuna hiçbir avcı
inanmaz. Bu yasak, mutlaka
delinir. özellikle orman bölge-
leri dışında kalan bu gibi saha-
lar kesinlikle korunmamakta-
dır, zira koruyacak bir teşkilat
yoktur. Finansman meselesi.
Geri kalmışhğımızm diğer bir
ifadesi. Gelişmiş ûlkelerin çok
gerilerinde se>Tetmekte olduğu-
muza dair hususlardan bir
tanesi.
özellikle eti yenen göçmen su
kuşlanmn ülkemize gelmesini,
ülkemizde mevsimi geçirmesini
ve avcılann av baskısına karşı
korunmasını sağlamak için "su-
lak milli park sayısının uttınl-
ması şarttır". Zira gerçek koru-
ma ancak milli parklarda yapıl-
maktadır. Her milli parkın özel
koruma ekipleri vardır. Gala
Gölü'nün ne derece korunmak-
ta olduğunu bilmiyomm. Bize
çok uzak.
Ama bölgemize yakın olarak
bulunan bu tip koruma altına
alınmış birkaç sulak sahada,
bölge avcılannın nasıl y ogun bir
şekilde avlaodıklannı çok iyi bi-
İiyorum. Koruma altmda değil
de sanki bolgenin özel avlağı!..
Bölgemizde Amik Golu'nün te-
beriği 4000 dönümluk bir gölü-
müz var. Korunması şarttır.
Milli parklar kapsamına alın-
ması için ilgililere gereken yazı-
yı gönderdim, ama bu gölü tl
Av Komisyonu karanna alma-
dım. Çünku böyle bir kararla
korumak mumkün değildir.
Hodri meydan. AlsınJar milli
parklar kapsamına... Çok
önemliyse, Gala Gölü'nu de
Milli Park yapsınlar, olsun kuş
cenneti."
i Park' dediğin piknik alaııı mı?Milli Parklar Daire Başkanı Sami Ölçer, Türkiye'deki parkların, eldeki
personelle yeterince korunamadığını, yurttaşların da parklann
temizliğine gereken önemi vermediklerini belirtti. Doç. Sumru Güler,
milli parkların 'piknik alanı' imajından kurtarılmasını istedi.
MERİH AK
İZMİR — Milli parklann korunması için ge-
niş ölçekli bir master plarunın gerekliliği vurgu-
lamrken Orman Genel Müdürlüğu Milli Park-
lar Daire Başkanı Sami Ölçer, personel eksikli-
ğinden yakındı.
Ölçer, yaklaşık 300 bin hektarhk alanın bugün-
ku personelle yeterince korunamadığını, ayrıca
yurttaşlann milli parklann temizliğinde özenh
davranmadığını söyledi. Karadeniz Teknik Üni-
versitesi Orman Mühendisliği Fakültesi öğretim
uyelerinden Doç. Dr. Sumru Guler de milli park-
larda yaşanan ziyaretçi "baskısımn" azaltılma-
sını istedi. Doç. Dr. Güler, "Milli parklar pik-
nik alanı imajından kurtanlmalıdır" dedi.
Her yıl yuz binlerce yerli ve yabancı turistin
ziyaret ettiği milli parklar büyük sorunlarla karşı
karşıya. 300 bin hektarhk alana yayılan 21 milli
parkın şu anda en buyük sorunu "kirlilik." Da-
ha çok piknik yeri olarak kullanılan milli park-
larda kirlilik sorunu giderek artarken doğal gu-
zellikler bozuluyor. Bunun yanında yapılaşma da
milli parfdarı tehdit eden en büyük tehlikelerden
bir tanesi.
Tarım Orman ve Köyişleri Bakanhğı Orman
Genel Müdürlüğu Milli Parklar Dairesi Başka-
nı Sami ölçer, sorunun her çevre kuruluşunun,
çevreyle kendini ilgili zanneden her kişinin çev-
reye farkh bakmasından kaynaklandığını söyle-
di. Herkesin çevreye bakış açısının farkh oldu-
ğuna deginen ölçer, "Unutulan bir gerçek var.
Çevre demek orman demektir, yeşillik demektir.
Çünku butun sorunlann tek çözumü ağaçtır" de-
di.
"Türkiye'de bir şeyi korumak ancak silahla
mümkundiir" diyen Sami ölçer, silah taşıma yet-
kisine sahip olan uç kuruluştan birisinin "Orman
Muhafaza Teşkilatı" olduğunu da vurguladı. Öl-
çer, "BizJm ekiplerimizin de belinde tabanca var-
dır ve milli parklan korumaktadırlar. Ancak yi-
ne de yettiğimizi söyleyemem. Çunku Türk in-
sanının bir ynpısı var. Turk insanı çöpu çop te-
nekesine atmaz. Milli parklanmızın çogunda cu-
martesi pazar piknikler yapılır. Onun temizliği
çarşamba güniıne kadar sıirer. Saba kullanma
terbiyemiz yok bizim. Piknik alanlarına dunya-
nın hiçbir yerinde araba sokulmaz. Bizde masa
başına kadar çekilir arabalar" diye konuştu.
Türkiye'de bulunan milli parklann büyük ço-
ğunluğunun onnan ağırhklı olduğunu belirten
Karadeniz Teknik Üniversıtesi Orman Mühendis-
liği Fakültesi öğretim uyelerinden Doç. Dr. Sum-
ru Güler, bu bölgelerin iyi korunduğunu söyle-
menin y-anlış olacağını söyledi.
Milli parkların hem rekreasyon hem turizm ve
koruma amaçlı oluşturulduğunu bildiren Doç.
Dr. Güler, özel milli park master planlannın ha-
zırlanması gerektiğini söyledi. Türkiye'deki mil-
li parklarda böyle bir planın bulunmadığına dik-
kat çeken Doç. Dr. Sumru Güler, "Milli parkla-
nn bazılarının koruma altına alınması, bazılan-
nın da turistik amaçlı kullanılmalan için plan ge-
rekmektedir. Bunların hiçbirisi yapılmamakta-
dır. Parkların gelişmesi >n da korunmasına yö-
nelik çalışmalar bu yuzden yetersudir" dedi.
Insülin i|^ıeleri
tarihe karışıyor
• LONDRA (AA) —
Ingiltere'de şeker hastası bir
kadına "insulin" üreten
hücre nakli yapıldı.
Leicester Kraliyet
Hastanesi'nde yapüan
operasyonun başan ile
tamamlandığı ve böyle bir
transplantasyonun
tngiltere'de ilk kez
gerçekleştirildiği belirtildi.
Hücre naklinden sonra 40
yaşındaki hastanm her gıin
yaptırdığı insülin iğnelerini
artık kullanmasına gerek
kalmadığı, zira nakledilen
hücrelerin her gün insülin
üreteceği kaydedildi.
Güneş yanığını
önleyen bant,
• NEW YORK (UBA) —
Pek çok tatilcinin tatilini
zehir eden güneş yanıklan
bundan böyle can
yakmayacak. Amerika'da
geliştirilen minik ve akılh
bir araç insan derisinin
güneş ışınlan alünda
kavTulrnasının önüne
geçiyor. Xytron Uv
Dosimeter adı verilen ve
bandaj şeklinde üretilen
mirü aletin çalışma esası,
zehirli gazlann ölçülme
metoduna dayanıyor. Alet,
üzerindeki renklerle güneş
ışınlanmn vücudu etkileme
derecesini bildiriyor.
Karayolları'na
'tarih' uyansı
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) — Bergama Kozak
yolu yapım çalışmalan
sırasında hasar gören Roma
bodrumlannın KarayoUan
tarafından tamir edilmesi
istendi. Bergama Belediye
Başkanı Sefa Taşkın,
Anadolu'nun ayakta kalan
en yüksek yapısı olan
Bazilika'nın Selinos çayım
örten uzantısı Roma
bodrumlannın yol yapım ve
istimlaklar sırasında büyük
hasar gördüğünu belirtti.
ÖSYMVle hatah
puanlama
• ANKARA (AA) — Aynı
adı ve kodu taşıyan
kollardan ek puan
yapılmaması gereken kola
da ek puan yapıldığı için,
anaokulu öğretmenliği , i
programına yerleştirilen 113
aday listeden çakarıldı.
ÖSYM Başkanı Dr. Fethi
Toker bugun yaptığı yazıh
açıklamada, bu durumda
olan 113 adayın yerine,
puanı elverişli olan
adaylann yerleştirildiğini
belirterek, yerleştirme ile
ilgili bilgileri değişen
adaylara bu durumun yeni
bir sınav sonuç belgesi ile
duyurulduğunu söyledi.
Kıyılarda
çoraklık
• ANTALYA (AA) —
Alanya-Kemer arasında
bulunan yeraltı sulannın
tuzlanma tehlikesi ile karşı
karşıya bulunduğu
bildirildi. DSt 13. Bölge
Müdürlüğu yetkilileri,
Kemer-Alanya arasında
bulunan otel ve tatil
köylerinin su ihtiyaçlannı
yeraltı su kaynaklanndan
sağladıklanm, bu nedenle
çekilen yeraltı su
kaynaklarma tuzlu suyun
kanşması tehlikesinin
bulunduğunu bildirdiler.
Mimarların
protestosu
• ANKARA (ANKA) —
TMMOB Mimarlar Odası,
mimarlara Kültür Bakanhğı
tarafından açılan "Ahlat-
Selçuklu Kültür Merkezi
Proje Yanşması"na
katıhnmaması uyansında
bulundu. Mimarlar
Odası'ndan yapılan
duyuruya göre bakanhk
tarafından açılan yanşma
jürisinde yönetmelik
hükümlerine aykın olarak
mimarhk dışı meslek
adamlanmn bulunmasının
sağlıklı sonucu
veremeyeceğine dikkat
çekildi. Kültür BakanhğYna
da başvurularak yanşmanın
iptal edilmesinin
istendiği belirtildi.
Kaş'ta gençlik
kampı
• ANTALVA (AA) —
Alman ve Türk gençlerin
katıldıkları uluslararası
gençlik kampı, Antalya'nın
Kaş ilçesinde başladı.
Türkiye'de Gençlik
Aktiviteleri Servisi (G$ «)
adh özel bir kuruluşun
düzenlediği kampa, 18-25
yaşlanndaki 20 Alman ve
20 Türk genci katıhyor.
Türk ve Alman gençleri
arasmda kültürel bağlann
kurulması ve gençlerin tatil
yapmaları amacıyla
düzenlenen kamp, iki hafta
surecek.