18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
<26 AĞUSTOS 1991 ı ^ SP 4 halk •meclisi' kuracak • ANKARA (UBA) — Sosyalist Parti Genel Başkaru Doğu Perinçek, Sosyalist Parti'nin ülkeyi 'halk meclisleri' ile yöneteceğini, vali ve kaymakamhklan kaldıracaklannı söyledi. Doğu Perinçek, Türkiye'nin ekonomik sorunlannı 10 milyon işsizi harekete geçirerek çözeceklerini belirtti. Perinçek, dünyanın geleceğinin sosyalizm olduğundan hiçbir kuşkusu bulunmadığıru ifade etti. Sosyalist Parti Parti Meclisi toplantısında konuşan Genel Başkan Doğu Perinçek, seçimlerde 12 : Eylül düzeni ile işçi ve Kürt "hareketinin getirdiği yeni düzenin çarpışacağını bildirdi. Perinçek, "Düzen ANAP, SHP, DYP ve DSP gibi düzen partilerini öne çıkanyor. Türkiye'yi bu •hale getirenler de bu partilerdir. Yapılacak secim •de prograrnlar arası bir seçim değil, reklam •şirketleri arasındaki bir seçim olacaktır" dedi. DYP GİK toplanıyor • ANKARA (ANKA) — OYP Genel tdare Kurulu, yarın seçitnle ilgili gelişmeleri gözden geçirmek ttzere toplantıya çağnldı. DYP Basın ve Halkla iiişkiler Müşavirliği'nden verilen bilgiye göre genel idare kurulu toplantısına DYP Genel Başkam Süleyman Demirel başkanlık edecek. Süleyman Demirel'in sunuş konuşmasından sonra GtK'te seçim hazırbklan ve çalışmalan üzerinde durulacak. Semra Ozal: 5 yıl daha • İSTANBUL (AA) — ANAP Istanbul ll Başkam Semra özal, yapılan iki buyük genel seçimde halkın önüne eşi Turgut özal'ın çıktığını hatırlatarak, "Sayın özal, aıtık ne dolaşabilir ne konuşabilir. Şimdi iş teşkilatlara düştü" dedi. Semra özal, dün tstanbul'da partisinin düzenlediği sunnet şölenlerini Beyoğlu, KâğJthane ve Şişli ilçe 'teşkilatlarında sürdürdü. Şişli'de partililere hitap eden Semra özal, ANAP'm kısa bir süre içinde ^ ırularak iktidara u.aştığını, ulkede 8 yılda çağ atlandığım anJattı. ANAP'm misyonunu .tamamlaması için 5 yıla daha ihtiyacı olduğunu ifade eden Semra Ozal, "Şimdi, bu beş yılı alabilecek güçteyiz" dedi. Özal'ın cesareti • ANKARA (UBA) — Maliye ve Gümrük Bakam Adnan Kahveci, Sovyetler Birliği'ndeki darbe olayının Cumhurbaşkanı özal'ın cesaretini ortaya çıkardığını söyledi. Kahveci, "Liderlik cesaret ve vizyon gerektirir" dedi. Sovyetler Birliği'ndeki son gelişmeler konusunda görüşlerini açıklayan Maliye ve Gümrük Bakam Adnan Kahveci, darbenin DYP lideri Süleyman Demirel ile Cumhurbaşkanı özal arasındaki farkı bütün ••çıklığıyla ortaya Vkardığım söyledi. Cumhurbaşkanı Özal ve Başbakan Yılmaz'ın askeri darbelere karşı kararh ve çok sert bir tavır aldıklarını kaydeden Kahveci, Demirel'in bu kararlılığı - gösteremediğini belirtti. Kahveci, "SSCB'de yaşanan .askeri darbe olayı Cumhurbaşkanı özal'ın ısrarla sürdürdüğü liderlik cesaretini bir kez daha kanıtlamıştır" dedi. Gül üreticisi sevindi • ANKARA (UBA) — SHP'nin seçim kampanyasında simge olarak gülü seçmesi, gül üreticilerini ve çiçekçileri sevindirdi. SHP Genel Merkezi, toplantılarında ve mitinglerinde yakalara gul takılmasını kararlaştırdı. SHP'lilerin seçim kampanyası boyunca 3 milyon civarında gül kullanılması bekleniyor. S'UP'nin seçim kampanyasında slogan olarak "Sandıkta güller açacak" sözünü benimsemesi ve simge olarak gul kullanılmasını kararlaştırması çiçekçileri hareketlendirdi. Çiçekçiler şimdiden gül siparişlerini arttırırken gul üreticileri de kazançlarını arttırmak için çareler aramaya başladı. HABERLER CUMHURİYET/5 SECİM'91 Yılmaz'ın tercih oyıınuBaşbakan, Cumhurbaşkanı ile birsaatgörüştil Özal, Seçim Yasası'nı onayladı Başbakan Yılmaz'ın, Yıldırım Akbulut ve arkadaşlannın 'tasfiye' endişesini yatıştırmak için verdiği 'Bütün milletvekilleri aday listelerinde yer alacak' sözü, 'tercihM ov' sistemini getirdi. Haber Mer- kezi — Başba- kan Mesut Vıl- maz, Seçim Ya- sası'nda deği- şiklik yapan yasanın Cum- hurbaşkanı Turgut Özal tarafın- dan onaylandığını açıkladı. ANAP yöneticileri anayasa de- ğişikliği ve seçim yasalanndaki değişiklikte uzlaşma sağlanama- masından DYP'yi sorumlu tutu- yorlar. TBMM Başkam Kaya Er- dem'in partiler arasındaki uzlaş- ma girişimlerinin sonuçsuz kal- ması üzerine, TBMM'den geçen seçim yasa önerisi, dun Cum- hurbaşkanlığı'na gönderildi. Başbakan Mesut Yılmaz, dun Istanbul'da Cumhurbaşkanı özal ile yaklaşık bir saat göruş- tü. TBMM Genel Kurulu'nun cumartesi günkü birleşiminde kabul edilen ve Seçim Yasası'- SEÇİM YASASI NE GETIRIYOR? TBMM'de kabul edilerek onay için Cumhur- başkanlığına gönderilen ve 20 ekimde seçim ya- pılmasını öngören yasa şu hükümleri içeriyor: • Partiler, her seçim çevresinde milletvekili sayısımn ikı katı kadar aday gösterecekler. • Siyası partiler, iller toplamının en az yarı- sında, gerekli sayıda aday bildirecekler. Bildir- memeleri durumunda YSK eksiklerin tamam- lanması için uyanda bulunacak. • Seçimlerde kullanılacak çıkmayan boyanm imal ve ithali konusunda hükümet yetkili olacak. • Yüksek Seçim Kurulu, oy verme günıinü esas alarak, seçim takvimindeki süreleri kısal- tabilecek. • 26Mart 1989 yerel seçimlerinde kullamlan seçmen kütukleri güncelleştirilerek, bu seçim- lerde kullanılacak. • Bağımsız adaylar, birleşik oy pusulasında yer almayacak, bu adaylar ayrıca oy pusulası bastıracaklar. • İki, üç ve dört milletvekili çıkacak seçim çevrelerinde çevre barajı yuzde 25 olarak uy- gulanacak. Kontenjan adayı gostenlen ve beş milletvekili çıkanlacak seçim çevrelerinde, çevre barajı yüzde 20 olacak. Bu seçim çevrelerinde bu oranlardan diışuk oy alan partiler ve bağım- sız adaylara milletvekili tahs'ıs edilmeyecek. • Birleşik oy pusulasmm üzerinde partilerin yanı sıra adaylann da ısımleri yer alacak. • "Evet" mührunu basarak tercih ettiği siyasi partiyi belırten seçmen, bu partiye ait adaylar- dan sadece birı ıçm de tercih kullanabilecek. Birden fazla aday için tercih belirten seçmenin tercihleri geçersiz sayılacak. • Tercih barajı yüzde 15 oldu. Adayın aldığı tercihlerin geçerli olabılmesi için siyasi parti- nin o seçim çevresinde aldığı geçerli oylann yüz- de 15'ini aşması gerekiyor. Bu oranı aşanlarpar- tinin listesinin ilk sıralarında yer alanlardan ön- ce seçilmiş sayılırlar. • Seçimlere mazeretleri olmaksızm katılma- yanlar 50 bin lira ceza ödeyecekler. nda bazı değişiklikler yaparak erken genel seçimin tarihini 20 ekim olarak belirleyen yasa, Cumhurbaşkam Turgut özal ta- rafından dün onaylandı. Seçim Yasası'nda değişiklik yapan ya- sanın bugünkü Resmi Gazete^ de yayımlanarak yürürlüğe gir- mesi bekleniyor. tstanbul'da bulunan Başba- kan Yılmaz, AA muhabirinin, Seçim Yasası'nın Cumhurbaşka- nı özal tarafından onaylanıp, onaylanmadığı sorusuna, "Evet, Cumhurbaşkanı yasayı onayla- dı" diye cevap verdi. Cumhur- başkam özal'ın yasadaki yüzde 15 tercih barajına karşı olması nedeniyle yasayı onaylamaması olasılığından söz ediliyordu. ANAP'h Taranoğlu bu yöndeki bir sonıya, "Biz seçim için düğ- me>e bastık. Aday formlannı hazırlamaya başjadık" karşılığı- nı verdi. Taranoğlu, "Uzlaşma olasılığı hiç yok mu" sorusunu da "Bu soruyu yanlış adrese so- ruyorsunuz. Bu sorunun adresi DYP'dir. Oraya sonın'" diye ya- nıtladı. Taranoğlu, SHP'nin iki parti olarak anlaşma önerisi ge- tirmesi halinde, bunu kabul ede- bileceklerini ifade etti. DÖRT METRELtK PÎDEYt KESTt — Ankara Kalesi'nde dün bir grup gazeteci ile yemek jijen Devlet Bakam ve Hükümet Sözcüsu İmren Aykut, çok sa>ıda tanınmış sanatçı ve iş kadınının ANAP'tan milletvekili ada>ı olacağını söyledi. Aykut, isira açıklamadı. Bakan Aykut yemekte 4 metre boyundaki pideyi keserek gazetecilere ikram etti. (Fotograf: AA) TBMM Adalet Komisyonu Başkam ve ANAP Ankara Mil- letvekili Alpaslan Pehlivaalı da uzlaşma olasılığının da kalma- dığını savundu. Devlet Bakam Mustafa Taşar, "Bize göre uzlaşma işi bitti" de- di. SHP ve DYP'nin seçim iste- mediğini savunan Taşar, "Biz, SHP'den teklif gelirse kabul ederiz. Ama böyle bir teklifi beklemiyonım" diyerek sözleri- ni şöyle sürdürdü: "20 ekimde takke düşecek, kel görünecek. DYP hiç seçim istemiyor. Bu nedenle de uzlaş- maya vanaşmıyor. SHP de oyle. Dün (önceki gün) Meclis'te ANAP'h arkadaşlanmız Seçim Kanunu için güle oynaya oy ve- rirken muhalefet milletvekilleri sıkıntılıydı." Taşar, tercih sistemi konusun- da ANAP'ta sıkıntı olmadığını da belirterek, bu konunun ANAP Meclis grubunda oyla- narak kabul edildiğini söyledi. Başbakan Yılmaz, az farkla kazandığı kongre sonrasmda parti içindeki muhalefet grupla- nnın huzursuzluğunu yatıştır- mak amacıyla butun milletvekil- lerinin ısımlennin aday listele- rinde yer alacağı sözu vermişti. Başbakan'ın bu sözunü yeri- ne getirebılmesi, eski başbakan Yıldınm Akbulut ve arkadaşla- rının "tasfiye" endişelerini yauş- tırabilmesi için tercih sistemi ya da milletvekili sayısımn 600'e yükseltilmesi seçenekleri bulu- nuyordu. Cumhurbaşkam TUrgut özal- ın da asıl isteğinin milletvekili sayısımn arttınlması olmasına karşm ANAP'ın anayasayı de- ğiştirecek yeterli sayıya sahip ol- maması uzlaşma girişimlerine neden oldu. Bu girişimlerin so- nuçsuz kalması nedeıiiyle parti içi sıkıntılar nedeniyle tercih sis- temi getirildi. Ancak tercih barajının oranı konusunda özal'ın yüzde 5'i, Yılmaz'ın yuzde 10'u savunma- sına karşın ANAP grubu yüzde 15 olarak karar verdi ve yasada da bu oran yer aldı. Başlangıçta tercihin o seçim çevresindeki aday sayısımn ya- rısı kadar olabılmesi uzerinde durulurken Yılmaz, sadece tek aday için tercih kullanılması hükmunü öneriye koydurdu. Böylece tabanda kuvvetli olduk- larını savunan Akbulut yanlıla- nrun listedeki öbur adaylar aley- hine propaganda yaparak grup olarak tercih yaptırabilmeleri önlendi. Ayrıca alt sıralara ko- nulacak milletvekillerinin itiraz olanaklan ortadan kaldırılu-ken listeyi delmeleri olasılığı da azal- tıldı. TBMM'nin sab gunü topla- narak ek bütçe konusunu görüş- me karan alması üzerine Başba- kan Mesut Yılmaz'ın aynı gun yapmayı planladığı Edime gezisi 2 eylüle ertelendi. DYP, ülke ve çevre barajlarının adaletli temsile aykırı olduğu görüşünde: 9 milyon oy boşa gidecekANKARA (Cumhuriyet B ü r o s u ) — DYP Seçim Iş- lerinden So- rumlu Genel Başkan Yar- dımcısı Hasan Ekinci, ANAP'- ın anayasa değişiklıği için uzlaş- ma girişimlerine katılmayacak- lannı bildirdi. Ekinci, gorüşme- lerde uzlaşmayan tarafın ANAP olduğunu vurgulayarak "Bun- lar, bolge barajını kaldırmak oi- yetinde değil. Onlan, bu konu- da samimi ve ciddi bulmadığı- mız için bu meselenin dışında- yız" dedi. Anayasada değişiklik yapılarak milletvekili sayısımn 600'e çıkanlması konusunda parti örgütünden tepki geldiği- ni belirten Genel ldare Kurulu iıyesi Zonguldak Milletvekili Ömer Barutçu da "Sayın Özal'a yeni bir şov imkânı yaratmak istiyorlar" diye konuştu. Ekinci, dün düzenlediği basın toplantısında, ANAP'ın hazırla- dığı seçim yasasıyla, 24 milyon geçerli oydan beş milyonunun ulke, dört milyonunun da böl- ge barajıyla peşinen geçersiz sa- yılacağını kaydetti. Bunun adil- ve adaletli temsile çok aykırı olduğunu, bolge barajının kalk- ması gerektiğini savunduklarını anlatan Ekinci, şöyle dedi: "Ama ANAP iktidan bu se- çim kanununu iki barajlı olarak çıkarmış bulunmaktadır. Zaten 12 Eylul şartlannda kurulmuş, güdümlü seçimlerle iktidar ol- nun nasıl yazılırsa yazılsın, ANAP iktidannın, ihtilalin son artıgı olan bu partinin son se- naryosu, seçim de bunun son perdesi olacaktır." Seçim Yasası'nın ANAP'ın de- mokrasi anlayışım gösterdiğini, ancak seçimierin 20 ekimde ya- DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci, ANAP'ın bölge barajını kaldırmak niyetinde olmadığını belirterek kendilerine güvenmediklerini söyledi. Ömer Barutçu da, milletvekili sayısımn 600'e çıkarılmasına parti örgütünün tepki gösterdiğini bildirdi. düştuğunü bildiren Ekinci, ka- tılımı sağlamak için para cezası iki katına çıkarılırken, dokuz milyon oyun geçersiz sayılması- nın iktidarın demokrasi anlayı- şına uygun olduğunu söyledi. Genel İcurulda ve Adalet Komis- yonu'nda ulke barajının yeterli muş bir partiden başka bir şey beklenemezdi. ANAP'ın ve Sa- yın Özal'ın tek korktuğu şey, gerçek demokrasidir. Bu neden- le 1983, 1987 ve nihayet bu se- çim kanununda, adil temsili göstenneyecek bir sistem ortaya koymuşlardır. Çıkardıklan ka- pılacak olması nedeniyle mille- tin bayram ettiğini söyleyen Ekinci, "Sıra millette. Millet bunları silip süpürecektir. ANAP'm ve Sayın Özal'ın kork- tuğu gerçek demokrasi gelecek- tir" dedi. Ekinci, ANAP'ın, Seçim Yasa- Zaman darlığı nedeniyle özel televizyon kurmaktan vazgeçtiler ^ kiralık kaııal peşindeANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Er- ken genel seçimin ekim ayında yapılması- nın gundeme gelmesi üzerine, özel TV kur- ma girişiminden zaman darlığı nedeniyle vazgeçen DYP, seçim kampanyasını ekran- dan yapabilmek için arayışlarını sürdurü- yor. Partinin seçim kampanyasında TV ek- ranından yararlanabilmesinin yollannı ara- mak uzere oluşturulan teknik bir ekip, son olarak "kanal kiralanması" önerisini getir- di. Öneriye sıcak bakan DYP, bir Ameri- kan ve iki Alman TV fırması ile konunun teknik ayrıntılannı göruşmeye başladı. DYP, Avrupa'da yayın yapan bir TV istas- yonundan kanal kiralamak ve seçimlerden 15 gün önce başlayarak günde bir veya iki saat TV yayını yapmak için hazırlıklarını sürdurüyor. DYP Genel Muhasibi Özden Özbilün, halen tıangi istasyondan kanal kiralanabi- leceğinin araştınldığını söyledi. Kiralaya- cakları kanaldan maddi olanaklar ölçüsün- de yararlamlacağını bildiren özbilün, ön- ceki gun sabah, radyo-TV yayını konusun- da bir Amerikan firması ile görüştükleri- ni, iki Alman firması ile de temas halinde olduklannı anlattı. Partinin TV konusun- da yetişmiş elemanlan olduğunu, görüşme- leri bu elemanlardan oluşan teknik bir eki- bin surdürduğünu kaydeden Özbilün, "Biz DYP TV'si düşünmüyonız. Zaten onun ge- reği de yok. Parti yayını yapan bir TV'nin yanlış olduguna inanıyoruz. Kiralayacağı- mız bir kanaldan paramıza göre günde bir veya iki saatlik yayın yapacağız. Yayının, se- çimden 15 gun önce başlatılması diişünü- lüyor." Partinin seçim kampanyasını yürütecek reklam firmasımn belirlenebilmesi için bir- kaç firma ile temaslarının sürdüğünu anla- tan Özbilün, önümüzdeki hafta içinde bir karar verileceğını bildirdi. "Bize seçim ka- zandırecak firma aramıyoruz" diyen Özbi- lün, firmanın kampanya sırasında kullana- cağı verüeri kendüerinin vereceğini söyledi. Özbilün şöyle dedi: "Bir partiye seçimi, reklam firması ka- zandıramaz. Bizim bir programımız, seçim vaatlerimiz, gecmişimiz var. Reklam firma- sının bunları parlatması lazım. Bunlann na- sıl söyleneceginin. reklam panolarımızın, afişlerin nasıl hazırlanacagının, firmanın denetiminde olması lazım. Sloganlann ha- zırlanmasını da reklam firmasından bekle- miyoruz. Onlara, bunlann sunuş şeklini bı- rakacağız." Seçim kampanyasında kullanılacak slo- ganlann bir bölümunün bulunduğunu, an- cak bunları şimdiden açıklamak istemedik- lerini belirten Özbilün, "Silahlanmızı, sa- vaşa girdikten sonra ortaya çıkaracağız. Şimdiden bunlann ne olduğunu söylersek tedbir alırlar" dedi. sı Mechs'ten gectikten sonra başlattığı uzlaşma girişimleriy- le ilgili şudeğerlendirmeyi yaptı: "Bizim ANAFtan en belli bas- h aynldıgımız konu, demokrasivi yorumlamadaki farkımızdır. Biz DYP olarak, komisyonda ber türlü yaklaşımda bulunduk. Adil bir seçim kanunu çıkması için elde fırsal varken katkıda bulunmaya calıştık. ANAP, 'Bölge barajı yüzde 19 dahi olmaz' dedL Biz, 'Yuzde 10*a in- miyorsunuz. Bari ikisinin arası, yüzde 15 olsun' dedik. Ona da razı olmadılar. Dk komisyon toplantısında bazı yerlerde baraj yüzde 20 olmuştu. Ama bu an- laşmayı dahi bozarak barajı yüzde 25'e çıkarmışlardır. Bun- lar, barajı kaldırmak niyetinde defil. Onlan, bu konuda sami- mi ve ciddi bulmadıgımız icin bu meselenin dışındayiz." Ekinci, ANAP'ın, muhalefet partilerinin anayasa değişiklik- lerini kabul etmesi durumunda tercihli sistemden vazgecebilece- ğini belirttiğinin anımsatılması üzerine de "Ülkeyi yönetenlerin, alıştıklan sistemi devam ertirme- meleri lazım. Komisyon bir sa- at an» verdiğinde, ANAP'h ko- misyon üyeleri gittiler, tercihli sistemin kaldınlması, yüzde 20 barajının da yüzde IS'e indiril- mesi konusunda da talep götür- düler. Sayın Yılmaz'ın verdiği ce- vap, 'Bölge barajı 19 biie olamaz' idi. 'Tercihli sistemden vazgeçebiliriz' demelerine rağ- men, komisyonda tekrar koydu- lar. O komisyonda, üçlü anlası- lan ve düzgün hale getirilen şey- leri bile bozdular. Onun için na- sıl bunlara güvenip de gene gö- ruşelim, konuşalım? Bunlara güvenilmez" diye konuştu. Ekinci, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yasayı veto etmesi duru- munda goruşme yapıp yapma- yacaklarının sorulması üzerine de "Bu şekilde geçti zaten. Bi- zim bütün isteğimiz, seçimi ge- ciktirmemek." karşıhgını verdi. GUNLER1N KOPUGU AHMETTAN Katerina Yenge veİnsanDerisi... Sovyetler'de darbeciler devlet yönetme ve özelltkle Manc'a, Lenın'e, Stalin'e de- de "yasa çıkarma anlayışı" ğil de imparatoriçeleri II. Ka- nedeniyle kınayan bir kitap terina'ya kulak ve gönül yazmış. vermiş olsalardı, bugün baş- "Kralın Yasa Koymak İçin ları derde girmeyecekti. Saylavlarına (Milletvekilleri- 1700'lerde hüküm sürmüş ne) Yönergesi Üstüne ve bir iddiaya göre Türklerin Düşünceler" adlı bu kitabın "yengesi" de olan Rusya yazılış tarihi 1774. Kitap Hol- İmparatoriçesı Katerina, dev- landa'da yayımlanmış. let yönetimı konusundaki gö- Rus imparatoriçesi ve Rus rüşlerini Fransız düşünürü Parlamentosu için 217 yıl ön- Diderot'ya yazdtğı mektuplar- ce yazılanlar, şu sıralarda da dile getirmiş. Türkiye için de güncel. Tür- Rus İmparatoriçesi; devlet, kiye'de de saylavlara yöner- halk ve yönetim konusunda gelerie yasalar yaptırtılıyor, özetle şu görüşte: anayasa değiştirtilmek isteni- "Halkın kendisini doyuran yor. ekmekten ve kendisini avu- Diderot, 1774'teKaterina'- tan dinden başka bir düşün- ya şunlari yazmış: cesi yoktur. 'Devlet "Tepeden ınme yasalara kalkınması', 'gelecek kuşak- halkın candan saygı duyduğu lar', 'yüzyıllar', halkın umur- binde bir görülür. (...)Herke- samayacağı türden sözterdır. se eşrt olarak yükümlülük ge- Adına gelecek' dediğimiz o tirmiyorsa, toplumda bir tek enginlik içinde halk, yalnız kişi bile onları ceza görme- yannki günü görür. Yoksullu- den çiğneyebıliyorsa, yasalar gu, daha uzaklara ilgı duyma- boşunadır. (...) Bir anayasa- sına engeldir." nın ilk sözü, devtetin başında- Burada, ıster çağ atlayan kini baglamalı, şöyle Türkiye sözlerini düşünün. ıs- başlamalıdır: Biz halklar ve ter Sovyetler'de 70 yıllık biz halkın başındakiler bizi Marksist-Leninist devlet ülkü- eş'ıtçe yargılayacak olan bu sünün lastiğinin neden patla- yasalara antlaşarak bağlanı- yoruz. Biz baştakiler, bu ya- saları değiştırir ya da çiğner- dığını... Rus İmpara- t o r i ç e s ı ' ni Sovyet darbe- cilerinin değil de Türkiye Cumhurbaş- kanı'nın iyi etüt ettiği akla geliyor. Sayın Türkiye Cum- hurbaşkanı, söylev ve de- meçlerine ba- kılırsa her şeyı okuyor, dün- yayı iyı biliyor, tarihi olayları Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı, öyle anlaşılıyor ki Çan Yayınlan'ndan çıkan, (1967) Sabahattin Eyüboğlu-Vedat Günyol'un çevirdiği, Katerina'nın mektuplarının da yer aldığı "Politika Sanatı' adlı kitabı okumuş ve etkilenmlş. sek, biz halkın düşmanı ol- muşuz de- mektir ve halk bize düşman olmakta haklı- dır." Katerina, bütün dediğim dedik çaldığım düdük diyen devlet liderleri- nin yaptığı gi- bi, bir kalem erbabmdan kulak asmadı. "Sayın Diderot, o güze) dü- şünceleri büyük bir zevkle dinledim. Ama çok iyi anladı- ğım o büyük ılkelerinizle, yal- nız güzel kıtaplar yazılır. (....) da iyi bir biçimde etüt ediyor. gelen sese Bu arada, "Katerina yen- Ama Diderot'ya bir mektup genın Diderof'ya yazdığı yazmadan da edemedi: mektuplan okumuş; Diderot'- yu, Katerina'yı ve düşüncele- rini de herhalde "etüt" etmiştir. İmparatoriçe Katerina'nın ^"Efendilerle uyrukları ara- l k i m , i z i " dene kadar ayr, du- sında hiçbir koşul olamaz. rumlarda olduğumuzu unutu- Ama aklı başmda her efendi, yo^unuz: S.z kağıt ustunde ineğini rahatça sağabılmek Çalişıyorsunuz. Kâğıt her şe- için, onu fazla zorlamaz; ter- v e ^ k a t 4?', r ' d u m d u ^ u r - «yM sine bunaltmamaya, yorma- «**?• Aklınızın. katemıruztn maya çalışır" h l < ? b ı r esıntısıne karşı koy-- Sayın Türkiye Cumhurbaş- m a z - Oysa ben, zavallı ımpa- kanı, öyle anlaşıhyor ki Çan r . a t o r 'Ç e ' b f n ı n s a n , < ? e n s ı Yay.nlar.-ndanc.kan, (1967) u s t u n d e Çalış.yorum... Sabahattin Eyüboğlu-Vedat Katerina, Kızılderili olmadı- Günyol'un çevirdiği, Kateri- ğma göre, "yüzülmüş deri"- na'nın mektuplarının da yer den söz etmiyor. Deri aldığı "Politika Sanatı" adlı üstünde çalışıyorum derken, kitabı okumuş ve etkilenmiş. insan tenine dövme yapmak Yoksa, "inegi daha fazla gibi bir işlemden söz ediyor zorlamamak" için erken se- herhalde. çim karan alınmasına herhal- de yönelmezdi. İmparatoriçe Katerina, öğüt vermekle kalmamış, öğüt de almış. Özellikle Diderot'dan. Diderot, Fransız Parlamen- tosu'nu eleştirdiği için hapse atılmış. Cezasını çektikten Bugün Türkiye'deki seçim sistemiyte ve anayasayla ilgili değişiklik girişimleri, "insan derisi'ne yönelik. "Yönerge ne olursa olsun", saylavlar deriyi delmemeli, örseleme- meli. Kötü veya özensiz yapılan sonra Rusya'ya gitmiş. Ora- dövme, kapanmaz yaralara dada Rus Imparatoriçesi'ni, yol açar. Isparta'da ANAP'ın kozu Sadettin Bilgiç ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) — "Gençleşme" ha- reketiyle girilen DYP kurulta- yında Genel İdare Kurulu dı- şında kalan ve ANAP'ın Isparta'da DYP'ye karşı aday gostereceği ileri sürulen Sadet- tin Bilgiç, karannı vermek için partilerin aday belirleme yon- temlerinin netleşmesini bekliyor. Bilgiç, seçimlerde ANAP'- tan aday olup olmayacağmı soran Cumhuriyet muhabiri- ne, adaylann büyük olasıhklı yerel yoklama ile belirleneme- yeceğini, merkez yoklaması yapma yoluna gidilebileceğini söyledi. Bilgiç, şöyle dedi: "Bu seçim kanunu Meclis'- ten geçti, ama daha kesinles- mis dunımda değil. Bu şartlar- da büyük ihtimalle mahalli yoklama yapmak mümkün değil. Merkez yoklamalannda muayyen kadrolara veya doğ- nıdan doğnıya merkez idare kunıllanna bu işi bırakarak aday olmak şimdiki halde pek mümkün değil. Şimdiki halde ortada herhangi bir şey yok. Kanunu Meclis'ten geçirdüer. Partiler bu meselede tavuiannı ortaya koysunlar. Ondan son- ra düşünecegiz." Bilgiç, DYP kurultayında, Demirel'in hazırladığı iki lis- teden yalnızca birinde yer al- mış ve seçimler sonunda GİK dışında kalmıştı. Bilgiç, DYP Genel Başkam Süleyman De- mirel ile uzun süredir görüş- mediğini belirtti. Asiltürk: Sistemden memnıın ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Refah Partisi (RP) Genel Sekreteri Oğuzhan Asil- türk, yeni Seçim Yasası'nı adil ve gerçekçi bulmadığını söyle- di. Oğuzhan Asilturk.yeni Se- çim Yasası'nın büyük partiler tarafından kendi çıkarlan doğ- rultusunda hazırlandığını öne sürerek yasanın hazırlanması sırasında bütun partilerin gö- rüşlerine başvurulması gerek- tiğini belirtti. Yüzde 10 olarak belirlenen ülke barajının ku- çuk partileri ezmek için getiril- diğini ifade eden Asiltürk, "Biz, HEP de dahil, bütün partilerin eşit ve adilce katıla- bıleceği seçıme taraftanz" de- değiliz di. Asiltürk, sözlerini şöyle surdürdü: "Partiler, kendi çıkarlan doğrultusunda yasalar çıkara- rak kendilerini kurtarmaya ça- lısıyorlar. Yeni seçim sistemin- de baraj çok yüksek tntulmuş- tur. Baraj tamamen kaldınl- malıdır. Ajm şekilde çevre ba- rajı da kaldınlmahdır. Türki- ye'deki bütün partiler, aldıklan oy oranında Meclis'te temsil edilebilmelidirler. ANAP'ın baraj uygulaması getirmesin- deki amaç bellidir. Bize karşı tavır alıyorlar. Dogu'da bütün milletvekuiiklerini biz alacagız, bakalım o zaman ne yapacak- lar?"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear