18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 26 AĞUSTOS 1991 Baskın Seçimler \e Demokrasi... Demokrasinin temeli olan seçimin kurallannı, iktidann en son ana kadar değiştirme hakkını elinde tuttuğır ve bu yetkisini, 4 yıl bekledikten sonra "en son anda" dahi kullanıp oyunun kurallarını değiştirdiği bir seçim uygulaması, siyasal ahlak kuralları bir yana, demokrasi temel fikri ile de bağdaşması mümkün olmayan bir tutıımdur. Doç. Dr. SUHEYL BATUM l.Ü. Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Anavatan Partisi Meclis Grubu, erken ge- nel seçimlerin 20 ya da 27 ekim tarihinde ya- pılması ve aynı zamanda Seçim Kanunu'nda bazı değişikliklerin gerçekJeştirilmesi amaayla Meclis'i olağanüstü olarak toplantıya çağır- ma kararı aldı (Bu yazı çıktığı zaman Meclis toplanmış olacak). Dolayısıyla, genel seçim- lere yaklaşık 2 aylık bir süre var. Ancak siyasal iktidar, seçimlerin bu kadar kısa bir süre içinde yapılacağını belirlemesi- ne ve bu tarih, genel olarak kabul görmesine karşın Seçim Kanunu'nda ne yönde ve hangi değişikliklerin yapılacağı, milletvekili adayla- nnın ve hatta mületvekillerinin ne şekilde se- çilecekleri konulannda daha henüz açıklık yok. Seçimlere yaklaşık iki ay kala, şu anda tek bilinen, siyasal iktidarın seçim sistemin- de belirli değişiklikler önereceği ve bu deği- şiklikleri tek başına da olsa Meclis'ten geçi- receği. Demokratik rejimlerde, anayasal sistemin iki temel öğesi olan toplum ve devlet cihazı ikilisi arasmdaki ilişkiyi, bütünlüğü sağlayan en önemli öğe "seçimlerdir". Toplumun, dev- let iktidanrun oluşmasına katılması ve böy- lece iktidarın gücünü yönetilenlerden alması, seçimler aracılığıyla gerçekleşmektedir. Ancak demokrasinin temeli olan seçimin kurallanm, iktidann en son ana kadar değiş- tirme hakkını elinde tuttuğu ve bu yetkisini, 4 yıl bekledikten sonra "en son anda" dahi kullanıp oyunun kurallannı değiştirdiği bir se- çim uygulaması siyasal ahlak kurallan bir ya- na, demokrasi temel fikri ile de bağdaşması mümkün olmayan bir tutumdur. 1987 seçimlerinde bu gerçekleşmiştir. 1983 tarihli Milletvekili Seçimi Kanunu, seçimlere kadar, siyasal iktidar tarafından tam 6 kez, özellikle son 8 ayhk süre içinde, beş kez de- ğiştirilmiş, seçim sonuçlarını tamamen değiş- tirecek biçimde, seçim çevTe barajları yüksel- tilmiş, propaganda süreleri degiştirilmiş, se- çim çevreleri yeniden düzenlenmiştir. Hatta en son değişiklik, seçim tarihinden hemen bir ay önce, 17 Ekim 1983 tarih ve 3404 sayıh yasa ile gerçekleşmiştir. Bunun sonucu, demokrasinin temel kurum- larından olan siyasal partilerin, seçimlere gi- rerken hangi kurallarla gireceklerini, ne şekil- de milletvekili çıkaracaklarını en son ana ka- dar bilememeleri olmuştur ve bugün için de seçimlere aşağı yukarı 2 ay kala, benzeri bir belirsizlik, oyunun kurallarının son anda de- ğiştirilmesi olgusu tekrar gerçekleşmektedir. Türkiye, çok partili döneme geçilmesi ile bir- likte, epeyi mücadele sonucunda 1980'lere ge- lindiğinde, seçim, "seçimlerin meşruiyeti" ko- nulanm aşmış görünüyordu. En zor, en ka- nşık dönemlerde bile partiler, hangi seçim sis- temi ile yarışa gireceklerini, hangi koşullarla yarışacaklannı biliyorlardı. Türkiye, artık bu sorunları aşmıştı. Yazık ki 1983'ten bugüne, geri dönüş gerçekleşti; 1983'ten bu yana, Türkiye, her seçime yeni kurallarla, yeni ko- şullarla girmektedir. Ve hep, en son anda belli olan kurallarla ve koşullarla!.. Bir zaran daha... Bu arada, seçim sisteminin, seçime ilişkin ku- rallann son anda belirlenmesinin bir önemli so- nucu ve zaran daha var: Demokrasilerde, seçi- len kişiler, özellikle ulusal egemenlik ilkesi çer- çevesinde, ulusun vekili, temsilcisi olarak görev yaparlar, seçimle işbaşına gelmelerinin nedeni de budur. Ancak milletvekilliğine aday olanlann belir- lenmesi ve sıralanması da en az milletvekilleri- nin seçilmesi kadar önemli bir sonındur. Nite- kim, demokratik rejimlerde, genel olarak, mil- letvekili adaylannın belirlenmesinin de deuok- ratik esaslara uygun olması gerekli kabul edil- mektedir. Bunun için değisik yöntemler uygulanabilir; adaylann belirlenmesinde, parti tüzüklerinde gösterilecek usullerden birinin kullanılması, yasa ile öngörülebilir. 1982 Anayasası, "siyasi partilerin uyacaklan esaslara" ilişkin 69. maddesinde, "siyasi parti- lerin parti içi çalışmalan ve kararlar demokrasi esaslarına aykırı olamaz" biçimindeki düzenle- meye yer vermektedir. Bıı yönde, anayasa, partilerin tüm iç çalışma- lannın olduğu gibi, milletvekili adaylannın'-be- ürlenmesinin de demokrasi esaslanna uygun ol- masını zorunlu kılmaktadır. Nitekim, anayasa doğrultusunda, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanu- nu ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, ilk şekilleri ile milletvekili adaylannın partiler tara- fından belirlenmesinin "bütün parti üyelerinin katılacaklan önseçimle" yapılması doğrultusun- da düzenlenmişti. Daha sonra, 1986 yılında ya- pılan değişiklikle bu yöntem degiştirilmiş ve "partilerin tercihine" dayaJı bir usul getirilmiş- tir. Ancak bu "tercih" sınırsız olmayıp, her sey- den önce, anayasal ilke ve kurallara uygun ol- ması zorunludur. Anayasa Mahkemesi, 1987 seçimleri öncesin- de, Seçim Kanunu'nu 5. kez değiştiren ve önse- çimi yasaklayan 3403 sayılı yasanın 8. maddesi- ni iptal eden karannda, "...siyasal partilerin da- yanağını oluşturan demokrasi, çalışma ve karar- larda uyulması zorunlu bir ilkedir. Bir partinin demokratik olma niteliği yalnız parti organlan- nın, üyelerin özgür iradeleriyle seçilmelerini de- ği), seçmenlerine sunacakJan adaylann, parti üyelerinin eğilim ve isteklerine gore seçilmesini de kapsar... Bir partinin yapısı kadar, işleyişi de demokratik esaslara uygun olmalıdır" (KT.9.10.1987) görüşünü dile getirmektedir. Dolayısıyla anayasanın 69. maddesi yürürlük- te kaldığı sürece, "Aday belirlerken, istediği usu- lü tespit etmek konusunda siyasal partiler önünde bir tek smır vardır. Uygulayacaklan usul, "parti içi çalışmalarının demokrasi esas- larına aykırı olamayacağı" hukmüne uygun ol- mak durumundadır. Aday belirlenmesi de bir "parti içi çalışma" olduğundan ve "demokra- tik esaslara" doğrudan bağlılığından dolayı, kul- lanılan usullerin de mutlaka demokratik olması zorunludur. Günümüzde ise demokratik usuller ve esaslar deyince hemen ilk akla gelen, seçim olgusudur. Parti içi calışmalannın demokratik olması de- yince de anlaşılan, partinin tüm iç faaliyetlerin- de seçimin temel belirleyici öğe olmasıdır. Nite- kim Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu iptal karanna muhalif kalan 5 üye dahi, karşı oy ya- zılarında şu ilkeyi dile getirmektedirler: "...mil- letvekilliği adaylannın tespitinde, siyasi partiler anayasanın öngördüğü serbest, eşit, gizö oy, açık tasnif kurallanna uymak şartıyla, önseçime yer vermeden de belirleyecekleri başkaca usul ve esaslardan herhangi birini veya birkaçını (uygu- layabilirler)..". Görüldüğü gibi, karşı oy yaasına göre dahi siyasal partiler, zorunlu olarak adaylar arasın- da bir seçim yapacaklardır. Hatta bu seçim, ser- best, eşit, gizli oy ve açık sayım usulüne uygun olacaktır. Böylece, parti içi demokrasinin sağlanmasın- da, önseçim ya da benzeri bir modelin uygulan- ması zonınludur. Tercih, demokratik yöntem- lerden birinin kullanılması konusundadır; önse- çim ya da başka bir demokratik yöntem, ancak mutlaka demokratik bir yöntem. Oysa tüm adaylann bir tek kişi ya da belirli kişiler tara- fından, gizli olarak tespit edilmesi biçiminin "de- mokratik bir yöntem olmadığı" ve "demokra- tik esaslara", "parti içi calışmalannın demokratikliği" ilkesine uygun olmadığı muhak- kaktır. Ve 1983 seçimlerinden bu yana, iktidar partisi, parti içi çalışmalannda, özelükle de aday- lann belirlenmesinde, demokratik usullerin hiç- birisini kullanma yoluna gitmezken, aynı zaman- da, en son anda düzenlenen seçim yasalan ve 2-3 ayda yapılması sağlanan seçimlerle, öbür parti- lerin de bu demokratik usuüeri kullanmaJarını zorlaştırmaktadır. Her şeyden önce, seçimlere katılacak adaylar, en son ana kadar, hangi seçim çevrelerinde, han- gi kurallarla yarışacaklannı bilmedikleri gibi, parti içi çalışmalannda dahi hangi esaslar ve yön- temlere göre çalışmak durumunda olduklannı bilmemektedirler. Demokrasi ise her yönü ile be- lirsizlikler, sürprizler ve "baskın" değil, açıkhk rejimi olmak zorundadır. Siyaset bilimcileri, genel olarak, toplum mo- delinin partilerin iç yapısını da etkileyeceğini söy- lüyorlar. Bunun tersinin de geçerli olduğuna, Türkiye, son 8 yılda yakından tanık oldu. Siya- sal partilerin, özellikle iktidar partisinin iç işle- yişindeki "parti içi demokrasi sorunlannın", ay- nı zamanda, toplumun yönetim modelini de doğ- rudan etkilediği görüldü. Bu olgu, tüm açıklığı ile 8 yıldan beri, siyasal sistemin bozulmasında- ki en temel nedenlerden biri olarak onadadır. Bu nedenle, seçim yasalannın iki ay kala de- ğiştirilmesi ve yeni kurallann getirümesi, aday saptama, şeçilme koşullannın değiştirilmesi, ik- tidar partisinin iç işleyişi için sorun yaratmıyor görünse dahi unutmamak gerekir ki demokrasi kurallan ve siyasal ahlak ve her şeyden önemli- si de yazılı anayasa kurallan, bunun tam tersini gerektirmekte, hatta zorunlu kılmaktadır. OKURLARA. OKAYGÖNENSİN Yaşayan Zaman S ir sevince dönüştürür acıyı Kara acıyı biliyorum seni Yaşayan zaman Vuruyor rüzgâr erkenci rüzgâr Ölümsüz anıya umuda Ey savrulmuş yaşamlar Eli boş bir güz dolanır ortada Tam anımsayamadığımız günler Sokaklarda insanlar Bizim cesar&t ve umudumuz var Şafağa götürecek Gücün yanıbaşında öğlelerin sisinde Sözlerimizin güneşi Sıcaklığı ellerimizin Iştyor dünya yeniden Sağır güne ağızsız güne Karariı bir yüz gibi Dolan bir yürek gibi Sabri Altınel (Zamanın Yüreği) TC ZİRAAT BANKASI ZİNCİRLİKUYU ŞUBESİNDEN İLANEN TEBLİGAT BORÇLUNUN Adı ve soyadı Bilinen âdresi Borç mik. ödemeye davet mektup No'su Ergun BerksoyFener Yolu Dr. Ayanoğhı 40.923.712 Cad. Yonca Apt. 1989/292 Kadıköy/lstanbul TC Zıraat Bankası'na borçlu olup, 6183 sayılı Amme Alacaklan- nın Tahsili Usulü Hakkındaki kanun hükümlerine göre düzenlenen ödemeye davet mektubunun bilinen adresten aynlmış olmalan ne- deniyle tebliğ edilememiş bulunan yukanda israi yazılı borçlunun iş bu ılan tarihinden başlayarak 30 gün içinde TC Ziraat Bankası Zin- cirlikuyu Şubesi 4. Levent tstanbul adresine bizzat veya vekilleri va- sıtasıyla müracaat etmeleri, mektup veya telgraf ile açık adreslerinı bildinneleri halinde tebligat yapılacağı 30 gün bitiminde müracaat- da bulunmayan veya adreslerini bildirroeyenler hakkında iş bu ila- nın ödemeye davet mektubu yerine geçeceği hususu 213 sayılı vergi usül kanununun 103'üncü ve 106'ncı maddeleri gereğince tebliğ edilir. EVET/HAYIR OKEgfAKBAL Ne İşiniz Var SHPHe? "AJtı Ok'un SHP parti programından çıkartılması, Altı Ok- çuluğun sosyal demokrat düşünce dışına çıkartılması, sos- yal demokrat yenilenmenin kayıtsız şartsız birinci önkoşu- ludur diyorum." Bay Asaf Savaş Akat "Sosyal Demokrat" dergisinde böyle diyor! Daha önce yayımladığı kitapta, Stari'in Kırmızı Kol- tuk programında başlattığı Altı Okla' savaşımını aynı hızla sûrdürmektedir. Attı Ok 'tek parti diktatörlüğünü' simgeliyor- muş, Attı Ok'u programından çıkarmadan sosyal demokrat olamazmış vb. 6u konuda pek çok yazı yayımlandı. Bunlann içinde en ilginç olanı Prof. Toktamış Ateş'inkidir. Ateş, bu gereksiz tar- tışmanın gündeme getirilmesini 'bilimler alanında gördüğü- müz züppeliklerin en yenisi' sayıyor, 'Birey özgürlüğü adı- na, resmi tarihi eleştiriyoruz' diyerek Mustafa Kemal'e ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temel felsefesine bir saldırı kabul ediyor. Sosyal Demokrat' dergisinde bu konuda daha başka ilgi çekici yazılar var. Pek çok yazar, düşünür ve tarihçi Altı Ok'- un korunmasından yanadır, örneğin Hikmet Bila şöyfe diyor: "Dünyadaki gelişmeler ve Türkiye'nin gerçekleri Altı Ok'un hâlâ geçertiliğini koruduğunu gösteriyor düşüncesindeyim Bu ilketer CHP'yi ve Türkiye'yi kuran kadrolann, çağdaşlas- ma yolunda verdikleri mücadelenin hamurunda olan uzak gorüşlülüğün, geniş düşüncenin ürünleridir." Yine 'Sosyal Demokrat' dergisinde Hurşit Güneş, Asaf Sa- vaş Akat'ın görüşlerine karşı çıkarak 'SHP nin tarihsel ilke- lerini oluşturan Altı Ok'u programdan çıkarması veya tutması tartışmasını, ne işlevsel ne de yarariı bulmak bugün için ola- naksızdır. Böytesi bir tartışma suyu bulandırarak SHP'nin acil sorunlannı gözardı ettirmektir" demektedir. Görünen şudur, Bay Akat'tan başka hiçbir SMP'li ya da SHP yandaşı tarihsel attı ükeye, bugün de önemini koruyan Attı Ok'a karşı çıkmamaktadır. Ben Bay Akat'ın gorüşlerini açık açık savunmasını eleş- tirmiyorum. Herhangi bir konuda düşüncesini belirtmek her yurttaşın hakkıdır. Kimileri Altı Ok'u beğenir, Kemalist ilke- lerin bugün de geçerli oldugunu düşünür, SHP'nin eski CHP'den miras aldığı belli amaçtarı sürdürmesini ister; kı- mi de tam tersi düşünceleri doğru bulur. Demokrasi de za- ten her bireyin kendi çizgisini, kertdi gorüşlerini savunması demek değil midir. Değişik partiler niye var? Niye SHP dı- şındaki sağcı ve solcu partiler SHP'nin görüşlerine hiç ben- zemeyen düşünceleri savunuyor? Demokrasi bir çeşitlilik ol- duğu için... Benim anlamadığım, daha doğrusu SHP'Iİ pek çok kışi- nin de bir türlü kabul edemediği, Bay Akat gibi SHP progra- mını hiç mi hiç begenmeyenlerin, SHP'nin bütün temel il- kelerinden vazgeçip bambaşka bir parti olmasını isteyenle- rin, bu partide niye yer aldığıdır! Yer almakla kalmayıp parti yonetiminde, hatta parlamentoda görev almak istediğidir. Madem ki bu partinin baştan başa değişmesini istiyorsun, programını, ilkelerini, gorüşlerini beğenmiyorsun, öyleyse ne işin var SHP'de? Son kurultayda Bay Akat ve onun gibi düşünenlerin ön yer- lere gelmek çabalannı görüp şaştım. Hem partiyi küçülten sözler söyie, yazılar yaz, sonra partide görev almaya heves- len! Nedeni sorulunca da 'Bu partinin geniş örgütü var' ya- nıtını ver! Buna fırsatçılık demezler mi? İstanbul SHP il örgütünün kurduğu seçim komisyonunda Bay Akat'a yer verildiğini okuyunca bu satırlan yazmaktan kendimi alamadım. Bir partili, Akat gibi partisini kötülese, programını, amacını beğenmediğini açık açık yazsa, söyle- se, onu disiplin kuruluna vermezler mi? Oysa SHP böyle bı- rini seçim kuruluna alıyor. Parlamentoya sokmayı bile dü- şünüyor! Bu, büyük bir çelişki değil mi? Akat gibi kişilerin yeri, elbette ki Kemalist devrimin partisi SHP değildir; ya DYP'dir ya ANAP'tır ya da kendi düşünce- lerini savunacakları yeni bir partidir. Sinema • Tiyatro • Gesteri 97 38 • 132 64 Bir mocero. Bir efsane. Şi,hSITE (U7 68 47) 11 00-13 30-16 OO-'B 45-21 30 BtyB0u SİNEPOP (143 70 71) 12 X-14 15-16 30-'8 45-21 00 Çtt»ŞAFAK-2 (516 26 60) 11 00-13 30-16 00-ıS 30-2" 00 Artua nZlLIRMAK (118 «3 23) 2. H A F T A SITt »e SAF«K SiMintlırı son lislem »LİM» ile Ye»ileıtınlt Ur NİNJA KAPLUMBAĞALAR - 2 - Kahramanlanmız döndüler 6 Eylülde Bir Mtlos Forman Fılmı MOZARTın 200 yılı şerefıne 8 Oscarlı AMADEUS y A5 [336 00 50} 1200-15 0C 1300-21 00 Yılmaz Güney Anısma SİLAH ve NAAAUS Ç tış ŞAFAK 4 (516 26 60| 12 X ı* "5-16 30-1 B 45-21 OO EGE ŞARKILARI KUCAKLAŞIYOR 27 24 Agustos 1991, saat 21.00 Efes Antik Tiyatro 21.00 İstanbuJ Açık Hava Tıyatrosu BHgl içîh: M6 04 47 llsunbiılf/ 2r «0 71 22 2ÎM |1anirl Bılttulı|ytrltri:İSTAN1UL Cııle'iııDmı;nal• BtyojlnMoloCoiıecı;on• Mccıd.yekSyMuılo• tundıCıddeiı Mudo» hışantaii VudoColıectıon* BahameMudo» SuadıyeMudoCol ectıon«£Tenl(Ö7MLdoCheve!|non # Bı|dı! Caddes: Mudo Naf Naf• Vakkoraıca Taksım • Vakkorama Saadıye^ İZMİR Wkkorama • Rordon Mtıdo • Larçıyaka Mudo • KUŞADAS1 Mudo • BODIUM Mudo i ı a i r Eln Antik Tiyatra'daki konnr l;lı (Mobiı reurruyoaa: 22 36 02 ^ EGESERAMlK'in katkılanyla, Ege Kültür Vakfı'nın bir hizmeti... STANDARD FİLMCİLİK JULIA ROBERTS "Pretty VVoman'ın unutulmaz yıldızı yine aşık oldu... Yön: Donald Petrie Şişli KENT 2 «41 62 03) 12 00-14 15-16.30-1845-21 30 KABYA SİNEMASI 542 1172 NIET FİLM SUNAR İSTANBULDA İLK DEFA AL PACINO/ NASTASSIA KINSKI REVOLUTION B.KSy KABYA (542 11 72) Seanslar 12.00-14.15-16.30-19.00-21.30 NOVA BARAN SİNEMASI Jack hondov ıon: Randal Kleiser 1200-14 30-17 00-19.30-21 45 14O3e SB [Cmerama eĞience r^er ALEC BALDVVIN KIM BASINCER Her erkeğın bir zaafı vardır Mılyarder Ctıartey Pearl'unkı sanşındı, guzetiı ve "EVET" demeye bayılıyordü1 'THE MARRSTING MAN" 1MUH| Mtfti 12) SM2BMI 21 42 11) ; oo- 2DO- • 00-1 7 15-1 : 15 * 15-! 3 3D- *x>-- 30 30 30- 18 45-21 1830-21 *5-190C-2 19 00-2 SOYUNUNVE SİUHINIZA SARLIN! Leslie Niels«n Priscilla Presley BırLLNC BPCCKi OZGURLUK SAVASCILARI BEYOĞLU (151 32 40) 12 00-14 15-16 30-19 00-21 15 KJdikftyMOOA (337 01 28) 12 00-14 15-16 30-19 00-21 30 ŞİŞU BELEDİYE BAŞKANUÖIKATKILARIYLA HARBİYE AS SİNEMASI 23-29 Ağustos 1991 Kitap Sergisi • Toplu Film Gösterisi CUMHURİYET KİTAP KLUBÜ • İFA • AS SİNEMASI Sunar HftjMBPM TANGOLAR/FıraMo smırıı ?7DğMuSalı BENİM GÜZEL ÇAMAŞIRHANEM/Sf-tın 28«9<un C»ı ERKEKLER/D»" Oirr. 29>ğoı1oı Pttt AĞIT/Zsiıo <=>brı 12.00-14.15-16.30-18.45-21.30 Tel:t47 63 15 SJMELJ HİSARI KONSERLERİ 22 Ağustos -1 Eylül Saat 21:15 Rumeli Hısarı Gişesi. Tel: 157 75 50 Bostancı Gösteri Merkezi, Tel: 384 72 10 Vakkorama Taksim. Tel: 151 28 88 Vakkorama Suadıye, Tel: 350 87 42 MdtT pnooucnoN SOSYAL SİGORTALAR KURUMU BAKIRKÖY DOĞUMEVt KADIN VEÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESt BAŞTABtPLİĞl SATINALMA KOMİSYONU BAŞKANLIĞI'NDAN tLAN Ünitemiz çocuk servislerinde kullanılmak Ozcre 1000 adet Phiüps marka, TL 20 W/03 T Fototerapi lambası 9.9.1991 ta- rih, saat 13.00'de kurumumuz Ahm Satım tşlemleri Yönetme- liği Esaslan dahilinde Kapalı Teklif Usulü (36. raad. a bendi) ile satın alınacaktır. 1- Geçici teminat bedeli tek lif edilen satıs fiyatıoıı %3'üdür. 2- Teklif mektuplannın ve ge- çici teminatın ihale günü saat 12.00'ye kadar Satınalma Ko- misyonu Başkanlığı'nda olması gerekmektedir. 3- Teklif mektuplannda; a) Fototerapi lambasının tes- lim zamanının bildirilmesi, b) Garantı süresinin bildi- rilmesi, 4- 1dan Şartname Satınalma Komisyonu Başkanüğı'ndan te- min edilebilir. 5-a) Bu alıma ait gerekli bil- gücrin varsa prospektus veya ka- tologların geniş bir şekilde açıklayıcı olarak teklif mektubu- na iliştirilmesi, b) Mümessillik belgesinın no- terden tasdikli suretinın ihale dosyasına konması, 6- Postadaki gecikmeler kabul edilmez. 7- Kurumumuz 2886 sayılı devlet ihale kanununa tabi ol- mayıp, ihaleyi yapıp yapma- makta veya dilediğinde yapmakta ve yahut kısmen yap- makta serbesttir. llgılilere ilanen duyunüur. Basın: 34035 SAVAŞ YILLAKINDA BİR SÜRGÜN KemalSOlker 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Tilrkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ödemdi gönderilmez. GİZKOKAN SUSKUNLÜK MehmetBaşaran 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. TEK kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. İBRAHİM KAVRAZ VEFAT Merhum Eczacı Vedat Yalıntürk'ün eşi ve TENGER ailesinin büyüğü NİMET YALINTÜRK 25 Ağustos 1991 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 26 Ağustos 1991 pazartesi günü Karşıyaka Mustafa Kemal Paşa Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip defnedilecektır. İLAN GÖKSUN ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1991/74 Karar No: 1991/99 Davacı Hazine vekili avukat Mustafa Kenger tarafından Göksun Hastane Yaptırma Derneği Başkanlığı aleyhine ikame edilen tapu ip- tali ve tescil davasmın yapılan açık duruşması sonunda: Göksun Has- tane Yaptırma Derneği adına tapu sicilinde 10.1.1969 tarih ve cilt 33, sayfa 60 ve 7 nolu tapunun iptali ile sözkonusu tapunun Hazine adı- na tapuya kayıt ve tesciline karar verilmış olup; Karar muhatap davalı temsilcisi ve vekili bulunmadığı ve tespit edi- lemediğinden tebligatın ilanen yapıhnasına karar verilmiş ve tebligat yerine kaim olmak üzere iş bu ilanın tebliğinden itibaren 15 gun içe- risinde temyiz edilmediği takdirde kararın kesınleşeceği ilanen tebliğ olunur. İLAN MAZGtRT 2. NOLU KADASTRO MAHKEMESİ Parsel No: 457 Dosya No: 1977/33 Es. 1989/258 Ka. Mahkememizin 15.8.1989 tarih ve 1977/33 Es. 1989/258 Ka. sayılı karan ve Mazgirt ilçesi, Akdüven köyu hudutlannda kâin 457 nolu parselin tespitinin iptali ile tespitin Mahmut Keşt adına tesciline ka- rar verilmiş olduğu, mudahil davacı Hüseyin Kılıç mirasçıları Has- kar Kıbç, Imam Kılıç, Düzgün Kılıç ve davalılardan Zeynel Ttırgut mirasçıları Hüseyin Turgut, Husniye TAırgut, Mehmet Türgut'un ad- resleri meçhul olduğundan kendilerine karar sureti tebliğ edilemedi- ginden ilanın gazete ilanından 15 gun sonra müdahil davacı ve davalı mirasçılarına tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 34044 tLAN İSTANBUL 6. TETKİK MERCİİ HAKİMLİĞİ'NDEN 1991/682 Kadirbeyoğlu İnşaat A.ŞInin iki aylık konkordato mehil müdde^ 16.8.1991 gün ve 1991/682-622 sayılı kararla 17.8.1991 gününden ge- çerli olmak üzere iki ay daha uzatılmıştır. llK'nun 288'nci maddesine göre ilan olunur. 23.8.1991 Basın: 9771 DERYArdHAT KURTCAN Evlendiler, mutluluklar dileriz. (İstanbul 23.8.1991) Arkadaşları
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear