18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 AĞUSTOS 1991 EKONOMÎ CUMHURİYET/11 5 yıldızlı otelde uyumak zor • İSTANBUL (AA) — Istanbul'daki 5 yıldızlı otellerde bir gecelik rahat uykunun bedeli, nüfusun büyük bir kesimi için uykulan kaçırtacak denli vüksek. lstanbul'da işletikn i yüdızlı otellerde, tek kişi en ucuz konaklama 110 dolarla Dedeman'da, en pahalı konaklama ise 230 dolarla Çırağan Sarayı oluyor. Fiyat araştırması yapılan otellerde çift kişilik bir odanın ücreti de 135 dolarla 270 dolar arasında değişiyor. Bazı otellerde, tek ve çift kişilik odalar için standart fıyat uygulanırken bazıları da seyredilecek lstanbul manzaralarına göre değişik seçenekler sunuyor. Park, bahçe, deniz, şehir, Boğaz diye bölümlere aynlan manzaralarda en yüksek fiyat Boğaz ve denize nazır odaJar için isteniyor. TOBB paneli • İZMİR (ANKA) — Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nce tzmir'de düzenlenen "1980 sonrası sanayileşme politikalan ve yüksek faizin sanayileşme üzerindeki etkisi" konulu panel çarşamba günü yapılacak. Izmir Ticaret Odası Meclis Salonu'nda saat 09.30'da TOBB Başkanı Yalım Erez'in açış konuşmasıyla başlayacak paneli, bankacılık 'konusunda uzman olan Prof. Dr. Selçuk Abac yönetecek. Panelde, İZTO Başkanı Haliı Şarlak, EBSO Başkanı Uğur Yüce ve Koc Holding Koordinatörü Tevfik Altınok ile Pamukbank Yönetim Kurulu Başkanı Yıldınm Aktürk görüşlerini açıklayacaklar. Avrııpa Iskân Fonu kredisi • ANKARA (ANKA) — Avrupa îskân Fonu'nun Türkiye'ye açtığı yaklaşık 48 milyon dolarlık (40 milyoo ECU) krediye ilişkin anlaşma onaylandı. Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan anlaşma Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre fondan ahnacak kredi, anlaşmayla belirlenen projelerin gerçekleştirilmesinde kullanılacak. Türkiye krediyle gerçekleştirilecek projelerle ilgili olarak her 6 ayda bir fona rapor s'-'iacak. Kredi 3 yılı ^ :mesiz toplam 15 yıl vadeli olacak. Faiz oranı ise yıllık yüzde 10.5 olarak belirlendi. Çiflçi borçlarına erteleme • ANKARA (ANKA) — Bakanlar Kurulu, tarımsal işletme ve ürünleri 1989 ve 1990 yıllannda kurakhk ve benzeri afetlerden zarar gören çiftçilerin Türkiye Zirai Donatım Kurumu'na (TZDK) olan borçlannı erken seçim sonrasına erteledi. Bakanlar Kurulu'nun, çiftçilerin TZDK'ya toplam 10 milyon liraya kadar olan borçlannın 30 Kasım 1991 gününe kadar ertelenmesine ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Karardan ürün ve işletmeleri en az yüzde 40 oranında zarar gören ve gördükleri bu zarar il veya i* * hasar tespit komisyonlan tarafından belirlenen üreticiler yararlanacak. Bono ve tahvü • ANKARA (ANKA) — Bankalann elindeki tahvil ve bonolar 26 temmuz-2 ağustos günleri arasmdaki bir haftalık dönemde 286 milyar lira artarak 21 trilyon 216 milyar liraya ulaştı. Söz konusu artışın tamamı devlet tahvilinden kaynaklandı. Bankalann elindeki devlet tahvili tutarı 444 milyar lira artarak 17 trilyon 746 milyar liraya yükseldi. Buna karşılık Hazine bonolarının tutan 158 milyar lira azaldı ve 3 trilyon 470 milyar liraya gerüedi. Bankalann elindeki Hazine bonosu ve devlet tahviünin toplam tutarı yılbaşına göre ise 6 trilyon 901 milyar lira arttı. PTT faturalan • ANKARA (AA) — Yapı ve Kredi Bankası'nda he " «bı bulunan aboneler, eylul ayından itibaren telefon faturalannı, bankarun "Alo Banka" ' hizmetini kullanarak ödeyebilecekler. Söz konusu uygulamaya ilişkin anlaşma Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürü Burhan Karaçam ile PTT Genel Müdürü Emin Başer arasında imzalandı. Hazırgiyim ve konfeksiyoncular bordro yüklerinin azaltıîmasını istiyor Tfekstilciler teşvîk peşîndelstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon îhracatçıları Birliği Başkanı Sezer Mavituncalılar, çalıştırdıklan ücretlilerin Gelir Vergisi'nin terkin edümesini, SSK işveren primlerinin ise devletçe karşılanmasını istedi. ESİN SUNGUR Türkiye'nin en önemli sektörle- rinden biri olduğunu hatırlatan Mavituncalılar, sektörün yeni pazarlara girebilmesi ve mevcut- lardaki gücünü arttırabilmesi için bazı maliyet unsurlarının devletçe üstlenilmesi gerektiğini savundu. Mavituncalılar'ın ver- diği bilgiye göre hazır giyim ve konfeksiyonculann hükümetten istedikleri ek teşvik tedbirleri şöyle: — Imalatçı-ihrocatçılaruı işçi- lik maliyetlerinin azaltılabilme- si için ücretlilerin gelir vergisi terkin edilerek SSK işveren pri- mi devletçe karşüansın. Emek yogun bir sektör olan hazır gi- yimde asgari iicretten çauşan bir işçiye ödenen gelir vergi&inin toplam maliyet içinde yüzde 3.80, SSK işveren priminin ise yüzde 3.75 pay aldıgı dikkate ahnırsa bu kalemlerin devletçe üstlenilmesi için işçilik maliye- tini yüzde 25'ten yüzde 17.45'e düşürecek, nihai üriin maliyet- lerinde de yüzde 2.5lik ucuzluk sağlayacak. Bu teşvik AT dışı ül- Tekstilciler özellikle AT dışı pazarlara yapılan ihracatın art- ürüması için hükümetten ek teş- vik istiyor. tstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon Ihracatçılan Bir- liği Başkanı Sezer Mavituncalı- lar, AT dışı pazarlann toplam tekstil ihracatı içinde yüzde 23 oranında pay aldığmı belirterek "Büyük bir potansiyel taşıyan bu pazartarda fiyat rekabeti sag- layabilmemiz için selektif ihra- cat tedbirterinin süratle ahnması gerekir" dedi. Hükümetten istedikleri yeni teşvik tedbirlerinin IMF ve GATT kurallanna uygun, ihra- cata dönük yatınnılan özendi- ren, selektif, imalat maliyetkrini düşürücü ve sanayici-ihracatçıya dönük olmasını beklediklerini anlatan Mavituncalılar, konuy- la ilgili olarak önümüzdeki gün- lerde hükümetle görüşmelere başlayacaklarını söyledi. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü- nün ihracat kapasitesi olarak Tekstil iscisinin maliyeti TL) tefariicrct SSK işçi his. (%14) Özel indirim Gelir Vergisi matratıı Gelir Vergisi Zorunlu Tas.F.(%4) Damga Vergisi işçiye ödenen net SSKIşraratı Tasarraf FOM (%6) Ttpta Ko«. FOIHI Ttfriv mallyet 801JM0.- 112.140.-' 54.000- 634.860- 158.715- 32.040- 3.204.- 494.901.- 156.195.- 48.060.- 37.900.- 1.042.755.- kelere ihracat yapan ve yıllık ci- rosu 1 milyon dolar olan imalat- çı-ibracatçılara, dövizini yurda getirmesi ve teşvik tutannın yıl- lık FOB ihracatın yüzde 2.5'ini geçmemesi şartıyla taaınsın. Teşvikten yararlanacak imalatçı- ihracatçının en az 300 milyon li- ndık makine parkına sahip ol- ması şartı da aransın. — Imalatçı-ihracatçılann ça- Uştırdığı işçilere, kalkınmada bi- rinci derece öncelikli yörelerde uygulanan özel indirim ve vergi tarifeleri uygulansın. — Devletin geç ödedigi KDV iadekrine gecikme faizi tahak- kuk ettirilerek bu miktann imalatçı-ihracatçının bir başka kamu borcuna mahsubu sağlan- sın. Hurda ithalatta bilirkişiye ceza KUTLU ESENDEMİR BURSA — tthalat rejimine aykırı olarak yurda sokulan yaklaşık 1 trilyon lira değerin- deki hurda tekstil makineleri için ocak ayında "af" çıkaran Bakanlar Kurulu, bu makinele- re genelde "olumsuz rapor" ve- ren üniversite ve makine mü- hendisleri odalarmdan "biBrki- şilik yetkisi"ni aldı. Ithalat ya- sağına uymayan ve boyanıp sahte etiketler yapıştınlan bu makinelerle ilgili "bilirkişilik görevi" Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığYna verildi. Bakanlar Ku- rulu'nun 17 ağustos tarihli Res- mi Gazete'de yayımlanan kara- rında, "Fakülte ve mühendis odalanndan istenen ekspertiz raporlannın zamanında hazır- lanmaması" gerekçe gösterildi. 11 Nisan 1990 günü ek hü- kümleri ile birlikte yürürlüğe giren ithalat rejimi kararında Türkiye'ye beş yaşından büyük tekstil makinelerinin girişi ya- saklanmış, ancak bu tarihten sonra boyamp sahte etiketle 10 bin dolayında tekstil makinesi- nin yurda sokulduğu ortaya çı- karıİmıştı. Bilirkişiliğin iki kuruluştan alınarak ticaret ve sanayi oda- lanna devredilmesi, "erken se- çim için işadamlarına bir yatınm" olarak yorumlamrken "hakkında olnmsnz rapor bulunan" çok sayıda hurda ma- kinenin gümrüklerdeki "sun- durmalar"da bekletildiği öğre- nildi. 17 ağustos günü Resmi Ga- zete'de yayımlanan karara göre "İthalat] doğnıdan teşvik edi- len yatınm mallan listesi"nde yer alan eşyanın model yılı, tip ve seri numarasının saptanma- sı ithal gümrüğüne en yalan sa- nayi odasınca yapılacak. 3 bi- Iirkişi tarafından hazırlanacak rapor sanayi odası başkanınca imzalarup mühürlenerek ithalat işlemi gerçekleştirilecek. 2.5 milyona tek sandalye, 28 milyona kanepe... Nişantaşı'nda liret sektörüSon dönemde Nişantaşı'nda mobilyalann etiket fiyatları 3.5'le çarpılıyor. Çünkü alışverişler günlük kur üzerinden liret hesabıyla yapıhyor. NAZİRE KALKAN lstanbul'un en önemli ve en gözde alışveriş merkezlerinden biri olan Nişan- taşı'nda son yıllarda gittikçe gelişen bir sektör oluştu: Liret sektörü. Evet, anık bu güzide semtimizde birbiri ardına sı- ralanan gösterişli mobilya mağazalanmn çoğunda Türk Lirası değil Italyan Lire- ti konuşuyor. Yerli mobilyadan çok Italyan işçiliği- nin ürünü olan ithal mobilyalan satan bu mağazalar, Italya'dan liret karsılığı al- dıklan mobilyalan müşteriye de liret üze- rinden satıyorlar. Günlük kur üzerinden hesaplanan fıyatlar ise yerli ürünlerin 3-5, hatta kimi zaman 10 katı bir fiyatla satılabihyor. Böylece de bazen mağaza- da 2-3 ay bekkyen mallann getirebileceği zaran fazlasıyla kapatmış oluyorlar. Alan memnun satan memnun hesabı yü- rütülen bu alışverişten de özellikle dük- kân sahipleri hoşnut görünüyorlar. Öy- ttalyan mobilyalar müşterilerin gözdesi. le ki Nişantaşı'nda yerli ürünleri satan mobilya mağazaları giderek azalıyor. Hâlâ yerli mobilya satan bir dükkân sahibi bile, "Ekimden itibaren ben de li- ret üzerinden ttalyan mobilyalan satma- ya başlayacağım. Çünkü hem çok daha kârlı hem de çok daha kolay. Sadece belü zamanlarda ttal>«'\-a gidip. orada düzen- lenen mobilya fuarlanndan beğendiğiniz ürünleri seçip alıyorsunuz. Burada talep oldukça yüksek. Üstelik liret hesabı sat- tığınız için de zarar etmek bemen hemen imkânsız" diyor. Bu mağazalarda aydınlanmadan ev mobilyalarına, büro eşyalanndan her türlü aksesuara rastlamak mümkün. Ay- dınlanmada en bilinen markalar Flos, Paf, Arteluce, Skipper ve Fontane Arte. Fiyatlar ise 95 bin lireüe (yaklaşık 350 bin TL.) 1.5 milyon liret (yaklaşık 5 mil- yon TL.) arasında değişiyor. Faram ve Mim ise büro mobilyalannda tercih edi- len markalar. Ev mobilyalarında da işçilik, marka, kullanılan malzeme fîyatı büyük ölçüde değiştirebiliyor. Tek bir Sawani Morani sandalye 72« bin liret'e sauhrken (yak- laşık 2,5 milyon TL.) bir B*B kanepe- nin fiyatı da 8 milyon lirete (yaklaşık 28 milyon TL'ye) varabiliyor. Stüdio- Samaria, Cassina, Pboadna da yine ünlü markalar arasında. Vazo biçiminde üre- tilen lambalarda ise en pahalı marka, 5 milyonu aşan fiyatıyla Veart. Birçok mobilyaayı bu yolu seçmeye yönelten, müşterinin tercihi. tthalatın serbest brrakılrnasından önce kataloglar- dan beğendikleri mobilyalan yaptırmak isteyen müşteriler şimdi bu mobilyalann orijinalini hazır olarak karşılannda bu- labiliyorlar. Türkiye'deki atölyelerden ve işçilikten şikâyet eden mobilya mağazası sahiple- ri, "Biz burada gelişigüzel atölyelerde ge- lişigüzel adamlarla çalışıyoruz. Üstelik bir işi yaptırana kadar da akla karayı se- çiyoruz. Aynca katalogdan begenüen bir modelin burada yapılması çok daha zor ve masraflı. Çünkü tek bir üriin için ka- lıp çıkarma zorunlulugu var" diyorlar. Yine de Türkiye'de de çok iyi işçilik ve malzemeyle üretilen mobilyalar olduğu- nu beürten dükkân sahipleri de var. Özellikle Vali Konağı'ndan Ihlamur'a kadar uzanan yolda böyle pek çok ma- ğazaya rastlamak mümkün. Ağırbkiı olarak lamba ve vazo satan Gold Art, daha çok ev mobilyalan getirten La cas- sa bunların en bilinenlerinden. Modek ise yaklaşık 14 ttalyan fırmasının tem- silcüiğini yürüten en büyük Türk şirketi durumunda. THEECONOMIST Türkîye AT üyesi olur EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA — Haftalık "Economist" dergisinin Türki- ye'nin Avrupa Topluluğu üye- liğine ilişkin uzun yorumunda "Türkiye'nin her on yılda bir yaşadığı değişimi bu kez erken seçimin saglayabOeceği" belir- tildi. "Türkiye Olgusunun Önemi" başlıklı yorumda, "Secmenin karannın »ksaksız bir şeküde lecelli etmesi, dünya- nın ve özellikle de Avnıpa'nın daha dikkat etmesi gereken bu ülkedeki demokratik olgunlu- ğun en iyi işareti sayüacaktır" dendi. Yorumda erken seçim koşullarma da değinilerek yük- sek enflasyon ve Cumhurbaşka- nı Turgut özal'ın "iktidar ma- nevralan" nedeniyle ANAP'ın Türkiye ile örnek bir ilişki Av- nıpa'ya yardımcı olur. Türkle- ri kırmak ise Türkiye ve başka yerlerdeki tslamcı tepkiyi arttır- maya yol açar" dendi. Türki- ye'nin gelecek on yıllarda arta- cak nüfusu, gelişecek ekonomisi ve etkinliği ile Avnıpa tarafın- dan göz ardı edilemeyeceği sa- vunuldu, ancak AT üyeliğinin önüne "meşru nedenler" dikil- diği kaydedildi. Kabrıs sorunu, • Türk demokrasisi konusunda kuşku, insan haklanna saygısız- lık, Irak'a yönelik saldın, eko- nomik azgelişmişlik gibi konu- lardaki "endişeler"i gjdermenin Türklerin sorumluluğu olduğu belirtildi. "Türkiye başka şeyler de yapmalı. Polisi daha açık seçik bir denetime sokulmalı, komü- Haftalık 'The Economist' dergisinde, "Büyük bir Müslüman ülke Avrupa Kulübü'nün üyesi olabilir mi?" sorusu soruluyor ve "Kulüp koşullarma uyarsa evet" yanıtı veriliyor. Dİst partileri vasaklayan anaya- sası degiştirilmeli. Kürtlere da- ha iyi haklar tanınmaiı, vergi re- formuna gidilerek ve sübvansi- yonlar kaldınlarak enflasyon AT düzeyine çekilmeli, Kıbrıs çıkmazı çözülmeli" denen yo- rumda Türkiye-AT ilişkisinin geleceği hakkında şu görüşler dile getirildi: "AT üyeügi Türk- leri reforma cesaretlendirecek bir ödül. AT de Türkiye'ye ka- pıları kapatmayı sürdürecek mazeretleri kısa sürede iükete- cek. Türkiye ile eninde sonun- da yüz yüze gelmek zorunda. Büyük bir Müslüman ülke Av- rupa kulübünün parçası olabi- lir mi? Bunun açık yanıtı: Ku- lüp koşullanm yerine getirdiği takdirde evet." seçmen desteğini yitirdiği, bu nedenle kazanma şansı olmadı- ğı, bir koalisyon beklenmesi ge- rektiği vurgulandı. Cumhurbaş- kanı özal'ın görevinden aynl- masına yol açacak gelişmelerin "Batı'da kaygı ile karşdanaca- ğı" belirtilmekle birlikte "Batı kendisini Bay Modern Türkiye olarak algılıyor. Ancak Türkler de Batılılaşma heveslerinin tek bir kişinin tek bir görusüne bağ- h olmadığuu göstermeU" dendi. Türkiye'nin AT üyeliği için Av- rupalılık, demokratlık ve laiklik koşullanm yerine getirmesi ge- rektiği vurgulanarak "Büyük bir Müslüman Ulke Avrupa ku- lübünün üyesi olabilir mi? Ku- lüp koşullarma uyarsa evet" ya- nıtı verildi. Türkiye'nin Avrupa Toplulu- ğu üyeliği başvurusuna ağırlık verilen yorumda "Müslüman bir ülke ile Avrupa arasmdaki yakınlıgın ne ölçüde gerçekleşe- bileceğini anlamada uygun bir sınavı Avnıpa görmezlikten ge- lemez. Her şeyden önce Avru- pa Akdeniz'in karşı kıyısında biriken Müslüman kitle ile ba- şını derde sokmak istemez. Cumhurbaşkanı Özal'ın gö- revinden ayrılması olasılığı üze- rinde de durulan yorumda, bu- nun Batı'yı kaygılandıracağı be- lirtildi. "Ban kendisini Bay Mo- dern Türkiye olarak algılıyor. Ancak Türkler de Batılılaşma heveslerinin tek bir kişinin tek bir görüşüne bağlı olmadığını göstermeli" dendi. HİTİT MENKUL DEGERLER A.Ş.' DEN TASARRUFSAHİPLERİNE DUYURU T.C. Başbakanlık Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı'nca ihraç edilen dövize endeksli senetler26.8.1991 -26.10.1991 tarihleri arasında şubelerimizde satışa sunulmuştur. K0İ Senetieri Özellikleri: • Dövize endeksli • Yılhk %13 iskontolu • Hamiline yazılı • 100.000 ABD dolan tutarında kupürler halindedir. • Senetler vadelerinde TL karsılığı olarak T.C. Başbakanlık Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığınca ödenecektir. 100.000 ABD Doları nominal deaerli senetlerin satıs fivatı Satış Günü I.gün lO.gün 2O.gün 3O.gün 40. gün 50. gün 60. gün İskontolu fiyatı ($) (31.12.1994 Vadeli) 66.419,60 66.620,07 66.843,51 67.067,71 67.292,66 67.518,36 67.744,82 İskontolu Fiyatı ($) (30.06.1995 Vadeli) 62.492,77 62.681,38 62.891,62 63.102,56 63.314,21 63.526,56 63.739,63 Satş günü T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru uygulanacaktır. İş bu senetler Hitit Menkul Değerler A.Ş. ile Bayındır İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş. arasında düzenlenen aracılık yüklenim sözieşmesi çerçevesinde halka arzedilmektedir. Senetlerin halka ara Sermaye Pıyasası Kurulunun 21.8.1991 tarih ve 578 sayılı iznine dayanmaktadır. Menkul Değerier A.Ş. Merkez: Iran Cad. No: 7 Kavaklıdere/ ANKARA, Tel: (4) 167 41 00 lstanbul Şube: Büyûkdere Cad. Serdaroğlu Apt. No: 12/1 Ştşlı/ İSTANBUL Tel: (1) 130 25 80 EKONOMİ NOTLARI OSMANULAGAy ANAP Bitti mi? Seçimin Favorisi Belli mi? Türkiye aruk seçim ortamında. Bu ortamda özlemlerle göz- lemlerin ve tahminlerin birbirine karışmasını hiç yadırgama- mak gerekiyor. Bu noktayı hatırdan çıkarmadan, son gün- lerde seçimlere ilişkin olarak görüşlerini sorduğum bazı kim- selerden edindiğim izlenimleri aktarmak istiyorum. En önemli işadamlanmızdan birine Demirel'i nasıl buldu- ğunu sorduğumda, "Süleyman Bey'in çevresi hep eski isim- lerden oluşuyor. Bir tek Tansu Hanım'la gençleşme olur mu? Aynca Süleyman Bey'in başlıca hedefi Özal. Kendi progra- mı nedir, ekonomide neler yapacak açık değil" diyor. Önde gelen bir Avrupa ülkesinin lstanbul'da görevli bir dip- lomatına DYP'nin ayrıntılı ekonomik programını seçim tari- hi belli olduktan bir hafta sonra açıklayacağını söylüyorum. "Böyle bir ayrıntılı programın açıklanması bile benim için bir sürpriz olur" diyor. ANAP'a angaje olmadığını bildiğim üst düzeyde bir kamu görevlisi, "İşte artık seçime gidiyoruz, gündemi hâlâ ANAP belirliyor. Muhalefet partileri etkili alternatif öneriler ortaya koyabilmiş değiller şu ana kadar" diye dert yanıyor. ANAP'a muhalif olduğunu bildiğim Egeli bir işadamı, hü- kümetin çiftçiye verdiği fiyatlann etkili olmaya başladığını, bazı diğer kolaylıkların da sağlanması halinde ANAP aley- hindeki havanın değişebileceğini belirtiyor. Halen özel sektörde görev yapan eski bir üst düzey eko- nomi bürokratı, seçimlerde harcanan parayla sağlanan oy oranı arasında oldukça yakın bir korelasyon bulunduğunu söylüyor. Bu etkiyi sağlayacak kadar zaman kalıp kalmadı- ğını sorduğumda iki aylık sürenin ANAP için yeterli olduğu- nu anlatıyor. Bu görüşler iş âleminin ve iş âlemiyle ilişkili çevrelerin ha- vasını yansıtma bakımından bize bazı ipuçları veriyor diye düşünüyorum. Bunlardan ve geçen hafta yaptığım diğer bazı görüşmelerden edindiğim izlenimleri şöyle özetleyebilirim: • "Artık ANAP bitti", "ANAP üçüncü parti bile olamaz" gibi sonuçlara varmak için biraz erken galiba. Ekonominin geleceği ve dış dünyanın olası tepkileri düşünüldüğünde bir- çok kimse için en az belirsizlik öğesi taşıyan parti ANAP; bir yerde sürekliliği temsil ediyor iktidar partisi, belki kısmen de istikrarı. İş âlemi ANAP döneminde, hemen her dönem- de olduğu gibi çok yakındı, ama bu dönemde sermaye ke- simine büyük çapta kaynak transfer edildiğini ve olanaklar yaratıldığını unutmamak gerekli. Özellikle bu olanaklardan yararlanma olanağı bulan kesimlerin ANAP'tan vazgeçmek için en az iki kez düşünceklerini de unutmamak gerekiyor. • Mesut Yılmaz faktörünün ANAP'ın seçim şansını arttır- dığı kesin. Buna seçim ekonomisinin getirecegi puanlar ve seçim kampanyasında ortaya konacak yeni kozlar da eklen- diğinde ANAP'ın şansı biraz daha artabiiecek gibi görünü- yor. • Muhalefet partilerinin programları ve olası uygulamala- rı konusunda net bir fikir yok çoğu kimsenin kafasında. Bu gözlem muhalefet partilerinin yetkililerini sinirlendiriyor za- man zaman, ama bendeki izlenime göre gerçek bu. Muha- lefet partilerinin programlannı çok daha ayrıntılı olarak ve akılda kalacak biçimde kamuoyuna anlatmaları, açıklama- ları gerekli herhalde. Türkiye ortalamasının çok üzerinde en- formasyona sahip olan iş âleminde bile muhalefet partileri- nin olası icraatı konusunda ciddi tereddütler varsa burada bir eksiklik söz konusu herhalde. • Özal'ı ve ANAP'ı çok haklı gerekçelerde de olsa eleştir- menin kendi başına iktidar olmaya yetmeyeceği görüşünü, sanıyorum iş âlemi dışında önemli bir kesim de benimsiyor. Bu bakımdan da muhalefet partilerinin secmenin ilgisini çe- kebilecek öneriler ve pratik çözüm yolları ortaya koyabilme- leri, iktidar adayı olabilmeleri için çok önemli gibi geliyor ba- na. Partilerin listelerinde yer verecekleri adaylann kişilikleri de bu noktada rol oynayabilir, geleneksel kadrolara değil yeni ve genç yüzlere daha fazla yer veren partiler kazançlı çıka- bilir diye düşünüyorum. Belli bir çevrenin şu andaki görüşlerini esas alarak yan- srtmaya çalıştığım bu izlenimler, Türkiye genelindeki hava- yı ne kadar yansıtıyor, hiçbir fikrim yok doğrusu. Ancak ba- na öyle geliyor ki henüz hiçbir parti, iktidan "çantada keklik" görecek durumda değil. Kararsız seçmenlerin tercihini son iki aydaki gelişmeler belirleyecek. Bu arada Türkiye'de pek çok kimsenin pek çok şeye çok kısa vadeli bakmaya başla- dığını ve doğruluğunu derinlemesine sorgulamadan bazı sebep-sonuç ilişkilerine inanabildiğini de unutmamak ge- rekiyor. Tüm bu nedenlerle partilerin seçim kampanyaları ve bundan sonra ortaya koyacakları performans seçim şans- larını belirleme açısından büyük önem taşıyor. Ek bütçe tasansı TBMM'de 1991 yılı bütçesine 21 trilyon 191 milyar lira ödenek üave edilecek. Ek ödenek tasansı bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülecek. ANKARA (AA) — 1991 yılı mali bütçesine 21 trilyon 191 milyar liralık ek ödenek konul- masına ilişkin yasa tasansı, bu- gün TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda görüşülecek. Bu miktarın 8 trilyon lirası- nın vergi gelirlerinden, 2 trilyon 600 milyar lirasının vergi dışı normal gelirlerden, 10 trilyon 591 milyar lirasırun da özel ge- lir ve fonlardan sağlanması ön- görülüyor. Tasanya göre 1991 bütçesin- de öngörülenlere ek olarak, 3 trilyon 470 milyar lira gelir ver- gisi, 350 milyar lira kurumlar vergi», 50'şer milyar lira motor- lu taşıtlar vergisi ile veraset ve intikal vergisi. 400 milyar lira katma değer vergisi, 300 milyar lira taşıt ahm vergisi, 350 mil- yar lira banka ve sigorta mua- meleleri vergisi, 150 milyar lira damga vergisi, 500 milyar lira gümnik vergisi, 2 trilyon 230 milyar itbalde alınan katma de- ğer vergisi, 150 milyar lira ulaş- tinna altyapılan resmi elde edi- lecek. Hazine portföyü ve iştirakle- rinden de 2 trilyon 600 milyar lira gelir sağlanacak. Bütçeye ayrıca 4 trilyon 91 milyar lira hibe ve yardım ile fonlardan 6.5 trilyon lira ilave para aktanla- cak. 1991 mali yılı bütçesine 21 trilyon 191 milyar liralık ek ödenek verilmesine ilişkin yasa tasansının gerekçesinde, Türk ekonomisinin Körfez krizinden önemli ölçüde etkilendiği, ay- rıca tespit edilen taban fiyatla- nn devlet bütçesine yansıması- nın, öngörülenin üzerinde ger- çekleşeceğinin hesaplandığı be- lirtildi. Gerekçede, maas katsa- yılannda yapılan artışlann, ak- dedilen sözleşmelerin bu amaç- la konulan ödenekleri yetersiz hale getirdiği kaydedilerek "Bn itibarla personel giderierinin KİT'lerin kaynak açıgımn ve devletin taahhüdii olan borç fa- izlerinin karşüanabilmesi için ilave ödeneklerin temin edilme- si zaruri görttlmektedir" denil- di. Öte yandan bu yıhn ilk yan- sında 6.7 trilyon lüra açık veren bütçenin finansmanı için aynı dönemde 4 trilyon 887.5 milyar lira (1 milyar 365.5 milyon do- lar) tutarında dış kredi sağlan- dı. Hazine ve Dış Ticaret Müs- teşarlığı verilerine göre bu yıhn ilk altı ayında bütçe finansma- nı için en fazla dış borçlanma- ya 1 trilyon 177.1 milyar lira ile nisan ayında gidildi. En az borçlanma ise 380.3 milyar li- ra ile şubat ayında gerçekleşti. DÖVİZ KURLARI s Dftvıan Cınsı 1 ABD Dolan 1 Alman Martcı 1 Avustralya Dolan 1 Belçta Frangı 1 Fransiî Frangı 1 Hollanda Flonnı 1 Isveç Kronu 1 Isvıçre Frangı 100 Itatyan Lıretı 1 Japon Yem 1 Stertm 1 S.Arabısan RıyaJi Dövu Alış 4580 82 2613 13 3600 52 127.60 770 28 2321.76 720 09 2990 09 350 49 33 42 7667 37 122145 DÖYH SaD$ 4590.00 2618 37 3607 74 127.86 77182 2326 41 721 53 2996.08 351 19 33 49 7682 74 1223 90 Efektrf AI15 4576.24 2610.52 3539.31 125.43 759.82 2319 44 712 89 2987 10 344 53 33.09 7659.70 1190.91 Eiektıi Satış 4603.77 2626.23 3618.56 128.24 774.14 2333.39 723 69 3005 07 352 24 33.59 7705.79 1227 57 !4*BT0S19t1 ÇAPMZKM S 1 7529 Alman Markı $ 5 9469 Fr Frangı S 1 9729 Hol. Flonnı S 1 5320 Isv Frangı S 1306 98 Ital Liret $ 137 06 Japon Yeni $ 3 7503 S Arab Riyalı C 1 6737 $
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear