18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 22 AĞUSTOS 1991 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN Devlet Meteoroloji İşleri Ge- nel Müdûrlüğû'nden alınan bilgiye göre, yurdun batı ke- simleri parçalı bulutlu, Mar- mara'nın doğusu, İç Ege, Ba- tı Karadeniz, iç Anadolu nun kuzeybatısı sağanak yağışlt diğer yerter az bulutlu ve açık geçecek. HAVA SICAKLIGI Değişmeyecek. RÛZGÂR: Ku- zey ve doğu yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Denizlerde, Akdeniz de, günbatısı ve lodos, Akdeniz'de yıldız ve poyrazdan sa- atte 10-21 denizmilı hızla esecek. Van Gölü'nde ha- va açık geçecek. Rüzgâr, güney yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Göl küçük dalgalı olacak. Adapaan Adtyaman Afyon A0r> Anlara Antaicya Anüfya Artvin Aydın Balıkesr Bfcok Btn&l Bıths Bolu Bursa Çanattale Çorum Deraa A 35° 25° Oıyaıtakır A 29°19°Edı™ A 39° 24° Eroncan A 29° 15° Erzunjm A 28° 14° Eskışebtr A 30° 16° Gazıanteo A 32°26°ûresun A 32° 23° Gumûştıane A A 26° 18° Hakkar A 36° 21° Isparta A 29° 19° Istanbul A 29° 16° Izmır A 36°21°Kare A 30° 20° Kastamonu A Y 27°15°Kaysen Y A 30° 19° Kntdatlı A A 30° 21° Konya A A 30° 19° KüMya A A 35° 18° Malatya A 39° 23° Mantsa 29° 16° K Ma-aş 33° 17° Meran 26° 1<° Mujla 29° 15° Muş 26° 25° *Jde 28°21c Ordu 2S°19°Rıze 33° 19° Samsun 32° 18° Sıırt 28° 21° SınoD 34° 23° S<vas 24° )0° fefcrdaj 28° M° Trabzon 31° 12° Tuncel 28°t6°Uşak 30° 18° Van 30° 19° Yozgat 36° 26° Zonguktak A 36° 22° A 36° 25° A 30° 26° A 35° 21° A 25° 19° A 30° 15° A 28° 21° A 27=20° A 28° 18° A 36° 24° A 26° 19° A 28° 11° A 29° 18° A 27° 21° A 36° 25° A 30° 19° A 27° 19° A 27° 12° A 27° 19° ' yaOmırlı/ A-aç* B-Dulutlu G-gOneşiı K-kariı S-astı Y-yaJtrajriu ~fö Heistnkı "' Kopenhag lyij.*J ?, , L - • a ^ Moskova '•V'fr • Belgrad / *-'rÇ^\ Tebnz Tunus ^rS'r531 ^7 .'«s'am Kahıre • DUNYADA BUGUN Amsterdam Amman Atna BaOdaı Barcetona Basd Belgrad Bertın Bonn Brûksel Budapeşte Cenevre Cezayır Cıdrte Duba Frankfuı"' Gırne Helstnk Kahıre Koçenhag Kötn Lefloşa A 21° A 37° A 23° A 34° A 31° A 27° A 28° A 18° A 20° A 20° A 24° A 28° A 35° A 34° A 42° A 21° A 32° A 24° A 35° A 20° A 20° A 37° Lenıngfad Londra MadnD Mılano Montrea Moskcva Mûnh New York Oslo Pans Ryad Roma Sotya Şam Te Avıv Tunus Varsova Vened. Vıyana A 20° A 22° A 39° A 31° Y 19° A 22° A 26° A 22° A 23° A 42° A 32° A 25° A 38° A 21° A 30° A 27° Wasl»ngton Zünh A 28° BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ "Elif okuduk ötürü / — eyledik götürü / Yaradılmı- $ı hoş gördük / Ya- radandan ötürü" (Yunus Emre)... Kü- çük su kanalı. 2/ Gi- rişik bezeme. 3/ Op- tik kaydırma... Sı- kıntı veren ve hoşla- nılmayan şeyler için kullanılan sövgü sö- zü. 4/ İskambilde bir kâğıt... Eskiden ramazanda iftardan sonra çocukların ev ev dolaşıp mani söyleyerek bahşiş toplaması. 5/ Suudi Arabistan'ın pa- ra birimi... Ahır. 6/ Uçunım... Der nizcilikte ince halatlan volta etmek için üst güverteye yerleştirilen küçük baba. 7/ Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük... Cevizin yeşil kabugu. «/ Yüce... "trlanda Curhhu- riyet Ordusu!' 9/ Çabuk kuruması- nı sağlamak için boyaya katılan madde. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ "Bugün — / Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar" (Nâzım Hikmet)... Müzikte es işaretine verilen bir başka ad. 2/ Osman- lılarda yeni evlenen erkeklerden alınan vergi. 3/ Bir şeyin ederi- ni artınna. Keman, santur gibi sazların ortak adı. 4/ Evrensel aücı olan kan grubu... Sıcak, kızgın, yakıcı... Bir nota. 5/ TUrk müziğinde bir usul... Adıyaman'ın bir Uçesi. 6/ Su taşkını... Be- rilyum elementinin simgesi. 7/ Kredi mektubu. 8/ Mitoloji. 9/ Birbirine bağlanmış iki tekneden oluşan ve gezi denizciliğinde kullanılan deniz taşıtı. 60 YDL ONCE Cumhuriyel Gazetelerin vaziyeti HAN1MEFENDİ Su - DO - RONO PERTEV.n 22 AGUSTOS 1931 Gazetelerin, vaziyetlerini yeni matbuat kanununa uydurmalan için verilen muhlet bugün nihayet buluyor. Bugünün akşamına kadar tstanbul'daki bilûmum gazetelerin vaziyetlerini tesbit ve kanunun gazetecilik edemiyecek kimseleri tasfiye etmeleri lâzım gelmektedir. Mahut Yarın kendi kendine tatili faaliyet ettikten sonra yeni matbuat kanununa muhalif olarak gazetecilik eden yalnız "Son Posta"nın şeriklerinden Zekeri>7a Bey kalmakta idi. • - * 30 YIL ONCE Cumhuriyet MiUî Birük Komitesi 22 AĞUSTOS 1961 Millî Birlik Komitesinden bildirilmiştir: "Yassıada Yüksek Adalet Divanı tarafından Türk milleti ve bütün medeni dünya huzurunda aleni olarak yapılan duruşmalar sona ermiş ve Yüksek Divan, kanunlarımız ve hukuk nizamımız içerisinde millete yayınlanacak kararları hazırlamak üzere Cemal Gürsel sükûnetli ve salim bir çalışma safhasına girmiştir. Bu sebeplerle rnülkün ve 27 Mayıs İnkılâbımızın temeli olan Yüksek Adalete her hangi bir yol ile tesir icra edici veya efkârı umumiyenin tehyiç ve teşvikine sebep olan her türlü beyanat ve konuşmalarla, ilân, reklâm, broşür ve basın yollariyle neşriyat ve propagandada bulunulması sureti kat'iyede yasak olup bu gibilerin Örfi Idarelerce ve mahalli adli, idari makamlarca derhal takibata tâbi tutulacakları beyan ve ilân olunur" Milli Birlik Komitesi ve Devlet Başkanı Org. Cemal Gürsel GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Telakete hazır olun' 22 AGUSTOS 1990 Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ABD Başkanı George Bush'a dün gönderdiği "açık mektup"ta "Ya banşçı bir çöziim arayın ya da ağır bir felakete hazır olun" dedi. Saddam Hüseyin ülkesinde rehine olarak tuttuğu yabancıların durumuna değinirken de îkinci Dünya Savaşı sırasında ABD'de enterne edilen Japonlann durumunu örnek gösterdi. DUYURU Sovyetler Birliği'ndeki olaylar nedeniyle 21O8/O2J09 tarihli turumuz 6-16 Eyiül tarihlerine ertelenmiştır. Sayın mûşterilerimize önemle duyurulur. T U R I Z M MIMARLARIN DIKKATINE Kültür Bakanlığı tarafından açılan ve yönetmeliğe aykırı olarak mimarlık dışı mesleklerden üye bulunduğu gerekçesiyle değişti- rilmesi isteminde bulurtduğumuz AHLAT SELÇUKLU KÜLTUR MERKEZİ PROJE YAFHŞMASI jürisi, bakanlıkça değiştirilmiş ve yeniden belirlenen jürı 13 Ağustos 1991 günü ilan edilmiştir. Yarışma koşullarındaki bu önemli değışikhğın doğal sonucu ola- rak yarışma takvıminın yeniden düzenlenmesmın zorunlu bir ge- reklilik olduğu açıktır. Orneğin "yer görme" süresi 12 Ağustos 1991'de sona erdiğinden, daha önceki olumsuzluklardan dolayı yanşmaya ilgı göstermeyen, ancak yarışma koşullarındaki bu de- ğişiklikten sonra yarışmaya katılmak isteyen meslektaşlarımız, bu olanağı bulamamaktadır. Bu dogrultuda bakanlığa ve juri başkan- lığına ilettiğimiz görüş ve önerilerimiz dikkate alınmamış ve her- hangi bir süre değişikliğı yapılmamıştır. Yanşmayla ikjili son durumu değerlendirmek ve alınacak karartarı görüsmek üzere ilgıli meslektaşlarımtzı ve yarışma jürisinde gö- revli üyelerımızi, 23 Ağustos 1991 cuma günü saat 18 30'da, An- kara'da Oda Merkezi'nde düzenlediğimiz danışma toplantısına ka- tıımaya çağırırız. Saygılanmızla TMMOB MİMARLAR ODASI T4RITSMA Çevreciler Neredesiııiz?Silivri-Çatalca arası yanıyor. Geçerken görüyorum. Ahmet Bey'i düşünüyonım. Ercgli sınlannı, Trakya, Konya ovalarını, Ege'yi- Alevler, kara duman sarmıştır. Çok gördüm, yaşadım. Ekinler biçildi, şimdi anız! Kurumuş, sa- rannış saplar, üf desen yanacak. Bir kib- rit! Alevler alevler! Rüzgâraltı akar da akar. Kara duman gökyüzünü yalar da ya- lar! Bulutlara kanşır. Gündüz yanar, gece yanar. Yanıyor! Yüan, çıyan! Binlerce hayvan! Evleri sırt- lannda kaplumbağalar! Evleriyle birlikte yanarlar. Keklik, çil yavrulan. Kara ayak- lı yerli büdırcmlar. Ayaklanamayan tavşan yavnılan. Alevler arasında cayır cayır! Ka- rarmışlar, kurumuşlar, kömür! Güneşe ye- ni açılan gözler, yaşama başlamadan söne- cekler, sönüyorlar. Kimimiz yakıyoruz, kimimiz izliyoruz. Umursamıyonız... Sftlata Birsel gibi yangından korkan in- sanlar. kalmadı sanınm dünyarruzda. Ya da çok az. tnsanın benimsediği değerleri olma- lı. Yitirmekten korkulan... Sahi nerdesiniz çevreciler? Bu canlılar doğal değil mi? Bu tarlalar çevre değil mi? Bu yanan hayvanlann yaşam hakkı yok mu Eva Aksoy? Üstelik anu yakmak suç. Yasalara aykı- rı. Hiç sesiniz çıkınıyor. Anlayamıyorum doğrusu. Bunda bir iş var... Bir yıbn olayı değil bu anız yangınlan. Anız yakmalar. Her yıl tekrarlanıyor. Bi- çerdöverlerin girdiği günlerden beri! Yük- sek biçiliyor ekimler. Yasalara, kurallara aykırı. İşin kolayına kaçıhyor, ucuzuna. Nerdeyse dizboyu sap kabyor tarlalarda. Tonlarca saman. Yemsizlikten yakınıyoruz. Tava gelmiyor toprak. Deşemiyor pulluk toprağın bağrını. Ateş!.. Alevler alevler! Göreceksiniz sapların yanışını. Canlıların nasıl canhıraş kaçışlannı. Ya kaçamayan- lar? Yamk et kokusu... Anız yakmanın toprağa da yaran yok, zaran var. Bilim adamlan konuşuyor. Ga- zeteler yazıyor. Okuyoruz. "Toprak kan- ser oluyor. 10 yıl sonra bire bir verim alı- namayacak." Dinleyen yok. llgilenen yok. Ne sahipsiz ülkeymiş burası!.. Çevreciler! Sizler de bu işin farkında de- ğilsiniz. Gözümüzün önünde ölüyor doğa! Oldürüyoruz! Canlısıyla, taşıyla toprağıy- la. Bakın ağaç kalmadı Trakya ovasında gölgesine sığınacak. tlgililer ilgilenmiyor. Gönnemezlikten geliyor. Polisin, jandar- mamn, ormancımn, köy kent kuruluşlan- nın umurunda değil. Bu topraklar sanki bi- zim değil... Doğacılar, çevreciler, avcılar! Adına ku- rulmuş örgütler! Tartışmalanmız yine sü- rebilir. Birlikte olduğumuz, dayanıştığınuz alanlar da olur. Işte anız yangınlar! Bu bir hafta on gün sürecek bir olay. Se- simizi duyuramazsak, işe el koyamazsak, iş işten geçer. Rasgele... RAİFERTEM Tarihte örnek yaratan bir insan, demokrasi, özgürlük ve laiklikten ödün vermemiş, Türk basın camiasma silinmeyecek imzasını atmış, NADİR NADİ'yi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Tesellisini bıraktığı aydınlıklarda bulacağız. Kendisine rahmet, Cumhuriyet ailesine ve basın camiasına başsağlığı dilerim. AHMET SARIŞIN İZMÎR KONAK BELEDİYE BAŞKANI RESİM ve HEYKEL MÜZELERİ DERNEÖI GUNUMUZ SANATÇILARI 12. İSTANBUL SERGİSİ 5 Temmuz-24 Ağustos Dolmıkıhpc Sarıyı Harekn Ko»kö 3 Eylül-30 Eylul Kad*iy Kultur ve SınH M«rkC2i YENİ UFUKLAR İLKOKULU NORMAL ÜSTÜ ZEKA ve YETENEKTEKÎ ÇOCUKLAR KABVL EDİLİR. Bu okul dahilcr okulu değil, NORMAL ÜSTÜ ZEKA VE YETENEKTEKÎ her öğrencinin kabul edildigi bir okuldur. ZEKA TESTUERlNl Üniversite öğretim göfeviileri yapmakta, e§itim 10 kişilik bir bilim kurvlu tarafından yönlendirilmektedir. Sınıflar4- 15 kişiliktir. Resim, Beden, Müzik, Tiyatro öğretmcnkri Ingilizdir. Ana smıhndan başlayarak, tlkokul bitimine kadar 2000 saat Ingilizce egitim tamamen Ingiliz ögretmenlerce verilecektir. Okulumuz normal üstü zekadaki çocuklara egitim veren Enternasyoı.al okullar zincirindedir. Uluslararası standarttaki yenilik ue programlar yabanci uzmanlar tarafından aynen aktanlacaktır. YENİ UFUKLAR İLKOKULU bir ENGLISH FASTKURULUŞUDUR Adres : Spor Cad No:2 Yakacık KARTAL TEL 309 04 36 veya 309 00 45 309 00 46 K A D I K O Y SÜRKUR SÜRÜCÜ KURSU Devreler: Hafta Sonu: 24 Ağustos Hafta Içı: 26 Ağustos KADIKÖY (S6flütlüçeşme Camiı yanı) 349 18 24-349 18 25 336 02 06 - 336 02 79 Au Pair Acentası Ingıltere - f-ansa Ispa^ya lalya HoUanoa • Kanatia 9 1-158 53 42-161 43 17 GAZETECI Moda, Acıbadem civarında ufak kaloriferli ev arıyor. 512 05 05 / 449 ANKARA 13. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN tLANEN TEBLİGAT Dosya No: 1990/1511 Davalı: Orhan Güçlucan / Söğütlüçeşme Cad, Tulumbacı Sok. No: 2 Kat: 3 Kadıköy/ls- tanbul Davacı Içişleri Bakanlığı Ve- kili Av. Ayşen Çatalcı tarafın- dan 321.000.— TL. alacak davasının mahkememizde yapı- lan duruşmasında verilen ara kararı gereğince; Adınıza çıkan davetiye tebliğ edilememiş ve adresinız de tespit edılememiş olduğundan ılanen tebligat yapılmasına karar veril- miştir. Duruşmanın bırakıldığı 18.9.1991 günü saat: 10.20'de duruşmada tüm delillerinizle birlikte hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettir- raeniz, ibraz ve irae olunacak delillerinizi duruşmada hazır et- meniz, müdafaalarınızı da ya- zılı olarak vermeniz gerektiği, duruşmada bulunmadığımz ve- y-a kendinizi bir vekille temsil et- tirmediğiniz takdirde, HUMK'nın 509 ve 3156. SK'la değişik 510. maddeleri gereğin- ce gıyabınızda duruşmaya de- vam olunacağı ve ilanın yayın tarihinden itibaren 7 gün sonra tebligat yapılmış sayılacağı ila- nen ihtar ve tebliğ olunur. ÜNİVERSİTE ADAYLARI BAŞARINIZ DOĞRU SEÇİMLE BAŞLAR! KATILACAĞINIZ KURSUN ÖĞRETİM KADROSUNU ve DERSANENİN GEÇMİŞTEKİ BAŞARILARINI İNCELEMEDEN KARAR VERMEYİNİZ. BÜYÜK DERSANE, Türkiye'nin ilk özel dersanesi olarak 41 yılın verdiği deneyim ve öğ- retim yöntemlerindeki mükemmelliğiyle, sınav sisteminin özüne uygun ürettiği test soru- larıyla, tüm şubelerinde aralıksız hizmet veren branşında uzman rehber kadrosuyla öğ- rencilerini üst düzeye çıkarmış ve daima üstün başarılı olmalarını sağlamıştır. Siz de: Tereddüt etmeden BÜYÜK DERSANE'yi seçiniz. ÖSS-ÖYS gruplarımız 2 ve 21 Eylül'de derslere başlayacaktır. BÜYÜK ANKARA izmir Cad. No: 37 Tel 125 54 7 2 - 1 1 8 09 55 Karanfil Sok. No: 51 Tel 125 68 07-118 76 04 DERSANE İSTANBUL Şişlı Osmanbey (Site Sıneması çıkışı) Tel: 133 03 33-133 03 34-133 05 05 Bakırkoy Bahçelievler (Pereja Yanı) Tel 575 17 68-575 71 22-575 78 96 AIVKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Utangaç Bir Yazar... Sabah erken kalkar yürürüm, bu zorunlu ama alıştım. Sa- bahın erinde, biraz komik kaçıyor, ama elimde küçük radyo- mu da taşıyorum, dinliyorum. Beni görenler, tanımasalar da — Yolda radyo dinleyen adam geçiyor, diyorlardır... Desinler, ne yapayım? Sabah 07.15, BBC'nin Türkçe yayın saatidir. On beş dakika haberler, İngiliz gazetelerinden özetler. Kimileyin sade suya tirit de olabilir haberler, ama kesinlikle dinlerim. Pazartesi sabahı, saat 07.15 haberlerini, yolda dü- şünüp gittiğim için olmalı, beş dakika kaçırdım. Telaşla rad- yoyu açtım; Sovyetler'deki olay! Gorbaçov gozaltındat Heyecanlandım, adımlarımı sıklaştırdım. Kime söylesem? — Sovyetler'de darbe oldu! Seymenler Parkında hızlı hızlı yürüyen birkaç tanıdığa söy- ledim. Kime söylediysem şaşırıyordu. Kızılay'a, Meşrutiyet Caddesi'ne geldim. Gazete dağıtıcısı İsmail Ulaş'la oğlu Ali vardı. — Bir telefon edebilir miyim? Sovyetler'de ihtilal oldu. — Buyur abi! Yok yav? Mustafa Balbay'ı aradım, evinden, o Sovyetler'den yenr dönmüştü. — Ayağını sürdün, al işte gitti Gorbaçov! '• Mustafa, sonra "Abi, anılarımı yazınca, haberi ilk senin ver- diğini yazacağım!" dedi. Herhalde apar topar giyinip büro- ya gitmişti. Mustafa Balbay, Moskova'da bir hafta daha neden kalma- dığına yanıyor, bunu da şanssızlığına veriyordu... ; — Otur yaz, Moskova'yı! ' Pazartesi sabahı yazı günüm degildi, salının yazısı pazar- dan yazılmıştı. Günlük yazı yazdım bir zamaniar, 12 Mart dö- nemlerinde, güç iş. Haftada üç gün; böyle iyil Nadrr Nadi soylemiş ben Cumhuriyet'e girerken: "Haftada üç, dört gün: yazsın!" demiş. Öyle gidiyorum. O gün, yazı günüm değil, ama salıya yazacağım, ne yazacağım! Herkes bir şeyler yaz-' mış, gazetecilerın deyimiyte "kaymağını" almış! Şaşıran çok.' Başta, Corc İbni Bush! ilhan Selçuk da sordu, CIA ne güne duruyordu? Neden haberi yoktu? Demek, Bush da çaresiz; kaldı! Ama öyle demiyor, darbeyi yapanlara: ; — Gorbi'yi göreve getirin, diyor. | Çok kimse şaşırdı, ama Mehmet Açıktan hiç ama hiç $?-; şırmadı: — Bu bekleniyordu, dedi. Bir haftadır bekliyorduk! Neden mi bekliyordu Moskova'daki darbeyi? 18 ağustos pazar günkü Cumhuriyet'in Ankara baskısında, dört sütun üzerine şoyle bir haber çıkmıştı: "Glasnostun mimarı Alexan- der Yakovlev, Komünist Parti'den istifa etti -Gorbaçov'u! devireceklerT Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Gorbaçov'un eski danışmanı Yakovlev, parti içinde güçlenen Stalinist ka- nadın, kasırn ayında yapılacak olan 29. kongrede parti ve dev- let yonetimini devireceğini ileri sürdü..." Haberi kaçırmış' olanların, gazeteyi bulup okumalarını öneririm. Haber, geç' vakit gelmiş. Ankara, İstanbul gibi kent içi, kalıplara girebil- miş. Gerçekte haber manşetlik. Ama geç gelmiş olması, man- şete alınmasını önlemiş olmalı! Kaçmış bir manşet! Günlerdir düşünüyorum; Moskova'daki oiay, kapitalizmin sosyalizme yanlış aşı yapmak istemesinin bir sonucu olamaz mı? Sosyalist bir topluma, kapitalizm aşılanabilir mi? Aşıla-; nırsa ne olur? Aşı deyince usuma ağaçlar geliyor; Köy Ens-' titülü Ali Yılmaz'a soruyorum: ', — Hangi ağaçlara hangileri aşılanır? ; — Erik, kayısı şeftalinin anacı, badem de şeftalinin anacı olur. Ahlata armuı aşılanır. İdrise (yaban kirazına) vişneyle kiraz aşılanır. Elma yaban elmasına aşılanır. Elma armuda; aşılanırsa tadı değişir. Söğüt ağacına elma aşılanırsa elma jnantara döner. Reçineli ağaçlar aşı kabul etmezler. Çama bir meyve ağacını aşılayamazsınız... Ali Yılmaz, Silifke'de Gökbelen yaylasında görmüş, orada çam çama aşılanmış. Bir çam fidesi kendiliğinden, bir çama aşılanmış. Buna emzirme aşı denirmiş. Emzirme aşı yönte- mini Parisli bir bahçıvan bulmuş. 1917'den beri sosyalist toplum yaşamına alışmış, en azın- dan o deneyimi geçirmiş Sovyet halkına, "Bundan böyle Amerikalı gibi yaşayacaksın" denilebilir mi? Dense de tutar mı? Hasan Esat Işık'ın bir sözü geliyor usuma, o söyie derdi: — Eşitliğe alışmış insana, ayrıcalık yavan gelir! — Sosyalizm öldü, deniyordu. Komünizm öldü! Sovyet elçisi Çernişev'e sormuştum: — Sosyalist ülkelerin bu duruma gelişlerinde, CIA'nın ro- lü nedir! Ellerini açmıştı: — Ohoooo, demişti, oooooo!.. Sonra anlatmıştı: — Sosyalizm ölür mü hiç; sosyalizm ölmez. Sosyalizm, Sovyet devriminden önce vardı, hep var olacak! Uçüncü gün darbecilerin yenilgiye uğradıkları haberieri gel- meye başladı! Bu yazıyı Nadir Nadi'yi düşünerek yazdım. O ölüm günü yazısından çok, gazetecilik yapılmasım isterdi sanıyorum. Na- dir Nadi, kolay yazılamaz. "Olur Şey Değil" kitabını karıştı- rırken gözüme çarptı. Nadir Nadi de utangaç (mahcup) yaradılışlıymış, utangaç. Ben de öyleyim! öyle kolay ortala- ra çıkamam. Ama bir kez çıkınca katlanacaksınız artık... Nadir Nadi utangaç olduğundan Meclis'e ilk gidişinde ön- sıralara oturamaz, arkalara çekilir. Her yazısında ince bir gülmece ögesi, bir iğne kesinlikle vardır. Gülmece öğesini tümcelerine yerleştirememiş kişinin yazdıkları kolay okunamaz! Nadir Nadi yazının ustasıdır. 12 Eylül dönemi, Mehmed Kemal gözallına alınmıştı; Ali Sirmen çoktan beri içerideydi. Nadir Nadi Ankara'ya gelmişti. Nadir Bey'e: — Nadir Bey, ben içerideki arkadaşlar için yazmak is- tiyorum! — Yazma, dedi, seni de atartar içeriye! — O zaman, dedim yarın Nadir Nadi de içeri girdiğin^ 1 > yazmam! — Ben karışmam, karşılığını verdi, ne yazarsanız yazınl Nadir Nadi, ölümsüzlüğe kavuştu; onu hiç, ama hiç unut- mayacağım! Nadir Bey, bir de seçimleri merak ederdi kuşkusuz: — Ne olacak, diye. — Nadir Bey, SHP ile DYP çok yakın, ANAP üçüncü parti! — Ya? — Evet efendim; edindiğim bilgiye göre SHP birkaç mil- letvekili fazla çıkararak birinci parti olmak istiyor. Ortaktıkta hükümeti kurabilmek için... Bundan sonra Nadir Nadi'siz yazacağım, ama yazıların içinde hep o olacak. Bize güç verecek. Sevenlerin başı sağ olsun! Halkevi üyemiz, devrimci arkadaşımız, onurlu insan ŞENER ŞAHİN'İ kaybettik. Nasırlı ellerle yaratılan O görkemli bayramı Hiç kimse farketmeden Ben de katılacağım. YENtBOSNA HALKEVİ ADDVA SÜLEYMAN ŞENDAĞ TİK AVUSTRALYA SİZİ BEKLİYOR İNGİLİZCE, HAZIRLIK + ÜNİVERSİTE USANS, YÜKSEK LİSANS, DOKTORA, TURIZM, BİLGİSAYAR, YÖNETİCİÜK DIPLOMA KURSLARI. "BAŞARINIZ BAŞARIMIZDIR" İSTANBUL BAĞDAT CAD NO 532/6 BOSTANCI Tel (1) 362 40 96 - (1) 362 39 59 ANKARA BILLUR SOK NO' 23/1 KAVAKLIDERE Tel. (4) 126 76 02 - (4) 126 76 03
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear