18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 AĞUSTOS 7997**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 Sabancı: Bir an önce seçim olsun Seçim düellosu GERÇEK {Baştarmfi 1. Sayfada) olabüir; ama,89'dan bu yana muhalefetin sürekii biçimde er- ken seçim istediği unutulmasın! ' İktidar buna kulaklanm tıka- ^mıştır. Demokratik ülkelerdeki göre- neğe bakılırsa bir iktidar parti- si genel seçimi erkene alabilir; kendisi için elverişli gördiiğü bir tarihte yapabilir; çoğunluğu ye- tiyorsa, parlamentodan bu yol- da bir karar çıkarabiiir. Şimdi ûyle anlaşılıyor ki dün muhale- fetin erken seçim istemierine al- dırıs etmeyen iktidar, bugün kendisi için 1991 kasımını za- manlama açısından uygun gör- müştür. Çtinkü Yılmaz hükümeti se- çim ekonomisine dönük karar- lan birbiri ardına almaya basla- mıstır; biryandan memur ve iş- çi ayhklanna, öteyandan temel mallara zam yapmakta duraksa- mıyor. Kimi çevrelerde ekono- mik gidişat kaygı uyandırmak- tadır; 1992'yeANAP'ın bugün- künden çok daha kötü koşullar- da gireceği kuşkusu ağv basıyor. Buna karşılık muhalefet şöyle düsiinebilir: Erken seçimin er- kenliği kalmadı. Bu yılın kası- mıyla gelecek yılın mayıst ara- sında altı ay var; bilemed'm on ay sonra genel seçim gündeme girecektir; benim için en yararlı zamanlama hangisidir? Seçim tarihi konusundaki za- manlama iktidar kadar muhale- fetin de hakkıdır. Bu bakımdan, erken seçim pazarlığında muha- ffet adaletli ve demokratik bir genel seçimin kurallarını elbet arayacaktır. ıktidar-muhalefet arasmda anlaşma gerçekleşirse, bu kez ANAP Meclis çoğunluğundan erken seçim karanmn çıkması gerekir ki bu da ayn bir sorun pluşturabilir. • • İktidar ile muhalefet arasın- daki pazarlık ne olursa olsun, bir an önce erken seçime gidil- mesinde iilke açısından saymak- la bitmez yarar vardır. Halkın is- tediği de budur. Şirazesinden çıkmış çok şeyin rayına oturtul- jnası ve 'normalUşme' sürecine girilebilmesi için bir genel seçı- me gereksinme var • • • Milli Eğitim'de geniş atamalar ANKARA (AA) — Milü Eği- tim BakanlığYnda bazı genel müdürlük, genel müdür yardım- cılığı, daire başkanlığı, müfettiş- lik ve il milli eğitim mudürlük- lerine yeni atamalar yapüdı. ! .Kİesmîüazete'nindünkü sayı- sında yer alan atama kararları- na göre Yüksekögretim, Yurtdışı Eğitim ve Dışilişkiler Genel Mü- dürlüğü'ne Bakanlık Müşaviri t ikü Bilgen, Genel Müdilr Yar- djncıüğı'na ise aynı yer Daire Başkanı Şeref Kapıdere getirü- diler. Ortaöğretim Genel Müdür yardımcüığı'na aynı yer Daire Başkanı Mehmet Çelikten, 1da- ri ve Mali îşler Dairesi Başkan- lığı'na Milli Eğitim Müfettişle- rinden Cevat Çiçek, Sağlık Işleri BaşkanlığVna Idari ve Mali Iş- ler Dairesi Başkanlığı Şube Mü- dürü İsmail Karataş, Bilgi Işlem Dairesi Başkanhğı'na da aynı Daire Şube Müdürü Ali Çorlu atandılar. Yurtdışında görev süreleri dolduğu için merkeze alınan eği- tim müşavirleri Yüksel özer, Mehmet Gündüz ve Tolga Yağı- zatlı ile emekli öğretmen Ruhi Esirgen, bakanlık müşavirlikle- rine getirildiler. Milli eğitim müfettişliklerine de Burdur Tefenni tlçe Milli Eği- tim Müdürlüğü Şube Müdürü Yusuf Ziya Özcan, lçel Tarsus Endüstri Meslek Lisesi Metal tş- leri atölyesi öğretmeni ve Mü- dürü Mustafa Daşçı, Yozgat Teknik ve Endüstri Meslek Li- v*i öğretmeni ve Müdürü Süiey- S üa. Arun ile Erkek Teknik öğ- retim Genel Müdürlüğü eğitim uzmanı Tahir Özben atandı. Başmüfettişliğe ise emekli baş- müfettiş Hasmet Özsoy getiril- di. ABDURRAHMAN YILDIRIM VAN— İktidar ve muhalefet partüerinin "Hangi tarihte yapa- hm?" diye tamştıklan erken ge- nel seçim konusunda sanayici ve işadamlan "Kasım 1991" diyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Bir- liği'nin (TOBB) Doğu Anadolu gezisine katılan işadamı Sakıp Sabancı, daha önce karsı oldu- ğu seçirrilerin erkene alınmasına şimdi sıcak bakarak "Bir an ön- ce seçim olsun da biz de işimize bakalım' derken, TOBB Başka- nı Yahm Erez "Genel seçinıle be- raber yerel seçimler de yapüsın" diye konuştu. TOBB'nin dün Van'dan baş- layan gezisine katılan işadamı Sakıp Sabancı uçakta gazeteci- lerin sonılannı yanıtladı. Saban- cı, gazetecilerin "Daha önce er- ken seçim yapılmasına karşıydı- nız. Şimdi görüşünüzde bir de- ğişiklik oldu mu" sonısuna "Evet" diyerek şu yanıtı verdi: "Evet değişiklik oldu. Çünkii seçimin önce yapılması için şu anda bir sürü şart oluştu. Daha önce bu şartlar olgunlaşmamış- tı. tktidar da seçimin olmasın- dan yana. Bundan dolayı bir an önce seçim olsun ki biz de işi- mize bakalun. Önümüzden çık- sın bu seçim." Sabancı "Oyunuzu kime ve- receksiniz" şeklinde soruyu da "O, sandıkla benim aramda" di- ye yanıtladıktan sonra şu ekle- meyi yaptı: "Şimdi ANAP'ın içinden ye- ni bir hükümet çıktı. Genç ve di- namikler. Heraen işe sanldılar. Bir iki a> bekleyip göreceğiz. Ortaya ne çıkartabUiyorlar. On- dan sonra da kararımızı verece- İU." TOBB Başkanı Yalım Erez de Cumhuriyet'in sorularını yanıt- larken, ülke koşullarının ve eko- nominin, seçimin kasım 1991'de yapümasını gerektirdiğini dile getirdi. Erez, seçimle ilgili görüş- lerini şöyle açıkladı: "Ben Odalar Biıiiği Başkanı olarak erken seçimin kasun 1991'de yapümasını isteyen kişi- lerden biriyim. Biz, önünde 5 yü boyunca seçim olmayan bir ik- tidara fırsat tanınmasını istiyo- ruz. Hatta yerel seçimierin de genel seçimle birlikte yapüması- nı istiyoruz. Seçilecek iktidar, önünde seçim kaygısı olmadan sorunlann üzerine cesaretle gi- debilecek, ekonominin gerektir- diği Lstikrar programını yurüriü- ğe koyabilecektir. Turkiye'nin içinde bulunduğu koşullar, cesur iktidarları ve cesaretli atıumla- rı gerekli kdıyor." Doğu Anadolu Bölgesi gezisi için dün sabah uçakla Van'a ge- len TOBB heyetini, ellerinde "Geri kalmışlık kaderimiz degildir" pankanlannı taşıyan kalabalık bir vatandaş toplulu- ğu karşıladı. Folklor gosterileri- nin yapıldığı karşılama töreni sı- rasında bazı vatandaşların işa- damı Vehbi Koç'un ve TOBB Başkanı Yahm Erez'in ellerini öptüğü görüldü. Van doğumlu olan Yahm Erez'e havaalanında ve şehirde yoğun Ugi gösterildi- ği ve Erez'in posterlerinin şeh- rin değişik kesimlerini süslediği dikkat çekti. Van'dan sonra Ağn, Kars, Er- zurum ve Trabzon illerine gide- cek olan TOBB heyetinde, ara- lannda Vehbi Koç, Sakıp Saban- cı ile İSO Başkanı Memduh Ha- cıoğlu, TZOB Başkanı Osman Özbek, TÜStAD eski başkanla- nndan Cem Boyner ve Ömer Dinçkök'un hulunduğu 70 dola- yında işadamı yer alıyor. Odalar Birliği'nin Doğu gezi- sinde ilk olarak bugün Doğu Anadolu'nun kalkınması konu- sunda bir panel yapılacak. Pa- nele, Başbakan Yardımcısı Ek- rem Pakdemirli, GAP'tan so- rumlu Devlet Bakanı Kâmran İnan, bazı burokratlar ile işa- damlan konuşmacı olarak ka- tılacak. Bu arada TOBB tarafından hazırlanan Doğu Anadolu Böl- gesi Ekonomik Raporu da ya- yımlandı. Raporda, bölgede ya- pımına başlanan yatırımların 15'inin kaynak yetersizliği nede- niyle yarım kaldığı belirtildi. Ta- mamlananlardan ise 18'inin iş- letme sermayesi yetersizliği ne- PKK'NIN KOML'TANI — Kuzey Irak'taki kamplanna Turk Silahlı Kuvvetleri'nce operasyon surdünilen bölücü PKK orgütünün askeri kanadı ARGK'nın komutanı, 35 yaşındaki Cemil Bayık. Bayık, operasyon devam ederken Kuzey Irak'ta çeşıtli yerlerde kurduklan geçici kamplarda militanlanyla birlikte gazetecilere böyle poz verdi. (Fotograf: AP) Muhalif Kürtlere yardım (Baştarafı 1. Sayfada) Ankara'da, Cumhurbaşkan- hğı Sözcüsu Büyükelçi Kaya To- peri ile birer kez yüz yuze görüş- me yapan Dizai ve Talabani, önceki gece Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın isteği üzerine ye- niden görüşmeye çağrıldı. Bu çağnnın kendilerine iletilmesi üzerine Ankara'dan aynlmak- tan vazgeçen Dizai ve Talabani, önceki gün Türk yetkililerle kapsamlı bir görüşme yaptılar. Toplantıya Kaya Toperi'nin ya- nı sıra Dışişleri Bakanlığı'ndan üç yetkili, Dizai ve Talabani ile birlikte yardımcılan Kazals Ser- çil ve Şahzat Saim katıldılar. tki saatten fazla süren görüşmenin ana konusunu Türkiye ile Kürt örgütleri arasındaki ilişkilerin iyileştirihnesi oluşturdu. Cum- huriyet muhabirlerinin görüş- meye katılan Iraklı yetkililerden aldığı bilgiye göre Ankara'da Talabani ve Dizai'nin katıldığı ilk tur temaslann "operasyonun gölgesinde kalması nedeniyle" ikinci bir görüşmeye Ankara ta- rafmdan gerek du>Tildu. Yetki- liler, ilk gönişmelerde Irak Kür- distan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB) örgütlerinin Kuzey Irak'- taki PKK kamplanna karşı yü- rütülen operasyonlardan duy- duklan rahatsızlığı ileterek "Ha- rekâtı durdurun" mesajını ver- diğini anımsattüar. Ancak, mart aymdan sonra iki örgüt üst dü- zey yöneticileriyle Türk yetkili- ler arasında dün ikinci kez ya- pılan toplu görüşmede "operas- yon sonrası ilişkilerin gelistirilmesi" konusu ele alın- dı. Görüşmede Dizai ve Talaba- ni'nin Kuzey Irak'ta denetimin tümüyle kendi örgütlerinin elin- de olduğunu ifade ettikleri öğ- renildi. Jki yetkili, örgütlerinin Türkiye'yle tyi ilişki kurmak is- tediğini ve yardım bekledikleri- ni anlattılar. Kuzey Irak'taki yi- yecek ve ilaç sıkıntısının günde- me getirilmesi üzerine Türk yet- kililer, bu sıkıntının giderilme- si konusunda yardım sözü ver- diler. Görüşmede Türk yetkililerin, Turkiye'nin Kuzey Irak'ın yeni- den inşası konusunda önemii rol oynayabileceğini kaydettikleri de bildirildi. Türk tarafının tu- tumunu "son derece olumlu" diye niteleyen Kürt yetkililer, Bağdat'ta süren özerklik görüş- meleri konusunda da Ankara'- yı bilgilendirdiklerini açıkladı- lar. Mesut Barzani liderliğindeki KDP temsilcisi Dizai, görüşme- den sonra Cumhuriyet'e bilgi verirken başta buğday, süt ve yemeklik yağ olmak üzere pek çok besin maddesiyle her tür ilaç ve tıbbi malzemenin sıkın- tısını yaşadıklarını vurguladı. Dizai, Turkiye'nin bu maddeleri Bağdat yerine doğrudan kendi örgütleri aracılığıyla Kuzey Irakhlara sağlamak konusunda söz verdiğini bildirdi. Dünkü görüşmede, yapılacak yardımm miktarı ve taşıma yöntemi ka- rarlaştırılmadı. Ancak Türkiye'- nin bu konuda kararını verdik- ten sonra Kürt yetkilileri bilgi- lendireceği öğrenildi. Talabani ve Dizai ile Türk yetkililer arasmda Ankara'da bir görüşme daha yapılması bekleniyor. Dizai, Cumhurbaş- kanı Özal'la bir araya gelip gel- ıneyeceklerini henüz kesin ola- rak bilmediğini, ancak bunun mümkün olabileceğini söyledi. Dizai ve Talabani, Türk tarafı- nın yeni bir görüşme isteğini beklemek uzere birkaç gün da- ha Ankara'da kalacaklar. Talabani'ye operasyon uyansı Güvenilir kaynaklardan edi- nilen bilgiler, cuma günü Anka- ra'ya gelen KYB lideri Talaba- ni ile Cumhurbaşkanlığı Sözcü- sü Kaya Toperi arasmda aynı gün yapılan görüşmenin sanı- landan da sert bir şekilde baş- ladığını ortaya çıkarıyor. Ro- ma'da geçen hafta yaptıgı açık- lamada Turkiye'nin operasyo- nunu "yasadışı" ilan eden Ta- labani'nin, görüşmede eleştiri ••bombardımanına" tutularak kesin ifadelerle "uyanldığı" bil- diriliyor. Talabani ile bu "gergin" atmosferde başlayan görüşmelerin ilerleyen saatlerde "daha yumuşak" bir zemine oturtulduğu kaydediliyor. Talabani'nin aynı gece ve er- tesi gün Ankara'daki Batılı dip- lomatlarla temas kurarak gerek Kaya Toperi ile yaptığı görüş- me, gerekse Turkiye'nin Kuzey Irak'taki operasyonu hakkında- ki gorüşlerini bildirdiği belirti- liyor. Perşembe gunü başkent- te gerçekleştirdiği görüşmeler- den sonra Ankara'dan ayrılan ve Toperi tarafından cuma ge- cesi geç saatte acilen geri çağn- lan KDP lideri Barzani'nin tem- silcisi Dizai'nin de Batılılar nez- dindeki bu "siyasi kulis" faali- yetlerine katıldığı ifade ediliyor. Irakh Kurt temsilcilerinin diplomatlarla yaptıklan bu te- maslarında, "yasadışı" olarak nitelendirdikleri Kuzey Irak'taki operasyon sırasında 30 sivilin oldürüİdüğünü ve operasyonun derhal durdurulmaması halinde sivil ölümlerin artacağını soyle- dikleri kaydediliyor. Bu neden- le operasyonun durdurulması için Batılı ulkelerin Türkiye'ye baskı yapmalannı istedikleri bü- diriliyor. G^enelkurmay: Siviller bombalannıadı (Baftarafi 1. Sayfada) ca yuvalandıkları tespit edildi. Bu şerit içindeki PKK militan- lan temizlenecektir. Aynca son operasyonda PKK'nın bazı mi- litanlarının Iran'a kaçtıkları gözlenmiştir. İran'la da diplo- matik girişimler yapılmıştır." Genelkurmay Basın Bilgi Merkezi yetkilileri, dün yaptık- Ian açıklamada hava bombardı- manı sırasında bazı sivil yerle- şim birimlerinin isabet aldığı yo- lundaki iddiayı yalanlayarak şöyle dediler: "Hedeflerimiz daha önceden belirlenmişti. Operasyon başla- tılmadan önce son bir kez yeni- den tetkik edildi. Sivil yerleşim birimlerinin bombalandığı yo- lundaki iddialar kesinlikle ya- landır. Çünkii teröristler, za- m İk zaman direnişe geçip ateş açıyoriar." Basın Bilgi Merkezi yetkilile- ri, operasyonla ilgili olarak ba- zı gazetelerde yer alan haberle- rin 'abartıldığım', operasyonun yapıüş biçiminin de yanüş akset- tirildigini söylediler. Basın Bil- gi Merkezi'nin bu konudaki acıklaması şöyle: "Bazı gazetelerde yer alan sa- yılar abartüıdu*. Operasyona sa- dece 1500-2000 kadar dağ ko- mandosu kablmıştır. Bölgede bir alay kadar kuvvet operasyo- na kablmaktadır. Harekâtta ke- sinlikle tank kullanılmamıştır. Uçaklanmız daha önceden be- lirlenmiş hedefleri bombaladı- lar. Kara harekâtı ise halen sur- mektedir." Yetkililer, önümüzdeki gün- lerde operasyonun gerçekleşti- rildiği bölgeye bir 'basın turu' düzenlemeyi düşündüklerini de belirterek "Harekât sırasında teröristler zaman zaman direni- şe geçmektedirler. Basın tnen- suplannın giıvenligini sağladık- tan ve gerekli incelemeleri yap- tıktan sonra basın mensupları- nı bu bölgeye götiirmeye çalısaeağız" dediler. * 4 terörist öldürüldü Bingol'de guvenlik güçleriyle çatışmaya giren teröristlerden dördünun ölü ele geçirildiği bil- dirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklama- ya göre bölgede yürütülen ope- rasyonlar sırasında merkeze bağlı Yenibaşlar köyü kırsal ke- siminde 1, Adakh ilçesi kırsal kesiminde de 2 terörist çatışma sonucu öldürüldü. Çatışmalar- dan sonra kaçan teröristlerin yakalanması için operasyon sür- dürulürken 1 terörist daha silah- lanyla birlikte ölü ele geçirildi. 'iölge Valiliği'nden yapılan açıklamada, Bingol'de 1, Siirt'- te de 2 teröristin guvenlik birim- lerine teslim oldukları da belir- tildi. Öte yandan Batılıları en çok- rahatsız eden gelişmelerin başın- da Turkiye'nin operasyonu ko- nusunda yeterince bilgilendiril- memelerinin geldiği gözleniyor. Özellikle operasyonun ilk gün- lerinde Dışişleri Bakanlığı'nın gelişmelerden hemen hemen 'habersiz' olduğunu savunan üst düzeydeki Batılı diplomat- lar, bilgi edinmek için diploma- tik prosedüre uygun olarak Ge- nelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanhğı nezdinde yaptıklan girişimlerin yanıtsız kaldığını ifade ettiler. Diplomatların bu konudaki bazı göruşleri ise şöyle: "Turkiye'nin ayrıntıh bilgi vermek istememesinin kabul edilebilir bazı somut nedenleri olabiür. Ancak operasyonun ge- nel hatları konusunda brife edi- lebilirdik. Dünyada terorizme karşı duyulan tepki nedeniyle Turkiye'nin kaçınmaması gere- kirdi. Kaldı ki BM şartının 51. maddesinin öngordüğu meşru müdafaa bu tür operasyonlara olanak da sağlıyor. Ankara bir halkla ilişkiler egzersizi olarak bunları anlatabilirdi. Mevcut durumda ise olay tümüyle bir muamma şeklini aldı. Bu du- rum sürdükçe de artacak olan spekülasyon Turkiye'nin aleyhi- ne işleyecek." Sınır ötesi operasyonuyla Turkiye'nin 'iç kamuoyuna' yö- nelik olarak 'terorizme karşı ka- rariılık gösterisinde bulunmak istediğini' düşündüklerini bildi- ren diplomatlar, bunun artık gerçekleşmiş olduğunu, bu ne- denle operasyonun en kısa za- manda sona erdirilmesi gerekti- ğini belirUiler. Bir diplomatın ifadesine gö- re "Turkiye operasyonu bugün sona erdirirse müttefikleri açı- sından bu işten haklı, kendi ka- muoyu açısından da kârlı çıka- cak. Aksi takdirde uluslararası eleştiriler artacaktır." Edip Emil Öymen'in haberi- ne göre lngiliz Observer gazete- sinde sınır otesi harekâtla ilgili olarak yayımlanan yorumda da "Kürt milli>etçiliğinden dehşet- le korkan Türkler, Kürtkri Ata- türk'ün ongördüğünün aksine, modern topluma kaynaştırmıyorlar" ifadesi kul- laruldı. "Kürtlere yardım operas- yonunun başarısı Türklerin Kürtlerle olan nıhsal sonınlan- nı gizleyemez" cümlesiyle de- vam eden yazıda, daha sonra şoyle deniliyor: "PKK tarafından onlar adı- na yürütülen 'Kurtuluş Savaşı' Kurt olmanın ne anlama geldi- ğini onlara düşundürüyor. Kürtler, hep düşmanlan tarafın- dan yazıldığını söyledikleri ta- rihlerini yeniden yazıyoriar." "Türkler, Kürt milliyetçili- ğinden neden bu kadar dehşete kapılıyor'' sorusu yönelülen ya- zıda, "PKK'nın tehlikeli bir Marksist-Leninist örgüt olduğu, bağımsız bir devlet uğruna ma- sum insanlan öldurdügü bir ger- çek. Ancak, Türkiye o kadar es- nek olmayan uıilliyetçi bir ülke ki etnik çeşitliliği tehdit olarak görü>or" deniliyor. deniyle çalışamadığı, 55 işletme- nin ise düşük kapasite ile çalış- tığına işaret edilen raporda da- ha sonra şöyle denildi: "Doğu Anadolu Bölgesi'nde en önemii sorun, ekonomik ve sosyal altyapının yetersizliğidir. Yeterli sınai ve tanmsal yatınm- ların yapılabilmesi için bölgede gerekli altyapı yaünmlanna ön- celik verilmeli, ulaşım ve haber- leşme. eğitim, guvenlik ve ener- ji gibi alanlarda mevcut prob- lemler bir an önce çözüme ka- vuşturulmalıdır. Aksi takdirde verilen teşviklerin, bölgeyi az ge- lişmişUk kıskacından kurtanna- sı mümkün degildir." TOBB aynca Van ilinin bir profılini de cıkardı. Çeşitü yön- leriyle incelenen Van ilinde özel- likle bankalann teşebbüslere kredi açarken "mahalli ipotek- leri kabul etmeyip. batı illerin- den ipotek talebinde bulunma- lanna" dikkat çekildi. Raporda, mahalli banka müdürlerinin ini- siyatifınde olan bu uygulamanın bir an önce düzeltilmesi istendi. îstanbuTu (Baştarafı 1. Sayfada) parçalı bulutlu, Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu'nun doğusu sağanak ve gökgürültülü sağa- nak yagışlı geçecek. Diğer böl- gelerde ise bunaltıcı sıcaklar et- kili olmaya devam edecek. Bu- gün hava sıcakhğının Istanbul- da 30, Ankara'da 33, Adana'da 32, tzmir'de 34, Diyarbakır'da 40 derece dolayında olması bek- leniyor. Yetkiüler, bazı bölgelerde kaydedilen aşın nemin, haziran ve temmuz ayındaki yağışlann ardından sıcak hava kütlesine bağh olduğunu bildirdiler. Is- tanbul'da uzun yıllar ağustos ayı ortalaması, havadaki nem oranı dün yapılan ölcümlere gö- re yüzde 70'ten yüzde 79'a çık- tı. Ankara'da ise nem oraru yüz- de 40'tan 32'ye düştü. Son ya- pılan ölcümlere göre Erzurum ve Diyarbakır'da nem oranında önemii oranda artış olduğu sap- tandı. Bu değerlendirmeye gö- re Erzurum'da uzun yıllar orta- lama yuzde 46 olan nem oraru yüzde 68'e, Diyarbakır'da yüz- de 24 olan nem oranı da son ya- pılan ölcümlere göre yüzde 40'a yükseldi. Hava sıcaklıklarının da son günlerde, uzun yıllar ağustos ayı ortalamasının üzerinde olduğu bildirildi. Meteoroloji yetkilile- rinden alınan bilgilere göre İs- tanbul'da uzun yıllar ağustos ortalaması 28.8 dereceyken, cu- martesi günü sıcaklık 32 derece oldu. Uzun yıllar ağustos orta- laması ile hafta sonundaki sı- cakhklar göz önüne ahndığında bu rakamların Ankara'da 30.3 dereceden 32 dereceye, İzmir'- de 32.9 dereceden 34 dereceye, Samsun'da 26.8 dereceden 30 dereceye, Erzurum'da 26.5 de- receden 31 dereceye, Diyarba- kır'da da 38.2 dereceden 40 de- receye yükseldiği belirlendi. Adana'da ise uzun yıllar ağus- tos ortalaması 34.8 olarak ölçül- mesine karşın cumartesi günü sıcaklık 32 derece olarak gerçek- leşti. Uzmanlar uyanyor Uzmanlar, aşın nemden kay- naklanan rahatsızlıklar ve alına- cak önlemler konusunda vatan- daşları uyardılar. Dr. Erdal Atabek'in verdiği bilgiye gore yaz aylarındaki rahatsızlıklara asıl etken sıcaklıktan çok nem orammn yüksek oluşu. Atabek, yaz günlerinde nemin etkisinden kurtulmanın yollarını şöyle açıkhyor: 1) Özellikle günün daha sıcak saatlerinde, saat 12.00-16.00 arası kapalı ve riizgârsız yerler- de bulunmamak, az hareket et- mek, böylece beden ısısının art- mamasını sağlamak gereklidir. 2) Bol su içilmesi ve kaybedi- len sıvının tamamlanması onemlidir. Eğer terleme çoksa, terle kaybedilen tuzun da ağız yoluyla alınması doğrudur. 3) Alkolden olabildigince ka- çınılmalıdır. Sıcak saatlerde ke- sinlikle alkollü içkiler içilmeme- lidir. Günlük alkol miktan da azaltılmalı ve beden ısısının art- mamasına yardımcı olun- malıdır. 4) Bu iklime uygun giyinmek son derece önemlidir. Pamuklu, hafıf ve bol giysiler giyilmeli. Gerek gömlek gerekse panto- lonların pamuklu ve bol olması yararlıdır. 5) Güneşten sakınma önem- lidir. Baş, aynca korunmalıdır. Bu hava koşuüannda beslenme, sindirim sistemini yormayan ve düşük kalorili besinlerden oluş- malıdır. Yağ miktan daha da azaltılmalı, kızartmalar ve sin- dirim sistemini zorlayan besin- ler yerine sebze ve meyve yeğ- lenmeli ve yine beden ısısı ko- runmalıdır. 6) İçeceklerin en iyisi soğutul- muş sudur. Az şekerli limona- ta, içine bir miktar tuz konmuş ayran içecek olarak yeğlenmeli- dir. Kola ve gazoz türü içecek- lerle bira, kısa bir süre sonra ter- lemeye yol açarak yeniden su- suzluk duygusunu arttırır. 7) Soğuk suyla duş alma ya da yıkanma beden ısısını azal- tacağı için yararlıdır. Bu olanak yoksa sadece başın yıkanması, el ve ayak bileklerinin yıkanma- sı da serinlik duygusu uyandınr. (Baştarafı 1. Sayfada) lerde, genel ve bölge barajını dü- şürmeyi düşunmediklerini ifade eden Başbakan Yılmaz bu konu- da şöyle dedi: "Şu anda üzerinde mutabakat olmayan köklü değişiklikler mu- halefet partileri tarafından öne sürülürse bu demektir ki işi yo- kuşa sürmek istiyorlar. Seçimi istemiyonım demeye belki cesa- ret edemezler, ama böyle oriji- nal öneriler öne sürerlerse bu, genelde yine seçimden kaçtıklan anlamına gelir. Mesela yurtdı- şındaki işçilere belirli imkânla- rın sağlanması... Biz de bunun üzerinde calışıyoruz, istedigimiz bir husus. Ama biz bunu şimdi gerçekleştirmeye çalışırsak bu sene içinde seçim yapmamız mümkün olmaz." Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la seçim konusunda görüş- tüğune dair bir gazetede yayım- lanan Ecevit'in sözlerini eleşti- ren Yılmaz, "Belki Sayın Ecevit, Özal'la benim ne konuştuğumu benden de iyi biliyor olabilir. Ama Sayın Özal'la son görüş- mede seçim konusunu göriişme- dim. Yalnız ondan önceki bir görüşmemizde Sayın Özal'ın bi- ze bu konuda tavsryesi olmuştur. Partimian durumunun fevkala- de iyi olduğunu, muhalefetin id- dialannın doğru olmadığını, se- çime gitmenin partiye yarar ge- tirecegini bana ve arkadaşlanma söylemiştir. Sayın Özal'la salı gunü (yann) yapacağımız görüş- mede seçim konusu gündeme gelebilir. Bu görüşmemiz esas itibanyla dış politika ve guven- lik ağııiıklı olacak." Seçim Kanunu'nda yapmayı düşündükleri değişiklikler için henüz parti görüşü oluşturma- dıklannı belirten Yılmaz sözle- rini şöyle sürdürdü: "Sayı konusu, siyasi partiler arasında görüşülecek. SHP'nin önerisinde bu rakam 500'dür. DYP de bizim önerdiğimiz 600 sayısını kabul ediyor, olumlu yaklaşıyor. Biz sadece bölge kontenjanlannın kaldmlıp ülke kontenjanının ihdas edilmesini öneriyoruz. Bu her iki parti ta- rafından da olumlu karşılandı. Şu anda üzerinde genel mutaba- kat olan bu değişikliklerin genel paketin dışına çıkıp derhal ya- sallaşmasını istiyoruz. Yann (bugün) bu konuda SHP'nin resmi cevabını alacağız. Ümit ediyorum ki bu hafta bu deği- şiklikler Meclis'e gelir." Başbakan Mesut Yılmaz, önerdikleri sistemde sayı ve sis- tem ilişkisi nasıl gerçekleşecek şekiindeki bir soruya, "Bu par- tiler arasında görüşülecek. Ama bizim önerimiz, 'kesme baraj sistemi'nin uygulanması. Yani yüzde 10'luk bir ülke barajının milletvekillerinin ülke kontenja- nının dağılımında da dikkate alınması. Bu yüzde 10'luk baraj düşüldukten sonra partilerin al- dıkları oylara göre bu milletve- killerinin partiler arasında dağı- tılması. Edindiğim intiba, DYP öyle kurullarla bu işi görüşme- ye ihtiyaç duymuyor. Bu konu- da olumlu cevap verdiler. Yalnız bize >-azım konusunda ortak bir koraisyon oluşturulmasını öner- diler. Eğer SHP yann (bugün) yanıt verirse o komisjon salı gü- nu (yann) oluşturulacak. Ve bu anayasa değişikliklerini üç par- tinin yöneticileri kaleme alacak- lar. Biz üç genel başkan olarak imza edip ortak önergeyi Mec- lis'e getireceğiz." SHP'nin mahalli seçimierin erken genel seçimlerle birleştiril- mesine kesin olarak karşı çıktı- ğını belirten Yılmaz bu konuda da şöyle konuştu: "Eskiden olduğu gibi mahal- li seçimleri öne almaya Meclis'i yetkili kılan bir öneri getirece- ğiz. SHP'den bu önerimizi de değerlendirmelerini istedik. Ama bu, ilk genel seçimlerden sonra da olabilir (seçimierin bir- leştirilmesi). Ama işin doğrusu budur. SHP bana göre bu konu hakkında bir çelişki içindedir. 1989 mahalli seçimlerinde orta- ya çıkan tablo karşısında muha- lefet 2.5 seneden beri erken se- çim istiyor. Bize göre aynı du- rum birçok yerel yönetimler için de geçerlidir. Çifte standarttan kaçmak için aynı hususun onlar için de uygulanması lazım. Çün- kü onların da güven tazelemeye bizim kadar ihtiyaçlan var. Ya- ni gerçekçi olan, genel seçimie- rin yerel seçimlerle birlikte yapıl- masıdır. Bu hem merkez yöne- time hem de yerel yönetimlere seçim atmosferine girmeden be- lirli bir süre programlannı uygu- lamalanna imkân veren doğru bir sistemdir." Bu arada zamlardan sonra KİT'lerde yoğun bir işçi çıkar- ma yaşandığı ile ilgili bir soru- yu da yanıtlayan Yılmaz, "Ka- mu iktisadi teşekkülleri hayır kurumlan degildir. Sosyal yar- dım kuruluşları da degildir. İş hacimieri ortadadır. Kimseye ekmek parası sürekii olacağı şeklinde bir garanti verilmiyor. Bunun için KİT'ler tedbirli ol- mak durumundadırlar. Üretim- lerini gözden ge£İrmek duru- mundadırlar" dedi. Bu arada Yalova'da bulunan eski Başbakan Yıldınm Akbu- lut, ANAP yönetiminin erken seçim önerisini yerinde bulduk- larını ve desteklediklerini söyle- di. AA'nın haberine göre Akbu- lut, önceki gece Yalova ilçe teş- kilatının duzenlediği, Maliye ve Gümruk Bakanı Adnan Kahve- ci ile bazı ANAP milletvekille- rinin de katıldığı yemekli top- lantıda bir konuşma yaptı. ANAP yönetiminin erken se- çim önerisınin yerinde ve isabetli olduğunu belirten Akbulut şöyle devam etti: "Bu öneriyi hepimiz destekli- yoruz. Birlik ve beraberlik için- de erken seçime gidecek ve yine Allab'ın izniyle 3. kez partimiz iktidar olacaktır. Biz, ANAP'- lılar olarak. partimizin bu se- çimden de iktidar olarak çıkma- sı için büyük gayret sarf etmeli- yiz. Bütün çabamız, birtik ve be- raberiik içinde, seçimden iktidar olarak çıkmaktır." Istanbul'da DYP lideri Suley- man Demirel, erken seçim ko- nusunda. hiçbir şart Öne sürme- diklerini belirtirken Başbakan Yılmaz'ın, "Muhatefet seçimden kaçıyor" demesinin mantığı ol- madığını soyledi. Demirel, şöyle dedi: "Bizim hiçbir şartımız yoktur. Şartları ortaya çıkaran kendile- ridir. Seçim istiyorum diye gel- diler ortaya. Bugün anayasa ve Seçim Yasası'nda değişiklik yap- madan gidelim seçime. Muhale- fetin seçimden kaçabileceğini söylemenin mantığı yoktur. Bu- nu iddia elmek için kişinin ak- lını kaçırması lazım. Sayın Yıl- maz'ı bu bakımdan anlamak mümkün değil. Bolu Dağı'nda böyle laflar etmesinin anlamı yoktur. Kendi gnıbuna danış- madan, böyle bir karar almış ve bunun rahatsızlığını duyu>orsa söylesin, seçimden kaçmayı baş- kasının sırtına >ıkmasın. Bize seçim tarihini söylesin. Birtakım demagojinin içine girerterse, bu-' nu başlarına geçiririz." SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin de dün Ankara'da duzen- lediği basın toplantısında. Yıl- maz'ın önceki gun Abant'ta yaptığı açıklamanın, iktidarın seçimden kaçacağı ızlenimini verdiğini söyledi. Çetin, "tktidar aslında, seçimden kaçma>ı mu- halefete yuklemeye çahşıyor. Biz SHP olarak, 26 Mart 1989dan beri seçim istiyoruz. Halkımmn istegi seçim olduğu için seçim is- tiyoruz. SHP olarak halkın so- runlannı ve bu sonınların çözü- munu bili>oruz. tktidara hazınz ve bir an evvei sandığa gitmeyi bekliyoruz" diye konuştu. Par- lamentonun adaletsiz bir Seçim Yasası'yla oluştuğunu da vurgu- layan Çetin şunları soyledi: "Bu adaletsizliği daha da art- tıracak bir seçim sistemine, bir Seçim Yasası'na muhalefetin, özellikle SHP'nin ona\ vermesi beklenemez. Elbetteki seçim is- tiyoruz, hazınz. Ama bu. iktida- rın daha da adaletsiz bir temsi- le yol açabilecek sistemine evet demek anlamına da gelmez. Bu nedenle partilerarası uzlaşmay- la daha adaletli bir temsile ola- nak sağlayacak bir seçim siste- miyle bir an evvel seçime git- mek. Turkiye'nin de kurtuluşu- dur. Çünkü milletimiz ANAP- tan kurtulmuş olacaktır." Çetin, mevcut seçim sistemiy- le SHP'nin seçime gidip gitme- yeceğinin sorulması üzerine de "Biz bu Seçim Y'asasf nın adalet- siz bir temsile yol açtığı inancın- dayız. Bu nedenle pariamento- nun haksız bir temsil yoluyla oluştuğunu başından beri söyle- dik. Başından beri daha adalet- li bir temsili öngördügumüz için bunu sağlayacak yeni bir Seçim Yasası'yla seçime gitmeyi uygun görüyoruz" dedi. Çetin, ANAP'ın, SHP'nin onaylayacağı bir Seçim Yasası değişikliği getirmemesi duru- munda, "demokratik kurallar içinde her türlü mücadeleyi ve- receklerini" vurguladı. Çetin, ANAP'ın üzerinde durduğu Se- çim Yasası değişikliğini "demok- rasiye sivil darbe" olarak nitele- yerek SHP'nin suç ortakhğı yap- mamasını isteyen DSP Genel Başkanı Bülent yın Ecevit haksızlık SHP'nin adaletsiz bir Seçim Ya- sası'na, dün olduğu gibi bugün de onay vermesi mümkün degil- dir. SHP'yi suçlaması haksızlık- ür" karşılığını verdi. (Baştarafı 1. Sayfada) yor. Köylü kadını güzel Itomşu'y- İa yufka açıyor... Köyıin diğer erkekleri kıran kırana bir tavla partisine dalmış... Köyün ağası hiçbir eksik gediğin kalmaması için kan ter içinde. Sazlar çalı- nıyor, tefler vuruluyor, Çingene kızları gerdan kınp göbek atı- yor, cilve yapıyor... Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'nin (TURSAB) davetlisi olarak önceki gün Türkiye'ye ge- len Yunanh turizmciler ve turist- ler rakı, kebap, oryantal, folk- lor ve Türk müziğiyle "felekten bir gece" yaşadılar. Gelenekler- le Turk-Yunan dostluğunun pe- kiştirildiği Laleli Orient House^ daki gecede Yunan Seyahat Acenteleri Birliği (HATTA) temsilcileri, birçok Yunan tu- rizm şirketi yöneticisi, Yunanh gazeteciler ve TV ekipleri unu- tamayacaklan bir güzellik ya- şadılar. "Allah, Allah, bu nasıl sev- mek", "Oy oy Eminem, nedir bu güzellikler", "Mastika, mastika" nağmeleriyle göbek atıp, raki içen Yunanh konuklar gecenin ilerleyen saatlerine kadar gönül- lerince eğlendiler. Karadeniz ve Silifke yörelerine ait folklor ekiplerinin gösterilerine Kafkas ve Azeri Halk Danslan da ekle- nince doyumsuz bir eğlence or- taya çıktı. Burçin Orhon'u izler- ken kendilerinden geçen Yunan- lılar keman ve ut sesleri eşliğin- de şarkılar soyleyerek Türk- Yunan dostluğundaki içtenlikle- rini dile getirdiler...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear