18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
•. 1, AÖUSTOS 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11 - I -l Satfıı, "aktif x)P istiyor I PEKİN (AA) — iponya Başbakanı Toşiki iiifu, iLkesinin yeni ıkıslararası barış duzeninde econormk gücüyle orantılı' j r rol oynamak istediğini ityledi. Pekin'i ziyaret etmekte olan Kaifu, "Japon tıılkı, uluslararası yeni «iizenin ortaklaşa okışturulması çabalarına etkin şekilde katılmakta kararhdır, çünkü Japon halkmın ekonomik gücüyle a t başı giden scrumluluklan bulunuyor" dedi. Kaifu, "Bu çabalara katılma ısteği, Japonya'yı komşulannı yeniden tehdit eden bir askeri güç haline getirmeyecektir" diye konuştu. Kaifu, aynca Çin'den silah satışlarının denetimı, çevre korumacıhğı ve insan haklan konulanndaki çabalara katılmasını istedi. KatiUer Türkiy^de • FRANKFUBT (AA) — Almanya'da Gelsenkirchen kentinde fıdye için kaçınldıktan sonra öldürülen 11 yaşındaki Aziz Dankın'ın katillerinin 3 Türk olduğu belirlendi. Alman polisi, Aziz'i öldüren ve fidye olarak ödenen 700.000 markı aldıktan sonra Türkiye'ye kaçan Osman Taşh (18) ve Kamil Büyükyıldınm'ın yakalanması için Türk polisinden tnterpol aracılığı ile yardım istedi. Gelsenkirchen polis yetkilileri bu gün yaptıklan açıklamada, olayla ilgili olarak yakalanan ve sorgulanması halen devam eden Şerif Gökçe'den (24) diğer iki kişinin Türkiye'ye kaçtı|ının öğrenildiği belirtildi. Polis, Büyükyıldınm, TaşL ve Gökçe*nin 11 yaşındaki Aziz'i 26 temmuzda kaçırdıktan bir gün sonra Öldürdüğünü ve ardından da Aziz'in ticaret ile uğraşan babasından 700 bin mark fıdye aldıklarını belirtti. ABD'de artan suç sayısı • WASHINGTON (AA) — ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) istatistiklerine göre ülkede işlenen suç sayısı 1990 yıhnda bir önceki yıla göre artış gösterdi. FBI'ın dün açıklanan 1990 suç istatistiklerine göre ülkede geçen yıl 23 bin 438 kişi öldürüldü. Bu cinayetlere kurban gidenlerin yarısından çoğu da kendilerini tanıyan kişilerce öldürüldüler. Cinayetlerin üçte biri tartışma sonucu işlendi. Cinayet vakalannın nüfusa oranının en yüksek olduğu kentin ise başkent Washington olduğu belirlendi. Eeki Karabağ lideri vuruldu • MOSKOVA (AA) — Dağhk Karabağ Komünist Partisi'nin eski Ermeni lideri Valeri Grigoryan dün dağlık Karabağ bölgesinin idari merkezi Stepanakert'te öldürüldü. Sovyet TASS, dün verdiği haberde Grigoryan'ın kendisine Jiguli marka beyaz renkli bir arabadan 15 el ateş edilmesi sonucunda öldüğünü bildirerek faillerin olay yerinden aynı araçla uzaklaştıklarını kaydetti. Madagaskar'da kanlı yürüyüş • ANTANANARIVO (AA) — Madagaskar'da Devlet Başkanı Didier Ratsiraka'mn istifası talebiyle dün düzenlenen yürüyüş sırasında güvenlik görevlileri halkın üzerine ateş açtı. Olayda ilk belirlemelere göre 9 kişinin öldüğü bildirildi. Sayıları 400 bini bulan yürüyüşçülerin, başkentin 12 km dışındaki devlet başkanlığı sarayı yönüne ilerlerken güvenlik görevlilerinin yürüyüşün önündekilere doğnı ateşe başladıkları kaydedildi. Olaylara tanık olan bir AFP foto muhabiri, en az 9 kişinin öldüğünü ifade ederken yetkililer, bu konuda henüz bir açıklama yapmadılar. DevrimciAdalet Örgütü, yaklaşık 5 yıldır rehin tuttuğu 60yaşındaki Edward Tracy'yi serbest bıraktı Amerikalı özgürlüğüne kavuştuBeyrut'ta dün serbest bırakılan Edvvard Tracy, Suriyeli görevlilerce Şam'a götürülerek ABD'li yetkililere teslim edildi. Mahkûm Haklarını Savunma Örgütü tarafından kaçırılan Jerome Leyraud da dün sabah bırakıldı. Londra'da John McCarthy ile görüşen BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, İslami Cihad'ın kendisine gönderdiği Arapça mektubu aldı. Dış Haberter Servisi — Iran yanlısı radi- kal lslamcı gruplann Beyrut'ta rehin tuttu- ğu Batılılardan ikincisi de özgürlüğüne ka- vuştu. Devrimci Adalet Örgütü, 60 yaşındaki Amerikalı rehine Edward Tracy'yi dün Bey- rut'ta serbest bıraktı. Mahkûm Haklannı Sa- vunma örgütü tarafından kaçırılan Fransız Jerome Leyrand da dün sabah salıverildi. Bölgesel sorunlan görüşmek uzere Şam'- da bulunan Iran Içişleri Bakanı Abdullah Nuri, dün yaptığı açıklamada ülkesinin re- hin alma olayına karşı olduğunu ve bu ko- nudaki tutumlannın çok açık olduğunu be- lirtti. Nuri, Beyrut'taki Batüı rehinelerle Arap esirlerin tümünün serbest bırakılması- nı istedi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar dün Londra'da daha önce özgür- lüğüne kavuşan tngiliz televizyon muhabiri John McCarthy ile göruştü ve İslami Cihad örgütünün kendisine yolladığı mektubu al- dı. Devrimci Adalet Örgütü'nün elindeki iki Amerikalı rehineden biri olan Edward Tracy, dün TSİ 12.30'da serbest bırakıldı. Suriyeli yetkililerle birlikte Beyrut'tan Şam'a getiri- len Tracy burada ABD'li yetkililere teslim edildi. Devrimci Adalet Örgutu tarafından dün yapılan açıklamada, "Başta Şeyh Abdul Ke- rim Obeyd oltnak üzere tum tutsak din kar- deşlerimizin sorununu çozmek için surdüriı- len göriışmelerin sağladığı hızlı gelişmeler ve yarattığı olumlu hava nedeniyle Tracy'yi da- ha önce ilan ettigimiz sureden once serbest bıraktık" denildi. Şeyh Obeyd, Iran yanlısı Hizbullah örgutünün önde gelen dini lider- lerinden biri olarak tanınıyor. Beyrut'taki diplomatik kaynaklar, Tracy'- nin ardından ikinci bir Amerikalı rehinenin de yakında serbest bırakılabileceğini ifade ediyorlar. Tracy'yi kaçıran Devrimci Adalet Örgütü, 12 Eylül 1986'da kaçırdığı 60 yaşın- daki Amerikalı Joseph Cicippio'yu hâlâ elin- de tutuyor. Örgüt Tracy'yi de 21 Ekim 1986'da kaçırmıştı. İran'ın rolü tran tçişleri Bakanı Abdullah Nuri beş gunlük resmi bir gezi nedeniyle bulunduğu Şam'da dün bir basın toplantısı düzenleye- rek ülkesinin Batılı rehineler sorununa iliş- kin tutumunu değerlendirdi. Nuri, "Daha önce defalarca açıkladığımız gibi, rehine alın- masına karşı>ız. Bu konudaki tutumumuz da çok acıktır" dıye konuştu. lranlı bakan, Bey- rut'taki Batılı rehinelerle Arap esirlerin tü- munün serbest bırakılmasını istedi ve "Re- hine rehinedir, çeşidi olmaz" dedi. Abdullah Nuri, McCarthy'nin serbest bı- rakılmasını geçen çarşamba başlayan Şam gezisi çerçevesinde Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ve diğer yetkililerle yaptığı gö- rüşmelere bağlayan söylenti ve iddiaları ya- lanladı. Rehineleri eünde tutan örgütlerce ön- ceki gün yapılan açıklamalarda Batılıların serbest bırakdması için sürdürulen görüşme- lerde İran ve Suriye'nin önemli işlevler yük- lendiklerini belirtmişlerdi. Nuri bu örgütle- re rehin tuttukları Batılılan serbest bırakma- ları için baskı yapıp yapmadıklarına ilişkin soruları da ısrarla Iran'ın bu konuyla ilgisi olmadığmı vurgulayarak yanıtladı. Mahkûm Haklarını Savunma örgütü ta- rafından kaçınlan Fransız vatandaşı Jerome Leyrand da dün sabah salıverildi. Leyraud'- nun elleri ve gözleri bağlanmış bir şekilde bir arabayla sokağa bırakıldığı bUdirildi. Leyra- ud'yu kaçıran örgut, McCharty'nin ardından bir başka rehinenin serbest bırakılması du- rumunda Fransıa öldüreceğini açıklamıştı. Cuellar mektubu aldı BM Genel Sekreteri De Cuellar dün Lond- ra yakınlarında Kraliyet Hava Kuvvetleri'- ne ait Lyneham Üssü'nde John McCarthy ile görüştü. Üste düzenlenen törende McCarthy islami Cihad örgutunce BM Genel Sekrete- ri'ne gönderilen mektubu gazetecilerin ve üs- tekilerin gözü önunde Cuellar'a verdi. Mek- tubun Cuellar'a ulaştığından emin olrnak is- teyen islami Cihad, teslimin açık bir biçim- de yapılmasını istemişti. Törenden sonra McCarthy ile görüşen Cu- ellar, daha sonra gazetecilere yaptığı açıkla- mada Arapça yazıldığı için mektubu okuya- madığını belirtti. Cuellar, "Mektubun için- de ne olduğunu soylemem şu an mumkün de- ğil. Ancak mektubu dikkatle inceleyecegim" dedi. McCarthy de yaptığı açıklamada, "tna- nıyonım ki Batılılan rehin tutanlar Genel Sekreter'in gözetiminde bu sorunu gercekten sona erdirmek istiyorlar" dedi. Bush'tan tran ve Suriye'ye övgü ABD Başkanı George Bush, Lübnan'da- ki rehinelerin serbest bırakılması için Iran ve Suriye tarafından harcanan çabalardan öv- güyle söz etti ve tsrail ile bölgedeki diğer ül- kelerin siyasi nedenlerle tutuklanan "ma- sumlan" serbest bırakmalanm istedi. Kennebunkport'taki yazlık evinin bahçe- sinde gazetecilerin sorularıru yanıüayan Bush, "Rehinderin koşulsnz serbest bırakıl- m ı h m ı «a^iamaiı için Lübnanh gruptar üze- rindeld nüfuzunu kollanan tran hükümeti- ne takdiıierimi sonuyorum" dedi. KlBRIS 'Gizli diplomasfde ikinci tnr aşaması BM Genel Sekreteri'nin özel temsilcisi Oscar Camillion ile BM özel Siyasi îşler Müdürü Gustav Feissel, 17-18 ağustosta Atina'da başlayacak yeni 'müzakereler turu' ile taraflar arasındaki görüş ayrıhğını azaltmaya çalışacaklar. ATtNA (AA) — Kıbns ko- nusunda muhtemelen eylül ayın- da ABD'de yapılacak konferans öncesi Turkiye, Yunanistan, KKTC ve Kıbns Rum kesimi arasında ABD ve BM aracılığı ile yoğunlasan "gizli diplomasi" bu hafta yeni bir aşamaya gire- cek. ABD Dışişleri Bakanlığı Kıb- ns özel Koordinatörü Nelson Ledsky'den sonra Birleşmiş Mil- letler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Kıbns özel temsilcisi Oscar Camillion ile Birleşmiş Milletler özel Siyasi Îşler Müdü- rü Gustav Feissel, 17-18 ağustos- ta Atina'da başlayacak yeni "müzakereler tunıyla" taraflar arasındaki görüş ayrılıklarını azaltmaya çalışacaklar. Eylül ayındaki konferansın BM Genel Sekreteri'nin başkan- hğında gerçekleşeceğini "sessiz de oJsa" kabullendigi görünen Yunanistan'ın, konferans önce- si "Ne kopanrsam kardır" dü- şuncesiyle Türkiye"den ısrarla Kıbns'ta toprak dağılımı ile il- gili bir "jest" beklemesi dikkat çekiyor. Atina'daki diplomatik göz- lemciler, gerek Yunanistan ge- rekse Kıbns Rum yönetiminin "uluslararası öfkeye hedef olacaklan" korkusuyla eylül ayındaki konferansa katümama- ları ihtimalinin çok az olduğu- nu belirterek "Yunanistan, Türkiye'den hiçbir taviz alama- dan konferansa gilme tehlikesi içinde bulunduğunun farkında" dediler. Bu arada Yunan basınında yer alan haberlerde, BM temsilcile- ri ile Ledsky'nin uzlaşmazlık noktalanmn giderilmesinde ba- şarüı olamamalan halinde ABD Başkan Yardımcısı Dan Quayk veya Dışişleri Bakanı James Ba- ker'ın Ankara ve Atina'yı ziya- ret edebilecekleri iddia edildi. Bu arada Yunanistan Dışişle- ri Bakanlığı'nda Başbakan Konstantin Mitsotakis'in Kıbns konusundaki politikasını be- nimsemeyen çevrelerin tepkileri de artıyor. Edinilen bilgilere göre bu çev- reler, Yunanistan ve Kıbns Rum kesiminin BM Genel Sekreteri başkanhğındaki dörtlü zirveye katılmalanna karşı çıkıyorlar. Konferans içeriğinin BM Ge- nel Sekreteri tarafından Güven- lik Konseyi ile ilgili taraflarla ya- pacağı göruşmelerden sonra be- lirleneceği şeklindeki açıklama- ların "fonnalite icabı" yapıldı- ğını söyleyen bu çevreler, Yuna- nistan hükümetinin "konferan- sın içeriğinden çok, özüyle ilgileniyonız" yolundaki açıkla- masını da "Bu aşamada işin özü, konferansın içeriğidir" di- yerek tepkiyle karşıladılar. FRANSIZ SERBEST— Fransu vatandaşı Jerome Leyruad, dün sabah elleri ve gözleri baglı olarak serbest bırakıldı. (Fotoğraf: AFP) SOVYETLER BİRLÎĞ1 KomünistParti iflasuı eşiğinde Partinin, ilk kez halka açıklanan bütçe raporunda, KP'nin 1 milyar rublelik bir bütçe açığı bulunduğu ve bunun önünün alınmaması durumunda partinin birkaç yıl içinde iflas edeceği belirtiliyor. Bütçe açığının nedeni, partinin pek çok üyesinin partiyi 'terk ederek' üyelik aidatını ödememesi. Alman PışişleriBakanı Genscher'in notasına karşılık Almanya'ya sözjlü nota verildi Ankaradan Bonrfa sert yanıtHans-Dietrich Genscher'in Türkiye'ye, "sınır ötesi operasyonu durdurun" şeklinde bir nota vermesinin üzerine, Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Ekkehard Eickhof önceki akşam Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak sözlü bir nota verildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Almanya'nın, Türkiye'nin Kuzey Irak'- ta giriştiği askeri harekâtı resmen pro- testo etmesi ve operasyonun derhal dur- durulmasıru istemesi üzerine, Almanya'- nın Ankara Büyükelçisi Ekkehard Eick- hoff önceki gece Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak sözlü nota verildi. Dışişleri Bakanlığı Müstesar Yardım- cısı Büyükelçi Ünal Ünsal tarafından ve- rilen notada, Alman hükümetinin terö- rist bir örgüt olan PKK ile sivil halk ara- sında fark yapamamış olmasının hayret- le karşılandığımn iletildiği öğrenildi. Büyükelçi Eickhoffa, Alman hükü- metinin açıklamasının, PKK'mn rehin tutulan Alman turistlerini bırakmasımn hemen sonrasma rastlamasımn kamuo- yunda Alman hükümeti ile PKk arasın- tutulan turistierin serbest bırakılmasın- diğinin anımsatılması üzerine de "Buna dan çok memnunuz. Alman Dışişleri Ba- biz degil Almanlar açıklık getirmeli. Ni- da bir pazarlık olduğu yolunda speku- lasyonlara yol açabileceği ifade edildi. PKK'mn Türk vatandaşlannı öldür- mesinin, Alman hükümeti tarafından kı- nanmamış olmasına dikkat çekilerek bü- yükelçiye, kamuoyunda Alman hükü- metinin PKK'yı desteklediği şeklinde bir hava oluşacağı belirtildi. Dışişleri Bakanlığı çıkışında gazeteci- lerin sorularını yanıtlayan Alman Büyü- kelçi Eickhoff, "Almanya'nm Türkije'- yi protesto etmesinin PKK'mn Alman turistleri serbest bırakmasına rastlama- sı, PKK ile Alman hükümeti arasında bir anlasma yapıldığı yolunda spekülas- yonlara yol açtı. Bu konudaki tepkiniz nedir" şeklindeki bir soruyu, "Alman hükümeti ile PKK arasında bir temas ya da anlaşma söz konusu değildir. Rehin kanı'nın açıklamasında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta giriştiği sı- nır ötesi operasyonun sivil kurbanlann- dan duyulan endişe ifade edildi" şeklin- de yamtladı. Başbakan Mesut Yılmaz, Ankara ile Bonn arasında karşıhkh olarak verilen notalarla gerginleşen ilişkiler hakkında dün basına bilgi verdi. Yılmaz, Alman- ya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Gens- cher ile yaptığı telefon gorüşmesi konu- sunda şunlan söyledi: "Kaçırılan Alman turistlerin serbest bırakılmasından sonra beni aradı. Özel bir uçak göndereceğini ve bunlann ola- yın faili degil mağdunı olduklan için Al- manya'ya gitmelerine müsaade edilme- sini istedi. Ben de muhtemelen bunlann tekim bu iddialan onlar da yalanladüar" dedi. Öte yandan Alman Dışişleri Bakanı Genscher'in cuma günü Türkiye'nin Bonn Büyükelçiliği nezdinde gerçekleş- tirdiği ve operasyonu nedeniyle Anka- ra'yı sert dille eleştiren girişimi, diğer Batıh diplomatlar için de bir 'sürpriz' oluşturdu. Diplomatlar 'beldenmedik' diye nite- lendirdikleri bu girişimin PKK tarafın- dan kaçınlan Alman turistlerin serbest bırakılmalanmn hemen ardından yapıl- masınm 'dikkat çekici' olduğunu kabul ettiler. Ancak iddia edildiği gibi Bonn'- un bu girişiminin PKK ile bir anlaşma sonucu ortaya çıktığını sanmadıklannı şahadeüerine ihtiyaç olacağını söyledim savundular. Almanya'da yaşayan 2 mil- ve nitekim de şahadetlerinden sonra dün yonun üzerindeki Türkun arasında bu- gönderildiler." yük bir Kurt kökenli kesimin bulundu- Yılmaz, Alman turistlerin serbest bı- ğuna işaret ederek, Genscher'in sözleri rakılmasında Almanya ile PKK arasın- ile bu durum arasında bağlantı kurdu- da gizli bir anlaşma olduğundan söz edil- lar. Dış Haberler Servisi — Sov- yetler Birliği Komünist Partisi, parasal bir darboğazla karşı karşıya. Nezavisimaya Gazeta'- da yayımlanan parti belgelerine göre partinin bir milyar ruble- nin üzerinde bütçe açığı bulunu- yor. Söz konusu açık, parti ya- yın organlannın abone sayısının düşmesinden ve parti üye sayı- sının (dolayısıyla da üyelik ai- datlannın) azalmasıpdan ileri geliyor. Öte yandan bir parti yetkilisinin verdiği bilgiye göre 1990 yıhnda Kremlin'in, Çerno- bil*nükleer santralında 1986 yı- hnda meydana gelen kazadan zarar gören çocuklar için ayır- dığı 500 milyon ruble, yerel par- ti yetkililerinin cebine girmiş. SSCB'de bulunan gözlemci- ler, parti içerisinde geçen en şid- detli tartışmaların, partinin mal varhğı ve parasal kaynaklanna ilişkin konulardan kaynaklandı- ğını belirtiyorlar. Komünist Parti geçenlerde ilk kez, ülke içerisinde partiye ait 5254 bina bulunduğunu duyurdu. Birçok kasaba ve kentin parti merkezi binası, aynı zamanda o kasaba ya da kentin en güzel ve en gör- kemli yapısı. Partinin aynca 3583 yayın organı, 23 sanator- yumu ve birçok dinlenme evi bulunuyor. Nezavisimaya Gazeta'da ya- yımlanan 600 sayfalık ve eski- den 'gizli' ve 'yaJnızca resmi kullanıma açık' olan bütçe ra- porunda, partinin aynı zaman- da bir nakit hesabı bulunduğu da görülüyor. Partinin parasal işlerinden sorumlu Merkez Ko- mite üyesi Nikolai Kruchina yıl başında yaptığı açıklamada, partinin hiçbir nakit hesabı bu- İunmadığını öne sürmüştü. Ra- porda, yurtdışında çalışan par- ti üyelerinin bu yıl hesaba 3 mil- yon dolar yatırdığı belirtiliyor. Bütçe acığına ilişkin bölümde ise açığın önü alınamazsa par- tinin birkaç yıl içinde iflas ede- ceğine dikkat çekiliyor. Parti üyeleri, maaşlannın yüzde 2'sini aidat olarak öde- mek zorunda, ancak birçok üye, ödemeye karşı çıkıyor ve uye sa- yısı da giderek azalıyor. Son 18 ay içerisinde 4 milyon uye par- tiden aynldı. Şu anda uye sayı- sı 15 milyon. Geçen yıl üyelik ai- datında 350 milyon nıblelik bir düşüş görüldü. Bir zamanlar partinin sözcü- lüğünü yapan Pravda ve benzeri gazeteler giderek okuyucu yiti- rirken, değişik yayınlann abo- ne sayısı günden güne artıyor. Nezavisimaya Gazeta, gazete ve dergi satışlanndan elde edilen gelirin geçen yıl içerisinde yuz- de 72 azaldığını bildiriyor. Ya- yın organlannın satışından ge- len kânn düşüşünün bir nedeni de gazete ve dergi fıyatlannın birkaç yıl içerisinde altı kat art- ması. Komünist Parti'nin gelirleri- ni artırdığı tek alan, otel ve par- tiye ait diğer gayrimenkul işlet- meleri. Ancak buralarda da zor günler pek uzak değil. İNGtLTERE Irak'a casus uydu satışı Dış Haberier Servisi — Ingil- tere hükümetinin, Irak'a casus uydu yapımında kullanılan par- çalann satılmasına izin verdiği önü sürüldü. tngiltere'de yayımlanan Sun- day Telegraph gazetesi, tngiliz Savunma ve Ticaret Bakanhğı- nın izniyle Körfez savaşı önce- sinde Irak'a satılan bazı parça- lann, casus uydu yapımında kullanıldığını bildirdi. Gazete- nin haberine göre îngiliz askeri uzmanlan, bakanlığm izniyle Irak'a ihraç edilen parçaiann ca- sus uydu yapımında kullanıldı- ğına inanıyorlar. Haberde, bu parçaların arasında elektronik malzeme ile bılgisayar parçala- n bulunduğu ve bu satışın Kör- fez savaşı sırasında Irak'ın, müt- tefık ülkelerin askeri birlikleri- ni izlemesine neden olduğu ile- ri sürüldü. Sunday Telegraph, savunma uzmanlarına dayanarak verdiği haberde, Körfez savaşı öncesin- de başta Israil olmak üzere böl- ge ülkelerindeki askeri etkinlik- leri uyduyla gözleme gereksini- mi duyan Irak'ın, casus uydu ya- pımı için 1989 yıünda tngiliz bi- lim adamlanndan yardım istedi- ğini bildirdi. Gazete, Irak'ın is- teğinin o sırada reddedilmesine karşın daha sonra hükümetin iz- niyle bu ülkeye satılan elektro- nik parçaların Irak'ın uydu ya- pımını gerçekleştirmesini sağla- mış olabileceğini öne sürdü. Observer gazetesi de bir tngi- liz firmasmın son 20 yıl içinde Irak'a, sinir gazlanrun panzehi- rini ihraç etmiş olduğunu ileri sürdü. Yabancı iurist sayısı geçen yıllara oranla düşük; tesisleryarım kapasiteyle çalışıyor Yunanistan turizmdeumduğunu bıüamadıSTELYO BERBERAKİS ATÎNA — Yunanistan'ın en büyük gelir kaynaklanndan bi- ri olan turizm, bu yıl beklenile- ni getirmedi. Bu yıl Yunanis- tan'a gelen yabancı turist sayısı geçen yülara oranla oldukça dü- şük. Ülkenin her bir köşesinde- ki turistik tesisler, otel, motel ve pansiyonlar özellikle haziran- temmuz aylan arasında yan randımanla çalışü. Bazı büyük birimler ise ancak ağustos ayın- da hizmete açıldı. Yunan turizm örgüüeri, ağus- tos ayında sayısı artmaya baş- layan yabancı turistlerin haziran ve temmuz ayında kaydedilen zararı kapatacak gUçte olama- yacagına dikkati çekerek, bu za- rann ancak önumüzdeki yılın yaz aylarında "telafi" edilebi- leceğinden söz ediyorlar. Bu amaçla da Yunan Turizm Ba- kanlığı'nın önumüzdeki yılın yaz dönemi için yapılacak turis- tik kampanyalan şimdilerden başlatması gerektiğini vurgulu- yorlar. Yunanistan'ın bu yıl turizm alanında bu denli zarar etmesi- nin iki nedeni var. Bunlardan biri geçen yıl Körfez savaşının getirdikleri; diğeri de Yugoslav- ya'daki karışıklıklar. Karayo- lundan Yunanistan'a gelen Av- rupalı turistlerin bu yıl Yugos- lavya yolundan kaçınması, da- ha çok kuzey Yunanistan'daki turizmi etkiledi. Mora yarımadası, Girit, Ro- dos, Korfu gibi turizm hizmet- lerinin bol olduğu yerlerde ise bu yıl eskiye oranla Yunanlı tu- ristlerin arttığı gözleniyor. Bu- nun nedeni ise otel sahiplerinin milyon dolar gelir sağladı. Tu- rizm geliri, Yunanistan GSMH'sinin % 5.7'sini ve dek- lare edilmeyen döviz gelirinin % 46'sını oluşturuyor; aynca dış cı turist sayısında da °To 9 ora- nında artış kaydetmişti. Ancak bu yıl gözlendiği kada- rıyla yabancı turist sayısında ol- dukça azalma kaydedilecek ve Yunanistan'ın bu yıl turizm alanında büyük zarar etmesinin iki nedeni var. Biri Körfez savaşı, diğeri de Yugoslavya'daki karışıklıklar. Karayoluyla Yunanistan'a gelen Avrupalı turistlerin bu yıl Yugoslavya yolunu kullanmaktan kaçınması turizmi olumsuz yönde etkiledi. Bazı turizm acenteleri durumu fırsat bilip turist getirme karşılığında fiyatlan daha da düşürmeleri için otel sahiplerini 'tehdit' ediyor. "açıklan" kapatabilmeleri için yarı fiyat uygulamalan oldu. Yunanistan geçen yıl 9 mil- yon 310 bin 492 yabancı turist ağırladı ve bu turistlerden 4.225 ödemeler dengesindeki açığın "Vo 38.7'sini kapatabiliyor. 1989 yı- lına oranla Yunanistan, 1990 yı- hnda % 20 oranında daha faz- la döviz geliri sağlamış, yaban- buna paralel olarak döviz geli- rinde de aynı oranda duşme ola- cak. Bir milyon nüfusuyla Yuna- nistan'ın en büyük adası Girit'in doğusundan batı yakasına ka- dar ve güney sahillerinde otel ya da pansiyon bulmak temmuz ayı sonlannda oldukça kolaydı. Oysa önceki yıllarda Girit ada- sında yatacak bir yer bulabil- mek için nisan ya da mayıs ayın- dan rezervasyon yapmak gere- kiyordu. Luks otel ve moteller- de bu yıl orta halli Yunanlı ai- lelerin de tatil yapması ilgileri çekiyor. Girit adası geçen yıl 1 milyon 800 bin yabancı turist ağırladı. Bu yıl ise bu sayının yarıya inmesi beklenıyor. Bu arada Mykonos, Rodos, Korfu gibi popüler adalarda ya- bancı turist sayısında pek azal- ma gözlenmedi, ancak Yunanh turistlerin bu yıl bu adaları yeğ- lemesiyle otel ve pansiyonlarda yer bulmak oldukça güç... Yunanistan'ın ülke çapında- ki kayıth yatak sayısı 650 bin. Ancak kayıth olmayan yatak sa- yısının da bir o kadar olduğu tahmin ediliyor. Bu arada bazı yabancı turizm acentelerinin arasında, özellik- le bu yıl "kan ağlayan" Girit adasına yabancı turist getirme- leri karşılığında otel fiyatlannı daha da düşürmeleri için otel sa- hiplerini "tehdit edenler" de var. Bu durum karştsında çare- siz kalan otel sahipleri fiyatla- rını düşurmek zorunda kalıyor ve haziran-temmuz aylanndaki zararı "süriimden" karşılama- yı ümit ediyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear