18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 AĞUSTOS 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Dampingli ithalat • ANKARA (UBA) — Dampingli ithalat fabrika kapattınp işsiz bırakıyor. Tekstil, kömür, porselen, gıda ve makine sektöründe, dampingli ithalat nedeniyle 47 bin kişinin işsiz kaldığı açıklandı. TOBB Başkanı Yalun Erez, "Dampingli ithalat önlenmeli. Türk sanayicisi dampingli ithalatla cezalandınhyor" dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, dampingli ithalat şikâyetleri nedeniyle geniş bir araştırma başlatırken Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı tthalatta Haksız Rekabeti önleme Kurulu da 18 damping soruşturması açtı. Yem ihracaü • ANKARA (AA) — Yem Sanayii Türk AŞ, 20 yıl aradan sonra ilk yem ihracatını Bulgaristan ile Libya'ya gerçekleştirdi. Yem Sanayii daha önce son olarak 1971 yıhnda Irak ile ihracat bağlantısı yapmıştı. Yem Sanayii Genel Müdürü Yavuz Sunu, Bulgaristan'a 1.000 ton karma yem ihracatı karşılığında 191 bin dolar döviz geliri sağlandığını söyledi. Sunu, geçen ay Libya'ya 2.100 tonluk yem ihracatından da 419 bin 500 dolar döviz geliri sağlandı&nı bildirdi. Gazete kâğıdı ihtiyaoı • KOCAELİ (AA) — Geçen yılki rakamlara göre Türkiye'de, SEKA'nın gerçekleştirdiği yıllık 180 bin ton gazete kâğıdı üretimıne karşılık, 268 bin ton gazete kâğıdı tüketiliyor. Bu durumda ortaya çıkan gazete kâğıdı açığı, ithalat yoluyla kapatılmaya çalışılıyor. Anason alımları • ANKARA (UBA) — Tekel Genel Müdürlüğü anason alımlarına bugünden ıtibaren başlayacak. Anason alımlannda bütun bölgeler için 5 bin 500 liralık başfiyat uygulanacak. Anason alımları Balıkesir, Muğla, Denizli, Burdur ve Antalya bölgelerinde gerçekleştirilecek. Bursa'da da eylül ayında anason alımlanna başlanacak. Alımlarda peşin ödeme yapılacak. KlSA KISA • 1. Madencilik Şûrası kitabının basımı tamamlanarak piyasaya sunuldu. Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı tarafından yayımlanan kitapta, 21-22 haziran tarihleri arasında Ankara'da toplanan ve madencilik sektörünun sorunlannın ve geleceğinin tartışıldığı şûranın bir dökümu yapılıyor. Baııka sisteıııi sıkmtıdaİBAR'ın yaptığı araştırmaya göre banka sermayelerinin konsolide kân son 5 yılda enflasyon karşısında düşük kaldığı için sermayeler erozyona uğruyor. Ekonomi Servisi — Bankalann son yıllardaki yüksek kâr performansı dahi, sektörün mali yapısının güçlendirilme- sine yetmedi. İBAR Uluslararası Araştırma ve Da- nışmanlık AŞ'nin araştırmasım kamu- oyuna açıklayan Prof. Dr. Sdçuk Abaç, bankalann son beş yılda özsermaye kâr- lıhğının enflasyonun gerisinde kaldığı- m belirtti. Sektörun serbest sermaye ya- pısının 1990'da pozitife dönuştüğüne, ancak bunun hâlâ yetersiz kaldığına işa- ret eden Selçuk Abaç, mali yapılann güçlendirilmesi için bankalann daha faz- la kâr etmesi gerektiğini savundu. Bankalann 1990 yıhnda Körfez krizi- ne rağmen son beş yıhn en yüksek per- formansmı gerçekleştirdiklerine işaret edilen araştırmada, bu performansm da- hi sektörun mali yapısını güçlendirmek açısından yeterli olmadığı savunuldu. Araştırmada şu bulgular ortaya konul- du: 1) Sektörde sermaye erozyona var: Konsolide özsermaye kârlılığı enflasyo- nun gerisinde... Sektörun konsolide net kân bir önceki yıla kıyasla VolOO artmıştır, ama kon- solide özsermayenin ortalama kârlılığı Vt 35.75 ile enflasyon oranının hayli ge- risindedir. Aslında bu oran son beş yıl- dır enflasyonun altında seyretmektedir. BANKACILIK SEKTÖRÜNUN BES YILLIK PERFORMANSI Serbesî Sermaye (Milyar TL) Finansal Bağımsıziık (%) Özsermayenin Tbplam Riski Karşılama Ofanı{%) Kredılerın Bilanço Payı (%) Takipteki Kredilerin (Net) Ti)plam Kreöitere Oranı (%) Ayrılan Karşılıkların Takıptekı Kredilere 1 Oranı (%) Aktif kârlılığı (%) Özsermaye Kârlılığı (ortalama) (%) LHtidlte(%) Mevduat Artışı ($) (%) Bûyûme ($) (%) Net Kâr Artışı ($) (%) Sektörun Mali Karnesi 1990 830.9 79 6.1 470 1.2 451 23 358 32.8 24.3 27.0 630 5.5 1989 -3533 76 5.8 42 7 1.5 501 1.8 30 2 37.7 8.9 ao -23.2 3 1988 -iao 67 5.0 41.7 2.7 30.6 2.5 479 409 -43 -1.4 13.5 4 1987 397.4 6.1 47 45.2 4.1 342 2.2 439 35.7 21.2 29.6 55.3 5 1986 2935 62 4.4 455 5.7 153 U 369 35.1 230 314 446 5 Bunun anlamı, sektörde sermaye eroz- yonunun olduğu ve sağlanan kârlann bunu telafı etmekten uzak olduğudur. Burada hatırlanması gereken önemli bir nokta, genelde bankalann bilançosun- da, sanayi sektöründe olduğu gibi enf- lasyonla birlikte değerleri artacak, do- layısıyla sermaye erozyonunu telafı ede- cek aktiflerin bulunmayışı veya düşük oranlarda oluşudur. 2) Sektör serbest sermayesi 1990'da pozitife dönöştii, ancak hâlâ yetersiz... Sektörun serbest sermayesi, yani öz- sermayenin gayrimenkul ve iştirakleri fi- nanse ettikten sonra bankacüık faaliyet- lerine tahsis edilebilir olan kısmı, son uç yüdır ilk kez 1990'da pozitif değer almış- tır. Geçen yıl eksi 353.3 milyar TL olan sektör serbest sermayesi, 1990'da artı 830.9 milyar TL'ye yükselmiş olmakla beraber son derece yetersizdir. Bir ömek vermek gerekirse, sektörde bulunan bir iki bankayı bu hesabın dışında tutacak olursak, serbest sermaye yeniden eksi- ye dönUşecektir ki, yalnız bu rakam sek- törun uygun bir mali yapıya henuz sa- hip olmadığım gösterir. 3) Kredi kalitesindeki olası düsüş, ma- li yapılann gûçlendirilmesini gerekli kı- lıyor. Sektörun problemli kredilerinin göreli ağırlığı 1990'da, yüksek oranlarda kar- şılık aynlarak °?o 1 düzeyine inmiştir. An- cak önümüzdeki yıllarda, ekonomideki durgunluğun yeniden geri dönmeyen krediler sorununu gündeme getirmesi olasıdır. Bankalann bunun üstesinden gelebilmeleri için mali yapüanm güçlen- dirmeleri, bunun için de sermaye eroz- yonunu telafı edebilecek oranlarda kâr etmeleri şarttır. 4) Olası zararlann karşılanması ve mevduat sahiplerinin korunması için bankalar kâr etmeli... Bankacılık, risk derecesi yüksek faa- liyet alanlanndan birisidir. özellikle yüksek enflasyon ve belirsizlik ortamla- rında söz konusu riskler daha da art- maktadır. O nedenle bankalann olası za- rarlannı karşılayabilmeleri için kâr et- meleri gerekiir. Kaldı ki kârlıhk mevdu- at sahiplerinin korunması açısından da büyük önem taşır. Ancak enflasyonun uzerinde sermayesıne kâr sağlayabilen bankalar mali bünyelerini guçlü tutabi- lirler ve ustlendikleri riskleri taşıyabilir- ler. Halbuki Türk bankalanndaki du- rum, yukanda da belirtildiği gibi bunun aksi bir görünüm arz etmektedir. 5) Sonuç: Mali yapılann güçlendiril- mesi için bankalann daha fazla kir et- mesi gerekli... özetle bankalann, yalnızca kâr ra- kamlanna bakarak sektörun mali duru- mu hakkında hüküm vermek doğru de- ğildir. özelhkle yüksek enflasyon orta- mında sermaye erozyonunu ve aktif ka- litesindeki bozulmalan dikkate almadan yapılacak değerlendirmeler yamltıa ola- caktır. Bu açıdan baktığımızda Türki- ye'de bankalann sektör bazında (birey- sel olarak değil) çok kâr ettiğini söyle- mek gerçeği yansıtmayacaktır. Kayıp, çalıntı ve iptal edilen kartlann sayısı 15 bine ulaştı Kredi kartıyla yolsuzlııkBÜLENT KIZANLIK Tüm dünyada yaşanan pro- fesyonel kredi kartı sahtekârhk- ları milyonlarca dolarlık zarara neden olurken, özellikle 1989 ve 1990 yıllarında Türkiye'deki bankalar da kötü tecrübeler ya- şadılar. Ancak bankalann ba-' şına milyar Urahk çorap ören bu sahtekârhk olaylan karşısın- da Türkiye'de kredi kartı veren bankalar da işbirliğinin çarele- rini aradılar ve Bankalararası Kart Merkezi'ni (BKM) kurdu- lar. Türkiye'de yaklaşık üçte bir pazar payına sahip olan ulusla- rarası kredi kartı kunıluşu Euro-Master Card'ın 1989'da 250 bin dolar olan zaranmn ge- çen yıl 544 bin dolara yükselme- sine de bu "profesyonel sahtekârlıklann" yol açtığı vur- gulanıyor. Euro-Master Card International'm zarar sıralama- sında Turkiye'nin Ispanya ve Italya'dan sonra Avrupa'da üçüncülüğe yükselmesi ayrıca dikkati çekiyor. Kayıp, çalıntı ve iptal edilen kartlarla ilgili iş- yerlerine gönderilen Birleşik Uyan Listesi'nde (BUL) geçen ağustosta 11 bin dolayında olan "sakıncah kart" sayısımn bu ay 15 bine yaklaşması da Türkiye'- de kredi kartı riskinin yüksek olduğuna dair bir gösterge ka- bul ediliyor. "Kredi Vartı sah- tekftrlıklan nasıl yapılıyor?" Nelere dikkat etmeli: — Öncelikle kredi kartınızı iyi koruyup, uzerinizde emniyetli bir cebinizde ya da cuzdanınızda saklayın. Kartı kaybetmenizin paranızı kaybetmenizden daha kotu olduğunu ve size daha buyük bir maddi zarar verebileceğini unutmayın. — Alışveriş yaptığınız yerde satış belgesi olan sliplerin gözunüzün önünde doldurulmasını isteyin ve çok dikkatli davramn. Kartınızla birden çok slip çekilirse diğerlerinin iptal edilmesini sağlayın. — Hesaplannızı düzenli takip edin. Ödeme ekstreleriniz getene ve hesabınızı ödeyene kadar, harcamalarda aldığınız alışveriş sliplerinizi saklayın. — Kartlı alışverişlerinizde mutlaka satış belgesi isteyin ve uzerinde yazılı tutarın alışveriş slibinizle aym olmasına dikkat edin. — Geçen ıki yılda özellikle Ege ve Akdeniz'de halı, deri gi- yim türü turistik eşya satma gö- rüntüsü altında "naylon ma- gazalar" açılarak buralarda kredi kartıyla alışveriş yapılmış gibi gösterüip, sahte alışveriş belgeleri düzenlendi. Bu hayali belgelerle bankalardan büyük miktarda para toplayan dolan- dıncılar, mağazalan kapayıp kayıplara karıştılar. — Baa mağazalarda aynı alışveriş için müşterinin kredi kartıyla gizlice birden çok alış- veriş belgesi (slip) düzenlendi. Birincisi müşteriye imzalatılır- ken, diğerlerinde imzalan tak- lit edildi ve hepsi bankalardan tahsil edildi. Olay ancak banka- lann kart sahibinden bu tutar- ları ödemesini isteyince ortaya çıkanldı. — Bazı sahtekârlar işi daha da ileri götürerek daha önce dü- zenledikleri satış belgeleri (slip- ler) uzerinden sahte kartlar imal ederek bunlarla hayali alışveriş- ler yapılmış gibi göstererek yaz- dıkları tutan bankalardan tah- sil etmeye kalkıştılar. BORSA'DA ONEMLI OLAN Borsa'da, tahvil ve hisse senetlerine yatırım yapıyorsanız, önemli olan tek şey güven ve kazançtır. İşte, Türkiye'de ve dünya borsalarında işlem yaparken, portföyünüzü yönetirken Kazanç'ın kesinlikle dikkate aldığı, sadece sizin kazancınızdır. Kazanç, bunu sağlamak için gerekli bilgiyi, en son teknoloji ve uzmanları hizmetinize verir. Özel Seans Salonu'ndan Borsa'daki gelişmeleri aynı anda izlemenizi sağlar. Borsa emirlerinizi bir telefonunuzla öğrenip yerine getirir. Üstelik Kazanç, kendi adına alım-satım yapmaz, kendi portföyü yoktur. Bütün bu mükemmel hizmetlerinin nedeni, size en iyi hizmeti vermektir. Kazanç'a gelin. Borsa'da dünya çapında sistemlerle ve uzmanlarla çalışın. Siz de Borsa'da Kazanç'la tanışın. " B O R S A D A K A Z A N Ç Ö N E M L İ D I R Kazanç Menkul Değerler A Ş . bir Raks Ho dıng kuru'uşudur EKONOMt NOTLARI OSMAN ULAGAY Kasımda Seçim ve Ekonomi Yurtdışına gideceğim için bu yazıyı cuma günü öğleden sonra yazıyorum. Şu andaki görünüşe göre genel seçimin bu yılın kasım ayında yapılması hayli güçlü bir olasılık. Bunun birçok bakımdan ekonomi için en iyi tercih olduğu söylenebilir. Başka bir bakış açısından bakıldığtnda ise eko- nomide ortaya çıkan tablonun ANAP için kasım 1991'de se- çime gitmekten başka yol bırakmadığı ileri sürülebilir. Bir süreden beri ekonomideki durumun bir fotoğrafını çek- meye çalışan yetkililer, ekonomideki sorunların kısa vadeli, konjonktürel polıtıkalarla çözümlenemeyecek nıtelikte oldu- ğunu gördüler herhalde. Bu sorunlara getirilecek çözümle- rin seçmene yansıyacak sonuçlar verebılmesi için belli bir sürenin geçmesi gerektiğini, üstelik çözümlerin kısa vade- deki faturasının kendileri açısından hiç de sevimli olmayabi- leceğini de düşünmüş olmalılar. Çok sözü edilen "etonomik paket"te yer alacağı belirtilen önlem ve düzenlemelere bakıldığında da bu durum görüle- bilıyor. En geç bir yıl içinde seçime gıtmek zorunda olan bir hükümet: • Sonuç verecek vergi düzenlemelerine gidebilir mi? • Kamu kesiminde ciddi bir kemer sıkma politikası uygu- layabilir mi? • Özelleştirme cephesinde büyük bir atılım yapabilir, ya- bancılara büyük blok satışları göze alabilir mı? • Sanayi kesımıne yeni bir teşvik düzeni getırip bunun mey- velerini toplayabılır mi? • Enflasyona karşı tutarlı önlemler alabilir mi? Bu sorulann herhangi birıne "evet" diye yanıt vermenin kolay olmadığı meydanda. Bunların tümü, seçmenden taze destek almış, önünde zamanı bulunan, inandırıcı bir hükü- metin göze alabileceği türden işler. Öte yandan ekonomiyi bugün içinde bulunduğu durgun- luk ve kararsızlık ortamında tutmanın taturasının ıktıdar par- tisıne çıkartılrnası da kaçınılmaz. Bir yıl içinde seçime gitmek zorunda olan bir iktidarın ekonomiyi bu durgunluk ve karar- sızlık ortamından çıkartmaya çahşması zorunlu. Bu zorun- lukla karşı karşıya bulunan Yılmaz yönetimi aynı zamanda ciddi bir kaynak sorunuyla da karşı karşıya ve bu sorunu kı- sa vadede çözemeyeceğı için banknot matbaasına yüklen- mek zorunda. Bunun ekonominin dengelerini bozucu etki yapması ve enflasyonu kamçılaması ise yüksek bir olasılık. Bu durumda ekonomiye canlılık kazandıracak önlemleri kt- sa bir zaman dilimi içinde uygulamak ve bunların olumsuz sonuçları kendini göstermeden seçime gitmek gerekıyor. Yılmaz yönetimi için bu yılın kasımında genel seçime git- menin bir avantajı daha olabilir gibi görünüyor. Bürokraside, iş âleminde ve uluslararası kuruluşlarda köklü ekonomik ön- lemleri savunanlara karşı zaman kazanma açısından ideal bir tarih, bu yılın kasımı. "Birkaç ay daha sabredin, seçmen- den yeni destek aldıktan sonra bütün bu köklü önlemleri gün- deme getireceğiz", gerekçesiyle söz konusu çevrelerın kısa süreli bir seçım ekonomisi uygulamasına göz yummaları sağ- lanabılir belkı. Seçim tar\hinın yakınlığı, seçımden sonra iktidan devrala- cak yönetim açısından da bir avantaj sayılabilir. Uzun süre- cek bir seçim ekonomisınin dengelerı iyice bozmasına za- man kalmadan seçimlerin yapılması ve yeni iktidarın belir- lenmesı. ekonominin geleceğı açısından da yararlı olabilir. Seçimleri kasımda yapmanın Yılmaz yönetimi için ekono- mik açıdan taşıdığı risk de zamanla ilgili. Bu karara varmak için hayli zaman harcayan Yılmaz yönetimınin bugünden son- ra gündeme getirec?gi uygulamalar acaba kasıma kadar eko- nomiyi canlandırmaya yetecek mi? Bugün çeşitli kesimler- de yaygın olan umutsuzluk havası kasıma kadar dağıtılabi- Içcek mi? Türkiye'de sınai üretimin artması ve ekonominin canlan- ması açısından eylül-kasım dönemi aslında en elverişli dö- nem ama bu yılın koşullarında bu dönemden ne kadar ya- rarlanılabilecek? Bu sorulara yanıt ararken uygulanacak seçim ekonomisi- nin boyutlarına ve kasımda seçim karannın yaratacağı psi- kolojik etkınin gücüne de bakmak gerekıyor Kasımda seçım karannın önümüzdeki dönemde ekonomi- de bir canlanma eğilimini gündeme getıreceğı bugünden söy- lenebilir. Canlanmanın boyutlanm ise yukardaki soruların ya- nıtları belirleyecektir. Toplu Konut'a inşaatçı başkan Finanstnan sistemi gözden geçîrîlecek ANKARA (AA) — Toplu Konut ldaresi Başkanlığı'na ata- nan Prof. Dr. Okta> L'ral, in- sanlann hayat seviyesini konut- la yükseltmeyi hedeflediklerini belirterek bunun için toplu ko- nut finansman sisteminin yeni- den gözden geçirilmesi gerekti- ğini söyledi. Yılmaz hukumetinin kurul- masından sonra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli'nin daveti üzerine 1.5 ay önce ABD'den Turkiye'- ye gelen Prof. Dr. Oktay Ural, AA muhabirinin sorularını ya- mtlarken, toplu konut sistemi- nin iyileştiriimesi, vatandaşın daha kolay, ucuz ve daha kısa sürede sağiıklı konut edinebil- mesi için hukumete bir dizi öne- ride bulunacağını bildirdi. Vatandaşa en kısa zamanda iyi konut vermek için yeni tek- noloji kullanımının zorunlu ol- duğuna dikkat çeken Ural şun- ları söyledi: "İnsanlann hayat seviyesinin yükseltilebilmesi için konut so- rununun iyi ele alınması gerekir. Öncelikle gecekondu yapımı ön- lenmeli. Bunun için toplu konut finansman usulleri yeniden göz- den geçirilmeli. Vatandaş, gece- kondu yapmak >erine toplu ko- nuta gelmeli ve uygun koşullar- da ev sahibi vapılmalı. Bu hem valandaşın hayat seviyesini >ük- seltecek hem de plansız şehirleş- me>i onleyecek. Toplu konut bu konuda onderlik yapmalı. Dev- letin kaynaklan bu sorunun çö- zümune yetme\eceği için de tüm bankacılık ve finans kurumlan bu çalışmanın içine çekilmeli, devlet bu işte yönlendirici ve ön- der olmalı." ABD'de ve Türkiye'de çok sa- yıda üniversitenm inşaat fakül- telerinde öğretim uyeliği yapan, 1973 yılından beri de Dünya Ko- nut Bilimleri Teşkilatı Başkan- lığı'nı yuruten Prof. Ural, "Ar- (ık ABD'ye dönmek gibi bir ni- yetim yok. Memleket hizmeti yapacağım" dedi. Özgeçmişi Bugun yeni görevine başlaya- cak olan Prof. Oktay Ural, 1935 yıhnda Izmir'in Urla ilçesinde doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bi- tirdikten sonra ABD'de inşaat muhendisliği, yüksek matema- tik konularında master ve dok- tora, Calıforniya Üniversitesi'n- de de doktora üstü eğitim yap- tı. 1964 yıhnda Türkiye'ye döne- rek ODTÜ inşaat muhendisliği fakultesinde asistan profesör olarak bir süre çalıştı. Daha sonra ABD'ye dönerek Missouri Üniversitesi İnşaat Bö- lümü'nde öğretim üyesi olarak göreve başladı. Burada inşaat muhendisliği konusunda yazdı- ğı 3 kitap nedeniyle 32 yasında profesörluk unvanı verildi ve ki- tapları 30'dan fazla üniversitede ders kitabı olarak okutulmaya başlandı. Tekrar Türkiye'ye ge-' lerek Ege Üniversitesi tnşaat Fa- kültesi'nde öğretim üyeliğine başladı. TÜBİTAK'ın daveti uzerine Yapı Araştırma Enstitü- sü Direktörlüğü'nü yurüttü. ABD'ye dönen Ural, Florida In- ternational University'nin Mu- hendishk Fakültesi kunıcu üye- liğini yaptı. Ural, Türkiye'ye gelmeden önce bu üniversitede inşaat bö- lüm başkanhğı, FUI Yapı ve Ko- • nut Araştırma Enstitüsü Baş- kanhğı ve Turk-ABD Bilim Adamlan Derneği Başkanhğı1 nı yurütüyordu. DÖVİZ KURLARI DAvızın Cmsı 1 ABO Dolar: 1 Alman Markı 1 Avustralya Doları 1 Belçıka Frangı 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Ftonnı 1 Isveç Kronu 1 Isvıçre Frangı 100 IBJyan Lıretı 1 Japon Yenı 1 Sterlm 1 S Arabıstan Rıyalı Dfivn «ış 4447 09 2578 02 3485 62 124 95 757 85 2285 83 708 81 2938 28 344 13 32 63 7548 93 1185 82 Dövız Satış 4456 00 258319 3492 61 125 20 759 37 2290 41 710 23 2944 17 344 82 32 69 7564 06 1188 20 Efettıf «ış 4442 64 2575 44 3426 36 122 83 757 09 2283 54 701 72 2935 34 338 28 32 30 7541 38 1156 17 10 riRM ttti EfekM Satış 4469 37 2590 94 3503 09 125 58 76165 2297 28 712 36 2953 00 345 85 32 79 7586 75 1191 76 ÇAPMZKK i 1 7249 Alman Marfcı $ 5 8680 Fr Frangı $ 1 9455 Hol Flonnı $ 1 5134 Isv Frangı S 1292 26 hal Lıretı $136 30 Japon Yenı $ 3 7502 S Arab Rıyalı £ 1 6975 S
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear