Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahjbı Cumhunye* Matbaacılık ve Gazeıecıhk Turk Anomm Şırketı adına
Nldir Nadl • Gencl Yayin Mudurj Hasaa Cemal. Müessesc Müduru
Eminc Ijaklıgil, Yazı Islerı Müduri) Okn GoBtıuin, % Hat*r Mcrkezı
Mudüru YaJçın Bayrr, Savfa Duzem \öne:menı Ali Acar 0 Ternsıiater
ANKARA AknctTan, IZMİR H i m « Çtllnk»»». \DASA <, etjn \ ıgcnoglu
[, Potıuka CHal la^aaııç. Istmbuı Habnlen. Şeaa) Kafcaa E.on;.~ Menl Tınrr Oı< Hab*-lcr trjm laki, 1; Scndıka
Şakraa bttad. Kulıur Cdal isMt. EHtım Gocay Şa>laa Yurt Hatakn ><C4>I Dotıa. Spor Darı;mını AMdbıdlr
Yactlınaa Dı;ı \a*ılaj %*nm Çıhşkaa. \ra$tınna Şahıa *Jpa> Du/el me «.Malak Yaaeı f Koordınaıor Vkmel
0 Ma l}!e- Erol Efkttl £ Mmasebi Bııicat VeMr 0 Bulçe Planlama Sogl Chraıabcşeof^n 0 Rcklam
Tonıo £ Idare HBKÎIB C»m Q I>kt^c Oader Ç«tık 0 B gı U cm Saıi lajü 0 Pcrso
hıvut Kunıfu Basnajî Nadır Nadl
Oklaı W a l . Vmkııı Ba)er Haaa
Cemal. Hıkael Çrljakaya. Oka>
C Ö M H U Lt«f MuoKn. Iftaan
Sricuk. Alı S«m»., «kacı Tın
Scia^ı ^ tevff^ Cumhumct Matbaacılık *« Garetecılık TA Ş. Turkocaiı Cad 39/41 Cajaiojlu
*4"<14 Uı Pk 246 Istanbui Te! M2 05 05 (20 hao, Tele* 2224«, Fuı (1) 526 60 72 £
Burolar \akan Zı>a Goke p Btv Inkıl&p S No 19 4 Tcl !?3 îl 41-4">. Tdex 42344, Fuı (4) 133
05 6' 9 lıajr H Zıva Blv 1352 5 : 1 T« 13 12 30. Tttaı 52359, Faa (51) 19 5J 60
!-0nu Cad 1İ9 S. Nr I kjl I Td 19 3 ' 52 (4 hat), Tdet. 62155. Fa*. (Tlj 19 25 7»
TAKVİM: 11 AĞUSTOS 1991 lmsak: 4.22 Güneş: 6.02 ögle: 13.14 Ikindi: 17.05 Akşam: 20.16 Yatsı: 21.49
Givenchy, podyumlardaki 40. yılını kutluyor
Değişime açık 'klasik şıklık'1951 yılından bu
yana podyumlarda
hiç teklemedi
Givenchy.
Mevsimler, yıllar,
onu hep alkışlar
arasında, hep
başanlı buldu.
NECLÂ SEYHUN
PARİS — Kırk yıl geçmiş
aradan. Neredeyse bir yarım
yüzyıl!.. Givenchy, moda
dünyasında kırkıncı yıhm
kutluyor bu sonbahar.
Ekimde, tam da yaz
defilelerinin sonunda...
Onun kırkıncı yılı onuruna
bir sergi açılacak müze
Galliera'da. Onun için daha
bir heyecanlı. Onun için
sığmıyor içi içine.
Bu seferki defilesinde basına
bir broşur dağıttı: "Çabucak
geçti bu 40 yıl" diyor
broşüründe ünlü modacı.
"Göz açıp kapayana dek.
Gençlik, tutku ve
mutluluklaria dolu... Bıitiın
bu yıllar boyunca olaylan
yakından iziedim. Çünkü
raodada çağı yaşamak,
değişmeleri gormek, onlara
uymak gerek... Kumaşlarla
haşır neşir geçen bir 40 yıl...
Her mevsim. dün oldugu gibi
bugün de yuregimi aynı
beyecanla çarplınyor!"
Modanın bu ünlü sanatçısı
1927 yıhnda doğdu. Mesleği
en buyük ustaların yanında
öğrendi. Piguet, Lelong,
Scbiaparelli... Kendi adına
modaevini 1951 yılında,
dostlarının desteği ile açtı. llk
defilesinin tum kıyafetleri pek
ucuz bir kumaştan yapılmıştı.
Ama bu ucuz kumaştan
giysiler, gazetecilere ve
alıcılara bir buyük modacının
doğuşunu müjdeliyordu.
O gün bugündür
podyumlarda hiç teklemedi
Givenchy. Hep başanlı
koleksiyonlar sundu.
Mevsimler, yıllar onu
podyumlarda, hep alkışlar
arasında, hep başarılı, hep
utangaç buldu.
Sırtında beyaz ketenden iş
gömieği, defüelerin sonunda
hep öyle acele, bir solukta,
kaçmak istercesine selamladı
konuklarını Givenchy.
Audrey Hepburn'un terzisi ve
büytik dostu, 91—92 kışı
içinde gene 'klasik şıklık'
yanı ağır basan bir gıizelim
koleksiyon sundu.
Insana güven verir onun
modelleri. Serüvenlere
süruklemez. Bu kuraldan hiç
şaşmaz Givenchy. Kış
modasının özelliklerini uç
noktada özetliyor:
—Biraz daha dar omuzlar,
—Biraz daha uzun bir boy
—Biraz daha geniş etekler...
Bu çerçevede redingot stili
mantolan, çift yuzlü
kumaşlardan uzun, bol
mantoları, klasik tayyörlerini,
jarse elbiseleri izliyor.
Öyle elbiseler ki, iş çıkışı bir
kokteylde ya da bir tiyatroda
hiç aksamasın. Günden
geceye geçmek... Öylesine...
Fay, muare, işlenmiş gipur,
broşe modeller gecelerın
yıldızı. Biraz tul, biraz
işleme, biraz payet... Gece
için uzun furolar, aynı
kumaştan kaplar ya da uzun
mantolar... Geniş etekli gece
elbiseleri...
Gri maviler, canlı kırmızılar,
şarap tonları, badem yeşilleri,
kastaneler ve siyahlar. Böyle
görüyor 91-92 kışıru
Givenchy.
Bakalım 92 yazını nasıl, ne
açıdan görecek iki ay
sonra?.. Nasıl görurse
görsun, alkışlarla biteceği
kesin gene defilesinin.
Sağlam temellerinin, zamana
ayak uyduran klasik şıklığının
odüki bu...
Evet, 40 yıldır podyıımlarda
Givenchy. Upuzun boyu,
çocuksu, utangaç gulüşu ile.
Saçları şimdi bembeyaz...
Ama ilk günler gibi genç, ilk
gunler gibi tutkulu, heyecanlı.
Yıllar onu hep podyumlarda,
hep alkışlar arasında buluyor.
Eh, Givenchy bu saçları
değirmende ağartmadı.!..
Üniversiteli 9 dalgıç, Kaçkarlar'da 3412metre tırmanıp, 28 metre budu suya dalişyaptı
Yüksek irtifada dalış rekoru
Boğaziçi Üniversitesi Sualtı Kulübü'nden 9
dalgıç ve İstanbul Üniversitesi Deniz
Sualtı Hekimliği'nden iki uzman doktordan
oluşan ekip, vurgun riskinin çok fazla
olduğu yüksek irtifada, 0 derece suya
dalma başarısını gösterdi.
AYŞE CEREN ULKEN
Türkiye irtifa dalış rekoru Ri-
ze Kaçkarlar'ın 3412 m yuksek-
likteki Deniz Gölü'nde Boğazi-
çi Üniversitesi Sualtı Sporları
Kulübü'nden (BÜSAS) 9 dalgıç
ve İstanbul Üniversitesi Deniz ve
Sualtı Hekimliği'nden iki uzman
doktor tarafından gerçekleştirü-
di.
Su ısısının 0°C olduğu ve yer
yer 1 metreyi bulan bir buz ta-
bakasının altında gerçekleştiri-
len dalışiarda, soğuğa karşı özei
tip 'kuru' dalış elbiseleri ve di-
yafram tipi regulatorler kullanıl-
dı. İstanbul Üniversitesi Deniz
ve Sualtı Hekimliği ile işbirliği
yapan BÜSAS'lı dalgıçlar, dalış
fizyolojisi ve dalış tabloları hak-
kında ortak incelemeler jTirüt-
tüler. Ayrıca irtifa dahşlarında
kullanılmak uzere grup üyelerin-
den Murat Egi'nin hazırladığı ve
3400 m irtifaya uyarladığı ken-
dilerine ait dalış (dekompres-
yon) tablolarını da denediler.
Amerikan Donanması'nın (US
Navy) irtifa dalış tablolannı ve
hatta piyasada "dalış
kompülüriı" olarak satılan ve
çok kullanılan ünlü bir marka-
yı da dalışlar sırasında kullanıp
deneyen dalgıçlar en güvenilir
tablonun kendi 'M3' tabloları
olduğunu saptadılar.
14 temmuzda başlayan ve 8
gün süren dalış gezisi sırasında
sualtı ve suustünde fotoğraf ve
video çekimleri yapan grup üye-
lerinin Deniz Golü'nün derinlik-
lerinde karşılaştıklan tek yaşam
küçuk kurtçuklar olmuş. Ger-
çekleştirilen en derin dalış "28
raetreye 18 dakika" olduğu hal-
de gölün derinliğinin 50-60 met-
re arasında olduğunu belirten
dalgıçların dibe kadar inmeme-
lerinin nedeni aşın soğuk. 30 da-
kıkadan daha uzun kaimanın
"kuru" elbiselere rağmen mum-
kün olmadığı 0°C'deki göl su-
yunda, ne "dekompresyon" ne
de su içinde vurgun tedavisı ya-
pılabiliyor.
BÜSAŞ'tan Sertaç Kanan,
Ahmet Özman, Umur Özkal,
Murat Egi, Mete Uz, Aydın
Kandemir, Nihat Gunnen, Mu-
rat Aydın, Baki Vokeş ve tü De-
niz ve Sualtı Hekimliği'nden uz-
man doktorlar Salih Aydın ve
Samil Aktas'tan oluşan dalış
ekibine Denizbank maddi ola-
rak, STFA Tuzla Deniz tnşaat
AŞ teknik malzeme vererek, Qu-
iksilver ise giyim ihtiyaçlannı
karşılayarak destek oldu.
İrtifa dalışının zorunluğu, da-
lış sonrasında çıkılacak olan or-
tamın basıncının normalden az
olması sonucu vurgun riskinin
artmasından kaynaklanıyor. Bu
nedenle dabşların önemi derin-
likten değil, irtifadan kaynakla-
nıyor. Vurgun hastalığı, çıkış sı-
rasında "dekompresyon
tablolarında" belirtilen derinlik-
lerde belirlı süreler beklenerek
önleniyor. Ancak irtifa dalışla-
rında kullanılan tablolar yük-
sekliğe göre değişiyor. Avrupa-
daki dağ göüerinin en fazla 2600
metrede olması nedeniyle, Kaç-
karlar'a giden ekibin elinde da-
ha onceden denenmiş ve "güve-
nilirligi kamtlanmıs" bir "deko
lablosu" bulunmuyordu.
Dünya irtifa dalış rekorunun
kırıldığı Emma Gölü'nde de
(3842 m), ondan önce bu reko-
ru uzun süre elinde tutan Cous-
teau'nun Titikaka Gölü (3810
m) dalışında da, her ekip kendi
dalış tablosunu hazırlayıp kul-
lanmış. Bu nedenle Kaçkarlar'a
giden dalgıçlar da grup üyelerin-
den Murat Egi'nin hazırladığı ve
ilk olarak 1990 temmuzunda
Uludağ dahşlarında denedikle-
ri "deko tablolannı" kuilanmış-
lar.
16 temmuz salı, saat 07.00
Artvin Yusufeli'nden sabaha
karşı saat 03.00'te yola çıkan
grup dört saat suren bir yolcu-
luktan sonra 2200 metre irtifa-
daki Olgunlar'a vanyor.
İrtifa daha yolun başında et-
kisini gosteriyor. Yola fazlasıy-
la ahşık olan katırlar ve katırcı-
lar "kaptınp giderken", konvoy-
da kopmalar başlıyor. 2800 met-
re irtifadaki Dilberdüzu'ne ulaş-
tıktan sonra sıra "asıl tırmanış"a
geldiğinde "artık tükenmişler".
Grup üyelerinden Mete Uz, "Ar-
tık hiç yiirüyemeyecekmişsin gi-
bi bir his geliyor insana" diyor.
Tırmanışın başlarında çarşak
(dökuntü taş) zemınin uzennden
yüruyorlar. Bu sırada eriyen kar
sulannın bastıklan kayalann al-
tından gurul gurul aktığı duyu-
luyor. 3000 metre>e gelındiğin-
Yunanistan'la
turizm dostluğuTÜRSAB'ın dayetlisi olarak İstanbul'a gelen
Yunanlı turizmciler, iki ülke arasındaki
charter seferlerinin arttırılmasını istediler ve
"Türkiye'yle bundan sonra da dost kalacağız.
Turizm barış ve sevgiyle gelişir" dediler.
Buzla kaplı Deniz Gölü'nde 28 mctreye kadar inen dalgıçlar, aşırı soğuğa rağmen 18 dakika su-
yun içinde kaldılar. (Fotoğraf: METE UZ)
de kar kulvan başlıyor. Normal-
de kara kadar taşıyan katırlar,
yuk çok fazla olduğu için 3300
metreye kadar devam etmişler.
Yuklerin elde taşındığı son 50
metre ters kar sapanı basılıp
"çapraz buzul geçişiyle" aşılmış.
İşte bu son 50 metre azabından
sonra son kayayı aşınca büyüle-
yici bir manzarayla karşılaşıyor-
lar. Buzla kaplı Deniz Gölü.
Yeme, içme için 0°C'lik göl
suyu kullanıhyor. Su geç kaynı-
yor, yemekler pişmiyor. ilk ak-
şam yemeği hava karardıktan
sonra yeniyor. Güneş çekildiğin-
de ortalık buz kestiği için lafı
uzatmayıp hepsi uykuya çekili-
yorlar.
"Lyandım sabah ilen..."
Umur'un sesınden dinlenen
"kalk borusuyla" çadırlardan
çıkıhyor. Zaten güneş çıkınca
çadırlarda daha fazla kalmak
mumkun değil, içerisi kaynıyor.
"Sabah kalktığımızda suyun
donmamış kısımları da don-
rnuştu. Geceleri ısı -5°C'i bulu-
jordu" diyor Nıhat. Ancak kı-
yıdaki 4-5 mm'lik buz, guneşle
beraber kayboluyor. Kahvaltı-
dan sonra dalış planı yapılıyor.
ilk günku dalışların soğuğa ve
ortama uyum sağlamaya yone-
lik olmasına karar veriliyor.
İlk dalışı 13 metreye 8 dakika
olarak Sertaç ve Umur yapıyor-
lar. Tahminlerinin aksine gölu
çok berrak, çok derin ve çok da
soğuk buluyorlar. Soğuk ilk
gunkü dalışlann tumunu etkili-
yor. 1990 temmuzunda Uludağ
Kara Göl'de yaptıklan dalışiar-
da "kuru elbise"nin içine giydik-
leri tek kat kazak ve eşofman al-
tı burada yetersiz kalıyor. "Ka-
zaklar ve eşofmanlar" gerekiyor.
Yüzleri suyla direkt temas halin-
de olduğu için 20 dakika sonra
tüm hissini yitiriyor. Regülatör-
lere hâkim olmak zorlaşıyor.
Bunun yanı sıra soğuk rahat dü-
şunmeyi de engellıyor.
Yine soğuk nedeniyle ilk gun
sonunda tum ekip tarafından su
içinde vurgun tedavisi yapılma-
masına karar veriliyor. Dalış so-
nunda sudan gerçek anlamda
'donmuş' olarak çıkan dalgıçla-
cın, dipte tedavi için geçirmele-
ri gerekecek süre sonunda sağ
çıkmaları ihtimali (soğuk nede-
niyle) çok düşuk. "Hipotermi-
den gidersin" diyor doktor Sa-
lih. Bunun için başta hedefleri
50-60 m'ye kadar devam eden
dibe ınmezken daha sonra orta
derinüği kullanıp (20-30 m) tab-
lolan bu metrelerde deniyorlar.
Ikinci gun dalışlarında Ame-
rikan Donanması'nın (US Navy)
tablosunu 28 m'ye 18 dakika
yaptıklan dalışta deneyen Mu-
rat Aydın ve Umur Özkal'ın
Doppler testinde vurgun başlan-
gıcı saptanıyor. Bu aynca yap-
tıklan en derin dalış oluyor.
Gerçek bir vurgun vakası değil
ama bir saat saf oksijen solu-
yup, bir de kortizon iğnesi olu-
yorlar.
Turkıye'nin, Balkanlar'ın ve
hatta Avrupa'nın irtifa dalış re-
korunu elde etmiş olan 11 kişi-
lik Kaçkarlar dalış grubu, dört
gün içinde rengârenk çiçeklerle
ve bin bir çeşit börtu bocekle
dolup taşmış olan yaylalardan
geri donüş yoluna geçıyorlar.
İstanbul Haber Servisi —
Körfez krizi, yanan Yunan oto-
büsü ve Balkanlar'da son dö-
nemde yaşanan olaylar, Türk \t
Yunan seyahat acentelerini bu
sorunlann aşılması yönünde bir
araya getirdi. TÜRSAB'ın da-
vetlisi olarak İstanbul'a gelen
Yunan Seyahat Acenteleri Bir-
liği (HATTA) yoneticileri, kom-
şu iki ülkenin turizm sektörün-
de yaşanan krizin, ortak çalış-
mayla aşılabileceğini belirterek
Turkiye ile Ortadoğu'ya yöne-
lik paket turizm programlan
hazırlamak istediklerini söyle-
diler.
Turk-Yunan turizmirün yeni-
den canlanabilmesi için Yuna-
nistan'ın Türklere vize uygula-
masını, Türkiye'nin ise toplu
konut fonu uygulamalarını kal-
dırması gerektiğini vurgulayan
Yunanh acente yetkilileri, "Biz,
Türkiye ile ber zaman dosttuk
ve bundan böyle de dost kal-
mak istiyoruz" dediler.
The Marmara Oteli'nde dün
duzenlenen toplantıya katılan
Turizm Bakanı Biilent Akarcalı
ise Türk-Yunan dostluğunu ge-
liştirmek için iktidarlannın so-
mut adımlar attığını, ancak
bunların yeterli olmadığını be-
lirtti. iki ülkenin karşılıklı ola-
rak daha çok şey yapması ge-
rektiğini kaydeden Akarcalı, in-
sanlar arasındaki dostlukların
yan yana, beraber olunca sağ-
lanacağını, bunu ise en etkin bi-
çimde turizmcilerin gerçekleş-
tirebileceğini söyledi.
Toplantıya katılan seyahat
acenteleri yetkilileri, basın ve
TV mensuplarıyla Yunanlı tu-
ristlere, "Yunanistan'dan gele-
cek her Yunanlı ruristin Türki-
ye'deki hamisiyiz ve karşılaşa-
caklan en ufak güçlükte, haf-
tanın 7 günü kendilerine hizme-
te hazınz" şeklinde bir mesaj
da gönderen Akarcalı, acente-
ler yoluyla komşu ülkelere gi-
denlerden Toplu Konut Fonu'-
nun ya hiç alınmaması ya da
cüzi miktarda ödenmesi için
hukumete oneri getıreceğini,
ayrıca turizm enformasyon bu-
rolanna Yunanca bilen eleman-
ların yerleştirileceğini söyledi.
Yunan Seyahat Acenteleri
Birliği (HATTA) Başkanı Li-
sandros Tsilidis ise bugüne ka-
dar daha çok Yunanlı turistle-
rın Turkıye'yi ziyaret ettıkleri-
nı, ancak aynı akışın Türkiye
1
den Yunanistan'a söz konusu
olmadığını söyledi. Yunanis-
tan'ın vize, Türkiye'nin ise ko-
nut fonu uygulamalarını kaldır-
masının iki ulke arasındaki tu-
rizmi canlandıracağını da sa\aı-
nan Tsilidis, turizmin anarşiden
etkilendiğinı de belirterek "Ma-
alesef, bizde de sizde de anarşi
var. Oysa turizm, banş, kardeş-
lik ve sevginin olduğu yerde ge-
lişir, güçlenir. Bu nedenle pa-
zarlamamızı ona göre ayarla-
mamız gerekir" dedi.
Hu arada Atina'da bu saba-
ha karşı bir Türk otobusünun
kundaklanması haberi, Türk ve
Yunanlı turizmciler arasında
büytik üzüntü yarattı. Sovyet-
ler Birliği'nin Ankara Buyükel-
çilifi'nde gorevli diplomat ve
ailelerinden oluşan bir grubu
Yunanistan'a gotüren Ulusoy
şirketine ait otobus, saat 5 sı-
ralannda arka sol penceresi kı-
rılarak yanıcı bir sıvı ile ateşe
verildi. Kısa sürede bûyüyen
yangında, otobüsün arka ve
motor bolümünde büyük hasar
meydana gelirken, Yunan poli-
si henüz saldırıyı üstlenen bir
grubun olmadığını açıkladı.
Izıııir
Fuan'nda 28
ülke var
• İZMİR (Cumhuriyet D -
Bürosu) — Uluslararası
Izmir Fuan, bu yıl
kapılanm 60. kez açmaya
hazırlanıyor. 26 Ağustos- 10
Eylül 1991 tarihleri arasında
açık kalacak fuara 28
ülkenin katıiımının
kesinleştiği belirtiliyor.
Uluslararası Izmir Fuarı,
geçen yıl olduğu gibi bu yıl
da Büyükşehir Belediyesi
katılımı olan Izmir
Fuarcılık Hizmetleri Kültür
ve Sanat Etkinlikleri
Ticaret AŞ İZFAŞ
tarafından duzenleniyor.
İZFAŞ Genel
Müdürlüğü'nden verilen
bilgiye göre 60. Uluslararası
Izmir Fuan'na 514 yerli ve
248 yabancı kuruluşla 2
uluslararası kuruluş NATO
ve UNICEF katılıyor.
İZFAŞ Genel
Müdürlüğü'nden edinilen
bilgiye göre bu yılki fuara
28 ülkenin katılması
kesinleşti.
Erdek'e yerli
tıırist akını
• FRDEK(AA) —
Turizmde son haftalarda
belli ölçude canlanma
görulurken, Marmara'nın
en temiz bölgelerinden
Erdek'te âdeta "yerli turi '.
patlaması" yaşanıyor.
Temmuz ayı başlannda
Erdek'teki turistık
işletmelerde yuzde 20-30
dolayında olan doluluk
oranı son iki hafta içinde
yuzde 80'lerin üzerine çıktı.
Kapıdağ Yarunadası
uzerinde bulunan Erdek,
Marmara'daki akıntının
özelliği gereği, Boğaz ve
Izmit körfezinde
yoğunlaşan kirlilikten
etkilenmiyor. Yarımadanın,
Marmara'nın en temiz
kalan bölgesi olduğunu
belirten turistık otel
yetkilileri, yöreye gelen
turistlerin buyük bölümünü
"ortadirek" olarak
tanımladılar. Erdek'e İngiliz
ve Alman turistlerin yanı
sıra bu yıl ilk kez kalabalık
gruplar halinde Yugoslav
turistler de gelmeye başladı.
THY'den yeni
hizmet
• ANTALYA (AA) —
Türk Hava Yollan (THY),
hizmetlenne bir yenisini
daha ekleyerek "Business
Clas" adıyla özellikle
işadamlarına yönelik uçuş
hizmeti başlattı. Antalya'da
Sheraton Otel'de
duzenlenen bir toplantıda,
yeni hizmetlerini
turizmcilere ve basına
tanıtan THY Genel
Mudüru Cem Kozlu, her
zaman yolcularına en iyi
hizmeti sunma arayışı
içinde olduklannı belirtti.
Business Class Servisi'ni
"uçuş öncesi" ve "uçuş
esnasında" verüen hizmetler
olarak iki gruba ayıran
Cem Kozlu, son 12
dakikada gelen yolcuyu
uçağa bindirecek hızda
hizmet sunduklarını söyledi.
ceza
• İSTANBUL (AA) —
Adalar'da, yerlere çöp atan
veya çevreyi kirletenler,
belediye tarafından teşhir
edilecek. Adalar Belediye
Başkanı Recep Koç,
Adalar'da oturan
bayanlann teklifi üzerire,
her adada ayn ayrı
bayanlardan oluşan
komiteler kurulmasına
karar verdiklerini belirtti.
Koç, "Kurulacak komiteler,
çöpleri yere atanları veya
çevre kirliliğine neden olan
İcişileri belirleyerek
belediyeye bildirecek.
Belediye de bu kişileri
kamuoyuna teşhir edecek,
para cezası uygulayacak"
şeklinde konuştu.
r ı n ı z eB i r i k i m I e
sizin kadar önem veren
bir bankayla çalışmanın
avantajlannı
yaşıyor musunuz
İşte vadeli mevduat faiz oranları (T L)
Siire Faiı Birksik Faizle yıllık getieisi
% 57 % 74.50
% 67 % 85.75
DEMIRBANK
"İyi günler diler"