18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ZZ 1HMMUZ 1991 kârı • Ekonomi Servisi Esbank'ın yüın ilk yarısında kân geçen yıla göre yüzde 120 oranında artarak 40 milyar liraya ulaştı. özkaynakları yüzde 83'lük artışlâ 240 milyar liraya çıkan bankanın ilk 6 aydaki toplam mevduatı 1.1 milyar lira, nakdi kredileri 1.3 milyar lira, gayri nakdi kredileri ise 1.9 milyar lira oldu. Esbank'ın menkul kıymet işlem hacminin de yüzde 736'lık artışla 17 trilyon liraya yükseldiği belirlcndi. tthalat mayoyu etkilemedî Mayocular durgunluktan etkilenmemiş görünüyorlar. Zeki Triko'dan Kom'a, Ayyıldız'dan Nelson'a hepsi "satışlardan memnunuz" diyorlar. CAN TÜZÜNER îthal mayolann Turkiye pazarına girmesi yerli üreticüerin satışlannı etkilememiş görünüyor. Üreticiler hem iç pazarda hem de dış pazarlarda rekabet edebilecek güce ulaştıklannı, bununla birlikte ihracatta rekabet güçlerinin artabilmesi için devletten destek beklediklerini belirtiyorlar. Fiyatlan 68 bin lira ile 784 bin lira arasında değişen yerli mayolar her kesimden tüketiciye ulaşabilecek fiyat ve çeşit zenginliğine sahipler. Piyasadaki genel durgunluğun aksine mayo satışlarında artış olduğu bildiriliyor. Artan genç nüfusun mayo tüketimini arttırdığını belirten üreticiler, bu sene de bayramların yaz aylanna gelmesinin satışları canlandırdığını belirttiler. Mayo fıyatlan markalara göre değişiyor. Bir kadın mayosu Kom'da 90 bin ile 2S0 bin lira arasında değisirken Ayyıküz, 120 ile 170 bin arasında, Nelson 68 bin ile 145 bin lira arasında satış yapıyor. Zeki Triko ise bir kadın mayosunu 124 bin ile 784 bin lira arasında çok geniş bir fiyat yelpazesi içinde satıyor. Eğer bir bikini almak istiyorsanız Zeki Triko'ya 129 ile 700 bin, Kom'a 65 ile 250 bin, Ayyıldız'a 90 ile 120 bin, Nelson'a 57 ile 103 bin lira arasında bir para ödemeniz gerekiyor. Îthal mayolann vitrinleri süslemesiyle daha da renklenen mayo piyasasmda hiçbir üretici fırma ithal mayolann gelmesindenrahatsızgörünmüyor. Kom ve Ayyıldız gibi firmalar, "Îthal mayolann lann yüksek fiyatlan yüzünden fazla talep görmediğini, modelleri dışandan satın alıp Türkiye'de üretmenin satışları arttırdığını belirtiyor. Üretici firmalar bu sene ihracatlannı arttırdıklannı belirtiyorlar. Zeki Triko son 6 ay içinde 1.5 milyon dolarhk ihracat yaptığını belirtirken Kom'un bir senelik ihracat geliri 2 milyon dolar dolayında. Bu rakamlann tatmin edici olduğunu belirten yöneticiler, ihracatta artışın sağlanması için devletten hammadde ithalatında uygulanan yüksek gümrük oranlannı indirmesini bekliyorlar. Kom Tekstil ve Konfeksiyon A.Ş. Müdürü Eren Hattatoğlu şunları söyledi: "Türkiye*nin mayo piyasasındaki rekabet gücü işgücundeki düşük maliyete ve Uzakdoğu ülkelerine göre Avrupa pazarına yakınlığına bağlı. Son toplusözleşmelerden sonra işgücunun ucuzluğundan söz etmek imkânsızlaştı, verimsiz işgücü maliyetleri arttınyor. Şu anda dış pazarlarla ilgili sorunumuz yok, ama uzun dönemde gelişme isteniyorsa ithal ettiğimiz iplikten alınmakta olan Gümrük Vergisi oranı duşürülerek Türk firmalarırun dış pazarlarda rekabet gücü arttınlmalıdır. Biz bugün kendimizi tanıtmadığımız halde özelükle Avrupa'dan talepler alıyoruz. Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa potansiyel olarak buyük pazarlar ve Türk fırmalan bu fırsatlardan yararlanabilir!' Kom, mayo ipliğini lsviçre*den ithal edip kendi kumaşını dokurken Zeki Triko ve Ayyıldız firmalan kendi mayolannda ku'.'anacaklan kumaşı ithal ediyorlar. İthal iplik ve kumaşa cins ve kalitesine göre yüzde 40 ila yüzde 120 arasında vergi ödemek zorunda kalan üreticiler uzun dönemde Türk mayolanrun rekabet gücünün korunması için bu gümrük oranlanrun daha aşağılara çekilmesi gerektiğini savunuyorlar. CUMHURİYET/13 EKONOMİ NOTLAEI OSMAIV ULAGAY SHP'nin Vergi ye Gelir Dagılımı Broşurleri Erdal İnönü, SHP'nin 'Maliye ve Vergi Politikalan' ve 'Gelir Dagılımı Politikalan' başlıklı iki broşürünü, bazı diğer broşürlerle birlikte basına tanıttı ve dağıttı geçen hafta. SHP'nin bu girişimi kuşkusuz olumlu yönde atılmış bir adım. Türkiye'de iktidara aday olan her siyasal partinin vergi ve gelir dagılımı konusundaki görüşlerini ve politika önerilerini ortaya koyması bana çok önemli görünüyor. Bu nedenle de SHP'nin girişimini olumlu bir adım olarak nitelendiriyorum. Söz konusu broşürleri son şeklini almış politika dokümanları olarak degerlendirmek gerekseydi, bunların gerek sunuluş gerekse içerik açısından hayli yetersiz kaldığı söylenebilirdi. Örneğin 'Maliye ve vergi Politikalan' broşürünün yarıdan fazlasının 1980'lerde ve ANAP döneminde izlenen maliye ve vergi politikalarının değerlendırilmesine ayrılmış olması ve SHP'nin kendi önerilerinin ancak broşürün sonlarında yer almasının en azından sunuluş tekniği açısından, pek sevimli olmadığı söylenebilirdi. Broşürde yer alan öneriler içinde toplumun ilgisini hemen çekecek ve manşetlere çıkacak türde formülasyonlar bulunmadığı söylenebilirdi. Her iki broşür okunduğunda, eleştirilen ANAP'ın ekonomik ve sınıfsal vizyonunun çok net anlaşıldığı, SHP'nin vizyonunun ise aynı nettikte anlaşılamadığı söylenebilirdi. Ancak ben söz konusu broşürleri son şeklini almış politika dokümanları olarak değil de birer ilk doküman olarak değerlendirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bu çerçeve içinde her iki broşürde dikkatimi çeken bazı noktalara değinmeye çalışacağım. 'Maliye ve Vergi Politikalan' başlıklı broşürde, Özal döneminde izlenen maliye ve vergi politikalarının oklukça sağlıklı bir değerlendirmesi yapılmış ve bunlara alternatif politıkalar oluşturulurken gelinmiş olan noktada mevcut olan koşulların gözardı edilmemesi gerektiği belirtilmiş. Bu noktadan hareketle SHP'nin iki aşamalı bir uygulamaya yönelmesi gerektiği vurgulanarak ilk aşamada, iki yıl gibi sürede, enflasyonun ve kamu açıklannın büyüme hızının kesılmesi ve makul düzeylere geriletilmesinin zorunlu olduğu anlatılmış. Yeniden ekonomik gelişmenin ve sanayileşmenin ise ancak ikinci aşamada ön plana çıkabileceği belirtilmiş. Ayrıca zorunlu hale gelen köklü bir vergi reformunun güçlü bir toplumsal desteğe dayanmak zorunda olduğu vurgulanmış, 1985 sonrasının kaynak tüketen politikalarının vergi gelirlerinde yeni bir sıçramayı zorlaştırdığı kaydedilmiş. Bütün bunlar gerçekten kaale alınması gereken önemli zorluklar, ANAP'ın yerini alacak herhangi bir iktidarı bekleyenzor sorunlar. Bu nedenle bu sorunların uzerinde durulması yerinde olmuş. SHP'nin devlet hazinesinin birliğini yeniden sağlamaya ve tüm kamu harcamalarını yeniden parlamentonun ve bütçenin denetimi içine almaya yönelik önerileri de yerinde. SHP'nin iç ve dış borçların yükünün uzun vadeye yayılması yolundaki önerilerinin de ılke olarak yerinde olduğu söylenebilir. Ancak bu operasyonları gerçekleştirmenin hele bir dış borç operasyonu yapmanın koşullan ve riskleri tam çlarak biliniyor mu bu önerileri yapanlarca, onu bilmiyorum. İşin uygulama yönünün mutlaka açıklığa kavuşturulması gerekli. Olası bir sosyal demokrat iktidar için en hassas konulardan biri olabilir bu. SHP, Türkiye'de yararlanılabilecek vergi rezervinin milli gelirin yüzde 50'sine el koyan 'en üst' kesimde bulunduğunu ve öncelikle 'büyük sermaye'yi daha fazla vergilendirmek gerektiğini belirtiyor 'Maliye ve Vergi Politikalan' broşüründe. Buna karşılık belge sisteminin yaygınlaştırılması âdeta 1983 sonrasının gereksiz düzenlemelerinden biri olarak değerlendiriliyor ve vergi tabanının yayılması konusu uzerinde de pek durutmuyor. Bu yaklaşım belki SHP'nin sosyal demokrat retoriğine ve hedeflediği seçmen kitlesinin özlemlerine uygun düşebilir ama gerek vergi gerekse üretim ve yatırım cephesinde istenen sonuçlan almak bakımmdan acaba doğru ve yeterli bir yaklaşım mı diye bir kez daha düşünmekte yarar var gibi geliyor bana. SHP hiç kuşkusuz bordroluların vergi yükünün hafifletilmesini gerçekten artan oranlı (müterakki) bir gelir vergisi düzeninin kurulmasını, kurumlaşmış sermayeye tanınan ve amacına bile ulaşmayan vergi muafiyetlerinin kaldırılmasını savunacaktar, ama vergi tabanının yayılmasını ve belge düzeninin yaygınlaştırılmasını savunmak için büyük sermaye sözcüsü olmak gerekmiyor bence. Her iki broşürde de dikkati çeken bir nokta, artık vazgeçilmez biçimde Türkiye'nin gündemıne girmiş bulunan ve bence sosyaldemokrat bir partiye de önemli olanaklar sağlayabilecek olan sermaye piyasasının gelıştırilmesinin hemen hiç kaale alınmamış olması, yalnızca menkul değerlerin (gayrimenkulle aynı sepete konularak) daha fazla vergıleneceğinin belirtilmesi. Bunu önemli bir eksiklik ve biraz çağdışı bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum ve SHP'nin bu konuda diğer partilerin önünde yer alacak önerileri olması gerektiğini düşünüyorum. Tabii piyasa ekonomisinin gelişimine samimi olarak inanıyorsa. Ben söz konusu broşürlerde yer alan bazı ifadelerin birçok kimseyi SHP'nin piyasa ekonomisini içine sindirebildiği angajmanı konusunda tereddüte sürükleyebileceği izlenimini edindim. Bazı sözcüklerin ve ifadelerin kullanılış biçimi bu izlenimi veriyor. Bu ızlenim giderilmek isteniyorsa özellikle 'Gelir Dagılımı Politikalan' broşüründe yer alan faizler, kurlar ve uluslararası sermaye hareketleriyle ilgili bazı ifadelerin dikkatle gözden geçirilmesinde yarar olabileceğini düşünüyorum. Her iki broşürde de bazılarına burada değinemediğimiz önemli saptamalar, çok daha aynntılı irdelenmesi gereken öneriler var. Eksikliği hissedilen şey ise bütün bunların içine oturacağı bir genel çerçevenin, SHP'nin ekonomik vizyonunun net bir şekilde ortaya konmamış olması. Bu yöndeki çalışmalann sürmesini ve SHP'nin gerçekten iktidar adayı olduğunu kanıtlayacak yeni dokümanları ortaya koymasını diliyoruz. Ghanel'den Derimod'a dava • tSTANBUL (AA) Dunyaca ünlü Fransız moda finnası Chanel, ürünlerini ve logosunu taklit eden Derimod hakkında dava açtı. Chanel, imal edilen taklit ürünlerinin tespiti, menni ve imhasıyla birlikte 5 milyon liralık manevi tazminat talebinde bulundu. Istanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne verilen dava dilekçesinde, Fransa'da kurulu bulunan Chanel şirketi ile Isviçre'deki Chanel S.A., Derimod Deri Konfeksiyon Pazarlama AŞ'nin, kendilerinin imal ettiği ve pazarladığı lüks eşyaları taklit ettiğini ileri sürdüler. Mayocular ithalattan korkmadıklannı söyliiyorlar. lüks tiiketime hitap ettiğini, bu yüzden Triko ise ithal mayolardarekabetsoruniç piyasada kendi satışlannı etkileme lannın olmadığını, kendi ürettikleri maldigini" belirtiyorlar. Genelde ihracata lann en az ithal mallar kadar kaliteli olyönelik üretim yapan ve fıyatlan diğer duğunu iddia ediyor. Kom Mayo bu seyerli mayolardan daha pahalı olan Zeki ne ithal mayo da sattıklarını, fakat bun G7'lerin Londra Zirvesi'nin perde arkası f lllltll TOBB'den çevre raporu • Ekonomi «Servisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Bilim Komitesi, Türkiye'deki çevre sorunlannın çözümü için bir merkezi örgütlenme gerektiğini, bunun için de çevre bakanlığı kurulmasının uygun olacağını belirtti. TOBB tarafından oluşturulan bilim komitesi, 'Ekonomik ve sosyal sonınlar çözüm önerileri dizisi'nin ilki olan "Çevre Sorunlan" konulu araştırmasını tamamladı. tstanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın llkin ile iktisat bölümü Baskanı Prof. Dr. Erdoğan Alkin tarafından geıçekleştirilen araştırmada, Tttrkiye'de çevre sorunlannın yoğunluğuna rağmen çevreyle ilgili araştırma ve çalışmalann, yasal düzenlemelerin, örgütlenmenin ve alınan önlemlerin yeterli olmadığı vurgulandı. olarak katılan öğretim görevli ğuıda, Sovyetler'in bu süreci kolerinden Stanley Fisber, Sovyet laylaştıracak siyasi değisim taahNEW YORK Yedi endüst iktisatçısı Gregory YavlinsLy ve hüdünü vermesini gerektiriyor. rileşmiş ülke, Londra'da Sovyet Gntham Alnson'ın başını çektiği Plan Sovyetler Birliği'nin cumlideri Gorbaçov'u sınavdan ge grup, sosyaüst ekonomilerin ser huriyetlerinin bu süreçte siyasi çirip orta halli bir geçerli not best piyasa ekonomilerine en az olarak banşçıl yoldan bağunsızverdikten sonra daha başanlı sancîlı dönüstürebilmesi konu laşmasım da içeriyor. olabilmesi için "yol göstenne" sunda uzun süredir calışmalannı Harvard Üniversitesi'nde Potaahhüdünde bulundular. Lond sürdürüyor. Aynı ekip Sovyetler lonya ve Doğu Avrupa Uzerinde ra zirvesinin sonuçlan hem Sov Birliği için "grand bargain" (bü Stanley Fısber ile birlikte çalışyetler Birliği için hem de Batı yük pazarhk) adıyla bir çözüm malar yapan Türk öğretim göiçin yeni bir aşama sayılmadı. ortaya attı. Bu çözüm yedi yılı revlilerinden Dani Rodrik, Moskova, IMF ve Diinya Ban kapsayan bir sürede Sovyet eko Londra zirvesini Harvard cephekası'na "yan iiye" olmaya davet nomisinin serbest piyasa ekono sinden Cumhuriyet'e değerlenedildi. Böylelikle Sovyetler Birliği IMF'den borç alamayacak, sadece teknik yardım alabilecek. Ziryenin sonuçlannı değerlendiren Harvard Sovyetler Birliği'nin ekono Üniversitesi öğretim üyesi Dani Rodrik'e göre mik sorunlan ve Batı'run JJU "Bush'un ve Gorbaçov'un üzerindeki baskılar yöndeki politikalan çeşitli siya nedeniyle kimseyi tatmin etmeyen bir sonuç si gnıplar arasında iktidar çekişmesine varacak derecede ciddi ortaya çıktı" tartışmaiara neden oluyor. Londra'ya siyasi iplerle elleri misine dönüştürülmesini öngö dirdi. Rodrik, "Bush'un ve Gorbağlı olarak gelen sadece Sovyet rüyor. Siyasal açıdan serbest se baçov'un üzerindeki siyasi baslideri Gorbaçov değildi. ABD çimleri ve diğer çeşitli siyasi dö kılar ortaya kimseyi tatmin etDevlet Başkam Bush da en az nüşümleri de içeren şema, Batı meyen bir sonuç çıkardı" dedi. Gorbaçov kadar siyasi baskı al dan her yıl düzenli olarak geie Rodrik'e göre Gorbaçov'un tında zirveye geldi. Aşuı muha cek 2530 milyar dolarhk des Londra'ya getirdiği teklifler, fazakâr cumhuriyetçiler Sovyet tekle Sovyet ekonomosinin ye Harvard ekibini bile tatmin etler Birliği'ne yapüacak mali yar di yıl gibi bir süre içinde serbest meyecek ölçüde yetersizdi. Budıma merkezi otoriteyi güçlen piyasa mekanizmasına dönüştü na karşın ABD ve Japonya zadireceğini öne sürerek karşı çı rülebileceğirü, bu süre içinde ge ten "terakinli olmayı ve Sovyetkıyorlar ve Bush'u ters yönde et rekli siyasi dönüşümlerin ta ler'e karşı bir taahhüde girmekilemeye çalışıyorlar. mamlanabileceğini öneriyor. meyi" savundular. Japon BaşHarvard ve MIT üniversitele Programın felsefesi, Batı'run ge bakanı Toshiki Kaifn, "Sovyetrinde daha önce Polonya ekono çiş süresinde gereken mali des ler'in mevcol koşullan göz önümisinin planlanmasına aktif tek taahhüdünü vermesi karşüı ne alındığında mali destegin eıŞEBNEM ATİYAS 'Sonuç tatmînkâr değiT kili olabilecegi kanısında degiKz" sözleriyle bu göruşu dile getirdi. Halbuki Avrupa, özelHkle Fransa ve Almanya, Sovyetler Birliği geciş dönemi için gereldi şaıtlan yerine getinne sözü verdiği takdirde yardım etmeye daha yatkın. Rodrik, "Baü'dan 'Cesur adım tün, biz flnanse edelim' mesajı gitmedi, Baü sadece Dognı yoMa Uerliyonıuıuz, biz de dtanizden gefeni yapanz, ama mali yardıma hazır defiliz' demiş oldu ki bu da Gorbaçov'un ellni fazla güçlendinnedi. Gorbaçov zaten bunu bildiginden mali yardım istenKyc gdmedi, yani para diienip ahunamış dununnnda kalmadı" şeklinde zirveyi açıkladı. Yedilerin Sovyetler Birliği'ni, IMF ve Dünya Bankası'na "yan üyelige" davet etmeleri, ilerde "büyük pazarlık" gibi bir planın uygulanması için ön çalışmalann yapılması, istatistiklerin çıkanlması açısından açık kapı bırakmış oldu. Sovyetler yan üyeliği kabul ettikleri takdirde IMF ve Dünya Bankası uzmanlan Sovyetler Birliği'nde bu yönde çalışmalara başlayacak. MIT ve Harvard ekibinin "yedi yülık büyük pazarlık" planı Londra zirvesi öncesinde Graham Allison ve Yavlinsky tarafından yedi başkente götürüldü. Eximbank hisselerinin yüzde 49'u satılıyor ANKARA (AA) Eximbank'ın hisselerinin yüzde 49'una kadar olan bölümünün bankalara ve sigorta şirketlerine satılarak bankanın özelleştirilmesi planlanıyor. Satıştan elde edilecek gelirle Eximbank'ın sermaye ihtiyacının karşılanması amaçlanıyor. AA muhabirinin konuyla ilgili sorulannı yanıtlayan EskmbukGciMİ MndüriiDr.Tkrgay Özkan, banka hisselerinin bir bölümünün özelleştirilmesinin planlandığını kaydederken, Eximbank'm kuruluşuyla ilgili düzenlemelerde de hisselerinin yüzde 49'una kadar olan bölümünün özelleştirilmeye açılabileceğinin yer aldığmı hatırlattı. Eximbank'ın 500 milyar lira olan sermayesinin kısa sürc önce 2 trilyona çıkanldığını ve bunun Hazine'ye yük getirdiğini kaydeden özkan, şöyle konuştu: "Hisselerin satışı yoluyla sermaye arttınmının Hazine^ ye getirdiği yüku azaltmak istiyoruz. Bununla ilgili calışmalanmız süriiyor. Hisse satışında halka açılmak gibi bir yöntem yerine bankalar ve sigorta şirketlerini ortak etmek istiyonız." 30.06.199030.06.1991 Kar/zarar Tablosu Karşılaştırması (Milyar TL) GEÜRLER ve GİDERLER 30.06.1990 30.06.1991 ARTIŞ(%) 30.06.199030.06.1991 Bilançolanndan Önemli Rakamlar (Milvar TL) 3 0 06 1990 30 06 1991 A R T I Ş (%) Rakamlann güven veren dili: MEVDUAT FAİZ 6ELİRLERİ FAİZ DIŞI GEÜRLER TOPLAM GELİRLER FAİZ GİDERLERİ FAİZ DIŞI GİDERLER TOPLAM GİDERLER 63.2 22.3 85,5 122.6 46,3 168,9 234,3 66.9 301.2 184.4 81.6 266,0 270 199 251 50 76 57 KAYITLl S E R M A Y E OOENMİŞ SERMAYE LİKİTDEĞERLER KREDİLER T A K İ F T E K İ ALACAKLAR ( N E T ) FAİZLİ ALACAKLAR NET KARZARAR (83.4) 35.2 142 KAR (BANKALARDAN) 644 7 50.0 293 350.3 261 2 4.3 1 136 2 150.0 64.3 535.3 596 2 76 200 119 53 128 •100 207.9 (83.4) 35.2 142 Denizbank 1991 yılının ilk 6 ayında Kredî faizleri 1012 puan düşürülstin Ekonomi Servisi Genel Başkanhğı'nı Bedrettin Dalan1 ın yürüttüğü Demokrat Merkez Parti (DMP), geçen günlerde açıklanan bankalann yüın ilk 3 ayına ilişkin bilançolanm değerlendirerek kredi faizlerinde yüzde 1012 oranında indirim yapılması gerektiğini bildirdi. DMP'nin Ekonomi ve Mali Işler Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, bankalann mevduata ödedikleri faizlerin yılın ilk 3 ayında geçen yıla göre yüzde 40.7 oranında artarak 6.2 trilyon liraya yükseldiği, buna karşılık kredi faizlerinin yüzde 109.5'lik artışla 8 trilyon liraya çıktığı belirtilerek "Eaflasyon nedeniyle mairyellerMi yiksddiğiııi öne sürerek yiaie lOOVr dvanmU kredi faid aba b u kalar kamnoyua yaaıHarak ekoDomiden ea biyik parçayı kapnuya çataşıyoflar" denildi. Kamunun öncülüğünde kredi faizlerinde indirim yapılması istenen açıklamada, bankalara tanınan muafiyetlerin ikinci bir haksızhk yarattığma işaret edildi. Demokrat Merkez Parti 30 W 1990 30 06 1991 Bilanço Karşıtaştirması <Milyon T l PASIF X 06 1991 AKTİF 30 061090 3006 <99' ARTIŞ A2AL1Ş O«A?# M 9"*&4 19*5 ARTtŞ AZALtŞ ORANI N) % 142 oranında kâr artışı sağlamıştır. KASA VE BAMCALA^ M B K U L OE&ERLER CUZOM4 <N£T) '85 OH ı2« 395 341*568 100 19"" UEVDUAT ı>44 '5= 145 239 • 136 250 1' B5 TT *6 23 18 9i ALNAHKREtH.€R MEVDUAT MUNZAM KARŞILK.AFB 32 174 TB878 14516 FOf«AR 20 5 " 22 399 BS5 FAİZLİ ALACAKLAR (BAMtALAROAN; 20953 DtĞER PAS1R.ER 28S456 *O2 113 4CS6 KREOİLER 59*242 12B19 ĞZKAVNAKLAJ^ ^ « 3 3S 334 16 49 TAK1PTEK) ALACAKLAfl (NET) *32~ 100 X Mırfıtat.1 »ariac Kaı^m$ı 25 426 2 65* 108 5 ' * ^83 415) (35 151) KAfl DtovmKvı 25*26 2 856 'Q 380 K K Y A K 0CVLET TAHVU HESAS S696 S686 YerMen de$er«i«e lonu Dönem zan/i ~ ıOC D O 32 59 SABİT KnrMETLfR HTT\ 257 996 16 168 92 95 DÖVtZ KURLARI Dövızın Cınsı 1 ABO Doları 1 Alman Markı 1 Avustraiya Dolan 1 Belçıka Frangı 1 Fransız Frangı 1 HoNanda Flonnı 1 Isveç Kronu 1 Isvıçre Frangı 100 Italyan Lırec 1 Japon Yeni IStsrtm 1 S Arabstan Rıyalı Duvız AJış 4358.27 2477 00 3388 55 120 39 730 40 2200 25 E85 10 2862 57 332 94 3184 7330.60 116214 Dövız Satış 4367.00 248196 3395 34 12064 73186 2204 66 686 47 2868 31 333 61 3190 7345.29 1164.47 Efektrf AJış 4353 91 2474 52 3330 94 118 35 729 67 2198 05 678 25 2859 71 327 28 31.52 7323 27 1133.09 MTBHMRItti Efektrf Satış Ç t f M Z K M 438010 2489 41 3405 53 121 00 734 06 2211 27 688 53 2876 91 334 61 32.00 7367.33 1167 98 $ $ i $ $ $ t £ 1.7594 Aiman Marta 5.9669 Fr Frangı 1 9808 Hd.Ftorinı 1 5224 Isv Frangı 1309 01 hai Lretı 136 89 Japon Yeni 3 7502 S Arab Rryali 1.6819 $ OtĞERAKDFLER 394 870 46 38 35 211 35211 NABM HESAPlAfl 357 6~2 1 059 954 196 06 357 672 058 954 196 06 DENİZBANK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear