19 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 HABERLER 5 HAZİRAN 1991 'Yetki' görüşülüyor • ANKARA (Cumhoriyet Bürosu) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile kardeşi Yusuf Bozkurt özal'ın arasını açan "yetki tasansı" bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülecek. Cumhurbaşkanı'nın kardeşi ile yaptığı görüşmeden sonra ani bir kararla gündeme alınan tasannın, TBMM'nin hafta sonunda tatile ginnesinden önce yasalaştınlmasına çalışılacak. Yetki tasansına karşı olduğunu belirten Yusuf Bozkurt özal'ın Cumhurbaşkanı ile geçen hafta yaptığı iki görüşmeden sonra gündeme alınan tasan komisyonda bugün görüşülecek. Tasan, ANAP grup yönetiminin imzalanyla ve cumhurbaşkanının isteği doğrultusunda hazırlanan üç ayn değişiklik önergesi ile birlikte değerlendirilecek. Bııdak'tan Evreıre telgraf • İç Poutika Servisi — DlSK'e bağlı Tekstil-İş Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak'ın, basında yer alan açıklamalajına yanıt olarak 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evrcn'e hitaben hazırladığı "uzun ömür ve mutluluklar dileyen" telgrafı, PTT tarafından kabul edilmcdi. Rıdvan Budak, telgrafında şu görüşlere yer verdi: "Bir gazetede DİŞK yöneticilerini kasteden konuşmanızı okudum. Siz gerçekten enteresan bir insansuıız. Bu ulusun talihsizliği, bir dönem bu ulkeyi sizin yönetmiş olmaıuzdır. Yoksa, sizin, korur gjbi yaptığınız işçilere verdiğiniz zarar ortadadır. Bizlere işkence yaptırdmız, 4 yıl hapiste yatırdınız ve görülen o ki, hâlâ tatmin olmamışsınız" N. Hikmet'in hakları • ANKARA (UBA) — Sosyalist Biriik Partisi, Nâzım Hikmet'in 28. ölüm yıldönümünde vatandaşlık haklannın iade edilmesini istedi. SBP Genel Başkan Yardımcısı Şeref Felekoğlu, yaptığı açıklamada, "Vatan sevgisiyle dopdolu bu büyük insan vatan haini olarak ilan edilmiş, okul kitaplannda bu şekilde tanıtılmıştır. Bu suçlamayı yapanların vatanseverliğinin boyutlannı yaşayarak görmekteyiz. Menderes ve arkadaşlannın aynı suçtan yargılandıkları, cezalandırıldıklan, aynı zamanda haklarındaki bu kararın kaldınlarak itibarlarının iade edildiği de bilinen bir gerçektir" dedi. Resepsiyon • ANKARA (Cumhuriyel Bttrosa) — Cumhurbaşkanı Tbrgut özal'ın Sosyalist Enternasyonal üyelerine venneyi planladığı rcsepsiyondan vazgeçtiği bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kaya Toperi, "Sosyalist Enternasyonal'in bize gönderdiği programın bir değişikliğe uğradığı veya uğratıldığı düşüncesindeyim" dedi. DevYol davası • ANKARA (Cumhuriyet Bflrosa) — Askeri Yargıtay, 898 sanıkh Yeni Çeltek Dev-Yol Davasına ilişkin kararını açıkladı. Askeri Yargıtay 1 idam ve 11 ömür boyu hapis cezası için bozma kararı verdi. Muharrem Karslı adlı sanığa ilişkin idam karan için bozma karan veren 4. Daire, dün açıkladığı karannda, Celal özder adlı saıuk için verilen ömür boyu hapis cezasım ise onadı. Bozma kararı alan 11 sanığın ismi ise şöyle: Haydar Köseibiş, Mustafa Duran, Hıdır Sevindi, Ismet Göngör, Levent Anar, Ekrem Savcı, Hüseyin özbudak, Mehmet Kök, Ahmet Özcan, Ismail Kuzubaş ve Muharrem Kurt. Irak'a ambargo kaldınlsın • ANKARA (UBA) — Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Sekreteri Hikmet Çetin, Irak'a uygulanan ambargonun kaldırılmasını istedi. Çetin, Irak-Türkiye ticari ilişkisinin yeniden başlatılması ve geliştirilmesi gerektiğini söyledi. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, Ortadoğu'da gerginliğin sürmesinin Ortadoğu ülkelerinin yaranna olmadığını öne sürdü. SHP liderine göre Özal-Ecevit görüşmesi, 'seçim ittifakı* Iııöııü,Ecevit'ihedef aldıSHP Genel Başkanı Erdal İnönü, partisinin grup toplantısmda yaptığı konuşmada, "Son günjerde sosyal demokrat kanattan olduğunu iddia eden bir partinin bu kanadı değiştirmek gayretini görüyoruz. Son bir örneği, Ecevit'in Özal ile yaptığı görüşmede gördük" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — SHP Genel Başkanı Er- dal İnönü, iktidara "thtar edi- yorum, ara seçim yapsınlar. Se- çim ihlali başka anayasa ihlal- lerine benzemez. Halkın hakkı- nı gasptır, altından kalkamaz- lar" dedi. İnönü, DSP Genel Başkanı Bülent Eceviti de eleş- tirerek "Ecevit tutarsız. Sosyal demokrat kanadı değiştirmek gayretleri içinde" diye konuştu. inönü, Ecevit-Özal görüşmele- rini 'seçim itüfakı olarak' değer- lendirdi. SHP grubunun dünkü top- lantısında konuşan İnönü, 26 Mart'taki seçim yenilgisinden sonra. iktidarın yeni kurulan belediyelerdeki seçimleri ön pla- na çıkarmak istediğini, ancak bu seçimleri kendi belirlediği yerlerde yaptığını, belediye ol- maya hak kazanmış çok sayıda yere ise bu hakkı vermediğini söyledi. SHP lideri, ara seçim konu- sunda da özetle şöyle dedi: 'Devterjn denetim çerçevesi elbette işleyecektir. Çoğunluk oyuyla bu meseleleri kapatma- ya çakşanlar >anılıyoriar. Bun- lann besabı sorulacaktır. Hesa- bını soracağız. Ara seçim için ne zaman karar alacaklar? Her dö- nemde bir kez yapılması şart. Anayasayı ihlal eden bir yakla- şım içindeier." Seçim yaklaşırken yeni itti- faklarm ortaya çıktığını, herke- sin kendi başının çaresine bak- mak için bazı hareketlere giriş- tiğini anlatan İnönü özetle şöy- le konuştu. "Ama bunlan yaparken tu- tarlı davranmak, halkımıza ya- pılan vaadde kalmak şarttır. Son günlerde sosyal demokrat kanatta olduğunu iddia eden bir partinin bu kanadı değiştirmek gayretlerini görüyonız. Son bir örnegini Sayın Ecevit'in Sayın Özal ile yaptığı görüşmede gör- dük. Bu konu, basında çok tar- tışıldı. İyî anlaşılması için iki noktasına değinmek istiyorum. Bu göriışme için soylenen gerek- çe bir dış politika gerekçesi. Dış politikada bağımsız hare- ket yoluna girmemiz gerektiği- ni başından beri söyluyoruz. Irak'taki insan haklanna saygılı bir diizenin kurulmasını istiyo- nız, bekliyoruz, destekliyoruz. Ama bütün bunlar bizim kom- şurouzla normal ilişkiye girme- mizi engelleyemez. Çünkü kom- şnmuzla ilişkiye girmezsek, bundan kendimiz zarar görüyo- nız. Onun için Irak ile ilişkile- rin normalleştirilmesi yönunde adımlar atılmasını istiyoruz. Bu konuda Sayın Ecevit'in yaptığı şeylere karşı çıkmıyoruz. Zaten, biz de onlan söyledik, ama bu- nu bahane edip, iç politikada, anayasadaki yemini çiğneyen Özal'a, hiçbir yetkisi ve sorum- luluğu olmadığı halde bugün dış politikayı yöneten Sayın Özal'a dış politikada destek vennek ve- ya dış politikada onu başhca yö- netici olarak görüp, ona yar- dımcı olmaya çalışmak tutarsız bir davranışür. O zaman anaya- sayı çiğnediğini kabul ediyor muyuz etmiyor muyuz? Kabul ediyorsak. bu davranışını değiş- tirip anayasa çizgisine gelmedik- çe onun bu davranışı nasıl des- tekleriz? Bunu yapmak tutarsız- lıktır ve sadece bir seçim ittifa- kı olarak değerlendirüir. Tabii kendileri büirler." İnönü'nün, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Muhabirleri Derneği'ni ziyaretinde, başından sorumlu gölge Devlet Bakanı Tayfur Ün de bulundn. (AA) ErdalInönü'den "gaz&eti' derneğine sert eteştiri Padişahlık derneği kıırmıışsımıızANKARA (Cumhuriyet Bürosu)— SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Muhabirleri Derneği'ne yaptığı ziyarette "Siz padişahlık derneği kurmuşsunuz. Devletten özel bir himayeye mazhar olduğunnz görülüyor" dedL İnönü, dernek yöneticüerine "özal'a hoş görüniirseniz, dfinya çapında iş başanrsınız havasını vennek yanlıştır. Bugnnkü gibi anayasayı çiğneyen bir iktidara ses çıkanlmazsa işler yüıür havmsı verilmemelidir. Siz başka havaya girmişsiniz" diye konuştu. Başından sorumlu gölge devlet bakanı Tayfur Ün ile Bahçelievler'de, eski MHP Genel Merkezi'nin bulunduğu binada etkinlik gösteren CBMD'yi ziyaret eden SHP lideri, dernek başkanı ve Magic Box Ankara temsikisi Orhan Uğuroğlu ve diğer yöneticilerden bilgi aldı. İnönü, derneğe sağlanan olanaklar karşısında "şaşırdığını" ifade ederken, derneğin adının değiştirilmesinin daha doğru olacağını vurgulayarak, "Devletin içinde başka bir kuruluş olmuşsunnz. Ayncalıklı bir kuruluş haline gelmişsiniz' dedi. İnönü özetle şöyle konuştu: "Türkiye'deki basın kuruluşlanmn çoğunun sahip olmadığı olanaklara sahipsiniz. Türkiye'de bir şey yapmak isterken padişahlık derneği kurmuşsunuz. Padişahlığın bir göriiniirau gibi. Devletten özd bir himayeye mazhar oldugunuz görülüyor. İnsanlar kimseden himaye almadan kendi gayretleriyle öne çıkmalı. 'özal'a hoş görünürseniz, dünya çapında iş başanrsımz' bavasını vennek yanlıştır. Basının bir ölkede iyi olabilmesi için bu ülkede anayasayı sürekli çiğneyen iktidara hoş görünme havası vennek yanlıştır. Sonra siz de zor durumda kalırsınız. Sizin isminiz şu fıkri veriyor. 'Türkiye'de herhangi bir işte başanh olmak için Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Derneği kurdunuz mu mesele kalmaz' böyle bir şey yanlıştır. Basın mensuplarının gazetecilikle uğraşması gerekir. Siz başka bir havaya girmişsiniz. Bu sizi sonra çok zor durumda bırakır. Siz basın işini bırakıp bütün basın mensuplarının ancak size 'evet' demek şartıyla yanuianabilecekleri bir kurulaş havasına girerseniz o zaman son derece yanlış bir iş yapıyorsunuz demektir." İnönü'nün bu sözlerine "Biz benlan çalışarak yaptık" diye Orhan Uğuroğlu'nun yanıt vermesi üzerine SHP lideri bu kez, "Bu işler çalışarak olacak işler değil, imkftnlannız çok fazia. Günaydın gazetesinde parasını alamayan, Güneş gazetesinde direniş yapanlar çalışmıyorlar da mı paralannı alamıyorlar?" dedi. Ote yandan, maaş ve ikramiyelerini alamadıkları için bir süredir eylem yapan Güneş Gazetesi Ankara Bürosu çalışanları ile TGS Ankara Şube Başkanı Emin Koç, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'yü ziyaret ettiler. İnönü, "Sizlere yapabileceğimiz her türlü desteği vermeye haanz" dedi. lnönü'nün TBMM'deki odasında gerçekleşen ziyaret sırasmda konuşan Emin Koç, 3 maaş, 3 ikramiye ve sözleşme farklarını alamayan Güneş Gazetesi çalışanlarının mağdur durumda olduklannı belirtti. Gazete işverenin hiçbir taahhütte bulunmadığını anlattı. SHP Genel Başkanı İnönU ise, basının içinde bulunduğu krizi üzüntüyle izlediklerini söyledi. Basın geleneklerine aykırı olarak bu sektör dışındaki kişilerin gazete satın almasını eleştiren İnönü, krizin, basın kuruluşları üzerinde sermayenin egemen olmaya başlaması sonucu ortaya çıktığını kaydetti. DSP lideri: MÇP tabanından da bize gelen var Ecevit'in bekleııtisi yüzde 20ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, MÇP'nın taba- nından da DSP'ye katılım oldu- ğunu belirterek partisinin oy oranının da yüzde 2O'ye ulaşa- cağını söyledi. Ecevit, ülkeye ko- alisyonlardan zarar gelmeyeceği- ni, ancak koalisyonun "cephe hükümetleriyle" kanştınlmama- sı gerektiğini vurguladı. Cumhuriyet'in sorularını ya- nıtlayan Ecevit, depolitizasyo- nun artık aşıldığını, dünyadaki gelişmelerin Türkiye*yi de etki- lediğini belirtti. DSP liderinin değerlendirmeleri şöyle: Anketler: Toplumda birkaç yıl öncesine oranla canlılık var. Bunu Ege gezisinde de hisset- tim. özellikle sokaktaki vatan- daşın tepkisi önemli ipuçları ve- riyordu. Kamuoyu araştırmala- rında oranlar birkaç puan oyna- sa da partilerin sıralaması değiş- miyor. ANAP dördüncü parti. DSP barajı rahat aşacak güçte. Ben oy oranımızın önümüzdeki dönemde yüzde 2O'lere ulaşaca- ğını düşünüyorum. DSP'nin tabanı: Panimize SHP'den ve ANAP'tan katılma- lar var. Hatta MÇP'nin tabanın- dan da gelenleri görüyorum. Ta- bii onlar milliyetçi olarak MHP'yi kabul etmişler. Ama sonradan gerçek milliyetçiliğin bizim anlayışunız olduğunu gör- düklerini söylüyorlar. Yurt gezi- lerimde bu tur durumlarla kar- şılaştım. Koalisyon: Bu ülkeye koalis- yonlardan zarar gelinemiştir. Aksine yarar gelmiştir. Bizim, Sayın İnönü'nün kurduğu koa- lisyonlar buna örnektir. Ancak koalisyonu "cephe hükümetle- ri"yle kanştırmamak lazım. O hükümetlerde birkaç parti bir araya gelmişti, ama onun adı "cephe"ydi, koah'syon değildi. Özal ile diyalog: Benim Sayın özal'ın görüşme önerisini kabul etmem bazı çevrelerce yadırgan- dı. Hatta eminim, bizi sevenler- den banları da "İyi yapmadı" diye düşünecektir. Ama toplu- mun değişik kesimlerinden ge- len tepkiler olumlu. Toplumu- muz artık siyasal gerginlik iste- mıyor. İleride ANAP'la koalis- yon olur olmaz, bu konuda şim- diden bir şey söyleyemem. Üs- telik ANAP'ın barajı aşıp aşa- mayacağı bile belli değil. Erken seçim: 1991'de seçim olmayacak. Aşağı yukan belli oldu. 1992 seçimlerinde ne olur, şimdiden kestirmek güç. Türki- ye'de her şey bir anda değişebi- lir. Ben 12 Mart döneminde par- tiyi, aydınlan eleştirip genel sek- reterlikten aynldım. O zaman politik geleceğimin artık bittiği- ni düşünmüştüm. Ama aradan daha iki yıl geçmedi, önce par- tiye genel başkan oldum, sonra 'Başbakanlık'ta buldum kendimi. Saddam: Irak'a sadece Türki- ye yardımcı olabilir. Irak'a de- mokrasinin gelmesini çevresin- deki diğer Ulkeler istemez. As- lmda ABD de istemez. Bazen te- laffuz ediyorlar, ama samimi ol- duklannı sanmıyorum. Irak'ta demokratik rejime geçmek için bazı iyi niyetli cabalar var. Ama salt bu çaba yetmez. Toplumda belli bir ekonomik rahatlama ol- ması lazım. Oysa ambargo sür- .dükçe bu mümkun değil. Eğer Türkiye ambargoyu kaldınrsa BM'nin onurunu da kurtarabi- lir. Ambargonun ahndığı dö- nemdeki koşullann tümü orta- dan kalktı. BM'nin ABD'nin baskısıyla aldığı bu karann hâ- lâ sürmesi utanılacak bir durum. DYP lideri, iktidarın Uyerde yapılan seçimlerit başan> olarak göstermesini eleştirdi Demirel: Gülerler aclaıııaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, DYP'ü mil- letvekillerine, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı, anayasanın 101. maddesini ihlal ettiği gerekçesiy- le Cumhuriyet Başsavcılığı'na vermeleri gerektiğini belirtirken "101. madde ihlalinden dolayı Çankaya boşaltdmalı" dedi. Demirel, 2 haziran günü 17 yer- de yapılan belediye seçimlerini "başarı" olarak niteleyen ikti- darı da genel seçim yapmaya davet etti. DYP'nin dün yapılan TBMM grup toplantısını bir konuşmay- la açan DYP Genel Başkanı De- mirel, enflasyon, anarşi, üreti- ci sorunları, yolsuzluklar, işsiz- lik gibi birçok problemi ortaya koyarken, bütün bunların olup bittiği bir ülkede 2 haziran se- çimlerinin başarı sayılamayaca- ğını söyledi. "26 martta 26 mil- yon seçmenin ortaya koyduğu İradeyi bir yana itip 26 bin kişi- nin iradesini ön plana çıkarma- ya kalkmak şaşkınlıktır" diyen Demirel sözlerini şoyle sürdür- dü: DYP lideri, grup toplantısına neseli girdi. "Meşruiyetinizi 26 milyonun iradesinde aramayıp 26 binin iradesinde aramaya kaikmayın. Madem 4endinize güveniyorsu- nuz, bu seçimin sonuçlanndan kendinize meşruiyet çıkannayın da, seçim çıkann. 26 martta binlerce yerde yapılan seçîmler sizin meşruiyetinizin kaynağı ol- mayacak da daha sonra yapılan 123 yer olacak. Gülerler adama. Bunu söyleyebilmek için izan ve idrakten mahrum olmak lazım- dır." Yapılan anketlerin iktidarı dördüncü parti gösterdiğini ha- tırlatan Demirel, 2 haziran se- çimlerinde halkın iradesinin çe- şitli baskılarla saptınldığını da anlatarak, Burdur'un Yeşilöva ılçeü Salda beldesindeki seçim için 15 kişinin Köy Hizmetleri Genel MüdUrlüğü'nde işe alın- masını buna örnek olarak gös- terdi. Demirel, bu konuda ANAP Milletvekili tbrahim Özel ile il ve ilçe başkanının Ge- nel Müdür Zeki Çakan'a gön- derdiği imzalı ve muhürlü bir yazıyı da gazetecüere dağıtarak, DYP milletvekillerine "Bu Ze- ki Çakan isimli bürokratı hedef alın. Bu zatın peşine düşelim. Bu mektupla mesele kabak gibi ortaya konulmuştur" diye ses- lendi. Yapılanlann ayıp sınırını da aştığını ve maskaralığa dönüş- tüğünü bildiren Demirel, "Bü- tün bu maskaralıklan aşabilen, bunlara oy vermeyen halkımıza şükranlanmı sunuyorum" dedi. Demirel, ANAP büyük kong- resi ile ilgili çalışmalara da de- ğinerek, çok partili hayata ge- çildiğinden bu yana Çankaya'- nın hiçbir parti kongresine ka- rışmadığını belirtti ve böyle bir durumun anayasa ihlali olduğu- nu anımsattı. Demirel şunları söyledi: "Eğer Çankaya bir partinin genel başkanını tayin etmeye kalkarsa bu açık seçik anayasa ihlaiidir. Çankaya, partisine ge- nel başkan anyor. Bu, Çanka- ya'nın partisi var demektir. Anayasanın 101. maddesi 'Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiği kesilir' diyor. Aday aramak, ilişiğinin devam ettiğini gösterir. Içerden ve dı- şardan partisine aday aradığına göre partisiyle ilişiği surmekte- dir. Olayı Cumhuriyet Başsavcılığı'- na götürelim." POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ANAPta Yılmaz'a Nasıl Bakıyor? Hasan Celal Güzel ne diyor: — Akbulut, Yılmaz ve Tuncer icazetli adaylar... Güzel ardından da ekliyor: — Akbulut istifa etsin, Mesut Yılmaz da Semra Hanım'ın arkasına sığınmayı bıraksın... ANAP'ta herkes birbirine düşmüş gözüküyor. Mesut Yıl- maz, yönetimden hoşnut olmadığını, ANAP'ın gün gün kan yitirdiğini söylüyor. Mesut Yılmaz, genel başkan adayı olarak Ege'de ilgi gör- dü mü? 46 milletvekiliyle İzmir'e gelen Yılmaz, üstü açık bir oto- mobille kent turu atarken gösterilen ilgiden memnundu. O saatlerde izmir'i arayıp arkadaşlarımıza sorduk. — Mesut Yılmaz'a ANAP İzmir örgûtünün tavrı nasıl? Yanıt şu oldu: — Eh şöyle böyle, ne iyi ne de kötü... İstanbul'da hava başka türlü esiyordu. Semra Hanım, de- legelere Yılmaz için baskı yapıyordu. Bayan Özal çevresin- dekilerin bugünlerde kendisine anlattıklannı değehendirme- ye çalışıyordu: — Efendim aday bolluğu var. 15 hazirana bu sayı 6-7'yi bulur. Genel başkanlığa şiz aday olsanız ne güzel olur... ANAP'ta kongre kulisi İstanbul, Ankara ve İzmir üzerin- de yoğunlaşıyor. Mesut Yılmaz, İzmir'de delegelerle birtop- lantı yapıyor, genel başkanlık yolunda hareketçi kanadın desteğiyle, liberal bir görüntü çizmeye çalışıyordu. Ankara ve İstanbul'da durum daha farklıydı. Ankara'dan İstanbul'a gelen ha- , ^ ^ _ _ _ i ^ ^ ^ ^ _ « _ ^ ^ « « ^ Son günlerdeki konuşmaları ilginç Yılmaz'ın. Bakın sık sık neler söylüyor: — Ben imanı tam muhafazakâr bir insamm. Batı hayranlığım yok. Ama ben muhafazakârlıktan, bu millete yüzyıllar boyu ayakbağı olmuş yobazlığı, bağnazhğı, dini siyasete alet etmeyi anlamıyorum... Bu sözler ANAP'ta etkin olan Süleymancıları ve Nakşibendileri çileden çıkarmaya yetiyor... berlerde Yıldınm Ak- bulut'u destekleyen bakanlar Anadolu'- dan gelen delegele- re kapıları açmıştı. Her istedikleri anın- da yerine getiriliyor, en iyi otellerde, res- toranlarda ağırlanı- yorlardı. Akbulut'u destek- leyen bakanlar, mil- letvekilleri değişik yöntem anyorlar, Hüsnü Doğan'ın çı- kışını, Ekrem Pak- demirli'ye Çanka- ya'da "yeşil ışık" yakılışını anlatıyor- lardı. Biz İstanbul'da ^ ^ _ ^ ^ _ ^ ^ _ _ ^ _ _ _ _ _ ^ _ ^ olup bitenleri izle- meye çalışırken Mehmet Keçeciler'in de kulaklarını çınlatı- yorduk: — Mehmet Bey, İstanbul İl Kongresi'nde bizi sattı, aca- ba Ekrem Pakdemirli aday olursa, Yıldınm Akbulut'u da sa- tacak mı? Konu dönüp dolaşıp Ekrem Pakdemirli'nin adaylığını ko- yup koymayacağına geliyordu. Konuştuğumuz ANAP'lı mu- hafazakâr "Ekrem Bey son dakika sürprizidir" diyor ve ek- liyordu: — Ekrem Bey'i iyi tanırım. Seçilmesini garanti etmeden ortaya çıkmaz. Ama Çankaya'dan işareti aldı, bekleyin Ek- rem Bey çıkacak... ANAP ta bu suni kaynama kongre gününe dek sürecek. Değişik senaryolar üretilip halkın geçim sıkıntısı gibi başh- ca ekonomik sorunları gündemden çıkarılacak... Mesut Yılmaz, ANAP'taki muhafazakâr kanattan oy gel- meyeceğini biliyor mu? Son günlerdeki konuşmaları ilginç Yılmaz'ın. Bakın sık sık neler söylüyor: — Ben imanı tam muhafazakâr bir insamm. Batı hayran- lığım yok. Ama ben muhafazakârlıktan, bu millete yüzyıllar boyu ayakbağı olmuş yobazlığı, bağnazlığı, dini siyasete alet etmeyi anlamıyorum... Bu sözler ANAP'ta etkin olan Süleymancılan ve Nakşi- bendileri çileden çıkarmaya yetiyor... Mesut Yılmaz bir de Ekrem Pakdemirli'yi yanına çekme- ye çalışıyor... Dinleyelim: — Bu sorumluluğu Sayın Pakdemirli ile birlikte almak is- terim. Bu konuda kendisine teklifim oldu. 'Gel beraber çalışalım' dedim. Ama o adaylığıyla ilgili temaslar yapıyor. Sayın Pakdemirli hesap adamıdır. Artıları eksileri topluyor. Ancak korkarım hesap yaparken kongre bitecek... Bakalım Ekrem Pakdemirli artıları ve eksileri toplamayı 15 güne sığdırabilecek mi? HEP örgüderînde açlık grevleri Haber Merkezi — Terörle Mücadele Yasası'nın protesto edilmesi amacıyla çeşitli ceza- evlerinde ve HEP örgutlerinde sürdürülen açbk grevleri sürü- yor. Adana Cumhuriyet Güney Üleri Bürosu'nun bildirdiğine göre açlık grevlerinde son du- rum şöyle: Diyarbakır: 94 tutuklu ve hü- kümlu yakınının HEP il örgü- tünde sürdürdüğü açlık grevine dün Çmar ilçesinden gelen 17 kişi daha katıldı. 15. gününe gi- ren açlık grevindeki yaşb kadın- ların sağlık durumlan önceki geceden itibaren bozulmaya başladı. Ancak kadınlar teda- vi kabul etmeyeceklerini belirt- tiler. Bismil: HEP il örgütünde parti yöneticilerinin de katıldı- ğı süresiz açlık grevindekilerin sayısı dün 92'ye çıktı. 11. günü- ne giren açlık grevindeki 5 ki- şinin durumu önceki gün ani-£ den bozuldu. 5 kişinin açhk: ; grevini doktor kontrolünde sür- • dürdüğü öğrenildi. .! Gaziantep: özel Tip* Cezaevi'ndeki 76 tutuklu ve hü- ~ kümlü tarafından iki gün süre- li olarak başlatılan açlık grevi dün sona erdirildi. HEP il ör- . gütünde 40 tutuklu ve hüküm- j lü yakınının açlık grevi ise H. , gününde. ; Adana, silvan, Lice, Derik, Mazıdağı, Nusaybin HEP ör- gütlerjndeki açlık grevleri ise-- sürüyor. Muş'ta HEP il binasında bir araya gelen 50 tutuklu ve hü- * kümlü yakını süresiz açlık gre- > vine başladı. *î HEP İzmir il binasında 22 si- j! yasi tutuklu ve hükümlü yakı- " nının başlattıklan açlık grevi 8. gününü doldurdu. Aileler ey- lemlerini yasanın iptal edilme- sine kadar sürdüreceklerini be- lirttiler. Spor affı bilmece ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — ANAP içindeki lider- lik yarışı artarak sürerken ikti- dar partisinin gündemine bir de "spor affı" eklendi. Ancak bu konuda yetkililerin verdikleri çeşitli demeçler konuyu bir bil- mece haline getirdi. Küme düşen illerin bazı mil- letvekilleri ile bu bölgelerdeki yöneticilerin Spordan Sorumlu Devlet Bakanı İsmet Özarslan ile göruşmelerinden "müspet" bir sonuç alınamadığı bildirildi. Bakan Özarslan, "spor affı'- 'na ilişkin hiçbir soruyu yanıt- layamayacağını bildirirken "Açıklama yapmam mümkun değil" dedi. Futbol Federasyo- nu yetkilileri ise bir affın olabil- mesi için cezanın var olması ge- rektiğini belirtiyorlar. Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu'- nun Adana Demirspor ile Bolu- spor'a vereceği cezanın da " a f kapsamına giremeyeceği dile ge- tiriliyor. Bu arada küme düşme- nin ortadan kaldınlmasının da "af" ile ilişkisi olamayacağı, çünkü küme düşmenin cezayı içermeyeceği belirtiliyor. Başbakanbk Teftiş Kurulu'n- dan şike dosyasını alan Futbol Federasyonu Başkanı Şenes Er- zik, yönetim kurulu toplantısı sonrasında dosyayı tekrar tah- kim kuruluna verecek. Bu top- lantıdan sonra ligin takım sayı- sının artıp artmayacağı yönün- de bir kararın alınabileceği be- lirtiliyor. Ancak şu ana kadar Futbol Federasyonu Planlama < Bölümü'nün 1991-1992 futbol j sezonu 1. Lig'de 16 takım üze- I rinden yaptı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear