19 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 5 HAZÎRAN 1991 Koskotas Yüce Divana • ATİNA (AA) — Yunanistan'a dönüşü ile bir kez daha ülkede "Günün adamı" haline gelen banker-işadamı Yorgo Koskotas, cuma gününden itibaren ana muhalefet lideri Andreas Papandreu ile iki eski bakanın rüşvet almak ve görevlerini kötüye kullanmak iddiasıyla yargılandıkları Yüce Divan'da ifade vermeye baslayacak. Geçen cumartesi gününden beri Pire'deki Koridalos cezaevi kadınlar koğuşunda özel bir hucrede bulunan Koskotas'ın, Yüce Divan'da tanık olarak dinlenmesinde meydana gelen gecikme, Koskotas'ın tutuklanması ile ilgili işlemler ve avukatların üç günlük grevinden kaynaklandı. Gorbi G-7> çagrılmıyor • LONDRA (AA) — SSCB Baskanı Mihail Gorbaçov'un, temrauz ayındaki dünyanın en çok saıiayileşmiş 7 ülkesinin katılacağı G-7 toplanüsına davet edilmeyeceği bildirildi. tngiltere hükümetinde görev yapan ve adının açıklanmasını istemeyen bir üst düzey yetkili dün, Gorbaçov'un, 15-17 temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek G-7 toplantısına davet edilmeyeceğini, ancaL. toplantının hemen oncesinde ya da sonrasındaki görüşmelerde bulunmak üzere Londra'ya davet edilebileceğini söyledi Süper zirve tanhi belirsiz • MOSKOVA (AA) — SSCB Başkanhk Sözcüsü, ABD Başkanı George Bush ile SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un 25-27 haziran tarihlerinde Moskova'da bir araya gelecekleri yolunda Batı basınında yer alan haberlerin doğru olmadığını bildirdi. Adının açıklanmasını istemeyen sözcü, TASS ajansına yaptığı açıklamada, iki liderin bu yaz aylannda Moskova'da görüşeceklerini, ancak görüşmenin tarihinin henüz belirlenmediğini söyledi. tlke olarak bu yılın ilk yansında yapılması planlanan SSCB-ABD donığunu engelleyen en önemli iki anlaşmazlıktan biri olan Avrupa'da konvansiyonel silahsızlanma anlaşması üzerindeki görüş ayrılıkları, iki ülke dışişleri bakanlarının geçen hafta Lizbon'da yaptıklan görüşmede genel hatlanyla giderilmiş ve doruk yolu açılmıştı. îngiltere'de asker indiriml • LONDRA (AA) — lngiliz ordusundaki asker sayısı birkaç yıl içerisinde 160.000'den 115.000'e indirilecek. Savunma Bakanhğı'ndan yapılan açıktemaya göre orduda yapıracak değişiklikler, Savunma Bakanı Tom King tarafından bugün parlamentoda açıklanacak. ReuteıYin haberine göre son değişiklikler ile zırhlı birliklerin hemen hemen yarı yanya azaltılması öngörülüyor. Batı Avrupa Birliği'nin (BAB) gelişmesiAT üyesi 12 ülkeyi kapsamak doğrultusunda olacak Türkiye'ye üyelîk değil 'ayrıcalık'BAB Bakanlar Konseyi Başkanı ve Fransa Dışişleri Bakanı Roland Dumas, Türkiye'ye adını anmadan gönderme yaparak "NATO üyesi ve ittifakın kanat konumunda yer alan ve Avrupalı olarak tanınan ülkelerle BAB arasmda özel köprüler kurulacak. Bu ülkelerle BAB arasındaki ayrıcalıklı ilişkiler yazılı ve kurumsal kararlara dayandırılacak" dedi. MİNE G. SAULNIER PARİS — Batı Avrupa Birliği Asamblesi'- nin Paris Iena Sarayı'ndaki 37. olağan top- lantısı, dün BAB Bakanlar Konseyi Başkanı ve Fransız Devlet ve Dışişleri Bakanı Roland Dumas ile Savunma Bakanı Pierre Jose'un katılımıyla devam etti. Roland Dumas, sabahki birleşimde bir ko nuşma yaptı ve sorulan yanıtladı. lngiliz de- lege Sir Geoffrey Finsberg ve Fransız Jean Marie Caro'nun, "BAB'ın yeni üyeliklerie ge- nişletilmesi ve Türkiye ile Yunanistan'ın adaylıldan" konusunda görüşlerini sorduk- lan Roland Dumas, sorulan şöyle yanıtladı: "BAB'ın şu sıra genişletilmesi söz konusu değil. Doğu Avrupa iilkeleri pazar ekonomi- sine gecmekte çaba gösteriyorlar ve başanlı olmak için Avrupa kurumlanna girmek ge- rektiğini anlamış bulunuyorlar. Ancak Batı Avrgpa henüz iyi niyetüyi kötii niyetliden, sa- pı samandan ayıramıyor. Dolayısıyla bu iil- kelerin BAB'a girişleri daha düşünülmüyor. Örgüt, her şeyden önce bir Avrupa örgütü. Bundan sonraki «şamada gelişmesi AT üye- si on iki ülkeyi kapsamak doğrultusunda ola- cak. NATO üyesi diğer ülkelerin BAB ile ay- rıcalıklı ilişkileri olması dogal ve söz konu- su." Daha sonra lngiliz delege Keith Speed'in Finsberg ve Caro doğrultusunda yönelttiği "genişletme" sorusuna cevap veren Roland Dumas, Türkiye'ye bir kez daha "adını anmadan" gönderme yaparak: "NATO üyesi, NATO'nun kanat konu- munda yer alan ve Avrupalı olarak tanınan (Türkiye) ülkelerle BAB'ın özel köprüler kuracağını" belirtti ve: "BAB ile bu ülkeler arasındaki bağlanülar yazüı ve kurumsal ka- rarlara davandırılacak" dedi. BAB Bakanlar Konseyi Başkanı ve Fran- sız Dışişleri Bakanı Roland Dumas, BAB'ın NATO ile ilişkileri ve "Hızb MukabeJe Gücü" hakkında ise özetle şunlan söyledi: "NATO ile BAB birbirlerine rakip değil- lerdir ve olmamalıdniar. NATO'nun BAB'- ın girişimlerini engellemeye çalışması, ileri- de kendi yapısuu baltalamak olur. Hiçbir ku- rulus, Batı Avrnpa'yı kendi güvenliği konu- sunda söz sahibi olmaktan men edemez. Fa- kat biz de NATO'nun kurmaya karar verdi- gi Hızlı Mukabele Gücü'nü hemen BAB'a karşı bir gbişim olarak nitefememeliyiz. Hız- lı Mukabele Gücü' çok zaman, çok para ve kunıculanna epey zorluk çektirecek çabalar gerektiriyor. Belki de sonnç olarak BAB'ın işine yarar. Aslında 'Hızlı Mukabele Gücü' BAB'ın 'cevik güç' girişimiııin bir 'versyonu'. BAB Asamblesi, NATO'nnn tartışüdığı bir odak olmamalı. Biz, BAB olarak Avnıpa'nın savunması için gerekeni yapmakla uğrasalım. NATO, mutlaka yeniden yapılanacak ve bu yeni yapısında BAB ile NATO'nun ilişkileri yeni temellere oturacakür." Toplanünın ögleden sonraki birlesimine katılan Fransız Savunma Bakanı Pierre Jo- se'un konuşması da NATO ile BAB ilişkile- ri konusunda Roland Dumas'nın yumuşak üslubunu taşıyordu. "NATO'nun yeni rolü ve gdecefcteU görevieri konusundaki stnrte- jik saptumriuın benüz yerine oturnfeMİıgna" dikkati çeken Joxe, bu yeni strateji belirle- nirken "askeri güç organizasyonunıın pren- sipleri degil, prensiplerin askeri güç organi- zasyonunu yönlendinnesi gerektigini" be- lirtti. Pierre Joxe, Cumhurbaşkanı Turgnt Özal'ın bugün asamblede yapacağı konuş- maya değinerek BAB'ın üyesi olmayan NA- TO ülkelerine verdiği önemin altını çizdi ve kendisinin son Ankara gezisinin "çok egitici" olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı, BAB GenelKurulu'ndakonuşacak özal'ın Paris gündemi yükltiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Cumhurbaşkanı Turgut özal, Batı Av- rupa Birliği Asamblesi'nin davetlisi ola- rak birliğin genel kurulunda bir konuş- ma yapmak üzere dün Paris'e gitti. özal, Ankara'dan aynlmadan önce yap- tığı açıklamada Türkiye'nin, Yunanis- tan'la birlikte BAB'ın "ortak üyeligi"- ne kabul edildiğini bildirdi. Cumhurbaş- kanı özal, Paris'te bulunduğu süre için- de Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile bir araya gelecek, aynca Fransız sa- nayicileri ve işadamlannı kabul edecek. BRÜKSEL özel uçağı Ana ile Paris'e giden Özal, Ankara Esenboğa Havaalanı'ndan ay- nlmadan önce BAB Asamblesi Başka- nı Robert Pontillon'un davetüsi olarak bugün BAB Asamblesi'nin toplantısın- da bir konuşma yapacağını söyledi. özal, Pontillon'un davetmektubu hak- kında bilgi verirken de BAB Asamblesi Başkanı'nın şu sözlerini aktardı: "Gerek cografi gerek stratejik bakun- lardan kilit bir mevkide bulunan Tür- kiye'nin davranışına büyük önem atfet- mekteyiz. Körfez savaşı sırasındaki ka- rarlı tutumunuzdan özellikle etkilenmiş bulunuyoruz. Bu nedenle buyuk kanşık- lıklara uğramış bulunan Ortadogu böl- gesinde adil ve kalıcı bir banş düzeni ku- rulması meselesini, aynca köklü değişik- likler geçirmiş olan uluslararası ortam- da Avnıpa'nın yeniden yapılanması ko- nusunu incelerken sizin görüşlerinizi de dinlemeyi arzu etmekteyiz." Bu arada, Cumhurbaşkanı Turgut özal, dün akşam ABD Başkanı George Bush ile bir telefon görüşmesi yaptı. Cum- hurbaşkanhğı sözcüsü Büyükelçi Kaya Toperi'nin konuva ilişkin açıklaması şöyle: "Cumhurbaşkanı Turgut Ozal, Batı Av- rupa Asamblesi'nde yann yapacağı ko- nnşma mönasebetiyle Pariste bnlundngıı sırada bn akşam (dün akşam) ABD Baş- kanı George BashBe birtelefon görüşmesi yaptı. Görüşmede, Başkan Bnsh'nn önü- müzdeki ay Türkiye'ye yapacağı ziyaret, yerierinedönen Knzey Irakhlann durumu ve Ortadofu sonınu üzerinde samimi gö- rnşteatisindebulunuldu." BAB'a gelecek aranıyorSABETAY VAROL BRÜKSEL — Yeni Avrupa mirnari- sine ilişkin tartışmalann önümüzdeki bir iki yü içinde sonuçlanacağı sanılıyor. Ba- tı Avrupa Birliği (BAB) bu tartışmalar- la birlikte geleceği belirlenecek bir sa- vunma kuruluşu. Günümüze dek kayda değer bir yapılanması olmamasına rağ- men bundan sonra önem kazanacağı za- man zaman ileri sürüldü. Batı Avrupa Birliği'nin yannı hakkındaki önerileri kaba hatlanyla üç grupta toplamak mütnkün: 1. BAB'm AT ile bütünleşmesi ve bu örgütün "silahlı kolu" olması. 2. NATO'nun tam güdümüne girerek Avrupa'mn çevresinde meydana gelecek bunalımlarda, statüsünün getirdiğı ko- laylıklar nedeniyle "polis harekâtlan"- na girişebilecek bir yapı kazanmasl... 3. NATO Ue AT arasında köprü rolü oynaması.. 1987 yılında yayımlanan Lahey dek- larasyonu, örgütün büyük canlıhk kaza- nacağı inancının doğmasına ciddi olarak yol açmıştı. Türkiye'nin üye olma iste- ğini duyurması da bu tarihe rastlıyor. Danimarka, Yunanistan ve askeri açıdan bağlantısız kalmayı yeğleyen Irlanda dı- şmdaki tüm AT üyesi ülkelerin aynı za- manda BAB üyesi oluşu, toplulukla BAB arasmda organik bağ kurulacağı tarzında öngörülere yol açmıştı. Aynı günlerde BAB'ın Batı Avrupa ulkelerinin ABD dışında gelistirmeye ça- lıştığı Avrupa savunma kimliğinin temel direği olacağı duşunülüyordu. Birliğin kuruluş yasası NATO'ya oranla üyeler açısından daha "baglayıcı" özelliklere sahip.. Üye ülkelere otomatik şekilde as- keri eylemlere katılma zorunluğu getiri- yor. tkinci özelliği NATO gibi "alan dı- şı"na taşması konusunda coğrafı engel- ler tanımaması. Başka bir deyişle ope- rasyon alanmın sınırlı ohnayışı... Mart ayında Lüksemburg'da yapılan bir AT dışişleri bakanları toplantısında AT ile BAB arasındaki ilişkinin gelece- ği aynntılarıyla tartışıldı. Başını Fran- sa'nın çektiği bir grup ülke, iki örgütün gelecekte bütünleşmesini arzuladıkları- nı ısrarla dile getirdiler. "Bütünleşme"- nin, NATO'ya ve eski kıtadaki Ameri- kan kuvvetlerine rağmen gerçekleşmesi endişesi taşıyan ıngiltere ve Hollanda ise bu görüşe tam anlamıyla karşı. Seul'de gerginlik doruktaSEUL (AA) — Güney Kore'nin başkenti Seul'de öğrencilerle polis arasında çıkan çatışnıada 56 kişi yaralanırken Devlet Başkanı Roh Tae Woo, başbakana yapılan saldırıyı kınadı. Roh, önceki gün üniversitede ders veren Başbakan Çung Won- Shik'e saldırılması üzerine yetkililere üniversitelerde düzeni sağlama emri verdi. Geçen hafta bir gösteri sırasında ölen Kim Kwi-Jong adlı kız öğrencinin cesedinin polis tarafından morgdan alınmasını engellemek amacıyla pazar gecesi hastane önüne barikat kuran 500 kadar öğrenci, oolisle çatıştı. Güvenlik kuvvetlerine yangın bombaları ve taş atan öğrenciler, bir buçuk saat süren çatışmadan sonra 1.500 kadar polis tarafından basınçlı su ve göz yaşartıcı bomba kullanılarak dağıtıldı. 56 kişinin yaralandığı çatışmadan sonra polisin genç kızm cesedini morgdan almadığı bildirildi. Kim Kwi-Jong, geçen hafta hükümet karşıtı bir öğrenci gösterisi sırasında çıkan olaylarda hayatıru kaybetmişti. Polis, genç kızın kalabalıkta ezilerek öldüğünü açıklamış, ailesi ve arkadaşlan ise polis tarafından öldürüldüğünü iddia etmişti. Savcmın cesede otopsi yapılması önerisini reddeden öğrenciler, polisin Jong'un ölümü nedeniyle özür dilemesini istemişlerdi. Başbakan Chung'un da ders vermek amacıyla gittiği Hankook Üniversitesi'nde öğrencilerin çürük yumurta ve un saldınsına uğramasından sonra polisin 364 kişiyi gözaltına aldığı, sorgulamalardan sonra bunlann 10'unu serbest bıraktığı bildirildi. Yüksek Mahkeme Baskanı Chung Koo-Yung da yaptığı açıklamada saldınnın anayasaya karşı bir tehdit olduğunu belirterek saldırganların şiddetle cezalandırılacaklarını söyledi. DlŞBASIN THE INDEPENDENT GorbaçoVa Witte modeliMihail Gorbaçov, sıkıştığı anda yardım için gözlerini Batı'ya çevirerek uzun geçmişe sahip bir Rus geleneğini sürdürüyor. Büyük Petro (Deli Petrol'dan bu yana Rus çarları, Ulkelerini modernize etmeye gerek duyduklannda yabancı uzmanlar, işadamları ve girişimciler getirtmişlerdi Batı'dan. Piyasa ekonomisine geçiş planlarını Harvard Üniversitesi profesörleriyle birlikte hazırlayan Gorbaçov için tarihteki en çarpıa örnek, Kont Witte. Geçen yüzyıl sonunda Maliye Bakanlığı yapan Witte, yabana sermayeyi ülkeye çekmeyi başarmış ve Rusya'nın önüne yeni bir çağ açmıştı. Rublenin istikrara kavuşturulması için devletin bulunduğu girişimleri kısıtlama, altyapıyı güçlendirme ve yüksek vergiler yoluyla endüstriyi koruma yolunu seçen Witte'nin yöntemlerini günümüzde aynen uygulamak olanaklı değilse de Witte'nin modelinden çıkarılacak en önemli ders, gelişmenin yolunun yerli ve yabana sermayeyi çekmekten geçtiği. (1 Haziran) TANEA Türklerin küstahlığı' Türkiye'nin tahrikçi politikasının son zamanlarda doruğa ulaşması bazı çevrelerce olağan karşılanıyor. Özal'ın Avustralya'da savurduğu tehditler kendisine karşı düzenlenen protesto gösterilerine tepki olarak algılanu-ken Simi'deki (Sombeki Adası) adam kaçırma olayı yalnızhğa itildi... Aynı çevreler, Türk savaş uçaklannın Yunan hava sahasını eskiye oranla daha fazla ihlal etmediklerini öne sürüyorlar. Yani bize alıştığımız tempoda tecavüz ettiklerini kabullenmiş oluyonız. Ve diyorlar ki eğer yapay bir (4 haziran) gerginlik varsa bunun özal'ın iç sonınlanm gidermek amacıyla halkın kendisine karşı gösterdiği tepkileri bastırma arzusundan kaynaklandığına inanıhyor. Ancak Türklerin bu küstahlığı yalnız olaylarla kalmayıp; Özal'ın dile getirdiklerinin Türkiye'nin yayılmacıhğını simgeleyen uzun vadeli emellerine açıkça paralel olduğunu göstermektedir. Ve Yunan topraklarının işgalini öngören bu politikanın , Türk kamuoyunu yatıştırmak için kullamlıyor olması bizleri hiç mi hiç memnun etmemelidir. ÂNKARA/LAHEY Hollanda'dan çifte standartSEMİH tDİZ LAHEY— Türkiye, Avrupa Topluluğu ülkelerine sık sık "çifte standart" suçlamasını yö- neltirken bu cerçevedeki en açık örneği Türklere karşı uygula- nan vize oluşturuyor. Birçok AT ülkesi gibi Türklere karşı vi- ze uygulamasına karşın Hollan- da'nın önce Macaristan ve Çe- koslovakya, arduıdan da Po- lonya vatandaşlanna uyguladığı vizeyi kaldırmasının mantığı bu ülkedeki Türkler tarafından "anlaşılması güç bir gelişme 'olarak" değerlendiriliyor. Batı Avrupa'da Doğu Avrupa'dan kitle göç konusunda yaşanan endişeler karşısında, özellikle Polonyalılara yönelik olarak alınan vize kararının mantığı- Bakanı Piet Dankert'uı "topn" Almanya'ya atmayı yeğledikleri dikkat çekti. Lahey'de görüştüğümüz Vi- ze tşlerinden Sorumlu Adalet Bakanlığı yetkilileri, 1989 yılın- da 150 bin, 1990 yılında ise 90 bin kişinin vize için Hollanda- ya başvurduğunu bildirdiler. Bu başvurulann büyük bölümü- nün Doğu Avrupa ülkelerinden geldiğini belirten yetkililer, 1989 yılında sadece Polonya'dan 53 bin kişinin vize için başvurdu- ğunu söylediler. Aynı yılda sa- dece 6 bin Türk vatandaşımn başvuruda bulunduğunu söyle- yen yetkililer 1990 yılında vize isteyen Polonyalılann sayısının 18 bine düşmesine karşın bu- nun yine de Türkiye'den yapı- lan başvurulann üç misli oldu- ğunu kaydettiler. Macaristan ve gelenlerin nın anlaşılması daha da güçle- şiyor. Bu konudaki çelişkiye Çekoslovakya'dan işaret edilmesi üzerine gerek aksine Polonya'dan gelenlerin Hollanda Dışişleri Bakanı büyük bölümünün Hollanda- Hans Van Den Broek gerekse da belirli sürelerle kacak olarak Dışişlerinden Sorumlu Devlet çalıştıklarını da doğruladılar. EĞİTİM ÇANAJANS Tel: 15100 44 Fax: 151 41 55 ÎTU VAKFI EĞİTİM TESİSLERİ YAZ DÖNEMİ İNGİLİZCE (Hızlı-Yoğun-Yaygın) BİLGISAYAR ORTA ÖĞRENİM DESTEK TURİZM OTELCİLİK kursları ve YAZ ETKİNÜKLERİ (Yüzme-Basketbol-Resim-Tenis Ingilizce-Bilgisayar) 10 Haziran'dan itibaren başlıyor KAYITLAR YAPILMAKTADIR ADRES: İTÜ Maçka Kampüsü TEŞVİKİYE Tel: 143 16 27- 140 62 15 143 31 00/2115-441 143 27 33-131 00 21-143 24 74-145 38 57 K A D K O Y LI SKU R SÜRÜCÜ KURSU T A K S İ T L E Devreler Hafta Sonu: 8 Haziran Hafta içi. 10 Haziran Sabah - Akşam KADIKÖY (Söğütlüçeşme Camıi yanı) 349 18 24 - 349 18 25 - 336 02 06 - 336 02 79 İLMDE İNGİÜZCE CAMBRIOGE ÜNlVERSrTESl SINAVLARI PET [CJOBBDGE PRaUKUflil CH (CMBWG£ RRST (»iinCATEI GENEL İNGİLİZCE • Yoğun, Yarı Yoğun / Yüksek Standart • Ekonomik Fiyat İSTANBUL ÜSAN HERKEZİ GençtüfkCö No 50LALEÜ 520 81 99 YAZ KAYITLARI BAŞLADI ALMANCA İNGİLİZCE BİLGİSAYAR B E Ş İ K T A Ş 160 77 46 159 75 29 WANTTO PRACTICE YOUR ENGLISH? ln groops of ten people you wjl impfove your ability to speak Erglish and tearn how to use your English in everyday situations. Certificate gfven Th* Convsrsalion Group Kyas Çeteb Sk. No 40 Salı Pazan-KASATAŞ Tel: 152 13 34 KAMUOYUNA Değışen dünya düzenınde Türkiye (TC) Ortadoğu'da yeni görevlere hazırlanıyor. Bu görevi daha rahat yerine getirebilmesi için de toplumun bütün kesimlerinin muhalif örgütlenmelerini teröristlikle suçlayan ve hiçbir hukuk mantığı ile açıklanamayacak haksızlıklarta dolu bir yasa çıkarıldı. TERÖRLE MÜCADELE VE ŞARTLI SALIVERME YASASI Çıkarılan bu yasalarla: İsçilerin, Öğrencilerin, Memurlann, meşru yaşamsal haklarını savunmaları ve korumalannı teröristlikle suçlarken sendikalar, dernekJer ve tüm DKÖ'ler yasaya göre terör yuvalan olarak gösterilmektedir. Şartlı tahliye ile apaçık sağ-soJ ayrımı yapılarak yüzlerce yurtsever, devrimci-demokrat aydınlarımızı katledenler serbest bırakılırken tüm solcular "Oevlete karşı suç işledi" gerekçesiyte "Lüks konforlu hücrelerle (!)" ödüllendınlmektedir. Onurlu yaşama hakkını gasp eden 12 Eylül hukukunun devamı olan bu yasayı protesto ediyor, bu yasa karşısında kılı kıpırdamayan herkese duyuruyoruz. S. Doğan-SHP Adana Mv,T. Mavt-SHP ll B»k,M Tath-SHP ilç. Bak.FF Akaoy-HEP İlç. BşM4. Tünun«no4lu-HEP ilç. BşkrM.EşFştotfıı SBP 11 Bşk. V. Şkıtşak (SP ilç. Bşk) S. Eşbşrk (İlç. BM. Bşk.) Z. Ozar (Laapedüm-İ» Şb. Bşk.) S. Uzun (Ç4m*a-lş Şb. Bşk.) Ç. Do$an (Tafc-Gıda-iş Şb. Bşk.) M. Ûntal (Tak-GKta-iş Şb. Bşk.) A. Sönmat (Tok-GKte-i* Şb. Bşk.) H. Akçm (HE. A d n ı Şb. Bşk.) E. lüncar (İHD Adana Şb. Bşk.) R. Tufic«r (THO Adana Şb. Bşk.) B. ÇaUk (İHD G.Antap Şb. Bşk.) Y. Tek (MHO OYK Üy.) Ş. Olnçar (IMO Şb. Bşk.) G. Burnuş (ZHO Şb. Bşk.), C Eryürek (EMO Şb. Bşk.) H. Gök»en (MO Şb Bşk). S. öztsş (Mad. M.O. Tam.) Y. Tofc (ÇÜTFOO YK Üy.) A. Okjun-B. Damkkuıt-H. Akaungıır-M. Teberık-O. Ozb*ç«r-Z. Y*4«n-N Yumak-R Doğru-E. Kankaya-A. Banllojlu-T. Okumuf-I. Balh-M. Akkaya-A. lüıan-H. Durdu-Ş. Samapa- N.Eğrek-S. Gedik-i. AUIı-A. Özdomir-O. Buyukkardeş-M. Ç»leb(-F. Işık-Z.Ç Özkataş-Ş. Kılıç-M.E. Ş*rfl«*-*l GürkaıvV. AydııvA. Enfc4w-S. Siınnköd-A. Sanyurt-Z.T. Bayburl-M. Çampın»n-N. Çampınan-i. Eroğlu-C. Beyd»§i-S. Demlrkıran-i K»ra-tH. Odarokkı-M. Çan-L. İç«r-M. Tuncar-T. Koeabaş-M. Cantn-S Türkmen-M. Kıslok-M Guzel-U. Özpekmezci-M. Sava«-K. Çetinkol-A. Akıncı-A. Şahln-A. Aydotan-E. Vaşar-F. Dojan-F. Ertan-H. Şungur-H. Bozdoğan-H. Berk*un-H. Yucetaş-K. Gunaştı-L. Köçkar-M. Keıkin-M. Clnkılıç-M. Mafhanwlsb>M. Tazcan-N. MaVgır-N. Y»«ar-N. Savaş-N. Karakoç-O. Yazıcıo^lu-S. Aydoğan-S. Altun-T. Özer-Y. Türtonan-A. Sahtn-Ç. Bo>-M. MülazBt)o4lu-V Çlrkln^. Yıldınm-S. ÖzşaNn-S. Timur-H. ŞaMar-R. Durak-K. Sonmaz-A. Bektaş-A. Bûyukylğlt-a Özsahin-B. Sor-Ç. Aydm-E. Erot-F. Okutan-G Aydwnk> H. Buyûkoölu-H. ÖzçeHk^.S. Gunyell-M Çallktan-H. D«nlr-M. Oofa-M. Yılmaz-M. Aydın-M.R. Kurucu-N. Kayakıran-Ö. Kaplar-R. Kaya-Ş. Baltacı-S Akın-Ş. Ekman-T. Ülkar-T. K«ya-Y. K«yakır»n-F. Solfnaz-S. Solmu-M. Erdo$an-B. YıkJınnvA. EMT-L. Han«r-N. Gûl-B. Konyalı-Z. KonyalnY SungıınyM. EUk-M. Akyol-A. Damş-Ç. Açıl-Ş. Akan-M. Batur-B. Yay*n-H. Yayan-B. Ankan-H. Erdoğwı-Ş. Ozdamlr-i. Moroyu-Y. Öcal-F. Yıldız-T. Bilgln-H. Enıy*al-A. Kurt-N Ulupınar-S. Tuncer-T. özkul-i. Boybeyl-H. Bab»k»-T. Özkul-S. Koç-Û. Ünlû-B. Yılda-J. Günlü-Ş. OTBI-A Baaalak^. inc«-i Cndimir-I Bıçakç.-O. Solma2-M Akar-Y. Demtrd-F Duymaz-S. Konhak+I. Mantaş-O. Erdam-D. Ozcan-F. Attında^-A. Ozcan-M Alkan-D. Aslan-N. Tolunay-H. Tolunay-G özkırımh-l. Sertn-i. Kayapınar^:. Yıknu-R. Yenel-U. Kmm-M. Soytu-Z. Engin-A. Uçar-G. Dılıçıkık-A Yantır-A. Sancak-A. S«rt-C Taş-K. Yula-K Mczrak-S. Kuçükba»-G Hızmaz-K. Şahin-R Şeker-H Gumuş^j Sonmez-E. Karaaalan-S. Hepgul-G. Sankays-C. O«mird-A. Balcı-S. Ozcan-U Yılmaz-R Yılmaz-E. Kaya-B. Yanık-G Demir-M. Fınncıoğullan-F. Bekiaşlı-N. Anca-M. Elghv E Demir-M. Eryılmaz-M. Ûzcan^V. Türkytlmaz-R. Aydın-E. Çiçek-M. Aran-A Buçça-A Akgtin-V.S Turkmen-Ç. Uzuner-R. Özkan-L. Çınar-M. Koçak-M. Gün«ylioğlu+I. Akbaba-R. Elçl-M. Bozkurt-R Acımış-S. Bıbefkoku-H. Sonmez-M Poyraz-H. Sankaya-H. Şalak-Ş. Ulka-ş. Koncak-N. Bider»l»r>-C. Gülşan-M Döndarean-F. BatuA Sarı-V Kaya-Y. Akyer-F Ay-O. Altun-F. Donma-A. Yılmaz-S Yaraşır^. Turkart-S. Artık-K. Keçecl- A. T»p«b«şı A. Kıittık-R. Ayd.n-0 Çakır-M. Işık-A. Adtl-N Tunçkaya-A TUnçkaya-Ç. Tunçkaya-H Ta»kın-M. Ontır-N. Ozgul-M. Kurt-R. Kafalar^. TOrhan-H Goçer-a Göç*r-H Başbuğ-N Yurtçak-M. Cangurgel-T Özcan-A R. Solmaz-fl Gerç»k-S Hepsağ-H Çetınkaya-Ö Çarkçı-S. Tunccr- S. Bahar-H. Uzum-A Tas-C Yurtsavan-C. Yurdacan-Ş Eroğlu-0 Atıcı-H Çaykara-M. Aktura-B. Uçak-H Name-C Kuran-O. Ö2b«rt»o)fA. Çadırcı-S Ilbeyı-E. Aktay-K Işçen-E Ozcr-M Gul-N Kılıçer-E Bat-Y. UludaJ-H. Tacıro^lu-V. Yıldmm-I Tepe-B. Dunnuş-A. Özkan-A. Yıldınm-S Kavlak-E KavLak-E Isel-L Eriç-C Şaker-Y Demır-A Uçak K. Işel-Y Ozberisoy-A Unal-A. Beyaz-S Ayyildo-M. Almaj-O. Bllen-Y Ksfa-Soayallzm Yolunda Kurtuluş4şçllenn Sesı Adana Burosu-Zeynep Ayhan çocuklan Mehmet Mustala, Alı. Serdar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear