18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı C um^Lmet Mâtbaacılık ve Gazetealık Tllrk ^nooun Şırkelı adına N«dır N»dı • Gencl Ya\ın Muduru Hısan Crmıl. Müesscse Muduru fnumt l>»klıpl. Vaz' bttrn Muduru Okly Gontnan. 9 HiBer Mcrkczı Muduru \aiçm Ba>er. Sa^ a Duzem > onetmenı Alı \car 0 Temstiaıer ANKARA Akmel Tu. IZM1R Hikm« ÇMınlııya. ADANA Çrtn Vıjmojlu U HolmkJ Cetal RaşlMCK. Dtş Habcrier EIIM Mn, 1}-Scndıka. Şifcna Kcmci. Kultur Cdtj ÜMer, Islanbul Habcrlcn I M KKIk Ejltım Gta<*< Ş*rla> Yun Habcrlcn N«**l Dof»- Spor Danomml 4MA«hr Vacetau, Dızı Ytalar b n Çalçkan. *ıraîiıp~a Ş*hia Alpay. Düzehme AMaflah Vun f KoordınaıOr \tacf lünİMa £ Mliı Işier Ero* Eftat 0 Muhaseb* BaJcıt ta*r 0 Botçt Pianlama &r*gl Omıabc*«ofla 0 Reiiam A>je Toraı 0 Ek Yavınlar Hajya Akyoi İ K » Gım 9 Işlemıs Öakt (,<•* Bıls Islon NaU lul Pmooel Soıl hnı>«cıo«lı Kryuı /&/»/•/ Baskın M l k \ ı « OkU) AMai. ttfcaı BCOCT, Haaa Ccaul. HIİM Çrtiaju». Oljj Goamste Ifrr U a « /ifcu Sdok. Alı Simca. AkaH 1 u «D»« >» Yara* CınDbunycı MıtbaaoU w Güettcil.k T.A.Ş. Tllrt Oet|ı C*f. 39/*l Cıjılojlı '4334 la PK 246 lsunbal Tfci J12 05 05 (20 hal) Ttta 22246. Fo. (1) !26 «0 T2 0 Bumior AakMm. Zıya Gokajp Blv lnkıtap S. No 19/4 Td 133 11 41-47, Tdet 42344, Ftx (4) 13' 05 65 0 tzmk- H Z w Bh 1352 S. 2/3 1» 13 12 30, Ttta. S2359. FtaL (51) 19 53 K c loOM (Jd 119 S. No 1 Kal I. Id 19 r 52 (4 buv « = . 62155, Jta (71) 19 25 71 TAKVÎM: 15 HAZÎRAN 1991 Imsak- 3.24 Guneş- 5.24 öğle: 13.09 Ikindi: 17.09 Akşam: 20.44 Yatsı: 22.35 Azerbaycan Halk CephesilideriElçibey*e göreMoskova-Tahran ekseni Türk milliyetçiliğinekarşı dinikörüklüyor Bakü'deTürk-İslam çekişmesiAzerbaycan'da Halk Cephesi önderliğinde gelişen Türk milliyetçisi akımlara karşı, Iran, İşlamcı hareketleri destekliyor. Ülkede halen sıkıyönetim sürüyor. Sovyet tanklan milli bayram günü Azadlık Meydanı'nda nöbet tuttu. Halk Cephesi lideri Ebülfeyz Elçibey, Moskova-Tahran ekseninin Islarniyeti geliştirmek için el ele verdiğini söylerken "Bir elinde komünist parti kartı, diğerinde hacı bileti olanlar var" diyor. Sovyetler'deki Türki cumhuriyetlerde, komünist partiler iktidarda ve şimdilik politik ortam durgun görünüyor. Ancak Moskova'da komünist partinin gerilemesine paralel olarak Orta Asya'nın da Doğu Avrupa rüzgârına kapılması, beklenen bir gelişme. Aydın kesim, Sovyetler'deki değişimin 'kaıılı bir kaosa dönüşmemesine' çalışıyor. Ebülfeyz Elçibey- Halk Cephesi lideri. AZERBAYCAN HALK CEPHESİ— Azerbaycan'da nıuhalefetin odağı dunımunda olao Halk Cepfaesi içinde çeşitli siyasi partiler ve kanatlar var. Temel hedefleri, 'tam azadlık'. Halk Cephesi'nin lideri Ebulfe>z Elçibey. "Sovyet imperiası dağüacaktır. Ancak bizim durumumuz bugun 3-4 yıl oncesinden daha zor. Diktatura daha güçlu" diyor. Elçibey, Latin aJfabesine geçmek istediklerini, ancak İran ve Moskova'nın baskılan sonucu Azer- baycan hiıkümetinin bunu erteledigini söyluyor. Halk Cephesi şimdi mücadeleyi yeni zeminde yuriitmeye hazırlanıyor.(Folograf: Kerem Çalışkan) komünist partileri tam bir "dev- teJ partisi" gorünumundeler. Belki Turklerın 'tarihsel geleneklerinin' de etkisiyle, dev- leti eline geçiren kadrolar bır da- ha bunu kolay kolay kaptırmak istemiyorlar. Moskova'nın ve KGB'nın de desteğinde sıkı bir "totaliter" re- jım surdurulüyor. Ancak "9+l"de kabul edilecek ege- menlik anlaşması bu cumhuri- yetlerin özerkliğmı ve hareket alanını genişlettikçe ülke içinde siyasal demokrasinin gelişmesi de kaçııulmaz olacak. Yani Mos- kova'nın ve merkezin ağırlığı azaldıkça, cumhuriyetteki mu- halefet hareketleri güçlenip ik- tidara talip olmaya başlayacak. Kansız dönüşüm Sovyetler Bırliği'nde bu mer- kezkaç eğilimin kaçınılmaziığı- nı goren aydınlar, bunun müm- kun olduğu kadar "çatışmasız ve kansız" gerçekleşmesi için çaba harcıyorlar. Aksi takdirde ulke- nin bölgesel çatışmalar ve iç kavgalarla buyuk bir kaosa sü- ruklenmesi olasılığı var. Işte bu noktada bu ulkedeki muhalefet hareketlerine de önemli bir gorev duşuyor. Du- rumu doğru değerlendirerek bu sureç içinde dönuşümun de- mokratik yontemlerle yapılma- sını sağlayabılmek. Parlamentoda muhalefet Azerbaycan Halk Cephesi de şimdi bu tartışmalar içinde. Azerbaycan'ın 340 kişilik parla- mentosunda Halk Cephesi'nin ancak 30 üyesi var. Bunlar par- lamentoda konuşma yapıyor, öneriler sunuyorlar, bu konuş- malar TV'den de yayımlanıyor. Ancak iş oylamaya gelince Ko- munıst Parti'nin yönetimindeki çoğunluk parmaklannı kaldırı- yor ve kararlan istedikleri gibı alıyorlar. Şimdi Halk Cephesi içindekı bir grup parlamentodan tarna- men çekiimeyi savunuyor. Bu, sertleşmeye gidebilecek ve Halk Cephesi'ni tekrar "yendüna" ite- büecek bir adım. Cephe Başka- nı Ebülfeyz ve diğer bazı önder- ler ise parlamentoda her şeye karşın kalıp, onu bir platform — r , - - 5 „ . olarak kullanmanın ve halkın da TURK DUNTASI ARAŞTIRMALARI VAKFI SSCB'DEKt TURKİ CUMHURÎYETLERDE YOĞUÎV KÜLTUREL FAALİYET ÎÇtNDE desteğiyie adım adım deviet me ^ ^ — ^ ' ^ — — — ^ — — « kanizmasmı etkilemenin doğru ^ ^ ^ ^ • • 1 1 ^ j ^ * * 1 i 1 1 olacağı kanısındalar. Turk kıtapçısı, lıse, işletme okulu ^ ^^ ^ rozetli bazı politik grupların Azerbaycan'da faaliyet gösterdi- ği gözleniyor. Ve Turkiye*deki bu gruplarla yakın ilişkisi olan Azerbaycanlı "Bozkurflar, Halk Cephesi içinde "sertlik" kanadını temsıl ediyorlar. Hat- ta "Kan dokülmeden azadlık olmaz" dıyenler de var. Turki- ye'deki bazı politik grupların, komşu ve kardeş bir ulkenin ıç politik gelişmelerini böylesine etkılemeye çalışması herhalde hoş değil! Hele KGB'nin milliyetçi hare- ketler içinde at oynattığını ve za- man zaman "kjşkırücı" olayla- rı koruklediğini herkesin bildi- ği bir ortamda "Türkiye kokenli bu tür teşviklerden" herhalde kaçınılması gerekir. Azerbaycan ashnda insanla- rın duygu ve davranış biçimleri bakımından Turkiye'ye çok ben- ziyor. Ekonomik ve külturel iliş- kiler geliştikçe birçok yönuyle "kuçuk Türkiye" olmaya aday. Halen Moskova'nın deneti- mındeki Azerbaycan, ekonomik ve külturel olarak Türkiye'nin çekim alanına girerken İran da bu kuçuk ülkeyi kendi etkisine alabilmek için uğraşıyor. İşte Kafkaslann kilit nokta- sında, Türkiye ile en yakın dil ve kültur bağı bulunan Azerbaycan şu anda böylesine değişik poli- tik ruzgârlann eşiğinde, yepye- ni değişimlere doğru ilerliyor... Yarın: Ahmed Yesevi KEREM ÇALIŞKAN BAKÜ — Ayişığı Hazar'a vu- ruyor. Azadbk Meydanı'nda ka- ra bir golge gibı duran Sovyet tanklarının yanından geçıyo- rum. Azerbaycan'ın milli bay- ram ilan ettiği 28 mayıs gunu meydana getınlen tanklar, her- hangi bir gosterı yapılmasını en- gelleme gorevini ustlenmiştı. Za- ten gösterı de yapılmadı. Aynı gunlerde muhalefetin başını çeken Azerbaycan Halk Cephesi, kendı saflarındakı so- runları çözmek için Bilimler Akademisi'nde 200'u aşkın tem- silcinin katıldığı bir konferans duzenlemişti. Halk Cephesi, gösterilerden çok bundan sonra izleyeceği yol ve yöntemlen sap- tamakla meşguldu. HaJk Cephesfnin doğal lide- ri Ebülfeyz Elçibey ve diğer on- de gelenleri ile birçok kez konuş- tuk, konferansta soyledıklerını dınledik. Azerbavcan'da bundan sonraki siyasi gelişmelen kestır- meye çalıştık. Halk Cephesi Iıderı Elçibey, Azerbaycan'dakı gelişmelerin Moskova'daki "ba.vkuş >uvası- nın dağılmasına" bağlı olduğu kanısında. "Hiç kendimizi al- dalmavalım. Bir ulkenin ordu- su, hazinesi, pulu (parası) olma- dan azadlık olmaz" diyor. Elçibey, Azerbaycan'da Turk- luk ve milli bilincin gelişmesine karşı, Moskova-Tahran ekseni- nin Islamiyetrdestekleme konu- sunda ışbırliği yaptığını soylu- yor. elinde Komünist Partisi kartı. otekinde hacı bileti olanlar var" diyor. İran etkisi Elçibey, Türk mılliyetçıliğine karşı Islamiyetın koruklenmesi- ne o kadar ofkelenivor kı özel bir sohbette "Kafamı kızdınyor- lar, içimden tekrar Şamanlığa dönmek bile geçiyor" diye ko- nuşuyor. Azerbaycan'da Islami hareket daha çok Iran destekli. Iran'ın kuzeyınde, Azerilerin 'Guney Azerbaycan' dedığı bolgede 10 milyon kadar Azeri yaşıyor. Iran, bunlar arasında 'Azeri Turklugu" gibı milli bir kavra- mın yayılmasından çekındı|ı Halk Cephesi lideri, "Bir için Azerbaycan'da din propa- gandasına ağırlık vererek millı- yetçiliğin onunu kesmeye çalışı- yor Tahran'ın milyonlarca dolar akıtıp dini dernekleri destekle- dıği öne suruluyor. Geçici durgunluk Sovyetler Birlığı'ndekı Turkı cumhunyetlerde komünist par- tilerı şu anda iktidarda ve poli- tik ortam sakın gorunuyor. An- cak bu, yuzeydeki bir gorunum. Çunku Sovvetler Bırliğı her şe- yı ile buyuk donuşumlere gebe. Yeltsin'ın Rusya Federasyo- nu'nda ezici bir çoğunlukla baş- kanlığa seçildıği, Komünist Par- ti'nin kampanyasına rağmen halkın oyuyla Leningrad'ın adı- nın değıştırılmesi kararının çık- tığı bir ortamda Komünist Par- tisi'nin ve merkezı burokrasının iktidarı eskisi gibi koruması ko- lay değil. Yani Komünist Parti- si, merkezde Moskova'da adım adım çözulme surecinde. Bun- dan sonra Yeltsin, Rusya'da Ko- munist Partisi dışında "derinliğine" bir deviet meka- nizması oluşturmak için çalışa- cak. Peki, Moskova'da Komünist Partisi yavaş yavaş yıkılırken cumhuriyetlerdekı komünist partileri iktidarda kalabilirler mi? Bunun yanıtını olayların kendisı veriyor: Baltık ulkelerı ile Gurcistan ve Ermenistan'da komünist partileri devnlip ufa- landılar. Doğu Avrupa rüzgârı Benzer bir sureci önumuzde- ki donemde Turki cumhunyet- lerde iktidarı elinde tutan komu- nıst partılennın de yaşaması ka- çınılmaz gozukuyor. Yani Doğu Avrupa ruzgârı bıraz gecikmelı bıçımde Orta Asya'yı da sara- cak. Şu anda Sovyetler Birliği'nde "9 + 1" goruşmeleri başlamak uzere, yani "birlik" anlaşması- na imza koymayı kabul eden 9 "egemen" (suveren) cumhuriyet, Gorbaçov ile masaya oturup bu birLğin şartlannı ve biçimini tar- tışacak ve bunu yazıya dokecek- len Deviet partisi 9 cumhuriyetten 5'i (Özbekis- tan, Azerbaycan, Kazakıstan, Kırgızistan ve Turkmenistan) Turk kokenli. Bu ulkelerdekı Prof. Turan Yazgan baîkanlığındaki "Törk Donyası Araştınnalan Vakfı" (TDAV) şu sıra- lar Sovyetler Birliği'ndeki Türk kokenli toplu- luklarla ilgılenen kuruluşların basında geliyor. Bu vakfı 1980 yılında kuran Turan Yazgan "Tfirkçnlük" ve Türklerin milli uyaruşına gö- nül vermiş biri. Politik yaklaşımlardan kaçınan Prof. Yazgan, SSCB'deki Türki cumhuriyetlerde yüruttüğü faaliyetlerle, belki de deviet düzeyin- de yapılması gereken, ancak bugune kadar ya- pümayan bir işlevi yerine getirmeye çalışıyor. Vakfın diger aktif elemanı Dr. HaliJ Açıksoz ile birlikte SSCB'deki çalışmalarda şu konulara ağırlık veriyorlar: 1) Türki cumhuriyetlerde TDAV'ye ait, için- de Türkçe ve diğer dillerden kitapların satıldığı kitapçı dükkânlan açmak. Halen bu kitapçılar- dan Bakü (Azerbaycan) ve Kazan'da (Tataris- tan) açılmış bulunuyor. Kazakistan'da açılması için anlaşma yapıldı. Turan Yazgan bu kitapçı- larda ileride Turkçe dergi, hatta günlük gazete- lerin de satılabileceğini soylüyor. 2) Bu cumhuriyetlerde "Türk dunyası liseleri" açılması için ilışkıler surduruluyor. Türkçe In- gılizce ve diğer fen derslerı eğıtimı verilmesi ile modern bilgisayar donanımını kapsaması öngo- rülen bu lıseler Turki cumhuriyetlerde "Türk koleji" işlevi görebilecek. Kazan ve Alma Ata'- da bunun için anlaşma sağlandı. 3) Ünıversitelerde "Türkçe" dersler verilme- sini sağlamak ve "Türkoloji" bölılmlen oiuştur- mak. Çünkü bu cumhuriyetlerin tumünde yoğun bir Turkçe dersi talebi var. 4) Türkçe işletme bölümleri kurmak, buyuk bir ekonomik dönüşumün eşiğinde, kendi eko- nomik bağımsızlıklannı kazanma aşamasında olan SSCB'deki Türki cumhuriyetlerde, çağdaş işletme ve ekonomi bilgisi ile donanmış eleman sayısı çok az. Bu nedenle TDAV, bu konuda ön- cu bir çalışma yürutüyor ve Türkçe derslerle "işletme" eğitimi vermeye başlıyor. Bunun ılk somut adımı Azerbaycan'da atıldı. Istanbul Üniversitesi İşletme Iktisadı Enstitüsü model alınarak Baku'de Azerbaycan Halk Ta- sarrufatı Idare Etme Enstitüsü bunyesinde "tş- letmeciük Yüksek Mektebi" adıyla bir okul açıl- dı. Binayı Azerbaycan tahsis etti. Araç gereç (bil- gisayarlar) Azerbaycan ve TDAV işbirliği ile sağ- landı. Burada once 6 haftalık kurslarla "Türki- ye Türkçesi" eğitimi yapılacak. Daha sonra Türkiye'nin çeşitli universitelerinden hocalar ge- lerek, dönuşümlu olarak burada branş dersleri verecekler. Konaklamayı Azerbaycan üstleniyor, oğretim elemanlannm ücretini TDAV ödeyecek. Ancak bir çok hocamn gönüllu gelmek istediği söyleniyor. Azerbaycan'daki bu yeni mektebe yeni mezun- lar ve çeşitli kuruluşlardan 103 öğrenci alındı. Bu öğrenciler bir yıl boyunca gündüz bu okula gidecekler. Bu eğitim "lisansuslü" sayılacak, sonra bu öğrencilere Türkiye'de staj olanağı sağ- lanacak. özetle TDAV, SSCB'deki Turki cumhuriyet- lerin yönetimJeri ve üniversitelerı ile de ilişki ku- rarak buralarda yeni kuşak "işletmeci ve ekonomist" yetiştirme faaliyetine girişmiş du- rumda. Yoğun bir "Türkçe" eğitim programı üe birükte Prof. Turan Yazgan'ın vakfı, Türk Dün- yası'nda "cağdaşlaşma" için kollan sıvamış du- rumda. Vakfın Türk tarihi ve muziğini tanıtan kitap- lan, müzik kasetleri de var. Bu konuda benzer çalışma yapan kunıluş sayısı zaten çok az oldu- ğu için TDAV, SSCB Türklerine dönük çaüşma- larda 'öncü'lük yapıyor. 4 yıl sonra öpüştüler EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA — Bir kahve fir- masının 4 yıldır sürdürdüğü "dizi" reklam filminin kahra- manları, geçen yıl birbirlerine âşık olduktan sonra, nihayet öpüştüler. "tlişki"nin bundan sonraki aşaması merakla bekleniyor. Femınistler, "evienmemelerini" isterken, reklama firma, dizi- nin gerisini, halktan gelecek tepkiye göre getireceklerini söy- ledi! "Nestle" fırmasının "Gold Blend" hazır kahvesi için baş- lattığı reklam dizisinde, kom- şusu "seçldn" bayanın kapısı- nı tıklatan "yaJuşıklı" bay, bir fıncan kahve rica etmişti. Ka- pıdaşlıkları, giderek kahvedaş- lığa donüşen çift, kuçuk kıs- kançhklan da atlatıp sonuçta birbirlerine âşık oldular. Rek- lam firması, "ilişld"yi 7 film- de geliştirdi. tlişkinin "ciddileşrJgi" belli olduğu sırada, geçen yıl, "GoM Blend"in surümunün 18 ayda yüzde 20 arttığı açıklandı. Rek- lam dünyasırun nabzmı tutan "Marketing" dergisinde, bu reklam, "En Kolay Hatırlanan Reklamlar" listesinde 6 hafta birinci sırada kaldı. Komşu bay ve bayan, otuz- larında, belki biraz daha gec- kince ve profesyonel. Bayan, denizaşırı is görüşmelerine gi- decek kadar etkin ve seçkin. Bay, buyük bir işyerinde "birisi" olmaktan çok, belli ki serbest çalışıyor. Bayanda guç- tngiltere'de bir kahve firmasının 4 yıldır sürdürdüğü 'reklam dizisi', *aşk hikâvesi' gibi. lu ve etkili, ciddi, pahalı giyim kuşam, bayda kravatsız ama zevkli ve şık kıhklar. tkisi de genç sayılmaz. "Zevk sahibi ol- gun kişiler. Bu nedenle de bu kahveyi seçivorlar." Reklamı 4 yıldır dizi film gi- bi surduren "McCann-Erik- son" firması, 40 saniyelik son fılmde, sadex» 7 saniyenin ürun tanıtımı olduğunu açıkladı. Ge- risinin bir "ask hikâyesi" nıte- liği tasıdığı. bu nedenle de halk tarafmdan tutulduğu gorüşun- de. lngiltere'deki başan üzerine reklam, şimdi Amerıka'da da gösterilecek. Reklam firması, orada halkın "Uişki"ye tutu- munu daha da dikkate alacak. Firma temsilcisi Stu Klein, "Halktan gelecek tepkiye göre iliskinin dozunu ayariayacağız" dedi. Üniversite 2. basamak sınavı 607 bin öğrenci yarın yarışacak Eğitim Servisi — Öğrenci Yerleştirme Smavı yarın yapıh- yor. Sınavda 607 bin 538 aday yarışacak. Bu adaylardan 70 bi- ni Açıköğretim, 173 bini de bir yükseköğretim programına yer- leştirilecek. Saat 09.30'da başlayacak sı- navda adaylara, fen bilimleri, matematik, Turkçe, sosyal bi- limler ve yabancı dil testlerinden oluşan bir soru kitapçığı verile- cek. Adaylar, bu testlerden ter- cih ettikleri yükseköğretim alan- Ianyla ilgili olanlan yanıtlaya- caklar. Sınava girecek adaylann yan- larında, 1991 ÖYS giriş belge- si, 1991 ÖSYS tercih formu, banka belgesi, ÖSYM kuponu ya da "ikinci basamak sınavı ücreti alındı" belgesi ve fotoğ- raflı ve onaylı özel kimiik bel- gesıni bulundurmalan gereki- yor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme ikinci basamak sınavına girecek adaylara kolaylık sağlamak amaayla çeşitli önlemler alındı. Ankara'da, çevre illerden ve ilçelerden gelecek adaylann ba- nnma, beslenme ve ulaşım so- runlanna çozüm bulmak ama- cıyla şehirlerarası otobus tenni- nali, ASOT ve TCDD Gar'da öğrenci danışma bürolan ile mi- safir oğrencı kabul bürosu açıl- dı. Öğrencilerin sınava girecekle- ri yeri önceden öğrenebilmeleri için, Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampusu'na Sıhhiye Köpriısü üzerinden, ODTU'ye ise Güvenpark Hareket Memur- luğu önünden otobusler kaldı- nlacak. Yann ise iki kampusa da sabah saat 06.30'dan itiba- ren Güvenpark ve Yıldınm Be- yazıı nareket Memurluklaıı ııe Sıhhiye Köpnisü ve Bahçeliev- ler Milli Kütüphane onunden otobusler kaldırılacak. Istanbul'da, Büyukşehır Be- lediyesi ve Cağaloğlu Lıoness Kulübü'nce kente sınav için ge- lip kalacak yeri olmayan aday- lar için ucretsiz mısafirhane oluşturuldu. Istanbul Buyukşe- hir Belediyesi'ne ait Altunizade Nuhkuyusu'ndaki bir bina, Ca- ğaJoğlu Lioness Kulübü'nce te- mizlettirilerek öğrencilere misa- fırhane olabilecek duruma geti- rildi. Topkapı'daki Anadolu ve Trakya otogarlarında, Harem Vapur İskelesı ile Haydarpaşa Garı'nda danışma büroları ku- ruldu. Misafirhaneden yarar- lanmak isteyen oğrencıler, Hay- darpaşa ve Harem'de kurulan bürolara başvurabilecekler. Kentteki birçok otel ve lokanta da sınava girecek öğrencilere bugun ve yann yuzde 25 indirım uygulayacak. Adaylar, İETT taşıma hizmetlerinden sınav gi- riş kartlarını göstererek ucretsiz yararlanabilecekler. Izmir'de. Otogar, Konak Meydanı, Otobüs Hareket Mu- dürlüğü ve Montrö Meydanı'n- da danışma büroları kuruldu. Azerbaycanla sa^lık gtinleri • Haber Merkezi — Türkiye-Azerbaycan Cerrahi Tıp Günleri, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde duzenlenen törenle başladı. Törende konuşan Sağlık Bakanı Şıvgın, Tflrkiye'nin son 10 yılda uyguladığı politikalar ile Gorbaçov'un uyguladığı açıklık politikasırun iki ülke arasındaki işbirliğini geliştirdiğini söyledi. lasaklı sanatçdar • ANKARA (ANKA) — Türk vatandaşlığından çıkartılanların suçlu bulunan kitap, video ve kasetlerinin yurda sokulması serbest bırakıldı. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan karannda Türk vatandaşlığından çıkartılmış olan ve Türkiye aleyhine propaganda çalışmaiarına yurtdışında devam eden kişilere ait her türlü yazıü eser, resim, kartpostal, plak, video ve ses bantlannın Türkiye*ye sokulması ve dağıtılmasını yasaklayan 18 Mayıs 1983 tarihli kararnamenin yurürlükten kaldınldığı açıklandı. Bakanlar Kurulu'nun söz konusu karanyla Yılmaz Güney'in fıknleri ve "Kara Ses" olarak adlandırılan, din devletini savunan Cemalettin Kaplan'ın ses bantlan ile Sümeyra, Melike Demirağ başta olmak üzere söz konusu kararnamenin kapsamına giren kişilerin her türlü yayınlan ve kasetleri ulkeye sokulabilecek ve dağıtılabılecek. Otoyol açılı^ı • Istanbul Haber Servisi — Anadolu otoyolunun Istanbul 1. ve 2. i çevreyolları, Çamlıca ve Anadolu kavşakları arasındaki 4.5 kilometre uzunluğundaki otoyol kesimi, 17 haziran pazartesi gunü saat 12.00'den itibaren deneme niteliğinde trafiğe acılacak. Ibpkapı'da kaza; 4 ölü • İstanbul Haber Servisi — Topkapı'dakj kazada 4 kişi öldu, 4 kişi de yaralandı. Topkapı'da Nail *. Arabacı yönetimindeki 22 . AN 974 plakaiı kamyon, ' sabah 07.00 sıralarında yaya geçidinden geçmekte _ olan vatandaşlara çarptı. Kazada, Mehmet Yılmaz, Şeref Karsh, Ali Kutul ve Cahıt Kement adlı kişiler öldü. Aynca, kazada yaralanan Mehmet Terzi, Osman Emin ve Şerefattin Yıldınm Istanbul Tıp Fakultesi Hastanesi'ne, Ahmet Kara ise Haseki Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. 10 hacı adayı öldti • ANKARA (AA) — Hac farizesini yerine getirmek için Suudi Arabistan'da bulunan Türk hacılanndan 10'unun hayatıru kaybettiği bildirildi. Diyanet Işleri Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Mekke ve Medine"de 7'si kalp yetmezliği, 2'si yüksek tansiyon, biri trafik kazası sonucu hayatmı kaybeden hacı adayları şunlar: tstanbul kafilesinden Fikri Güler, Refika Erkmen, Hüseyin Yeşilkaya, Adana ' kafilesinden Ali Akpınar, Fatma Yılmazbaş, Ahmet Bingöl, Ahmet Duran, Ankara kafilesinden tbrahim Solmaz, Ali Ismailoğlu ile Aİmanya kafilesinden Aysel Yılmaz. KAP1JALÎST NATIO^AL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear