18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 DİZİ-RÖPORIAJ 10 HAZÎRAN 1991 Piran'da patlak veren ayaklanma giderek yayılır; Lice, Kürt-Nakşi birliklerin eline geçer Şeyh Sait'in atlıları dörtnala Oncesi ve sonrasıyla ŞEYH SAÎT AYAKLANMASI UGUR MUMCU 'eyh Sait, beyaz atının üzerinde, ında taraftarlan olduğu halde Lice'ye girer. Alay, ilçe sokaklannda ilerlerken salavat çekılir, insanlar, Şeyh Sait'in atının yelesini öperler. Piran'ın geri alınması üzerine bır ara teslim olmaya karar veren Şeyh Sait, etrafındakiler tarafmdan karanndan vazgeçirtilir. Şeyh, "Artık bu işi durdurmak elimde değildir" dedi. tice'den sonra hedef Diyarbakır'dır. Şeyh Sait yolda hükümet kuvvetleriyle çatışır. Toplarla birlikte çamura saplanan askerler çekilmek zorunda kalırlar. Daha sonraki bir çatışma da ayaklanmacılann lehine sonuçlanır. Şeyh Sait kuvvetlerinin cesaretleri artmıştır. Sevinçten çığhk çığhğa şöyle bağırırlar: 'Sallallahü Aleyhüm. Ya Allah, teslim, teslim' (Selametiniz,Allah'a teslim olmak.) Anlıkara hükümeti 25 Şubat 1925 tarihinde Doğu illerinde sıkıyönetim ilan eder. Ankara'ya göre ayaklanmacılann amacı, 'din silahını kullanarak Kürt devleti kurmaktır! Aynı gün Hıyanet-i Vataniye Yasası'nda bir değîşiklik yapılır, dince kutsal kavramlan kuUanmak için örgüt kurma suçu, 'Vatan ihaneti' olarak tanımlanır. Suçun cezası idamdır. 50 I0C Jandarma Teğmenleri Mustafa ve Hüsnü Bey- ler, Şeyh Abdurrahim'ın bu saldınsı karşısında eş- raftan Zülkuf Cafer Ağa'nın evine sığınmışlardı. Abdurrahım, jandarmalarla Bucak Muduru Ismaıl Bey'ı tutsak alıp Gurnos Koyu'ne göturmuşlerdı. (146) Jandarmalarla Şeyh Abdurrahim ve arkadaşla- nnın çatışmaları surerken Şeyh Sait, "Bu iş bir- kac ay sonra başlayacaktı" demıştı, "Ne yapalun ki kader böyleymiş." (147) Şeyh Sait, kardeşı Şeyh Abdurrahim jandarma- lan tutsak aldıktan sonra olacaklan düşıinmüş ve karannı vermişti. Genç merkezi Darahıni'ye gidecekti. Ve ayaklanma orada başlayacaktı. Şeyh Sait, yanında uç yüz atlıyla Pırandan Da- rahmi'ye gıderken yolda kendisıne katılan aşıret- ler oluyordu. Butyanlı, Mıstanlı, Tavaslı, Sılvanlı aşıretlen ayaklanmaya hemen kaulmışlardı. (148) Şeyh Sait, ayaklarmanın bu kadar çabuk baş- layacaguıı bekkmıyordu. Ancak ok yaydan çıkmış- ü. Ikı gün önce de kardeşlerı Şeyh Mehdı ve Şeyh Tahır, Serdi Köyu'nden geçmışler ve Genç'e gele- rek postaneyı basmış, kasada ne buldularsa, buıv lan alıp göturmuşler ve telgraf hatlannı da kesmış- lerdı. (149) Ayaklanma başlanuştı. Genç ıli merkezi Darahını Şeyh Sait kuvvetleri- nin elıne geçmış, Şeyh Sait, Zıraat Bankası ve Mal Sandığı'na gırmiş ve kasalardakı paralan Yusuf Ağa'nın evıne taşıtmıştı. Darahını Kurdıstan'm geçıcı başkenti olacaktı. Ayaklanma lıderı Şeyh Sait, 14 Şubat 1925 gü- nu ılk yazıb emırlennı "Emirelınucahidin Muham- met Said Nakşibendi" ımzasıyla yayımlamış; Mo- dan aşireti Reısı Fakı Hasan'ı da kaymakamlığa atamıştı. (1S0) Darahını'den sonra sıra Hani'ye gelmiş; Hanı de kısa sürede ele geçirılmişti (151) Şeyh Sait, Hani bucağındaki Serdı Köyü'ne gi- derek burada Lice uzerine yurüme nlanı yaptı. (152) Lice'de Şeyh Sait'ı bir sürpriz bekliyordu: Lice'nın Hazan bucağmda Şeyh Selim, Hezan, Halhla, Kantınal, Zengı, Nenyas, Kerves köylüle- riyle Şeyh Saıt'e karşı dırenme kararı almıştı. Şeyh Sait, Şeyh Selım'ı kazanmak ıçın Lice'de kendısıyle beş saat süren bır göruşme yapmıştı. Ha- yır, Selim, ayaklanmaya katılmıyordu. Şeyh Sait ve kurmaylan savaş planını yapmış- lardı Bu plan gereğınce cepheler ve bu cephelerin komutanlan da belırlenmıştı. Çapakcur Cephesı, Şeyh Şenf komutasında Can şeyhlerinden Ibrahim ve Hasan tarafmdan yöne- tılecek, Çapakcur ele geçtıkten sonra Göykün ağa- lannın da desteğı ıle Elazığ'a doğru yürunecektı. Gezik ve Kığı Boğazları tutulacak, askerlerın bu yönden gelmelen engellenecektı. Melakanlı Şeyh Abdullah'a Muş Cephesi Komu- tanlığı venlmıştı. Diyarbakır KomutanüğVnı Şeyh Sait kendısı üze- nne almıştı. (153) Kardeşi Şeyh Abdurrahmı de Maden'deki kuvvetlere komuta edıyordu. Abdur- rahim, Maden ılcesınden sonra Sıverek'e doğru yol alacak, Siverek de Şeyh Sait'e bağlı Şeyh Eyyüp tarafmdan ele geçınlecektı. (154) Şeyh Sait ıçın Hedef Lıce'ydı. Şeyh Sait, Lice yakınlannda Tılek Mehmet Şe- rif Hoca tarafindan karşüanmıştı. Şenf Hoca, Şeyh Sait'ten Lice'ye gece gırmemesmi istemıştı, gece köyde konaklayan Şeyh Sait, bir ara Lice'ye gir- mekten vazgeçmiştı, tam bu sırada aldığı bir ha- ber karannı değıştırmeye yetmıştı Kardeşı Şeyh Mehtı, bu- pıyade alayını Kış Ova- sı'nda genletmıştı. 21 şubat gunu Lıce'nin Hezan Köyti'ne ulaşılmıştı. (155) 21 şubat gunü Lice, ayaklanmacılann eline geç- ti. Kürt-Nakşı atlıları Lice'yi de almışlardı. önde beyaz bir at üzerinde Şeyh Sait yurüyor, atm başun yaya olarak Lice Muftusu Abdulhamit'- in oğlu Sait Hoca cekıyordu. Şeyh Sait'in sağında Lice Müftüsü Abdülhamıt, solunda sekreten Li- celi Fehmı, arkalannda da Licelı Molla Mustafa, Botyanh Ömeri Farro, Lice beylerinden Hakkı ve Hüseyin at üzerinde Lice'ye giriyorlardı. Tutsak aldıklan Binbaşı Cemil Bey de arkala- nnda at ustundeydı. Alay ilçe sokaklannda ilerlerken "selavat" çe- kiliyor; Şeyh Sait'in adı haykınlıyor; atının yelesi öpülüyordu Şeyh Sait, bu karşılama töreninden sonra Kasım Bey'ın evine konuk olmuştu. (156) Bu arada hukumet kuvvetlerı Pıran'ı gen almış- lar, çıkan çatışmada Şeyh Sait'in vakın adamlann- dan öğretmen Fehmı oldurulmuştu. Piran'dan Şeyh Sait'e "teslim ol" çağrıları da gelmişti. Şeyh Sait, bır an duraksıyor ve tutsak olarak Li- ce'ye getırdığı Bmbaşı Cemil Beyle de konuşuyor- du. Evet, teslim olacaktı. Bmbaşı Cemil Bey de gu- vence venyordu. Elınden geleni yapacaktı, Şeyh, bağışlanacaktı! Şeyh Sait, 7. Kolordu Komutam'na teslim ola- cağmı bildiren bu- mektup yazdı. Ömeri Farro ve Licelı Molla Mustafa'nın kardeşı Abdüssamet bu mektubu yırttılar. Duraksanma anı atlatılmıştı. ömeri Farro ve Abdüssamet bağınyorlardı: — Kemal Paşa'yı siz affetseniz, biz affetmeyiz. Şeyh Sait, yanındakılere şöyle seslenmıştı: — Artık bu işi durdurmak elimde değildir. Ne netice verirse versin harekâta devam edecegiz. Kprtlerin bulunduklan yerleri Turkierin eUnden TMatatia \T—"BtrOulfe UN KURDISTANSOULEVRMENT DANS TJn soulevement. qui a pris des proportions assez sçrieuses, s'est produit â la fin du mois de fevrier an Kurdistan, dans la region de Guendie, de Bolo et d^El Aziz. II a pour instigateur le cheikh Sail. Ses motifs sont divers :• le mecontentement produit par la poli- tique antireligieuse d'Angora et*le desir de voir reta- blir le califat ; rinstallation d'anciens combattants turcs dans des proprietes appartenant autrefois a des Armeniens ; la resistance a la centralisation a outrance des Kemalistes. Le gouvernement turc a replique en proclamant l'etat de siege dans une douzaine de vilayets et en envayant des troupes. Afin d'eViter la longueur j du trajet par mer, par Trebizonde et Erzeroüm, il a demand6 au gouvernement français et obtenu Pautori- sation d'utiliser la voie ferree de Konia-Adana, k tra- vers la Syrie. Les insurges kurdes ont d'abord obtenu quelques avantages, mais ils ont ensuite et6 chasses de Kharpout, oü ils avaient p6n£tr6, et d'El Aziz, N£an- moins, dans ce pays montagneux et en cette saison, la 'Kürdistan'da ayaklanma' Haftalık Fransız dergısı "L'ILLUSTRATION'un 7 MART 1925 tanhh sayısında, Şeyh Sait ayaklanmasıyla ılgılı üsttekı hanta ve yandakı haber >er alıyor Hanta ayaklanma bölgesını göstenrken haber şu şekilde: Kürdistan'da Elazığ, Gönç ve Bolo bölgelerınde şubat sonunda başla>an ayaklanma oldukça cıddı boyutlar kazandı Ayaklanmanın elehaşısı Sait adında bır şeyh Ayaklanmacılar Ankara'nın dın karşıtı polıtıkaandan rahatsızlar ve halıfelığın yenıden tesıs edılmesını ıstıyorlar Ayrıca bır zamanlar Ermenılere aıt olan mülklere eskı Türk askerlenmn yerleştınlmesıne ve Kemalıstlerın aşırı merkezıyetçılığıne karşı çıkıyorlar Turk hukumetı, bölgedekı 12 ılde sıkıyönetim ılan edıp buralara bırlıklennı >ollayarak dururna mudahale ettı. Ankara ayaklanma alanını deruzden, Erzurum'dan ve Trabzon'dan kontrol altına almak amacıyla da Fransız hükumetınden Konya-Adana demıryolunu Sunye'ye kadar kuilanma ızm ıstedı ve bu ıznı aldı. Başlangıçta bazı başarılar elde eden ayakJanmacılar, daha sonra denetımlennde bulunan Harput ve Elazığ'da yenılgıye ugradılar Bununla birlikte dağlık bır vapıya sahıp bolgede ve bu mevsımde ayaklanmanın bastırılması oldukça zor gözukuyor alacağız. Topraklanmız verimlidir. Madenlerimiz çoktnr, banlardan yararlanacajız. Bugunku Turk hukumeti tslamiyerten aynlıyor. tstanbul'da Be- yogln'nda bazı Islam kızlan şapka ile geziyorlar. Abdallah Cevdet, tçtihad Dergisi'nde yazdıfı bir yazıda kosağın dnzelmesi için Macaristan'dan da- mızük getirilmesini istiyor. (157) Lıce'den sonra hedef Diyarbakır'dı. Lice'den aynlan Şeyh Sait kuvvetleri, Diyarba- kır yakınlanndaki "AUbardak Köyu'ne" kadar so- kuhnuşlardır. Yolda, Demırh Köyu'nden tzoüi aşi- ret Reisı Bedırağaoğullan da ayaklanmacılara ka- tılmıştır. 7. Kolordu Komutanı Mursel Paşa komutasın- daki askerı bırlıkler de ayaklanmacılarla çatışma- ya tutuşmuştur. (158) Kaymakam Keramettin komutasındakı askerler Yabacı Köyu'nde yağmur altmda beraberındekı toplarla bataklığa saplanmışlardı. Bu olay Şeyh Sa- it kuvvetlerimn cesaretını arttırmıştır Yabaa Kö- yü'nde de bu- çatışma ounuş; bu çatışma sonunda hükümet kuvvetlen geri çekılmışlerdı. Şeyh Sait'in adamlan sevinçten çığlık çığlığa ba- ğınyorlardı: "SaHallatad aleyhum. Ya Allah, Teslim, teslim" (159) Genç ve Çapakçur'dan sonra Şeyh Sait Elazığ üzerine yurumuştur. Bu arada Mursel Paşa boş durmuyor, Dıyarba- kırh Şeyh Ahmet ve Şeyh ömer'i Şeyh Sait ile gö- ruşmeye gönderiyordu. Paşa, Sadı Köylu Aziz'ı de gızhce Şeyh Sait'ın yanma sokmuştu. (160) Tilalo Köyü'ndeki görüşmeler de sonuç verme- mışti. Diyarbakır Valisı Ahmet Mithat Bey de Diyar- bakır'ı Pırinççızadelerin çevresmden Derikü Haa Necım, Nakıpzade Bekır, Derıklı llyas, Bahçerh Hacı Hamıd Bey'ı Diyarbakır savunması için gö- revlendirmışti. Diyarbakır ve çevresinde bu olaylar yaşamrken Cumhurbaşkam Gazi Mustafa Kemal, 21 Şubat 1925 cumartesi gunü Ankara Gan'nda Istanbul'- dan bır önemli yolcusunu beklemekteydi. Gazı Paşa'mn karşüadığı bu önemlı yoloı eski Başbakan tsmet Paşa'ydı Karşılayıcılar arasmda Başbakan Fethi Bey (Okyar) yoktu. (161) M. Kemal ve İsmet Paşa beraberce Çankaya'ya çıktılar Gazi Paşa tedu-gındi. İsmet Paşa'ya "Ayaklan- ma senin uzaktan izlediğin gibi onemli ve geniş bo- yutta gorunuyor" dıyordu. M. Kemal ve İsmet Paşa, olayı birlikte değer- lendirip alınacak önlemlen tartıştılar. Dört gun sonra da Fethı Bey hükümeti, Doğu illerinde sıkıyönetim ilan ediyordu. Fethı Bey, sıkıyönetim gerekçesım 25 Şubat 1925 günlu oturumda şöyle açıklıyordu: "—..Geçen yaz ortalannda Nasturi barekâtı ya- pılmış, bu harekât sırasında bazı subaylar yaban- cılann \alanlanna kapüarak sınırın guneyine geç- misierdir. V atan hainliğıne işaret eden bu eylem- lerin içeride bulunan bazı kışkırtıcıları hakkında elde erögimiz kanıtlar uzerine bazı kişiler Bitlis Di- vanı Harbi'nde yargılanmak uzere tutaklanmışlar- dır. Tutiıklanan bu kişilerle uzaktan ve yakından ilişkili olan ve divaru barp tarafindan talimatla ifa- desinin alınmasına gerek gordlen Nakşibendi şeyh- lerinden Şeyh Sait adında bir kişi vardır. Şeyb Sa- it, bir snre önce muritteri ve yakınlannı yanına ala- rak Genc iönde dobşmış ve nğradı^ her yerde 01A- Kkle hokıunete karşı olanlarU gizii goruşmeler yap- nuştı. (...) Yalnız ayaklanma başlamadan once biri Halep'te biri lsUnbul'da bulunan iki oğlunu Hı- nıs'a cagırarak onlarla goruşmuş ve Hatep ile İs- tanbol'dan goruşmesi otası bulunan IdşOerden bek- lediği kaberleri alınca ayaklanma başlamışür." Fethı Bey, daha sonra olayı şöyle yonımlamıştı: "—..Elde edilen belgeye ve oldarnlen ayaklan- macılann uzerlerinden çıkan bir mekruba göre so- zumona, Turkije Cumhuriveti hnkfimeti, o vöre- de 800 kişinin oldonılmesine emir vermiş, oldunı- lecekler arasında Şeyh Sait de varmış. Bu bilgiyi para karşılığrada elde etmiş ve bundan knrtulmak için zaten gjzi olan, duzenlenen ayaklanmayı şimdi yapmaya mecbunım. Bu ayaklanmanın amacı da şcriab sağlamaktır, diyonnuş. Alınan raporlann birinde deniyor ki: — Olay, padişahiık, hilafet, şeriat, Abdulha- mid'in oğtıllanndan birinin saltanatını sağlamak gibi gerici propagandası altında Kurtçuluktur. (••) Soylenen şeyler şunlardır: 1300 yddan bu yana olgunlasan tslam dini mah- volmuştur ya da mahvohnaktadır. tslama yeniden donme görevi de Şeyh Sait'e verilmiştir. Kendisi- ne bir Mehdi susu verdiği de diğer belgelerden an- laşılıyor. Bu yolla Şeyh Sait, zavallı halkı en can alıcı noktasından yakalanuş ve böylece memleke- tin başına bir sornn çıkamuştır. Efendüer! Oteden beri zavallı Turk miDetinin ba- şına gelmiş birçok felaket, bep aynı silahı, aynı araçtan kuUanmak uzere ortaya çıknuşür. Bu olay- lan belirtmeye ne benim bellegim ne sizin zamanı- nız elverir. Ancak en yakın ve dikkat çekici olan olaydan, ornegin Balkan Savaşı'ndan once Arna- vatlak ayaklaHmasından ondan onceki 31 Mart ayaklanınasından soz edecegim. Bu olaylarda knl- lanılan aynı din «Jtahtnm bugan de kullanıldıgını beUrlemeUyiz. Efendüer! O zaman da şeriat mahrobnnştar, din mahvolmuştur, şu kişi ya da bu kişi dini yıkmak ozeredir. Ey ahaU, ne duruyorsunuz? Kalkınız.. di- yerek zavallı ahaüyi kandıranlar, vatan aleyhine hareket etürmişJer ve hatta din aleyhine hareket et- tinnislerdir. Fethı Bey'den sonra kursüye gelen Terakkıper- ver Hürrıyet Partısi Uderı Kâam Karabekır Paşa da hukumetı destekleyen şu konuşmayı yapmıstı: "Hakometin beyanına gore bazı Dogu iHerimiz- de sıkıyonetimi gerektiren olaylar ortaya çıknuş- br. Bu, bir avuç zorbanın dış luşkırtma Ue bazı amaçlara ulaşmak uzere halkı dini dnygBİan ile kandırdıkbui anlaşümıştır. Dini kuUanarak ulusal biıiifimizi tehlikeye koyanlar her turiu lanete la- yıktır. Htkıunetin alacağı butun yasal onlemlere biz de yardımcıyu. tç ve dış herhangi bir tehlike karşısında butun dunya bilmetidir ki bu vatanın bn- tun evlatlan her turiu ozveriyi gosterecekierdir." (162) Aynı gün Hıyanet-ı Vataniye Yasası'nda bir de- ğişiklik yapıüyor ve dınce kutsal kavramlan kul- lanmak için örgüt kurma suçu "vatan ihaneti" ola- rak tammlanıyordu. Yasaya göre bu suçun cezası ıdamdı. Yasayı Adalet Bakanı Mahmut Esat (Bozkurt) TBMM'ye hazu-lamıştı. Yasa tasansını TBMM'ye sunan milletvekıllen arasmda bulunan Karesı Mil- letveküi Ahmet Sureyya, 7 Mart 1925 günu TBMM'ce Şark tstiklal Mahkemesi Savahğı'na se- çılecektı. Karşı çıkan aşiretler Aynı günlerde Şeyh Sait ayaklanmasına karşı çı- kan aşretlerden de hukumetı destekleyen telgraf- lar gelmeye başlamıştı. TBMM'ye ılk telgraf Nusaybın'den Heverkı aşi- retı reısı Haco'dan, Mardm milletvekıllen Yakup Kadrı, Dervış, Abdurrezak ve Abdülgam beylere gelmişti. Telgraf şöyleydı: " — Nusaybin CHP Başkanı Hacıaiibeyzade Kaddur Bey'in gösterdiği elkinlikler ile maddİJ* maoevi yardımlar sonucu olarak ngmuslarını çıkar- lan uğnına satan asilerin bastınlması için hareket eden fedakâr asker kardeşlerime katdmak uzere aşiretimle beraber bugun Diyarbakır kolordu em- rine bareket ettim. Cumhuriyet hukumetinin ezki kuvvetine dayanarak hainlerie son nefese kadar sa- vaşacagımuı bildiririz" TBMM'ye 10 ımzalı bu- başka telgraf da Mid- yat'tan gelmişti. Cenbint aşıretı reisi Hüseyin... Hasankeyf aşi- reti reisi Şeyh Ahmet.. Keşun aşiret reısı Gercüşlü Bedrettın, Mıdyat beledıye reısı Reşit.. Huvergjn aşiret reisi Çelebı.. Resan aşiret reısı Cemh.. Ma- halmi aşiret reısı Halü, Hisar aşn-et reisı tsmail, lr- nas aşiret reisı Salih ve tsmail ımzalı telgraf şöyleydi: " Qiıı ve vatan ıtnymanianmiTin kanduth^ı bu fesatçuann miOetimiz aleyhine yaptıklan bu ugur- soz harekfiü butun ilçe halkı adına suçlar ve mil- letimLde Cumhuriyet hukumetinin sevgili yurdu- muzun dnşmanlanna karşı yapılacak ber turiu bas- bnna harekfiüna bir butun otarak mal ve rammıria kaülmaya hazır okluğumuzu bildiririz." Cızre'den gelen telgraf da şöyleydi: "Şeyh Sait adındaki hainin yardakçüan ile Pa- lu ve çevresinde hukumete karşı ayaklandığını ha- ber aldık, Cumbunyet hukumetimizin ber tnrio adaletü yonetimine karşı yapılan bu saldınyı nef- retle kınıyonız. Ve bunlann kısa surede bastınlıp püskurtuleceklerine kuvvetle guveniyoruz. Bu ne- denle her turiu lekeden annmış olarak Cumhuri- yet hukumetinin emirierine baglı ve vatan hizmeti yapmaya hazır olduğumuzu arzederiz". Taban kabılesı reısı Reşıt, Varazısı kabilesı reı- sı Reşıt, Mıran aşıretı reısı Naıf, Devrıye kabilesi reisi Suleyman, Pışrı kabılesı reısı tbrahım, Alev- kan kabilesi reisi lbrahım, Mehmet, Musa Resan kabilesi reısı lbrahım Haso, Serbitan kabilesi reisi Mehmet. TBMM'ye bir başka telgraf da Cizre Belediye Başkanı Abdulselam'dan gelmişti. Telgrafta Cizre halkının hükümeti destekJediği bıldınlıyordu: " — Ayaklanmanın bastırılması için memleke- timiz adma Allaha dua ediyoruz. Bu tutumumuz ilçe halkınca sevinçle karşılanmıştır. Cumhuriyet askeri ve hak tarafmdan telin olunan gaddariann yok edilmelerini bekliyonız." (163) 27 Şubat !925 gunu de Şeyh Sait kuvvetlerine karşı savaşan Hormek aşiretine Ankara'dan bir telgraf gelıyordu Telgrafm altındakı ımza "Turid- ye Cumhurbaşkam Gazi Mustafa KemaT'di. Telgraf şöyleydi: " — Şeriat perdesi altında Cumhuriyet ve birli- gimize karşı duzenlenen suikast girişimi karşısın- da ynrtsever ve özverili duygulannıza teşekkür ede- rim. Yuksek savaşımzı da aynı daygn ve imanla surdureceginize de eminim. Gerid örgut ve gjrişim- lere karşı halkımınn her taraftan gösterdigi lanet ve nefret duygulan karşısında hainlerin en kısa za- manda tamamen uygun cezalara çarpnnlacaklarına inancım tamdır. Hepinize seiam ve saygılar" (164) Yana: Palala Kör Sadi p Gençoğlu'nun 1 Genel MOfettış A\nı Doğan'a gönder- digı 24 Şubat 1945 gün ve 445 sayılı yazı ekındckı rapor s 10, Toker Metın, Şeyh Saıt ve Isyanı, Akıs Yay 1968 Ank s 38 (147) — Dersımı s - 155, Hasretyan s 11 (148) — Şeyh Sait'e yoida şu aşiretler ve reıslerı katılmıjlardı: Paro oğlu ömer komutasında Butyanlı, Fahıh Hasan oğlu Abdulhamıd komutasında Mıstanlı, Ömer oğlu Haydar komutasında Tavaslı, Tavberlı Molla Ahmet komutasında Sılvanlı aşıretlen (Behçet Cemal s 25, Türkıye Cumhurıyetmde Ayaklanmalar s. 89) (149) — Cemal s. 26, Fırat s 132, (150) - Dersimı s 155, Fırat s 133, Hasretyan s 11 Avnı Doğan'm arşı- vtndekı Mustafa Kızılkaplan ımzalı 21 sayfalık raporda, Şeyh Sait'e Dara- hını'de jandarma Teğmenı Mehmet Mıhn, Hacı Mustafa Aga'nın oğulları- nın yardım ettıklen, Şeyh Sait'in Piran'dan çıktıktan sonra Hesanalı Halıt, Ha>u«.auL AAıi, Hızanlı Selahattın, Muşlu Kasım ve Rıza ıle de haberleş- tığı kaydedılıyor (151) — Ayaklanmayı bastıran bırlıklerde görev alan Mustafa Kızılkap- lan'm raporuna göre Hanı'den Mustafa Bey ve oğlu Mahmut, Salıh Bey, Hamdı Bey, Şeyh Cafer, Şeyh AbduliaA, Şükrü ve oğlu Refo, Kasap Alı, Molla Zulfü, Hanı'nın Şaklat köyünden Şahın Bey ve Sadık, Hanı'nın ele geçırılmesınde Şeyh Saıt ıle ışbırlığı yapmışlardır (152) — Şeyh Saıt ıle yapılan bu toplantıya katılanlar Lice'nın üen gelenlennden Hakkj Bey, lbrahım Bey ve oğullan, Licelı Selim ve Fehmı, Molla oğullan Galıp ve Tahır (Avnı Doğan Arşıvı, Kızılkaplan raporu s 3) (153) — Emekli Kurmay Albay Resat Hallı tarafindan hazırlanan ve Ge- nelkurmay Harp Tarıhı Başkanlığı yayunlan arasmda 1972 yılında basılan "Tarldye Cunıhunyetındt Ayaklanmalar" kıtabın bu bölümd Behçet Ce- mal 1 ın 1955 yılında basılan "Şcyfa Saıt Ayakluunmsı" adlı kıtabı ıle kelıme kelıme aynıdır (Türkıye Cumhunyetmde s 95-96, Cemal 29-30) (154) — Dersmı s 155 (155) — Cemal s. 30-31 (156) — Olayın tanıklanndan Tahsın Cabıt Çubukçu'nun Avnı Doğan'a verdığı rapor s: 11, (157) — Çubukçu'nun anlatımlan, rapor s 12 ömeri Ferro, Darahını'de çatısmalarda öldürüldü Abdüssamet, Şark Istıklal Mahkemesi karan ıle ıdam edıldı, Abdussamat hakkında Çubukçu tanıklık yaptı (158) — Tümgeneral Mursel Baku, 1881 yılında Erzurum'da doğdu 1904 yılında Harpokulu'nu bıtırdı Balkan, Bınncı Dünya va tstiklal savaslarına kalıldı Ayaklanma sırasında 7. Kolordu Komutan Vekılığı yaptı 1938'de Asken Yargıtay üyesıyken emeklıye aynldı 1943-1945 yıllan arasmda Ko- calı mılletvekıllığı yaptı, 2 Şubat 1945 tanhınde öldu, (Türk tstıklal Harbı- ne Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdekı Komutanların Bıyografılen, Genelkurmay Yay 1989 Ank s 146 (159) — Cemal s 32 (160) — Mustafa Kızılkaplan'ın Avnı Doğan'a verdıgı rapor s 7 (161) — lnönü İsmet, Hatıralar, Bılgı Yay 1987 Ank s 198, Toker s: 12. (162) — Bugünkü Turkçe üe yayımladığımız bu konusmalar için bkz. (TBMM Tutanaklar, 1 64, 25 2.1925 C. 2 s. 306-309) (163) — Ayın Tarihı, 1341 sayı 14. Ank Goloğlu Mahmut, Devrimler ve Tepküen (1924-1930) Goloğlu Yay 1972 Ank s: 107. (telgraflan bugünkü Türkçeye çevirerek yayımhyoruz) (164) — Fmıt s: 137 (Metın bugünkü Türkçeye çevrılmıştır) Hormek asıretının Şeyh Saıt ayaklanmasında hükumetten yana tavır al- ması konusunda Dersımı'mn yorumu şoyledır "..Bu arada Bitlis aavabsındekı bir kısun Kart asirvtlen ve Varto mıaa- kasuıdaki Hormek \e Loian aşıretlen reislen, Tarkienn igfalatın* kapıU- rak Kurdfatan macahıtlennı arkadaa vurmak saretiyle gen çeldlmeye mec- bnr bmknuşlardı. Oteden beri armlannda hnsamet iaztaam cdea Turk i{- falab yuznndea Honaek ve Lobn asiretleri reijleri ba nubjurebekrdc Ceb- ran ve Hesanaa asirttlertee vardaklan darbe aedniyk Knrtlok tarihiadc lanetle yidcdilecekttr.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear