02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10. DIŞ HABERLER 10 HAZÎRAN 1991 Jivkov, yine yargı öntinde • SOFYA (AA) — Bulgaristan'ın devrik Devlet Başkanı Todor Jivkov'un, iki aylık bir aradan sonra çarşamba günü yeniden hâkim önüne çıkması bekleniyor. Devleti zarara sokmak ve yazdığı kitaplardan haksız kazanç sağlamak iddialanyla şubat ayı sonunda yargılanmaya başlanan Jivkov, 15 nisanda kendisini iyi hissetmediğini belirterek davaya ara verilmesini talep etmişti. Jivkov, yüksek tansiyon ve sinir sisteminde bozukluk teşhisiyle önce hastanede, daha sonra evinde tedavi altına alınmış, sağlık heyeti, geçen hafta devrik devlet başkanının sağlığının mahkeme önüne çıkanlacak kadar düzeldiğine karar vermişti. Irak Körfez'de 'sessiz' kalıyor • LEFKOŞA (AA) — Körfez'deki Arap ülkeleri önceki gün yaptıklan toplantıda, Irak'la haberleşme alanındaki tüm bagları dondurma karan aldılar. Savaş sonrasının enformasyon stratejisini belirlemek için Kuveyt kentinde toplanan Körfez Işbirliği Konseyi (KİK) enformasyon bakanlan, Irak'ın Körfez bölgesi içinde yer alan tüm medya örgütlerindeki üyeliğini askıya almayı kararlaştırdılar. Kuveyt • haber ajansı KUNA'dan alınan bilgiye göre KlK'in Bağdat'taki enformasyon merkezi kapatılacak. Şamir'den barışa engel • KUDÜS (AA) — Israil Başbakanı Izak Şamir, Ortadoğu Banş Konferansı'na katılacak Filistin heyetinin kimlerden oluşacağı konusunda anlaşmaya varılmadığı sürece, konferansın toplanamayacağını bildirdi. Şamir, ABD tarafından önerilen bölgesel banş konferansına ATnin katılmasını desteklediğin de belirtti. Şamir, ABD Başkanı George Bush'a gönderdiği mektupta, "Konferansa katılacak Filistin heyetinin FKÖ ile hiçbir bağı bulunmayacağı ve bu heyetin işgal altındaki topraklarda yaşayan kişilerden oluşacağı konusunda anlaşmaya vardığımızı anımsatmak isterim" ifadelerini kullandı. Magrip zirvesi ertelendi • BtNGAZt (AA)— Bingazı'de bu hafta sonunda toplanması planlanan 'Magrip Zirvesi'nin, Cezayir'in yaşadığı hassas durum nedeniyle ertelendiği bildirildi. Mısır dışındaki Kuzey Afrika ülkelerini (Libya, Tunus, Cezayir, Fas, Moritanya) tanımlayan Magrip ülkeleri zirvesinde devlet liderleri, Libya'nın Bingazi kentinde iki gün sürecek bir toplantıda buluşacaklardı. Ürdün'de çok partili rejim • AMMAN (AA) — Ürdün Kralı Hüseyin ile önde gelen 60 siyasetçi arasında, ttlkede siyasi partilere 34 yıldır uygulanan yasaklamaların kaldınlması ve 20 yıliık sıkıyönetim sırasında çıkarüan yasalarda değişiklik yapılmasına ilişkin bir belge imzalandı. 40 sayfahk belge, hükümet ve parlamentoya, demokrasiyle çelişen yasalann kaldınlması konusunda genel olarak yol gösteriyor. Belgede, krala olan bağlılık da vurgulanıyor. Belgrad'da protesto gösterisi • BELGRAD (AA) — Yugoslavya'mn başkenti Belgrad'da dün yaklaşık 10 bin kişi Slobodan Miloseviç liderliğindeki Sırbistan hükümeti aleyhinde gösteri yaptı. Seçimlere gidilmesini isteyen göstericiler, Miloseviç yönetimini, Sırbistan'ı, Yugoslavya'dan ve dünyadan ayırarak yalnız bırakmakla, sefalet ve umutsuzluğa itmekle suçladılar. Gösteriyi düzenleyen Sırbistan'ın en büyük muhalefet partilerinden Sırbistan Yenilik Hareketi'nin lideri Vuk Draskoviç, ülkenin "demokratik güçlerini" Miloseviç'i devinneye çagtrdı. BM kaynaklarına göre CumhuriyetMuhafizlan, Güney Irak'ta saldınya hazırlanıyor Saddaırfın gözü Şîîlerîn üzerîndeIngiliz basınında çıkan haberlere göre de Irak yönetimi, 450-800 bin arasında Şiiyi ülkenin güneyindeki batakhklarda kıstırmış durumda. Şiüerin fran'a göçe zorlandığı bildirilirken Irak güçlerinin saldınya geçtiği yolunda haberler de verüiyor. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA— Irak'm güneyinde httkümet kuvvetlerinin, Şii topluma karşı saldınya gi- rişmeye hazırlandığına ilişkin iddia ve haber- ler tngiltere'de endişe ile karşılanıyor. Lond- ra'daki Şii muhalefet sözcüleri, verdikleri de- meçlerde sürekli olarak bir "sakhn teMkti"n- den söz ediyorlar. Bazı haberlerde BM kay- naklanna dayanılarak "Cumhuriyet Mnha- fızfauı'ıın sakhnyı bafUtauş oMuklan" bik öne sürülüyor. Irak'm kuzeyinde ise Kürtler ile Bağdat hükümeti arasındaki özerklik gö- rüşmeleri sürüncemeye girdiği bir sırada, ABD ve Ingiltere başta olmak üzere "güven- H bölge"de bulunan müttefik kuvvetlerin, "en losa sorede" bölgeden aynlmaya hanrlanma- sı, ancak güvenlik işlemlerinin Birleşmiş Mil- letler güvenlik görevlilerine devrinde parasal ve yönetsel güçlukler çıkması da Ingiltere'de ayn bir kaygı konusu. Kürtlerin özerklik ta- lepleri uluslararası güvencelerle desteklenme- diği takdirde, müttefiklerin bölgeden aynlma- sından sonra Kürtlerin yeniden Türkiye yö- nünde kaçma olasıhğı ciddiye ahnıyor. An- cak tüm bu gelişmeler arasında en ivedi dik- kat gerektiren, güneydeki Şülerin giderek ağırlasan durumu. Irak ordusunun "Şiileri sardığı ve her an saldınya geçerek toplo kı- yıma yol açabilecefi" iddialan sürekli yine- lenmekte. Irak'a karşı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından kararlaştınlan ekonomik ambargo hakkında bu hafta BM'de yapılması beklenen değerlendirme sırasında tngiltere^ nin, tüm bu gelismelere ilişkin "derin kaygısını" dile getirmesi beklenmekte. tngil- tere, ambargonun aksaksız sürmesinden yana. Irak'ın güneyinde Nasıriye-Kuma-Basra üçgeni içinde kalan bataklık ve sazlık bölge- ye sığınan Şülerin sayısı kestirilemiyor. "Independent" gazetesi 8S0 bin kişiden söz ederken, "Observer" 450 bin, "Snnday Tlmes" 500 bin kişiden söz ediyor. BBC rad- yo ve televizyonu da Irak'ın güneyindeki ge- lişmelere geçen cuma gününden beri ağırlık vermeye başladı. Dünya basımnm gözlerin- den en uzak ve erişiünesi en zor bölgede Sad- dam Hüseyin'in, "Şii sonunına nihai çözüm" arayabileceği ve Iran-Irak savaşı sırasında yi- ne ayru bölgede kullandığı zehirli kimyasal gazlan yine kullanabileceği olasılığuıa işaret edilmekte. ABD yanhsı muhalefet örgütü "Özgür Ink Konseyi" lideri Saad Cabir, "Şiiler, tanklar- dan kaçmak için bataklık bölgeye aguuhlar. Ancak burası, havadan yapdacak bir kimya- sal saldınya da son derece açıktır" dedi. Di- ğer Şii muhalefet sözcüleri, Saddam Hüse- yin'in, Şii toplumunu "bitmeyen bir sonın" olarak gördüğünü, olabildiğince çok sayıda Şiiyi Iran'a göçe zorladığım, Körfez savaşı ar- dından başlayan Şii ayaklanmasımn bastınl- dığı sırada da belirsiz sayıda Şiinin Kerbela ve Necefte topluca öldürüldüğünü iddia edi- yorlar. Ancak Şiilere yönelik son tehdıdin bundan önceküeri "gölgede bıraktığını" ve daha geniş bir kitleyi kapsadığını belirtiyor- lar. Bu arada Irak, Şülerin büyük kitleler ha- ünde ülkenin güneyinde kıstınldıklan ve "or- dudan gelen ciddi tebdit albnda" bulunduk- lan yolundaki Birleşmiş Milletler kaynakb haberi yalanladı. Irak Enformasyon Bakanlığı'nca yayımla- nan bildiride, Ingiliz yaym kurumu BBC rad- yosunun adlan saklı tutulan üst düzey BM yetkililerine dayanarak verdiği haberin ger- çekle ilişkisi bulunmadığı, bunun ancak "Gö- ney Irak'takl isyan sonrasuıda tran'a kaçan sabotajalann moraiini yükseHmek" amaa- ru taşıdığı kaydedildi. Enformasyon Bakanlığı, bu haber için ay- nca "tran ajanlannın katdımıyla öretilen bir dizi propagaada yayınından biri" tanımım kullandı. ABD/TÜRKİYE Kuzey Irak'ta çıkar çanşması Bush yönetimi, Irak'ın kuzeyinden bir an önce çıkmanın hesaplarını yapıyor. ABD, Kuzey Irak'tan çıkarsa bağımsız bir Kürt devleti kurulması olasıhğını da hesaphyor, ancak bunun Türkiye'yi rahatsız etmeyeceği düşünülüyor. Türkiye'nin ise bu konuda kaygıları olduğu bir gerçek. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — Kuzey Irak'ta son günlerde meydana gelen gelişmeler, Türkiye açısın- dan tehlikeli bir yönelişe doğru yol alındığını gösteriyor. Geçen birkaç hafta içinde Kürtler, kuzeydeki Irak kuvvet- lerine dönük saldınlan arttırdı. Hatta ABD, zarnan zaman Kürtlere karşı Irak güçlerini ko- nımak durumunda kaldı. Was- hington, Kürtlerin bu davranış- larının amaamn ABD'nin böl- gede daha uzun süre kalmasını sağlamaya dönük olduğuna ına- nıyor ve "Bir süre daha kalır- sak, oradan ne zaman aynlaca- gımıza biz degil, Kürtler karar verecek" gibi bir kaygı içinde görunüyor. ABD, bu yüzden de giderek Irak'ta bir batakhğa sü- ruklendiğini düşunüyor ve bir an önce buradan çekilmenin yollannı arıyor. Bu olgu, geçen günlerde bölgeyi ziyaret eden ABD Genelkurraay Başkanı CoJin Povrdl tarafından da ifa- de edildi. ABD, bir an önce bu batak- Iıktan çıkmasımn yolunun da Saddam Hüseyin'in devrilme- sinden geçtiğini duşünuyor. Bu yüzden de Irak uzerindeki vida- ları daha da sıkmaya başladı. ABD Başkanı George Bush, ge- çen hafta bir vesileyle Irak Si- lahlı Kuvvetleri'ne tekrar 'duru- ma el koyması' için çağnda bu- lundu. ABD'nin bu davranışının Türkiye'yi tehdit edebilecek ba- zı sonuçlar yaratması söz konu- su. Çünkü Saddam Hüseyin, ik- tidardan düşer düşmez ABD'- nin bölgeden çekilip gitmesi, Kürtlerin de bağımsızlık ilan et- mesi olasıhğı yüksek. Türkiye'nin bir şekilde bu tehlikeyi ABD'nin dikkatine ge- tirmesi gerekiyor. Ancak ABD'- ye, "Hüseyin'in işbaşında kal- masının herkesin lehine oldugunu" söylemek hakaretle eşdeğer sayıldığından bu yapıla- mıyor. Boyle bir oluşumu önle- mek için Türkiye'nin petrol bo- ru hattını açması bir önlem ola- rak ön plana çıkıyor, ancak bu- nu tek taraflı yapmamn da yan- lış bir görüntu verebileceği du- şünülüyor. Nitekim Tarık Aziz'in Türkiye'ye geleceği ha- beri, daha sonra bunun sakın- cası olmayacağım düşünseler de ilk günlerde ABD'yi hayli rahat- sız etti. Buna karşılık Saddam Hüse- yin iktidardan düşer düşmez Kürtlerin bağımsızhk ilan etme olasıhğı ABD'yi fazla rahatsız etmiyor. Üstüne üstlük bunu Türkiye açısmdan da tehdit ola- rak görmüyor. Washington'da, "bir başka ülkenin topraklan Uzerinde kurulmuş bir Kurdis- tan'ın Türkiye'yi rahatsız etme- sine neden olmadıgı" yönünde bir duşünce var. Ornek olarak da Ermenistan gösteriliyor ve Ermenistan'ın Türkiye'nin top- rak bütürüüğünü tehdit edeme- diği hatırlatıhyor. Kuzey Irak'- ta kurulabilecek 'karaya hapsolmuş' bir Kurt devletinin, her yönüyle Türkiye'ye muhtaç olacağı, bu bakımdan da Türki- ye'nin endişe etmesine gerek ol- madığı vurgulanıyor. Manhattan'ın bir ucundan ötekine uza- p g „„, Broadway Caddesi, dün Körfez sa- vaşından dönen Amerikan buiilüerini sdantfaunak için gdeneksel "kahramaniar kanyonıTna dö- nüştü. Körfez savaşımn zaferini kutlamak için yapdan 'hoşgeldin' yürüyüşünde en ilgi çeken gös- teriierden birini, temsili Scud füzesi atısı ile Patriot füzesinin bona verdigi karşılık oluşturdn. Yü- rüyüşte, Körfez savaşında çok uluslu gücün komntanbgım yapan General Norman Schwarzkop da yer akü. Bu arada ABD'de bu hafta sonu, "müliyetçüik hafta sonu" ilan edildi. (Fotograf: Renter) BİLGİSAYARDESTEKÜEĞİTİMPROJESİYLE ONBİNLERCEGENCİMİZKLAVYEBAŞINDA.. Tesekkürler. T.C. Milli Eğitim Bakanhğı Eğitim Araçlan ve Donatım Dairesi Başkanlığf nca 5 Ekim 1990 tarihinde açılan Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE) Projesi ihalesi sonucunda Türkiye'nin çeşitli illerine dağılmış 40 adet okula bilgisayar laboratuarı kurulması işlemi firmamız tarafından gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Zonguldak, Bolu, Adana, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Şırnak, Artvin ve Antalya'daki bilgisayar laboratuarlannın kurulması aşamasmda, Teleteknik'e gösterdikleri yakm ilgi ve yardımlarından dolayı Milli Eğitim Bakanı Sn. Avni Akyol'a ve BDE Projesi'nde emeği geçen tüm Milli Eğitim Bakanhğı yetkililerine teşekkürlerimizi sunarız. Teleteknik A.S. PAPA DAVASI Ağca, yeniden yargıç önünde Mehmet Ali Ağca, Papa'ya suikast davasında bu kez şahit olarak dinlenmek üzere yargıçlann karşısına çıkacak. NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA— Papa davasi için gizli soruşturmayı yüniten Yar- gıç Rosario Priore ve Savcı An- tonio Marini, Mehmet Ali Ag- ca'nın yeniden ifadesine başvu- racak. Bugunlerde Savcı Mari- ni ve Yargıç Priore'nin huzuru- na çıkması beklenen Ağca, bu kez Konstantin Karadzov'un if- şaatlan için 'şahit' olarak din- lenecek. Hatırlanabileceği gibi Konstantin Karadzov geçen hafta başmda "D Giorno' ga- zetesinde yayunlanan sözde if- şaatlanyla ortalığı birbirine katmış ve eski Bulgar gizli ser- visi şefi olduğu söylenen şahsın KGB adına papa suikastını ör- gütlediği ileri sürülmüştü. Birbiri arkasına verdiği söy- leşilerde pek fazla yeni yön bu- lunmamasına rağmen, yine ga- zetelerin birinci sayfalanna sıç- ramayı başaran Ağca, Karad- zov'un tüm ifşaatlannı yalanla- makla birlikte, papa suikastını KGB adına Bulgarlann örgüt- lediğini yineledi. "Bu Karadzov öykiisü, akd kanşnrmak ve ger- çekleri sapbrmak için icat edil- miş bir manevradır" diyen Ağ- ca, Karadzov diye birini tanı- madığını söyledi. Ağca, aynca II. Jean Paul'ü yok etme kara- rınm, komünist rejimleri kur- tarmak isteyen Sovyet Komü- nist Partisi Genel Sekreteri Yııri Andropov tarafından alındığı- nı belirtti. Ote yandan Ağca, CIA'yı son iddialarda ileri su- rulduğu gibi önceden haberdar etmediğini açıkladı. "Bo CIA hik&yesi" dedı Ağca, "kesinlik- le bir uydurmadır. CIA'ya ön- ceden haer verseydim, onlar da ttalyan otoritelerini uyanrdı. Kaldı ki anti-komünist bir pa- pa olarak tanınan Jean Paul'ü zaten CIA seçtirmişti. CIA, II. Jean Paul'ü Alntan ve Ameri- kan piskopos ve kardinallerine teUdnde bulunarak anti- komü- nist özellikleri nedeniyle seçtir- dikten sonra niye ortadan kal- dırmak istesin ki?" Bulgarlar- dan komplo için para almadı- ğım söyleyen Ağca, "Sofya, bu iş için bana beş kunış vermedi. Ben olaya gönüllu girdim, çün- kü Idyad daşöncderim bu dog- raltadaydı. Bnlgarlar papayı ortadan kaldırmak istedigimi zatea büiyoriardı. Geçmişte bu niyetimi açıklanuştım. Türki- ye'de cirit atan Bulgar ajanlan bu niyeümden haberdar oldu- lar ve ben de onlara, bu işi ger- çekten yapmak istediğim için Sofya'daki Vitoşa Oteli'nde 'evet' dedim." Romanya biliyordu Bu arada Federal Almanya'- da yayınlanan "Die Welt" Ga- zetesi, Mehmet Ali Ağca ve Pa- pa suikastı ile ilgili haberinde, "Roman>a gizli haber alma teşkilatı Securitate'nin 6 ay ön- ceden Papa'ya vapılacak sui- kastan haberi vardı" dedi. Gazete haberinde, Bulgaris- tan tçişleri Bakanı'nın, suikast olayı ile Bulgar haber alma teş- kilatının ilişkisi olmadığma da- ir sözlerine yer verdi. Gazete, Bulgaristan fcişleri Bakam'nm, Ağca'nın kedileri için yabana oldugunu belirttiğini kaydede- rek, bakanın, "tlk önce bizim için Ağca yabancıydı. Bekir Çelenk ve Uğurlu ile ilişkisi ol- duğu ortaya atüınca araştırma- lara başladık. Tek arzumuz ba- ğnnsız bir komisyon tarafından bizim tarihi açıdan aklanma- mızdır. Bunu ümit ediyomz" şeklindeki sözlerini aktardı. Habere göre, Içişleri Bakanı, "Romanya bizden daha çok bu isin içerisindedir" dedi. Watergate skandalıyeniden gündemde 'Birileri yalan şöylüyor' ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK— Birüeri yalan söylüyor? Olay- lar yaşamr, gelişir, çözümlenir, cevaplandığı sa- nıür, yülar geçer ve günün büinde bambaşka brr ipucu geçmişe yepyeni bir çehre kazandırır. Kısa bü- süre önce yayunlanan, Len Colodny ve Robert Gettlin'in yazdığı "Sessiz Darbe: Bir Baffc»nm Görtvden Alınışı" (Silent Coup: The Removal of a President, St. Martin's Press) adlı kitap herkesin kapandığmı sandığı Watergate skandalına yepyeni bir boyut kazandırdı. On yedi yıl önce The Washington Post gaze- tesinden iki gazeteci Bob Wood\¥ard ve Carl Bernstein, Nixon'ın istifasına neden olan Water- gate skandahnı ortaya çı- kardıklannda, olayın bü- tün aynntılannın açıklık kazandığı samlmıştı. tki gazeteci bu çahşmalan ile gazetecilik ödüllerini al- dılar, bütün dünyada ba- sm özgürlüğünün önemi konusunda simge haline geldiler. Woodward ve Bernstein bu skandalı "Başkanm Bütün Adam- lan" adh kitapta anlatı- yor. Kitabın "Derin Boğaz" diye tanınan, kimliği şimdiye dek açık- lığa kavuşmayan kayna- ğı Beyaz Saray'da olup bitenler konusunda gaze- tecüere ipuçlanm verdi. "Derin Boğaz"ın dönemin Beyaz Saray somm- lusu Alesandre Haig olduğu sanılır. "Sessiz Darbe" adh kitapta Gettlin ve Colodny bu kay- nağm tek bir kişi olmadığmı, çok karakterli bir derleme oldugunu iddia ediyorlar. Sessiz Darbe'nin ortalığı kanştıran iddiası, Wa- tergate skandahnı ortaya çıkaran gazetecUerden Woodward'ın Haig ile yakın dostluğu hakkında. Woodward henüz gazeteciliğe başlamadan önce deniz kuvvetlerinde teğmen iken çok hassas ve gizlilik isteyen bir görev yaptı. Sessiz Darbe, Wo- odvvard'ın bu görevi nedeniyle sık sık Beyaz Sa- ray'a gidip o sırada Milli Güvenlik Konseyi'nde kilit rol oynayan General Haig'i bilgilendirdiği- ni iddia ediyor. Kitap, Haig ile Woodward'ın dostluğunun böyle başladığını öne sürüyor. Sessiz Darbe kitabında Woodward ile Haig- in sık sık göruştüğünü bilen kaynaklar isimleriyle ABD'de kısa bir süre önce yayunlanan "Sessiz Darbe: Bir Başkanın Görevden Alınışı" adlı kitap, Watergate skandalına yeni bir boyut kazandırdı. Kitabın yazarları, skandalı ortaya çıkaran gazetecUerden Bob Woodward ile dönemin Beyaz Saray sorumlusu Ajexandre Haig'in çok yakın ilişki içinde oldugunu öne sürdüler. yer alıyor. Bunlardan biri eski Savunma Bakanı Melvm Laird. Melvin Laird kitabm yazarlanna göre 1990 eylülünde "Woodward'ın Haig'i düzen- h olarak bügflendiruginden aaberliydim" demiş. Woodward bu iddialan yalanhyor. Sessiz Dar- be kitabımn tümüyle "uydurmaca" oldugunu öne sürüyor. Haig ile hiçbir şekilde buluşmadı- gını, ancak "eger buluşsaydı bundan çok böyik bir gurur duyacagını da" belirtiyor. Bernstein da kitabı tümüyle yalanlıyor. The Washington Post gazetesi kitabın yayımlanmasından tam bir gün sonra kitabı eleştiren iki makale yayımladı. Eleş- tirmenler kitapta Woodward ile Haig Uişkisinin yeterli kamt oknaksızm ortaya atıldığını iddia et- tiler. Post ile kitabm yayıncısı St. Martin's Press arasında büyük bir çekiş- me yaşandı. Hem Post yazarları hem de yayıne- vi sahipleri çeşitli basm toplantılan duzenlediler. Sessiz Darbe'yi savu- nanlardan biri Nûcon'ın biyografisi ile büyük sük- se yapan, Kissinger ve Haig üzerine kitaplan ile tanınan Roger Morris. Morris eski bir MUli Gü- venlik Konseyi üyesi. Kamboçya'nın gizlice bombalanmasının ardın- dan Milli Güvenlik Kon- seyi'nden istifa eden Morris, Woodward'ı Ha- ig'in ofisinde sık sık gör- düğünü söylıivar. Morris'in gelişmeler konusundaki değerlendir- mesi şöyle: "Watergate anayasal krizinin derin- liklerinde temel bir anayasal gasp söz konusu idi ki, bu da gerçeği çarpıtmaydı. Bir gazeteci ve ta- rihçi olarak özgür basının bunu tümüyle açığa çıkarmaktaki başansızhğını tanımlamakta güç- lük çekiyorum, gerçeği yeniden ele alan bu kita- bı bir anda silip atmak ya da rafa kaldınp unut- mak kolay değildir. Watergate olaylanndan 17 yıl sonra bu kitabın en azından ortaya çıkardığı acı gerçek; olaylann halen çok az bir bolümünü öğrenmiş olduğumuz, tümünü öğrenmekten çok uzakta kaldığınıızdır. Umanm bu olaydan kal- küarak bütün gazeteciler ve Amerikan karnuo- yu, Iran-Contr, Körfez krizi, mevduatlar ve kre- diler krizinin ya da başka olaylann hiçbir zaman kapanmayacağmı, her zaman yeniden açüıp in- celenmeye muhtaç olduklannı unutmamahdııf
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear