18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 HAZÎRAN 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Dış borçlanma uyansı • ANKARA (UBA) — Hazine ve D15 Ticaret Müsteşarlığı, dış borçlanmada özel sektör kuruluşlanru da uyardı. Başta belediyeler ve KlT'ler olmak iizere kamu kurum ve kuruhışlannın borçlanmasına Hazine izni getiren müsteşarlık açıklamasmda "Dış ' borçlanma hususunda özel sektör kuruluşlan her ne ' kadar bu tebliğ dışında I kalıyorsa da kredi | kuruluşlannın tutarlıhğı ve | dış borçlanma politikalannda uyum sağJanması amacıyla özel sektörün de Hazine'ye danışarak uluslararası sermaye piyasalanndan borçlanmalarının yararlı .1 olacağı düşünülmektedir" ! denildi. TÜSÎAD Konseyi • ANKARA (UBA) — Türk Sanayicileri ve İşadamlan Demegi TÜSlAD'ın en yetkili organı olan Yüksek Istişare Konseyi, Ankara toplantısını, ANAP kongresinden bir gttn sonra gerçekleştirmeyi kararlaştırdı. TÜSİAD, bugün de Türkiye için TUSlAD öncü Göstergeler Endeksi arastırmasını açıklayacak. Araştırma, Türkiye için gelecekte ekonomik dalgalanmalan tek bir endeksten izleme olanağı veren yeni bir endeks sistemini içeriyor. Moskova'da hastane • MOSKOVA (AA) — ENKA inşaat tarafından Moskova'da gerçekleştirilen ve "SSCB'nin en çağdaş hastanesi" olduğu belirtilen 1000 yataklı Ikinri Dünya Savaşı Gazileri Hastanesi bugün açılıyor. Hastanenin proje müdürü Zeki Işın, AA'ya yaptığı açıklamada 88 milyon dolara mal olan projeyi inceleyen Sovyet ve yabancı uzmanların bin yataklı bu hastanenin ülkede "Halka açık en çağdaş tıp tesisi" olacağı görüşünde birleştiklerini kaydetti. Işın'ın verdiği bilgiye göre 2 bilgisayarh beyin tomografi cihazı da dahil olmak üzere 15 röntgen odasıyia donatılan hastanede proje çerçevesinde ENKA'mn ithal ederek hastaneye yerleştirdiği tıbbi cihazlann toplam değeri 19.5 milyon doları buluyor. Fatura sınırı • ANKARA (AA) — Bakanlar Kurulu fatura kullanma zonınluluğuna ilişkin sının yükseltti. Bakanlar Kurulu'nun dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre Vergi Usul Kanunu'nda yer alan ve 300 bin lira olarak tespit edilen fatura kullanma zorunluluğu ile ilgili smır 500 bin liraya çıkarıldı. Dün yürürlüğe giren söz konusu kararla aynca Vergi Usul Kanunu'nda yer alan ve amortismana tabi iktisadi kıymetlerdeki doğrudan doğruya gider yazabilmeye ilişkin sınır da 100 bin liradan 200 bin liraya çıkarıldı. Bilgi transferi • ANKARA (AA) — ABD'li bilim adamı Prof. Dr. Oliver D. Hensley Türkiye'nin ileri teknolojiyi yakalamasının yolunun bilgi transferinden gectiğini soyledi. ODTU'nün konuğu olarak "Bilgi ve Uzman Değişimi Programı" çerçevesinde ABD'deki Texas Tech Üniversitesi'nden gelen Prof. Hensley, AA muhabirinin sorulannı yanıtlarken bilgi transferi sayesinde Türkiye'ye yeni teknoloji ve yeni bilim adamlarının daha hızlı gireceğini kaydetti. Turiznı zirvesi • Ekonomi Servisi — Tlırizmciler, sektörün sorunlannı ve çözüm önerilerini tartışmak üzere 22-26 temmuz tarihlerinde Ankara'da bir turizm zirvesi toplayacak. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Turizm Yatınmcıları Derneği, Ibristik Otel ve Işletmeciler Birliği, Rehberler Derneği ve özel havayolu ulastırmacılanndan oluşan Turizm Sektörü Ulusal 1 Kurulu'nun (TUSEK) şemsiyesi altında toplanacak turizm zirvesinde ortak kararlar alınması bekleniyor. Savunma sanavîî hareketliBüyük helikopter ihalesinin ağustos ayı içinde J toplanacak Savunma Sanayii Icra Komitesi'nde karara /Uçağı hava kuvvetlerine teslim etti. Radar proiesi bağlanması bekleniyor. Mayın avlama gemisi projesinde karar bu yıl sonuna kadar verilecek. • ilk Eğitim uçağı projesini kazanan Agusta fîrması, 4 adet r çerçevesinde de Fransız Thomson fîrmasının üreteceği ilk radar 38 ay sonra verilecek. EVREN DEGER ANKARA — Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) moderni- zasyonu çerçevesinde savunma sanayii projelerinden ikisinin daha bu yıl içinde sonuçlandı- nlması bekleniyor. 24 Nisan 1991'de helikopter ihalesinde son tekliflerin alınması sonra- sında bu projenin ağustos ayı içinde toplanacak Savunma Sa- nayii tcra Komitesi'nde karara bağlanması öngörülüyor. 15 mayısta son teklifleri verilen mayın avlama gemisi projesin- de ise karann bu yıl sonuna ka- dar alınması hedefleniyor. Ge- çen yıl başında sonuçlanan ra- dar ihalesinde ilk radann 38 ay sonra Türkiye'ye teslim edilece- ği öğrenildi. Savunma Sanayii Müsteşarh- ğı'na yakm kaynaklardan edini- Ieh bilgiye göre projelerdeki son gelişmeler şöyle: D b y n avfauaa gearisi Top- lam 6 adet mayın avlama gemi- si üretimi için son teklifler 15 mayısta verildi. Ihaleye 6 firma katıiıyor. Bu firmalar, Abeking and Rasmussen (Almanya), Lürssen Werft (Almanya), DCN (Fransa), Inter Marine (İtalya), Vosper Thornycroft (Ingiltere), Kangnam (Güney Kore). Ihale- de iki ayn teknoloji yanşıyor. Alman teknolojisi geminin ön gövdesinde mıknatıslanmaz çe- lik kullamrken diğer ülkeler ise GRP olarak adlandırılan cam takviyeli plastik kullaruyor. İha- lenin bu yıl sonuna kadar kara- ra bağlanacağı öğrenildi. Bu ihale- de son teklifler 24 nisanda ve- rildi. Ihale kapsamında ilk plan- da 200 genel maksat helikopte- rinin üretimi, daha sonradan da bu sayının 720'ye ulaştınlması planlamyor. Ihalede Fransız Ae- rospatziale'nin AS 532 UC Co- ugar, Italyan Agusta'nın AB 412 SP, ABD'nin Bell fırmasımn 412 HP, Alman MBB'nin BK 117 ve ABD'nin Sikorsky firmasımn UH 60 Blackhawk tipi helikop- terleri yarışıyor. 7 mayısta ise Alman MBB firması ile Fransız Aerospatziale firması birleşerek Eurocopter firmasına dönüştü- ler. Ancak her iki firma da 24 nisanda verdiği tekliflerin geçerli olduğunu, Türkiye'nin seçimi halinde daha önceden önerilen modeli üretebileceklerini iletti- ler. Bu ihatenin ağustos ayı için- de toplanacak Savunma Sanayii Icra Komitesi'nde karara bağ- lanması bekleniyor. T e U z fcalrnl Bu proje kap- samında yaklaşık 2 bin 700 tel- sizin üretimi için Ingiliz Marconi firması seçilmişti. Firmanın be- lirlenen paketten toplam 50 ka- dar telsLzi Türkiye'ye teslim et- tiği öğrenildi. R I İ T BmlfHİ thaleyi Fransız Thomson-CSF firması kazandı. Proje çerçevesinde ilk radar Fransa'dan hazır olarak gelecek. Bu çerçevede ilk radar S0 ayda tamamlanacak. Daha sonra ikinci aksamlar için ABD'ye gi- derek, burada Aydın Corporati- on firmasına verilecek. 8 ay ka- dar da burada kaldıktan sonra ilk radar 1994 yılı başında Tür- kiye'ye tesl'm edilecek. E0Om uçmgf prvjtai îhaleyi Italyanların Agusta firması ka- zandı. İlk dört uçak hazır ola- rak îtalya'dan getirilerek Çiğli- de Hava Kuvvetleri'ne teslim edildi. Bu ay sonuna kadar Türk Havacılık Sanayii tesislerindeki jjretim hattından 2 uçak çıkacak. Alçak irtifa hava savunma ihalesi ise Patriot füze sistemi alımı yüzünden şu anda dondu- ruldu. Yeni çıkılacak ihalede sis- tem sayısı azaltüacak. Zırhlı muhabere aracında ise yaklaşık 70 kadar araç Ankara yakınla- nndaki FNSS tesislerinde bek- liyor. Bu araçların "kalite diizeyi" sağlanamadığı için Ka- ra Kuvvetleri Komutanlığı teslim almıyor. Bufday öretkileri girdi fiyatlanodaki yüksek artşUn yakınıyor. Buğdayda fîyat tartışmasıtZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Buğdayda fıyat tarüşması alevleniyor. Sek- tör temsilcileri art arda rapor hazırlıyorlar. TZOB'a göre son yedi yılda Türkiye'de buğ- day fıyatlan 16 kat arttı. Buna karşılık ma- liyet artışı 25 kata ulaştı. Türkiye Ziraatçı- lar Derneği, yüzde 30 üretici kân ile birük- te 1 kilogram ekmeklik buğdaya 846 lira ve- rilmesi gerektiğini öne sürdü. TZD Başka- m Ibrahim Yetkin, "Yaptıgımız maliyet be- sabını herkcsle tartışmaya hazınz" derken Ziraat Muhendisleri Odası Ege Bölge Şu- besi raporunda, buğday fıyatlan dolar cin- sinden hesaplandı ve hükümet tarafından verilen fıyatlann dolar olarak geçen yüki düzeyin altında kaldığı vurgulandı. TZOB Başkam Osman özbek, Türkiye^ de yüzde 60'lar düzeyindeki enflasyona kar- şılık hububata verilen yüzde 39"luk fıyat ar- tışıyla üreticinin güç duruma sokulduğunu öne sürdü. TZOB tarafından gerçekleştiri- len çalışmaya göre Türkiye'de son yedi yıl- da buğday fıyatlan 16 kat artarken gübre- de 30 kat, tohumhıkta 21 kat, motorinde 24 kat, ilaçta 27 kat fiyat artışı yaşandı. TZOB'a göre genel olarak maliyet artışı 25 kata ulaştı. TZOB bu durumda 1991 ürü- nü hububat fiyatlanndaki artışın yüzde 80 olması gerektiğini öne sürdü. TMMOB Ziraat Muhendisleri Odası Ege Bölge Şubesi tarafından hazırlanan rapor- da da buğday fıyatlan yülara göre dolar cin- sinden hesaplandı. Hesaplama sırasında buğdayda fıyatlann açıklandığı tarihteki do- lar kuru göz önüne aiındı. Çalışmada, bu yıl açıklanan fıyatlann dolar olarak geçen yılki düzeyin altında kaldığı vurgulandı. Av- rupa Topluluğu'nda tahıl ürünlerindeki mü- dahale fiyatlanmn da ele alındığı raporda, Avrupa Tbpluluğu'nda üreticiye verilen fı- yatlann Türkiye'nin çok üzerinde olduğu- Ziraat Odaları Birliği'nin hazırladığı bir rapora göre, son yedi yılda Türkiye'de buğday fîyatları 16 kat arttı. Buna karşılık maliyet artışı 25 kata ulaştı. na dikkat çekildi. Konuyla ilgili olarak şu açıklama yapıldı: "Avrupa Topluluğu'nda 1991 iirünii için sert bugdaya verilen fîyat, ton basına 310 doUrdır. Yumuşak bugdaya verilen fiyat da 221 dolar. Tüıkiye'de ise buğdaya verilen en yüksek fiyat tonda 181.9 dolardır. Türkiye ile Avrupa Topluluğu'nu verim açısından karşılaşnnlı^ımızda da karsunıza carpıa bir tablo çıkmaktadır. Avrupa Topluluğu'nda buğday üretim alanı Türkiye'ııin 1.7 katı ol- masuıa karşu üretim diizeyi 5 3 katıııa ubş- maktadır." Odamn Ege Bölge Şube Sekreteri Ahmet Tomar, geçen yıl Anadolu durum buğdayı- na dolar cinsinden verilen fıyatın ton başı- na 215.9 dolar olduğunu belirterek bu yıl açıklanan fıyatın 181.9 dolarda kaldığma dikkat çekti. Türkiye Ziraatçüar Derneği raporunda, üreticinin en çok kullandığı amonyum nit- rat gübresinin 1990 yılında yüzde 111 artış gösterdiğine dikkat çeküerek aynı gübrenin 1991 yılımn ilk 5 ayında yüzde 65 oramnda arttığı vurgulandı. Türkiye'de buğday fıyat- lan ele alındığı zaman yaşanan ekonomik ortamın ve girdi fiyatlanmn gözardı edile- meyeceğıni vurgulayan TZD Başkam tbra- him Yetkin, "Dernek olarak vspılan araş- tırma soDucn maliyet fıyatlan belirlenmiş- tir. Biz bu fıyatlan her yerde tartışmaya haanz" diye konuştu. TZDraporundabuğ- daya yüzde 30 üretici kân ile birlikte 846 li- ralık fıyat verilmesi gerektiği öne sürüldü. TZD Başkam Yetkin, uygulanan yanlış po- litikalann cezasımn üreticiye çektirildiğini belirterek Çukurova'da buğdayın tüccar ta- rafından 440 liraya alınmaya başlandığını öne sürdü. Borsada büyük çapta alım'Satım yapanlar, aracı kurumlardan neler bekliyorsu-^ nuz? Yapı Kredi Yatırım beklentilerinizi bilir. Borsada büyük çapta alım-satım yapanlara çok uygun olanaklar sağlar. YAPI^CKREDi YATIRIM Telefonlar: 169 61 43-169 05 98-179 83 69 Çernişev: KEÎB için herkes hazır değil ANKARA (AA)— SSCB'nin Ankara Büyükelçisi Albert Çer- nişev, bölgedeki diğer ülkelerin, Karadeniz Ekonomik Işbirliği Bölgesi'nin (KEİB) oluştunıl- ması konusunda şu anda Tür- kiye kadar hazır olmadıklannı bildirdi. Çernişev, Türkiye Odalar ve Borsalâr Birliği'nce (TOBB) In- gilizce olarak yayımlanan "Tur- key-Economy" adlı dergide yer alan demecinde, KEtB'nin oluş- turulmasının yaranna inandığını belirterek bu sayede bölgede in- sanların, sermayenin, mal ve hizmetlerin serbestçe dolaşabi- lecegini hatırlattı. Çernişev, Ka- radeniz'e kıyısı bulunan ülkeler için KEİB'nin ekonomik ve kül- türel açılardan büyük yararlar sağlayacağını da vurguladı. Çernişev ancak tüm bunlara ulaşmamn kolay olmadığını be- lirterek "Böyle bir dönemi geç- mek için belirli bir zamana ih- tiyaç vanur" gorüşünu savundu. Çernişev, "Belki Türkiye di- ğer ülkelere göre daha hazırdır, ancak Karadeniz'e kıyısı bulu- nan diğer ülkeler şu anda böyle bir gelişme için henüz hazır degiUer" dedi. Çernişev, KEtB'nin dışa ka- palı bir bölge olmayacağını da belirterek "Bu bölge ekonomik işbirliği ile ilgilenen her ülkeye açık olacakür" ifadesini kullan- dı. TOBB'nin dış ekonomik iliş- kilerden sorumlu g^enel sekreter yardımcısı Okan IJçer de aynı dergide yer alan demecinde Ka- radeniz bölgesindeki ülkelerde ekonomik büyümenin sürdüru- lebilmesi için gerekli olan istik- rar ortamının sağlanması konu- sunda Türkiye'nin daha aktif bir rol üstlenmek amacında olduğu- nu vurguladı. Üçer, böyle bir girişimın aynı zamanda bölgede kalıcı bir ba- rışın sağlanmasına da katkıda buiunacağını kaydetti. Üçer, Türkiye'nin yakın bir geçmişte yaşadığı deneyimlerin, Türk yetkilileri Karadeniz çevre- sinde bir ekonomik işbirliği böl- gesi oluşturulması konusunda girişimde bulunmaya ve somut bir öneri getirmeye yönelttiğini de belirtti. Üçer, bu nedenle KEİB konu- sunda iyi tasarlanmış bir işbir- liği projesiyle ortak hedeflere doğru yol almanın mümkün olabileceği bir zeminin hanrlan- mış olacağını kaydetti. Bankalarda 18.8 trilyon liralık kamu kâğıdı var ANKARA (ANKA) — Ban- kaların elindeki tahvil ve bono- lar, 28 Aralık 1990 - 17 Mayıs 1991 tarihleri arasmdaki beş bu- çuk aybk dönemde 4 trilyon 504 milyar lira artarak 18 trilyon 819 milyar liraya ulaştı. Tahvil ve bonolardaki oransal artış yüzde 31.5 oranında gercekleş- ti. Merkez Bankası verilerine gö- re artışın 3 trilyon 736 milyar h- ralık bölümü devlet tahvili, 768 milyar liralık bölumü ise Hazi- ne bonosundan kaynaklandı. Bu artışlar sonucu bankalann elindeki devlet tahvili tutarı 15 trilyon 848 milyar liraya, Hazi- ne bonosu tutarı ise 2 trilyon 971 milyar liraya ulaştı. Geçen yıl sonunda ise devlet tahvilleri 12 trilyon 112 milyar lira, Ha- zine bonoları 2 trilyon 203 mil- yar lira ve toplam 14 trilyon 315 milyar lira düzeyinde bulunu- yordu. Bankaiarın elindeki tahvil ve bonolar 10-17 mayıs günleri arasındaki bir haftalık dönem- de ise 531 milyar lira arttı. Bu artışın 420 milyar liralık bölu- mü Hazine bonosu ve 111 mil- yar liralık bölümü devlet tahvi- linden kaynaklandı. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY Moraller Neden Bozuk? Ekonomi Çok Kötüye mi Gidiyor?.. Türkiye'nin gündemini Koşk polrtikasının entrikalan işgal ederken, ekonomide ne oluyor? Birçok kesimde görülen hoş- nutsuzluk ve karamsarlık neyin göstergesi? Durum gerçek- ten çok kötüye mi gidiyor? Bundan sonra neler olabilir? Bu sorulara cevap ararken, önce birkaç noktayı belirtmekte yarar var. Bir kere Türkiye'de çeşitli kesimlerin baklentilerini bir ara- da karşılayabilmek için ekonominin iyice canlandırılması, bü- yüme hızının sonuçta dengesizliklere yol açacak noktalara doğru zorlanması gerekiyor. İktidarlar kolayca bu tuzağa dü- şüp kısa vadede puan kazanmak için ekonomiyi zorluyor ve geçen yılki gibi yüksek büyüme hızları yakalanabiliyor. Ama bu iç ve dış dengeleri bozuyor ve iktidan bu kez kemer sık- ma, ekonomiyi yavaşlatma önlemlerine zorluyor. Bu ise he- men hiç kimsenin hoşuna gitmiyor, yüzde 9-10'luk anormal büyüme temposundan sonra ekonominin yüzde 3-4 dolayın- da, bünyesine daha uygun bir büyüme temposuna gerileme- si, hemen her kesimde hoşnutsuztuk yaratıyor ve karamsar- lıga yol açıyor. İkincisi, zorlamalarla yakalanabilen yüksek büyüme hız- ları çeşitli ve abartmalı vaatlerle desteklenince, insanlann beklentileri yükselıyor, harcama ve yatırım kararlarını buna göre vermeye başlıyorlar. Bu coşkulu dönemin hemen ardın- dan yeni bir daraima dönemi gündeme gelince, bu büyük bir düş kınkltgı yaratıyor. Aynca hızlı büyümenin süreceği var- sayımıyla yapılan hesaplar ve harcama planlamalan insan- ları güç duruma da düşürebiliyor. Dolayısıyla şöyle bir ilginç olay yaşanıyor: Ekonomi zorla- malarla canlandırılıp yüksek büyüme hızları elde ediliıken, genelde bir coşku havası yaşanıyor. Bu gidişin ekonominin dengelerini bozduğu ve sürekli olamayacağı yolundaki uya- rılara pek kulak asan olmuyor Ekonomi aslında ciddi prob- lemlere doğru yol alırken geneide bir bayram havası esiyor. Tam tersine, zorunlu daraima sonucunda ekonominin den- geleri düzelmeye yüz tutarken, bu kez genelde bir karam- sarlık havası egemen olabiliyor. Bu çelişkinin altında yatan başlıca gerçek de galıba şu: Türkiye ekonomisi, bugünkü yapısıyla yüzde 5'in çok üze- rinde büyüme hızlarını sürekli kılacak bir yapıya sahip de- ğil. Bu noktaya gelmek için önce yüzde 5 dolaytndaki bir bü- yüme hızına istikrar kazandırmak, iç ve dış dengeleri sağla- yarak ve enflasyonu aşağı çekmeye başlayarak önce bu nok- tada sürdürülebilir bir büyüme hızını gerçekleştirmek gere- kiyor. Ne var ki, bu yöntemle çeşitli kesimlerin kısa vadeli bek- lerrtilerine tam cevap vermek olanaksız. Oiaya kısa vadeli bir perspektifle bakan iktidarlar bu nedenle istikrarlı ve sürdü- rülebilir büyümeyi değil, bu inişlı çıkışlı yoiu tercih ediyorlar. Sonuçta, bu iniş-çıkışlar yaşanıyor, coşkulu dönemleri karam- sarlık dönemleri izliyor. Bu sürecin asıl tehlikeli yanı ekonominin çeşitli noktala- rındaki insanlann, karar alıcıların orta ve uzun vadeli düşün- mesine olanak bırakmaması; ancak böyle bir bakış açısının ürünü olabilecek yatırımlan ve atılımlan caydırması. Ve Türki- ye'yi yüzde 50'lerin altına çekilemeyen bir enflasyonla "az- gelişmiş ülke" kategorisine iten bir istikrarsızlık ortamına mahkûm etmesi. Bunun acısını er geç fena halde çekece- Olaya çık kısa vadeli bir perspektifle bakıldığında ise de- *rin bir karamsarlığa gerek yok gibi görünüyor. Enflasyon dı- şındaki gelişmeler çok kaygı verici görünmüyor. Ekonomik faaliyet temposu ve büyüme hızı düştüğü için aynca petrol fiyatlanndaki gerilemenin de katkısıyla ithalat- ta belirgin bir yavaşlama var. İhracat ise iç pazardakı daral- manın da etkisiyle şimdilik (ernposunu koruyor. Bu koşullar- da geçen yıl sonunda 9.4 milyar dolara yaklaşan dış ticaret açığının bu yıl hatırı sayılır miktarda gerilemesi beklenebilir. Türkiye'nin cari işlemler dengesi bu yıl turizm gelirterin- deki azalmadan mutlaka darbe yiyecek, ama buna karşılık dış ticaret açığındaki azalma ve Körfez kayıplannın telafisi için alman katkılar geçen yıl 2.6 milyar dolara tırmanan cari işlemler açığının bu yıl çok daha düşük olabileceğini düşün- dürüyor. Öte yandan Türkiye'nin uluslararası piyasalardan kısa va- deli borçlanma şansını yeniden arttırdığı ve kısa vadeli para girişinin arttığı görülüyor. Uluslararası bankalar, çekici getiri olanakları sunan Türk firmalarına ve bankalanna borç ver- meye eğilimli görünüyor. Tüm bu gelişmeler döviz cephesinde bir ara kaygı verici boyutlara varan gelişmelerin tersine döndüğünü ve ekono- minin temposunda beklenmeyen ani bir sıçrama olmadığı sü- rece bu iyileşmenin sürebileceğini düşündürüyor. Bu durumda Merkez Bankası döviz rezervterini yeniden art- trabHir ve dolayısıyla para basmak için geçerli saydığı bir ge- rekçe bulabilir. Bu nedenle önümüzdeki dönemde emisyon- da hatırı sayılır artışlar meydana gelmesinı bekleyebiliriz. Bu yöntemle kamu finansmanına destek sağlanması ve faizle- rin yükselmesinin önlenmesine yardımcı olunması da bek- lenebilir. Para hacminde meydana gelecek gelişmelerin borsa ve piyasalar üzerindeki etkisini kestirmek çok kolay değil. An- cak yeni bir tırmanışa hazır durumda olan enflasyon üzerin- deki etkisinin herhalde olumlu olmayacağı söylenebilir. DÖVİZ KÜRLARI Dövızin Cina 1 ABOOotafi 1 Alman Maria 1 Avustralya Oolan 1 Belcıta Frangı 1 ffaısu Frangı 1 Holanda Ronni 11sveç Kronu 1 bviçre Frangı 100 İtalyan U e t 1 Japon Yeni 1 Sleriin 1 S.Aratnstan Föyal OtMtt AAş 4177 63 2366 26 3142 83 115 09 696 78 2100 37 658 61 276116 319 39 29 84 6997 95 1113 98 Oöviz Sans 4186.00 2371.00 3149.13 115.32 700.18 2104 58 659.93 2766 69 320.03 29.90 7011.97 1116.21 EfekM AJ,ş 4173 45 2363 89 3089.40 113.13 698 08 2098.27 652.02 2758 40 313.96 29.54 6990.95 1086.13 Etacffl &.* 4198 56 2378.11 3158.58 115.66 702.28 2110.89 66191 2774 99 320 99 29.99 7033.01 1119.56 lOHaıtaBİMI çvMzm S 1 7S54 Alman Mariu $ 5 9784 Fr Frjngı S 1 9889 Hol Ronnı S 1 5129 Is» Frangı S 1306 00 rtal Lireti $ 140 00 Japon Yen S 3 7501 S A/rt.ftyafi £16751$ KlSA KISA • İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ Hukuk Fakültesi Avrupa Hukuku Araştırma ve Uygulama Merkezi bir konferans düzenliyor. Bu konferansta Fordham Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Michael T.Malloy "Türkiye ve genişleyen AT- Gelecek için düşünceler", öğleden sonra ise "BM'nin Irak'a uyguladığı ambargo ve Türkiye'nin rolü" konulu bir konuşma yapacak. • VESTEL Şirketler Grubu, bayilerini 30 ağustos-8 eylül tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası Berlin Elektronik Fuan'na götürüyor. • HALK SİGORTA, 1991 yılının ilk üç ayını, 116 milyar lira prim ve 14 milyar lira kâr ile kapattı. • IBM'in, klasik arşivleme metodlanna göre çok ucuz olduğu öne sürülen, anında erişim olanağı veren, 3995 Optik Kütüphane Birimi, Türkiye'de de piyasaya sürüldü. • EKİNCİLER HOLDİNG, Ekinciler Yatırım ve Menkul Değerler AŞ'yi kurarak borsaya girdi. VEFAT Ibrahim Şahinoglu'nun biricik eşi, Ayşen Kayagündüz'ün annesi, Kamil Kayagündüz'ün kaymvalidesi, EMİNE ZEKİYE ŞAHEVOGLU 9.6.1991 günü vefat etmistir. Cenazesi Ataköy 5. Kısım Camisi'nde bugün kılınacak öğle namazından sonra Kandilli aile kabristamnda toprağa verilecektir. AtLESl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear