18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 1 HAZİRAN 1991 Sürekli Yerel Ara Seçim ve Bir ÖoerL.. Örneğin, yerel ara seçimlerin yine 60 günlük bir seçim dönemi ile 'boşalmayı izleyen ilk haziran ayının birinci pazar günü' ya da.boşalmayı izleyen ilk ekim ayının üçüncü pazar günü yapılmasını öngören yeni bir düzenleme, hem. yerel ara seçimlerin yılın belli bir gününe toplanmasını hem yerel yönetim organlarındaki boşalmaların en az 2, en çok 14 ay gibi 'makul, kabul edilebilir' bir süre içinde doldurulmasını sağlayabilir. Prof. Dr. HİKMET SAMİ TÜRK 18. dönem milletvekili ara seçiminin yapı- labileceği zaman dilimi gitlikçe darakr ve bu konuda ufukta henüz hiçbir hazırlık görün- mezken 2 Haziran 1991 Pazar günü belde, il- çe ve il olarak toplam 20 yerleşim biriminde yerel ara seçimler yapılması, ilginç bir çeliş- kiyi yansıtmaktadır. Çelişkinin nedeni, mil- letvekili ara seçiminin TBMM kararıyla, ye- rel ara seçimlerin ise yasa gereğince yapıl- masıdır. Aslında Türkiye, iki yıldan beri kısa zaman aralıklanyla arka arkaya yerel ara seçimler ya- pılan bir ülke durumuna gelmiştir. Öyle ki ge- çen yıl bazı aylar hemen her pazar günü bir ya da birkaç beldede çeşitli nedenlerle boşa- îan belediye başkanlıklan için ara seçim ya- pılmıştrr. 2 Haziran 1991 yerel ara seçimleri- nin özelliği, yaklaşık 54.000 seçmenin katılı- mıyla seçim yapılacak yerleşim birimlerinin görece çok olmasındadır. Yerel ara seçimlerin bu kadar sık yapılma- sı, önce özellikle TRT radyo ve televizyon ya- ymlannda uygulanan seçim yasaklan biçimin- deki hukuksal sonuçlanyla tartışmalara yol açrruştı (1). Konunun bu yönü, -sistematik ve yasa tekniği bakımından uygun yer ve biçim- de olmamakJa birlikte- 2820 sayılı Siyasal Par- tiler Kanunu'na 31.10.1990 tarih ve 3673 sa- yüı kanunla eklenen ve yerel ara seçimlerde 298 sayıb seçimlerin temel hükümleri ve seç- men kütükleri hakkında kanunun 63, 64 ve 65. maddelerindeki yasakların TRT radyo ve televizyon yayınlan hakkında uygulanmaya- cağını öngören bir hükümle düzeltilmiş du- nımdadır (Ek. m. 5). Ancak konunun aynı derecede önemli baş- ka bir yönü daha vardır. Işin bu yönünün ay- dınlığa kavuşması ve yeniden düzenlenmesi ise önce şu sorunun cevaplandınlmasmı gerektir- mektedir: Yerel ara seçimler niçin bu kadar sık yapılıyor? Yerel ara seçimlerin zamanı 18.1.1984 tarih ve 2972 sayılı Mahalli 1da- reler ile Mahalle Muhtarlıklan ve İhtiyar He- yetleri Seçimi Hakkında Kanun'un 7.12.1988 tarih ve 3507 sayılı kanunla değişik 29. mad- desi, yerel yönetimler organlarında seçimle- rin yenilenmesini gerektiren boşalma durum- lannı sıraladıktan sonra böyle bir boşalma- nın 30 gün içinde mulki amirce bildirilmesi üzerine ilçe seçim kurulunun ilgili organ için yeniden seçim yapılmasına karar vererek du- rumu ilan edeceğini öngörmekte ve bu ilan- dan sonra gelen 60. günü izleyen ilk pazarın 'oy verme günu' olduğunu belirtmektedir. As- lında bu düzenleme, yerel ara seçimlerin ya- pılacağı zaman bakımından Türkiye'de 1963'ten beri uygulanagelen bir sistemi sür- dürmektedir. Böyle olduğu halde, önceki dö- nemlere oranla 26 Mart 1989 yerel genel se- çimlerinden sonra yerel ara seçimlerin daha sık yapılması, arada geçen zaman içinde ye- rel yönetim birimleri sayısımn artmasıyla bir- likte organlanndaki boşalmalar da ona göre artmış, aynca son zamanlarda çok sayıda yeni belde, ilçe ve il kurulmuş olması nedenleriyle bu boşalmaların doldurulması ya da yeni or- ganlann oluşturulması zorunluluğundan kay- naklanmaktadır. Bu gelişmenin sonucu olarak sık sık yerel ara seçimlere gidilmesinin sakmcalanm gider- mek ve çeşitli ilçe ve beldelerdeki ara seçim- lerin yılın belli bir gününde birlikte yapılma- sını sağlamak üzere 2972 sayılı kanunun 29. maddesi; önce 20.6.1987 tarih ve 3394 sayılı, sonra da 31.3.1988 tarih ve 3420 sayılı kanun- larla iki kez değiştirilmiş; bunlardan sonun- cusu ile ilgili organ için 'boşalmayı takip eden ilk yılın ekim ayının üçüncü pazar gunü se- çim tarihi olarak kabul' edilmiş; aynca yerel genel seçimlere bir yıl kala yerel ara seçim ya- pılamayacağı hükme bağlanmıştı. Yerel ara seçimlerin yılın belli bir gününde toplanma- sı, 3394 sayılı kanunun geçici 1. maddesi ile ilgili önerge gerekçesinde 'muhtelif sebepler- le vaki olacak boşalmalar sebebiyle... peyder- pey ve sık sık seçime gidilmesinin mahzurla- nnı bertaraf etmek amacıyla' açıklanmıştı (2). Fakat bu düzenleme, ana muhalefet parti- si (SHP) tarafından açılan iptal davası üzeri- ne, özetle yerel yönetim organlanndaki boşal- malann 'yaklaşık en az 10, en çok 22 ay', hat- ta yerel genel seçimlere bir yıl kala ara seçim yapılması yasağı ile birlikte 34 ay gibi çok uzun bir süre doldurulamaması sonucunu do- ğuracağı; dolayısıyla hallun seçme hakkına 'makul, kabul edilebilir' ölçülerin ötesinde bir sımrlama getirdiği; birkaç il veya ilçede fark- h zamanlarda yapılacak yerel ara seçimlerin sık sık ülke genelinde seçim tartışmalanna yol açmasının bir varsayımdan öteye geçemeye- ceği; zaten 1963'ten beri yerel ara seçimlerin boşalmadan başlayan 60 günlük bir hazırlık döneminden sonra yapılageldiği; bu gelenek- ten geriye dönülmesinin düşünülemeyeceği ge- rekçeleriyle Anayasa Mahkemesi'nin 13-14.6.1988 tarih ve E.1988/14, K. 1988/18 sayıb kararıyla iptal edilmiştir (3). Bu karar, yerel ara seçimlerin yapılma za- man] konusunda 7.12.1988 tarih ve 3507 sa- yıb kanunla yeniden eski sisteme dönülmesi- ne neden olmuştur. Asbnda 3420 sayıb kanun- la getirilen düzenleme hakkındaki iptal kara- rı doğru ve yerinde olmakla birlikte; dayan- dığı gerekçelerin yer yer sadece tek bir çözü- mü anayasaya uygun gösteren bir kanlıkta ka- leme alınması, daha sonra yasa koyucunun 1963'ten bu yana bir hayli değişmiş bulunan ülke koşullanna uygun yeni bir sistem geliş- tirmesmi engellemiştir (4). Şimdiki sistemin değerlendirilmesi ve öneri Gerçi halen uygulanmakta olan sistem, ye- rel yönetim organlanndaki boşalmalann sü- ratle doldurulmasını ya da yeni yerel yönetim birimleri organlannın süratle oluştunılması- m sağlayıcı, bu arada kısa zaman aralıklany- la kamuoyundaki değişme eğüimlerini yansı- tıcı niteliktedir. Ancak yürürlükteki sistemin bu yararları yanında ülkeyi sık sık iktidar ve muhalefet partilerinin bütün ağır toplanyla seferber olduklan bir seçim ortamına sürük- lemek; böylece ülke genelinde, hatta siyasal partilerin kendi içlerinde yerel seçimlere ger- çek önemlerinin Ustünde bir yer ve etki kazan- dırmak; aynca kış aylannda yerel ara seçim- lerin elverişsiz hava koşullannda yapılması- na yol açmak gibi çeşitli sakıncalan da vardır. O nedenle bu yarar ve sakıncalan dengele- yebilecek yeni bir düzenlemeye gidilmesi uy- gun olacaktır. Bu amaçla örneğin yerel ara se- çimlerin yine 60 günlük bir seçim dönemi ile 'boşalmayı izleyen Uk haziran ayının birinci pazar günü' ya da 'boşalmayı izleyen ilk ekim ayının üçüncü pazar günü' yapıhnasını öngö- recek yeni bir düzenleme, hem yerel ara se- çimlerin yıbn belli bir gününe toplanmasını hem yerel yönetim organJarındaki boşalma- ların en az 2, en çok 14 ay gibi 'makul, kabul edilebilir' bir süre içinde doldurulmasını sağ- layabilir. Böyle bir düzenleme, gerektiğinde Anayasa Mahkemesi'ne de yeni bir değerlen- dinne fırsatı verebilir. 2 Haziran 1991 yerel ara seçimlerinden -boş bulunan yerel yönetim organlannın doldurul- ması veya oluşturulması yanında- ülke gene- linde beklenebilecek en önemli yarar ise bu se- çimlerden alınacak sonuçlar ışığmda artık mil- letvekili ara seçimine karar verilmesi olacak- tır. 1) Bu konuda Bk. Hikmet Sual Tark, 'Seçim YisakJın ve TRT', Cumhuriyet, 18 10.1990, s. 2. 2) Bk. TBMM Tutanak Defgisi 1987. C 43, s. 190, 191. 3) Anılan karar için Bk Resmi Oazete, 14.7.1988, s 19872, s. 51-60. 4) Söz konusu karann eleştirisi için Bk. HUjnet Sanri Ttrk, 'Yerel Seçımlerle tlgıli Kanun Değışıklıgine îlışkin Anayasa Mahkemesı Karan', Anayasa Yargısı, s. 6, Ankara 1989, s. 101 vd. 108 vd EVET/HAYIR OKEffAKBAL 6 Ok Üstüne... Fransız Devrimi'nin üç sloganı vardı: özgürlük, Eşittik, Kar- deşlik. Aradan ikiyüz yıldan çok zaman geçti. Ama bu üç il- ke Fransız Cumhuriyetinin dayandığı simgeler olarak yaşa- tılıyor. Oysa bu konularda hiçbir sorun kalmamıştır. Fransız ulusu özgürdür, eşitlikçidir, kardeşçe birbirine bağlıdır. Ama kimse ortaya çıkıp da "efendim bu ilkeler eskidi, bunları atıp yerıne yenilerini getirelim" demiyor. Ne De Gaulle dedi ne Mitterrand! Hatta ne de aşın sağcı partının yandaşları... Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik Fransız de- mokrasisınin simgesel sözcükleri, ılkeleri olarak Fransa'yı temsil eden her belgede, her tutumda yer almaktadır. Gazetemizde geniş biçimde okuduğumuz "Yeni Sol" adlı bildirgeyi yazanlar -ki bu tür bildırgelerı hep İsmail Cem'in yazdığı bilinir- SHP'nin attı okundan birkaçının atılıp yerine yeni ilkeJerin getirilmesini öneriyorlar! Bu yeni ilkeler bayrakta yeni oklar olarak yer almalı, diyorlar. Nedir bunlar? Barışçı- tık, Dayanışmacılık, Eşitlik... Atılması gerekenler ise Devlet- çilik, Devrimcilik ve Ulusalcılık... Devletçilik ilkesi neden eskimiş olsun? Bugünkü Özal yö- netimi bile zaman zaman çok yanlış bir Devletçilik politikası izlemıyor mu? Ama Özal'ın Devletçiliği özel gırişımleri dev- let kesesınden zengin etmek! Gerçek anlamda halktan ya- na bir Devletçılıkten uzak!. SHP programındakı Devletçilik ise özel gırişımın kârlı görmediğı ıçın yanaşmadığı alanlarda Dev- letın öncülüğünü sağlamaktır. Sosyal demokrasinin amacı, ulus yarannı bir bütün olarak ele almak olduğuna göre olumlu anlamda Devletçı bir anlayış elbet geçerlı olacaktır. Ama bu Devletçi anlayış, bırey haklannı ayaklar altına almak, Devlet baskıcılığını yaşatmak amacını taşımayacak, tüm bireyien da- ha mutlu kılmaya yönelık bir Devletçilik olacak... Devrimcilik ilkesıne gelince, SHP'nin itici gücüdür bu. Ata- türk'ün "sürekli devrimciliği"nin kısaca belirtilmesidir Don- durulmus, gerilerde kalmış bir devrimcilik söz konusu değil- dır. Çağcaş dünyanın koşullanna bir atılımcılıktır Ulusalcılı- ğa gelince, Atatürk'ün "tam bağımsız Türkiye" yaratmak, onu korumakıradesinin yoğunlaştırılmış ozlemıdir. Ulusalcı olma- yacağız da ne olacağız? Neden eskısın ulusalcılık? Ya, "Yeni Sol" adıyla öne sürülen yeni ilkeler! Barışçılık, Dayanışmacılık ve Eşitlikçilik. . Bu istekler zaten SHP prog- ramında yer almaktadır. Partınin bayrağında yeni oklar ola- rak yer alması ıstenen bu üç sözcük bırer özlemden başka nedir? Barışçı olmak doğal bir ıstektir. Kim olursa olsun "ba- rışçı"lığıbenimsemekzorundadır. Her insan barışçıdır. Kim ben savaşçıyım diyebilir? Doğal bir özlemi bir "ok" olarak bayrağa eklemek yersiz kaç- maz mı'' Dayantşma ve Eşitlik de de- mokrasırn başlıca koşullarıdır. Zaten "halkçılık" ilkesi eşıtliği, dayanışnayı da içermez mi? "Yeni Sol" adına bildirge ya- zanlar -k geçmiş yıllarda aynı kişiler "keli Sol" adına bu- günkü görüşlerinın tersini ka- muoyunasunmamışlar mıydı? Ne tuhal bir toplumda yaşıyo- ruz. Ne uhaf politıkacıiarımız var. Birkaç yıl önce "İlkeli Sol" diyerek partinin sol kanadının görüşlemı kaleme alan kişi ya da kişiler bir süre sonra "Yeni Sol" diys öncekilere ters dü- şen görüşler belirtiyorlar. Böy- le porıka adamlarına toplumun güveni kalır mı? İşin ganbı 1789'un "eşitlik, kardeşlil, özgürlük" ilkeierini 1991 yılnda parti amblemine yazdırmava kalkışmaktır! "Ar- tık her s?/ değışti, 1930'lann anlayışıra uymayalım, yeni du- rumlaroiayaçıkmıstır, kendi- mizi, patmizi yeni koşullara uydurmssnı bilelim" dıyenler, 1789 Fjnsası'nın ilkeierini kendilerre bayrak yapmaktan kaçınmı\crlar! SHP Genel Başkanı Inonü "Hiçbir ;lu bırakmaya niyeti- miz yor' Jerken çok haklıdır Halkçılık .aiklik, Cumhuriyet- çilik, De/ımcilik, Ulusalcılık. Devletçııl gerilerde kalmış eskimiş ç boş birer sımge de- ğildir. Zınanın ilerlemesiyle yeni anlinlar, yeni yoğunluk- lar, yeni jjçler kazanan teme! göruşledr SHP tabanı da 6 temel ılleden yana olduğunu son kog-elerdekı tutumuyla göstermısıni bilmiştir. Geeekondıdaşnıa ve Delege Ağalam Hiç bir siyasacı gecekondu bölgelerini tam anlamıyla iyileştirmeyi düşünmemiştir. Bu tür siyasacıların gecekondu çevresinde yarattığı kent feodal beyleri (delege ağaları), kent siyasetlerinin belirlenmesinde etkin kılınmış ve bunlar el üstünde tutulmuşlardır. ŞEVKET ÇORBACIOĞLUTMMOB-İMODenet.Üyesi Kalkınma surecindekı Turkiyemızin kar- şılaştığı iki sorun, hızlı nufusla birlikte, hızh kentlesmedir. Kentlerimizde yaşayanların sayısı, yılda ortalama °7o 6-% 7 arasında ar- tış kaydetmektedir. Genelde gelişme sure- cindeki, azgelişmiş ulkelerin ortak karak- teri olan bu olgu, çarpık yapılasmanın kay- nağı durumundadır. Bu bağlamda, gece- kondu kuşakları ile boğazı sıkılan kentle- rimiz, her türlü kültur aşınması içinde, can çekişme çizgisine dayanmıştır. Çözüm ge- Ustirilmediği takdirde büyükşehirlik (met- ropoliten) özelliğe sahip kentlerimizi çevre- leyen gecekondu çemberi, zamanla kent gi- rişıni bile engelleyecek boyuta varabilir. özellikle son yıllarda ekonomik ve top- lumsal egemenliğe sahip buyük kentlerimiz- de (metropoller) düşündürücü boyutta ge- cekondulaşma yaşanır oldu. Siyasetin çıkara dayalı bu doğurganbğı önlenemediği için özellikle başkentimiz, geçmiş yıllarda öbür büyukşehirlere (metropollere) oranla gece- kondulaşmada buyük artış göstermiştir. Yaşamın her alanını etkisi altında tuta- bilen bu tür çarpık kentleşme, konut ve çev- re sorunu ile birlikte kent kültür sorununu da yanında getirmektedir. Kent kültür so- rununu yoğunlaştıran da yanbş siyasaalar ve siyasalardır. Sosyal ve ekonomik oluşumun us: yapı- sını siyasalar belirler, Üst yapı konumun- daki 'külturün' en fazla etkilendiği olgu si- yasal olgudur. Kent kultürünü bir bağlam- da siyasalar etkilediğine göre siyasal kültü- rün buradaki beürleyiciliği çok önem taşı- maktadır. Türkiyemizde, günümüzdeki siyasal kül- turün yarattığı gecekondulaşma, kentsel kültür yozlaşmasına yıllardır hizmet etmek- te, bu yetişen siyasaalar da bu oluşuma hız kazandırmaktadırlar. Siyasal yaşamın genel perspektifini oluş- turan parti siyasalan kent kültürü ile güç kazanır. Burada kent kültürünün niteliği önemüdir. Çarpık kent kültürü iie yönlen- dirilen ve yönlendiren siyasacıların yarattı- ğı kent kültürü, partilerdeki siyasal sava- şımlan dayatmacıhğa dönüştürmektedir. Gecekondu bölgeleri siyasal beyler için bulunmaz siyasal çıkar potansiyelleridir. Evet gecekondular oluşturulurken nasıl ki siyasacıların amaçlarındaki bir araç idiyse- ler, oluşturulduktan sonra da aynı bırakıl- mışlardır. Hiçbir siyasacı gecekondu bölge- lerini tam anlamıyla iyileştirmeyi düşunme- miştir. Bu tur siyasacılann gecekondu çev- resinde yarattığı kent feodal beyleri (dele- ge ağalan), kent siyasetlerinin belirlenme- sinde etkin kılınmış ve bunlar el üstünde tu- tulmuşlardır. Kent-feodal beyleri, kendile- rine bağlı deiege sayısına göre kimlikleri ve yeterlibkleri ne olursa olsun kültür üstü is- temlerini sıralamaktan ve de pazarbğa otur- maktan kacınmazlar. Işte bu, bir tür dayat- macıbktır. Bunlan yaratanlar, kendi siyasal gelecekleri için kent kültürünü yozlaştıran partilerin siyasal beyleridir. Bu beyler hal- ka kadar değil, gecekondu alanlannda ya- ratılan kent-feodal beylerine yani delege ağalanna kadar siyasa üretirler. önemli olan anlaşma için bu beylere ulaşmaktır, halka değü!.. PENCEItE Friedıich Naumann Vakfı Türkıye'dekı faalıyetlennı küçük ışletmeler konusunda yoğunlaştırmayı ve bu faalıyetlennı Türkiye Esnaf ve SanatkArlar Konfederasyonu (TESK) ile ışbırlığı içinde sürdurmeyı amaçlamaktadır Bu amaçla TESK bunyesınde "Türkiye Esnal - SanatkAr ve Kuçük Sanayi Arastırma Enstltusü (TES-AR) kurulmuştur FRİEDRICH NAUMANN VAKR tarafından TES-AR ıçın Işletmecılık ve ekonomı konularında deneyımlı bir Araştırma Elemanı aranmaktadır Küçük ve orta olçekli işletmeler konusunda deneyim, Yüksek Llsans veya Doktora gibi bilimsel dereceler başltca tercıh nedenlendır İstıhdam edılecek Araştırma Elemanının ücretı Federal Almanya kaynaklanndan karşılanacak olup, adayın nıteiıklenne göre belirlenecektır Ingılızce ve/veya Almanca dılını çok lyı derecede bılen adaylann 14 Haziran 1991 cuma gününe kadar aşağıdakı Vakıf adresına başvurmalan rıca olunur FRİEDRİCH NAUMANN VAKFI Kuşkondu Sok. No 7/8 06690 Çankaya/ANKARA • Dıe Friedrich-Naumann-Sttftung arbeıtet mıt Türkiye Esnaf ve Sanatkârlan Konfederasyonu (TESK) zusammen und ernchtet eın wirtachattswissensctıaftNch«s Forschungslnstltut in Ankara. Gesucht wırd etn erfahrener Wtrtschaftswiswissenschaftler (Volksvvırt oder Betrıebsvyırt), der auf dem Gebıet der Kleın- und Mıttelındustrıe gearbeıtet und veroffentlıcht hat Er soll Beratungsarberten zu Fragen der Produktionsökonomik von Klein- und Mittelindustrte und Handwerk in der Türkei erstellen. Dıese Stelle wırd aus deutschen Mıtteln fınanzıert. Kandıdaten mıt Austlandserfahrungen, möglıchst ın Deutscniand, und sehr guten Fremdsprachen-kenntnıssen ın Worf und Schrıft bewerben sıch bıtte bıs zum 14 Junı 1991 mıt den üblıchen Untertagen beı: Friedrich-Naumann-Strftung Kuşkondu Sok 7/8 06690 Cankaya-Ankara Manken... Kerata, tanıdığımda öğrenciydi; iyi aile çocuğu, seçkin okullarda okumuş; çevresi küçüklükten oluşmuş. Herkesin inancına göre bizimki bir "dahi" idi; babasına posta koyar; anaşına ah çektirir; ukala, sosyalist; sapına kadar Marksist- Leninist, bumundan kıl akjırmıyor; daha beş yaşında Kur'arn Kerim'i ezberleyen harika hafız gibi Marks'ı, Lenin'i, Mao'- yu, Engels'i hatmetmiş. İstersen Kautsky'yi sor!.. Rosa Lu- xemburg'dan mı, Stalin'den mı söz açarsın? Hepsini bilir, Türkiye'yi o kurtaracak. ötede beride benim için söyledik- leri de kulağıma geliyor: — Hıh, ilhan abi küçük burjuva devrimcisidir. Bak sen kerataya!.. Başlangıçta sosyalist önderterin yanından aynlmıyor, IkJer- lerin yamacında gÖrünerek hava atıyordu. Sevimli mi sevim- li... 27 Mayıs devrimiyle birlikte kültür patlaması olmuş, sos- yalizm modaya dönüşmüş, sap ile saman birbirine kanşmıştı. Birkaç yıl geçmeden bizimki palazlandı, liderler arasına ka- rıştı; ama, 12 Mart'ta bu serüven noktalandı. Kolay mı sosyalizm!.. • Bizim iyi aile çocuğu, ara rejimlerde ortadan kaybotdu, pa- çayı kurtardı. Ne işkence... Ne cezaevi... 1980'lerde ne göreyim, bizim burnundan kıl aldırmaz sos- yalist, liboş olmamış mı? Ağzında banka, borsa, piyasa, dö- viz, faiz, business... Açıklıyor: — Ben dönek değilim. Değıştim, ama dünya değişiyor. Za- man sana uymazsa sen zamana uy!.. Marksist diyalektiğin temel yasası değişimdir. Lenin çoktan aşıkjı. özal, Türkiye'ye çag atlatttğı için çok büyük adamdır. Baktım, çocuk "cüdam" olmuş. Eskiden soldan gelirdi üstüme, bu kez sağdan gelerek ufaktan takılıyor: — Abi, ne varsa liberalizmde var... Kerata büyük iş çeviriyormuş, ANAP'la da haşır neşir. Lüks gece kulüplerinde şaklabanlık edip sosyalist gençliğinden öyküler anlatıyormuş. Büyük işadamlarıyla al takke ver kü- lah... Eh, herkesten kişilik, kimlik, karakter, tutarlılık, cibilliyet bekleyemezsin ki.. Hoşgöreceksin. * Geçenlerde bir yerde rastladım; bu kez pes dedim; çün- kü bizimki Kürt ağzı konuşuyor. — Sen ne diyorsun ulan? Güldü: — Abi, ben Kürdüm.. — Haydi canım.. • Vallahi.. — Nereden geliyor? — Hem ana tarafından var hem babadan. Bizim şecere- miz beş yüz yıllık abicim.. Gözlerine baktırn: Yüzde yüz yalan söylüyor. Tanıdığım- dan bu yana ne sosyalist olmuştu ne liberalizme inanıyor- du, ne de soyunda Kûrtlük vardı; rüzgâr horozuydu bizim oğlan, hep önde görünmek isterdi. Bir görüntüydü ol.. • Modanın Allah'ı yokl.. Kimi zaman moda dergilerini karıştınyorum; renkler ve bi- çimler dans ediyor; ama, kadın ya da erkek hiçbir manke- nin insanlığı öne çıkmıyor; kişilikleri silinmiş. * Şimdi moda Kürtçülük... Meğer ne de çok Kürt varmış çevremızde!.. Birdenbire her- kes Kürt mü kesildi? Gerçekten Kürt dostlar pek yakında zor- lanacaklar, alçakgönüllü olanlar Kürtlüklerini gizlemek zo- runda kalacaklar ve diyecekler ki: — Vallahi Kürdüm; ama, yanlış anlaşrîmasın ya da övün- mek gibi olmasın diye söylemiyorum. "Bugün efkârlıyım açmasın guller Yığıdımden kara habcr verdıler Demırden döşekler taştan sedirler Yıgıdıın aslanım burada yatıyor" BAHTINUR "Onak" Senınle paylaşılacak çok şe)~ımız vardı Paylaşıp yaşamalıydık Bu böyle olmamalıydı. Senı Trafık canavannda yıtırışımızın Uztintusünu ya^ıyoruz. Ama sen bızımlcsın HAYATt CELİK B I Z I M L E VAŞAYACAKSIN Birtanea. BAHTINLR DOSTLAREV: FATOŞ, ZEYNEP. HASAN, METtV, NEŞE ÇEUK AİLESt ADCSA: 'ORT^CCV AL4ATTt> ÇELİK SATILIK ARSA Gebze Osman Yılmaz Mevkı Kız Lısesi karşısı imar ifrazlı 337 m2 arsa sahibinden saülıkür. Müstakıl evle takas olabilır. Tek 9199-55909 ne kadar dayanıklı? KDV ve Taşıt Vergilerı tıariç peşin fiyatı 43.500.000.-TL T ü r k i y e G e n e l D ı s t r ı b ü t o r û Ç İ F T Ç İ L E R Ş ı r k e t l e r G u r u h u İıncırlıkuyu Meydanı Barbaros Bulvarı No 62 Tel 175 07 55 (5 Hat) Fax 166 50 77 Golf'leri görüp inceleyebileceğiniz Çiftçiler Bayileri: • ANKARA: OTONAM Tel (4) 213X02' ANTALYA: DOĞANER Tel (31/ 127093' BURSA: 0T0 TEZ1Ş Tel (24) U 64 27 • ESKİŞEHİR: ERKARAOTOMOTIV Tel (22) 172I6C-ISKENDEBUN ANILTCARET Tel (881) JS573»İSTANBUL:ÇIFTÇIL£R Tel r750755(5Ha««SERVlSOTO Tel 174 58 34 Z Kuyu • ENKAR OTOMOTIV Te 528 21 61 522 S5 24 SIRKECI • ŞAĞULLAR OT0MOT1V 349 80 51ZIVERBEY • İZMİR VENA OTO Tel (51)138776ÇANKAYA • SERVISOTO Tel 151)2501 58'KONYA: GUNDOZLER Tel (33) 131 9<2^MERSİN: ATERTAŞ AŞ Tel (741) 13290 "Develer güç iklim koşullarına dayanıklı, az besinle yetinebılen hayvanlardır. Vücut sularını yavaş yitirir ve susuzluğa günlerce dayanabilirler." Golf'ünüzü elbette her zaman çöl koşullannda kullanmayacaksınız. Ancak bir deveyle otomobiliniz arasındakı benzerliği anlayabilmeniz için yılların ve binlerce kilo- metrenin gerilerde kalması gerek... Develerin ne kadar dayanıklı olduğunu anlayabilmeniz, sabırlı olmanıza bağlı. Volkswaqen Golf, gücünün, çevikliğinin, hızlılığının yanısıra, "dayanıklı" bir dostunuz- dur. Size yıllarca sorun çıkarmadan hizmet eder. Hemen bugün bir Volkswagen Yetkili Satıcısına uğrayın, sizin de bir Golf'ünüz olsun. Dünyada 12 milyon ailenin Volkswaaen Golfü seçmesi boşuna değil... Çünkü: • Ünlü Volkswagen teknolojısıyle üretilen güçlü bir motora sahıptır (1600cc) • Gövdesı, paslanmaya karşı uzun yıllar dayanmasını sağlayacak gemşlıktedır. (gaz pedalı-arka koltuk mesafesr 1 83cm) • Bagajı, ailenin toplu alışverış ve seyahat ıhtıyacını karşılayacak büyûklüktedır. (normal kapasıte. 410 !t/koltuklar yattığında 1360 It) • Benzını çok ekonomik harcar. (100 km'de 90 km sabıt hızla 5.3 It) PAMUKBANK Golfûnuze uygun odeme koşuılanyla sahıp olaMnenız ıçın Parrxjktank-Çıft;ılef ıştnriıçyle 7 I U duŞtoru'a' 1 Otomobıl Kredısı nden de yararlanatnlırsınız " " Kredı hakkında Mgı ıçın Tel 188 24 24
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear