18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/14 MELEK YÜZLÜ CANt— Kadm polisin eşliğinde mahkeme- ye gölfirttlen bu masum yiiziii kız, ashnda bir cani. Üç hemşi- re arkadaşı ile birlikte, 42 bastayı ilaçla zehirieyip öldüraek- ten yargılanıyor. (Fotoğraf: AP) Biracıları kanser korkusu sardı LONDRA (UBA) — Tıp dünyası her geçen gün insan sağlığı için son derece zararlı maddeleri keşfederken, berabe- rinde korku> f u ve endişeyi de ge- tiriyor. Yapılan bir araştırmada günde bir bira içenlerde pan- kreas kanserine rastlama riski- nin yükseldiği öne sürüldü. Araştırmada, kimyasal bulgu olarak birada hayvanlarda kan- ser yapan 'nitrozamin' olduğu ifade edilerek "Bu maddenin en büyük kaynagı biradır, fazla bi- ra içilmesi kanser hastalığı ris- kini arttınr" denildi. Araştır- mada, kanser ölümlerinin en yaygın nedeni olan pankreas kanserinin erkeklerde 6, kadın- larda 7. sırada yer aldığı hatır- latıldı. 6 MART 1991 KRALİÇE BEATRK — Hollanda Kraliçeşi Beatrix, bu iilke yöneticilerinin Fransa'yı zi>-aretinin ilk giinünde resmi bir ye- mek için davel edildigi Elysee Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Fran- çois Mitterrand tarafından karşılandı. (Fotoğraf: AFP) Gençlik bayranıı Dış Haberier Servisi-IÜHA— Paris Belediyesi 20-21 Mart 1991 tarihinde gençlik bayramı dü- zenliyor. Le Figaro Gazetesi'nde yer alan habere göre yaşlan 13-25 arasında olan gençler ha- zırhkları sürdürülen 130'dan fazla yerde yaratıcılıklarını, ka- biliyetlerini gösterme imkânı bu- labilecekler. Bu iki günlük bay- ramda sabahın ilk saatlerinden başlayarak bütün gün bayramın sanatçılan değişik projelerini gerçekleştirirken aynı zamanda bu yeni gençlik bayramımn sa- nat ustalan olacaklar. Bu gös- teriler sayesinde yetenekli ve ba- şarılı gençler aynı zamanda on- lan seyretmeye gelenlerin yardı- mıyla terfı etme olanağı da bu- lacaklar. SERGEİN ANISINA — Arkadaşlannın omuzlanna çıkan bir Serge Gainsbonrg hayranı, 4 gÜB önce ölen ünlü besteci ve şarkıcınıo Paris'te VerneuU sokağındaki evinin duvanna övgü dolu sözcnkler yazdı. HABERLERIN DEVAMI Akbıılııt sıkıstı(Baftarafi I. Sayfada) mantını anlatmadım bile. Bo- nun hesabını senden soranra" diye bağırdı. İki milletvekili bir- birinin üzerine yürürken araya giren bakanlar Cengiz Altınka- ya ile Halil Şıvgın taraftndan ya- tıştınldılar. Yolsuzluk dosyası iddialan Milli Savunma Bakanlığı'n- dan azledilen Hüsnü Dogan Nokta dergisinin son sayısında yer alan direnişçi dört bakan hakkında dosya hazırlandığı ve bu dosyaların Mustafa Taşar, Ercüment Konukman ve Ercan Vuralhan'ın da aralannda bu- lunduğu bazı bakan ve milletve- killerince Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'a iletildiği iddiasını grup gündemine getirdi. Doğan, "Bunlar ayıp şeyler, benirn dev- let anlayışımla bagdaşraayan seyler. Kim bu kurmaylar? Çı- kıp burada açıklasınlar" diye konuştu. Doğan, telefonlann dinlendiği iddiasına açıklık ge- tirilmesini istedi. Bunun üzeri- ne Devlet Bakanı Ercüment Ko- nukman söz alarak, "Ben kur- mayım, ama Semn Özal için ça- lışan kurmayım. Yoksa o dergi- deki kurmaylardan değilim" dedi. Akbulut, bu iddialara yanıt verirken telefon dinlenmesi ko- nusunda bilgisi olmadığını belir- terek, "Ben böyle bir talimat mrnedim" diye konuştu. Akbu- lut, dosya iddialannı da araştı- racağmı kaydetti. Keçeciler, Nokta dergisini mahkemeye vereceğini de açık- ladı. Devlet Bakanı Cemil Çiçek de kuliste gazetecilerin sorusu üzerine "Bu iddialar doğnıysa biz 3.5 yıldır hükümette görev alıyornz. Niye kongre zamanı ortaya atıldı. Burada bir kasıt var. tkincisi orada iddiaJardan biri kabul edilirse, bepsini kabul ederim. Çiinkü grevle ilgiii Demir-Çelik meselesinde bana bağlı degildi. Işın Bev, Demir- Çelik'e bakı>ordu. Böyle bir ha- dise söz konusu olamaz" dedi. Çiçek, hiçbir tarikata mensup olmadığını da ifade ederek "Ama Musluman olduğumu her yerde söylerim. Eğer kasıt buy- n o d a maksadı aşan şeydir. Belli bir yere çekilmeye çalışılı- yor. Çiinkü tarikatçılık nişanı sık sık ona buna yakıştınlmaya baslandT dedi. Akbulut'un konuşması Başbakan Akbulut, grup top- Iantısına katılmak üzere Istan- bul'dan döndükten sonra hava- alanında Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler tarafından karşılandı ve Keçeciler ile birlikte TBMM'ye geldi. Akbulut, ANAP grubuna gi- rerken hükümet değişikliği olup olmayacağı yolundaki sorulara, "Yok öyle bir şey" yanıtını ver- di. Akbulut, kongredeki taraf- lan dinleyeceğini belirterek dire- nişçi bakanlann görevden azle- dilmelerinin söz konusu olma- dığını kaydetti. Başbakan, grup toplantısı ön- cesinde devlet bakanlan Keçeci- ler ve Kemal Akkaya ile Grup Başkanvekili Yasin Bozknrt'la görüştü. Akbulut, ANAP grubunda yaptığı konuşmasında da "vitrin değişikliği" girişimlerini eleştir- di. Akbulut'un bu konuşmasının da muhafazakâr ANAP'lılarca alkışlandığı öğrenildi. Semra Özal'ın yanında yer alan ANAP'hlar ise Akbulut'un ko- nuşmasını eleştirdiler. Liberaller kuliste Akbulut'un direnişçi bakanlara desteğini surdürdüğünü ve gruptaki ko- nuşmasıyla Cumhurbaşkanı özal ile açık bir biçimde çekiş- meye girdiğini ortaya koyudğu- nu ifade ettiler. ANAP grubuna Istanbul tl Kongresi'nde divan başkanlığı yapan Mustafa Taşar ile genel başkan adaylarından Mesut Yıl- maz katılmadılar. Devlet Bakanı Cemil Çiçek TBMM'den aynlırken gazeteci- lerin sorusu üzerine istifa etmeyi düşünmediğini belirterek, "Par- tinin ijiye gitınesi için elbirliği ile çalışınz. Hadise bu. Biz Ana- va(an Partisi'yiz. Biz bu partiye 12'ye beş kala girmedik. İyi gün- de de kötü günde de, her zaman bu partinin tanındaydık. ulma- ya da devam edecegiz" biçimın- de konuştu. Akbulut'un temaslan Başbakan Yıldırım Akbulut, ANAP grubundan sonra TBMM'deki odasında bazı ba- kanlar ve milletvekilleri ile gö- rüşerek İstanbul tl Kongresi ile ilgiii bilgi aldı. Akbulut, Semra Özal'a karşı çıkan İstanbul Mil- letvekili Baki Albayrak ile bir süre görûştü ve kongreye ilişkin değerlendirmesini dinledi. Ai- bayrak'ın, Akbulut'a kongre sı- rasındaki usulsüzlüklere ilişkin iddialannı anlattığı öğrenildi. Albayrak, İstanbul kongresinin MKYK'da tümüyle feshedilme- sini, aksi halde 28 nisanda lis- telerde hiçbir değişiklik yapıl- maksızın sadece oylama gün- demli kongre toplanması gerek- tiğıni anlattı. Akbulut'un İstanbul kongre- sine ilişkin değerlendirmesi, "Üzgünüm. lşlerin bu noktaya gitmesi parti açısından biç iyi oimadı" biçiminde oldu. Taner'den suçlama Devlet Bakanı Güneş Taner, kongredeki olaylardan Talat Yil- maz yanlılannın sorumlu oldu- ğunu savunarak "Olacak şey de- gil. Biriik Vakfı diye bir vakıf var, bu vakfın bütün üyeleri salondaydı" dedi. "Salondaki güvenlikten İçişleri Bakanı so- nımtaydu. İçişleri Bakanı da ön tarafta oluruyordu. Bunu ona sormak lazım. Nasıl ohıyor da olmuyor diye" biçiminde konu- şan Taner, Cumhuriyet'e özetle şunlan söyledi: "Eger onlar kazanacak idiler- se, sessiz sedasız otururlardı, ama taşkınugı yapan kim, onlar. Taşar kapattıktan sonra salona bir sürii silahiı adam girdi. Bu mucadele ANAP'ın içindeki egi- limlerden birinin diğerlerinin üzerine çıkıp, partiyi ele geçir- me miıcadelesidir. Yoksa ben de miüiyetçi-muhafazakânm. Gördük ki biri eski bakan, dört tane bakan, kendi bölgele- ri olmaraasına ragmen gelip kongrede ön tarafa oturuyoriar ve taraf oluyorlar. Ben Konya- ya gidip taraf oluyor muyum? Hüsnü Doğan'ın gönlünde yatan aslan genel başkanlık. Ama mesele sadece bu degil. 'Mesut Yılmaz olacağına biz se- ni destekleyelim diyecekler', son- ra da altından halıyı çeke- ceklerdi. O ortaya çıktı. Şimdi topariamaya çalışıyorlar." Taner, "Bu mücadelede başa- nlı oiamadıklannı" belirterek, mücadelenin süreceğini kaydet- ti. "Bu bakan arkadaşlannızla aynı kabinede kalabilecek misi- niz?" sorusuna Taner, "Onlann bn soruyu düşünmesi lazım. Onlar bu işi yaptı diye ben mi çekilevim yani?" karşılığını ver- di. Taner, "Bu bakanlara istifa mı öneriyorsunuz?" sorusunu da, "Her koyun kendi bacağın- dan asdır da kendisine saygısı olan kişilerin, bu kadar baskı- nın sonunda birtakım karaıiar vermeleri lazım. Hâlâ neyin mü- cadelesini yaptıkiarını anlayamıyorum" diye yanıtladı. Taner, Başbakan Yıldınm Ak- bulut'un İstanbul ll Kongresi'ne taraf olmadığını belirterek, "Ama kongreye gelse iyi olurdu" dedi. Bu arada dün lstanbul'da ga- zetecilerin sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı Mustafa Taşar da, İçişleri Bakanı Aksn'yu, kongreye "Bei silahiı beürsiz ki- şileri sokmakla" suçladı. Taşar, "Kongreyi erteiemeseydim, çıka- bilecek kanlı kavgayı kimse sa- hiplenmezdi" dedi. Muhafazakârlann toplantısı ANAP İstanbul ll Kongresi- ne katılan direnişçi bakanlar, Abdiilkadir Aksu, Mehmet Ke- çeciler ve Cemil Çiçek ile eski bakan Hüsnü Dogan önceki ak- şam bazı milletvekilleri ile bir araya geldiler. Toplantıda, mü- cadeleye devam etme ve bakan- lıktan istifa etmeme karan alın- dı. öte yandan, muhafazakârla- nn il başkanı adayı Talat Yıl- maz, kongrenin 10 mart pazar günü vapılması için seçim kuru- luna başvurdu. Ancak, Beyoğ- lu 1. tlçe Seçim Kurulu, kong- renin seçim nedenleriyle 28 ni- san pazar günü yapılmasını ka- rarlaştırdı. Bu karardan sonra muhafaza- kâr bakanlardan Abdiilkadir Aksu ve Mehmeı Keçeciler Baş- bakan Akbulut ile göruştfiler ve istanbul ll Kongresi ile ilgiii dü- şüncelerini anlatülar. Özal ısrariı Bu arada Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın önceki gün Iz- mir'den Başbakan Akbulut'a üç direnişçi bakanın azledilmesi ge- rektiğini yeniden bildirdiği öğre- nildi. Akbulut'un özal'a yanıtt- nın ise, "Bu aşamada böyle bir şey yapmamız partiyi riske so- kar" biçiminde olduğu bildiril- di. Akbulut'un, üç bakanın azle- dilmesinin parti içinde daha bü- yük sertleşmelere yol açacağını da Cumhurbaşkanı özal'a bil- dirdiği öğrenildi. Akbulut, özal'a, "Bana bir sans daha ve- rin. Bir nzlaşma yolu bulmaya çalışalım" dedi. Akbulut, daha sonra progra- mında olmadığı halde tstanbul'a giderek ANAP Teşkilat Başka- nı Orfaan Demirtas ile görüştü. Akbulut, Cumhurbaşkanı özal ile görüşmesini aktararak, mu- hakkak bir uzlaşma yolu bulun- masını, bunun için kendisine yardımcı olunmasını istedi. Bu- nun üzerine İstanbul ilçe baş- kanlannın Ankara'ya çağrüması ve Başbakan Akbulut ile görüş- meleri karan almdı. İstanbul il- çe başkanlan bugün Ankara'ya gelerek Başbakan Akbulut ile görüşecekler. Cumhurbaşkanı özal'ın Ak- bulut'a ayrıca, İstanbul örgütü- nün tüm teşkilatlar ve delege se- çimleri ile birlikte iptali görü- şünde olduğunu bildirdiği öğre- nildi. Semra özal'ı destekleyen Devlet Bakanı tbrahim Özdemir de Cumhuriyet muhabirinin so- rusu üzerine, "İstanbul'un tü- müyle feshedilmesi yerinde olur. Bence birkaç ilçe dışında dele- ge seçimleri de yenilenmeli" de- di. Akbulut'a toplu istifa önerisi Başbakan Yıldırım Akbulut, ANAP grup toplantısından son- ra TBMM'deki makamında ba- zı bakanlar ve milletvekilleri ile görüştü ve tstanbul il kongresi ile ilgiii görüşlerini aldı. Adalet Bakanı Ottan Sungur- lu, İstanbul il kongresinin yak- laşık iki ay gibi bir süre ertelen- mesinin yasal olarak mümk-ün olmadığını Başbakan Akbulut'a bildirdi. Sungurlu, kongrede oy- lamaya geçildiğini de ifade ede- rek, "Oylamaya geçildikten son- ra ara vermek bile mumkün de- ğil. Bu kongrenin fesh edilerek, yeniden yapıhnası gerekir" gö- rüşünü dile getirdi. Başbakan Akbulut, Oltan Sungurlu'ya da Cumhurbaşka- nı Özal'ın azil isteminde kararlı olduğunu anlattı. Bunun üzeri- ne Sungurlu'nun, "O zaman si- zirahatlatacaksa,hep biriikte is- tifa edelim" önerisinde bulun- duğu öğrenildi. Akbulut'un bu öneriye yanıtmın, "dwrnn baka- lım acele elmeyelinı" biçiminde olduğu ifade edildi. Akbulut, Semra Özal'ın kar- şısında yer alan İstanbul Millet- vekilleri Baki Albayrak ve Ad- nan Yüdız'ı da kabul etti. Yıldız ve Albayrak, Akbulut'a kongre- nin usulsüz olduğuna ilişkin bil- gi verdiler. Albayrak kongre ön- cesi Semra özal ve Cumhurbaş- kanı özal ile görüştüğünü, ken- dilerine Semra özal'ın seçilme- sinin mumkün olmadığını anlat- tığını. "Siz çok ısrarlıysamz yi- ne başkanlıga aday olun. Ama yönetim kurulu listesini diğer arkadaşlaria gorüşerek hazırla- yın" önerisini göturdüğünü, bu öneriye Semra Özal'ın yanıtının, "Ben kiraseden destek ve yardım beklemiyorum" biçiminde oldu- ğunu aktardı. Akbulut, Adalet Komisyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanlı ve İnsan Hakiarı Komisyonu Baş- kanı Eyüp Aşık ile de görüştü. Akbulut'un bir uzlaşma konu- sunda yardım istediği öğrenildi. Akbulut'un kabulleri sırasında bazı ANAP grup başkanvekille- ri de hazır bulundu. Bu arada ANAP MKYK'nın cuma günü saat 15.00'de toplan- ması kararlaştırıldı. MKYK'da İstanbul il kongresi tartışılacak. ANAP GRUBUNDA YAPTIĞI KONUŞMANIN TUTANAKLARINDAN Akbulut:îştebizim tablomuz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Başbakan Yüdınm Akbulut'un dün ANAP grubunda yaptığı konuşmamn bazı bölümlerini tutanaklardan aynen veriyoruz: "Bugünlerde partimiz, hiç de bizi memnun etmeyen, bizleri memnun etmeyen bir İstanbul kongresi dönemini yaşıyor. Bundan memnun olduğumuzu söylememiz ve bu işin bizim par- timize güç kattığını söylememiz mumkün de- ğildır. Evet, nazar mı değdi? dinamit mi kon- du? Ne olduysa oldu bihnem, dediğim gibi ha- diselere baktığımızda bizim bununla iftihar et- memiz mumkün değildir. Benim kanaatım odur ki: Fazla büyütmeye- lim meseleleri; ama çaresini bulalım, basit me- seleler değildir, basit mesele değildir. Panimizde arkadaşlanmızın ve teşkilatlanmızm birbirine karşı getirıldiği bu durumu, hiçbirimizin tasvip etmesi mumkün değildir. İlk gün konuştum bu- rada, dedim ki 'Yol çatına getirirsiniz insanla- n*. Arkadaşlanm beni tenkit ettiler. 'Ne biçim laf bu efendim?' işte efendim bakın şimdi gö- rün, ne biçim laf olduğunu hepiniz oturun de- ğerlendirin. Kim kimi tasfiye ediyormuş görül- sün. Kim kimi tasfiye niyetindeymiş görün ve değerlendirmesini yapın. Bunlar üzerinde fazla durmayacağımı söyle- dim; ama bunlar teker teker koskocaman olay- lardır. Partiyi kökünden sallayan olaylardır. Çizilen tablo, şu tstanbul'daki olay, bizim par- timize yaraşır bir olay mıdır? Basın var, yazı- yor. Siz ne derseniz deyin, o milyonlarca insa- na hitap ediyor. Neticede biz, bir kongreyi ak- tedemiyoruz. Neticede, bir İstanbul kongresi ya- pılamıyor. tşte bizim tablomuz. Bazılan dıyorsa ki 'Efendim görüntümüz bozuldu" Yine sov lüyorum, bir görüntü lafı çıktı, bu görüntü ne ise biz bu görüntüden 'Görüntü bozuldu, gö- rüntü bozuldu' derken, biz tabanımızı da yiti- receğiz. Bakın, bunlan söyleyelim. Açın bakın, liste- ler açıklandıktan sonra anlaşılıyor, 'Görüntü bozuldu' derken, 'Görüntuyü düzelteceğim' di- yenlerin listelerinde, bizim arkadaşlarımız var. Yani o görüntuyü bozan insanlar var. Şimdi çıkarttırıyorum, delegeleri de çıkart- tınyorum, size getirip okutturacağım. O görün- tuyü lstanbul'da bozduğu iddia edilen 600 de- lege bu partiye hangi tarihte girdi, yeni mi gir- di?.. (Bravo sesleri) Yoksa, 1983 kuruluştan beri o delegeler, delege mi?.. E, delegeyse bunlar, bu insanlar şimdi mi görüntüleri bozuldu? Biz şim- diye kadar bu insanlarla geldik, bundan sonra bu insanlan yük mü telakki ediyoruz? Neyi ya- pacağız? Nasıl olacak?.. O zaman bizlere oy ve- ren, yüzde 36'larda, yüzde 45'lerde oy veren bu insanlan -ki yüzde 90'ı bize oy veren insanlar- dır bunlar— bunlan biz terk mi ediyoruz gö- rüntuyü degiştirmek için, ne yapryoruz, nereye getiriyoruz işi?.. Siz oyu nereden alıyorsunuz, kimden alıyorsunuz, bu oyu kimden alıyorsu- nuz, bu yüzde 36 oyu siz İstanbul'un elit taba- kasından mı alıyorsunuz, kimden alıyorsunuz bu oyu?.. Bizim bu gidiş, partimizin zedelenmesidir, partinin zaafa düşmesidir, bindiğimiz dalı kes- mektir. Bu nasıl iştir?.. Biz tabandan, biz ta- bandan kopacak mıyız, biz böyle bir parti mi- yiz?.. Biz insanlarla, köydekiyle, esnafıyla, çift- çisiyle, işçisiyle, memuruyla, sanatçısıyla, ali- miyle, hocasıyla bir bütün değil miyiz?.. Biz ne - yapıyoruz.'.. ÖzaPdan Iııöııü Saddamcı suçlaması ye TÜREY KÖSE diyorlar. Hangi savaşa mani ol- muşlar? Zaten savaş topu topu MANtSA — Cumhurbaşka- üç gün sürdü. Adam tesüm bay- nı Turgut Özal, Türkiye'de açık rağını çekti. Türkiye bundan büyük fayda saglamıştır."ve gizli Saddamcılann bulundu- ğunu söyledi. özal, Manisa Ga- zeteciler Cemiyeti'nin kendisine verdiği "yılın adamı" ödül tö- reninde ve vilayet önünde yap- tığı konuşmada, SHP lideri tnö- nü'yü eleştirdi. Cumhurbaşka- nı Özal, açık ve gizli Saddam- cılara değinirken "Sırf Özal'a düşmanlık yapalım diye böyle yapanlar vardt. Ana muhalefet lideri de onlardan farklı bir şey yapmadı" diye konuştu. Özal, İran'dan korkmaya gerek olma- dığını da belirterek "Iran bizden korksun. Ekonomik olarak on- lardan 15-20 sene öndeyiz. Pro- paganda yapılırsa yapüsın hiç korkmaym. Bizim memleketi- miz, milletimiz hiç gerici değildir" dedi. Cumhurbaşkanı özal, Mani- sa gezisinde "Hoş Geldiniz", "Ortadogu'nun Hamisi", "Ak- bisar'ın il olmasuıı istiyonız" pankanlannı taşıyan yurttaşlar tarafından karşılandı. özal, kent turundan sonra valiliğin balkonundan yurttaşlara yaptığı konuşmada şunlan söyledi: "Türkiye, bölgenin en önemli ülkelerinden biri olacak. Kriz sonrasında bizde hiçbir sıkıntı oimadı. Ne doviz meselesi, ne yokluk problemlerinin hiçbiri ortaya çıkmadı. Memleketimiz- de düzgun bir idare var. Körfez krizinden «onra insallah Türki- ye'nin kalkınması her şeyiyle ile- ri gidecek. Bu konuda bizim için ağır tenkitlerde bulunanlar ol- du. Savaşa hayır dediler. Sanki biz savaşa gidiyormuşuz gibi. Hangi savaşa diye sormak la- zım. Bunlar şimdi ortaya çık- mışlar, savaşa biz mani olduk Yapı ve (Baftarafi I. Sayfada) yordu. Dün Istanbul'daki evinde ölen 97 yaşındaki Kâzım Taş- kent'in cenazesi, yann Teşviki- ye Camii'nde öğle sonrası kılı- nacak cenaze namazının ardın- dan Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Kâzım Taşkent, 1894 yılında Preveze'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Üsküp'te tamamladı. 1. Dünya Savaşı'nda Çanakka- le, tstanbul ve Batum'da yedek subay olarak görev yaptı. Yanm kalan yükseköğrenimini savaş sonrası gittiği Almanya'da Han- nover ve Braunschweig'de ta- mamladı. Yurda döndükten sonra bir süre İktisat Bakanlığı'nda ve tstanbul Böl- ge Sanayi Müdürlüğü'nde çalış- tı. Alpullu Şeker Fabrikası'nın kurulması ve işletilmesi görevle- rinde bulundu. Alpullu Şeker Fabrikası Ge- nel Müdürlüğü'nden aynldıktan sonra 1944 yılında Yapı ve Kre- di Bankası ile Doğan Sigorta şir- ketini kurarak özel iş yaşamına atıldı. 1972 yılında, 48 yıllık çalışma yaşamım noktalayarak iş dünya- sından fiilen aynldı. Almanya Federal Cumhuriye- ti Liyakat Nişanı sahibi de olan Taşkent, kurduğu sigorta şirke- i d y y g ş Özal daha sonra Manisa Ga- zeteciler Cemiyeti'nin kendisini, "Körfez krizinde yüriittüğü ba- şanlı politika ve diplomasi ile Türkiye'nin önemini bir kere daha ortaya ko>maktaki dirave- ti ve ustıin hizmetleri" gerekçe- siyle "yılın adamı" seçmesi üze- rine düzenlenen törene katıldı. Eski ANAP ll Sekreteri olan Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ertugrul Aytaç, özal'a plaketini verdi. Özal burada yaptığı konuşmada, basın öz- gürlüğünun önemini vurgulaya- rak "Ne kadar kızsak da tenkit etsek de benim kanaatime göre basımn hür olması son derece önemlidir" dedi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in "10 yıl keba oldu" sözlerini anımsatan özal, "Siyaset bunu söyletecektir. 10 senemiz heba oldu diyorlar. Ben aksini söyle- mek istemiyorum. Bu münaka- şalar lüzumludur, yanlış da ol- sa, siyaset için de olsa. konuşan Türkiye diyoruz, işte konuşuyo- nız. Ama belki gereğinden faz- la konuşuyoruz" diye konuştu. Özal, Türkiye'de açık ve giz- li Saddamcılar olduğunu belir- terek "Maalesef bu zaü tutan- lar var bizim ülkemizde. Açık Saddamcılar var, bir de gizli Saddamcılar var. İnanılmaz bir şey. Sırf Özal'a düşmanlık ya- palım diye boyte yapantar var- dı. Ana muhalefet lideri de on- lardan farklı bir şey yapmadı. Şimdi çıkmış, savaşa biz mani olduk diyor. Savaşa hayır de- mekle savaşa mani olunamaya- cagı beUiydi. Adanun inadından belliydi. Saddam, Cenevre'deki koşullan kabul etse>di bugün kahraman olurdu. Memleketine de bir şey olmazdı. Belki sonra da bizim başımıza bela olurdu, o ayn" dive konuştu. Bağ-Kur'da (Baftarafi 1. Sayfada) 20 oranında destek primi kesi- lerek, yaşlılık aylığı ödenmesine devam edilecek. — Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalan prim tutarlan, işçüere uygulanan asgari ücretten kesi- len primden az olamayacak. — 6 ve 12. basamaklar için is- tege bağlı sigortaJılık uygulama- sı kaldınlarak 12. basamağa değin vukselmeler zorunlu hale getirilecek. Sigortalının 12. ba- samaktan itibaren basamak yükseltilmesi ise istege baglı olacak. — ödenmeyen primler için her ay yüzde 7 gecikme zammı uygulanacak. Ancak Bakanlar Kurulu, gecikme zammı oranı- nı, yansına değin artırmaya ve yüzde 30'a değin indirmeye yet- kili kıhnacak. — Sosyal yardım zammı uy- gulamasından vazgeçilerek, ta- ban aylığı sistemine geçilecek. Taban aylığını belirleme yetkisi Bakanlar Kunılu'na verilecek. Taban aylığı peşin ödenecek ve haciz edilemeyecek, vergiden muaf olacak. — Bağ-Kur'Iuların kendileri- nin, eş ve yakınlarının sağlık yardımından yararlanabilmesi için en az 8 ay eksiksii. sağlık si- gortası primi ödemiş olması, sağlık karnesinin vize edildigi tarihte sağlık ve sigorta prim bofcu bulunmaması, sigortaklık vasfını yitirmemiş olması gere- kecek. Sağhk yardım belgeleri- nin «eçerlilik süresi bir yıl olacak. — Ayakta yapılacak tedaviler- de verilecek ilaç ve tıbbi malze- melerin listesi Çauşına ve Sosyal Güvenlik Bakanlıgı'nca belirle- nebilecek. Ayakta tedaviler için verilen ilaç bedelinin yüzde 50'si sigortalı, yüzde 25'i ayiık alan- lar tarafından karşılanacak. — Ek geçici 4. madde gere- ğince isteğe bağlı sigortalılar borçlanırken, askerlik borçlan- ması yapamayacaklar!' sprey kullanıldı Pangaltı'da 303 milyon liralık soygun İsUnbul Haber Servisi — Va- kıflar Bankası'nın Pangaltı'da- ki Kredi Işlem Merkezi, dün sa- bah silahiı kişilerce soyuldu. Ti- cari taksilerin plaka paralannm yatınldığı ödeme bürosuna ge- len soyguncular, içerdekileri ba- yıltıcı spreyle etkisiz hale getir- dikten sonra kasada bulunan 303 milyon lirayı alarak kaçtılar. Halaskârgazi Caddesi 158 nu- marada yer alan Vakıflar Ban- kası Pangaltı Kredi lşlem Mer- kezi mutemedi, dün saat 09.30 sıraiannda 100 metre ileride bu- lunan Şişli şubesinden müşteri- lere ödenmek üzere para çekti. Mutemedin, ödeme bürosuna dönmesiyle birlikte bankaya gi- ren silahiı ve maskeli soyguncu- lar, içerideki personel ve müşte- rilerin üzerine bayıltıcı sprey sık- tıktan sonra paralann bulundu- ğu bölüme girdileT. 4 ya da 5 kişi olduklan sanı- lan ve henüz kimJigi belirsiz soy- guncular, kapıda güvenlik gö- revlisinin de silahını alıp kasa- daki 303 milyon lira parayı be- raberlerinde getirdikleri poşetle- rin içine koydular. Soyguncula- nn, olay yerinden yaya olarak kaçtıklan belirtildi. Vakıflar Bankası yetkilileri, Trafik Şubesi'nce bir süre önce yapılan plaka ihalesi nedeniyle taksicilerden alınan paranın ge- ri ödenmesi için haiırlandığını söylediler. Bu arada kaçan soyguncula- nn yakalanması amacıyla kent içindeki arama ve operasyonlar sürüyor. Maskeli olduklan belir- tilen soygunculann eşkâllerinin belirlendiği kaydedildi. Soygu- nun yasadışı siyasi bir örgüt ta- rafından yapılıp yapılmadığı he- nüz beiirlenemedi. Kıbrıs için dörtlti paket Portekiz (Baftarafi 1. Sayfada) Kıbns sorununun Ortadoğu ile bütünleştirme, Avrupa Toplulu- ğu'nun (AT) soruna müdahale- sini sürdürme ve Güvenlik Kon- seyi'nin 649 sayılı karannı ber- taraf etme yönündeki ısrariı tu- tumunun çözümü "geciktirid" rol oynadığjna dikkat çeken yet- kililer, "Rum kesünindeki genel seçimler aşın milliyetçi propo- gandayı kışkırtıyor. Seçimler- den önce çöziim olasılığı az" göriişünü savunuyorlar. Dışişleri Bakanı Kurtcebe Alptemoçin ile diğer bakanlık yetkililerinin New York'ta yap- tıkları temaslar, Türkiye'nin Kıbns konusundaki yeni öneri- lerinin bir "iyi niyet paketi" kapsamında BM çevrelerine ile- tilrnesine olanak sağladı. Dışiş- leri Bakanlığı yetkilileri, bu öne- rilerin "gayri resmi" nitelik ta- şıdığım ve tümüyle BM Genel Sekreteri'nin Kıbns'taki iyi ni- yet misyonunu desteklemeye yö- nelik bir "fikir egzersizinin parçası" l k d da geçici ortak hükümet kuru- labileceği beürtiliyor. Türk ta- rafımn Kıbns'ta kurulacak or- tak bir yönetimde cumhurbaş- kanlığının rotasyona oturtulma- sını istediği, ancak bu sağlana- mazsa Dışişleri Bakanlığı'nın sürekli olarak Türklere verilme- sinde ısrariı olduğu dile geti- riliyor. (Baftarafi 1. Sayfada) reler, Türkiye'nin Körfez savaşı nedeniyle Batı nezdinde kazan- dığı saygjnlıktan son derece ra- hatsız olan Yunanistan'ın özel- likle AT üyesi ülkeler arasında Ankara aleyhine yoğun bir kam- panya yürüttüğünü bildirdiler. Bu kampanyanın Ingiltere, Hollanda, Almanya ve bir ölçü- 4) Sınıriı toprak tavizi: Ra- de Fransa üzerindeki etkisinin kısıtlı kaldığım kaydeden söz konusu çevreler, Atina'nm AT- nin "Akdeniz kanadı" ülkeleri üzerinde daha etkili olduğunu ) kam belirtilmemekle birlikte KKTC'nin batı yöresinde Ak- doğan, Akıncılar, Yeşilırmak mevkiinde sınırlı toprak ödünü- i b i l p ne gidilebileceği kaydediliyor. Rum tutumu Türkiye'nin BM Genel Sekre- teri'ne ilettiği bu önerilerin, "sorunun çözümüne yönelik çok önemli bir adım" oluştur- duğu De Cuellar'a yakın yetki- lilerce ifade edildi. Genel Sek- reter'in mart ayı ortasında ha- zırlayacağı Kıbns raporu ile Gü- venlik Konseyi'nin bu rapora , . . . . . . . . göstereceği tepkide de Türk oiarak değeriendırıl- öne rilerinin "dolaylı etkisinin" mesi gerektiğini vurguluyorlar. Yetkili çevreler, Türkiye'nin Kıbns'ta toprak tavizi konusun- da "rakam ve yüzdeler" içeren yansıması bekleniyor. Genel Sekreter'in Kıbns konusundaki yardımcılarından Gustave Feis- sel'in bu hafta içinde KKTC'de tmeveçocukdergis^adımv^ b^önerUerde^Junduğu h.- " ^ = ^ S n S d e ^ diği oğlu Dogan'ı kaybetmişti. İNGİLTERE'YE KÜLTÜR GEZİSİ Bayram uıılmde Ingıltere'jc gidıyoruz. SHAKESPEARE'in ve ROBİN HOOD'un ulkesin« MANCHESTER, EDINBURGH, YORK. LONDRA Lçakla gidış-dönüş, 11 gun oıobüslc lur Yarım pansiyon konaklama Butün girışler + I 'er adct (iyatro ve opera bilctı Tur boyu rehberlik hızmetkrı öğrenci fiyatı: 785 — (Sıerling) Yetişkın fiyatı: 910 — (Sterling) (Okullar ıçın öğrenci gruplan organızc edilir.) CB Usan OkulUn Actnluı FEFA A.Ş. Husrrvgrn-dc C»d. 142 '3 80200 Te^vikhe/İSTANBIL Trl: 136 18 6« / 13» 13 80 F»x: 160 37 10 berlennı ise doğrulamıyorlar. g,t e m a s l a n n d a T ü r k ö n e . pıplomatık kaynaklardan rileri sonrasında bir nabız yok- edındığumz bılgıye göre Türkı- l a m a m t e l i ğ i ^ ^ ^ v e i k i t a . ye mn BM Genel Sekreterı'ne r a f ^^n^ y e n i b i r ^rve gö- ılettığı gayn resmi' önenler r ü ş m e s i y a p ı h p yapılmayacaiı- paketmdeşuunsurlaryeralıyor: n a b u te maslar ışığmda karar 1) Maraş ın koşullu olarak yerieşime açılması: Türk Dışiş- verileceğine dikkat çekiliyor. leri Maraş konusuna bir "tabu" olarak bakmıyor. Maraş'm "ni- hai çözümün bir unsunı" olma- yı surdürdüğünü vurgulayan diplomatlar. "Belirli koşullar altında, karşı taraftan da iyi ni- yet jestleri gelmesi durumunda Maraş'ın ortak kullanımına açılabileceğini" voırguluyorlar. 2) Karpas bölgesinde bir kan- ton oluşturulması: Türkiye bir grup Rumun bu bolgeye dön- mesine izin verilmesine "ılımh" bakıyor. Bunun bir kanton yö- netimi altında gerçekleşebilece- ği ifade edilîyor. 3) Adada geçici hükümet ku- rulması: BM Genel Sekreteri'- nin önderliğinde bir çerçeve an- laşma üzerinde tarafların anlaş- maya varmalan sonrasında ada- Öte yandan Rum yönetiminin Kıbns konusunda "BM Genel Sekreteri'nin çabalarını ve Gü- venlik Konseyi'nin 649 sayüı ka- rannı bertaraf etmeye yönelik" tutumu Ankara'da kaygı yarat- maya devam ediyor. Yetkililer, Rumların Kıbns sorununu Or- tadoğu ile bütünleştirmeye ve AT'nin bu soruna müdahalesi- ni sürekli kılmaya yönelik poli- tikalanndan vazgeçmediklerini belirterek "bu durum umudu- muzu azaltıyor" ifadesini kul- laruyorlar. Rum yönetiminde 19 mayısta yapılacak genel seçim- lerin siyasi partileri "aşın milliyetçi" bir propagandava yöneltmesi de nisanda yapılacak bir zirvenin "sonuçalıcı" olma olasılığını azaltıyor. belirttiler. Yunanistan'ın kam panyasınm "Kıbns-Kuveyt" benzetmesi üzerinde odaklaştı- ğını bildirdiler. Bu çerçevede, Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsota- kis en son olarak Portekiz'i zi- yareti sırasında Başbakan De Sflva ile görüşürken Kıbns ko- nusunu da gündeme getirmişti. Portekiz'in bu görüşmeden son- ra AT Bakanlar Konseyi'nde Türkiye aleyhinde tutum takın- ması dikkat çekiyor. Körfez krizi sırasuıda Türki- ye aleyindeki tutum nedeniyle önde gelen AT üyelerinin baskı- sıyla karşı karşıya kalan Atina'- nın önceki gün yapılan topluluk Bakanlar Konseyi, Türkiye ile AT arasındaki ilişkilerin nor- malkştirilmesinin simgesi hali- ne gelen 4. mali protokele "ye- şil ışık" yakabileceği beklentisi- ne yol açmıştı. Ancak Yunanistan Dışişleri Bakanı Andonis Samaras kriz sırasında çeşitli vesilelerde Ati- na'nm Türkiye'ye yönelik sert tutum içinde olduğunu sergile- yen açıklamalarda bulunmuştu. Türkiye'nin Kıbns konusunda iyi niyetini göstermemesi duru- munda Yunanistan'ın 4. mali protokole itirazımn süreceğini söylemişti. Bu tutum da Anka- ra'daki dışişleri bakanlığı çevre- lerinde Yunanistan'ın AT enge- linin Körfez krizi sonrasında da süreceği görüşüne yol açmıştı. Cumhurbaşkanı Özal'ın ön- ceki günkü AT Bakanlar Kon- sey toplantısı öncesinde 11 AT ülkesi dnlet ve hükümet baş- kanlanna "uyan" niteliğinde gönderdiği mektubun da bu kaygıdan kaynaklandığı ifade ediliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear