18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 MAKT 1991 Lemngrad londra Madnd MBano Montreal Mostova Hûnti NanrVbffc Osto Pans CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN DUNYA'DA BUGUN Devtet.Meteoroloji Işlen Genel Mü- dürSÛffndefi alırcn Ugiye göre Mar- rTHramn doğusu. Karadeniz. iç Ege. gdkrbâlg«i, Doflu Akdeniz, iç Ana- dofa le Ooflu ve Güneydoöu Anadolu Migaleri yajtşlı geçecek Yaflışlar yaCmur İç Ege. İç Anadotu'nun loıze- yı, Doju Karadenızin ıç kesımten ıle Ooğu Anadolu kar şeHmde obcak-HA- \A SKAKLIĞI: Deflfcmeyecek. RÜZ- GAR: Kuzey ve Ooflu yönlerden orta kuvvrtta, bad Mtaeferimizıfe kuvvet- fice esacek. 0BİZ1İRDE: Atataniz gûnbabs ve kanyrtan, dger deniz- lütte yıkto ve poyraatan 7. Ege vc BaD Akdenc-de 8 huvvelinde. saatte 3a Ege ve Batı Atalenırtte 40 denizmili Y 18° 7°D(yırt>alor Y 7° y&Sme 6°-1° Erancan 5° OfSnunım Y 12° 4°Mmsa Y 2°-0°Mu0a 8 ° f M 7°-3° Gaaamep 9°Sresun hala esacrt. Drigı yûleeMıgi 3 metre. Ege ve Batı AMeniz'de 4 metre dotaymda otacak. van GOkJ'nde tıava karta kanşık yag- murtu geçecsk Rüzgâr luzey ve doflu yAntonfcfi hafif, ara stra orta kuvyette esecek. OArüş uzakhflı 10 km. yaftş antnda 2 ila 4 km. civannda bukjnacaktır. Bob Burea ÇanaMoM Çorum Denoi r-1° HriMri B 1T 3°tearti Y r fistaıM 5» 0"bı* 7° 0°Kani 4°-4° Kasümonu 8° 2°KKM«İ 9° 1° fcflp K K Y15° 8° 3°0rdu 6°-2>ta 6»-3° Samsun Y 7» fSart Y 8° 2°Snop B 13° 4°Snns K 0° -8° itfentaO K S°-<° üratBon K 6°-2° fcncef B S>-1° Upfc K r-jovaı 8° O»vtagat 6° 2 MaMva Y 10° -2° Zonguttsk -j; açı» y-yaftmurtu fj|saa *•«* B-bulutlu G-flûnes» K-kart S-ast Yyajmuriu S 5° BULMACA TURKUAZ ^taftin S ı-ı,ı fK'j«.lîli t |U*» ı\ -I *Rh>t\t M u k l f i r 1 »••• *e * iK 2 K: M 0 N J*NM> •ere- . ivif.fi.Jm |«po« «ii DA\V fcpw> •r»ı«ılın »«• c« Daavırlrfi KtK \ ı> - llı <fll - 6 A Z T M • l\ nn.l 0 lcn« • nhulın t \HRİ \ — SOLDAN SACA: 1 2 3 4 1/ Halk arasında şu- bat ayına verilen ad. 2/ Faiz... tpekli peş- temal. 3/ Işık akısı birimi... Samit de de- nilen ve sözsüz oyna- nan köy seyirlik oyunlarının genel adı. 4/ En kısa za- man süresi... Iri ve uzun taneli bir üzüm cinsi. 5/ Halk ara- sında temmnz ayına verilen ad. 6/ Hara- ret... Küçük mağa- ra... Tantahn simge- si. 7/ Değerli bir süs taşı... Devir. 8/ Akdeniz çevresinde yetişen ve mavi, beyaz ya da menekşe renginde çiçek- ler açan bir ağaççık... Iskambildeki maça rengine verilen bir başka ad. 9/ Ingiltere yasama meclisi... Güzel sa- nat. YUKARTOAN AŞAGlYA: 1/ Halk arasında mayıs ayına veri- len ad... Bir renk. 2/ Bir tutum ya da davranışın ortaya çıkardığı şey... Ayakkabımn yumuşak olan üst bölümü. 3/ Alevi-Bektaşi tö- renlerine verilen ad... Büyük acıya ya da derde yol açan şey. 4/ Amirler... Verme, ödeme. 5/ Bir alay işareti. 6/ Bağışlama... Sa- nı... Panama'mn plaka işareti. 7/ Bir yere bağlamak ya da çe- kerek götürmek için hayvanın boynuna bağlanan ip... Bonı se- si. 8/ Basımevlerinde dizilmiş harfleri iyice yerleştirmek için üzer- lerine vurmaya yarar takoz. 9/ Deniz kıyısında dalga aşındır- masıyla oluşmuş sarp ve yüksek yer. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gazi Hz!nin mektuplan 5 MART 1931 "Son aylarda Cumhuriyet Halk Fırkasının memleketteki, Büyük Millet Meclisi'ndeki ve hükûmetteki idari ve siyasi faaliyeti aleyhinde bir hava yaratılmağa çalışddığı malûmdur. Asırlarca rnühmel bırakılmış olan bir memlekette ve bir millet hayatmda birçok eksiklikler ve ihtiyaçlar olması tabiidir. Bundan başka milleti kurtancı, esaslı bir siyasetin tatbikatından memnun olmıyacak kimselerin bulunacağı da şüphesizdir. Yüksek esasları görmiyerek veya görmek istemiyerek milletin bütün düşünceleri ve duygulan teşviş ve tağlite çalışıhruştır. Bunun için yeryer kullamlmış olan vasıtalar ve vesileler dikkate ve intibaha şayandır. Buna rağmen millet kütlesinin doğru görüşü ve iyi hissi bozulmamıştır. Üç ayı geçen bir zamandanberi hemen bütün memlekette yaptığım tetkiklerde bu hakikati yerinde ve yakından gördüm. Bununla beraber hakikate göz yumanlar ve hakikati olduğundan başka göstermeğe çalışanlar da olmuştur. Fırkamın millet ve memleket için en hayırlı ve isabetli prograrrun kendi programı olduğuna ve milletin kendisile beraber bulunduğuna tam kanaati vardır. Fırkamız, milletin kendisine olan emniyet ve itimadım en şüpheli ve en tereddütlü nazarlar karşısında her zaman isbat edecek vaziyettedir. Bir defa bunun için, bundan başka önümüzdeki yıllarda tatbikını muvafık gördüğüm tedbirlerde milletin iştirak ve mütabakati derecesini anlamak için umumi reisi bulunduğum C. H. Fırkasına mensup meb'usların intihaplanm yenilemelerini muvafık mütalea ediyorum. Her türlü teşebbüslerimizde ilham ve kuvvet kaynağı olan milletimizin hakkımızdaki itimadı tekrar tecelli edince milli mefkûremize yürümekte dayandığımız temelin ne kadar sarsılmaz olduğu bir daha görülmüş olacağı kanaatindeyim. C.H. Fırkası Umumi Reisi GAZÎ M. KEMAL 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Sanayiimize yardım 5 MART 1961 Bakanlar Kurulu bugün saat 9.30 da Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Fahri özdilek'in başkanlığında toplanarak 1961 mali yılı bütçesindeki yaürımlann önümüzdeki aylarda dağılışı ve ağır sanayi konusunu görüşmüş ve "Gümüş sanayii" hakkında bir .. film seyretmişlerdir. F*hn Ozdilek Üç buçuk saat süren toplantıdan ilk olarak Kemal Kurdaş çıkmış ve filim seyrettiklerini söylemiştir. Müteakıben Dışişleri Bakanı Selim Sarper: "Ağır sanayi hakkında konuşmuştuk. Seyrettiğimiz filim güzeldi. Pek net değildi. Teknik bakımdan da zayıftı" demiştir. Daha sonra çıkan bakanlar da ağır sanayi üzerinde konuştuklannı söylemişlerdir. Bu arada yeni Çalışma Bakanı Prof. Cahit Talas'ı tebrik eden gazetecilere teşekkür etmiş ve otomobil sanayiinin henilz tetkik konusu olduğunu ifade etmiştir. GEÇEN YIL BUGÜN Özbekistan karıştı 5 MART 1990 Sovyetler Birliği'nde iki hafta önce Tacikistan Cumhuriyeti'nde çıkan kanlı olaylardan sonra bu kez de özbekistan Cumhuriyeti'nde olaylar çıktı. özbekistan'ın Parkent kentinde önceki akşam göstericilerle güvenlik güçleri arasında meydana gelen çatışmalarda ölenler ve yaralananlar olduğu bildirildi. DÜZELTME • Mustafa Ekmekçi'nin pazar günü çıkan yazısıntn üst başlığında, "Söyleşi"nin sayısı, Anadolu kalıplarında (6) olarak çıkmıştır. Bu, (4) olacaktı; aynca "Ümidımiz ve arzumuz" diye başlayan paragrafta ilk tümcede geçen "aydınlatışı" sözcüğü, "aytınlatıcı" olacaktı; düzeltiriz. TAKT1SMA Çagdaş Bir Okul Olmab? Eğitim süresi, bugün orta öğretimde uygulanmakta olan 6 yıllık süreyi geçmeyecektir. Sınıf geçme ya da sınıfta kalma diye bir uygulama yoktur. Düşündüğüm çağdaş okulda bugünkü anlamda sımf yoktur. Oğretmen de tamdı- ğımız oğretmen değildir. Her şey değisiktir. Sımf olmadığı gibi sınıf geçme, sınıfta kal- ma ve not verme yoktur. Sınıflann yerini evimizin bir bdlümttnü andıran oturma odalan alnuştır. Sıralar yoktur, Oğretmen kürsüsü yoktur. oğretmen de öğrencilerle birlikte oturur. öğrenciler için birbirlerini görebilecek biçimde rahat koltuklar konmuştur. Gruptaki öğrenci sa- yısı 25'i geçmez. Her gruptaki kız ve erkek öğrenci sayısının dengeli olmasına çaüşüır. Sımf yerine kullanılan "gnıp odası" dedi- ğimiz bu odalar "sosyal biliınler" konula- rına aynlmıştır. Sosyal bilimlerin kapsadı- ğı konulann baalan şunlardır: Edebiyat, ta- rih, sosyoloji, felsefe, politika, hukuk, eko- nomi. Gruplar bir duzen içinde bu konula- n inceleyecek, araştıracak ve tartışacaktır. Tek ders kitabı gibi bir uygulama yoktur. Çeşitli kitaplardan yararlanılacaktır. öğren- ci toplantılarda not tutmak için, dilerse bloknot ya da teyp kullanabilir. Marangozluk, tanm, bilgisayar, resim, müzik ve benzeri gibi uygulama gerektiren konular, konuya özcl olarak hazırlanmış, çağdaş aygıtlarla donatılmış işliklerde ve açıkhavada mceleme, araştırma, uygulama *ve deney yoluyla öğrenilecektir. Yabana dil öğrenimi için özel dil laboratuvarlanndan yararlanılacaktır. Okulun konser, tiyatro ve spor için özel salonlan olacakür. Spor ve tiyatro cahşma- lanna diğer konular kadar agırhk verilecek- tir. Eğitim süresi, bugün orta öğretimde uy- gulanmakta olan 6 yülık süreyi geçmeyecek- tir. Sınıf geçme ya da sınıfta kalma diye bir uygulama yoktur. Okul süresince konular üzerinde yapüan çalışmalarda öğrencinin gösterdiği gelişme, başan ve ilgi, öğretmen- lerce değerlendirilerek öğrencinin kimlik dosyasında bilgi olarak saklanacaktır. Sü- re sonunda bu değerlendirmeler incelenerek öğrenciye bir okul bitirme belgesi verilecek- tir. Bu belgeye eklenecek bildiride öğrenci- nin ilgi ve başan alanlan ve eğilimleri açık- lanacak, öğrenci yüksek öğrenim yapmak isterse bu belirlemelere göre yapacaktır. Her şeyin ezbere ve şansa bağlı olduğu ya- zılı ya da sözlü smav ve test uygulamalan- na son verilecektir. öğrencinin başansı, ge- üşmesi, yeteneği bugün olduğu gibi 100 üze- rinden verilecek anlamsız notlarla ölçülme- yecektir. oğretmen öğrencive bir arkadaş sıcaklı- ğıyla yaklaşacak ve her alanda öğrenciyle işbirliği ve dayanışma içinde olacaktır. Öğ- renci her konuyu öğretmeniyle özgürce tar- tışabileceği kadar rahat bir ortam içinde olacakür. Bu okullann amacı, kişilik sahibi, yara- ücı, araştırıcı, özgürce düşünen, çağın tek- nolojik gelişmelerini kavramış, banş ve sevgi dolu, ülkesini yüceltmek için çalışacak ve üretecek gençler yetiştirmek olacaktır. Eği- tim yıllannın kapladığı süre içinde tüm okul çalışmalan bu amacı gerçekleştirmeye yö- nelecektir. TUNA BALTACIOĞLU Emekli Miıdür / isUnbul VEFAT Baromuzun 1597 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT HASAN FİKRET EVSEN vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi salı günü (bugün) Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazmı müteakip Feriköy Mezarhğı'na defnedilecektir. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederü ailesine ve meslektaşlanmıza başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKAMJĞI BAŞSAĞUĞI ALİ KALKAJV HÜSAMETTİN BALIK Arkada$lanmıa trafık anarşisinde kaybettik. Acımız sonsuz. Ailesine, sevenlerine ba$sağlığı diliyoruz. CEZMt MUTLU - UĞUR TUPiAU - CEMAL DÖNMEZ - ONUR SEVEB - ERDAL YAŞAB - FARUK GANİÇ • SÜLEYMAN CtllV ERGtT ÇAKMAK Galari • ANHy* 146 97 3S • 133 64 26 TÜRK KÜLTÜRÜNE HİZMET VJLKFI Caferağa Medresesl nde ei sanaiian kurelarının kayıtlanna baflanmifhr. Tezhip-Minyatür-Hat-Resim-Osmanlıca Kvmaş Desenleme-Porselen SuşlemeSeramüc Vitray-Hah-Kilim-Deri İşleme 513 18 43 • 527 31 44 ESIN UMAY Resim SergİBİ 4-29 Mart Tspı Kredi Beyoğlu Santf Gatorisi Ishklâl Cad Beyo4hı 145 80 80 rioei METİN GÖNÜL Resim Sergısı 16 Şübat - S Mart Vllıkon»* Cmö Pauf 85 NİMntM. 146 72 81 M u r a t M e t e A ğ y a r ResimSeıgsi 4-25Manmi,llX)0-18JXI {Ptaargünkndjşmda) \önca ModernSanat Galensı «ISI»T»S, valikonaği Caddesi No. 117/2 Nişantaşı-Istanbul "fcl 130 39 80 MURAT AĞÇİÇEK Resim Sergısı 5-26 Mart Hatka Spor Cad. No: 130/3 B«*lM T.l 160 44 21 DİLEK AYDEMİR Gravür-Resim Sergısi 6-23 Mart Mİ^Mrtlye Cad. 44/2 EIHtr 165 19 35-165 32 91 galeri atölye M6 97 3S 132 64 26 ARKEONSANAT GALERIS1 FİKRET MUALLA Resim Sergisi 14Şubat-23Mart IsMe Cad. SalkaM Sat. ••: 19 Ort«koyT«l: 1SB92S7 SUNAR Vakko/Beyoğiu HAYATI MİSMAN Özgûnbaskı Sergisi 5 Mart-30 Mart 1991 Vakko/Ankara ZÎYATİN NURİEV He>kel Sergisi 5 Mart -30 Mart 1991 Vakko/tzmir MERİÇ HIZAL Heykel Sergisi 5 Mart-30 Mart 1991 y L sanat ygalerısı NEVİN ÇOKAY Resim Sergisi 15ŞubaM2 Mart 1. Lnmt MMn Sok. A-14T»l: TEH SANAT6ALERİSİ NOSEYİN ERTUIK Resim Sergisi 19 $MMrt~loİMrt 1991 TEM SANAT GALERISİ (aEBİ'DEN GÜRBOZ'E SAHATIH HİZMETİNDE BE$ YA 29 OCAK-9 MART 19 91 AÜ AVNİ ÇHUSİ, ZEKİ FAİK to, HAKN ANU, SAUİ KKKEL. ABİDftl DİNO, dHAT BURAK, FAHh AKSOT, ŞÛKITfl DfctMEN, AONAN VAHNCA, NEJAO MELİH OfVtİM, NEŞFT GÛNAL, ADNAN ÇOKE», ÖZDtMh AITAN, ÖMER ULUÇ, i»<X ATfAVAŞ, ÖMER KALEŞİ, TÛKSEL ARSUN, METİN TAUYMAN, SEYYtT BOIDOĞAN KOMET (GÛBtAN GOŞKUN), AUETTİN AKSOT, MUSTAFA ATA, FİGEN AYDMIAStAŞ, ZAHİT BÛYÜKİŞLİYEN, ATTAÇ KATI.HLISEYİN EITUNÇ. FEVZİ KAMKOÇ. SALİH COSKUN. ŞENOl TOtOaU, FUAI ACAROĞIU, OOET SAIAN, YÛKS£l ÖZEN, MtTHATŞEN,SElMAGÛItÛZ Atoturk Kıiıfur Mcrfcczı 5-26MKI991.il 00 18.00 Resim Sergisi isddaiCaddes. 141 II: 1521698 AGOPARAD ! G A R A N T İ S A N A T G A L E R İ S İ Güçlü imzalar 'da buluştu 27 Şubat-25 Mart Itarftar M Puın «ınk UtumU S» •x 13/22 5Î4 35 82 F» 531 47 4) Galerisi Sanat HÜSEYİN BABAN Soyut Resim Sergısı 20Şubat-11 Marf91 II. SalenHücm Gered» Cad. 121 Tnvlkly» l**r<>anı 136 12 n AEDPA JbMTtkstilbank San* Galarisi FİKRET KOLVERDlye Saygt Sergisi 20 Şubat -11 Marf91 H0*rm Om<t* Cad. 12* T*Ti»*T* Haydanı 136 12 79 RESİM w HEVKEL MÜZELERİ DERNEĞİ159 47 39 Danimarkalı Sanatçı JoergenHaugen Soerensenin Heykel Sergısı 5 Mart - 21 Mart 1991 PtesHPerç dtjında hcrgun 10 00-T00 arası gczılebılır Yer: 1. Hareket Köşkü - İstanbul RESİM re HEYKEL MÜZELERİ DERNEĞİ159 47 39 Danimarkalı Sanatçı JoergenHaugen Soerensenln work shop - atölye çalışmalan 6-7-8 Mart 1991 MSÜ. Heykel Bölümü Fınbkb-İST. Katıfcm ücreltlzdlr. Ek bilgi İçin: 159 47 39 MAÇKA MEZAT BİRKÖKlfR VAKHNIN Mücevher, gümüş ve eşyalan için yapacağt 31 MART 1991 ANTİKA MÛZAYEDfsln© nnahdut sayıda antika eserter kabul edecektir. TaUo. Gümüî, Holı, Poreelen. Çıni, B yozmosı Kitap Kufan. Hot Grovur, lombok Beykoz. Tophane Sede«. Edıme mobtValar ve çeşıflı sanat esedenntzln ücıetsiz ekspettizlni yapıyof ve müzayedelertmızde DEÖERLENDİRİYORUZ îîinrhn îticmt A N T İ K A C I L I K A Ş BRONZ SOK. 1 TtŞVlKİYE 140 47 İS - 141 18 69 - FAX. 147 6» 07 Salşrtmil 10^)0-1 AMCARANOTLAR1 mJSTAFA EKMEKÇt Aydın Çubukçu'yla Soyleşi: (5) 'Bey'den/Eşşoğlueşşek'e. Aydın Çubukçu'yla. bundan sonraki söyfeşiyi, bizim evde çalışma odasında sürdürdük. 19 yıl 4 günlük mahpusluktan sonra özgürlüğüne kavuşan Aydın Çubukçu'ya, cezaevine iliş- kin, merak ettiğım soruları soruyordum. — Görüş filan nasıl oluyordu? — Çok kötü! Yani, çoğu on dakika, bızde on dakikaydı da. (İki elini yaklaştırarak) Şu kadaıiık bir şey, karanlık; görüşme- cinin yüzünü doğru dürüst göremezsin. Kimse kimseyi gö- remez. "Haydi bitti, haydi bittü", "Onu söyleme!", "Bunu söyleme!" O hayhuy içinde geçerdi. Diyarbakır'dan Malat- sanlarla konuştum, yani Diyarbakır... Diyarbakır'dan Malat- ya'ya sevk edilmişler, "Oh yahu, tahliye olmuş gibi oldum!" diyorlardı. Bizim o "Çok cehennem" dediğimiz yere gelince adamcağız "Tahliye olmuş gibi oldum!" diyordu. Düşün ya- ni, biz Malatya'dan hiç memnun değildik, Malatya çok kö- tüydü; Diyarbakır'dan oraya gelen, 'Tahliye oldum!" diye seviniyordu. "Olmuş gibi oldum" diye. Şimdi, buralardan ge- çildi, bugün geldığı yer cezaevlerınin... — Ne yapılabılir? — İnsanlar, kitaplarını okuyorlar; bizim cezaevinde 4-5 ta- ne bilgisiyar vardı; odalanmız... Bu büyüklükte bir odada dört arkadaş kalıyorduk. İkili kalan vardı... — Hep bizim odayı küçük gösteriyorsun! (Gülüşmeler) — Sana samimi söyleyeyim, burası cezaevindeki odama benziyor. Yalnız şu yok işte! (Bahçeyi gosteriyor) — Yeşillik. — Pencereler küçük, böyle bir yerdi. Kitaplanyla, bilmem, halısıyla, şusuyia, busuyla, böyle bir yere geldik; oralardan geçip buralara geldik. Ama ınsanlar öldü. Kamuoyu tepkile- ri, bilmem neierle mücadele, direniş, bunu elde etti. Mah- kûm bugün bunu elde etti; ama hiç güvencesi yok; ince bir kıl üzerindedir. Denge hemen bozulabilir. Ve her şey eskisi- ne dönüşebılir. 1988'de, 1987'de galiba, eylül ayında yine bu durumdaydı, yaşıyoruz, bir girdıler 25 eylülde, vur patlasın, çal oynasın, tek bir şey kalmadı, tek çöpümüz kalmadı! — Yani, yıkıp, döküp bir günde... — Her şeyi altüst ettiler Açlık grevi, bilmem ne, bir ay sonra tekrar eski konumumuza geldik. — Yani, savaşım vermeden hiçbir şey alınmıyor mu? — Hiçbir şey! Kesinlikle yok, kesinlikle... — Örneğin, şunu düşünüyorlar mı? Oradaki siyasal hü- kümlüler, toplumun aydın kesiminden geliyorlar; bunlar uya- nık, okuyan, yazan insanlar. "Bunlara hiç olmazsa daha şey davranalım!" demiyorlar mı? — İlk girdigimiz yıllarda bu tam vardı. Gerçekten değer ve- riliyordu. Konuşurken, "Bey" diye hitap ediliyordu. Univer- srte öğrencileriydik, falan, filan. Yani 12 Mart'ta öyleydi. 12 Eylül'de "Bey" filan yok, "eşşoğlueşşek" var. Herkes, "eş- şoğlueşşek", öyle bir dönem. Şöyle bir fark yaşandı; yani, 12 Eylül'de artık karşısında siyasi mahkûm falan bulundu- ğuna inanmıvordu ya da öyle kabul etmek işine gelmiyordu. 12 Mart'ta dediğim gibi yani, Denizler'in arkadaşıyız falan, filan, ama bir değer verme söz konusu; askeri cezaevinde de. Albayından, bilmem kime, herkes saygıyla yaklaşıyordu. İyiydi ilişkiler Ondan sonra o gitti, yani haksızlığa uğramış aydın görüntüsü kaybolmaya başladı bizde ve "eşşeoğlueş- şekler', "vatan hainleri" aldı onlann yerini! Bunların neden- leri çoktur elbette; yani yaşanan süreçler bakımından. Bir kere, 1970 öncesinde yaygın bir sempati vardı. Neden öyle oldu? Pek çok açıdan açıktanabilir. Ama 12 Eylül'de devrim- cilik çok yıpranarak o sürece girdi. Kaybetmesinin başlıca nedenlerinden biri bu oldu sanıyorum. Yani insan karşısın- da siyasi düşüncelerinden dolayı eylem yapmış bir insanı de- ğil de dolaysız olarak bir katil, bir soyguncu vs. görmeye başladı. Tabii, bunda siyasetin de rolü var; ülke nasıl yöneti- lecek bundan sonra? Bunların yeri nedir, sorusuna verilmiş yanıtlar nedir? "Eşşoğlueşşekler" olarak adlandırılmamızjn birbiriyle ilgisi var. Düşünsene 12 Mart'tan nasıl çıktık? Ece- vit aracılığıyla çıktık; 12 Eylül'den nasıl çıkıyoruz? Özal ara- cılığıyla! Bu bir kalite, bir politika göstergesidir — İçeriden dışarısı nasıl değerlendirilebilir? — Savaş var! (Konuştuğumuz sırada vardı) Unutuluyor in- sanlar... — 12 Mart - 12 Eylül adaletine gelelim... — 12 Mart, 12 Eylül kavramları yerine, 12 Mart, 12 Eylül polrtikaları diye düşünüp değerlendirmek daha doğru olur, düşüncesindeyim. İnsanların yaşamı üzerinde rol oynayan şeyler, doğrudan doğruya karşılıklı politikalar. Yasalarda, tü- züklerde, hukukla belırlenmiş ilışkilerin dışında, karşılıklı her- kesin bırbirini nasıl değerlendirdiği önem kazanıvor ve bu açıdan insanlar, bırbirterine bir şeyler yapıyorlar. Suç ve ce- za kavramı yerine, politikadaki uyguiamalardan söz etmek daha doğru olur. Elbette, kurulmuş, müesses hukuk nizamı açısından dahi bakıldığında, hukukun, yasaların bir anlamı olmalı ve o açıdan da 12 Mart ve 12 Eylül uygulamaları de- ğerlendirilmeli ama böyle yapıldığında da pek çok haksızlık, o yasalar açısından yasasızlık görülecektir; bu değerlendrr- medir, yapılmalıdır. Ama asıl politikalar açısından yapılacak değeıiendirme bence önemlidir... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YHMAZŞİPAL "Nikâh Parası Adı fle" SORU: 1938 dogumlu bir ev kadınıyım. 1958-1961 yılla- nnda iki ayrı işyerinde sigortah olarak 2 yıl 6 ay ça- lışmıştım. Evlendikten sonra 1962 yılı ilkbahannda, sigorta- dan "nikâh parası" adı ile ve banka aracılığıyla, bir miktar para almıştım. Bu dunımda sigortadan kaydımı çıkartabilir ve aJ- dığım parayı geri verebflirsem, 55 yaşından sonra emekli olabilir miyim? E.S. YANre 506 sayıh Sosyal Sigortalar Yasası Ek madde 1 uya- nnca, evlenme nedeniyle işinden aynlan kadın sigortalılara ken- dileri ve işvererüeri tarafından ödenen malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin yana yazılı talepleri üzerine toptan öde- me şeklinde veriiir. Işten aynldıkları tarihten itibaren bir yıl içinde evlenmiş ve- ya evlendikleri tarihten itibaren bir yıl içinde işinden aynlmış olan kadın sigortalılar, evlenme dolayısıyla işten ayrılmış sayı- hrlar. Evlenmeleri dolayısıyla toptan ödemeden faydalanmış bu- lunan kadın sigortalüardan 506 sayılı kanuna tabi bir işe gi- renler, kendilerine verilen primleri, aldıkları tarihten itibaren •% 5 faizd ile Sosyal Sigortalar Kurumu'na iade ettikleri takdir- de sigortaya tabi hizmetleri Sosyal Sigortalar Yasası uygulama- sında göz önüne alınır ve geçerli sayılır. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun 12 sayıh "thtiyarlık ve Tah- sis Işlemleri Hakkında" ki genelgesinin 80. sayfasında primle- rin geri verilme koşulu açıklanmıştır. "b) Sigortalınm, tahakkuk ettirilecek bu prim borcunu ku- ruma ödediği tarihte, mecburi sigortaya, 506 sayılı kanunun 85. maddesi gereğince isteğe bağlı sigortaya veya 86'ncı maddesi gereğince topluluk sigortasma prim ödemekte olması gerekirî' Evlenme nedeniyle aldığınız malüllük, yaşlılık ve ölüm si- gortası primlerini geri verebilmeniz için öncelikle işverenin ya- nında çalışarak zorunlu sigortalı ya da isteğe bağlı sigortalı ya da topluluk sigortasma prim ödüyor durumda olmanız gere- kecektir. Yasada öngörülen koşulları yerine getirip primleri geri ver- • meniz ve 50 yaşını da doldurmanız, yaşlılık aylığı almaya yet- meyecektir. Kadın sigortalının yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi koşul- lanndan biri de 50 yaşını doldurmasının yani sıra 15 yıllık si- gortaltlık süresi içinde en az 3.600 (10 tam yıl) malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prirni de ödemesidir. Size aylık bağlanabilmesi, 2 yıl 6 aybk süreye ilişkin primi geri vermenize ve buna ek olarak, 7 yıl 6 ay malüllük, yaşiılık ve ölüm sigortaları primi de ödemenize bağhdır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear