18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 MAKT 1991 EKONOMt CUMHURİYET/13 Erdemir'in kân • ANKARA (AA) — Ereğli Demir Çelik Fabrikaları AŞ'nin (Erdemir) geçen yılki dönem kân, bir önceki yıla göre yüzde 18.6 oranında azalarak 569 milyar 48 milyon lira olarak gerçekleşti. Erdemir, 1989 yüında 699 milyar 648 milyon lira kâr etmişti. Bu arada Erdemir'in 384 milyar liradan 786 milyar liraya çıkartılan sermayesinin, nakit karşılığı arttırılan 192 milyar liralık kısmım temsil eden hisse senetleri de halka arz edilecek. Şirketin sermaye arttınmı, yüzde 50"si bedelli, yûzde 5Csi de bedelsiz olarak yapılacak. Bedelli sermaye arttınmında hisseler, nominal değerinin iki katı fiyatla arz edilecek ve rüçhan haklannın kullammma da bugün başlanacak. Avrupa İskân Fonu kredileri • ANKARA (AA) — Avnıpa İskân Fonu'ndan sağlanan toplam 103 milyon 150 bin dolar tutanndaki krediye ilişkin anlaşmalar, Bakanlar Kunılu'nca onaylanarak dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Birinci anlaşma ile Avrupa tskân Fbnu Türkiye'ye 100 milyon dolar tutannda kredi sağhyor. 10 yıl vadeli kredinin faiz oranı, kredinin hesaba yatma tarihinden itibaren 6'şar aylık dönemli libor artı yüzde 0.25 dolar üzerinden hesaplanıp ödenecek. tkinci anlaşma ise 3 milyon 150 bin dolarhk krediyi içeriyor. Bu kredi de 10 yıl vadeli, faiz oranı ise yüzde 1 olarak belirlendi. Bu arada her iki kredinin faiz ödemeleri ilki 1 Nisan 1991'de başlamak üzere 6 aylık devreler halinde olacak. Ithal kömürden fon alınacak • KÜTAHYA (AA) — Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt, yerli kömür ile ithal kömür arasındaki fiyat farkını ortadan kaldırmak için ithal kömüre fon kesintisi uygulanacağını açıkladı. Kurt, Gediz'de ithaJ kömUrle rekabet edemedigi için kapanan maden ocaklannın açılması için de önlem alınacağını söyledi. İia ıca zam • ANKARA (ANKA) — Sağlık Bakanhğı'nca ocak ayında 113 ilacm fiyatma yapüan yüzde 3-16'hk zammın ardından, bu kez de önemli bir bölümünü antibiyotikler, vitaminler, kalp, kanser ve nıhsal hastalıklann tedavisinde kullanılan ilaçlann oluşturduğu 287 ilaan fiyatma yüzde 6 ile yüzde 63 arasında değişen oranlarda zam yapUdı. ANKA'nın Sağlık Bakanlığı'nca onaylanan ve ilaç firmalanna gönderilen zam listesi üzerinde yaptığı hesaplamalara göre en düşük oranlı zam, şeker hastalığının tedavisinde kullanılan "Humulin" adlı ilacın fiyatma yapıldı. Bu ilaç, yüzde 6 zam görürken, en yüksek oranlı zam da yüzde 63'le "Locacorten" adlı merhemin fiyatma uygulandı. Dıracatta canlanma • GAZtANTEP (AA) — Güneydoğu Anadolu lhracatçı Birlikleri (GAİB) Genel Sekreteri Mehmet Yalçın, yeni bağlantılarla, bölgeden Suriye ve Suudi Arabistan'a yapılan ihracatm, kriz öncesindeki seviyeye geldiğini söyledi. Yalçın, ramazan ayı öncesinde ihracatm önemli ölçüde artmasını beklediklerini vurguladı. Yalçm bu arada, ihracatçı açısından cevap bekleyen en önemli sorunun, "banş döneminde Irak'ın Türkiye ile nasıl bir ekonomik ilişkide bulunacağ]" olduğunu belirtti. Ikbancı sermaye • ANKARA (ANKA) — Türkiye'ye girmesine izin verilen yabancı sermaye tutan ocak ayı sonunda 6 milyar 494 milyon dolara ulastı. ANKA'nın Devlet Planlama Teşkilatı'ndan edindiği bilgive göre ocak ayında 73.64 milyon dolarhk yabancı sermayenin Türkiye'ye girişi için 58 izin verildi. Bu sermayenin 41.09 milyon dolarhk bölümü yeni yatırım. 27.68 milyon dolarhk bölümü ise sermaye arttırımı için Türkiye'ye gelecek. Asgari kredi maliyeti % 110 TL kredisinin tadıyokTasarruf sahibinden aldıklan her 100 lirahk mevduatın, ancak 52 lirasını kullanabilen bankalar, bu parayı, ancak yüzde 84.6 faizle pazarladıkları takdirde maliyeti kurtarabiliyorlar. Bunun üzerine banka kân, vergi ve fonlar eklendiğinde girişimcinin omzundaki yük yüzde 110'a varıyor. Bankalar, özkaynak, döviz kredisi ve bankalararası para piyasası gibi fon maliyetlerini düşürücü etki yapan kaynakların bu etkisini, "hatırlı" müşterilerine yansıtıyor. Bankacılar kredi faizlerinin bu nedenle bugünlerde yüzde 85 ile yüzde 125 arasında değişiklik gösterdiğini belirtiyorlar. TAVFUN DEVECtOĞLU Türk Lirası bazmdaki kredi- lerin yılhk maliyeti yüzde 100'ü aştL Bu oran, bankalann fon ya- pısına, masraflanna ve kredi kullanan girişimcinin niteliğine göre değişebiliyor. Tasarruf sa- hibinden tesüm aldıklan her 100 liralık mevduatın ancak 52 lira- sını kullanabilen bankalar, bu parayı, ancak yüzde 84,6 faizle pazarladıklan takdirde maliye- ti kurtarabiliyorlar. Bunun üze- rine banka kân, vergi ve fonlar eklendiğinde girişimcinin omuz- lanndaki yük, yılda yüzde 110'a vanyor. Ahnan yüz liralık kre- dinin bir yıl sonra210 lira ola- rak ödenmesi gerekiyor. Mevduatin paylaşımı Kredi maliyetlerinin yüzde 100'ü aşmasındaki en önemli faktör, bankalann toplam mev- duatlannın ancak yüzde 52'sini plase edebilmeleri. Plase edile- meyen 48 liranın paylaştmı ise şöyle oluyor: Bankalar kabul et- tikleri her 100 lirahk mevduatın 5 lirasını nakit olarak saklamak zorundalar. Bu miktann 2 lira- sı banka kasasında dururken 3 lirası Merkez Bankası kasalan- na yatıyor. 100 liralık mevdua- tın 30 lirası da zorunlu olarak kamu menkul kıymetlerine ya- tınhyor. 100 lirahk mevduatın 35 lirasını yok eden bu yüke "disponibilite" adı veriliyor. Bankalann, Merkez Bankası nezdindeki zorunluluklan bu kadarla kalmıyor. Bankalar, ka- bul ettikleri her 100 liralık vade- siz mevduatın 17.5 lirasını, 100 liralık vadeli mevduatın ise 8.25 lirasını munzam karşılık adı al- Mevduat ve kredide maliyetin oluşumu 100 ÜRAUK MEVDUATIN PAYLAŞIMI MEVHIAT 100 DİSPONİBİLİTE • M B kasası ( *) • Banka kasası (*) • Kamu.Menk Krym. (%70 geön) MUNZAM KARSIUM») (-3) (-2) (-30) (-13) (-48) KULLAMLABILIR PARA 52 (*) Bankalar. kendı kasalannda zorunkı olarak tuttukiarı 2 TL ve M.B. kasasın- daki toplam 16 TL'den (Toplam 18 TL) gelır elde edemıyortar. 100 ÜRAUK MEVDUATn BANKAYA MALİYETİ KUUAKLABİÜ8 PARA 52 MUOIYE ODENEN FAİZ DİSPONİBİLİTE GETIRİSI (-65) (+21) (-44) NİHAIMAÜYETf**) 84.6 ( * • ) Plasmana mûsait 52 TL için 44 liralık faiz masrafı yapılırsa, plasmana müsaıt her 100 TL tan 84.6 TL'lik faiz masrafı yapılması gerekiyor 100 ÜRAUK KREDİNİN fiİRtŞİMCtYE MALİYETİ AUM « MÜREKKEPFAIZYUKÜ (.*.*) 846 KOMISYON ..- 4 08 KKDf 5 88 BSMV 4 90 PUL _ 1 02 BANKA KAH 100 TOPLAM MAÜYET 110 48 I Yt SOtBA ODetH HKTAfl 2BJ4» (• * *) Bankalartenmu'nagöretasavafle* kre- «er 3 ayda l« g«ı Meoyor. «uemlak faule vc- rikn krsdMn M M y*k taa %M.6'p pfyor Bu ntam 10D itıM ptamna mfiait pram nu- tyetm «ıt BSMV Barta vt Sgntt HtomHltn \)«<fs KKDf rCıyn* Kutamım Omktem Fonu) tında Merkez Bankasr*na yatır- mak zorundalar. 1 şubat itiba- rıyla Merkez Bankası'ndaki munzam karşılıkların toplam mevduata oranı yüzde 13. Bu orandan hareketle, bankalann ortalama olarak her yüz lirahk mevduatın 13 lirasını Merkez Bankası'na yaürdığı ortaya çıkı- yor. Kasalarındaki yüz liranın 48 lirasını devlete kaptıran banka- lann, bu paradan elde ettikleri yılhk gelir 21 lira. Bunun kayna- ğı ise 30 lira karşıhğında alınan kamu menkul kıymetlerinin yıl- hk getirisi. Kasalarda tutulan 5, munzam karşılık olarak yatırı- lan 13, yani toplam 18 liranın ise hiçbir getirisi yok. Başka bir de- yişle, devlet, bankalardaki top- lam mevduatın yüzde 48'ine yıl- hk yüzde 43.75 faizle el koyuyor. Hazine, bankalara zorla sattığı 30 liralık menkul kıymete yılda 21 lira öderken Merkez Banka- sı kasasında sakladığı 16 lira için tek kuruş bile faiz ödemiyor. Kalan 2 lira da banka kasasın- da zoraki "yatıyor". Paranın maliyeti Şu anda geçerli olan faiz oranlanna göre bankalar, kasa- larına giren yüz liralık mevdua- ta yılda 65 liralık faiz ödemesi yapıyorlar. Bu paranın, çeşitli yöntemlerle devlete aktarılan 48 liralık bölümunden ise yılda 21 liralık gelir elde ediyorlar. Böy- lece 100 lirahk mevduatın plas- mana müsait olarak geriye ka- lan 52 liralık kısmının yılhk fa- iz gideri 44 lira olarak ortaya çı- kıyor. Kullanıcının maliyeti Kredi olarak plase edebilece- ği her 52 lirahk fon için 44 lira- hk faiz gideri bulunan bankala- nn, verdikleri 100 liralık kredi- deki giderleri 84.6 liraya yükse- liyor. Yani bankalar 100 liralık krediyi 1 yıl sonra 184.6 lira ola- rak tahsil etmeliler ki en azından paranın maliyetini kurtarsınlar. Bankalar Kanunu'na göre kı- sa vadeli kredilerin birikmiş fa- izleriyle birlikte üç ayda bir ge- ri ödenmesi gerekiyor. Bir giri- şimcinin, 1 yıl sonra ödenmek üzere 100 lira kredi aldığıru dü- şünürsek, krediyi veren banka- nın kâr ve masraflar bir kenara bırakıldığında bu miktara yüz- de 66 üç aylık faiz uygulaması gerekiyor. Banka, yüzde 66 üze- rinden üç ayda bir birikmiş fa- izleri hesaba katarak krediyi ye- nilediğinde, kullanıcının yıl so- nunda ödemesi gereken faiz 84.6 lira tutuyor. Kullanıcının ödemesi gereken kalemler sadece faizle sınırlı de- ğil. Yüzde 66 üç aylık faiz üze- rinden ve üç ayda bir artan oran- larda tahsil edilen yüzde 5 ora- nında Banka ve Sigorta Muame- leleri Vergisi, yüzde 6 üzerinden Kaynak Kullanımı Destekieme Fonu, bankanın aldığı senet ko- misyonu ve pul giderleri de he- saba katıldığında yılhk maliyet 100.48 liraya yükseliyor. Bunun üzerine yüzde 10 oranında ban- ka kân da eklendiğinde alınan kredinin yılhk maliyeti 110.48 li- ra olarak ortaya çıkıyor. 100 li- ra kredi alan girişimci, bir yıl sonra bankaya, aldığı paranın iki katından fazlasını ödemek zorunda kalıyor. Bankacıhk çevreleri, krediler- de uygulanan faiz oranlarının müşterinin kalitesine, fonlann yapısına ve masraflara göre de- ğişiklik gösterdiğini belirtiyorlar. Banka fonlannın yalnızca Türk Lirası mevduatlanndan oluşma- dığını belirten bankacılar, öz- kaynaklar, döviz kredisi ve Ban- kalararası Para Piyasası (Inter- bank) gibi şimdiye dek fon ma- liyetine düşürücü etki yapan kaynakların bu etkisinin, "hatırlı" müşterilere yansıtıldı- ğını belirterek kredi faizlerinin bugünlerde yüzde 85 ile yüzde 125 arasında değişiklik gösterdi- ğini söylüyorlar. Tbrizıncilerîn son umudu BerlinTbrizmciler, temmuz ayı ve sonrasını satmak için son bir umutla Berlin Turizm Fuan'na akın etti. Alman Seyahat Acenteleri Birliği, TÜRSAB'a gönderdiği özel mesajda Türk piyasası için işbirliği çağnsı yaptı. Cumhurbaşkanı özal'ın davetiyle Türkiye'ye gelecek yabancı tur operatörleri için 18 martta bir toplantı düzenlenecek. SERDAR KIZIK tZMtR— Körfez bunahmı ve savaşından olumsuz yönde etki- lenen Türk turizmcileri "son umut" gözüyle baktıklan Ulus- lararası Berün Turizm Fuan'na akın etti. Pazarlama etkinlikle- rinin de yapıldığı fuarda TUrk turizmcileri, temmuz ayı ve son- rasım "satmak" için çaba gös- terecek. Dünya piyasasında önemli bir yer tutan Alman Se- SAB'a gönderdiği özel bir me- sajda savaşın ardından Turk pi- yasası için işbirliği yapma çağ- nsında bulundu. Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın da yabancı tur operatörlerini 18 martta Türki- ye'ye davet ederek bir toplantı düzenleyeceği öğrenildi. Körfez'deki bunalımdan olumsuz yönde etkilenen sektör- lerin başında gelen turizm için çabalar sürüyor. Turizm borsa- yahat Acenteleri Birliği, TÜR- sında çok önemli bir veri olan Berlin Uluslararası Turizm Fu- an'na Türkiye"den birçok yetkili katıldı. 9 marta değin sürecek fuarda Türkiye'den katılan tu- rizmciler "kayıp" dedikleri 1991 sezonunu "kurtarmaya" çalışa- caklar. Dünya turizm sektörü- nün buluştuğu fuarda pazarla- ma etkinliklerinin de yapıldığı- nı vurgulayan Ege Turistik İşlet- meler ve Konaklamalar Derne- ği Başkanı Haluk Nişlioglu Türkiye'den birçok acente ve otel yetkilisinin Berlin Fuan'na katıldıklarını belirterek şunlan söyledi: "Biz de bir arkadaşımızı Ber- iin'e gönderdik. Bu fuar çok önemli. Kara savaşının kısa sür- mesi sektörö sevindirdi. Herkes şimdi bir atak yapmak istiyor. Fuarda saüşlar da oluyor. Bu se- zonun birinci yansı umııtsuz ama baziran, temmuz aylann- dan sonra bazı satışlan gerçek- leştirebiliriz. Fuarda Türk tu- rizmciler yabancılarla yüz yüze gönışecek. Bilindigi gibi turizm- de moda ulkeyiz. Bu nedenle fu- ara umutla bakıyoruz." Bu arada Körfez krizinin baş- Iadığı gün Türkiye'yi "kriz bölgesl" ilan eden ve önemli öl- çüde tur iptallerine yol açan, an- cak daha sonra yaptığı açıkla- mayla bu durumu düzelten Al- man Seyahat Acenteleri Birliği (DRR) Başkanı Otto Schneider, 1.3.1991 tarihinde Türkiye Seya- hat Acenteleri Birliği'ne (TUR- SAB) gönderdiği özel mesajda işbirliği çağrısında buiundu. Dünya turizm pazannda ağırlık- h bir yer taşıyan Alman Seyahat Acenteleri Birliği'nin mesajı özetle şöyle: "Önce Körfez savaşuun bit- mesinden duydugumuz memau- niyeti beiirtmek istiyoruz. Ülke- nizin sahip oldugu zeogin tu- rizm potansiyelini birlikte geliş- tirmek, Körfez krizinden doğan kaybı hızla telafı etmek için ttze- rimize diişen görevi yapmaya bazınz... Körfez krizi suresinde meydana gelen boşlugu hızla doldurmak için birlikte çalı^ma konusunda istekli oldugumuzu belirtir, bundan sonra ilişkileri- mizin daha da gelişmesini uma- nz..." Bu arada Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın, bugüne değin sektörü ayağa kaldırmak ama- cıyla verilen destek paketini bir an önce devreye sokmak için hem içteki yetkililere bir mesaj vermek hem de turizme ne den- h önem verdiğini dışa göstermek amacıyla yabancı tur operatör- lerini 18 martta Türkiye'ye da- vet ettiği öğrenildi. Bin liranın acıklı öyküsü1927'nin ilk mavi Atatürk binlikleri bugün 90 milyon lira değer buluyor koleksiyonculann elinde. Tabii bulunabilirse... ÜMİT OTAN LZMİR — Mavi Atatürk bin- hklerinin gücüne kim dayanabi- lirmiş ki. Ev mi istiyorsun, al. Arazi mi istiyorsun, al. Yalnız- ca bir binlikle. Sonra sıra mor binliklere gelmiş; büaz güçten düşmüş, ama yine en büyük. 1980'li yıllardan sonra düşüş hızlanmış. önce beşi, sonra onu daha sonra yirmisi bir araya gel- miş, ama "acıkh" son engellene- memiş. Bugünlerde binlik "de- mir" günler yaşıyor. Çocuklann ellerinde bakkala gidiyor, ama bakkalda da "itibar" görmü- yor... Yıl 1927. Ocak aymın beşinci günü. Arka yüzünde demiryolu bulunan mavi binhkler tüm gör- kemiyle piyasaya çıkıyor. O za- manlar öyle herkesin görebilece- ği para değil mavi binlikler. Öyle bavullarla para taşımaya gerek yok. Yalnız bir binlikle bugün bavullar dolusu 50 binlikle ala- mayacağınız şeyleri alabih'yorsu- nuz. örneğin 200 tane Cumhu- riyet Altım'na sahip olabiliyor- sunuz. 1940 yılına kadar ege- menliğini sürdürüyor mavi bin- likler. Mor binlikler de piyasa- da tek olmanın gurumnu yaşı- yor, ancak gücü biraz daha az. 15.4.1953'te piyasaya çıkan mor binliklerin arkasında Rumeli Hisan görünümü var. Bugünler- de bitpazannda naylon kılıflar- da özenle korunuyor ve 800-900 bin lira ediyor. 1967 yılında bir mor binlikle 10 Cumhuriyet Altını ahnırken 1978 yılında başabaş geliyorlar. Yani bir binliğe bir Cumhuriyet Altını. 1967 yılında bir banka gazetelere verdiği tam sayfa ilan- da 9 yıl boyunca 15 milyonluk armağan vereceğini beliniycr, bir binliğin ne kadar güçlü ol- duğunu anlatıyor sanki; 15 mıl- yona, yani 1500 tane binliğe ne kadar çok armağan verdiğini açıklıyor: BİN LİRA (1927-1991)— Para koleksiyoncusu Nusret Ateş, fo- toğraftaki 1953 yılında çıkanlan mor binliklerin iyi korunmuş- lannın 800-900 bin lira olduğunu söylüyor. 1927'nin ilk binlikle- ri ise şimdi kataloglarda. "130 apartman dairesi, 5 ta- ne 100 bin, 200 tane 10 bin. 400 tane 5 bin ve 1000 tane de bin lira:' O yıilar bir binliğe 4 bin ga- zete ahnan yıilar. Evet o yıllar- da 30 tane binlikle bir daire ah- nabiliyor. 1970 yılında 27 yıl devlet memurluğu yaptıktan sonra emekliye ayrılan Niyazi Korhan, o yıllan anlatıyor: "40 bin lira toplu para aldım. 50 bin lira da ev kredisi kullan- dım. Gittim, 70 bin liraya bir ev, bir dükkftn aldım. 50 bin lira kredi borcumu 15 yılda 400 lira taksitle ödedim. 80'li yıllardan sonra borcumu gidip >ıllık ola- rak ödemeye başladım. Borco- mun bitmesine üç yıl kala 12 bin üra verip hesabı kapatüm. Şimdi emekli olsaydım, alacağım pa- rayla ev sahibi olamayacaktım. Üsteük yığınJa 50 binlik alarak." Evet, 80'li yıllardan sonra bin- liklerin önlenemeyen düşüşü hızlanıyor. Beşi, onu, yirmisi, el- lisi bir araya geliyor, ama sonuç değişmiyor. 80'li yıllann başın- da emekli olan PTT çalısanı Re- fik Kıran, 319 tane binlik ahyor. 550 binlik vererek bir ev ahyor kendine. Ayda aldığı emekli ma- aşı 8 bin 153 lira. 1986 yılında bir Cumhuriyet Altım'na 52 tane binliğin gücü zor yetiyor. Artık 50 tanesi bir araya geu'yor, ama yine olmu- yor. Oysa ilk mavi binliklerin koleksiyoncularca değeri 90 mil- yon. Çok iyi korunmuş bir mor binliğin yine bitpazan fiyatı 800-900 bin üra. Bir zamanlar piyasalan ycrinde oynatan çeşitli binlikleri vitrinine özenle yerleş- tü'iniş 20 yıllık para koleksiyon- cusu ile konuşuyoruz. Nusret Ateş, Merkez Bankası'run çıkar- dığı, Kâğıt Paralarımız kitabın- dan mavi binlikleri gösteriyor, çünkü elinde yok. Mor binlik- leri de vitrininden çıkarıyor. "Bırak mor binliği.1978 yılında çıkan binliklerin temizi bile şim- di 4 bin Ura" diyor Nusret Ateş. Eski yıllan yaşıyor, bir binli- ğin nelere "kadir^' olduğunu, şiı.ıdiki 50 binliklerin bile to- marla olmadan bir iş görmedi- ğini konuşuyoruz Nusret Ateş- le. Sonra bugüne vanyoruz. Binhkler bugünlerde "demir" günler yaşıyor, çocukların elle- rinde bakkahn yolunu tutuyor, ama çoğu kez mahzun dönüyor. Bir kiiçük şekerlemeye bile az görüyor bakkallar binliği. Gazeteye de yetmiyor. Bir ekmeği ancak karşılıyor. Önü- müzdeki günlerde bir ekmeğe de yetmeyecek ve bir köşeye çe- kilecek... GAP'a rekor ödenekMEHMET FARAÇ ŞANLIURFA — Dünyanın sulama ve enerji üretimine yö- nelik en büyük entegre projele- rinden olan GAP'ın gözbebek- leri Atatürk Barajı ve Urfa tu- nellerine son 10 yılın rekor öde- neğiayrıldı. DSl'ninl99iyıhödenekle- rinden baraj ve tünel için tam bir trilyon 85 milyar lira ayrıl- ması dikkati çekti. Ödeneğin 650 milyar lirasının Kamu Or- takhğı Fonu"ndan, diğer bölü- münün de genel bütçeden a>nl- dığı bildirildi. Ödenekten en büyük payı ise 700 milyar lira ile Atatürk Barajı alıyor. GAP'a ayrılan trilyonluk ödenekten ikinci büyük pay 260 milyar li- rayla Urfa tünellerine aynlır- ken, bir bölümünün de Harran Ovası ile birinci ve ikinci kısım sulama çalışmalan, toprak re- formu kapsamındaki toplulaş- tırma işlemleri, Aşağı Fırat, Merhale, Hacıdır Barajı vetaş- kından koruma projelerine harcanacağı belirtildi. Körfez krizi ve tasarruf ted- birlerinden etkilenmeyerek Türkiye bütçesinin yüzde 1 'inin aynldığı Atatürk Barajı için günde 1.5 milyar lira harcama yapılıyor. Enerji santralında hidromekanik fiziksel gerçek- leşmenin yüzde 30 olduğu Ata- türk Barajı'nda şu anki hedef, montajı tamamlanan bir nolu türbin jeneratörünün devreye sokularak enerji üretimine geç- mesini sağlamak. Ancak yetki- üler, bu ünitenindevreyegirme- si için baraj göl sahasında su ko- dunun 513 'e ulaşması gerekti- ğini söylüyorlar. Şu an su kodu- nun 470 dolayında olduğu göl sahasında 10 milyar 500 milyon metreküpsubulunuyor. 1 nolu türbinin çalışabilmesi için göl sahasındaki su oranının da 18 milyar 500 milyon metrekübe ulaşması gerekiyor. Yetkililer, bölgede kurakhk yaşandığını, ünitenin eylül ayında devreye girmesi için karların erimesinin beklendiğini bildirdiler. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY 1991UeKur,,Faiz,Büyüme, Enflasyon: 'İki Senarytf Kur, faiz, büyüme ve enflasyon. Birbiriyle yakından ilişkili dört gösterge. Ekonominin durumunu ve gidişatını anlamak için önce bunlara bakacaksınız. Geçen yıl kur artışları, yani TL'nin devalüasyonu sınırlı kal- dı, daha doğrusu TL reel olarak değerlenmeye devam etti. Faiz oranlarında bir gevşeme görüldü. Büyüme hızı rekor denebilecek bir düzeye tırmandı. Ve enflasyon yüksek dü- zeylerde kalmasma karşın geriledi. Yani söz konusu dörtte- mel gbstergenin her birinde olumlu yönde gelişmeler oldu. Olayı biraz açarsak, TL'nin değerli tutulması ucuz ithalatı ve göreceli olarak ucuz dış finansmanı özendirdi. Faizler- deki gevşeme ve kredi genişlemesi iç talebi ve üretimi kam- çıladı. Tarımda da iyi bir yıl yasandı. Kötü gecen bir 1989'dan sonra gündeme gelen bu tablo rekor sayılabilecek büyüme hızını ortaya çıkardı. Enflasyon da bir miktar geriledi. Türkiye'nin 1990 yılında bu tabloyu gerçekleştirmesinin en önemli rtedeni bol miktarda dış kaynak kullanmak ola- nağı bulmasıydı. Özellikle bankalarımızın kendilerini ulusla- rarası piyasadan fonlayıp bu fonları TL olarak iç piyasada kullandırmaları, geçen yılki göreceli rahatlıkta büyük rol py- nadı. Buna borsaya akan fonları da eklediğimizde ve KİT'- lerin de dışandan borçlanma olanağını kullandığını hatırla- dığımızda geçen yılki tablonun açıklanması daha da kolay- laşıyor. Geçen yılki "mutluluğun" kaynağı nasıl dış kaynak kulla- nımı idi ise.btı yılki "mutsuzluğun" kaynağı da dış kaynak kullanımındaki ciddi azalma. Uluslararası bankalann Körfez krizi nedeniyle Türkiye risklerini sınırlamaya yönelmeieri ve uluslararası fon piyasalanndaki genel sıkışma, aynca Tür- kiye açısından özel önemi olan Körfez bankalarımn devre dışı kalması, Türkiye'nin dış kaynak kullanımını olumsuz yön- de etkitedi. Öte yandan Körfez krizi nedeniyle Türkiye'nin döviz ge- lirlerinin ciddi bir darbe yemesi, Türkiye'nin durumunu da- ha da zortaştırdı. Savaş hazırlığı için askeri harcamaların art- tırılması ise kamu kesimine yeni yukler getirdi. Bütün bunların sonucunda bugün gelinen noktada geçen yılkinin tam tersi bir tablo var ortada. Hızlı kur artışları, hızla yükselen faizler, ekonomkje durgunluk ve artan enflasyon. İşte tam bu noktada iki farklı çözüm senaryosundan söz etmek olası. Her iki senaryo da kur politikasından harekst ediyor. Çok kabaca özetlersem, Türkiye'nin son iki yılda izlemekte olduğu kur politikasını artık sürdüremeyeceğini ileri süren- lerin desteklediği birinci senaryo şu: TL bir süre hızla değer yitirecek, enflasyonla kur ayarlamaları arasındaki makas ka- panacak, böylece ihracat ve diğer döviz kazandırıcı faalıyetler özendırılmış olacak, ekonomi bu dışa dönük sektorlerin ön- cülüğünde yeniden canlanacak. Bu arada TL'nin değer kaybı ithalatı da caydıracak ve cari işlemler dengesinde dengeye doğru gidilecek. Bu çözüm dışa dönük sanayıye yeni yatı- rımları da özendirecek ve Türkiye döviz dengesini sağlamak için sermaye harekeilerine bağımlı olmaktan kurtulacak. İkinci senaryo ise son iki yılda izlenen kur politikasının bi- raz yumuşatılarak sürdürülmesinı öngörüyor. Kur ayarlama- ları gene yıl sonunda enflasyonun gerisinde kalacak, ama aradaki fark geçen yıllardaki kadar fazla olmayacak. Piya- sa dengeleri kurdaki artışları hızlandırdığı zaman, döviz fi- yatlarının başını alıp gitmemesi için faiz silahı ve parayı kı- sıtlama silahı kullanılacak. Böylece 1988'de yaşanan 'TL'den kaçış' olayının tekrarlanması önlenecek. Dış kaynak kulla- nımında yeniden rahatlama sağlayacak noktaya gelinene ka- dar, para ve faiz politikalarıyla, gerekirse bir miktar daha re- zerv de kullanılarak, döviz fiyatlarının kontrollü artışı sağla- nacak. Kur ile faiz arasındaki ilişki, dış. kaynak kullanırrmı ve dışandan Türkiye'ye sermaye girişini özendtfici şekikl*- sürdürülecek. Birinci senaryo bir anlamda daha radikal ve yapısal bir çö- züm önerisi getiriyor, ama bu senaryonun kısa vadede ge- rek döviz dengesini, gerekse enflasyonu kontrol altında tu- tabilmek açısından riskleri çok büyük. TL'nin hıziı devalü- asyonu Türkiye'nin dış kaynak kullanımını ve Türkiye'ye ser- maye akışını caydıracağı için riskli olduğu gibi enflasyonu hızla tırmandırma riskini de içeriyor. Ayrıca bu çözümün içe- ride ekonomiyi kısa sürede canlandıracağı da garanti değil, hatta kısa vadede olumsuz etkisi bile olabilir. Kısacası bu, en gec bir yıl içinde genel seçimi gündemine almak zorun- da olan bir iktidann kolay göze alabileceği bir senaryo de- 9'": İkinci senaryonun başarısı ise tamamen Türkiye'nin dışa- ndan sağlayacağı hibe, yardım, kredi vb gibi dış kaynağın mıktarına ve şartlarına bağlı. Dış kaynak cephesinde olum- lu gelişmeler olmazsa bugün yaşanmakta olan sıkı para- yüksek'faiz cenderesi ekonomiyi boğmaya devam eder, ekc- nomide canlanma ve yüksek büyüme hayal olur. Bunun ya- rattığı baskılar da senaryonun uygulanmasım zorlaştırabilir, döviz baskısı altında faizlerin tırmandırılmasına karşı isyan- lar başlayabilir. Dış kaynak kullanımının artmasıyla ikinci senaryo kısmen başarılı olsa bile bu yılın kur ayarlaması-faiz-enflasyon den- gelerinin geçen yılki düzeylerinin hayli üzerinde gerçekleş- mesi kaçınılmaz görünüyor. 1991 yılı 199O'ı aratacak, ama bakalım ne kadar aratacak? KISA KISA • ATARI, yeni kişisel bilgisayarlar çıkarıyor. Serinin ilk etapta üç modeli piyasaya sunulacak: ATARI 1040 ST, MEGA ve Portfolio. • SİMTEL Pazarlama'nın yıllık bayiler toplantısı İstanbul The Marmara Oteli'nde yapıldı. 1 hafta süren toplantıya, yaklaşık 2 bin yetkili satış bayii katıldı. • HALK SİGORTA'nın 1990 yılı kân yüzde 225 artarak 41.8 milyar liraya vardı. Şirket geçen yıl 295.3 milyar liralık prün üretimi gerçekleştirdi. • PARKER KALEMLERİ'nin Türkiye distribütörluğünü Postaş Pınltı Otomotiv Sanayi ve Turizm AŞ üstlendi. • HESMAK, 7,8,9 mart tarıhlerinde Hilton Club Room'da "Canon Workshop 91 "i düzenledi. Workshop'ta Canon'un yeni ürünleri tanıtılacak. • BÜKOMA '91 15. İstanbul, Uluslararası Büro Donanımı ve Otomasyonu Komünikasyon Bilgisayar ve Enformasyon Teknolojisi Fuan yarın Hilton'da açılacak. Fuara yerli ve yabancı 137 firma katılıyor. • İSVİÇRE SİGORTA'nın, 1990 yılı toplam prim istihsali yüzde 130.5 artarak 71 milyar 209 milyon liraya çıktı. Şirketin geçen yılki kân da yüzde 109.5'luk artışla 8 milyar liraya yükseldi. • GİZMO yarın düzenlenecek "İlkbahar-Yaz 91" defilesinde yeni modellerini tanıtacak. Şirket giyim dünyasına geçen yaz girmişti. • ADİDAS'ın 1990 yılı toplam satışlan 4.8 milyar mark olarak gerçekleşti. Şirket, Polonya ve Çekoslovakya'da da şube niteliğinde şirketler kunıyor. • EMSAN-YILTAŞ'ın düzenlediği seminer bugün Sheraton Oteli'nde başlıyor. 2 gUn sürecek olan seminerde, Türkiye çapındaki Emsan yetkililerine son gelişmeler hakkında bilgi vrilecek. DÖVİZ KURLARI Dövızın Cınsı 1 ABO Doto: 1 BAkran «tota 1 Avusturya S*» 1 Betçtafrdnç, ^ Fransız Frangı 1 Hollanda Flonnı 1 Isveç Kfonu 1 Isvıçre Frangı 100 Itaiyan LıreB 1 Japon Yeni 1 Sterlm 1 S.Aratnstan Rıyası Oövız AJış 3318 35 2161 72 307 74 106 10 63611 191946 580 15 2533 17 288 91 24 58 6311 13 860 84 Oövız Satış 3325 00 216605 308 36 106 31 637 38 1923 31 581 31 2538 25 289 49 24 63 6323 78 862 57 Efektrf Ate 3315 03 2159 56 307 43 103 31 635 47 1917 54 574 35 2530 54 284 00 24 33 6304 82 839 32 Efektıf Satıs 3334 96 2172 55 309 29 105 62 639 29 1929 08 583 05 2545 86 290 36 24 70 6342 75 865 16 4HART1991 çAFMznH i 1 4935 Alman Marta $ 5 0754 Fı Frangı $ 1 6819 Hol Flonnı $ 1 2745 kf.Frangı S 1117 48 llal Lıretı t 131 37 Japon Yeni S 3 7504 S Arab Ffcyalı £ 1 9548 S
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear