18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 MAKT 1991 CUMHURÎYET/9 VE İNSAJNLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N GÖRÜŞ Güzellik Güzellik mi? Güzellik isteyen kim! Issız bir yerde yaşamak istiyorum. Adımı da bakkal, kasap ve sütçüden başka kimse bilmesin. Eliz3b6th layıor ZEUS SUNAĞI BERGAMA AKROPOLÛ'NDE YERİNİ ALMALI Taş yerinde ağırdır'2000 yıl Akdeniz güneşinin aJtında Bergama Akropolü'n- den Bakırçay Ovası'nı seyreden Zeus Sunağı'nm geleceği ne olacak? Almanya Çevre Baka- m Klaus Töpfer'in "Zeus Su- nagı Türkiye'ye geri veril- melidir" açıklaması, Zeus Sunağı konusundaki tartışma- lan alevlendirirken gerçekleş- tirilen kampanyaya da yeni bir ivme kazandırdı. Bergama'da Zeus Sunağı Konseyi, kam- panyanm Almanya'da da yo- ğunlaştınlması konusunda ka- rar aldı. Almanya Çevre Bakanı Kla- us Töpfer'in açıklaması Türki- ye"de sevinç yarattı. Almanya- da ise yoğun tepkilere neden oldu. Berün'de eski eserlerden sorumlu Kültür Senatöru Ro- loff Momin'in Çevre Bakanı Töpfer'e yönelik eleştirisinde kullandığı üslup dikkat çekti. Roloff Momin, Çevre Bakanı- nın demecinı, "kötü bir 1 Ni- san şakası" olarak değerlendi- riyor, "Çevre Bakanı bu deme- ci Tiırkiyede berhalde çok zengin bir ziyafet sofrasunn ar- dından venniş olmalı" diyor- du. Momin'e göre sunak bun- dan yüz yıl önce Osmanlı pa- dişaJunın izniyle Berlin'e geti- rilmişti. "Demek ki Türklerin sunağı koyacak yerleri yok" diyordu Roloff Momin. Bergamalılar ise Momin ile aynı göriişü paylaşmıyorlar. 12 metre yüksekliğinde atnah bi- çimindeki sunağın beş basa- maklı temelinin bugün hâlâ Bergama'da "gerçek yerinde" olduğunu belirtiyorlar ve "Su- nagın gerçek yeri burasıdır. Bu temellerin ustüdür" diyorlar. Zeus Sunağı'nın geri veril- mesi için geçen yıl ülke çapın- da bir kampanya başlatan Ber- gama Belediyesi'nin çabaları sunağın geri getirilmesine ye- tecek mi? Bu soruya Türkiye cephesin- den verilen yanıtlar umut do- lu. 120 yıldır sunağın Berlin- de tutsak olduğunu söyleyen AÇJKEKSIUMEYLESATIŞ Bezirci köyüSami Karaö- ören, Asım Bezirci, Muzaffer Uygnner, Ali Balkız, Mah- nrat Alptekin geçen haftalarda Ömer Seyfettin Öykii Yanşması için Gönen'e gilmişlerdi. Ne- şeli bir yolculuk içerisinde Gönen'e giderken *Bezirci köyü'nün içinden geçiyorlardı. Hep bir- likte Asım Bezirci've dönerek "Ya Asım senin köyünden geçiyonız" demeye başladılar. Bezir- ci, bunun özerine "Köyümü satıyonım ve açık eksiltmeye koyuyonım" demeje başladı. "Yok mu eksilten?" derken, Sami Karaören "Ben hiç veremem" dedi. Tabii en fazla eksilten olduğu için de köyü 5 milyar 250 milyona almış otdu. Ama bir sorun vardı. Köy aslında Asım Bezirci'nin degil. Çünkü Bezirci Sıvaslı'ydı. D0KT8RURIN CtHSEl YAŞAMLARI Toplumsal gizli ajanlar İSTANBUL Üniversitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi'nce düzen- lenen "cinsel ideolojinin diinii- bngünii" toplantısının konuş- macısı Prof. Dr. Şabika Yiik- sei, konuşmasının bir yerinde "rinsel sorunlanmız olduğun- da basvurduğumuz doktorla- nn" cinsel yaşamına ilişkin başka bir meslektaşının yaptı- ğı arastırmadan bazı bölümler okudu: "Ankara'da bir erkek doktor arkadaşunu cesaret isteyen bir calışma yapmış. Doktorlann cinsel yasamı incelendiğinde bazı ozellikler karsımıza çıkı- yor. Önemli bir bölümü ilk iiişkisİDİ iıcretli ilişki olarak (genelev) kurmuş. Diğer önemli bir bölümü ise ysnsı fi- lan evlilik dışı ilişkisi var ya da evlilik dısı bir ilişkisinin olma- sını istiyor, ama bunlann yüz- de seksen besi de bunun mut- laka eşlerinden gizli olmasj ge- rektiğini savunuyor. Buna özen gösteriyorlar. lkinci bir calışma ise ABD'de yapılmış, bizde yapdsaydı farkiı olacagı- nı düşünmüyorum. Psikiyatr- lara bazı sıfatlar verilmiş. Üç grup, erkekte olması gereken, kadında olması gereken ve ol- gun insanda oiması gerekenier diye... Erkekte ve olgun insan- da olması gereken sıfatlar bir- birine çok yakın ve benzer, ama kadında farkiı. Kısaca cinsel tedavileri üstlenen kişi- lerin, erkek cinselliğini temel alan aileyi konımalannı ken- dilerine temel muhatap olarak kabul eden aslında betirii bir toplumsal durumu surdünne- ye çaiısan gizli ajanlar olarak düşünülmesi bana hiç de ya- bancı gelmiyor dogrusu!" GÛNEYDOĞU 'Mezopotamya' gazetesi geliyor KÜRT raeselesinin giinde- me gelmesiyle sadece Güney- doğu Anadolu'da değii fstan- bul, Ankara, Izmir, Adana ve Mersin gibi Kürt nüfusunun yaşadığı büyük kentlerde de konuyla ilgili faaliyetler yo- ğunlaştı. Bunlardan biri de "Mezopotamya" adındaki bir anonim şirket kuran Kürt gi- rişimcileri. Aralannda Halkın Emek Partisi îstanbul millet- vekillerinden Mehmet Ali Eren, eski bakanlardan Şera- fettin EJçi, Avukat Tahsin Ekinci, Kimyager Yaşar Kaya ve müteahhit Celal Yeltekin'in bulunduğu bir grup Kürt aydı- ru bir araya gelerek 1 milyar sermayeli bir şirket kurdular. Mezopotamya AŞ'nin amaçla- n arasında haftalık bir gazete de var. "Siyasi bir misyonu ol- mayacak, Türkiye'nin bütün dinamiklerini değeriendiren haber ağırlıklı bir gazete yap- mak istiyoruz. Sadece Kürt meselesini ele aimayacagız, ka- dın meselesi, işçiler. yeşiller. çocuk, spor, televizyon, ber şey olacak dergide" diyor dergi ha- zırlıklanna katılan bir gazete- ci. Şimdiden îstanbul Eminö- nü'nde 5 katlı bir bina tuttuk- lannı söyleyen Mezopotamya- cılar, önümüzdeki dönemde hem yeni katılımcıları hem de yeni gazetecileri aralarına al- mak amacındalar. Derginin yahı sıra eğitim, sinema, film ve habercilik dalında yeni gi- rişimleri olduğunu belirtiyor Mezopotamya yetküileri. ESEĞİ KALEMİN UCUNDA TUTAN KAĞITHAHE "Biz de varız, biz de burdayız" "VARSIL bir kesimde bir adam eşeğe ters binse manşe- te geçiyor. Kâğıthane'de insan- lar eşeği sivri kalemin ucunda taşısalar reklam olmuyor. An- ketfer biri yok sayryor, ama biz Kâğıthane'de vanz." Kâğıthane Belediye Başkanı Mahmut Özdemir boyle konu- şuyor. özdemir, "Kâgııhane'yi in- sanlara gösteremediklerini, bu- raya kimsenin gelmediğini" söyleyerek şöyle konuşuyor: "Ulaşımımız zor, insanlan- mız sevimsiz diye mi? Fakirli- ği sevmiyor insanlar, değişti ar- ük. Hayalimi/de bep zenginlik DEVLET TİYATROSU Ankara Devlet Tiyatrosu Turnesi K.Kesey - O.Wasserman KAFESTEN BİR KUŞ UÇTU Çeviren: Bilge Ko4oğlu Yöneten: Bajil Coleman Dekor: Roger Amtrewt Kostüm: Gül Emre Oynayanlar l?ık: Fahrcttin Ozer Müzik: Kemal Günüç Reji Yrd: Lâle Gerger Bozkurt Kuruç-Kaya Akarsu-Faruk Gunuğur-Hayreltin Engin Sema Aybars-Ayşe Başer-Erdal Küçuhkomurcu-Güven Besımoğlt Can Öztopçu-Tansu Aytar-Turgut Sarıgöl-Adsız Karaduman Aktan Günalp-Orhan Aral-Erhan Gokgucu-Fıkret Ergın Mustafa Şekercıoğiu-Yıldıray Akıncı-Nılgun Tan-Sıbel özet Cahit Çağıran-Gülseren Oevor TAKSİM SAHNESİ 9-10-11-12-13-14 Nisan Stjareler. 20 30 Pazar 15 00 Biletler satıştadır.Tel: 149 69 44 var, demek ki iyi mubitlere gi- diyorlar. ayaklanna çamur bu- laşrnasın diye. Şöyle, mini etekli kızlann, caddelerinde son model arabaJann oldafiu yerlere. " Özdemir, geçen iki yılın de- ğerlendirmesini yaparken zor- lukların altını çizdiği Kâğıtha- ne'de başkan olmanın mutlu- luğunu yaşıyor. Ve devam edi- yor sözlerine: "Istanbul'un en fakir bötge- si. Tam 16 mahalle var. 16'sı da gecekondu. Islab imar planla- rı, af kanunlarıyla şehirleşmiş biryer. Biranlamda 'Kâğıtha- ne köyü' denebilecek bölge. Yıllann ihmaliyle alt^pısı yok denecek gibi. Bu bölgede ba- şanlı olmanın da çok zor ol- duğu açık. Halkımızla hesap- laşırken de bunu ortaya koy- duk zaten. İddiamız, var olan olanaklan en iyi şekiide kulla- narak sonuca ulaşmaktı, bu hedefe de bana göre ulaştık. Şu anda 6 saglık ocağımız, ber branşta bekimle ücretsiz hizmel veriyor. 56 bin valanda- şımızı muayene etmişiz. TUketici>i korumak amacıy- la 8 lanzim satıs magazamız var. Piyasadan daba ucuz vc üreticiden dogrudan alınıp tü- keticiye sunuluyor." Bergama Belediye Başkanı Se- fa Taşkın'a göre bir kıvılcım halinde başlayan kampanya bugün bir aleve dönüştü. Kam- panya boyunca toplanan bin- lerce imza bugün Zeus Suna- ğı'nın bulunduğu Berlin'de müze önünde gösteriler, ulus- lararası destek, kampanyayı yürütenlerin umudunu arttın- yor. Taşkın, "Berlin'deki Bran- denburg kapısının Bergama1 da, Londra'daki 'Big Ben'in Bodnım'da, Viyana saraylan- nın Selçukta bulunması ne denli saçma görünüyorsa Ze- us Sunağı'nın da Berlin'de bu- lunması o denli anlamsızdır" diyor, ardından soruyor: — Berlin'deki Zafer Anıtı bir Osmanlı paşası tarafından Bergama'ya taşınsaydı, bugün bu anıt Bergama 'Istiklal Mey- danı'nda bulunsaydı bir Ber- linli, bir Alman ne düsiinürdii, nasü davranırdı? Evet, Bergamahlara göre in- sanlığın yarattığı eserlerin, is- tem dışı bir biçimde "tarinsel ve toplumsal kökenlerinden kopanlmasına" karşı çıkmak bir insanlık görevi. Ait olduğu ortamdan alınarak tarihsel kö- keninden kopanlan Zeus Su- nağı, yapıldığı ve binlerce yıl yaşadığı yere geri dönmeli. Su- nak, Bergama AkropoJü üze- rinde yine yerini almalı, ayak- lan altında uzanan Bakırçay Ovası'nda çalışkan Bergama insanuıı selamJamaiı. Çandarlı yönünde denizi, Soma doğrul- tusunda sıra dağları seyretme- li... KAPICITARTIŞMASI Osmanlı paşası SNVISS Hotel'in Osmanlı Pasa'sı kılıklı kapıcısına (ep- ki gösteren Boğaziçi Üniversi- tesi ögretim Uyeleri Selim Oe- ringil ve Selçuk Esenbel'in dü- şüncelerine köşemizde yer ver- miştik. Bu kez yine Boğaziçi Üni- versite'nden Dr. Reşit Ergener kendi düşüncesini anlatan bir yazı göndermiş. Gösterilen tepkiyi yadırga- dığını söyleyen Ergener, sade- ce Hindistan'daki sömürge kulüpkrinin kapıcılanyla Çar ordusunun artığı generallerin değil, pekçok türde ve tipte otel, lokanta ve gazino kapı- cısının generaJ hatta mareşal üniforması benzeri giysiler giy- diğini buna da kimsenin alın- madığını beh'rterek şöyle di- yor: "Kaldı ki Swiss Hotel'in ka- pıcısı, örneğin bir Kuvayı Mfl- liye neferinin ya da subayımn şanlı üniformasını değil, Os- manlı paşalannın, Tanziraal- tan sonra giydikleri üniforma- lann benzerini giyiyor. O paşalar (Burada bir genel- leme yapmıyorum. Bu paşala- rın arasında dürüst, çalışkan, vatanperver olanlan elbette pek çoktu.), ikballerini padi- şaba yaranmakta, jurnalcüikte gördüler; kariyerlerini sefaret- lerin desteğiyle sürdürdüier ve bu yüzden adlan ' Almancı'ya, 'İngilizci'ye. 'Rusçu'ya çıktı; devlet istikrazlanndan aldıkla- n komisyonlarta günlerini gün ettiler ve ekonomiyi Düynn-u Umumi'ye teslim ettiler. O pasalar ki geleceği görme- diier, şimdi padişahın sarayı- nın tepesine dikilen otelin ka- pıcılığını yapmalan, kanımca pek uygundur." Bu tartışmalar olurken bu arada otel yetkihleri de Os- manlı paşası kapıcının apolet- lerinin çıkarıldığıru belirttiler. YETKİ KİMDE? Siyasal güç AÇDC Öğretim Fakültesi 1. sınıf öğrencileri geçenlerde davranış bilimlerine giriş der- sinde sınav oluyorlardı. Soru- lardan biri şöyleydi: "Aşağıdakilerden hangisi si- yaskl gücü devlet adına kulla- nır?" Şıklar ise şöyle sıralanıyor- du: —Meclis Başkanı —Başbakan —Hukümet —Cumhurbaşkanı —Siyasal partiler Soruda bir gariplik yok, ama öğrencilerin çoğu "neden- se" 4. şıkkı, yani "cumhurbaş- kanını" işaretlemişti. Sınavdan sonra kitapta doğ- ru yanıtın "hükümet" olduğu- nu gören öğrenciler yine de kendilerinin asıl doğru olanı işaretledikleri için yanıtlarının doğru yerine geçip geçmeyece- ğini merak ediyorlar. HAYVANLAR İSMAÎL GİLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK PİKNİK PtYALE MADRA HIZLI GAZETECİ SECDET ŞEN ÇÎZGtLÎK KÂMtL MASARACl AĞAÇ YAŞKEN EĞtLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARFIELD JM DAVIS « ^s X J?M RAVff? 3-/5" Sîl3 M ı l T TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARMA\ 29 Mart AM/ ^ KATUAMI KONGRE 'DE.. k;j[ ¥^: ^ * - ^ $ 1369'DA SU6ÛM, VİETNAMSAVAŞl S/&4S/ND4 MEY- SONRA, BU KOMUPA VER.İLEU AStC&iF &4PO&- LI S/K OPERASyofiJ " D£Ğ£GC£MDrBMeSİ !K OfŞf CAi.L£yı 1O YfL Şf.. uS7-T£,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear